29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakan Sağlam'm 'Zorla bağış olmaz' açıklamasına karşın okullar parası olmayana senet imzalatıyor Veliye 'zorla bağış' baskısıFİGEN ATALAV AHMET BARUTÇU (STANBIL / İSKENDERLN - Mıllı Eğitim Bakanı MehmetSağlam'ın "Okul- lara vapılacak bağış \e katkılar tamamen öğrenci velüerinin nzası>la olacaknr* dı> e genelge yayımlamasına karşın bırçok okul yönetimı bildiğini okuyor. Kayıt sırasında belirlenen rakamı ödeyemeven velilere zorla senet imzalatılıyor. semtlere göre de- ğişen bağış miktan. bölge dışından kayıt yaptırmak isteyenler ıçin daha da artıyor. Iskenderun'da kendisinden )50 milyon li- ra bağış ıstenen bir \eli. Milli Eğitim Mii- dürlüğü'ne baş\ urdu. "Bağışa endeksli kayıt" sorununun en çok yaşandığı ıl tstanbui. Bağış miktan, semtlere göre ıkı milyon lira da olabiliyor 200 milyon lira da. Bırçok okulda bağışa, Istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ge- nelgesi uyannca. kayıt yapıldıktan sonra sı- ra geliyor. Ancak. "Bağış yapmak istemi- yorum" demek pek mümkün olmu> or. Ve- li, okul koruma derneği. \akıf ya da okul aıle birlıği temsilcilerinin. "Çocuğunuzu parasız mı okutacaksınız? Su, elektrik. >a- kıt, onanm vb giderlerini devlet ödemiyor, bizevardım etmekzorundasınız'" diye baş- layan uzun konuşmalan sonunda. "Para vermezsem çocuğumazarargelebüir" kor- kusuvla çaresiz bağış yapıyorlar. Kayıt sı- rasında yanında yeterli para olmayan velı- lere ise bazı okullarda senet imzalatılıyor. Çocuğu Kâğıthane Anadolu Lısesi'ni ka- zanan bir veli. kayıt sırasında başına gelen- leri şöyle anlattı: "Once ön ka\ıt vaptılar. Daha sonra eşimle beni başka bir oda\a aldılar \c "ço- cuklanmızın iyıliği' için 30 milyon lira ba- ğış yapmanıızı istediler. Okuyan bir çocu- ğum daha olduğunu, kira ödediğimizi. me- ıtıur maaşı>la geçinmeye çalıştığınuzı sö>- leyince bağış miktarını 25 milvon liraya in- dirdiler. Bu kadar para> ı \ereme\eceğimi- risö\leyince. "Senet ımzalayacaksınız' de- diler. Senet imzalamak istemediğimi, oku- la her a> belli bir miktar \ ardım \ apacağı- mı söyledim ama dinlemediler ve sonuçta eşitn senetieri imzaladı. Bu senetieriöde>e- mezsek ne olacak? E\imize icra mı gele- cek? Çocuğumuz Anadolu Liseleri Sına- M'nı kazamnca çok sc\ inmiştik. Şimdi ise karakarabu para\ınasılöde>eceğinıizidü- şünmoruz." Danışma Komisyonu'na' günde 150 teiefon Istanbul'da kayıtlarla ilgili sorunlann çö- zümlenmesi amacnlaoluşturulan İl Kayıt Danışma Komisyonu'na gündc 100-150 teiefon geliyor. İstanbıı! Milli Eğitim Mü- dürü Ömer Balıbe» tarafmdan kurulan ko- misyonun başkanı Okta> Armağan. Arma- ğan'ın yanı sıra Milli Eğitim Müdür Yar- dımcısı V'ılmaz Çetin. Şube Müdürii İlha- mi Oral \e Teftış Kurulu Başkan Yardım- cısı Latif Eldes, 19 ağustos tarihinden bu yana 1521 70 0"1 ) numarah telefonun başın- dalar. Oktay Armağan. çalışmaları hakkın- da ^u bilgilerı \erdi: "Ka\ıt sırasında herhangi bir probletn yaşa\anlar-buparasaldaolabilir. bulundu- ğu bölge dışındaki bir okula kayıt vaprırma isteği de- bizi anvor. Biz hemen ilgili ilçe milli eğitim müdürlüklerine ulaşarak ge- rekli tedbirin alınması için dinktiCtt' bulu- nıiMiruz. 180 den fazla ilköğretim müfetti- şi de anında miidahale edebilmek için bi- zimle birlikte çalışıvor. Komisyonun en önemli göre\ lerinden biri. \elinin önce ka- yıt\aphrmasi vedahasonraeğer nıaddi du- rumu müsaitse bağışta bulunması. Aksini yapan müdürler hakkında gerekeni yapı\o- ruz. Velilerden isteğimiz. dilekçe \ermele- rini istediğimizde korkmadan bunu \erine getirmeleri. Ba/ı durumlarda veülerin di- lekçe\ le şikâvette bulunmalan gereki\or. a- ma \eliler bundan çekiniyoıiar." Oktav Armağan. Danışma Komisvo- nu'nu Istanbul dışındaki çeşitlı il \e ilçe- lerden velilerin de arayarak. kendi sorun- lannın çözüme kavuşturulmasını ıstedikle- rinı belirtti. Iskenderun'da da Kerim Bağdadioğlu adındaki velı kendisinden "zorla bağış" is- tendiği gerekçesiyle Istiklal Makzume Anadolu Lisesi >öneticilerinı Milli Eğitim Bakanlığf na şıkâyet ettı. Kerim Bağdadioğlu. Iskenderun Ibnı Si- na Anadolu Lısesı ortaokul 1. sınıftan oku- yan İzayRevhanoğlu'nu Istiklal Makzume Anadolu Lısesıne kavdettirmek ıstediği- nı belirterek şunlan söyledi: "Okul koru- ma Derneği. 150 milyon lira bağış >apma- mı istedi. ıtirazettim. "Bağış yapma\anla- rın kaydını \apmı\oruz'dediler. Okul ko- ruma derneklerinin mercekaitında incelen- mesi gerektiğine inanıvorum. Okul idare- sinin j önetimi fiilen bu derneklere geçmiş." RPTI BELEDIYE KARARLI BatıııaııMa okullar susuz açılacak ARİFARSLAN BATMAN - Refah Partili Batman Belediyesi. su borç- larını ödemedigi gerekçesiy- le ilk ve orta dereceli okulla- rın suyunu kesti. Kentte bazı kuruluşların 26 milvar lira kadar su borcu bulunduğunu belirten RP'li Belediye"Baş- kanı Salih Cök. "Su borcunu ödemeyen okullara kesinlik- le su vermeyeceğiz. VIiJli Eği- tim'den sonra borçlu diğer kurum ve kuruluşlann suyu- nu da keseceğiz" dedi. Kay- seri Belediyesi de borcunu ödemeyen 78 okulun suyu- nu kesti. Batman Belediyesi'ne bağlı ekipler. birkaç gündür okullara giderek su kesintile- ri yapmaya başladı. Tüm ıs- rarlanna karşın sulannın ke- sildiğini söyleyen okul yöne- timleri. belediyenin uvgula- masına tepki gösterdiler. RP'h Başkan Salih Gök ise taviz \ermelerinin kesin- likle söz konusu olmadığım yineliyor. Su kesintilerinden sonra birçok okuldaki çiçek ve ağaçların kurumaya baş- ladığından yakınan yönetici- ler. "Binbiremekleyetiştirdi- ğimiz çiçekler. fidanlar kunı- du. Böyle olmarnalıvdı" diye yakındılar. Okul sulannın kesilmesinin Batman Milli Eğitim Müdürü Mehmet Özen'in Almanya"da bulun- duğu döneme rastlaması da dikkat çekti. Batman Beledive Başkanı Salih Gök. sadece Milli Eği- tim"e bağlı okulların değil. başka kuruluşlann da borçla- rını ödemediğini belirterek şu bilgileri verdi: "Gençlik ve Spor İl IMü- düıiüğü'nün 5 milvar lira, Emniyet Müdürlüğü'nün 3^ müŞarlira, Meslek Lisesi'nin 2 miŞar lira. valiliğin 1 mil- OSYM'den müjde Adaylara ek kontenjan Haber Merfcezi - Üniversite ikinci basamak sonuç- lannın açıklanmasıyla birliklte açıkia kalan yartm mil- yona yakm aday için yeni bir sanş doğdu. ÖSYM Baş- kanı Prof. Dr. Erez Söytemez, üniversiteye kayıt dö- nemlerinden sonra açık kalan kontenjanlara ek yerleş- tirme ile ögrenci aiınacağını bildirdi. Ek kontenjania- ra hiçbir yükseköğretim programını kazanamayan adaylar başvurabilecek. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkaru Prof. Dr. Erez Söylemez, yaptığı açıklama- da, Y'ÖK'ün aldıgı karar doğrultusunda son iki yildır uygulanan ek kontenjanla öğrenci alımının bu yıl da gerçekleştirileceğini belirtti. Ek kontenjanlann üni- versitelerde kayıtlann sonuçlanması ile birlikte belir- leneceğini kaydeden Söylemez, üniversitelerden 20 eylûl gününe kadar açık kontenjanlan bildirmelerini is'tedikleri kaydetti. Açık kontenjanlara 1996-97 ög- retim yılında eğitime başlayacak vakıf üniversiteleri ve devlet üniversitelerinde açıian yeni bölümlerin de ekleneceğinedikkatçeken Söylemez, oluşacak toplam kontenjana ek yerleştirme yapılacağını belirtti. Gecen ögretim yılında ek kontenjanın 32 bin oidugunu bii- diren Söylemez, bu yıl 30 bin dûzeyine ulaşılacağını tahmin etmediğini bildirdi. Kontenjanlara hiçbir yük- seköğretim programını kazanamayan adaylann başvu- rabileceğini kaydeden Söylemez. şu bilgileri verdi: "Ek kontenjan uygulaması ÖYS'de aldığı puan bel- H bir düze>de olmakla birlikte >anlış tercih ve başka nedenlerle bir yükseköğretim programına yerleşeme- mişadavlara vıni birşans tanımak amacı>İagttirildi. Çünkü ada> iar \ anlış yönlendirnıt sonueunda hep bir yere >ığüıyor. Ankara ida ilk iki bin içine giren öğrend- lerimizden Gazi İ nr\ersitesi'ni tercih eden yok. Diğer ünhvrsitelerinde kontenjanı dolduğuiçin adaylar yûk- sek bir puan almalarına karşın açıkta kalıyorlar. Bu soruna bir çözütn bulunmak" \ar lira, cezaevinin 3 milvar lira su borcu bulunuvor. Res- nıi dairelerin su borcu 26 mil- yar lirayı da aştı. Borcunu ödememekte ısrar eden tüm dairelerin. valiliğin su\unu da keseriz". Kayseri Büyükşehir Bele- diyesi Su ve Kanalizasyon IdaresilKA'ı'SUlGenelMü- dürlüğü. borcunu ödemeyen 78 okulun suyunu kesti. KAYSU Genel Müdürü Mustafa Bulut. yaptığı açık- lamada. kent merkezinde Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı 64 ilk. 14 de orta dere- ceü olmak üzere 78 okulun 4 milyar 53 milyon lira birik- miş su borcu bulunduğunu bildirdi. Okullara, borçlarını yatır- malan için 21 ağustosa kadar süre tanımalarına karşın so- nuç alamadıklarını belirten Bulut. şunlan söyledi: "Bu okullanmızı birkaç kez uyardık. Konuyu il \e il- çe milli eğitim müdüriükleri- ne bildirdilc Aynca, İl Koar- dinasyon Kurulu'nııo son toplanüsında da konuyu gün- deme getinlik. Bu hizıneti \e- riyorsak, karşılığını almak zorundayız. Aksi halde. hiz- metlerimiz aksar." Okulların açılmasına az bir süre kaldığına dikkat çe- ken Bulut. öfrencilerin mağ- duredilmemesı ıçın okul yö- neticilerinin bir an önce su borçlarını yatırmalannı is- tedı. Enkaz kaldırma çalışmaları başladı Atarürk Havalimanı'na iniş yaptığı sırada pistten çıkarak karayolunda taksi\c çarpan Mısır Havavollan'na ait Boeing 707 tipi yolcu uçağının enkaz kaldırma çalışmalanna başlandL Ha\aşRamp(yer hizmctleri) Müdürü Fevzi Özçivril, uçağın parçalara a\ nlması için tüm hazıruklann tamamlandığını, gerekli emri beklediklerini söyledi. Kazanın ardından gmenli olmamakla suçlanan pistle ilgili bilgi \eren Si\il Ha\acılık Gencl Müdürü Kayhan Kabadayı ise *Me\cut bilgilerimize göre kule \e pisrin hatası yok. Ancak kazanın kesin nedeni incelemelerden sonra anlaşılacak" dedi. Kaza sonrası International HospitaPa kaldırılan yolculardan 2 kişi daha dün taburcu edildi.(Fotoğraf:UĞUR GL'NYÜZ) c Oto ithalatı işsizliği arttınr' Sendikalar bedelsiz otomobil ithalatının serbest bırakılmasına tepki gösterdi ANKARA / İZMİR (Cumhuri>et) -Hükümetinkullanılmışotomobille- rin bedelsiz ithalatını serbest bırak- ma hazırlığı. sendikalar tarafından tepkivle karşılandı. Türkive Maden- tş Sendikası Genel Başkanı H. Hü- sejin Kayabaşı. Türkiye'nin kulla- nılmış oto ithalininu ekonomik-top- lumsal faturalannın altından kalka- mayacağını" sa\undu. Kavabaşı, bu uvgulamanın. ülke içi otomobil üre- tım kapasitesınin asgari yüzde 30 oranında daralmasına yol açacağını ileri sürdü. Devlet Bakanı LfukSö>- lemez ise otomotn ithalatının yurti- çinde abartıldığını öne sürerek. bu- nun yurtdışında çalışanlannraevdu- atının Türki>e'\e çekilmesi için ge- çici biruygulama olduğunu söyledi. Kayabaşı. dün >aptığı açıklama- da. hükümetin kaynak yaratmak için "köktenci yapısal düzenlemeler" yapmak yenne. "Türkiye ekononü- sinin belkemiği durumundaki. hacmi gittikçe daralan üretken sektörleri yokedecek" vöntemler u\gulamasi- nı eleştirdı. Kullanılmış otomobil ıt- halatımn. ışsızliğeyeni ışsizlerkaıa- cağını belirten Kayabaşı. var olan kaynakların dışarı akıtılacağını. top- lumsal patlamaların yaşanacağını kaydetti. Kayabaşı. sektörün. böyle bir da- ralmaya da\ anamay acağını \ urgula- yarak "Bu nedenle bu işletmelerden kapasite daralhmına gidenlerden ve kapananlardan, on binlerce işçi işsiz kalacaktır. A> nca. > ine bu sektörlere bağlanan sektörlerde de binlerce ku- çük \e orta ölçekli işletme kapana- caL buralarda da on binlerce işsiz or- ta\a çıkacaktır. Bu uygulama. sektö- reyeni bir karapara aklanıa \olu aça- caktır"dedi. \urtiçinde otomotı\ üreticılerinin ka\gı duymaması gerektiğini vurgıı- lavan De\let Bakanı Sö\lemez ise "türk otomoti\ sektörü güçlüdür. bundan etkilenmez" di\e konuştu. SöNİemez. devalüasvon beklentisi- nin de yersız olduğunu bildirdi. De\ let Bakanı Söylemez. otomo- tn sektörleriylegiriştiğı ka\gayı sür- dürinor. Yurtdışında çalışanlann me\(iuatlarını Türkiye'ye aktarması durumunda kullanılmış otomobil ge- tırmelerini serbest bırakan çalışma- yı sa\ unan Söylemez. bunun abartıl- mamasını istedi. Buçalışmaylavurt- dışında çalışanların yabancı banka- larda bulunan 50 ile 100 milyon do- Iararasındakime\duatlarının Türki- ye'ye çekılmesının amaçlandığını belirten Söylemez, şunlan soyledı: "\ürtdışında çalışan işçilerin bu- radaki bankalarda 50 - 100 mihon dolar arasında me\ duatları bulunu- yor. Biz bu kavnaktan \ararlanmak istedik. Her \atandaşımıza 50-100 bin markını iki >ıl çekmemek ka>- dnla TürkiyeŞe gefirmesi halinde > anında otomobil. takım tezgâhı gibi sanayide kullanacağı makine\i ser- best olarak getirmesini sağladık. Türk otomoriv sanayii güçlüdür, bun- dan etkilenmez." Söylemez. de\aüla.->yon beklentı- lerının de yersiz olduğunu dile getir- dı. Türkiye'debirikmiş birde\aülas- \on bulunmadıâını bildiren Söyle- mez. şöyle konuştu: "Türk ekonomisi esnek bir \apı\ a sahip. Türkiye ihracatını arttırarak bü> üme> i seçmiş bir ülke. İç ve dış para pi> asalarım dengede tutabili>or. I.MF. Dün\a Bankası gibi Tınans ku- ruluşlarına ü>e olan Türki>e. bura- lardan gelen raporlar doğrultusunda ekonomisine>ol veriyor. Önemliolan si>asi isrikrann olmasıdır. Bu sij asi is- tikrar süresi d«-am ederse. tüm prob- lemler çözülebilir." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Palavranın Endazesi... Kımı arkadaşlarım. "Yeîer artık" dıyorlar, "Erba- kan'dan başka bir şey yazmaz oldun son zaman- larda". Bakıyorum da, gerçekten son dönemlerde hep Erbakan üzerine yazmışım. Ama "Hoca" öyle işler yapıyor ve öyle şeyler söylüyor ki, değinmeden geçmek elimden gelmiyor. Sabah gazeteyı açıyorum, "Bakalım bugün ne yurpurtlamış?" diyorum. Her gün bir başka "inci"... Örneğin Malezya'da. "Malezya Türkiye'den 500 bin işçi alacak" demiş. Eskiden bu tür palavralara "kargalarbile güler" derdik. Vallahi artık bu işler kar- gaları bile aştı... Malezya dediğınız. fukaralıktan içi dışına çıkmış bir ülke. Sefalet neredeyse dız boyu. Yüzbinlerce Malezyalı emekçi, Arap Şeyhliklerinde beşinci sınıf işler yapıyorlar. Çöp topluyorlar, tuvalet temizliyor- lar. Aynı yörelerde Türk ışçileri de var. Ama bunlar, gene Türk şırketlerinın inşaatlarında çalışıyorlar. Hoca'ya bakarsanız, Malezya köşeyi dönmüş. Şimdı de Türkiye'ye katkıda bulunacak. Herhalde. Malezya'nın her yanını, kendı ağırlandığı ysrler gibi sanıyor. Ya da görmek istediklerini görüyor. Aynı şey Endonezya ıçın soz konusu oldu. Hoca- ya kalırsa Endonezya isviçre standartlarını tutturmuş durumda. Açlık. sefalet ve salgın hastalıklardan kı- rılan Endonezya'yı böylesine pembe gözlükler ar- dından görmek. bizım sevimli "Hoca"ya özgü bir marifet olsa gerek. Gezdiğı birkaç fabrika ve kaldı- ğı otellere bakarak. Endonezya'nın köşeyi döndü- ğünü sanıyor. Kimilerı Türkiye'de de benzer aldat- macaları yaşıyorlar. Yaşamı Etiler-Ulus Mahallesi- Bebek ve Rumeli caddesi mihverinde geçen kimi "akl-ı evveller", Türkiye isviçre standardını yakala- dı sanıyorlar. Sonra da yaşamın gerçekleri karşısın- da şaşkına dönüyorlar... Şu son seyahat, Hoca ıçin baştan başa gaflarla dolu bir seyahat oldu. Zaten yapılıp yapılmaması bi- le tartışma götürür bir ışti bu. Türkiye Cumhuriye- ti'nin başbakanlığına gelmiş bir insanın, ilk resmı yurtdışı zıyaretinı Iran'a yapma konusundaki anlam- sız ısrarını anlamak pek kolay değil. Aslında çok farklı bir bıçımde yorumlanabilır ama, doğrusu böy- le yorumlamak istemiyorum. Hoca'nın bu kadar "beyınsiz" olduğunu sanmıyorum. Bu "beyinsizlık" lafı da. bir başka münasebetsız- lik oldu. Eskiden kimi siyasetçılerımız, Batılı ülkeler karşısında ezilir büzülür, komplekse kapılırlardı. Er- bakan Hoca, Doğulu ülkeler karşısında ezilip büzül- meye başladı. Ne diyelim, kem söz sahibine aittir... Gene bu seyahatte en çok tutulduğum "gaf'lar- dan biri, Erbakan Hoca'nın "iran la herkonuda tam bir mutabakat ıçindeyız", gibisinden dile getirdiği görüş oldu. Kendileri "Molla iktıdanyla" her konu- da tam bir mutabakat ıçınde olabilirler. Zaten bu. biz- ler için fazla bir sürpriz de olmaz. Fakat Türkiye Cumhuriyeti'nın başbakanı olarak iran'la her konu- da mutabakat içinde olamaz. Olacağını sanıyorsa da çok aldanır. "Diplomatık dilde bu türden ifadelerkullanılır" di- yebilirler ama, atalarımızın dediği gibi, "Mızrak çu- vala sığmaz." Zaten geçen lerde de değinmiştim. Türkiye ve iran bütün tarıhlerı boyunca "tam bir mu- tabakat" içinde olamamışlardır ve olamazlar. Bu- nun rejim ve ıdeolojıyle de ilgisi yoktur. Bu, doğru- dan coğrafı konumun getirdiği bir olgudur. Şevket Kazan'ın Irak "seferi" de tam bir rezale- te dönüştü. Irak'a gidiş nedeni bile açıklık kazana- madı. Kimine bakarsanız. boru hattı görüşmeleri ıçın gıdildi. Kimine sorarsanız başka amaçlar vardı. Zaten bu konuda Adalet Bakanhğı ayrı telden çalı- yor, Milli Eğitim Bakanlığı ayrı telden çalıyor, Dışiş- leri Bakanlığı ayrı telden çalıyor. Hele Dışişleri Ba- kanlığı... Türkiye dış politıkada belki de bir yol ayrımının eşi- ğinde. Dışişleri'nin Sayın Bakanı ve de "Başbakan KaraWT?c/s/"dururnunfarkındaolmadığıgibi, kendi- sine bu konularda sorulan sorulara da kızıyor. Ağ- zını her açtığında bir çam deviriyor. attığı heradım, kafalan allak bullak ediyor. Erbakan'a ıktidar yolu- nu açmış olması. Refah ve Refah'a yakın çevreler açısından elbette "minnet duyulacak" bir şey. Fa- kat Çiller bu minnet duygularını yorumlamakta ye- tersiz kalıyor. Kendı "üstünniteliklerinin"takdiredil- mesı sanıyor. Şevket Kazan'ın Irak'taki mahkûmların, Kuran'ın kimi bölümlerıni ezberledıkleri takdirde cezalarının affedilmesı esasına dayanan infaz sistemini "tetki- ke değer" bulması, tam bir rezillik ve kepazelik "Şimdilik uygulamayı düşünmediklerini" dile getir- mesı ise haddini bilmezlik ve aymazlık. Eğer bunu uygulamayı düşünmediklerini "şimdi- lik" kaydıyla dile getirırken, "ilerde koşullar olgun- laştığında uygulamaya sokabiliriz" gibi bir düşün- cesi varsa. çok yanılır. Büyük eksiklik ve aksamala- rı olsa bile. "çağdaş" bir mantıkla oluşturulmaya ça- balanan ınfaz sistemini, böyle "çağc?/ş/"birsisteme dönüştürmeyı umut etmek. cıddi bir ruh bunalımı- nın su ustune çıkmasıdır. Kendılerıne bu konuda acil şifalar dilerim... Okurlarım bağışlasınlar. Gazetelerdehergünoku- duklarını yineleyip duruyoruz. Ama geçen gün de vurgulamıştım. insan yazdıkça rahatlıyor. Korkarım bu iş bir süre böyle devam edecek. ^IFIŞLNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Büyük Kongre öncesi verdiği mesajda "değişece- ğim" diyor. Konuşmasının ay- rıntılarına baktığımız zaman na- sıl değişeceğine ilişkin bir me- saja rastlayamadık. "Değişim" son dönemlerin moda sözcüğü. "Değişim" aynı zamanda bir gerekliliği dile getiriyor. Siyasi yaşamımız, statükocular tara- fından işgal edildi. Askeri darbe- lerin oluşturduğu statüko, siya- setçiler tarafından neredeyse aynen benimsenmiş durumda. Ne zaman bu statüyü delebile- cek küçük bir değişiklik günde- me gelse hemen karşısına diki- liyorlar. Mesut Yılmaz'ın "değişece- ğim" derken neyi kastettiğini konuşmasından çıkarmak mümkün değil. Hedefinin "mil- liyetçi sol seçmen" olduğunu söylüyor. Bunu. aynı zamanda "yeniliği arzulayan bir milli- yetçilik" şeklinde tanımlıyor. Yılmaz'ın değışmesi gerektiğini anlaması önemli bir adım. Çün- Mesut Yılmaz Nasıl Değişecek? kü onun statükocu tutumu, par- tisini iyice köşeye sıkıştırdı. Bütün mesele Mesut Yıl- maz'ın değişimden neyi kastet- tiği. Bunukonuşmasındaneya- zık ki belirtmiyor. ANAP Genel Başkanı'nın şimdiye kadar izle- diği çizgi hiçbir yeniliğeaçık de- ğil- Mesut Yılmaz değişecekse belli konularda ne yapacağını açıkça kamuoyuna bildirmekle yükümlü. Bu aslında bütün siya- si partilerin önündeki temel so- runlardan birisi. Türkiye. son 25 yıl içinde iki askeri darbeden geçti. Her iki askeri darbe. siyasi yaşamı mi- litarize etti, otoriterleştirdi. Ana- yasal ve yasal sistem despotik bir yapıya iyice büründü. Siyasi partiler sivil güçler olmaktan çı- kıp, otoriter rejimin parçası ha- lıne geldiler. ODP lideri Ufuk Uras, parlamentodaki partilere "garnizon partisi" benzetme- sini yapmıştı. Gerçekten son dönemdeki siyasi partiler, ne yazık ki garnizon partisi görü- nümü veriyorlar. Parlamentodan. sivil özgür- lükleri genişletecek yasa çıkmı- yor. Tek bildikleri, var olan ka- nunları sertleştirmek ve Milli Gü- venlik Kurulu'ndan gelen "tav- siyeleri" yerine getirmekten ibaret.Mesut Yılmaz, sononyıl- lık siyasi yaşamında bu otoriter yönetimin figürlerinden birisi ol- mak dışında ne yaptı? 1982 Anayasası'nın baskıcı hüküm- lerine karşı mı çıktı? Siyasi par- tileri, bir kışla nizamına sokan Siyasi Partiler Yasası'nın değiş- mesi için mücadele mi etti? Dü- şünceyi suç sayan hükümlerin değiştirilmesine destek mi çık- tı?Bunların hıçbirini yapmadığı gibi, "bölünmez bütünlük" adı altındayürütülen şovenve bas- kıcı siyasetlerin bir numaralı sa- vunucusu oldu. Terörle Müca- dele Yasası'nın düşünceyi he- def alan hükümlerinin yumuşa- tılmasına bile razı olmayıp, ina- nılmaz engeller çıkardı. Mesut Yılmaz değişecekse ve bunu samimi olarak istiyorsa, bir "sivilleşme projesi"ni top- luma ve partisine sunmak zo- runda. Özgürlükçü bir sıstemi gerçekten arzu ediyor mu? Tür- kiye'de demokratik bir sistemin kurulmasından yana mı? Bunla- ra soyut olarak "evet" diyebilır. O zaman demokratik ve özgür bir toplumu nasıl kuracağını inandırıcı bir programa dökme- li. Türkiye, ağırbirbaskı rejimı al- tında inliyor. Ülke bir kan gölü- ne dönmüş durumda. Mesut Yılmaz, askeri ve polisiye ön- lemler dışında. bu soruna han-' gi kalıcı ve barışçı müdahalele- ri yapmayı düşünüyor? "Milliyetçi sol", "modern milliyetçilik" gibi kavramlar içi tamamen boş kavramlar. Özel- likle milliyetçilik, Türkiye'de son dönemin en önemli modası. Denktaş'tan Türkeş'e, Erba- kan'dan Ecevit'e herkes birbi- riyle milliyetçilik yarışı yapıyor. Çevremizdeki bütün komşula- rımızla ipleri geren bu "milliyet- çilik"in nasıl modemleştirilece- ğini de doğrusu çok merak edi- yoruz. Değişebilmek, günlük küçük çıkar hesaplarının dışına çıkma- yı ve bazı tabuların üzerine cesa- retle gitmeyi gerektiriyor. Ondan korkarak, bundan çekinerek, du- yarlı konuları başkasına havale ederek değişmek mümkün de- ğil. ANAP'ın da, diğer büyük par- tilerin de derdi, sivilleşememe- lerı. Hepsi, otoriter sistemin bi- rer payandası olmaktan öte, hiçbir fonksiyon yerine getirmi- yorlar, Mesut Yılmaz, "değişe- ceğim" sozcüğünun altını dol- durmadıkça ve "milliyetçilik" yanşmda Ecevit'e rakıp olmak dışında projeler üretemedıkçe. ne yazık ki değışmeyecek, değişemeyecek. Sayın Doktor ve Eczacılar, Parkinson Hastalığı Tedavisinde kullanılmak üzere D-|ve D2 dopamin reseptörleri agonisti PERMAIfPERGOLİD 0.05 mg, 30 tablet 0.25 mg, 100 tablet 1.0 mg, 60 tablet formlarında ithal edilerek piyasaya sunulmuştur. Lilly ilaç Tic. A.Ş. Plaza Spring Giz Kat: 16 80890 Maslak-istanbul Aynntılı bilgi için firmamıza başvurunuz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear