23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 1996 PAZARTESİ 4 HABERLER Shell, BP ve Mobil'e denetim • ANKARA (AA)- Çahşma ve Sosyal Gü\eniik Bakanlığı. Shell, Mobil ve BP işyerlerinde " sendikasızlaştırma" ıddialanna karşı harekete geçti. Bakanlık, görev lendirdiği iş müfettişierince, üç şirkete ait tüm işyerlerinde denetim yapacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada. denetimin en seri şekilde gerçekleştirileceği vurgulanarak. sendikasızlaştırma ve me\ zuata aykm tüm uygulamalar karşısında derhal kanuni işlemlerin yapılacağı da bildirildi. Yılda Sertel Gazetecilik Vakfı • ANKARA (ANKA)- Gazeteci-yazar Zekenya Sertel'in kızı Yıldız Sertel, babası ve annesinin adlannı yaşatmak ve savaşımlannı sürdürmek için gazetecilik vakfı kurdu. tstanbul'da kurulan "Sertel Gazetecilik Vakff'nın malvarlığı nakit 40 bin Fransız Frangf ndan (yaklaşık 660 milyon lira) oluştu. Yıldız Sertel, vakfın Türkiye'de demokrasinin gerçekleşmesi \e güçlenmesi için çalışacağını söyledi. Ömer Lütfü Topal olduruldu • İstanbul Haber Servisi - •'Kumarhaneciler kralı" olarak bilinen Ömer Lütfi Topal, Yeniköy'de uğradığı silahlı saldında öldürüldü. Diin saat 24.00 sıralannda meydana gelen olayda. 34 BTG 96 plakalı özel otosuyla Yeniköy'e doğru giden Topal. Taze Ceviz Sokağı girişinde kimlikleri belirlenemeyen silahlı iki kişinin saldırısına uğradı. Saldın sonrası Topal olay yerinde yaşamını yitirirken saldırganlar kaçmayı başardı. Polis olay yerinde iki adet Kaleşnikof marka tüfek bulurken, saldırganlann yakalanması için çevrede operasyona .başladı. Öncelik kırsal kesime • ANKARA (ANKA)- RP-DYP koalısyon hükümeti, "şantiyeleri köylere kuıma projesi" kapsamında öncelikli olarak kırsal kesimin altyapı sorunlannı çözmeyi planlıyor. Hükümet, bu projede çalışacaklan yöre halkından seçerek hem işsizliği azaltıp hem de göçü önleyerek bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor. Hükümet, "şantiyeleri köylere kurnıa" ismini verdiği bır proje üsründe çalışmaya başladı. Bu proje kapsamında altyapı sorunlannın çözümünde öncelik kırsal kesime verilecek. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü aktif olarak kullanılarak kırsal kesimin yol, su gibi altyapı sorunlan çözülecek. Bu arada köylere cami yapılması projeleri de ihmal edilmeyecek. ASKİ'de anlaşma sağlanamadı • ANKARA (AA)- ASKİ'de, yaklaşık 7 bın işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde. 60 günlük yasal sürenin sona ermesine karşın henüz bir anlaşma saglanamadığı bildirildi. İGC 50 yaşında • İZMİR(AA)-lzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ismail Si\ri. mesleğin yükselmesi için çaba gösteren gazeteciler cemiyetlerinin. her dönemde. basın özgürlüğünün ve demokrasinin gelişmesi için de çalıştığını belirtti. tzmır Gazeteciler Cemiyeti'nin 50. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen ve yıl boyunca devam edecek olan etkinlikkr. Cumhuriyet Meydanı"daki Atatiirk Anıtı'na çelenk konulmasıyla başladı. Daha sonra Izmir Gazeteciler Cemiyeti "nde basın toplantısı düzenleyen Başkan tsmail Sivri, çalışanlarla çalıştıranlann ortaklaşa kurduklan cemiyetlerin mesleği temsil ettiğini ve toplum içinde gazeteciliğin değerini arttırmaya çalıştığını söyledi. ANAP, kilit partiÇekiç Güç ve OHAL oylaması yann yapılacak. Refah Partisi, hep karşı çıktığı iki uygulamanm da uzatılmasmı nasıl içine sindireceğini tartışıyor AYŞE SAYLN ANKARA - Hükümetın, yann TBMM'ye getirmesi beklenen Çekiç Güç ve olağanübtü halin (OHAL) görev süresinin uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkerelerinin oylanmasında ANAP, kilit parti konumuna geldi. ANAP destek vermek için bazı koşullar öne sürerken; RP'de de ba|layıcı grup kararı alınması durumunda. bazı milletvekillerinin oylamaya katılmaması olasılığı Çekiç Güç'ün süresini uzatma oylaması hesaplarını tehlıkeye soktu. Çekiç Güç konusunda ANAP'ın koşul öne sürmesi, ret cephesinin güçlenmesi olasılığını doğurdu. ANAYOL azınlık hükümeti döneminde kilit parti konumunda olan DSP, "kırmızı o>•" vereceğinı açıklayarak ret cephesinde yer alırken, bu kez ANAP kilit parti konumuna geldi. DSP'nin yanı sıra CHP ve BBP de ret oyu kullanma konusunda tavrını netleştirirken. RP içinde de süre uzatvmına karşı çıkan milletvekillerinin, oylamayı hükümet açısından tehlikeye sokacağına dikkat çekildi. RP'nin, süre uzatımını garantiye almak için "baglayıcı grup karan" alması beklenirken. ANAP. hükümetin önerisini gördükten sonra tavrını netleştirecek. ANAP Genel Başkan Yardımcısı MehmetÇebi, partisinin hükümefte olduğu dönemde Çekiç Güç'ün süresinin 1 aylığına *son kez" kaydıyla uzatıldıgına dikkat çekerek şunlan söyledi: "Biz henüz hükümetin önerisini bilmiyoruz, bize bir şey söylemediler. Önee bunu görmemiz lazım. Baa şartlanmız var. Bu şartlar olmadan destek vermeyiz. Daha önce Genel Başkanımız da açıkladı. bir kez artık Çekiç Güç'ün yerine yeni bir düzenleme yapılmalı. Artık bu son olmalı. Askeri Koordinasvon Merkezi Süopi'ye taşınmalı, Atruş Kampı'nda, Peşmergelere verilen evlerin PKK'liler tarafindan kullanıldığına ilişkin bilgiler var, burası PKK'den anndınlmalı. Çekiç Güç ile PKK arasında Uişkiler olduğu sö\İeni>or. Bu konudaki istihbaratlarla ilgili TBMM bilgilendirilmeli. Çekiç Güç.'e şartsH "e\ et' diyemeyiz." Hükümet. şu anda ANAP'ın istemlerinin hiçbirını yerine getirmiş değil. ANAP'ın. koşullarında ısrarlı olması durumunda, REFAHYOL hükümeti Çekiç Güç'ü Meclis'ten geçirmede zorlanacak. RP'de ise çok sayıda milletvekilinin süre uzatımına karşı ve rahatsız olduğu biliniyor. Ancak Başbakan Necmettin Erbakan'ın oylamavı garantiye almak ıçın oylama öncesinde grupta bağlayıcı karar alması bekleniyor. Bu durumda bazı RP'li milletvekillerinin oylamaya katılmayabileceği. bunun da Çekiç Güç hesaplarını altüst edebileceği bildirildi. Çekiç Güç'e karşı olduğu bilinen CHP ise süre uzatımına destek verecekleri bildirilen Samsun Milletvekili Murat Karavalçın \e Gaziantep Millet\ekili Hikmet Çetin'in önünü kesmek için bağlayıcı grup karan alacak. Karayalçın ile Çetin'in oylamaya katılmamalan bekleniyor. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehtnet Gölhan da. dün düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin ulusal menfaatlenni riske atmamak için Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılması gerektiğini söyledi. Gölhan. uzatılmaması durumunda. PKK ile mücadelenin olumsuz yönde etkileneceğini savundu. Erbakan, Doğulu milletvekillerini operasyonların selameti açısından iknaya çalışıyor OHAL için Ağar devredeERGÜN AKSOY ANKARA- Başbakan Necmet- tin Erbakan'ın. Milli Güvenlik Kurulu(MGK)toplantısından ön- ce görüştüğü bazı Kürt kökenli milletvekillerine. "olağanüstü hal uygulamasının 4-5 ilk sınırlandı- rümasr formülüne sıcak baktığı mesajını vermesine karşın. bir gün sonra uvgulamanın sürdürülece- ğini açıklaması RP'de rahatsızlık yarartı. Erbakan' ın. Kürt kökenli millet- vekillerini ikna için Devlct Baka- nı Fehim Adak'ı görev lendirdiği ve DYP'li Içişleri Bakanı Mehmet Ağar'ı da devreye sokruğu öğre- Ağar'd3t1 m e d e t Erbakan, Kürt kökenli rnilletvekillerini ikna için Devlet Bakanı Fehim Adak'ı görevlendirdi ve DYP'li İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ı da devreye soktu. RP'li bazı milletvekilleri ile görüşen Ağar'ın, "Başlatılan operasyonlan yanm bırakamayız. OHAL'in uzaması şart" dediği bildirildi. nildi. RP'li bazı milletvekilleri ile görüşen Ağar'ın," Başlatılan ope- rasyonlan yanm bırakamay ız. Bu nedenle OHAL'in devammda ya- rar vardır" dediği bildirildi. MGK'nin. olağanüstü hal uy- gulamasının 4 ay daha uzatılması yönündeki tavsiye kararı RP'yi kanştırdı. MGK toplantısı öncesi Başbakan Erbakan'la görüşen RP'li bazı milletvekillerinin kaygılannı dile aetirmeleri üzerine. Erba- kan'ın. OHAL'in 4-5 ille sınırlan- dınlacağı sözünü verdiği bildiril- di. Erbakan'ın isteği üzerine aynı toplantıya katılan DYP'li İçişleri Bakanı Ağar'ın ise OHAL'in de- vamından yana tavır koyduğu ög- renildi. Alınan bilgiye göre Ağar. "Ağııstosayı operasyon a>idır.Ope- rasyonlar başladı \e kesemeyiz. Hiç olmazsa bu dönem operasyonla- nn yürütülnıesi gerekir. OHAL'in devamında şimdilik yarar \ ardır" dedi. Erbakan'ın MGK'den sonra, partisinin grup toplantısında ola- ğanüstü hal uygulamasının süre- ceğini açıklaması, Kürt kökenli milletvekillerindeşaşkınhkyarat- tı. Erbakan'ın. rahatsız olan mil- letvekillerini ikna için Devlet Ba- kanı ve Mardin Milletvekili Fe- him Adak'ı devreye sokruğu bil- dirildi. Adak'ın. milletvekillerini tek tek arayarak sorun çıkarma- malarını istedigi kulislerde dile irak Bityükelçisi Tîkriti, Cekiç Güç'ü yorumladı 'Türk-Irak ilisküeri bozuhır'ANKARA (AA) - lrak'ın Anka- ra Büyükelçısı Rafı Daham Mijvel El-Tikriti, Çekiç Güç'ün görev sü- resinin uzatılması halinde. son gün- lerde olumlu seyir izieyen Türkiye- Irak ilişkilerinin bundan etkilene- bileceğini belirterek. "Amabunun olmamasını diliyoruz" dedi. Büyükelçi El-Tikntı. AA muha- birinin sorulannı yanıtlarken. Çe- kiç Güç'ün bölgedeki varlığının. bölgenin güvenlik ve istikrarına olumsuz etkide bulunduğunu kay- dederek. güvenliğin olmamasının. ilişkilerin seyrini etkileyebileceğj gö- rüşünü savundu. Yabancı güçlerin varlığının, Tür- kıye ve Irak'ta bölücüleri güçlen- dirdiğini anlatan El-Tikriti, şunla- n söyledi: "Bugörüşlerimizduygu- sal değil. objektiftir. Çekiç Güç'ün bölgeye konuşlandığı sırada söyle- dikkrimiz,zamanladoğruçtkü. Çe- kiç Güç. kuzey Irak'ta Irak'ı böl- mek isteyenlerie işbirliği içinde. Ku- zey Irak'takibölücülerde,Türkiye'yi bölmek isteyenleri destekliyor. Do- layısıyla Çekiç Güç, bölücü PKK için de bir destek oluşturuyor." Halk ne kazandı? Irak Büyiikelçısi, ABD'nin, Çe- kiç Güç'ün Kuzey Irak'taki Kürt halkını koruması için bölgeye gön- derildiğini iddia ettiğini. ancak bu iddianın yalan olduğunu söyleyerek. "Onlar'bizim halkımız. Biz onlar- la 1970'teûnzal^nan özerklikanlaş- ması çerçevesinde ve lrak'ın ege- menliği ile demokratik kurallar ışı- ğında diyalog kurmak istiyoruz" diye konuştu. Çekiç Güç'ü "işgaici" olarak nı- teleyen Büyükelçi El-Tikriti. bu gü- cün 6 yıllık varlığının, bölgeye kar- gaşa. otorite boşluğu. çatışmalar. açlık ve yoksulluktan başka bır şey lrak'ın Ankara Büyükelçisi El -Tikriti, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile bir görüşme öncesinde. getirmediğini ve bölgedeki bütün kurumlan atıl bıraktığını ifade etti ve "Bundan halk ne kazandı?*'di- >e sordu. El-Tikriti. Türkiye'deki siyasi parti liderleriyle sürekli temas ha- linde bulunduğunu belirterek. ken- dilerine ülkesinin Çekiç Güç ko- nusundaki görüşlerini anlattığını söyledi. Çekiç Güç'ün. Türkiye'nin önemli bir sorunu haline geldiğini ve herkesın olası tehlıkelen sezdı- ğini kaydeden büyükelçi. bütün par- tılerin bu gücün görev süresinin so- na erdirilmesi yönünde oy kullan- masını dilediklerini bildirdi. Irak büyükelçisi. "Ancak biz partiler- den bizetaahhütte bulunmalannı is- temedik, konuTürkiye'yi ilgilendi- riyor. Biz Türkiye'nin güvenliğini her- kesten çok düşünüyoruz ve sadece olası tehlikelere karşı Türkiye'deki kardeşJerimin uyanyonız" diye ko- nuştu. 'Gerçeği anlatmadılar' Irak'ın Ankara Büyükelçisi El- Tikriti. TBMM Dışişleri Komisyo- nu'nun. ABD, Ingiltere ve Fransa bü- yükelçilerini davet ederek. Çekiç Güç konusunda görüşlerini dinledi- ğını hatırlattı ve "Ben davet edilme- dim. Bizi de ilgilendiren bu konuda- ki görüşlerimizi anlatmak için, ben de davet edilmek isterdim" dedi. ABD. Ingiltere ve Fransa büyükel- çilerinin gerçeği anlatmadıklannı iddia eden El-Tikriti, "Onlar sade- ce kendi ülkelerinin çıkarlannı gö- zetiyorlar. Türkiye'nin çıkarlan on- lan ilgilendirmiyor" diye konuştu. Büyükelçi. lrak'ın. gıda karşılığı petrol ihracıyla ilgili hazırlıklannın son aşamaya geldiğini belirterek. Kerkük-Yumurtalık petrol boru hat- tından petrol pompalanmasına ya- kında başlanacağını bildirdi. getirildi. Erbakan'ın. Adak'ın ya- nı sıra DYP'li İçişleri Bakanı Ağar'ı da RP'li bazı milletvekillerini ik- na etmesi için görevlendirdiği kay- dedildi. RP'li Kürt kökenli millet- vekillerinin, bugün Erbakan'la tek- rar görüşme talebinde bulunacak- ları belirtildi. Olağanüstü hal uygulamasının uzatılmasmı engellemek için ortak hareket eden Kürt kökenli millet- vekillerinin yann yapılacak grup toplantısından sonra bir araya ge- lerek kesin kararlannı belirleye- cekleri bildirildi. OHAL'in tama- men kaldınlmaması durumunda, en az 4-5 ille sınırlandınlmasında ısrarlı olduklannı belirten RP'li bazı milletvekilleri, Cumhu- riyet e şunlan söylediler: "Sayin Erbakan.OHAL'in 4-5 ille sınırlandınlacağı izle- nimi vermişti. Ancak MGK toplantısından sonra bu ka- rar değişti. OHAL'in aynen kalması yönünde karar alın- dı.OHALdevamettirilirsese- çun bölgeleriınize gidemeyiz, halkın yüzüne bakamayız. Yıllardır.iktidarageldiğimiz zaman OHAL'i kaldıracağı- mızı söylüyorduk. Şimdi uza- tılması için 'evet' oyu \erir- sek bunu giiğüsleyemeyiz. Böt- geyıllardırolağanüstü birre- jimle yönetiliyor. Buna son vermek gerekir. OHAL'i uzatırsak, diğer partilerden farkımız kahnaz. Muhalefette ayn, iktidar da ayn te/leri savunan insanlar konumuna düşeriz. Sayın Başbakan'ın bunlan dikka- tealması gerekirdL Bötge mil- letvekilleri olarak ortak ka- rar alacağu." OHAUe karşı olanlar OH.AL'in uzatılmasına kar- şı olduklannı her toplantıda dile getiren büyük bölümü Doğu \ e Güneydoğu köken- li milletvekillerinin adları şöyle. Ahmet Çelik, Ahmet Do- ğan, Mehmet Sıddık Altay, Celal Esin, Alaattin Sever Ay- dın. Musa Okçu, Kâzım Ata- oğlu. Hüsamettin Korkutata, Mahmut Sönmez. Z*ki Erge- zen, Abdulhaluk Mutlu, Fe- rit Bora. Seyit Haşim Haşimi. Ömer Vehbi Hatipoğlu. \a- kup Hatipoğlu. Abdulillah Fırat, Mehmet Fuat Fırat, Nurettin Aktaş, Bahri Zengin, Hüseyin Yıldız. Nedim Ilçi, Sabahattin Yıknz, AhmetNu- rettin Avdın, Mehmet Emin Aydın, İbrahim Halil Çelik, Zülfikar İzol. .\hmet Kara- >ar, Maliki Ejder Arvas, Fe- tullah Erbaş. IRMIKI AYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr Peki, rahat bir soluk alalım. Ama rahatlığımız bir soluk bo- yundan uızun sürmesin. İki ayı aş- kın ölümcül bir gerginlik, son haftasındabirtoplumsal deprem boyutuna tırmandı ve bitti. Sakın ola ki dilimiz sürçüp "iyi bitti" demeyelim. On iki gence- cik yurttaşımızı aramızdan çe- kip götüren hiçbir şey "iyi bit- miş" olamaz. Bitti, doğru. Ama çok acı bit- ti. Şimdi düşünme ve hesap- laşma zamanı. Aydınlar kendi- leriyle hesaplaşmak zorunda. Siyasi partiler kendileriyle he- saplaşmak zorunda. Biz, siya- si partilerle acımasızca hesap- laşmak zorundayız. Medyaken- diyle hesaplaşmak zorunda. Ba- rolar, yargıçlar, yargının etkili ve yetkilileri, hukukfakülteleri ken- dileriyle hesaplaşmak zorunda. Bunu ertelemeden, toplumsal duyarlık sönümlenmeden, anı- lar (acılar anlayınız) diriliğini yi- tirmeden yapmak gerek. Sorularını herkes kendi üret- Bitti, Ama Çok Acı sin, herkes ürettiği sorusu ile hesaplaşsın. Hemen şimdi. He- men bugünden başlayarak. Buyrun, size birkaç soru: Şevket Kazan'ın. ölüm oruç- ları tırmanmaya başladığında ortayaattığı, "Hepsiyiyecekler, şekertibesinlerstoklamışlar. Kim kendini bile bile öldürür ki"ya- lanını ortaya attığında. bu söz- lerin gerçeği yansıtıp yansıtma- dığını araştırdık mı yoksa içi- mizde bir yerlerde bu yalanı gö- nüllü olarak yutma eğilimleri az da olsa kabarıverdi mi? Kazan, yalanlarını sürdürüp tutuklulann taleplerini akıldişı is- teklere dönüştürüp TV kanalla- rında tüm ülkeye yaydığında, bunların yalan olabileceginden ne kadar kuşkulandık? Yoksa "Aaaaa, bu tutuklularda enda- zeyi şaşırmış, ölçüyü kaçırmış. iyi bari, bir de derhal serbestbı- rakılmalarını isteselerdi" kolay- cılığına kapılır gibi mi olduk? Gerçeği yansıtmak ve halkın haber alma özgürlüğünü sağla- maklayükümlü kitte itetişim araç- ları (medya), ölümler başlama- dan konuyu gündeme taşıdı mı? Tutuklulann gerçek taleplerini yayımlayıp kamuoyunu doğru bilgilendirme işlevini yerine ge- tirdi mi? Tutuklu aileleri için görüş gün- lerinin işkence ile özdeşleştiği, tutuklular için mahkemeye ge- tirilip götürülmenin bedense! tahribatlaranlamınageldiği, tu- tukluları uzak cezaevlerine sü- rerek kitap, kalem, kâğıt istek- leri karşılanmayarak savunma haklannın, kısıtlandığı, en azın- dan konunun ve sorunun için- de olan yargı organlarının üye- leri, yargıçlar, savcılar, barolar, hu- kuk fakülteleri için bilinmeyen bir gerçek miydi? Tutuklunun suç- landığı eylem ne olursa olsun bir hukuk devletinde buna göz yumulmaması için ille de 12 ki- şinin ölmesi mi gerekiyordu? Hukuk alanında mesleki etkin- lik sürdürenler seslerini zamanın- dayükseltselerdi, 12 yurttaşımız kurtarılamaz mıydı? Sosyal demokratlar toplum- da niçin "yok" olduklannı artık kavradılar mı? Haydi Bülent Ecevit safını seçti. Peki ya De- niz Baykal? Ölüm oruçlannın bittiği gün "Kurultaydan bugü- ne dek, bir tek hata yapmadım" diye demeç verdi. Mümkün. Yapman gerekeni yapmazsan hata dayapmamış olursun. Ama "Sosyal demokrasinin cenaze namazına imamlık etmek suçu " neolacak. "Keşkehatayapsay- dınız'" deseler haksız mı ola- caklar? Bir yana uzun görüşmelerden sonra Yaşar Kemaî ve arka- daşlarının yorucu çabalarıyla kabul edilen haklan koyun, öte yana 12 gencecik insanı. Bir ül- kede, ancak 12 can pahasına ka- bul edilen hak\ar"Tutuklularyar- gılandıkları kentin hapishane- lerine konacak, sevk sırasında dayak atılmayacak, tutuklu ya- kınlanna işkence yapılmayacak, tutuklulann savunma hakkı kısıt- lanmayacak"Xau ibaretse, her- kes takkesini önüne koyup dü- şünmek zorunda değil mi? Önümüze sürülen bakkalın kasa fişi, meyhanenin hesap pusulası, araba tamircisinin fa- turası değil, 12 gencecik yurt- taşımızın defin ruhsatnamesi. Ödeyemeyiz. Uğrunda ölümün bile göze alınabileceği değerler olduğu uzun, çok uzun süredir unutul- duydu Türkiye'de. Anımsanması için ille de on bir delikanlı, bir genç kız canını mı vermeliydi? BİZ BİZE ERDAL ATABEK Rus Ruleti Oynar mısınız?.. Toplu tabancanın beş mermi yuvasından birine tek mermi koyarak oynanan bir ölüm oyunudur Rus ru- leti. Mermi topu hızla çevrilerek sonuç belirsizliğe bı- rakılır. Namlu hizasına gelen mermi yuvasının boş mu. dolu mu olduğu belli değildir. Parmağın tetikte oynadığı an ölüm kalım anıdır. Çıt sesi hayat, güm se- si ölüm demektir. Sonra tabancayı karşınızdaki a\\f. O da mermi topunu hızla çevirerek şansını deneye- cektir. Namluyu şakağına dayar ve tetiği çeker mi? Yoksa yüzünü buruşturarak, "Bırakalım bu saçmalı- ğı, biz ne yapıyoruz?" der mi? O zaman siz ne ya- parsınız? Oyunu oynamış ve hayatta kalmış birinin üstünlüğüyle, "Seni korkak seni, sızlanmayı bırak da tetiği çek, cesaretini görelim" mi dersiniz? Yoksa, "Biz bu saçmalığa nasıl geldik" mi dersiniz? Tam da bunu düşünmek noktasındayız. • Rus ruletini bir oyun gibi de oynayabilirsiniz. Taban- canın beş mermi yuvasından hiçbirine mermi koymaz- sınız. İki kişi karşılıklı oturur, oyuna başlarsınız. Taban- cayı şakağınıza dayadığınız zaman sadece "çıt" se^ sini duyacağınıza güvenebilirsiniz. Ama iş hiç de dü- şündüğünüz gibi olmaz. Namluyu şakağınıza götü- rürken içinize bir kuşku düşer. "Ya şeytan oraya bir mermi koymuşsa?" Şimdi ne yaparsınız? "Vazgeçe- lim bu işten, silahla oyun olmaz"rn\ dersiniz? Yoksa silahı karşınızdakine verip, "Sen dene bakalım, na- sılsa boş" mu dersiniz? Ya da silahın boş olduğunu bilmenin güveniyle hızla şakağınıza dayayıp "ç/f" se- sini duyup rahatlar mısınız? Rus ruletini boş silahla oynamak bile geriye korku bırakır. Arkadan denemiş ve yenilmemiş olmanın sinsi ce- sareti gelecektir. Ama bu cesaret sinsidir ve silahı eliy- le itme cesaretinin yanmda yılışık bir korkuya bulaş- mıştır. Rus ruleti cesaretin değil, korkunun oyunudur. • Rus ruletini bir cinayet gibi de oynayabilirsiniz. Beş mermi yuvasından beşine de mermi koyar ve karşınızdakine verirsiniz. Karşınızda oturan hiç kur- tuluş olmadığını bilmektedir. O anda yaşamakla öl- mek arasında hiçbir fark kalmadığını düşünür. Artık ortada oynanan bir oyun kalmamıştır. Eli silaha uzan- dığı anda siz ne düşünürsünüz? "Tetiği çeksin ve ölsün" mü dersiniz? "Bu yapılır bır iş değil, yanlış oldu" mu dersiniz? "Dur dur, bunu yapmanı istememlştim" mi dersi' niz? ! Yoksa susup bekler misiniz? • -4 • < Cezaevlerinde ölüm orucunda artık ölümler yaşa- nıyor. Onlann düşüncelerini paylaşmıyorsunuz. '• Onlann eylemlerini onaylamıyorsunuz. Ölüm orucu kararlannı da yanlış buluyorsunuz. Ama buraya nasıl gelindiğini bilmek zorundasınız. Buraya adım adım nasıl gelindi? İnsanlar bu denli umutsuzluğa nasıl sürüklendi? "Onlar istediler" diyemezsiniz. "Bu kararı oniar verdi" diyemezsiniz. "Onlara teslim olmayacağız" yanlışına düşemez- sink. Siz serinkanlı olmak zorundasınız. Siz, "Görüşmek ödün vermektir" dememek zo- rundasınız. Isteklerdeki haklılık payını görmek, kabul etmek zorundasınız. Çünkü yetkili ve sorumlusunuz. • Eğer bir anne "çocuğum kayboldu" diyemiyorsa, Dediği için gözaltına alınıyorsa, İnsanlar ağızlarını açamıyorsa, Korku her şeye egemen olmuşsa, Yaşamakla ölmek arasında fark kalmamışsa, Sizin çok, ama çok düşünmeniz gerekiyor. Çünkü yetkili ve sorumlusunuz. : Zaluûlü Türk sııbayı artürüacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- ABD'nin. Türki- ye'nin Çekiç Güç'ün süre- sinin 31 aralık gününe ka- dar uzatılması yönünde ka- rar alması durumunda. Za- ho'da bulunan Çekiç Güç'ün Askeri Koordinas- yon Merkezi' ndeki (MÇÇ) Türk subay sayısının 4'ten 12'ye çıkarılmasını kabul edeceği kaydedildi. Ameri- kan kaynakları. Çekiç Güç'ün Türkiye'ye yılda 3.6 trilyon liralık gelir bırak- tığını da bildirdiler. Milli Güvenlik K.uru- lu'nun (MGK) Çekiç Güç'ün süresine ilişkin ola- rak şimdiye değin hüküme- te genelde "süre uzatılma- suıı tavsiye" ettiği, ancak bu kez "31 aralıka kadar" söz- leri ile "belirli bir süre" önerdiğine dikkat çekildi. Ilgililer. Türkiye'nin bu ko- nuda şu üç noktayı göze ala- rak aralıkta yeni bir durum değerlendirmesi yapacağı- nı öne sürdüler: - Eylül ayında başlayacak Irak petrol boru hattından petrol akışıile ilgili gelişme- ler B\I karannda öngörü- len üç ayük süreye göre de- ğerlendirilecektir. - Çekiç Güç'ün çalışma vöntemleri ile ilgili olarak alınacak ek önlemlerdeki uygulamalar gözden geçi- rilecektir. -Türkiye ile ABD arasın- da eylül ayında başlayacak Savunma ve Ekonomik İş- biriiği Anlaşması (SETA) görüşmelerinde sağlanacak getişmeier dikkate alınacak- tır. Zaho'da bulanan Çekiç Güç'ün "AskeriKoordinas- yon MerkezJ'nin (MCC)~ Türkiye'nin isteğine karşın Silopi'ye çekilmeyeeeği. buna karşılık. ek bir önlem olarak. 4" ü Türk subayı ol- mak üzere 21 Amerikan. İngiliz ve Fransız subayın' dan oluşan MCG'nin çalış- malannı "içeriden denetle- mek" amacıyla Türk subay sayısının 12'ye kadar çıka- nlacağı bildirildi. Büyükelçi Grossman'ın. ABD hükümetinin, sınırge- çış güv enligini sağlamak ve yönetmek için Türkiye'ye çok kısa bir süre içinde "elektronikgözetieme araç- lannT vereceğini Türk Ge- nel Kurmay'ına resmen bil- dirdiği öğTenildi. Diplomatın değerlendirmesi Görüşmelere katılan üç ülkenin yüksek düzey dip- lomatlanndan biri Zaho ve Silopi arasındaki stratejik önemi özel olarak şöyle de- ğerlendirdi: ' "Bir kere. Zaho Kuzey Irak'ta oiduğundan Türki- ye'nin sınırian içindeki Si- lopi'den daha etkin bir rol oy- namaktadır. Kuzey Irak'ta- ki insanlann Saddam rejinıi- ne karşı (karada) güvendik- lerien önemli B!\I asker gü- cüdür. Kuzey Irak'taki in- sanlann Silopi'ye ulaşma- lan teknik olarak olanak- sızdır. tkincisL MCC Silo- pi'yetaşındığıtakdirde, Tür- kiye belki önceleri birtakım bürokratik nedenlerle sınt- nn kapabotduğunu söyleye- rek. Çekiç Güç yetküileri- nin zaman zaman Kuzey Irak'a geçmelerini önleye1 bilecektir. Çekiç Güç yeti* lileri önceleri geçici, sonr*- lan temelli bir engellemey- le karşılaşabüecektir. Oysa', elde edilmiş böyle bir ola- nağui kay bı gözealınamaz." Diplomat. Türkiye'nin Kuzey Irak'ta bir bölük gü1 - cündeki askeri varlığının, üç bölüğe çıkarılması ile MGC'nin Zaho'da kalma- sına olanak sağlayabilecegi-- ni de sözlerine ekledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear