14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 1996 PAZAR HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edıme Çanakkale Kocaelı Izmır Manısa Aydın Denizli PB PB PB PB A A A A 28 28 29 29 32 34 35 33 Zonguldak PB 25 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskışehir Sıvas PB Y Y Y PB PB PB PB 24 25 26 25 28 28 27 24 A 30 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van A A A A A A PB PB 30 29 37 38 36 36 31 29 Y 30 M? ^ ^ • ^"—'—^_ ^y Erzurum \Hakkarı\ Yurdun kuzeydoğu kesimlen parçalı bu- lutlu, Orta ve Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun kuzeyı sağanak ve gökgü- rültulü sağanak ya- ğışlı , öteki yerler az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklı- ğı batıda artacak. doğuda önemli bır değışiklık olmaya- cak. Londra Paris Roma Bertın Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y Y Y Y Y Y ÇB Y 21 23 30 24 22 31 24 23 Budapeşte PB 27 Münih Atina Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn ÇB Y PB PB PB ÇB Y Y 32 27 19 29 22 28 27 21 22 ' '^tockholm •Berlın Kanıre» • Moskova t 4 \ Taşken* •Tahran Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflıs Kahire Şam ÇB A Y A A Y Y A A 30 38 31 33 31 31 32 34 34 > Gok gurultüluP a f Ç a İ 1 b u l u t l u i Sısiı Bulutlu t Çok bulutiu ı Yağmurlu . ^ ^ i ^ i Sulu kar G U N D E M ML-STAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada şünmekten, "Yüreğinin Götürdüğü Yere Git"\ oku- yamamıştım. Susanna Tamaro'nun kitabının ilk baskısı Ağus- tos 95'te yapılmıştı. Ben on birinci baskıyı okuyabil- dim. Bir kitabı okumaya başlayıp, bitirince bırakmak doyumsuz bir zevktir. Uzunca zamandır alamadığım bu zevkı, Tamaro'nun kitabında duyumsadım, tattım. Kitapla ilgilı pek çok şey yazıldı, söylendi ama, bende çağrıştırdıklarını aktarmadan geçemeyece- ğim. 80 yaşındaki bir kadının uzaklardaki torununa yaz- dığı mektuplar, yaşama bakışın tonlarca rengiyle do- lu... Hertondan.. ağırhafif. açık koyu... Altını çizdiğim yerlerden birkaç bölüm: "... En çok da, hayatın bir koşu değil, hedefi vur- mak olduğunu söylediğimde dehşete kapıldın: Önemli olan zamandan tasarruf değıl, bır hedef bul- maktır." Koşuyu seven biri olarak, bu görüşe tam katılama- dım. Bence geçerli olabilir, ama tam doğru değil. Bir hedef seçip vurmak da maraton işi değil mi? Insa- nın ıçindeki duygular, bir hedefi vurduktan sonra ye- ni hedef aramaz mı? Büyükannenin anımsattığı. "Dil, dişin ağrıyan ye- rine değer" atasözünü aktarıp devam edelim: "Mutluluk neşenin yanında, güneşin yanında bir elektrik lambası gibidir. Mutluluğun hep bir nesnesi vardır, bir şeyler yüzünden mutlu olunur, varlığı dı- şarıdan bır olaya bağımlıdır. Oysa neşenin nesnesi yoktur. Belirgin olmayan birnedenle sararseni, var- lığı güneşe benzer, kendi yüreğinin ısısıyla yakar." Güzel bir tanımlama. Ama bızim toplumumuzda neşeli olmak biraz hafife alınır. Ömeğin, yolda neşe- li güle oynaya yürüseniz, en hafif deyimle "Hafif" der- ler... Ağlayarak yürüseniz, sizinle birlikte üzülürler: "Zavallı, kimbilir ne derdi var..." Devam edelim. Kaderle ilgilı iki bölüm: "Her zaman yapılan yanlış nedir bilir misin ? Yaşa- mın değişmez olduğunu sanmak, trenin ray değiş- tirmeden sonsuza kadar gideceğini düşünmektir. Oysa kaderin hayal gücü bizimkinden daha renkli- dir. Artık çıkış yolunun kalmadığını sandığın bir du- rumda, umutsuzluğunzirveyevardığında, rüzgârhı- zıyla her şey değişir. Altüst olur ve bir andan öteki- ne geçerken, kendini yeni bir yaşantının içınde bu- lursun... ...Kaderin geçmişteki davranışlanmızın bir sonu- cu olarak oluştuğunu, kadehmizi kendi ellerimizle bizim çizdiğimizi gördüm. Böylece başlangıç nokta- sına geri döndüm..." Başlı başına bir konu. Ama ben, ikinciyi daha in- sana yakın, kadere uzak buldum. Büyükanne bizim mesleğe de dokunmuş: "Çağdaş insanın kötü alışkanhkları arasında, gün- lük gazeteleri okuması sayılabılir. Sabah ruhun en açık olduğu anda, gazeteler bir önceki gün dünya- dayaşanmış olan bütün kötülükleri insana akıtırlar..." Çınarla çınar, insanla insan... Bunu yazmamış olalım. Alıntıları bağlayalım: "Çınarın altına oturduğunuzda kendiniz değil, çı- nar olun, ormanda orman, kırda kır, insanlar arasın- da insanlarla olun... ...Yapılacak ilk devrim, insanın kendi içinde yapa- cağıdır, evet ilk ve en önemli devrim budur. insan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken bir dü- şünce uğruna savaşmak, yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir. Yolunu yitirdiğin, şaşırdığını hissettiğin zaman ağaçlan düşün, onların büyüme biçimini anımsa. Unutma ki, yaprağı gür, ama kökü zayıf bir ağaç ilk güçlü rüzgârda devrilir... Kökler ve yapraklar aynı öl- çüde gelişmelidir..." Ben de bunu diyecektim... Son günlerde insanlar- da iki duygu ön plana çıkıyor: - Her şey çok kötüye gidiyor. Bittik, mahvolduk... - Hemen harekete geçelim. Buna izin vermeyelim... Birincisi gövde çürümesini, ikincisi dallara gövde- nin gücünü aşan yükleme yapılmasını anımsatıyor... Her yurtsever insan, ülkenin karanlığa gömülme tehlikesinden kaygı duyuyor. Yapılması gerekenler uzun uzun tartışılır, ayrı. Ama, önce içimizin karanlı- ğa gömülmemesi gerekiyor... Iç kararması, yaşamımız için, görme-işitme bozuk- luklarından daha büyük bir engel... Anafartalar ZaferTnin 81. yıldönümü ÇANAKKALE / ANKA- RA (Cıımhuriyet)- Anafar- talar Zaferi 'nin 81. yıldönü- mü. törenlerle kutlandı. Cumhurbaşkanı Siileyman Demirel. 10 Ağustos Ana- fartalar Zaferi'nin Çanak- kale Savaşı'nın önemli bir aşamasında kazanılan ve iradenin yüksek silah gücü karşısında galip geldiği bir zafer olduğunu söyledi. Başbakan Necmettin Erba- kan. zaferin, Türk milleti- nin kahramanlık destanı ol- duğunu bildirdi. Çanakkale Savaşı'nın dö- nüm noktası kabul edilen Anafartalar Zaferi'nin tö- renlerine, Gelibolu Yanma- dası Kabatepe mevkiindeki "Yaralı Asker AnıtTna çe- lenklerin konulması, saygı duruşu, saygı atışı ve İstik- lal Marşı'nın okunmasıyla başlandı. Gelibolu 2. KolorduKo- mutanlığı'ndan Kurmay Bınbaşı MehmetBölce,yap- tığı konuşmada. Çanakkale savaşının. yalnızca Türk milletinin kahramanlık ve cesaretinin ispatlandığı sa- vaş olmadığını belirterek, şunlan söyledi: "Çanakkale savaşı, Türk tarihinin dönüm noktasını teşkil eder. Çanakkale Mus- tafa Kemal'i. Mustafa Ke- mal Çanakkale kahraman- lığını \ aratmış, Istiklal Sava- şının temeli burada atilmış- tır." Cumhurbaşkanı Demirel. zaferin 81. yıldönümü do- layısıyla yayımladığı mesaj- da "Anafartalar Zaferi, Ça- nakkale Savaşı'nın en önem- li safhasında kazanılan, ira- denin, aşkın, mane\i\atın madde karşısında, >üksek silah gücü karşısında galip geldiği bir zafer olmuştur" dedi. Başbakan Necmettin Er- bakan. "Şanlı tarihimi/e mal olmuş. eşsiz zafeıierden biri olan Anafartalar Zafe- ri. bağımsızlığımızın tehdit altında olduğu bir dönem- de,Türkmilletinin zorluk ve imkânsızlıklara rağmen benzeri görülmemiş bir kahramanlıkdestanı olmuş- tur" derken Başbakan Veki- li ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller mesajında şunları kaydetti: "Kahraman Türk ordu- sunun azminin eseri olan ve Türk ulusuna esaret zinciri vurmak isteyenleri büyük bir hezimete uğratan Ana- fartalar Zaferi bu adımla- rın en önemlilerinden bi- ridir." Savaşın bedeli 5 mflyon altuı • Baştarafı 1. Sayfada "Sonuç olarakOsmanlı devletinin savaşa girmesini. Almama'nın sü- rekli artan baskısı \e Enver Paşa'nın Almanlarla işbiriiği >aparak hükü- meti etkilemesi gibi iki temel neden oluşturmaktavdı. Almanlaria a\nı görüşteolan Enver Paşa'vu Osman- lılar üzerinde uygulanmak istenen sömürgeci dü/enin kaldırılmasın- dan başka bir şe\ düşünmeyen Ta- lat Paşa ile ağustos a\ında İtilaf ül- kelerine ümit vermiş olan Cemal Be\ desteklemişlerdi. Bu grubun karşısında art arda sert çıkışlar yap- mış olmakla birlikte Sait Halim Pa- şa hükümetiyle İrtihat ve Terak- ki'nin ü\eleri,çoğunluğu sağlamala- nna karşın, yine de çaresiz kalmış- lar. sadece savaşa girilmesini gecik- tirebilmişlerdir. Nitekim Talat Paşa bile, Almanlann bir zafer kazana- nıanıaları karşısında. geciktirme si- yasetini izlemeyi yeğlemiştir...*' Enver Paşa'nın etkisi "Osmanb de> letinin İçişleri >e Dışiş- leri hakanlıklan arçivlerindeyapnğımız araştırmalarsonucundaEnverPaşa'nın, Almama'nın \anında savaşa girilmesi enırini verdiğine ilişkin bir belgeve rast- lamadık. Ancak vabancı ka\naklar. ar- şhler ve olavlar ışığında, o dönemin so- rumluian, Enver Paşa'nın Almanlarla müttefikolarak uyguladığı diktatörcest- yasetin, savaşa girilmesinin can ahcı nok- tasını olusturduğu gerçeği üzerinde açık- ça birleşmektedirler. Nitekim vapnğı- mız araştırmalar sonucunda. Aİmanya Dışişleri Bakanhğı arşivlerinden sağladı- ğımız. Osmanlı Imparatorluğu ile Al- manva arasında inualanan gizli bir an- laşma metnini. 82 v ü sonra ilk kez, eser- ünizin sonunda vavımlamaktavız.*' eoofiia, Aab^fa :Zt*e de i»~.tjeL.te i'3iBpercu.- J\-'J ~~-u Jy *-~S'J ^^» V'Lİ'^fi^ •*=!.-l.'.u,:e. - i - l - . r t î o t a n , Ü£ . mt ni noa t t _ j a r 1 i-our cintj p»r «n lc •non-.un'. iu 1 »'-noa .«rj nat i 1 l~*?l.>* 2;>*- ^ t. Osmanlı ile Aİmanya arasında 10 Kasım 1914te imzalanan gizli anlaşma metni: Bır taraftan Almanva hükümetı nam ve hesabına hareket eden Hü- kümet-ı Müşarün-ileyha Dcr-saadet (Istanbul) Sefirı Baron \Vangenhe- ımcenaplan \ediğertaraftan 5 mıl- \on Lırayı Osmanıyelık bır avans akdine ınezûniyet \eren tarihli kanun mucıbınce. Hükümet-ı Seni- ye-ı Osmanıye nam \e hesabına ha- reket eden Edırne Mebusu. Dahılı- ye Nazırı \e Malıje Nazır Vekılı Ta- lat Bevefendı Hazretlen beynınde berveçhi âtıme\adkarargir olmuş- tur (arasında aşagıdakı maddelerka- rarlaştınlmıştır). 1. madde Alman\a Hükümetı. Hükümet-ı Senıye-ı Osmaniye'ye 5 milyon Li- rayı Osmaniye kadar bır avans ver- meye nıu\afakat eder. 2. madde İşbua\ans. sene\ı yüzde6(o o6) hesabıv la faiz getırecektır. 3. madde Mezkür avans yekünu ber \eçhı âti (aşağıdabelırtılen)taksıtde Hü- kümet-ı Seniye-i Osmanıye emrine hazır bulundurulacaktır. (1)2 milyon (2.000.000) Lirayı Osmanıye işbu muka\elenamenin imzası tanhınden 10 gün sonra. (2) Bakıve olan 3 mılvon (3.000.000) Lirayı Osmanı mali be mah (aydan aya) beşer \üz bın (500.000) Lirayı Osmanı olarak \e- nlecek \ e bınncı 500.000 lıra Efren- cı 1 Kânunu-e\vel(Aralık) I914se- ne tanhınde tedıye edılecektir. 4. madde 3.maddenın 1 numerolu fıkrasın- da. mezkûr 2 mıKon lıralık 1. tak- sıd Der-saadet'te Doyçe Bank nıa- rıfetiyle Malive Nezaret-ı celılesin- ce ıbraz olacak mahale tesfıve edi- lecektir. Mah be mah tedıye edıle- cek kısma gelınce. bunun mahal \e sureti tevdıvesi muaheren (daha sonra) Hükümet-ı Senıye-i Osmanı- ye'ce tayın edılecektir 5. madde Avansın rasûl-mal (anapara) \e faizının tes\iyesı masalıhın akdin- den on iki ay sonra vâkı olacak ve- yahut Hükümet-i Seniye-ı Osmani- ye'nin talebı üzerine. ışbu avans uzun vadeli bir ıstıkraz şekline kalp olacaktır. İşbu istıkrazın şeraıt-ı \aktı mü- nasibınde (uygun zamanda) tarafey- nı akidınce (anlaşan iki tarafça) ta- >ın olacaktır. İşbu nıukavelename iki nüsha olarak Der-saadet'te tanzim edil- miştir. 10 Kasım 1914. lmza Wangenheım lmza Talât İzahname Şurası mukarrerdir (kararlaştınl- mıştır)ki 10 Kasım 1914 tarihli is- tikrazmuka\elesinin4. maddesinin 2. fıkrasına göre tedivenin altın ak- ça ile Der-saadet'te ifası kabıl ola- madığı takdirde. Hükümet-ı Senı- ye-i Osmaniye. hinı tedıyedekı ah- \alı nazar-ı dikkate (ödeme sırasın- daki durumu dikkate) alarak Al- manva hükümetı ile bil-ıttifâk sû- ret-ı tedıvevı kararlaştıracaktır. lmza lmza Wangenheım Talât PENCERE • Baştarafı 2. Sayfada deki toprak yoldan aynı saatte geçen bir genç yanık yanık türkü söylerdi. Bir gün sormuştum: - Neden türkü söylüyor?.. Halam yanıtlamıştı: - Korkusundan... Karanlık basınca tenhalaşan bağ yollarında, genç çocuk kor- kusunu türküyle dağıtmaya çalışıyordu. insan her zaman keyfin- den şarkı söylemez ya!.. Ağıtlar acıları dağıtmak. marşlar asker- leri yüreklendirmek, ilahiler Tann'ya yakarmak, oyun havaları se- vinçleri paylaşmak içindir. • Bilimsel ve teknolojik devrimin sağladığı olanaklarla dünya ko- caman bir müzik kutusuna dönüştü; artık evren çağdaş insanın kulağına sığıyor. "Zaman İçinde Müzik" insanın zamanın dışına çıkması için bi- rebir. Zamanı aşmak az mutluluk mu!.. ls priuitr 'M ( t . ü . ) ...ıriCIE IT. le preritr rsrseoe.it (.irt-ill i -•) e-jz : ^ d b l - i 'i - jn?-t*tr.l : O G I l e , j . j r l ' e n . r u - Bl!.e ce la Leutsne BLni J l'crar» î> '-sal- C9ö • vaacıl. _LU ..ıtre^ v-rattao-ıti, reutiasİB ie ûode . : . le -"-«J de pjyjacr.t .ı-ron* deol- gn^e u2tcri*üren-înt pflr ]c 1o';vrnt--r-;î Iıı- pârlfc" OtloiLbU • .>..;:oı^; v. I»e r«',toarijan'a: ie l'avıjıce fîı îapi- tsl et iaterf-.a jurt, llaıı ^ 3 1 iet Ifcliiutti rîüt a.'rOtt-ct ffa '.IC töînpa ]<*? let deuıt j»* ?jlt en ioullo 5x Erbakan'ın İslam ülkeleri gezisi ANKAR.VTAHRAN (Cumhuri- yet) - Başbakan Necmettin Erbakan. 243 kışilık heyetle gerçekleştirdiği tran ve Uzakdoğu gezisıne hareket ederken REFAHYÖL hükümetinin Doğu'yu örnek alarak kalkınmayı ter- cih ettiâine ilişkin mesajlar verdi. Er- bakan. Iran'a yaptığı gezinin. dost ve müttefik ABD'ye karşı olması gıbı bir vasfı bulunmadığını belirterek "İran ile her alanda zafen var olan münase- bctlerimizi en ileri diizeye çıkarmak için bu seyahati yapıvoruz" dedı. Başbakan Erbakan'ın. sırasıyla İran. Pakistan. Sıngapur. Malezya ve Endonezya'va yapacağı gezinin res- mı hevetinde D\'P'lı De\let Bakanı Nevzat Ercan. RP'lı devlet bakanları Abdullah Gül 1 İe Sabri Tekir. M i 11i Sa- \ unma Bakanı Turhan Tavan. Enerjı ve Tabıi Kaynaklar Bakanı Recai Ku- tan. Çevre Bakanı Ziyaettin Tokar >- er aldı. RP'den 4. DY'P'den 3. ANAP. DSP \e BBPden 1 "er mılletvekılinin katıldıgıgeziye.CHPtemsilcigönder- medi. TLSİAD Başkanı Halis komili ıle Sabancı Holdıng>öneticilerindenGü- ler Sabancı gezinin İran ayağına katıl- madı. Erbakan. dün Esenboğa Havaala- nı'ndan aynlmadan önce yaptığı açık- lamada. hükümettekı ilk yurtdışı zıya- retini Kuzev Kıbrıs Türk Cumhurive- trnegerçekleştirdiğmı vuı^uladı. KK- TC'den sonraki gezisıni "Müslüman kardeş ülkelere"* düzenlediğine işaret eden Erbakan. Iran'a başbakan düze- yinde 2 yıldan beri zivaret yapılmadı- ğını. lran'la dostluk ve barış ortamının sadece bölge için değil. dünya için de önem taşıdığını söyledi. Erbakan. Rus- ya'dan alınan doğalgazın Türkiye'nin gereksinimını karşılamadığına dikkat çekerek İran clan doğalgazalınacağını. aynca bu ülkenin eneıji fazlasından yararlanılacağını belirtti. lran'la tica- ret hacminın geçmışte 2 milyar dolar civ annda olduğunu, ancak şu anda 200 milyon dolara düştügünü açıkladı. Erbakan ve 243 kişilık heyetı taşı- yan THY'nın İzmır adlı Aırbus uçağı dün öğleden sonra Tahran'a ulaştı. Ha- vaalanında Cumhurbaşkanı Bırincı Yardımcısı Hasan Habibi tarafından karşıianan Erbakan, burada gazetecı- lerin sorularını yanıtladı. Erbakan. bır gazetecinın. "Ziyaretinizin amacının ABD'ye karşı olduğu şeklinde değer- lendirmeler var. Bu konuda görüşleri- niz nedir" şeklindekı sorusunu vanıt- larken "Gezimiz, ABD'ye karşı bir ha- reketdeğildir. ABD. bizim dost vemiit- terığimizdir. Biz. kardeş İran ile zaten var olan ilişkilerimizi geliştirmek isri- voruz" dedi Başbakan Erbakan başkanlığında İran'a gelen Türk heyetı. ilk resmi gö- rüşmesini yaptı. Başbakan Erbakan ile İran Cumhurbaşkanı Birıncı Yardım- cısı Hasan Habibi'nin bir süre baş ba- şa görüşmesınin ardından Sadabad Sa- ray ı'nda yapı lan görüşmeye dev let ba- kanları ıle üst düzey yetkilıler katıldı. Başbakan Erbakan, toplantının açılı- şında yaptığı konuşmada. lran'da bu- lunmaktan büv ük memnunivet duv du- ğunu bildirdi. Erbakan. görüşmelere hazırlık amacıyla 3 gün önce Iran'a gelen Enerjı ve Tabıi Kaynaklar Baka- nı Recai Kutan'ın. görüşmelerin son derece olumlu geçtiğini söyledi. Habibi ise Erbakan'ın ziyaretinin Türk-lran ilişkılennin gelişmesi bakı- mından son derece önemli olduğunu söyledi. Görüşmede: doğalgaz boru hattı. elektrik alışverişi. ticaret hacmi- nin arttınlması ve güvenlık konulan ele alındı. Enerjı ve Tabı Kaynaklar Bakanı Recai Kutan. üzerinde anlaş- maya varılacak konuların yarın imza- lanacağını bildirdi. ^ n ^ d a PKK'den eser yok" PKK. İran Dışişleri Bakanı'nın As- ya Pasifik işlerinden sorumlu vardım- cısı Alaaddin BurucerdL Başbakan Er- bakan'ın ilk dış gezisi için İran'ı seç- miş olmasının sevındirici olduğunu söyledi. Burucerdi. hafta sonunda tran'da incelemeler yapan Türk aske- ri heyetı ile ilgili olarak da heyetin in- celemelerini perşembe giinü tamamla- dığını belirterek "Aldıgmı bilgileregö- re, incelemelerdeki sonuçlar bizim gö- rüşlerimizi doğruluyor. Yani İran top- raklannda PKK'den hiçbireserolma- dığı görülmüştür" dedı. G U N C E L ClNE\TARCAYÜREKr< • Baştarafı l. Sayfada ri dostluk çemberiyle kuşatarak Ortadoğu'da terör- den arındınlmış bir barış bölgesi yaratmaya hazırla- nıyor. Gelmiş geçmiş başbakanları hasetten çatlatacak birdüş. Öteki liderlerin -Necmettin Bey'in söylemiyle- "RP'nin hayallerine bıle erişemeyeceklennin" kanıtı! Kimi gazeteciler de ömür insanlar doğrusu. Nec- mettin Bey'i tarihsel Tahran gezisine uğurlarken, Şev- ket Kazan'a "Henüz İran gezisine dış tepkilerin etki- si geçmeden, üstüne bır de Bağdat seferi mi" diye soruyorlar. Kazan'dan bir hiddet. Bir kez, iran gezisine tepki mepki yok! "Bugüne kadar Irak 'la ihmal edilmiş ilişkileri geliş- tiriyoruz." Daha önemlisi: "yenidönem" hükümetimiz "Irak'ı BM'de yalnız bırakmamak lazım" diye karar almış. „• Hükümette silik soluk bir resim veren Tansu Ha-f^ nım'ın görevi nedir ya da ne değildir, anlaşılmıyor. A-' ma, Kazan'a göre, Irak gezisinden Tansu Hanımcığı- mızın haberleri var. Kazan'ı denetlesin diye mi yoksa taze DYP'li Meh- met Sağlam'ın bugüne dek keşfedemediğimiz dip- lomasi sanatındaki ustalığından yararlanılması için mi, elbette bilinmez, Milli Eğitim Bakanı'nı da Ka- zan'ın "yanına vermiş". Böylece büyük Bağdat he- yeti oluşmuş. Bendeniz Mehmet Sağlam Bey biraderimizin ince diplomasiye vukufuna tanıkhk edebilirim. Dış geziler- deki uçak söyleşilerinde Tansu Hanım'la ilgili yinele- nemeyecek iltifatlarını dinledikten sonra. pat diye a- day, küt diye bakan olmasını ancak ve ancak bu us-,. talığın kanıtı olarak kabul ediyorum. '„' Türkiye'yi geriye götüren onca hazırlığa karşın Tan- su Hanım'ın neden sesi soluğu çıkmıyor? Dinsel ba- sındaki tanımlamayla "yerlimedya esnafı"Tansu Ha- nım'ın RP'ye baş eğmesindeki nedenleri günlerce yazdı. ' Ne var ki, sağdâki kimi yazarlar -örneğin Dilipak-.* "Çiller bu iktidara mecbur" diye yazıyor. jî Engelleme yapabilirmiş Tansu Hanım. Ancak "ikti- : dardan düşmenin riskini göze alacak kadar direne- bileceğini" sanmıyor yazar Dilıpak! Doğru. Ne laiklik. ne çağdaşlık, ne bir söylediğini günübirlik tersinden okumak, ne örtülü ödenek he- sabı... Var mı yok mu ailenin kurtuluşu! İslam Ortak Pazarı • Pek çok çevreyi inandırmakta zorluk çektık. Tah-*" ran'dan Jakarta'ya uzanan gezinin altında doğalgaz, * elektrik enerjisi. ikili ticaretin artması gibi görünen< gerekçelerinin ötesinde Necmettin Bey'in büyük" amacı yatıyor: - —• "Aralannda birHk'sağtayamadıkian için dünyadaki dengeler arasında gerçekyennı ala/nayan İslam âle- mihin 'Ortak Pazar' hedefinin en ciddi manada bu% gezide ele alınması bekleniyor." Yani İOP! s Işte, sonunda Necmettin Bey'in 27 yıldır söyleye-* geldiği hedef. ; RP'nin yayın organından al haberi! Fazla sıkıştırmaya gelmez Necmettin Bey'i. Batı'yı, Türkiye'deki çağdaşları karşısına almak bugün işine gelmediği için hop yüz seksen derece çark ediverir lOP'den. Örnek mi? Ohooo, Necmettin Bey'le örnek bula-. mamak olanaklı mı? Örneğin, tazesi ortada. "Askeri Şûra'da 12 subay ile birastsubayın şeriat çalışmaları ve örgütlehyle iş- birliğinden TSK'den hesabı kesildi" diye yazılınca sı- ^ kıştı. Yalanladı haberi, "Atılmanm nedeni dısiplinsiz- " j _ lik" dedi. Dünkü Yeni Şafak, 13 kişinin isimlerini, görev yer-. lerini yayımlayarak, Hoca'yı yalanlamaz mı? Yalanlansın, Hoca'ya ne gam efendim! : Necmettin Bey, ABD'nin köşeye sıkıştırmaya ça- . lıştığj Tahran'dan gelen gülücükleredayanarak, Jran'a • "Sınırdaki PKK kamplarına siz operasyon yapın.. ya da operasyonu birlikte yapalım. Bırakın biz, İran top-, _ raklannda PKK'yi temizleyelim" diyecek(miş). , i Bu üç öneri yıllardır Tahran'a iletildi. Her kezinde '• yanıt, ret! ; "Siz Türkiye'de, biz lran'da operasyonları eşza- ] manda yapalım" karşılığıyla geldiler. Türkiye, sapta- ; nan zamanda başladı. Bir de baktı ki, lran'da ope- rasyon falan yok. < ABD'nin Necmettin Bey'in Tahran gezisine bozuki duğunu görenler, üst perdeden ses verip "Ne yapa- ' cakyani, Türkiye'ye savaş mı açacak?" diyorlar. T Hayır, savaş açmayacak! 1970'lerde Kıbrıs Barış:; Harekâtı, ardından gelen silah ambargosu nedeniy-"; İe ABD üslerinin kapatılmasından sonra, "beş sente ; muhtaç Türkiye", hazinesindeki altınlan rehin etmek • istedi. '- Devlet, isviçre'deki bir banka ile anlaştı. Anlaşma- ! nın imzalanıp dövizlehn Türkiye'ye verileceği gün, ls- ' viçre'deki banka vazgeçtiğini bildirdi. ; Altınlan geri çeviriyordu banka. Hem de paragözl; isviçre bankası bu. !« Bilinmeyen biryerden İsviçre bankasının kulağımrC' çekildiğini devlet çook sonra öğrendi. *i "Bilinmeyen", tabii Amerika idi. < îran basınından ' Erbakan'a büyük ilgi TAHRAN (A A) - lran'da yayımlanan gazete- ler. Başbakan Necmettin Erbakan'ın gezisine geniş yer verdıler. Ingilizce ya- yımlanan Tahran Times ga- zetesi başyazısında. iki ül- kenin birleşik bir İslam cephesinin yaratılmasını başarabileceklerıni belirte- rek."İran ve Türkiye, bu cephenin öncüleri olsun- Iar"dedi. İran Nevvs gazetesi ise başyazısında. geleneksel olarak iyi olan Türkiye- lran ilişkilerinin, iran dev- riminden sonra "farklı re- jimlere sahip olmaları ne- deniyle hassas hale geldiği. bu durumun belirli baskı grup ya da gruplan tarafın- dan suiistimal edilen bir faktör olduğu" savunuldu. İran ve Türkiye'nin ortak düşmanlarının. bu farklılı- j ğın büyümesinin sorumlu- . lan olduğu öne sürülen baş- : yazıda. Iran'ın "İslamcı ve " bağımsız bir fikir v apısına sahip Necmettin Erba- kan'ın kurduğu hükiimeti güçlendirmek için gerekli '. her şevi yapacağından şiip- '. hesi oİnıadığı" kaydedildi. , Selam gazetesi de başya- -; zısında. Erbakan'ın ilk dış gezisi için İran'ı seçmesi- ! nin. VV'ashington'un baskı- •' larına aldırmadan Tahran- ] Ankara ilişkilerini geliştir- ' mek istediğini gösterdiğini kaydetti. Ahbar gazetesi de "Er- • bakan iktidarı. Ankara'nın . komşulan ilebölgesel işbir-;, liğinde yeni bir dönemin ha- -' zırlayıcısı olabilir ve Türki- ; ye'nin eski siyasetlerini ona- ; rabilir" diye > azdı. J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear