25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 David Cronenberg'in 'olaylı' filmi, Edinburgh'da tartışmalar yaratmaya devam ediyor 4 Crash' dağrtnncısmı arıyorKültür Senisi- Kanadalı yönetmen David Cnonenberg'in Cannes Film Fes- trivali'nde Jüri Özel Ödiilü kazanan 'olay- •T filmi "Crash'tartışmalar yaratmaya JamesSpader \e Holly Hunterın baş- rolbrde olcuğu ü m. araba kazalan ile seks dürtiisü arasındakı sıradışı ılişkiyi e l e ılmasının yamnda. pornografiye ka- çan kimi sahneleri ile de Cannes'dakı sinema eleş- tinr.enleri arasında hara- rsetlı birtartı^ma başlatnıış- tn. Kaza yapmış arabalan. 'aylun' çıftlerin cinsel eği- lamierini tatmin ettikleri h»irer seks objesı olarak yanMtan Crash". 50. Edinburgh Festivali kapsa- mında dtizenlenen Sinema F<estı\ali'ne konuk oldu. Festıval yöneticisı Mark Cousins'ın ısrarı üzerine festıval bünyesine alınan filmın son dakikada prog- ramdan kaldırılabileceğı söyleniyor. Tutucu çevrelerden vo- ğun tepki alan filmin ya- pımcılanndan Chris Auty. '17 yıldır Cannes'a gide- rim. İlk defa bir film iize- rinde birbirini arkadan vuran böyle den- gesizbir festivaljürisiylekarşJaştım " yo- rumundabulunurken: filmin tıösterilece- ği son Avrupa ülkesi olan nngiltere'de film şirketleri "Crash'in gösterim hak- lannı alıp almamak konusunda y an çızen bir tutunı sergiliyor. Filmi satın almak isteyen üç şırket hâlâ resmi bırgınşım- de bulunmuş. değil. \ut\ bu durumu "ta- raflar istekli, ancak sansür yasaJan ve ah- laki değerler onlan engelliyor'" diye açık- lıyor. Böylesı paranoyak bır atmosferin ne- denleri konusunda sosyo-psikolojık tah- minlere girişmeden önce, yönetmen Cronenberg'in. 'Crash'i yaparken esin- lendiği kay nak olan düşünür J.G. Bal- larda kulak vermek gerek. Şöyle diyor Ballard: "Araba kazası. seks ve teknolojisinin kâbusu andıran birtikteliğinin felaket ha- bercisi değil de nedir?... Bana sorarsanız, "Crash" teknoloji üzerineyazılnıış. ilk por- izleyicinin filme gösterdiği ilgiden son- ra basın mensuplannın yönelttiği 'saçma sapan" sorular karşısında hayretler için- de kalmış. "Norveçli bir gazeteci bana Ballard'ın kitabının çok uzağmda kaldı- ğımı söyledi. O sırada toplantıda Ballard da bufunuyordu ve gereken yanıtı verdi: 'Tam tersine, belki de benden bile ileri \ ılında yine Edinburgh'ta gösterilen 'Crimes of Future' adlj filmleriyle de- neysellik kapılarını açan ünlii yönetmen korku. fantezi ve bilimi buluşturan yapıt- lan sadece 'Crash' ile sınırlı değil. 'The Brood", 'Scanners' ve "The Fly' (Sinek) gibi filmlerie rahatsız edici metaforlar peşinde koşan Cronenberg, psikolog Martyn Steenbeck'e göre 'ölümlülük T urucu çevrelerden yoğun tepki alan 'Crash'. 50. Edınburgh Festivali kapsamında düzenlenen Sinema Festivali'nde yer alıyor. Filmin gösterileceği son Avrupa ülkesi olan İngiltere'de fiim şirketleri 'Crash'in gösterim haklarını alıp almamak konusunda yan çizen bir tutum sergiliyor. Filmi satın almak isteyen üç şirket hâlâ resmi bir girişimde bulunmuş değil. nografık romandır. Pornografi ise, birbi- rinıizi nasıl kullandığımız \e \ok ettiğimi- /.\ cesurca itiraf eden ve bir anlamda kur- gunun en politik formlarından biri olan türdür".Cronenberg'in Ballard uyarla- ması "Crash". belki de bu sözlerin gör- sel anlamdaki en büyük doğrulayıcısı... Yönetmen Cronenber» ise. Cannes'da Genç kuşak gazetecileri. bır dönem öncekı meslektaşlarına göre daha tutucu \e ahlakçı bulan Cronenberg. yeni nes- lın sansüre yeşil ışık yaktığını sav unuyor. "Bu tutum, bizim gibi yaşlı başlı insanla- nn son derece radikal tiplermişiz gibi gö- rünmemize neden olu\or. O> sa biz oldu- ğumuzgibiyiz*\ilk kez 'Stereo' e 1969 hastalığından kurîulmak için yapay dün- yalar varatma eğilinıinde" Cronenberg hakkında çıkanlan söy- lentilerden biri de, onun, meslektaşı Martin Scorsese üzerinde en fazla etkı- ye sahip yönetmenlerden biri olduğu. Scorsese. bir Ingiliz sinema dergisinde- ki y azısında 'Bir film yaparken göziimün önüne sürekli Cronenberg sahneleri ge- liyor. Bir tiiıiü ondan kurtulamıyorum. Bu kötücül etkilerden kurtulabilmek için sürekli dua ediyorum" diyerek işi hafif şakaya vurmuş olsa da, Cronenberg. Scorsese üzerinde böyle bir etki yarat- maktan dolayı memmun görünüyor. "Scorsese'in böyle bir şey soylemiş olma- sı benim için gurur mici! Ne deolsa Tak- si Şoförü" gibi bir film yap- tı bu adam". Patolojik temalarla dolu filmleri yüzünden geçmiş- te olduğu gibi bugün de sansiir. engellenme ve bır sürü tartışmayla karşı kar- şıya kalan ünlü yönetmen. filmlerinde izleyiciyi aşın uçlarda dolaşmak gibi kış- kırtıcı bir niyet taşımadı- ğını; tam tersine onlan 'fel- sefi bir araştırma'ya yö- neltmek istediğini savunu- yor ısrarla. 'Crash'in bir porno ol- madığını vurgulayan Cro- nenberg. **eğer bir porno film yapmış olsaydım bu kadar tepki alnıaz, bu den- li a\ıplanmazdını. Bana fiJ- mimde pornografik sa\ıla- bilecek bir tek sahne göste- rin. Bulamazsınız çünkü 'Crash' kesin- likle porno değildir" diyerek sa\unuyor tartışmalar yaratan yapıtını. Bir kısım eleştirmen ise. talihsiz bır provokasyona kurban gitmişcesine, Cro- nenberg'i Jean Cocteau \e Luis Bunuel gibi 'tehlikeli' yönetmenlerle ki) aslama- ya başladı. 'Crash", >arattığı tartışma- larla uzun bir süre daha gündemden in- meyecek. Ancak filmin İngiltere'de hâlâ birda- ğıtımcı bulamaması bu tartışmanın bel- ki de en düşündürücü boyoıtunu oluş- turuyor. 4 Otomobil5 arük bedenimizin bir parçası' Kültür Servisi- Ballard'ın kitabı- nın beden. makıne \e cinselliği ele alışı açısından benzersızlik sergile- diğinı belirten Da%id Cronenberg. "asıl irdelenmesi gereken; bizlerin arabayı bedenlerimizin bir parçası olarak görmeye baş,lamamız"dıyor. -'Crash'i ilk okuduğunuzda aklını- za neler geldi? CRONE.NBERC- Kıtabı bâyöle- yici. baştan çıkartıcı olduğu kadar korkutucu da bulmuştum. Kitap da- ha önce raslamadığım ölçüde güçlü bir anlatıma sahipti. Bende yarattıgı etki bıraz büyülenmişlik biraz da korku olmuştu. - Ne zaman okudunuz kitabı? Oniki yıl kadar önce. Bir gazete- ci, öyküden bir film çıkarmamı öne- rerek göndermişti kitabı. O zaman nedenini anlayamamıştım.Çok son- raları yapımcım Jeremy Thomas. en çok yapmayı ıstediğim projenin han- gisi olduğunu sorduğunda, hiç dü- şünmeden 'Crash "dedim. Ancak hiç bilınçli bir şekilde oturup kafa yor- mamıştım bu konuda. -Crash'i ük okuduğunuzda korku duyduğunuzu söylemiştiniz. Nevdi sizde bu etkivi bu-akan? inemanın otomobille aynı yaşta olduğuna dikkati çeken David Cronenberg, bu iki teknolojik buluşun insan üzerinde birbirine yakın etkiler bıraktığını belirtiyor: "Araba; bireyci cinsel ve toplumsal özgürlüğün dışa vurumudur. bir başkaldın... Tıpkı zaman ve uzamı durağan kılan sinema gibi." Sahip olduğu garip. çarpıcı veka- ranlık hüzün. Sanınm bu hüzün fil- me de yansıyor. Kitapta ilk planda yaratılan hava pek iç açıcı değil, an- cak kitabı bitirdiğinızde gizemli bir şekilde ortava çıkan bir unıut bulu- yorsunuz. Umut ne hoş. ne de kolav elde edilebilen bır şey benim için. Eğergerçekten\arsa bile sahip olun- ması çok zor bir duygu. Ve ben onu bu kitapta buldum. İşte beni bu fil- mi yapmaya iten tek şey bu, sadece umut. - "Crash", etten olduğu kadar ara- baların metalinden de oluşan bir film. Avnı zamanda sizin hiç tanın- mayan iki filmini/e: Araba yarışlan- nı anlatan 'Fast Company'e ve bir kazazedenin sonradan bir katile d"r- nüştüğü "Rage'egöndermeyapıyor. 'Crash'i gerçekleştirirken araba- lara karşı duyduğum derin hayranlı- ğı ortaya koydum. L'zun süre yanş arabası \e yanş motoru kullandım. Eğer kendinizi sanatçı sayıyorsanız. nesneleri anlamak zorundasınızdır. Işte. bu yüzden arabalan sadece se- \en bir insan olmak beni tatmin et- mez. Elbette bunun dışında bazı ne- denler de var. Cok insansı. türümü- zütanımlayan,ahşılmadık nedenler. Yaroluşumuzdaki gerginliğı azalta- cak hatta yok edecek bir şey \ar mı° Sinemanın otomobille aynı yaşta ol- duğu hiç dikkatinizi çekti mi? Yüz \ıldan beri. bu iki teknolojik buluş aynı hızla gelişti ve insanlar üzerin- de birbirine yakın etkiler bıraktılar. Araba: birevci cinsel ve toplumsal özgürlüğün dışa vurumudur. bir baş- kaldın... Tıpkı zaman ve uzamı du- rağan kılan sinema gibi. Y A Y I N E V L E R İ N İ N Y E N İ D Ö N E M İ . . . Jack Kerouac y ın kitapları Türkçe'de parantez PARANTEYAYRILARI Parantez Yayınlan. geçtiğimiz günlerde vay ınlananQuentin Tarantino'nun 'Katil Doğanlar 'ından sonra ünlü yönetmenin kült filmi 'Pulp Fiction" (Ucuz Romantı .\lper Çeker'in çevirisi ile sonbaharda yayımlayacak. Aynı dizide Beat kuşağının efsanevı vazan Jack Kerouac'ın kitaplan da yayımlanacak. K.erouac'tan ilk •^ yayımlanacak kitaplar Osman Çakmakçı çevirisi ile Lonesome Traveller . Zeynep Akkuş'un çevirileri ile 'Scıtun in Paris ve Pic . Pişmiş Kelle dergisinde tanıdığımız Fanık Bayraktarın 'absürd mizah'ın seçkın örneklennden oiuşan ilk karikatür albümü 'Kravisni Tol Tol'. küçük İskenderin deneme ve öykülennden oluşan yeni kitabı 'The Kırmızı Baslıklı Istasyon Şefi' ve ilk baskısı bu yıl başında \apiian Belden Aşağı Öyküler'm ikincı baskılan da Parantez'in sonbahar programında. 'Ayaküstü' ve 'Beraber ve Solo Kaygüar' adlı kitaplannın 7. baskılan yayımlanan Gani Müjde'nın yeni kitabı. 4. baskısı yayına hazırlanan 'Maymıın Tokatlamak'\a. tanıdığımız Hürriyet Gazetesi yazarı Serdar Turgut'un yeni kitabı da Parantez Yayınlan arasında çıkacak. Ayrıca HBR Maymun Dergisi çizerlen Ramize Erer ve Mehmet Ersoy'un yeni karikatür albümleri de vay ımlanması planlanan kitaplardan. SOSYAL YAYINLAR Sosyal Yayınlar'ın bu yıl sonuna dek yayımlayacağı kitaplar: 'Psikoloji Sözlüğü' Henri Pieron çe\: M. Ali Kayabal. 'Sosyoloji Sözlüğü' Raymond Bouden - François Bourricaud çev: Işın Gürbüz. 'Metufîzik' Aristoteles çev: Prof. Ahmet Aslan. 'Sosval Psikoloji Prof. MuzafferŞerifBaşoğluçev: Aysun Yav uz ve \lustafa Atakay. ' L rgulamah Latin Dili Grameri Prof. Filiz Öktem, 'Sanat Tarihi' Germain Bazin çev: Filiz Öktem. Yayınevinin adı geçen kitaplan yayın programına almasında gözönünde tutulan nedenler ise şunlar: "Evrensel bilimin ve etTensel edebiyatın temellerini oluşturan >e >üz> ıllar boyunca değerlerinden hiçbir şey kaybetmeyen belli başlı \apıtlan. orijinallerine yakışan bir dil \e uslup anlayışı içinde Türkçe>e kazandırmak; ana bilim dallannın olmazsa olmaz araçlan olan tanım. kavram \enosvona ilişkin geniş açıklamalar içeren sözlüklere kültür hayatımızda duyulan büyiik ihtiyaca elden geldiğince cevap vermek; j ine ana bilim dallannda bu bilimlerin tarih boyunca gelişmelerini toplu BERFIN~| Quentin Tarantino edınmiş bir yayınevi olarak Berfin Yayınlan'nın Anadolu'nun etnik zengınliğini ortaya çıkaran ürünlere yer vereceklerini belirtiyor. Berfin Yayınlan bünyesinde yer alan "Kora Ya>ın Dizisi'nde ise yeni isimlere yer verilecek \e edebıvat ağırlıklı yapıtlar yayımlanacak. Yeni sezona hazırlanan kitaplann listesi şöyle: 'Aşkın Gayri Resmi Tarihi' Özgün E. Bulut, 'Yeşil Paprikalar Üzerinde Doruklara Ağıtlar' Haj dar Oğur, Dinlehn Kökeni ve Islam da Reform ' Abdullah Rıza Ergüven, Diyaloglar' G. Bruno. Çev: Sedat L'mran. 'Sabah Tufanı-1, Mao Zedıım; veÇmDevrimi 1883- 1954 HanSuyin, 'Kiirt Mitolojısi' Cemşid Bender. Kuvma Düşen Av' Abdullah Rıza Ergüven. 'Tersine Akan Irmak' Abdullah Rıza Ergüven, Bilirim Dayanır )ürek' Aydın Ozitürk, 'Ezberletilmiş Yçıhuzlıklar' A> dın Öztürk, 'Gerçekçilik Kuramımn Tenıe/leri' Ludo\ico Gevmonat. m bir şekilde izah ve tas\ir eden kapsamlı tarih eserleri yoluyla okurlann, dümaya ve insanlık tarihine ilişkin bütünsel bir bakış ve ka%Ta\ış edinmelerine olabildiğince yardınıcı olmak." BERFİN YAYHVLAfU Yayınevi sahibi İsmetArslan, 'uydınlanma' düşüncesinden hareketle vola çıkan ve aydınlanmaya katkıda bulunan yapıtlan yayımlamayı iike Kora Yayın Dizisi kapsamında ise Kalbimin L'çurtmalan Yarulnlır Şinıdi' Hüseyin Elçi (şiir). 'L'ımuiun Bittiği Yerde ' Şeyma Karaca (roman), 'Yıllcmn Devriminde Se/ıi Diişündüm ' SaniyeMete.Akkoyun (ö>kü), Bağır Öyleyse' Muharrem Yerli (öykü). 'Heterodoksit' M. Rızaıssız (şiir), 'Seyit Rıza ve Pir Sııltaıi 'ım Ben ' Ozan Öncü (şiir). 'Ölümsüz Resimler Geçidi' Sabri Kuşkonmaz (şiir) yer alıvor. SOLveONURYAYHyLARI SoJ \'ayınlan"nın yeni mevsim yayın programında yer alan yapıtlar arasında Karİ Marx ve Friedrich Engels'in Türkçedekı yeni yapıtlannın yanı sıra yeni baskılan göze çarpıyor: Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Katkı' Karl Marks çev: Kenan Sömer. 'Seçme Yazısmalar-2 187 Ü 1895 ' Marx- Engels çev: Yurdakul Fincancı, 'Sömürgecilik İ zerine ' Marx-Engels, 'Biiro ile Barikat Arasında- Mektuplarda Bir Yaşam ' Engels çev: Necla Kuglin - Jörg Kuglin, 'fngiltere de Enıekçi Sınıfın Durumu ' Engels çev: Yurdakul Fincancı, 'Bilimsel Komünizm Czerine' Marx-Engels, Tarımda Kapitalizm' Lenin çev: Serpil Güvenç. Yeni baskıları yapılacak kitaplar arasında ise Fransa da Sınıf Savaşımlan ' Marxçe\: Sevim Belli. rfalkın Dostlurı Kimlerdir ve Sosval Demokrar/ara Karşı S'ası! Suvaşırlar Lenin çev: Vahap S. Erdoğdu. \iarx- Engels-Mcırksizm ' Lenin çev: Vahap Erdoğdu. 'Tmtskizm mi Leninizm mi?' Stalin çev: Muzaffer Erdost. 'Felsefenin Temel llkeleh' Georges Politzer çev: Muzaffer Erdost. Broşür Dizisi'nde 'Yalıudi Sonınıı' Marx, Farmen Kapitalist Cretim Öncesi Biçiınler' İVIarx, 'Bir Ekonomi Politik Eleştirisinin Anahatlan ' Engels, 'Komüniznün İlkeleri' Engels, Komümst Parti Manifestosu ' Marx- Engels, 'Karl Mary ' Lenin, 'L'hıslann Kendi Geleceklerini Belirleme Hakkı' Lenin, yer alıyor. Sol Yayınlan bünyesindeki Onur Yayınlan ise Muzaffer İlhan Erdost'un 'Türkiye'nin Yeni Sevr'e Zoıianması Odağında Üç Sivas" ve 'İkinci \'eni Yazılan' adlı kitaplannı yayımlayacak. - Ve bir bağımlılık olarak algıla- nan... Bağımlılık çok ılgı çekici bir kav- ramdır. Bunu 'Festin Nu' adlı fil- mimde de ele almıştım. Ancak asıl irdelenmesi gereken: bizlerin araba- yı bedenlerimizin bir parçası olarak görmeye başlamamız. Yalnızca bir uyuşturucu değil. aynı zamanda si- nir sistemimizin bir parçası. Araba- lar solunum sistemi ya da kan dola- şımı gibi. birinci dereceden önem ta- şımaya başladılar. - Ballard'ın kitabını sizin için önemli kılan nedir? Ballard'ın kitabı beden, makine ve cinselliği ele alışı açısından benzer- sizlik sergiliyor. Bir sinemacı olarak benim içi bu nedenle önemli. -Crash'in önsözündeyazar, "2001' ve "L'Odysee de L'Espace' adlı füm- lerin. kurgu-bilim altın çağının sonu- na damgalannı vurduğunu söylü- yor... "2001 'den sonra Kubrick, bir tür 'Dünyaya ve daha sıkı bir kurgu- bilime dönüş' sayabileceğimiz 'Oto- matik Portakal'ıgerçekleştirdi.Oto- matik Portakal ve Crash arasında kent vaşamının betimlenişindc pek çok bağlantı kurulabiliyor. Aralanndaki benzerlik yadsına- maz. Özelliklegelecekpsikopatolo- jisi ve iletişim kurma zorluğu için- deki umarsızlann yaşadıklan duy- gusal boşluğu ele alışlan açısından. - Otomatik Portakal'ın filmleşti- rildiği Anthony Burgess'in kitabında olduğu gibi Crash de 70"lerin karşı- kültüriinün bir ürünü... Pornografi de bu karşı-kültürün bir aracıydı. Pornografiyi hâlâ sanatsal bir bakış açısıyla kuUanabiliyor muyuz? Günümüzde pornografiyi her alandakullanmakbencezorlaştı. Sa- vaş. açlık, yoksulluk ya da ırkçılık konulannda pornografiyle karşılaş- mıyoruz... Öte \andan pornografi- nin tam anlamı, cinsel heyecan uyan- dırmayı amaçlayan yaratımlar, nok- ta! Genel anlamına gelince: fahişe- lerianlatanyazılar\azmak. Yani bir çeşit afrodizyak. Konuv u bu bakış açısından ele aldığımızda, Crash'i. (ne kitabı ne de filmi) pornografik olarak nitelenebileceğini zannetmi- yorum. Amaçlarbütünüyle ayrı. Ki- tabın erotik olduğunu kabul ediyo- rum ama çarpıcılığının nedeni bu. Eğer film izlenirse. neden yine aynı olacak. Filmde erotik olma amacı güdülmeden çekilmiş birçok seks sahnesi var. Belki yine de bu sahne- lerde heyecanlananlar olabilir. - Cannes'da izleyicileri heyecan- landırdımz. Ancak tek bir sahneyle değil. arka arkaja gelen üç sahneyle. Evet. film birbirini izleyen üç ero- tik sahneyle başlıyor! Günümüzde birçok filmde seks sahneleri montaj sırasında bir geçiş olarak kullanılı- yor: anlah bir anda kesilir. çıplak ak- törlerçiftleşirler, fonda bir şarkı, bi- raz nefes biraz inleme sesi... ve öy- kü kaldığı yerden tüm hızıyla devam eder. Seks sahneleri danışıkh olarak. hiçbir şey anlatmayan ve kımseyi şa- şırtmayan birbiçimde sunuluyorar- tık. Crash'in ilk sahnesini gördüğü- nüzde "Tamam işte bir seks sahnesi. Artık film başlayabilir"diyorsunuz. Ancak bir yenısi sonra bir yenisi da- ha başlıyor. O zaman seks sahnele- rinin filmin ta kendisi olduğunu ay- nmsıyorsunuz. Bu sahneler konuyu. anlatımı ve filmdeki karakterleri ta- nıtıyor. Bunun ilk kezyapıldığını sa- vunmuyorum. Ancak olağan oldu- ğunu da söyleyemem. DUŞUNCEYE SAYGI MEMET FUAT Galileo Galilei Galileo Galilei görüşlerinden vazgeçmeyip ölü- mü göze almalı mıydı? Almalıydı diyenler bunu ne adına söyleyebilirler? Bilgin adına... Ya da bilim adına... Bilgin ölümü göze alıp görüşlerinden vazgeç- mese yürekli bir insan olduğunu gösterecek, ya- şamının son yıllarını onursuzluk içinde geçirmeye- cekti... lyi de, bu değer yargısını nerden çıkarıyoruz? Sizi ezecek, yok edecek bir güç karşısında dire- nerek ölümü göze almaya "yüreklilik" denebilece- ği gibi, "aptallık" da denebilir. Kanımca, böyle bir davranışı aksoylular genel- likle alkışlar, kentsoylular ise alaya alırlar. işçiler, emekçiler. dar gelirliler ne düşünürler? Kabadayılar doğallıkla boyun eğmemekten ya- nadırlar. Çoluk çocuk geçindirenler, küçük aileler, ne olur ne olmaz, bu gibi konularda düşüncelerini pek belli etmezlerse de, acırlar, kimse ölmesin is- terler. Bir kavgaya baş koymuş insanlar, savaşımcılar ne düşünürler? Kanımca, onlarolayı duruma göre değerlendirir, strateji, taktik neyi gerektiriyorsa onun yapılması- nı savunurtar. Bilginin kişiliğinı bır yana bırakıp ola- ya bilim ile inancın savaşımı olarak yaklaşırlar. Bütün bunlar yakıştırma sözler, insanoğlu çok karmaşık bir yaratık, neye, nerede, ne tepki gös- tereceği belli olmaz... Neyse... Yalnız, şunu da unutmamalıyız: Dünyanın gel- miş geçmiş en gerçekçi düşünürlerinden biri, Mac- hiavelli 1469-1527 yılları arasında italya'da yaşa- dı. Galilei'den yüzyıl önce. Gökten inmemişti. Öğ- retisini o memlekette gördüklerinden çıkarmıştı. Italyan halkının Galilei'yi yaşamının son döne- minde onursuz bir insan olarak değeıiendirdiğini hiç sanmıyorum. Görüşlerini niçin geri aldığını her- kesten iyi on\ar anlamışlardır. Bilgini değil de, bilimi düşünürsek: Galilei'nin yanıldığını açıklaması, özür dilemesi, köşesine çekilmesi, İtalya'da, ya da Avrupa'da, Kopernik dizgesinin gözden düşmesine neden olmuş mudur? insanlar, ya da bu konu üzerinde çaJışan uzman- lar Engizisyonca yargılanan bir bilginin kanıtlannı geri çekmesine, yanıldığını söylemesine inanmış- lar mıdır? Hiç sanmıyorum... Bilim dünyasında hiçbir şey değişmemiştir... Karşı olanlar karşı olmayı eskisi gibi sürdürmüş, yandaşlar da Engizisyon'un çalışmalara hangi sı- nıra kadar izin verdiğini öğrenmişlerdir... Galilei yaşasa da, ölse de bu böyle... Seçkin bir bilginin çalışmalanyla bilime katkıda bulunmayı sürdürmesi bakımından ise dokuz yıl daha yaşaması elbette iyi olmuştur. Bir kitap yaz- mış, yeni buluşlar yapmış, öğrencileryetiştirmiş... "Galileo Galileigörüşlerinden vazgeçmeyip ölü- mü göze almalıydı," diyenler arasında, aksoylu ah- lakıyla yetişmiş olanların, kabadayıların yanı sıra, çok sayıda sanatçı da yer alır sanınm. Sanatçı du- yarlığı olan yaşamöyküsü yazarlan, bilim tarihçile- rideunutulmamalı... Görüşlerini sonuna kadar savunan, boyun eğme- yen, ölüme dimdik giden bir bilgin, bütün sanatlar için çok etkileyici bir görüntüdür. Galilei'nin yaşamını ölümü seçmediği için ilginç bulmayan sanatçılar az değildir sanınm. Insanoğlunun her şey geçer kafasından: "Üstelik deyaşlıymış, atmışdokuzyaşında, keş- ke yürekli davransa, ölümden korkmasaymış!" Gençlere daha bir acınır da, yaşlılara nasıl olsa ölecek gözüyle bakılır... Bir de Sokrates'i düşünün... Sokrates, ölüme aldırmayışıyla görkemli bir sa- natsallıktır... Niçin ölüme aldırmadığı, inançları unutulur, in- sanlar ona kendi ölüm anlayışlarıyla bakarlar. Ölü- mün böylesine soğukkanlılıkla karşılanışı sanatsaJ bir içeriğe dönüşür. Eflatun'unPAıa/o'on'unda Sokrates yanındakile- re ölümü soğukkanlılıkla karşılamasının nedenle- rini uzun uzun açıklar. Sokrates'e göre ölüm ruhun tenden ayrılarak kendi kendine var olmayı sürdürmesidir. Bir filozo- fun ruhu ise zaten tene değer vermez, ondan kaç- maya çalışır. Ölüm onun Hades'e gidip bilge tan- rılaria, ölmüş olan insanlann en erdemlileriyle bu- luşmasını sağlayacaktır. Ruhölümsüzdür... Sokrates'in inancında "Ö7üm"denilen şey, zaten değer vermediği. kaçmayaçalıştığıteni bırakıp git- mektir... Ama biz ona kendi ölüm anlayışımızla bakınca yürekliliğin soğukkanlılığını görüyoruz... Yürekliliği de severiz... Yüreksizliğın destanı yazılmıyor... Torbalı'da 1. Ekin Şenfîğî Kültür Servisi- İzmir-Torbah-Yazıbaşı (Hortuna) Belediyesi, 5-6-7 eylül tarihlerinde "Yazıbaşı (Hortuna) 1. Ekin Şenliği' düzenüyor. Şenlik kapsamında. "Demokrasi' konulu bir karikatür yanşması gerçekleştirilecek. Karikatürcüler Derneği'nin desteklediği yanşmanın seçici kurulunda Ferit Avcı (karikatünst). Filiz Taşlıoğlu (İzmir, Torbalı Yazıbaşı Belediyesi temsilcisi). gazetemiz çizeri Kâmil Masaracı. Necati Abacı (İcarikatürist) ve Semih Balcıoğlu (karikatünst) yer alıyor. Yanşmanın son katılma tarihi 3 Eylül 1996 olarak belirlendi. Yanşmaya ilışkin aynntılı bilei. 0 232 853 8110 no'lu telefon veya 0 232 853 82 25~nolu fakstan edinilebilır. BLGLN TARİH \:\KFI etkınlikleri kapsamında saat 17.00'de 'Erensy a Sefarad Toplulugu'nun konseri izlenebilir. RUMELİ HİSARI KONSERLERÎ kapsamında saat 21 00de Çelik konseri yer alıvor. ŞİLE BELEDİVTSİ KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ kapsamında saat 19.00"da Hüse>in Topcugil. Hülya Sönmez. Özgür Gürbüz. Dursun Özden ve Emel Sönmez'in katılacağı şiir dinletısi ve söyleşi. saat 20.30'da ise Melih-Nuran Duygulu'nun Halk Müzigi konseri yer alıyor. GRUP KARGO saat 23.30'da Hayal Kahvesi Çubuklu Limanı'nda izlenebilir. BEYOĞLU SİNEMASI YAZ ŞENLİĞİ nde Kusturica'nın "Arizona Rüyası' adlı filmi izlenebilir. OKMEYDANI KÜLTLTt MERKEZİ nde Sadık Çelik, Hilmi Bulunmaz, Cengiz Gündoğdu. Berrin Taş ve Orhan lyiler'in katılacağı "SanatçılarÖlüm Orucunu Tartışıvor" başlıklı etkinlik yer alıyor. EVRENSEL KÜLTÜRMERKEZİ'nde VVertmüller'in 'Yedi Harikalar' adlı filmi izlenebilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear