25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 1996 PERŞEMBE HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edirne Çana\kale Kocaelı Izmir Manısa Aydın Denızı PB25 PB 27 PB 26 PB 25 PB 28 AB 29 AB 31 AB28 Sinop B 23 Samsun B 24 Trabzon Y 23 Giresun Y 23 Ankara B 22 Konya B 25 Eskişehir B 23 Sıvas B 22 Zongüdak B 24 Antalya A 30 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkârı Van A A A A A A B B 33 30 30 32 27 30 24 23 B 20 Yurdun Kuzeydoğu kesimlerı parçalı bu- lutlu, Doğu Karade- nız kıyılan sağanak yağışlı, ötekı yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığında önemli bır değışiklik olma- yacak. Rüzgâr, ku- zey ve batı yönler- den hafrf. ara sıra or- ta kuvvette esecek. Londra Parıs Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y Y B Y Y B Y Y 19 20 25 16 16 21 20 16 Budapeşte Y 19 Münıh Atına Milano Oslo Helsınki Stockholm Belgrad Viyana Bonn B Y Y Y Y Y Y Y 3Ü 23 13 13 15 21 20 17 18 Moskova Y 16 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflıs Kahıre Şam # B B B B A Y A A 36 28 23 34 30 26 31 33 h Gck gurultuluP a r ç a l 1 Sısli ^ Çok bulutlu G U N C E L Cİ ISEYTARCAYİREK • BaştaraJ, 1. Sayfada otonom biregemenlik kurması. Türkiye'nin ne ölçü- de işine gelir, Ankara diplomasısine yararı ne olabi- lir? Dışşleri'nde yüksek düzeyde bir diplomat dün "Taşlaryerinden oynadı" dedi ve ekledi: "Barzani, ba- kalım sürekliliğini koruyabilecek mi?" Şu günlerde Barzani olayının aldığı yeni biçimden sonra Türkiye'nin gerçekleştirmek istediği, sonradan geçicı tehlikeli bölge adını alan güvenlik şerıdinin akı- beti ne olacak? Kesin bır yanıt almak zor. Ne ki Dışişleri'nden baş- layarak dış sıyasetın oluşmasında önemli katkıları olan kımi odak noktalart, örneğin GTB'ye karşı "Arap dünyasının ayakta" olduğunu artık söylüyorlar. GTB'yi kabul etmeyenlere beş yıldır Kuzey Irak'ta- ki boşluğa sadece bakmakla yetindiklerıni dilediği- niz kadar anımsatınız, anlatınız. Yüreğini Osmanlı korkusu sarmış bir dünya bu Arap dünyası. Ha Osmanlı. ha Türkiye... Önce Kuzey Irak. sonra daha aşağılara doğru inerse... Diye zangır zangır! Yürekleri ferah tutacak son gelişme Kafkaslar'dan geliyor. Neyse ki bölgede tek bir dost. o da Azerbaycan, GTB sorununda Türkıye'yi desteklediğini açıkladı. Bu destekten sonra yolumuza devam! Oysa. GTB'yi "biranda kurup işletebilirdik" diyen bir yetkıli. çok şeyi anımsatan şöyle bir ek yapıyor sözlenne: "Popülizm yerine şimdiye dek 'ne yapa- caksak yapmalı ve en önemlisi, o bir şeyi yapıncaya kadar ağzımızı tutmalıydık'. Doğrusu, hiçbir şey ya- pamadık, bolca gevezelik ettik." Pekı. "Neyapmalıydık?" Yanıt: "Kısacası 'defakto durum' yaratacak, sonra gerekçesini anlatıp kabul ettirmeye uğraşacaktık." Ama kamuoyunun ilginç bulduğu kimi sorular ya yanıt arıyor ya da "sahıbinden" yanıtlanıyor. "Popülizm yaparak" GTB'nin çıkmaza sürüklen- mesine neden olan yetkilinın, sormadan söyleniyor ki adı Tansu. Sıfatı malum. Bılinen bu olmasına karşın, Tansu'nun kocası Özer "Elımızden geldığince kamuoyunun vitrinıne çıkmayız" demiyor mu? Bu ifadeyı okuyunca, Dışişleri Sözcüsü Ömer Ak- bel, sınırınden yerinde duramamış, olasıdır ki başı- nın arkasında kalan son saçlarını yolmaya başlamış- tır Dıştan görünenler Tansu-Necmettin ikilisinı bağlayan bağlann içeri- ğini bilmelerıne karşın "nereye gittiğimizi" soranlara alaylı söz ve yüzlerle bakan yöneticiler döneminden geçiyor Türkiye. "lyımser tabıatımız hep su üzerinde kalsın" diye- lim demesine de Deniz Baykal'ın New York'tan gön- derdığı mesaj niteliğindeki demecin şu satırlarına ne diyeceğiz: "Bu hükümetin konumu, hiç kuşkusuz çok önem- li. Sürekli onu önümüze getihyorlar." Bizimkilerde ise mangal gibi yürek, herkes rahat! Destek. ışbirlıği adı altında birbirınin kucağından in- meyen ortaklık üyeleri. Irak'ta dünya başımıza yıkıl- sa. umursamaz ölçeğinde durağan, hele ayrı sorun, Necmettin Hoca sürekli susuyor. Birkaç sözcüsü var. Gül Abdullah ameliyatlı olma- sa. ekranlara onu sürecek. Amacı çok yukardan gü- rültü çıkarmak olunca şeriat sevdalısı Şevket Kazan'ı kullanıyor. Son günlerde Necati Çelik huzurunuzda. Kanal 7'de Çelik, koalisyonda "temel görüşlerde hiçbir farklılık, en ufak ihtilafolmadığını" gönül rahat- lığıyla söyledi. Maşallah! Tanrı, Hoca'ya bağışlasın bu denli bağ- lılık sergileyenleri. Acaba... Evet susan Hoca, ABD'nin dümen suyu- na girdiğini nasıl açıklayacağını bilemiyor mu? Neden böylesine bir kuşku yaratılıyor? Yanıtını, Ak- it gibi RP başarısına her telden dua eden bir yayın organında, Abdurrahman Dilipak dün verdi. Hükü- met adına sadece Tansu'nun sesi duyulduğuna de- ğındikten sonra, "Kimine göre başbakanlığa bilgi akı- şı yok. Devletin sahipleri işi fiilen götürüyohar" diye yazdı. Hoca'nın suskunluğunda doğruya da parmak ba- sıyor Dılıpak; "Yoğun bir belirsizlik söz konusu". Belirsizlik, otorite boşluğuna kayıyor. Ve... Nereye doğru? Yağmurlu Kartı BM Kıbrıs için devrede Haber Merkezi-BMGe- nel Sekreten Butros Ga- linın Kıbrıs Ozel Temsılci- sı Güney Koreli diplomat HanSung-Hoo. Kıbns'ratır- manan gerginliği azaltmak amacıyla taraflar arası gö- rüşme'lere başlarken Yuna- nistan Başbakanı Kostas Si- mitisin veni strateji belirle- mek üzere 1 ekimde Kıbrıs Rum kesimine gideceği be- lirtildi. A\ rupa Konseyi Par- lamenterler Meclisi'nin (AKPM) Kıbrıs Raportörü tngiliz parlamenter Lord Finsberg. hazırladığı taslak raporda. iki toplum liderinin bir an önce görüşmelere baş- laması gerektiğini söyledi. Güney Koreli diplomat Sung-Hoo dün sabah ilk ola- rak Kıbrıs Rum yönetimi li- deri Glafkos Klerides ile gö- rüştü. Daha sonra KKTC'ye geçerek Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafmdan ka- bul edilen Sung-Hoo, görüş- meler sonrasında yaptığı açıklamada "Temaslanmız- daki öncelikli konu maalesef son günlerde tırmanan ger- ginliği \atıştırmak olacak- tır" dedi. KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş. gö- rüşmeden memnun kaldığı- nı belirterek Sung-Hoo ile cuına günü ikincı kez görü- şeceğini \ e bundan sonra da bir değerlendırme vapma imkânına ka\uşacağını bil- dirdi. Kıbns Rum kesimin- de ise Klerides'in Denktaş ile görüşüp görüşmemesı konusunda tartışmaların sürdüğü bildirilıyor. Rum Temsilciler Meclısi'nde temsil edilmeyen bazı parti- lerin lıderleri. bugünkü Rum basınında yer alan bazı ha- berlere göre taraflar arasın- da tırmanan gerginliğin azaltılması için böyle birgö- rüşmenin yapılmasını savu- nurken. iktidardaki koalis- >on ortağı DİKO iideri \e Rum Temsilciler Meclisi Başkanı Spiros Kipriyanu. Denktaş-Klerides görüşme- sine şiddetle karşı çıktı. Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis dün düzenle- diği basın toplantısında 22 eylülde yapılacak seçimler- den sonra yeni bir strateji be- lirlemek üzere 1 ekimde Kıbrıs Rum kesimine gide- ceğini açıkladı. Simitis. Rum-Yunan Ortak Sa\ unma Doktrini"nin. Yunan hükü- metinin 'değişmez politika- sı' olduğunu söyledi. Bu doktrinın bazı bölümlerinde 'ihti$aslaşma>a* gidilmesi gerektiğini belirten Simitis, "İhtisaslaşma için gerekli her şeyi >apacağız. Açıkça belirtmek istiyomm ki Yu- nanistan'uı savaşacağı bölge. Trakya'dan başlayıp Ege'ye veoradan da Kıbrıs'a kadar uzanan bölgedir" dedi. DemirePden zorunlu tasarrufa veto • Buştarafı 1. Sayfada kısının "müktesep hak' (kazanılmış hak) oluşturduğu dikkate alınarak bu katkı çalışanların ücretine yansı- tılmalı. Tasarruf kesintilerine son verilir- Lojman satışma 'uyarılı' onay I Baştarafı 1. Sayfada nak oluşturmak amacıyla çıkardığı 4182 sayılı "Kamu Kurum ve Ku- ruluşlarının Taşınmaz Mallarının Satışı Hakkında Yasa~yı onayladı. Ancak Demirel. sosval devlet anla- v ışına zarar \erilmemesi. de\ let hiz- metlerinin aksatılmaması \e yatırım hamlelerıne sekte vurulmamasını içeren bir uyarı mesajını hükümete gönderdi. Demirel. mesajında şun- lan kavdetti: "DSİ, Karayollan ve benzeri ku- ruluşlann hizmetlerinin aksatılma- masına. üniversite kampuslarının korunmasına. TSK. Jandarma Gc- nel Komutanlığı, Mİ T ve emniyet teşkilatında kullanılan lojman \e sosyal tesislerin stratejik önemine. ev kiralannın çok yüksek olduğu şe- hirlerde lojman uygulamalanndan \a/geçilmesi halinde de> let nıemur- larının bü> ük sıkıntıya sokulabilme- si gibi bir durumun me> dana gelme- mcsine azami dikkatin gösterilme- si..." Hükümet, kamudaki 300 bin loj- mandan Millı Sa\unma Bakanlıgı \e gü\enlik güçlerinin emrinde kullanılanlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesı'nde yer alanlar. köy \eormanlardakilerile KİT'le- re ait olanların dışındakileri satma- >ı programlıyor. Alınan bilgilere göre özellikle üst düze> teknik personelin, loj- mandan çıkarılması durumunda özel sektöre geçmeleri olasılığı dikkate alınarak bu grubun da loj- manları satılmavacak. Yetki yasasına iptal istemi Demirel, özellikle RP'nin kıde- mı uvmayan çalışanları da bürok- rat kadrolarına getirmesini sağla- \abilecek yetki yasasını. TB- MMde aynen kabul edilmesi ne- deniyle ana\asa uyannca zorunlu kaldığı son gün onayladı, ancak Anayasa Mahkemesi'ne ıptal da\a- sı açtı. Yasanın yürürlükte olması nede- nıyle REFAHYOL hükümetinin de\ let personel rejimınde köklü de- ğışikliklervapabilecekkanun hük- münde kararnamelerı çıkarabilece- ğı. ancak "yürütmenin durdurul- ması" ıstemiyle dava açan Demi- rel'in. kararnameleri titizlikle in- celeyeceğı belirtildi. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in. Anayasa Mahkemesi ya- sayla ilgili başvuruyu görüşene ka- dar bu konuda hüİcümetten gelen kararnameleri onaylamayabileceği bildırildi. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel, yüksek mahkemeye iptal başvurusunda, TBMM'nin Bakan- lar Kurulu'na ancak belli konular- da ve "ivedi hallere münhasır ola- rak" KHK çıkarma yetkisi verebi- leceğıne dikkat çekmış ve Anayasa Mahkemesi nın daha önce benzer >asalan ıptal ettığını vurgulamıştı. ken çalışanların hesabında biriken tasarruf kesintilerinin ne suretle tas- five edilecegi hususu düzenlenmeli. Kanunun sevkinde temel amacı oluş- turan. ama müessese ortadan kaldı- nlırken, o müessesenin işle> işi ile il- gili usul ve esasları düzenleyen hü- kümler yürürlükte bırakılmamalı." Demirel. geri çevırdıği tasarruf kesintilerine ilişkin yasayı. parla- mentoda hıç değıştirilmeden yeni- den kabul edilmesi durumunda. Çankaya Köşkü'ne sunulmasından sonra 15 gün ıçinde onavlamak zo- runda kalacak. Ancak a>nı yasayla ilgili olarak da Anavasa Mahkemesi'ne iptal davası açabilecek. Sendikalardan Cumhurbaşkam^na ^zorunlu tasarruT teşekkürü ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- relin. zorunlu tasarruf kesintilerini kaldıran. ancak çalışanlann birikim- lerinın ödenmesı konusunda bır dü- zenleme öngörülmeyen yasayı veto etmesi. çalışanlar tarafından olum- lu karşılandı. İşverenler ise vasanın vetoedilmesıni "popülist veyanlış" bir karar olarak değerlendirdi.Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ne- cati Çelik önceki gün yaptığı açık- lamada. veto edılmeyeceğine ınan- dığını söylediği yasanın yeniden gö- rüşülmek üzere TBMM'ye iade edilmesiyle ilsjili yorum yapmadı. DİSKGenel Ba'şkanı RıdvanBu- dak, konfederasyon olarak yürüt- rükleri ~Yağma yok" kampanyasıy- la dile getirdikleri ıstemlerin Cum- hurbaşkanı tarafından dikkate alına- rak yasanın vetoedilmesini yerinde bir karar olarak değerlendirdi. De- mirel'in demokrasiyi ve haklan ko- ruduğunu kaydeden Budak. şu gö- rüşleri dile getirdi: "Sayın Demirel, veto karanyla ül- kede istikrar unsuru olma görevini sürdürdüğünü kanıtlamıştır. Artık söz \enidcn TBMM'dedir. Meclis, olağanüstü toplanarak vıllardır ek- meğimizi küçülten zorunlu tasarruf kesintilerine son vermelidir. İktidar- lann kevfi bir biçimde kullanarak erittiği "birikimlerimiz daha fazla mağduriyete yol açmadan \e zaman \itirilmeden çalışanlara geri öden- melidir. Kesintilerin sona erdirilme- siyle birlikte ücretlerimizin doğal bir parçası haline gelen işveren kesinti- leri de işçi kesintileri> le biriikte üc- retlerimize yansıtılmalıdır." Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi De- nizerde Demirel'in beklenen kara- n verdiğini belirterek "Savın Cum- hurbaşkanı Demirel, Türkiye'dede- mokrasinin teminatıdır. Haksızlık- lara müsamaha göstermeyiz. Ken- disine teşekkür ediyoruz. Bundan sonrası TBMM'nin işidir. Meclis, vanlışta ısrar etmez" di>e konuştu. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, yasada ödeme takvımı- nin belirtilmemesi nedeniyle kuşku- ya kapıldıklannı vurgulayarak ya- sanın veto edilmesini olumlu karşı- ladıklarını bildirdi. Akay, TBMM'nin fonun tasfiye- si içinuygunbirtakvim belirleyerek yeni bir yasa hazırlaması gerektiği- ni kavdetti. Hak-lş Genel Başkanı Salim L's- lu ise u ^'asanın kaldırılmasıdoğru}- du, ama eksikti. Veto gerekçesi,çözü- mü> le birlikte gelmelidir'" dedi. Mu- halefetpartılennı veyasaya karşı çı- Söylemez kardeşlerin 'haraç çetesVgözaltında • İki işadamından zorla 1 milyar lira almaya çalışan 7 kişı gözaltına ahndı. Gözaltına alman 2 kışinin, Söylemez kardeşlerin beyin takımından olduğu belirtildi. İstanbul Haber Servisi - Kadı- mesi halinde öldürüleceğini söyle- köy'de 2 işadamından silah tehdi- diyle 1 milyar lira haraç almaya ça- lışan 7 kişi, 4 tabancayla birlikte ele geçırildi. Gözaltına alınanlardan Çerkez Geboloğlu v e Casim Koç'un 'Söjlemez kardeşlerin' beyın takı- mından olduğu belirtildi. Asayiş Şube Müdürlüğü Organı- ze Suç Büro Amirlıği'nce yapılan açıklamaya göre. 7 eylül günü poli- se başv uran Zafer Çakır v e Sururi Vlğitadlı işadamlan. Çerkez Gebo- loğlu ve adamları tarafından 15-20 gündür, 1 milyar lira haraç verme- leri için tehdit edildikleri yönünde şikâyette bulundular. İşadamı Suru- ri Yiğit. Çerkez Geboloğlu v e adam- lan tarafından Csküdar Çiçekçi Ma- hallesi Haremiskele Caddesi No 68'de bulunan evde dövüldüğünü, 1 hafta içinde 1 milvarlirayı getirme- yince. bu adrese polis tarafından operasyon düzenlendı. Operasyon sırasında evde bulunan Çerkez Ge- boloğlu (43). NiyaziÖrdekı 19). Ha- bip Belek (23). Nefiz Hebip f 25) gö- zaltına alınırken yanlarındaki 4 ta- banca ve bir adet kurusıkı tabanca ele geçırildi. Gözaltına alınan kişilerinsorgula- malan sonucu olay la ilişkilen oîduk- lan anlaşılan Cazim Koç (54), Meh- met Sclim Çalışal (46) ve bu kişileri haraç almaya azmettirdiği belirlenen Fmaz Doğru (43) da gözaltına alın- dı. Polis. sanıklardan Çerkez Gebo- loğlu'nun, Söv lemez kardeşlerin be- yin takımını oluşturan "üniformalı çete" ile ilişkısi olduğu gerekçesiy- le bir süre cezaev inde yattığını. Ca- zim Koç'un da bu çeteve vardım et- mek suçundan arandığını bildirdi. Yine yıkım, yine olay • Baştarafı 1. Sayfada Barikatlar. Çevik Kuvvet tarafından kaldınlırken çevre sakinlen. "Bugüne kadar RP've ov \erdik. Bize bunu mu yapacaklardı? Adil düzen bu mu?" diyerek tepkilerini dile getirdiler. Bazı vatandaşların ise belediye yetkililerivle anlaşarak. yıkılması gereken katlarını kendilerinin vıkacağı sözünü verip yıkım işlemini durdurmaları, diğerevleri yıkılan yurttaşlann tepkisıne neden oldu. Ola\lar sırasında belediye araçlannın camlan da kınldı. Gecevi dışanda geçırmek zorunda kalan Karanfilköylüler. mahallelerinden çıkmavacaklarını açıkladılar. kanlan suçlayan Uslu. şunlan söy- ledi: " Bence veto gerekçesi, çözümüyle biriikte gelmelidir. Çözümü>le ilgili tasarı. bir an önce TBMM'ye sevk edihneli. Aksi halde bu haksız kesin- ti dev am ettiği takdirde.v üıe çalışan- lar, tüketiciler ve kayıtlı ekonomi za- rar görecektir. İşçi konfederasyonla- rı olarak. yasanın iptali yerine çö- züm üreterek yol gösterilmesi için gayret etmeliyiz." Bu arada başta büyük kentler ol- mak üzere tüm yurtta düzenlenecek olan kamu emekçilerinden kesilen zorunlu tasarrufların ödenmemesi- nı protesto eylemleri vann başlıyor. Kamu Emekçileri Sendikalan Kon- federasvonu'nun(KESK)ilkevlemi vann tüm illerde vapılacak kitlesel basın açıklaması olacak. Daha sonra postanelerden Başba- kanlığa protesto dilekçeleri gönde- rilecek ve 19-20 ekim tarihFerinde de Istanbul. Ankara. Izmır. Dıv arba- kır, Zonguldak. Bursa. Mersin ve Iz- mit'te bölgesel mitingler düzenle- necek. Türkiye İşveren Sendikalan Kon- federasyonu (TİSK) Başkanı Refik Baydur. veto karannı "popülist ve yanlış bir politikanın gelişimi" olarak değerlendirdi. Lojmandan atılan polis intihar etmek istedi İstanbul Haber Servisi-Günev- doğu'da görev yaptığı sırada çıkan çatışmada yaralanan ve daha sonra malulen emeklive ayrılan Adem Şimşekadlı polis memuru. kendisi- ne tahsis edilen Koşuvolu Polis Loj- manlan'ndaki dairesınden atılmak istenmesi üzerine intihara teşebbüs etti. Başına silah davayarak intihar etmek isteyen polis memuru. mes- lektaşları tarafından ikna edildı. Cizre Terörle Mücadele Şube- si'nde görevli olan ve geçen Ne\- ruz'da çıkan bir çatışmada avağından yaralanan Adem Şimşek. tedav i gör- dükten sonra malulen emeklive ay- rıldı. Daha sonra İstanbul "a getiri- len Şimşek ve aılesine. Koşuvolu Po- lis Lojmanlan'nda zemın kat bir da- ire tahsis edildi. Ancak bir süre son- ra lojmanlardan çıkması vönünde uv anlar alan 2 çocuk babası Şimşek. kalacak yerinin olmadığını söyleme- sıne rağmen meslektaşlannı ikna edemedi. Şimşek ailesi. dün gece polislenn baskınınauğradı. Polislertarafından eşyalan kapı önüne konan Adem Şimşek, girdiği bunalım sonucu bev- liktabancasıyla intihar etmek istedi. Apartmanın kapısında başına silah da>ayanveçevresindekilerikendisi- ne yaklaştırmayan Şimşek. meslek- taşlarınca bir süre sonra ikna edildi. Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis. olayı görüntülemek iste- yen gazetecilerin film ve kasetlerine el kovdu. Herhangi bir nedenle derslere katılamadığınızda, katılamadığınız her dersin notlarını 24 saat içinde size ulaştırabilen bir dil kursu var mı? var ya! Oğrencilerine kendisi 12 ay boyunca faizsiz eğitim kredisi verebilen bir dil kursu var mı ? var ya! Kolejler ve Anadolu Liselerine hazırlanan veya kazanan öğrencilerin annelerine yönelik çok özel destek programlar • düzenleyen bir dil kursu var mı? V CT»F JM &» • Bir aylık deneme süresi sonunda herhangi bir nedenle ayrılmak isteyenlere ücretinin tamamını geri ödeme güvencesi verebilen § varya!bir dil kursu var mı? hurgün kararnamesi bugüııe kaldı ANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. büv ük çoğunluğu laik, Atatürkçü ve demokrat olan yargıç ve savcıları kapsayan 1291 kişilik "sürgün kararnamesi" ile ilgili taslağın görüşülmesine bugün devam edilecek. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HS\'K) dün. gün boyu devam eden toplantısından sonra açiklama yapan Kazan. taslağın büyük bır bölümüyle ilgili görüşmelerin tamamlandığını. geriye sadece 30 DGM vargıç ve savcısının kaldığını bildirdi. Kazan. bunlann da v üksek kurulun bugün öğleden önceki toplantısında görüşülüp karara bağlanacağını sövledi. Kararname taslağı kurulda görüşülüp oylandıktan sonra Başbakan v e Cumhurbaşkanı tarafından da onaylanacak. G U N D E M MISTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada RP'nin demokrasiyi amaç değil, araç olarak kul- landığını herkes biliyor. Bu partı için demokrasi, ik- tidara gelme aracından başka bir şey değil. Bunu özellikle iç toplantılarında sık sık vurguluyoıiar. Gerçeği söylemek gerekırse. siyasi arenadaki par- tilerin hiçbırinde "parti içı demokrasi" yok. Tümünün ortak özelliği, lider partileri olması. Öte- ki partılerde de genel merkezın ıstemediği aday il kongresinı kazanırsa, çoğunlukla görevden alınıyor. Ama, muhalifleri yönetimden uzaklaştırmanın da bir "usulü" var. "Kulluk" şu andaki RP üst yonetimı- nin cığerine o kadar işlemiş ki. "pullukla sürsen çık- maz... Durum böyle olunca da, ıl kongrelerinde muhalif, adayların çıkmasını üst yönetimden kımse kabul* edemiyor. Hafızaları almıyor. Genel merkeze rağ- men aday olanlara sanki. "Tannnın birliğini reddet- m/ş"gibi bakılıyor. Bu demokrasicilik de nereden çıktı? Yoksa demokrasi RP'den intikam mı alıyor: "Beni kullandın, alçak... intikamım acı olacak..." Gerek Çiller'i savunma ve Adaletı Dağıtma Baka- nı Şevket Kazan'ın, gerek Ahmet Tekdal'ın parti kongrelerinde yaptıklan konuşmalar, demokrasi şaş- kınlığının ders verici örnekleri olarak tarihe geçecek. 18 ağustostakı Kayseri kongresinde genel merke- zin bilgisi dışında ikinci aday çıkınca Kazan kürsü- den şöyle dedi: "Genel merkezin, hocamızın kabul etmedıği kişi kongrede aday olamaz. Olur da seçılırse ıptal edi- lir. ikinci lıstede benım adım bile olsa, oy vermeyin." Kayseri'yı 28 oy farkla genel merkezciler aldı. Ankara il kongresi ise hoca ve takımını şaşkına çe- virdi.Tekdal. ikinci aday MehmetTellioğlu'nun güç- lü olduğunu görünce, tekden dalıp kürsüye yöneldi ve şu tarıhsel saptamayı yaptı: "Hocamız Zeki Çelik'/ seçti. Başka aday istemi- yor. Hocaya karşı gelınemez. Genel başkanım ba- na, dışardaki köpeği dişıne îak gel, dese yaparım." Muhteşem bır tanımlama. Demek kı, RP Genel Merkezi'nde hocaya bağlılık yarışmaları yapılsa kim- bihr ne buluşlar ortaya çıkacak: "Huca bana, kefen giy ömürboyu çıkarma, dese çıkarmam." "Hoca bana, ömür boyu Haliç 'in suyunu içecek- sin, dese başka suya dudak sürmem." "Hoca bana. partinin posta merkezinde dur. Dili- ni uzat, sürekli açık tut. Anadolu'ya gönderilecek mektupların pullannı ıslatacaklar, dese. Dilimibirsa- niye içeri çekmem..." RP kurmayları hayal güçlerıni kullanıp, daha de- ğişık bağlılık gösterilerinde bulunabilirler. RP ikiyüzlü değil... RP'de il başkanları. yönetim kurulu üyeleri, genel merkezce oluşturulan bir "istişare kurulu"nca belir- leniyor. Sonra, Siyasi Partıler Yasası nedeniyle. "mecburen" yapılan il kongrelerinde bu onaylanmış oluyor. Kongreler bir bakıma, "noter" işlevı görüyor. Bu tür benzetmelerde kimi duyarlı noterler arayıp, "Biz ne olursa olsun onaylama yeri değiliz. Eğer, yasaya aykın birişlem varsa. ıtıraz ederiz" diyorlar. Burada noteri, yasal olarak zorunlu olduğu için gidilmesi ge- reken yer anlamında kullandık. Oysa demokrasilerde parti kongresinde oy kulla- nan delege noter değil. seçicıdir. RP, eski solcusundan ANAP'hsına, Suudi sempa- tizanından iran hayranına kadar, her türiü eğilime yataklık eden bir parti. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nu ise. tüm eğilimlerin dışında, "hocanın adamları" diye tanımlanabilecek ekip oluşturuyor. Çatlaklardan sızan haberler, Oğuzhan Asiltürk'ün bu anlayıştan koptuğu yönünde. Yine de kesin bir şey söylenemez. Siyasi yelpazedeki kepazelikler, halkı uzun süre depolitize etmenin getirdiğı cahillikler, halk dalkavuk- luklan, karşımıza RP gibi, omurgasız bir yapıyı çıkar- dı. İktidardaki uygulamalarından da anlaşılıyor ki, bu yapı her şeyiyle ikiyüzlü. Çabalar bu ikiyüzlülüğü giz- lemeye yetmiyor. La Rochefoucauldun bir sözü var: "ikiyüzlülük, ahlâksızlığın erdeme karşı gösterdi- ğı saygıdır." RP'de her şey o kadar açığa çıktı ki... Artık ikiyüzlü bile değil... Mahkemeden 500 milyon ceza Gökdemir, Roth'a tazminat ödeyecek İstanbul Haber Sen isi - Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Claudia Roth. kendisine "fahişe"'dıven DYP Kavsen Mılletvekili Ay\az Gökdemir hakkında açtığı tazminat davasını kazandı. Roth'un başvurusunu haklı bulan mahkeme. Gökdemir'i 500 mılvon lira tazminat ödemeye mahkûm etti. İstanbul 7 Aslıve Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmava Gökdemir'in avukatı E\üp\örükoğlu. Claudia Roth'un avukatlan Gülçin Çavlıgil ve Öznur Gündoğdu katıldı. Roth'un avukatlan. delillerin toplandığı ve konu hakkındaki bütün beyanların alındığı gerekçesiyle davanın sonuçlandınlmasını istediler. Bunun üzerine, söz verilen Ayvaz Gökdemir'in avukatı Eyüp \ örükoğlu da müvekkilinin davaya konu olan sözü kişilere değil. ortaya sövlediğini belirterek davanın reddini istedi. Karan açıklayan hâkim. A\vaz Gökdemır'i 500 miKon lira manev i tazminat cezasına çarptırdt. Gökdemir. davayı temyiz edeceğini belirterek dav anın hâkimini üstü kapalı olarak eleştirdi. Gökdemir. "Benim haysiyetini sa\ unduğum hâkim beni mahkûm etmiş. Canı sağ olsun. Ben, Türki\e"nin bağımsızlığı. vargının hav siv eti adına tepki \erme>e devam edeceğim"dedı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear