22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyetImtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Çetinka.va # Yazıışlerı Müdurlerr Ibrahim Yıldız, Dinç Ta\anç (Sorumlu) # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönelmen: Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat Cengiz Y'ıJdınm •Ekonomı. Bülen! Kızanlık 9 Küiıür: Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler. Sami Karaören 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı 9 Fotoeraf: Erdoğan Köseoğlu 9Bılg!-Be)ge Edibe Buğra 9 Yun Haberlerr Vlehmet Faraç Ya\ın Kurulu DhanSelçıjk(Başkanı. Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinka>a, Şükran Sıını'r. ErgunBalcLDinçTavanç, İbrahinı V ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. Ankara Temsılctsı Mustafa Balbay 9 Haber Mudüni. Doğan Akın Alatürk Bul\ an No 125, Kat : 4. Bakanlıklar-Ankara Tel- 41<>5<)20 (7 hat). Faks. 419^02^ 9 tzmır Temsılcısr Serdar Kızık, H. Zıya Bl\ 1352 S. 2 3 Tel: 4411220. Faks. 4419117 9 Adana Temsılcısı ÇetİD Yiğenoğiu. Inönü Cd 119 S. No 1 Kat. 1. Tel 3522550. Faks. 3522570 Muessese Müdüru. Erol Erkut % Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent \ ener • tdare HüseyİB Gürer • tşletme Önder Çelik • Bılgı-Işlem: Nail İnal • Bılgısasar Sistem Mürüvet Çiler MEDVA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudür Gülbin Erduran # Koordmator Reha işıtman # Genel Mudur Yardımcısı:. VJine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395İSU-513S46O-6l.raks 5118466 \a ımla)an \e Bısan: Yaıı Gûn Haber Aıansı. Basın \e Yayıncıhk A 5 oca^ Caa?^4I Caalojlu 3433- ist'PK 246 lslanbul Tel (021215i; 05 05(20 hat) Faks (0 212ı 513 85 95 16EYLÜL1996 lmsak:5.12 Güneş: 6.39 Öğle: 13.06 İkindi: 16.34 Akşam: 19.20 Yatsı: 20.40 ABD'de güzellik yarışması • Haber Merkezi - Amerika'nın \ew.ersey e>aletine bağlı Atlaıtik City kentinde yapılan 'Mıss Amerika' gıizellik yanşmasında Kansıs güzeli Tara Dovvn Hollanc birinci oldu. Amenka'nın ;eşitli eyaletlennden gelen genç kızlarla girdiği rekabeti kazanan Hol land. e>ki "Miss Amerika' Shıwntel Smith'ten bırinciliktacını alırken zafer çığlıktannı tutamadı Yetenek sınavlam çakıştı • İstanbul Haber Servisi - Üniversıtelerin özel yetenek sınavlanyla girilen bölümlerinin sınav tarihlerınin çakışması. ögrencilerin tepkilerine neden oldu. Merkezi Sistem Özel Yetenek Sınavı ile girilen bölümlerın sınav tarihleri 10-20 eylülolarak açıklandı. Merkezi sistemle değil. bagımsız sınavla öğrenci alacagını duyuran Kocaeli Üniversitesı ise bu bölümleriçin yapılacak sına\ tarihlerini 16-19 eylül olarak ilan etti. Iki sınava da girmek isteyen ögrenciler. merkezi sistem sınav tarihlerinin degiştirilmesinin dahazor olması nedeniyle Kocaeli Üniversıtesi Rektörlügü'nden sına\ tarihlerini degiştirmesini istiyorlar. Muhtarlardan kayıt eleştipisi • ADANA (,\A) - Turkiye Muhtarlar Derneği (TMD) Genel Başkan Yardııncısı Ramazan Öziinal, okul kayıtlannda istenen belgeler nedeniyle vatandaşın "hile yapmaya" zorlandığını belirterek, velilerin çocuklannı istedikleri okullara gönderebilmelerinin saglanması gerektiğini bildirdi. Özünal, "Bürokratik uygulamalarla vatandaşı elımizle hileye itiyoruz. Kavıtlar >apılana kadar halk ile muhtar. halk ile okul idaresi karşı karşıya getirildi. Bu soruna köklü çözüm getirilmelidir. Türkiye Cumhuriyetı vatandaşı olan, elinde nüfus kâğıdı bulunan her çocuğumuz dilediği okulda okusun istiyonız"' dedi. 'Toplumun modellepi' • KONYA (AA) - Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Egitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Savaş Büyükkaragöz. ögretmenlerin. toplumumuza "model" oluşturduklan için her zaman tartışılacaklannı söyledi. Çocuklarla sağlıkli iletişim kurmanın yolunun onlan dinlemekten. iç dünyalannı anlamaktan geçtiğini anlatan Büyükkaragöz. •"Sorunlar, yargılamayan bir ses tonuyla sözlere dökülerek açıklanmalı. Olumsuz davranışta bulunan öğrencilere gösterilen tepki aşağılavıcı olmamalıdır" diye konuştu. Eksik kredi • İstanbul Haber Servisi - Üniversite sına\ını kazanmalanna karşın eksik kredileri nedeniyle liseden mezun olamayan ögrenciler. Milli Egitim Bakanlıgf nın, sorunlannı çözmesini bekliyor. Açıkögretim Lisesi'nden dört kredi eksigini tamamlayamadığı için mezun olamayan Selma Gönültaş. Anadolu Üniversıtesi Açıköğretim Fakültesi E\ İdaresi Bölümü'nü kazanmasına rağmen kayıt yaptıramıyor. Gönültaş. geçen yıl Açıköğretim Lisesi öğrencilerine tanınan ek sınava giren tüm öğrencilerin geçırildiğini belirterek. bu yıl da aynı hakkın tanınmasını ıstedi. 15 milyon ilk ve orta dereceli okul öğrencisi bugün 1996-1997 öğretim yılma 'merhaba' diyecek Kalabafak sııııflarcla ders başıANKARA / İSTANBIL (Cumhuri- yet)- tlk ve orta dereceli okullar, 1996- 1997 ögretim yılına bugün başlıyor. Kapalı okullar. kalabalık sınıflar, alt- yapı yetersizlikleri. ögretmen açığı gi- bi sorunlarla 15 milyon öğrenci yeni ögretim yılına 'merhaba'diyecek. Bü- yük kentlerde yaşanan trafik sorunu okulların açılmasıyla birlikte daha da büyük boyutlara ulaşacak. Sürekli sistem değişikligine gidil- mesi nedenıv le eğitim sistemi çökme noktasmagelirken. Milli Eğitim Bakan- lığı günlük kararlarla sorunlan çözüm- süzlüğe terk ediyor. Eğitim sisteminin iyileştirilmesine >önelik birçok yasa ta- sansının yaşama geçirilmesi konusun- da başan saglanamadı. îlk ve orta dereceli okullar; yakla- şık 15 milyon öğrenci. 532 bin öğret- men ve 75 bin okul binası ve sorunlar yumagıyla yenı öğretim yılına bugün başlıyor. Nüfiıs artışı ve göç nedeniy- le kent merkezlerinde 70-80 kişilik sı- nıflarda eğitim sürdürülmeye çalışı- lırken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde terör nedeniyle yaklaşık 2 bin, tç Anadolu ve Karadeniz böl- gelerinde de göç nedeniyle 12 bin 500 okul kapalı bulunuyor. Eğitim. terörün etkili olduğu bölgelerde 125 yatılı okul ve 25 pansiyonlu ilköğretim okulun- da. göç vaşanan bölgelerde de taşıma- lı eğitim sistemivle \erilmeye çalışı- lırken, terör nedeniyle yaklaşık 18 bin öğrenci eğıtim-öeretimden yoksun kal- dı. " Oğretmen açığı artıyor Yeni öğretim yılında. açığın gideri- lememesi nedeniyle birçok okulda öğ- retmen yokluğu çekılecek. Yalnızca Istanbul'da acilen dört bin öğretmene ihtiyaç bulunuyor. Bakanlık, 35 bin kadroya yalnızca 27 bin baş\ uru olma- sı üzerine, ikinci atamalarda pedago- jik formasyonu olmayan üniversite me- zunlanna daöğretmenlik hakkı verdi. Bu durumun eğitim kalitesıne darbe vu- racağı belırtilırken^öğretmen açığmın büyük oranda dengeli dağıtımın yapı- lamamasından kaynaklandt&ı vurgulan- di-.. Ögretmen açığının, \elilerden top- lanacak katkı paylanyla tutulacak öğ- retmenlerle kapatılmaya çalışılacak ol- • Çökme noktasına gelen eğitim sistemi, yeni öğretim yılına başlama telaşındaki milyonlarca öğrenciye bugün "hoşgeldin" diyecek. Milli Eğitim Bakanlığı'nca günlük politikalarla yürütülmeye çalışılan eğitim sistemi, bu yıl da kalabalık sınıflar. kapalı okullar ve altyapı yetersizlikleri gibi sorunlann çözümlenmesini bekleyecek. ması. velilerin tepkilerine neden olu- yor. Katkı paylarıyla ödenecek olan >alnızca sözleşmeli ögretmenlerin ma- aşlan değil. Okullann su, telefon, elekt- nk. kömür. doğalgaz gibi gıderleri. ba- kım \e onarım masrafları da velilerin cebinden çıkan paralarla ödeniyor. Ve- liler, verdikleri katkı paylannın, fatu- ralann ödenmesıne değil. çocuklanna daha iyi egitim verilmesi amacıyla kul- lanılmasını istiyorlar. Bu arada, katkı pa>i \ eremeyecek du- rumda olan veliler ise zorunlu tutulma- lanna tepki gösteriyorlar. Milli Egitim Bakanlıgı, eğitim sis- teminde vaşanan tıkanıklıklann aşılma- sı yönündeki yasa tasarılarının yaşa- ma geçirilmesinde başanlı olamadı. 8 yıllık zorunlu eğitim konusunda sü- rekli ödün verilirken, ögretmenlerin statüsünün ayn bir yasayla belirlen- mesi, bakanlığın yeniden yapılandı- rılmasına ilişkin vasa tasanlan sözde kaldı. Bakanlık, geçen öğretim yılında ders geçme kredi sisteminin yerine uygu- lamaya koydugu sınıfgeçme sistemin- de. aradan bir yıl bile geçmeden yeni değişikliklervaptı. Öğrencilerin sınıf geçmesikolavlaştınlırken.bu ögretim yılında sistemden yeni ödünler veril- mesi ve değişikliklere gidilmesi bek- leniyor. Avrupa Topluluğu ülkelerinde bir dersliğe düşen öğrenci sayısı ilkokul- larda 20-25 arasında değişirken, Tür- kiye'dederslikbaşınailkokullarda33, ortaöğretim kurumlannda 50-60 ara- sında öğrenci düşüyor. SürekJi göç alan Ankara, İstanbul. Izmir. Bursa, Batman ve Diyarbakır'da ögrenciler, 70-80 ki- şilik sınıflarda öğrenim görüyor. Mil- li Eğitim Bakanlıgf nın hedefı 2000 yı- lına kadar sınıf mevcutlannı ilk aşama- da 50'ye, ardından da 40"a indirmek. Bakanlık verilerine göre. ikili öğre- timden normal öğretime geçilerek sı- nıf mevcutlannı 50'ye indirebilmek için, mevcut 90 bin 846 dersliğe 30 bin 334 derslik eklenmesi gerekirken, 27 trilyon 902 milyar liralık ek kaynağa gereksinim duyuluyor. Dersliğe düşen öğrenci sayısının40"a indirilmesi için de 45 bin 640 yeni derslik ve 50 tril- yon 127 milyar lira ödenek bulunma- sı gerekiyor. Okullaşma oranlan AT ülkelennde okullaşma oranı yüz- de 100 olarak belirlenirken. Türkiye "de yıllardırhedeflenen okullaşma oranla- nna ulaşılamadı. AT ülkelerinde okul öncesi eğitimde yüzde 55-95. ilköğre- timde yüzde 98-100, liselerde yüzde 80-95. yükseköğretimde yüzde 33-64 olarak gerçekleşen okullaşma oranla- n. Türkiye'de okul öncesi eğitimde yüzde 7.3. ilkokullarda vüzde 97.1. ortaokullarda yüzde 68.7. liselerde yüzde 48.2. yiikseköğretimde de Açı- köğretim Fakültesi ile birlikte >üzde 26.1 olarak belirlendi. Türkiye. zorunlu eğitim süresi 5 yıl olan az sav ıdaki ülkeler arasında yeri- ni alırken. 12 bin 949 okulda ikili öğ- retimden tam gün ögretim uygulama- sınageçılemedi. Eğitimi olumsuz yön- de etkiledigi bilinmesine karşın. halen 12 bin ilkokuida bir ögretmen tarafın- dan 5 sınıfın öğretimine devam edili- yor. Bu biçimde 400 bin öğrenci öğ- renimlerini sürdürüyor. Eğıt-Der Genel Başkanı .Mustafa Gazalcı, yeni öğretim yılının sorun- larla başladığını belirterek. sorunlann ancak uzmanlar. öğretmenler, veli ör- gütlen ve öğrencilerin eğitim alanına sokulması ile çözümlenebileceğini söy- ledi. Devletin. güvenlik nedeni) le okul- lann kapalı olduğu bölgelerdeki, temel eğitim yaşındaki çocuklar için bir çö- züm getirmediğini ve ögretmen öz- gürlüğünü sağlayamadığını ka>deden Gazalcı, ögretmen eksikliği \e kalaba- lık sınıflar nedeni)le. kalitesi düşük eğitimin bu yıl da süreceğini belirtti. Eminönü 'nde alışveriş telaşı Yeni öğretim yılı başlarken dar gelirli veliler, bütçeleriv le masraflan denkleştirebilmenin telaşı içinde. Okulların önerdikleri mağazalarda kırtasiye \e önlük fiyatlan on mih onlan bulunca pek çok aile, seyyar satıcılara baş\ unııak zorunda kalıyor. Se»ar satıcılar. okullann açılmasından önce büyük bir yoğunluk >aşadılar. Okul önlüklerinin 750 bin lira ile 1 milyon lira. çantalann 250 ile 750 bin lira arasında satıldıği Eminönü'ndeki seyvar tezgâhlarda, kilosu 180 bin lira>a, 2 Ue 10 adet arasında değişt'n sa> ıda defter. 200-250 bin liraya bir düzine kalcm alınabili>or. Bu tezgâhlarda ceket, pantolon, gömlek ve kravattan oiuşan okul kıyafetierini de 3 ile 4 milyon lira arasında alabilmek mümkün. Aynca, kuru bo>a 60-500 bin, 0.5 kurşunkalem 25-180 bin, suluboya 50-200 bin, pastel bo>a 30- 250 bin lira arasında alıcı buluyor. (YUSUF ZlYA AY) Kayabaşı İlkokulu Müdürü Ali Karlık Okul yapürmak istedi ^kışkırbcıbk'la suçlandı OMERYURTSEVEN DENİZLİ - Öğrencıleriyle birlikte çıkar- dığı gazetenin geliri ve halktan topladığı bağışlarla çalıştığı köyde. devlet katkısı ol- madan yaptınlacak ilköğretim okulunun te- melini atan, ancak Milli Eğitim Müdürlü- ğü'nce hakkında "bölücülük' suçlamasıyla soruşturma açılan Kayabaşı İlkokulu Müdü- rü Ali Karlık'ın bu kez de halkı 'kışkırttığf gerekçesiy- le ifadesi alındı. Soruşturma sonunda Ali Karlık'ın Kayabaşı llkoku- lu'ndaki görevinden alınaca- ğı öne sürülürken dinci çev- relerin etkisiyle DYP'li yöne- ticilerin Milli Eğitim Müdür- lüğü'ne baskı >aptıklan iddia edildi. Öğrencileriyle birlik- te 4 yıl önce çıkarmaya baş- ladıgı "Kayabaşı'nuı Sesi" adlı gazetede Atatürkçülüğü ve laikliği savunduğu için dinci çev relerin boy hedefı olan, ancak tüm engellemelere karşın gazeteyi yaşatan Kar- lık'ın köyden uzaklaştınlmasıyla hem gaze- tenin yayınının durdurulması. hem de okul yapımı seferberliğinin sona erdirilmesinin amaçlandığı öne sürüldü. Köyde yeterlı öğ- renci bulunmadığı gerekçesiyle okul yapı- mınıgereksizbulan Milli Eğıtim'in AliKar- • Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ateş püsküren köylüler, "Ali Kariık Türkiye'de binierce eğitimciye ömek olacak bir seferberlik başlattı. Bu girişimin neresi bölücülük" dediler. lık'ın ikıncı kez savunmasını isteyerek gö- revden alma>a kılıf hazırlamaya çalıştığı ilen sürüldü. Bu gelişmeler karşısında. okul yapımı için seferberolan köylülerin topluca valili- ğe giderek \filli Eğitim'in tutumunu protes- to edecekleri öğrenildi. Okul müdürü hak- kında soruşturma açan Milli Eğitim Mü- dürlüğü'ne ateş püsküren köylüler. "Ali Kar- lık kendini eğitime ve öğren- cilerin daha ivi yetişmesine adamış bir ögretmen olarak belki de Türkive'de binierce eğitimciye örnek olacak bir seferberlik başlattı. Cstelik il- köğretim okulunun yapımı için devletten bir kuruş istedi- ğimiz de yok. Bu girişimin ne- resi bölücülük" dıye tepkile- rini dile getirdiler. Gerçek amacın Atatürkçü bir nesil yetiştiren okul müdürü Karlık'ı Kayabaşı Köyü'nden uzaklaştırmak olduğunu savu- nan köylüler. dinci çev relerin bu emelleri- ne Milli Egitim Müdürlüğü'nün alet olma- masını da istediler. Bölücülük suçlamasıy- la açılan soruşturmada ikinci kez ifadesi is- tenen Kayabaşı Köyü İlkokulu Müdürü Ali Karlık. okul yapımı seferberliği için 'halkı bölmevekışkırtma' suçlamalannın çok agır olduğunu savundu. Tuncay Yılmaz çarpık eğitim sisteminden yakındı Öğrenciye uyuşturacu uyarısı SÖYLEŞİ ATTİLA LHAN HÜLYA 1C\R\BAĞLI ANKARA- Yeni öğretim yılı başlarken Emniyet Ge- nel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mü- cadele Daire Başkanı Tun- cay Yümaz, gençleri uyuş- turucu kıskacına yakalan- mamalan için uyardı. Uyuş- turucu kullanımının arttığı- nı ve kulianılan uyuşturu- culann giderek çeşitlendi- ğini bildiren Yılmaz. gide- rek artan göç olaylan sonu- cu yaşanan yabancılaşma- nın ve eğitim sistemindeki başıboşluğun uyuşturucu kullanımında önemli rol oy- nadığını söyledi. Okul yöne- ticileri ile ailelerin toplum- dan dışlanma korkusu ne- deniyle kullanıcılarve tica- retini yapanlar hakkında bil- gi \ ermediklerini vnrgulayan Yılmaz, "Hiç kimse olaya "ad kirlenmesi' diye bakma- malı"dedi. Medyanın "pa- nik havasında" sunduğu uyuşturucu yayınlarını da eleştiren Yılmaz. "Bağımlı- Iıkla mücadelede yalnızca kötülemenin. merak nedeni olduğuiçin özendiricilik ora- nı>üzde54'tür" diye konuş- ru. Transit ülke konumunda olan Türkiye'nin tüketim yönünden de tehlikede bu- lundugunu bildiren Tuncay Yılmaz. 15-25 arasındaki yaş gruplannın uyuşturucu tehdidinde olduklannı söy- ledi. Yılda ortalama 20 ki- şinin uyuşturucu yuzünden yaşamını yitirdiğini belir- ten Yılmaz. geçen yıl 1000 kişinin uyuşturucu ticare- tinden yakalandığını kay- detti. 1990'h yıllann sonunda kırsal alanlardan kentlere daha büyük göçler yaşan- masına karşın bu olgunun uyuşturucudaki rolünün ir- delenmediğini anlatan Yıl- maz. "Aydınlar, sosyal bi- limciler ve medya da bu ko- nuvu unuttu. Mestle imar • Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Tuncay Yılmaz, giderek artan göç olaylan sonucu yaşanan yabancılaşmanın ve eğitim sistemindeki başıboşluğun uyuşturucu kullanımında önemli rol oynadığını söyledi. Gençlerin huzursuzluğu üze- rine kurulu bir eğitim düze- ni var. Eğitimi yüksek tahsi- legöreayartasanız bileonla- ra iş veremiyorsanız, sonuç- ta da\ ranış kazandırmıvor- sunuz demektir. Üniversite- de yığılmayı önleyecek, aşa- ğıda meslek sahibi yapacak bir yol bulnıalı. Yani çocuk- lann tatmin edilmesine yö- nelik çözüm bulmalı. Şim- di. sistem tam tersi, ilkokui- da, ortaöğretimde kalma yok. Çocuğa belli bir bilgi birikimi, toplumsal davra- affi değil, vaşama hakkı" de- dı. Aileyi ve bireyi yabancı- laştığı kentsel kültürden ko- rumak için koruyucu ted- birleralınmasıru isteyen Yıl- maz, nitelikli insan yetiştir- me amacından uzaklaşıldı- ğını vurguladığı konuşma- sında şunlan söyledi: "Toplumsal değişmede ve da\ranışkalıplannın kazan- dınlmasında en önemli etken olan eğitim bu işlevini >itir- di. Türkiye eğitimi kaybetti, sadece öğretim yapıyor. e-posta : tan (q vol. com. tr nış \edüşünme >eteneği ka- zandırmadan mezun edivor- sunuz. Tahsilli cahiller or- dusu yetiştirdiğinizde bunlar tehlikelere açık insanlar ola- rak ortada kalıyor." Uyuşturucu kullanıcısı ve satıcısının taşıdığı kötü imaj nedenivle toplumdan dış- lanma korkusu yaşadığını \ e herkesin olaya "ad kirlen- mesi" diye baktığını kavde- den ^'ılmaz. buanlayışınde- ğiştirilmesini istedi. Med- yanın, aile ve okulian teşhir ederken suçlayıcı bir tutum izlememeleri gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu: 'Aile suçlanmamalı' "\led>anın, o okulda uvıışturucu yakalandı diye okul müdüriinün üstünegit- memesi gerekir. Aileler de müdürü suçlamamalı. Ora- sı kötü okul olmamaİL \aka- lanıyorsa, bu,okul müdürii- nün uyuşturucu girmemesi konusunda mücadele ettiği- ni gösterir. Buna destek ver- nıek lazım. Okul idareleri eskiden kılık kıyafet kontro- lü yapardı. Şimdi >apsa si\ a- si düşünceylesuçlanı\Dr, ara- malar \ apsa. insan haklan- na aykınlık deniliyor. \ öne- ticiler hangi konuda öniem alacakları konusunda güç durumdalar. \'anlış aniaşıl- maktan korkujorlar. Yöne- ticilerin bu baskıdan kurtu- lup dinamik bir yapıya ka- vuşturulması lazım." Aileden sorumlu Devlet Bakanlığı'nın uyuşturucu- ya iten tatminsizlik ile top- lumsal yabancılaşmaya ne- den olan \e bireyin bozul- masına yol açan konularda çalışma yapması gerektiği- ni anımsatan Yılmaz. "Ba- ğımlı var, eğilimi olan var, kullanma potansiyeli yaran- lanlarvar. 'Gençler uyuştu- rucu kullanıyor" diye onla- rı uyuşturucu bağımlısı ada- yı yapmaktansa çözüm \ol- îarı bulmak gerekir" dedi. O Bir İnkılâpçıydı... (Mes'ut Cemil Bey'in Nihavend Saz Se- mâisi kulağınızda mıdır? O halde yazacak- lanmı, onun refakatinde okumalısınız.) G ünlerdiraranıyordu: Nişantaşı'ndaki evini, çocuğunu çokjğunu terketmişti; son gece- yarısı, bir ihmal yuzünden, az kalsın ele ge- çirilecekti; şimdi ev ev, sokak sokak, Istanbul'un karanlığında kayboluyor... Sonra eşinden, 'duru- mu aydınlatacak' o telefon:eski bir dost onunla buluşmak istiyormuş; yalnız eski değil, üstelik sa- hib-i nüfuz bir zat: âyan azası Rıza Tevfık Bey! Hazindir, onunla buluşması durumu aleyhine ay- dınlatacak: randevuya. siyasi polis de geliyor: Po- lis Müdüriyeti, Oivân-ı Harb-i Örfî falan filân; sonunda ünlü siyasilerin kapatıldığı, Bekirağa Bölüğü! Aranan kimdi? 'Yeni Gün'gazetesi sermuharri- ri Yunus Nadi Bey! Tuzağı kuran kim? Şair ve 'feylesof Rıza Tevfik, o tarihte Hürriyet ve Iti- lâf Fırkası'ndan. daha sonra Sevres Anlaşma- sını imzalayacak heyetin azası! Bunlar bir avuç Os- manlı 'münevveri', Mütâreke'nin dumanlı yılla- rında. Dersaadet'te, o devrin 'küreselleşmesin- den' yanaydılar: Peyâm-ı Sabah sermuharrirı Ali Kemal, Alemdar sermuharriri Refiî Cevad, Ay- dede'den Refik Halit, aynca Ahmet Emin, Ce- nab Şahabettin vs... O devrin 'küreselleşmesi' ne demek? Ya Sait Molla'nın İngiliz Muhipleri Ce- miyeti'ndendirler, ya da Amerikan Mandasına ta- raftar! Hayret! O tarihte 'küreselleşme' merakhları, anlaşılan çok daha açık ve net konuşuyorlarmış! 'Tarihî sacayağı' Y unus Nadi Bey, 'Kemalist'tir: Ona, onun gi- bilere bu sıfatı yakıştıran, emperyalizm me- dia'sıydı: merkezi Londra'da bulunan İngiliz Reuter Ajansı! Kemalizm tarih sahnesine, önce anti-emperyalist bir halk kurtuluş hareketi olarak çıkar; radikal jacobin cumhuriyetçiliği sonradan, laikliği daha da arkadan gelecektir. Kim ki Kemalistliğini bu tarihi sacayağına oturtmaz, acaba ne kadar Kemalisttir? Hele o anti-emperyalist olmadan Atatürkçü geçinen sürüngen politikacı, hangi tarih mahkemesi önünde beraat edecektir çok merak ederim. Yunuş Nadi Bey, Bekirağa Bölüğü'nden çıktıktan sonra, ingiliz Siyasi Polisi'nin hışmına uğramıştır: 16 Mart 1920, Müttefiklerlstanbul'u işgal ediyor. Yeni Gün matbaası işgal polisince basılır. onu yine yakalayamazlar: bu defa, günlerce Ûsküdar cihetinde saklanacak; onu nihayet Mim Mim Teşkilâtı Anadolu'ya geçirecektir. O satırlarını hatırlar mısınız? "...saat on bir su- larını geçerek Samandra köyündeyiz. Araba kahvehanenin önünde durdu, indik ve kahve- haneye girdik. Çarpık boruları binbir yerinden yamalı, kendisi eklim büklüm bir sac soba, kı- nk dökük, yamrı yumru bir iki peyke. Insana kimbilir kaç günlerden beri hiç değişmediği his- sini veren, ağır duman havası..." "...arabacı ile Sabahattin Bey'in Istanbul'a hareketlerinden bir buçuk iki saat sonra, Sırn Bey'le ben, iki öküzün çektiği, üzerine ot ve üs- tüne tente olarak çuval serili uzun bir araba- nın otları üzerine yaslanmış, sulu karla kanşık yağan bir yağmurun altında ve kasvetli bir ha- va içinde Tepeviran Köyü'ne doğru yollanmış gidiyorduk..." (Kurtuluş Savaşı Anıları. Yunus Na- di, s. 197/198, Çağdaş Yayınlan 1978). Tepeviran'da değil, 1920 Mart'ının son haftasında, onu Kuşçalı'da Ankara'dan gelen bir telgraf bulacaktır: "...telgrafınızı büyük bir meserretle okudum ve İstanbul berzâhından muvaffakiyetle kurtuluşunuzdan hassaten memnun oldum, kemal-i iştiyâkla gözlerinizden öperim." Imzayı tahmin etmiş olmalısmız: Mustafa Kemal! Adımız Yunus Nadi... O nesil inkılâp nesliydi, peki, inkılâp nedir? Gazi'nin târifi aynen şöyle: "...bu inkılâp, kelimenin ilk bakışta imâ ettiği ihtilâl manasından başka, ondan daha geniş bir tahavvülü ifade etmektedir..." (Atatürk'ün Başlıca Nutukları, Dr. Herbert Melzig, s. 97, 1942) Hem ihtilâl, hem ondan çok daha engin bir değişiklik! Günümüzün köşe dönme meraklısı politika esnafı, böyle bir radikalliği tahayyül bile edemez. Biz etmişizdir, çünkü o nesil inkılâp, nesliydi, bizse onun çocuğu, bir manadan inkılâbın; onun içindir ki adımız Yunus Nadi'dir, Fâlih Rıfkı'dır, Yâkup Kadri'dir, Rûşen Eşref'dir. Hamdullâh Suphi'dir, Hâlide Edip'dir. Şevket Süreyyâ'dır, Nâzım Hikmet'dir, M.Zekeriya'dır, Sabiha Sertel'dir, Suat Derviş'dir. Onların, yâni Müdafaa- i Hukuk'un gönlümüzde yücelttiğimiz anıtına bir sap kırmızı karanfil bırakıp, nöbeti devralıyorum. (Ah, şu Nihavend!..) ılhan@vol.com.tr http://www.ada.com.tr./bilgiyay/yazar/ailhan.html
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear