Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 1996 PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edıme
Çanakkale
Kocaelı
Izmır
Manısa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
28
28
29
29
32
34
35
33
Zonguldak PB 25 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Konya
Eskışehir
Sıvas
PB
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
24
25
26
25
28
28
27
24
A 30 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
PB
PB
30
29
37
38
36
36
31
29
Y 30
M? ^ ^ • ^"—'—^_
^y Erzurum
\Hakkarı\
Yurdun kuzeydoğu
kesimlen parçalı bu-
lutlu, Orta ve Doğu
Karadenız ıle Doğu
Anadolu'nun kuzeyı
sağanak ve gökgü-
rültulü sağanak ya-
ğışlı , öteki yerler az
bulutlu ve açık ge-
çecek. Hava sıcaklı-
ğı batıda artacak.
doğuda önemli bır
değışiklık olmaya-
cak.
Londra
Paris
Roma
Bertın
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
Y
Y
Y
Y
Y
ÇB
Y
21
23
30
24
22
31
24
23
Budapeşte PB 27 Münih
Atina
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
ÇB
Y
PB
PB
PB
ÇB
Y
Y
32
27
19
29
22
28
27
21
22
' '^tockholm
•Berlın
Kanıre»
• Moskova
t 4
\ Taşken*
•Tahran
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflıs
Kahire
Şam
ÇB
A
Y
A
A
Y
Y
A
A
30
38
31
33
31
31
32
34
34
> Gok gurultüluP a f
Ç
a İ 1 b u l u t l u i Sısiı Bulutlu t Çok bulutiu ı Yağmurlu
. ^ ^ i ^ i Sulu kar
G U N D E M ML-STAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
şünmekten, "Yüreğinin Götürdüğü Yere Git"\ oku-
yamamıştım.
Susanna Tamaro'nun kitabının ilk baskısı Ağus-
tos 95'te yapılmıştı. Ben on birinci baskıyı okuyabil-
dim.
Bir kitabı okumaya başlayıp, bitirince bırakmak
doyumsuz bir zevktir. Uzunca zamandır alamadığım
bu zevkı, Tamaro'nun kitabında duyumsadım, tattım.
Kitapla ilgilı pek çok şey yazıldı, söylendi ama,
bende çağrıştırdıklarını aktarmadan geçemeyece-
ğim.
80 yaşındaki bir kadının uzaklardaki torununa yaz-
dığı mektuplar, yaşama bakışın tonlarca rengiyle do-
lu... Hertondan.. ağırhafif. açık koyu...
Altını çizdiğim yerlerden birkaç bölüm:
"... En çok da, hayatın bir koşu değil, hedefi vur-
mak olduğunu söylediğimde dehşete kapıldın:
Önemli olan zamandan tasarruf değıl, bır hedef bul-
maktır."
Koşuyu seven biri olarak, bu görüşe tam katılama-
dım. Bence geçerli olabilir, ama tam doğru değil. Bir
hedef seçip vurmak da maraton işi değil mi? Insa-
nın ıçindeki duygular, bir hedefi vurduktan sonra ye-
ni hedef aramaz mı?
Büyükannenin anımsattığı. "Dil, dişin ağrıyan ye-
rine değer" atasözünü aktarıp devam edelim:
"Mutluluk neşenin yanında, güneşin yanında bir
elektrik lambası gibidir. Mutluluğun hep bir nesnesi
vardır, bir şeyler yüzünden mutlu olunur, varlığı dı-
şarıdan bır olaya bağımlıdır. Oysa neşenin nesnesi
yoktur. Belirgin olmayan birnedenle sararseni, var-
lığı güneşe benzer, kendi yüreğinin ısısıyla yakar."
Güzel bir tanımlama. Ama bızim toplumumuzda
neşeli olmak biraz hafife alınır. Ömeğin, yolda neşe-
li güle oynaya yürüseniz, en hafif deyimle "Hafif" der-
ler... Ağlayarak yürüseniz, sizinle birlikte üzülürler:
"Zavallı, kimbilir ne derdi var..."
Devam edelim. Kaderle ilgilı iki bölüm:
"Her zaman yapılan yanlış nedir bilir misin ? Yaşa-
mın değişmez olduğunu sanmak, trenin ray değiş-
tirmeden sonsuza kadar gideceğini düşünmektir.
Oysa kaderin hayal gücü bizimkinden daha renkli-
dir. Artık çıkış yolunun kalmadığını sandığın bir du-
rumda, umutsuzluğunzirveyevardığında, rüzgârhı-
zıyla her şey değişir. Altüst olur ve bir andan öteki-
ne geçerken, kendini yeni bir yaşantının içınde bu-
lursun...
...Kaderin geçmişteki davranışlanmızın bir sonu-
cu olarak oluştuğunu, kadehmizi kendi ellerimizle
bizim çizdiğimizi gördüm. Böylece başlangıç nokta-
sına geri döndüm..."
Başlı başına bir konu. Ama ben, ikinciyi daha in-
sana yakın, kadere uzak buldum.
Büyükanne bizim mesleğe de dokunmuş:
"Çağdaş insanın kötü alışkanhkları arasında, gün-
lük gazeteleri okuması sayılabılir. Sabah ruhun en
açık olduğu anda, gazeteler bir önceki gün dünya-
dayaşanmış olan bütün kötülükleri insana akıtırlar..."
Çınarla çınar, insanla insan...
Bunu yazmamış olalım. Alıntıları bağlayalım:
"Çınarın altına oturduğunuzda kendiniz değil, çı-
nar olun, ormanda orman, kırda kır, insanlar arasın-
da insanlarla olun...
...Yapılacak ilk devrim, insanın kendi içinde yapa-
cağıdır, evet ilk ve en önemli devrim budur. insan
kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken bir dü-
şünce uğruna savaşmak, yapılabilecek en tehlikeli
şeylerden biridir.
Yolunu yitirdiğin, şaşırdığını hissettiğin zaman
ağaçlan düşün, onların büyüme biçimini anımsa.
Unutma ki, yaprağı gür, ama kökü zayıf bir ağaç ilk
güçlü rüzgârda devrilir... Kökler ve yapraklar aynı öl-
çüde gelişmelidir..."
Ben de bunu diyecektim... Son günlerde insanlar-
da iki duygu ön plana çıkıyor:
- Her şey çok kötüye gidiyor. Bittik, mahvolduk...
- Hemen harekete geçelim. Buna izin vermeyelim...
Birincisi gövde çürümesini, ikincisi dallara gövde-
nin gücünü aşan yükleme yapılmasını anımsatıyor...
Her yurtsever insan, ülkenin karanlığa gömülme
tehlikesinden kaygı duyuyor. Yapılması gerekenler
uzun uzun tartışılır, ayrı. Ama, önce içimizin karanlı-
ğa gömülmemesi gerekiyor...
Iç kararması, yaşamımız için, görme-işitme bozuk-
luklarından daha büyük bir engel...
Anafartalar ZaferTnin
81. yıldönümü
ÇANAKKALE / ANKA-
RA (Cıımhuriyet)- Anafar-
talar Zaferi 'nin 81. yıldönü-
mü. törenlerle kutlandı.
Cumhurbaşkanı Siileyman
Demirel. 10 Ağustos Ana-
fartalar Zaferi'nin Çanak-
kale Savaşı'nın önemli bir
aşamasında kazanılan ve
iradenin yüksek silah gücü
karşısında galip geldiği bir
zafer olduğunu söyledi.
Başbakan Necmettin Erba-
kan. zaferin, Türk milleti-
nin kahramanlık destanı ol-
duğunu bildirdi.
Çanakkale Savaşı'nın dö-
nüm noktası kabul edilen
Anafartalar Zaferi'nin tö-
renlerine, Gelibolu Yanma-
dası Kabatepe mevkiindeki
"Yaralı Asker AnıtTna çe-
lenklerin konulması, saygı
duruşu, saygı atışı ve İstik-
lal Marşı'nın okunmasıyla
başlandı.
Gelibolu 2. KolorduKo-
mutanlığı'ndan Kurmay
Bınbaşı MehmetBölce,yap-
tığı konuşmada. Çanakkale
savaşının. yalnızca Türk
milletinin kahramanlık ve
cesaretinin ispatlandığı sa-
vaş olmadığını belirterek,
şunlan söyledi:
"Çanakkale savaşı, Türk
tarihinin dönüm noktasını
teşkil eder. Çanakkale Mus-
tafa Kemal'i. Mustafa Ke-
mal Çanakkale kahraman-
lığını \ aratmış, Istiklal Sava-
şının temeli burada atilmış-
tır."
Cumhurbaşkanı Demirel.
zaferin 81. yıldönümü do-
layısıyla yayımladığı mesaj-
da "Anafartalar Zaferi, Ça-
nakkale Savaşı'nın en önem-
li safhasında kazanılan, ira-
denin, aşkın, mane\i\atın
madde karşısında, >üksek
silah gücü karşısında galip
geldiği bir zafer olmuştur"
dedi.
Başbakan Necmettin Er-
bakan. "Şanlı tarihimi/e
mal olmuş. eşsiz zafeıierden
biri olan Anafartalar Zafe-
ri. bağımsızlığımızın tehdit
altında olduğu bir dönem-
de,Türkmilletinin zorluk ve
imkânsızlıklara rağmen
benzeri görülmemiş bir
kahramanlıkdestanı olmuş-
tur" derken Başbakan Veki-
li ve Dışişleri Bakanı Tansu
Çiller mesajında şunları
kaydetti:
"Kahraman Türk ordu-
sunun azminin eseri olan ve
Türk ulusuna esaret zinciri
vurmak isteyenleri büyük
bir hezimete uğratan Ana-
fartalar Zaferi bu adımla-
rın en önemlilerinden bi-
ridir."
Savaşın bedeli 5 mflyon altuı
• Baştarafı 1. Sayfada
"Sonuç olarakOsmanlı devletinin
savaşa girmesini. Almama'nın sü-
rekli artan baskısı \e Enver Paşa'nın
Almanlarla işbiriiği >aparak hükü-
meti etkilemesi gibi iki temel neden
oluşturmaktavdı. Almanlaria a\nı
görüşteolan Enver Paşa'vu Osman-
lılar üzerinde uygulanmak istenen
sömürgeci dü/enin kaldırılmasın-
dan başka bir şe\ düşünmeyen Ta-
lat Paşa ile ağustos a\ında İtilaf ül-
kelerine ümit vermiş olan Cemal
Be\ desteklemişlerdi. Bu grubun
karşısında art arda sert çıkışlar yap-
mış olmakla birlikte Sait Halim Pa-
şa hükümetiyle İrtihat ve Terak-
ki'nin ü\eleri,çoğunluğu sağlamala-
nna karşın, yine de çaresiz kalmış-
lar. sadece savaşa girilmesini gecik-
tirebilmişlerdir. Nitekim Talat Paşa
bile, Almanlann bir zafer kazana-
nıanıaları karşısında. geciktirme si-
yasetini izlemeyi yeğlemiştir...*'
Enver Paşa'nın etkisi
"Osmanb de> letinin İçişleri >e Dışiş-
leri hakanlıklan arçivlerindeyapnğımız
araştırmalarsonucundaEnverPaşa'nın,
Almama'nın \anında savaşa girilmesi
enırini verdiğine ilişkin bir belgeve rast-
lamadık. Ancak vabancı ka\naklar. ar-
şhler ve olavlar ışığında, o dönemin so-
rumluian, Enver Paşa'nın Almanlarla
müttefikolarak uyguladığı diktatörcest-
yasetin, savaşa girilmesinin can ahcı nok-
tasını olusturduğu gerçeği üzerinde açık-
ça birleşmektedirler. Nitekim vapnğı-
mız araştırmalar sonucunda. Aİmanya
Dışişleri Bakanhğı arşivlerinden sağladı-
ğımız. Osmanlı Imparatorluğu ile Al-
manva arasında inualanan gizli bir an-
laşma metnini. 82 v ü sonra ilk kez, eser-
ünizin sonunda vavımlamaktavız.*'
eoofiia, Aab^fa :Zt*e de i»~.tjeL.te
i'3iBpercu.- J\-'J ~~-u Jy
*-~S'J ^^» V'Lİ'^fi^
•*=!.-l.'.u,:e. - i - l - . r
t î o t a n , Ü£ . mt ni noa t t _ j a r 1
i-our cintj p»r «n
lc •non-.un'. iu 1 »'-noa .«rj nat i 1
l~*?l.>* 2;>*- ^ t.
Osmanlı ile Aİmanya arasında 10 Kasım
1914te imzalanan gizli anlaşma metni:
Bır taraftan Almanva hükümetı
nam ve hesabına hareket eden Hü-
kümet-ı Müşarün-ileyha Dcr-saadet
(Istanbul) Sefirı Baron \Vangenhe-
ımcenaplan \ediğertaraftan 5 mıl-
\on Lırayı Osmanıyelık bır avans
akdine ınezûniyet \eren tarihli
kanun mucıbınce. Hükümet-ı Seni-
ye-ı Osmanıye nam \e hesabına ha-
reket eden Edırne Mebusu. Dahılı-
ye Nazırı \e Malıje Nazır Vekılı Ta-
lat Bevefendı Hazretlen beynınde
berveçhi âtıme\adkarargir olmuş-
tur (arasında aşagıdakı maddelerka-
rarlaştınlmıştır).
1. madde
Alman\a Hükümetı. Hükümet-ı
Senıye-ı Osmaniye'ye 5 milyon Li-
rayı Osmaniye kadar bır avans ver-
meye nıu\afakat eder.
2. madde
İşbua\ans. sene\ı yüzde6(o
o6)
hesabıv la faiz getırecektır.
3. madde
Mezkür avans yekünu ber \eçhı
âti (aşağıdabelırtılen)taksıtde Hü-
kümet-ı Seniye-i Osmanıye emrine
hazır bulundurulacaktır.
(1)2 milyon (2.000.000) Lirayı
Osmanıye işbu muka\elenamenin
imzası tanhınden 10 gün sonra.
(2) Bakıve olan 3 mılvon
(3.000.000) Lirayı Osmanı mali be
mah (aydan aya) beşer \üz bın
(500.000) Lirayı Osmanı olarak \e-
nlecek \ e bınncı 500.000 lıra Efren-
cı 1 Kânunu-e\vel(Aralık) I914se-
ne tanhınde tedıye edılecektir.
4. madde
3.maddenın 1 numerolu fıkrasın-
da. mezkûr 2 mıKon lıralık 1. tak-
sıd Der-saadet'te Doyçe Bank nıa-
rıfetiyle Malive Nezaret-ı celılesin-
ce ıbraz olacak mahale tesfıve edi-
lecektir. Mah be mah tedıye edıle-
cek kısma gelınce. bunun mahal \e
sureti tevdıvesi muaheren (daha
sonra) Hükümet-ı Senıye-i Osmanı-
ye'ce tayın edılecektir
5. madde
Avansın rasûl-mal (anapara) \e
faizının tes\iyesı masalıhın akdin-
den on iki ay sonra vâkı olacak ve-
yahut Hükümet-i Seniye-ı Osmani-
ye'nin talebı üzerine. ışbu avans
uzun vadeli bir ıstıkraz şekline kalp
olacaktır.
İşbu istıkrazın şeraıt-ı \aktı mü-
nasibınde (uygun zamanda) tarafey-
nı akidınce (anlaşan iki tarafça) ta-
>ın olacaktır.
İşbu nıukavelename iki nüsha
olarak Der-saadet'te tanzim edil-
miştir. 10 Kasım 1914.
lmza
Wangenheım
lmza
Talât
İzahname
Şurası mukarrerdir (kararlaştınl-
mıştır)ki 10 Kasım 1914 tarihli is-
tikrazmuka\elesinin4. maddesinin
2. fıkrasına göre tedivenin altın ak-
ça ile Der-saadet'te ifası kabıl ola-
madığı takdirde. Hükümet-ı Senı-
ye-i Osmaniye. hinı tedıyedekı ah-
\alı nazar-ı dikkate (ödeme sırasın-
daki durumu dikkate) alarak Al-
manva hükümetı ile bil-ıttifâk sû-
ret-ı tedıvevı kararlaştıracaktır.
lmza lmza
Wangenheım Talât
PENCERE
• Baştarafı 2. Sayfada
deki toprak yoldan aynı saatte geçen bir genç yanık yanık türkü
söylerdi.
Bir gün sormuştum:
- Neden türkü söylüyor?..
Halam yanıtlamıştı:
- Korkusundan...
Karanlık basınca tenhalaşan bağ yollarında, genç çocuk kor-
kusunu türküyle dağıtmaya çalışıyordu. insan her zaman keyfin-
den şarkı söylemez ya!.. Ağıtlar acıları dağıtmak. marşlar asker-
leri yüreklendirmek, ilahiler Tann'ya yakarmak, oyun havaları se-
vinçleri paylaşmak içindir.
•
Bilimsel ve teknolojik devrimin sağladığı olanaklarla dünya ko-
caman bir müzik kutusuna dönüştü; artık evren çağdaş insanın
kulağına sığıyor.
"Zaman İçinde Müzik" insanın zamanın dışına çıkması için bi-
rebir.
Zamanı aşmak az mutluluk mu!..
ls priuitr 'M ( t . ü . )
...ıriCIE IT.
le preritr rsrseoe.it (.irt-ill i -•)
e-jz : ^ d b l - i 'i - jn?-t*tr.l : O G I l e , j . j r l ' e n . r u -
Bl!.e ce la Leutsne BLni J l'crar» î> '-sal-
C9ö • vaacıl. _LU ..ıtre^ v-rattao-ıti, reutiasİB
ie ûode .
:
. le -"-«J de pjyjacr.t .ı-ron* deol-
gn^e u2tcri*üren-înt pflr ]c 1o';vrnt--r-;î Iıı-
pârlfc" OtloiLbU •
.>..;:oı^; v.
I»e r«',toarijan'a: ie l'avıjıce fîı îapi-
tsl et iaterf-.a jurt, llaıı ^ 3 1 iet Ifcliiutti
rîüt a.'rOtt-ct ffa '.IC töînpa ]<*? let deuıt j»*
?jlt en ioullo 5x
Erbakan'ın İslam ülkeleri gezisi
ANKAR.VTAHRAN (Cumhuri-
yet) - Başbakan Necmettin Erbakan.
243 kışilık heyetle gerçekleştirdiği
tran ve Uzakdoğu gezisıne hareket
ederken REFAHYÖL hükümetinin
Doğu'yu örnek alarak kalkınmayı ter-
cih ettiâine ilişkin mesajlar verdi. Er-
bakan. Iran'a yaptığı gezinin. dost ve
müttefik ABD'ye karşı olması gıbı bir
vasfı bulunmadığını belirterek "İran
ile her alanda zafen var olan münase-
bctlerimizi en ileri diizeye çıkarmak
için bu seyahati yapıvoruz" dedı.
Başbakan Erbakan'ın. sırasıyla
İran. Pakistan. Sıngapur. Malezya ve
Endonezya'va yapacağı gezinin res-
mı hevetinde D\'P'lı De\let Bakanı
Nevzat Ercan. RP'lı devlet bakanları
Abdullah Gül 1 İe Sabri Tekir. M i 11i Sa-
\ unma Bakanı Turhan Tavan. Enerjı
ve Tabıi Kaynaklar Bakanı Recai Ku-
tan. Çevre Bakanı Ziyaettin Tokar >-
er aldı. RP'den 4. DY'P'den 3. ANAP.
DSP \e BBPden 1 "er mılletvekılinin
katıldıgıgeziye.CHPtemsilcigönder-
medi.
TLSİAD Başkanı Halis komili ıle
Sabancı Holdıng>öneticilerindenGü-
ler Sabancı gezinin İran ayağına katıl-
madı.
Erbakan. dün Esenboğa Havaala-
nı'ndan aynlmadan önce yaptığı açık-
lamada. hükümettekı ilk yurtdışı zıya-
retini Kuzev Kıbrıs Türk Cumhurive-
trnegerçekleştirdiğmı vuı^uladı. KK-
TC'den sonraki gezisıni "Müslüman
kardeş ülkelere"* düzenlediğine işaret
eden Erbakan. Iran'a başbakan düze-
yinde 2 yıldan beri zivaret yapılmadı-
ğını. lran'la dostluk ve barış ortamının
sadece bölge için değil. dünya için de
önem taşıdığını söyledi. Erbakan. Rus-
ya'dan alınan doğalgazın Türkiye'nin
gereksinimını karşılamadığına dikkat
çekerek İran clan doğalgazalınacağını.
aynca bu ülkenin eneıji fazlasından
yararlanılacağını belirtti. lran'la tica-
ret hacminın geçmışte 2 milyar dolar
civ annda olduğunu, ancak şu anda 200
milyon dolara düştügünü açıkladı.
Erbakan ve 243 kişilık heyetı taşı-
yan THY'nın İzmır adlı Aırbus uçağı
dün öğleden sonra Tahran'a ulaştı. Ha-
vaalanında Cumhurbaşkanı Bırincı
Yardımcısı Hasan Habibi tarafından
karşıianan Erbakan, burada gazetecı-
lerin sorularını yanıtladı. Erbakan. bır
gazetecinın. "Ziyaretinizin amacının
ABD'ye karşı olduğu şeklinde değer-
lendirmeler var. Bu konuda görüşleri-
niz nedir" şeklindekı sorusunu vanıt-
larken "Gezimiz, ABD'ye karşı bir ha-
reketdeğildir. ABD. bizim dost vemiit-
terığimizdir. Biz. kardeş İran ile zaten
var olan ilişkilerimizi geliştirmek isri-
voruz" dedi
Başbakan Erbakan başkanlığında
İran'a gelen Türk heyetı. ilk resmi gö-
rüşmesini yaptı. Başbakan Erbakan ile
İran Cumhurbaşkanı Birıncı Yardım-
cısı Hasan Habibi'nin bir süre baş ba-
şa görüşmesınin ardından Sadabad Sa-
ray ı'nda yapı lan görüşmeye dev let ba-
kanları ıle üst düzey yetkilıler katıldı.
Başbakan Erbakan, toplantının açılı-
şında yaptığı konuşmada. lran'da bu-
lunmaktan büv ük memnunivet duv du-
ğunu bildirdi. Erbakan. görüşmelere
hazırlık amacıyla 3 gün önce Iran'a
gelen Enerjı ve Tabıi Kaynaklar Baka-
nı Recai Kutan'ın. görüşmelerin son
derece olumlu geçtiğini söyledi.
Habibi ise Erbakan'ın ziyaretinin
Türk-lran ilişkılennin gelişmesi bakı-
mından son derece önemli olduğunu
söyledi. Görüşmede: doğalgaz boru
hattı. elektrik alışverişi. ticaret hacmi-
nin arttınlması ve güvenlık konulan
ele alındı. Enerjı ve Tabı Kaynaklar
Bakanı Recai Kutan. üzerinde anlaş-
maya varılacak konuların yarın imza-
lanacağını bildirdi.
^ n ^ d a PKK'den eser yok"
PKK. İran Dışişleri Bakanı'nın As-
ya Pasifik işlerinden sorumlu vardım-
cısı Alaaddin BurucerdL Başbakan Er-
bakan'ın ilk dış gezisi için İran'ı seç-
miş olmasının sevındirici olduğunu
söyledi. Burucerdi. hafta sonunda
tran'da incelemeler yapan Türk aske-
ri heyetı ile ilgili olarak da heyetin in-
celemelerini perşembe giinü tamamla-
dığını belirterek "Aldıgmı bilgileregö-
re, incelemelerdeki sonuçlar bizim gö-
rüşlerimizi doğruluyor. Yani İran top-
raklannda PKK'den hiçbireserolma-
dığı görülmüştür" dedı.
G U N C E L ClNE\TARCAYÜREKr<
• Baştarafı l. Sayfada
ri dostluk çemberiyle kuşatarak Ortadoğu'da terör-
den arındınlmış bir barış bölgesi yaratmaya hazırla-
nıyor.
Gelmiş geçmiş başbakanları hasetten çatlatacak
birdüş.
Öteki liderlerin -Necmettin Bey'in söylemiyle-
"RP'nin hayallerine bıle erişemeyeceklennin" kanıtı!
Kimi gazeteciler de ömür insanlar doğrusu. Nec-
mettin Bey'i tarihsel Tahran gezisine uğurlarken, Şev-
ket Kazan'a "Henüz İran gezisine dış tepkilerin etki-
si geçmeden, üstüne bır de Bağdat seferi mi" diye
soruyorlar.
Kazan'dan bir hiddet. Bir kez, iran gezisine tepki
mepki yok!
"Bugüne kadar Irak 'la ihmal edilmiş ilişkileri geliş-
tiriyoruz."
Daha önemlisi: "yenidönem" hükümetimiz "Irak'ı
BM'de yalnız bırakmamak lazım" diye karar almış. „•
Hükümette silik soluk bir resim veren Tansu Ha-f^
nım'ın görevi nedir ya da ne değildir, anlaşılmıyor. A-'
ma, Kazan'a göre, Irak gezisinden Tansu Hanımcığı-
mızın haberleri var.
Kazan'ı denetlesin diye mi yoksa taze DYP'li Meh-
met Sağlam'ın bugüne dek keşfedemediğimiz dip-
lomasi sanatındaki ustalığından yararlanılması için
mi, elbette bilinmez, Milli Eğitim Bakanı'nı da Ka-
zan'ın "yanına vermiş". Böylece büyük Bağdat he-
yeti oluşmuş.
Bendeniz Mehmet Sağlam Bey biraderimizin ince
diplomasiye vukufuna tanıkhk edebilirim. Dış geziler-
deki uçak söyleşilerinde Tansu Hanım'la ilgili yinele-
nemeyecek iltifatlarını dinledikten sonra. pat diye a-
day, küt diye bakan olmasını ancak ve ancak bu us-,.
talığın kanıtı olarak kabul ediyorum. '„'
Türkiye'yi geriye götüren onca hazırlığa karşın Tan-
su Hanım'ın neden sesi soluğu çıkmıyor? Dinsel ba-
sındaki tanımlamayla "yerlimedya esnafı"Tansu Ha-
nım'ın RP'ye baş eğmesindeki nedenleri günlerce
yazdı. '
Ne var ki, sağdâki kimi yazarlar -örneğin Dilipak-.*
"Çiller bu iktidara mecbur" diye yazıyor. jî
Engelleme yapabilirmiş Tansu Hanım. Ancak "ikti-
:
dardan düşmenin riskini göze alacak kadar direne-
bileceğini" sanmıyor yazar Dilıpak!
Doğru. Ne laiklik. ne çağdaşlık, ne bir söylediğini
günübirlik tersinden okumak, ne örtülü ödenek he-
sabı... Var mı yok mu ailenin kurtuluşu!
İslam Ortak Pazarı •
Pek çok çevreyi inandırmakta zorluk çektık. Tah-*"
ran'dan Jakarta'ya uzanan gezinin altında doğalgaz, *
elektrik enerjisi. ikili ticaretin artması gibi görünen<
gerekçelerinin ötesinde Necmettin Bey'in büyük"
amacı yatıyor:
- —• "Aralannda birHk'sağtayamadıkian için dünyadaki
dengeler arasında gerçekyennı ala/nayan İslam âle-
mihin 'Ortak Pazar' hedefinin en ciddi manada bu%
gezide ele alınması bekleniyor." Yani İOP! s
Işte, sonunda Necmettin Bey'in 27 yıldır söyleye-*
geldiği hedef. ;
RP'nin yayın organından al haberi!
Fazla sıkıştırmaya gelmez Necmettin Bey'i. Batı'yı,
Türkiye'deki çağdaşları karşısına almak bugün işine
gelmediği için hop yüz seksen derece çark ediverir
lOP'den.
Örnek mi? Ohooo, Necmettin Bey'le örnek bula-.
mamak olanaklı mı?
Örneğin, tazesi ortada. "Askeri Şûra'da 12 subay
ile birastsubayın şeriat çalışmaları ve örgütlehyle iş-
birliğinden TSK'den hesabı kesildi" diye yazılınca sı- ^
kıştı. Yalanladı haberi, "Atılmanm nedeni dısiplinsiz- "
j
_
lik" dedi.
Dünkü Yeni Şafak, 13 kişinin isimlerini, görev yer-.
lerini yayımlayarak, Hoca'yı yalanlamaz mı?
Yalanlansın, Hoca'ya ne gam efendim! :
Necmettin Bey, ABD'nin köşeye sıkıştırmaya ça- .
lıştığj Tahran'dan gelen gülücükleredayanarak, Jran'a •
"Sınırdaki PKK kamplarına siz operasyon yapın.. ya
da operasyonu birlikte yapalım. Bırakın biz, İran top-, _
raklannda PKK'yi temizleyelim" diyecek(miş). , i
Bu üç öneri yıllardır Tahran'a iletildi. Her kezinde '•
yanıt, ret! ;
"Siz Türkiye'de, biz lran'da operasyonları eşza- ]
manda yapalım" karşılığıyla geldiler. Türkiye, sapta- ;
nan zamanda başladı. Bir de baktı ki, lran'da ope-
rasyon falan yok. <
ABD'nin Necmettin Bey'in Tahran gezisine bozuki
duğunu görenler, üst perdeden ses verip "Ne yapa- '
cakyani, Türkiye'ye savaş mı açacak?" diyorlar. T
Hayır, savaş açmayacak! 1970'lerde Kıbrıs Barış:;
Harekâtı, ardından gelen silah ambargosu nedeniy-";
İe ABD üslerinin kapatılmasından sonra, "beş sente ;
muhtaç Türkiye", hazinesindeki altınlan rehin etmek •
istedi. '-
Devlet, isviçre'deki bir banka ile anlaştı. Anlaşma- !
nın imzalanıp dövizlehn Türkiye'ye verileceği gün, ls- '
viçre'deki banka vazgeçtiğini bildirdi. ;
Altınlan geri çeviriyordu banka. Hem de paragözl;
isviçre bankası bu. !«
Bilinmeyen biryerden İsviçre bankasının kulağımrC'
çekildiğini devlet çook sonra öğrendi. *i
"Bilinmeyen", tabii Amerika idi. <
îran basınından '
Erbakan'a büyük ilgi
TAHRAN (A A) -
lran'da yayımlanan gazete-
ler. Başbakan Necmettin
Erbakan'ın gezisine geniş
yer verdıler. Ingilizce ya-
yımlanan Tahran Times ga-
zetesi başyazısında. iki ül-
kenin birleşik bir İslam
cephesinin yaratılmasını
başarabileceklerıni belirte-
rek."İran ve Türkiye, bu
cephenin öncüleri olsun-
Iar"dedi.
İran Nevvs gazetesi ise
başyazısında. geleneksel
olarak iyi olan Türkiye-
lran ilişkilerinin, iran dev-
riminden sonra "farklı re-
jimlere sahip olmaları ne-
deniyle hassas hale geldiği.
bu durumun belirli baskı
grup ya da gruplan tarafın-
dan suiistimal edilen bir
faktör olduğu" savunuldu.
İran ve Türkiye'nin ortak
düşmanlarının. bu farklılı- j
ğın büyümesinin sorumlu- .
lan olduğu öne sürülen baş- :
yazıda. Iran'ın "İslamcı ve "
bağımsız bir fikir v apısına
sahip Necmettin Erba-
kan'ın kurduğu hükiimeti
güçlendirmek için gerekli '.
her şevi yapacağından şiip- '.
hesi oİnıadığı" kaydedildi. ,
Selam gazetesi de başya- -;
zısında. Erbakan'ın ilk dış
gezisi için İran'ı seçmesi- !
nin. VV'ashington'un baskı- •'
larına aldırmadan Tahran- ]
Ankara ilişkilerini geliştir- '
mek istediğini gösterdiğini
kaydetti.
Ahbar gazetesi de "Er- •
bakan iktidarı. Ankara'nın .
komşulan ilebölgesel işbir-;,
liğinde yeni bir dönemin ha- -'
zırlayıcısı olabilir ve Türki- ;
ye'nin eski siyasetlerini ona- ;
rabilir" diye > azdı. J