22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 1996 PAZARTESİ HABERLER Suavi'nin ppotestosu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 2 Temmuzda başlayacak Kuşadası A'.tın Güvercin Festivali çerçevesinde bir konser vermesi beklenen Sua\i. "2 Temmuz'a ucuz bır eğlencenin gölgesi düşmüştür" diyerek etkinliklere katılmayacağını açıkladı. Suavi > aptığı yazılı açıklamada. festıvalin kadro mantığını. tipik bir gazino akışına benzeterek "Oysa 2 Temmuz ulusal anlamda çok belirgin bir utanç. hüzün ve kapkara bir leke olarak yüreğine kazınmıştı Sıvas'ın. Anadolu'nun ve dünyanın... 2 Temmuz'da yakılan bütün sanatçılanmız. dostlarımız adına daha anlamlı. daha duyarlı. gericilığe. yobazîığa ve köktendinciliğe karşı Ada'dan "banş" haykırılsın isterdim kara çetelere, hem de be> az gü\ercinin gagasından. Bu hassasiyet. bu duyarlıiık. bu sorumluluk gözardı edilmişti" dedi. Dernekte silatılı çatışma • ADA.NA (Cumhuriyet Biirosu) - Cemalpaşa Mahallesi Yardımlaşma Demeği'nde henüz bilinmeyen bir nedenle meydana gelen silahlı çatışmada iki kısj yaşamını yitirdi. Bir kişinin de ağır yaralandığı olayla ilgili olarak 5 kişi gözaltına alındi. Döşeme mahallesi Kurtuluş Caddesi'ndeki dernek merkezinde önceki gece 24.00 sıralannda meydana gelcn olayda Ahmet Kaya. Levent Taş olay yerinde yaşamını yitirirken ağır yaralanan Nihat Pehlivan adlı kişi Devlet Hastanesi'nde teda\i altına alındı. Grup Yorum'a destek • HaİHrMerkezi-21 haziran cuma günü evlerinden gözaltına alınan Grup Yorum elemanlanna bir destek de Almanya Demokratik Sosyalizm Partisi (PDŞ)milletvekili StefFen Tippach'dan geldi. Kültürve Sanatta Halktan Yana Tavır Dergisi'nden yapılan açıklamaya göre Tippach. Içişleri Bakanı'na faksla gönderdiği mesajda Grup YcrurrTun Türk. Kürt ve Alman halklannın sevdıği bir müzik grubu olduğunu. Grup Yorum u kendisinin de beğeniyle dinlediğini behrttı ve Grup Yorum'un durumu hakkında kendısıne bılgi verilmesini istedı. 'Medya suspus' • ADANA (Cumhuriyet Bürosu)-HADEP Seyhan Ilçe Yönetımı, Türk bayragının indirilrnesi olayından sonra Izmir. İskeııderun, Hatay ve İCeçiören'deki parti binalanna saldırılar yapıldığını ve bu durumun gıderek yoğunlaştığına dikkat çekerek "Partimize saldırılar voğunlaşırken medya suspus. dev let ise üç maymunlan oynuyor" dedi. Yönetim adına • yapılan açıklamayı okuyan Mustafa İCarabulut şu soruları yöneltti: "Diyarbakır Pirinçük'te konvoylanmızı çev irip partimizin bayraklarını yakanlar saptanıp adalete teslim edildi mi. kaç kişi yargılanıyor. parti binalanmıza yapılan saldınlardan sonra emnivetçe saptanan bulgular nelerdir'1 " Iktidar hırsı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği. Di P-RP hükümetfile ilgili olarak "Açıkça 'Şeriatı getireceğim' dyen dinci partiyle 'Laikliğin ve Atatürk ikelerinin bekçisiyim" dyen partinin koalisyonu ibidar hırsının insanları nerelere getirdiğini gjsteren somut bir kanıttır" görüşünü savundu. 'HADEP Üe PKK Üişkide' Bayrak soruşturmasmı yürüten DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, belgelerin zamanı gelince açıklanacağmı, bayrağı indiren kişinin henüz yakalanamadığmı söyledi ANKARA (ANKA)-Olaylı HADEP kongresiyle ilgili soruşturmayı sürdüren Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel. Türk bayrağını indiren kişinin elde olmadığım. ancak belirlemelerinin bulunduğunu. bu kişinin yakalanmasına çalışıldığını bildirdi. Kongrede Türk bayrağı indirilip yenne Apo posten asılırken HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak'ın hiçbir müdahalesi olmadığına dikkat çeken Yüksel. parti yöneticilerinin PKK'yle ilişkileri konusunda ellerinde bazı belgeler bulunduğunu. bunu zamanı gelince açıklayacaklarını söyledi. "Bu işe katüanlann tümünü yakalayacağız" diyen sava Yüksel. bayrak indirilmesiyle ilgili açıklamalarında bölücülük yaptığı gerekçesiyle tutuklanan Sım Sakık'\n itirazınm da yarın görüşülerek karara baSlanacağını bildirdi. DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, HADEP kongresinde Türk bayrağının indirilerek yerine Apo posterinin asılmasıyla başlatılan soruşturma hakkında ANKA'nın sorularını yanıtladı. Yüksel'in sorulara yanıtları şöyle: SavCI Yüksel: Bu işe katılanlann tümünü yakalayacağız. Ömer Doyurarfın gözaltı durumu sürecek. HADEP Genel Başkanı Bozlak'ın durumu açık. Konuşma yaparken bayrak indiriliyor, Apo posteri asılıyor hiç müdahale etmiyor. - Ömer Doyuran'ın \e Veysel Dağdaş'ın durumlan tartışmalı. Bayrak indirenler arasındaki kişi diye basına gösterilen Yeysel Dağdaş'ın o saatte sınavda olduğu bildiriliyor. Sizin betiriemeniz ne yönde? YÜKSEL - O bulgulardan bahsetmem hazırlık soruşturmasının gizlıliğini ihlal eder. Ancak bu iki kişi de halen gözetim altında. Ayın 4'ünde ifadelerini alacağız. Soruşturacağız. O gün karar vereceğiz. - Şu ana kadar bayrak indirme eylernini ikrar eden, itiraf eden sanık çıktı mı fail yakalandı mı ya da belirlendi mi? Vt'KSEL - İtiraf eden. ikrar eden. bu konuda bir şey diyemem. Ama yakalayacağız. Bu işe katılanlann tamamını yakalayacağız. - Bayrak indirme olayının faili tespit edildi denebilir mi? YÜKSEL - Tespitlerimiz var tabii. - HADEP Genel Başkanı Bozlakın ifadesine başvuruldu mu? Durumu hakkında bir netlik var mı? İlk açıklamalarınızda yasadışı silahlı çete üyeliği suçunu cezalandıran Ceza Yasası'nın 168'inci maddesine göre hakkında soruşturma yürütüldüğünü bildirmiştiniz. Şu anki durum nedir? YÜKSEL - Polisteki itadesi alındı. Tabii biz de alacağız. Durumu gayet açık. Konuşması devam ederken bayrak indirildi. Yerine Apo'nun posteri çekildi. Durum gayet açık. kendisinin buna hiç müdahalesi olmadı. TCK 168'e göre soruşturma sürüyor. -Sanıklann "poliste ifade vermem' gibi tutumlan var mı? Sorulara siz de katılıyor musunuz? YÜKSEL- Hayır. hepsi ifade veriyor. Ben sorguva katılmıyorum. Ayrı olarak kendim de ifade alacağım. - Gözaltinda tutulan sayısını son olarak 41 dive açıklamıştınız. Sa>ı değişti mi? YÜKSEL - Bazılan bırakıldı. Yeni aldıklanmız var. Aşağı yukan gene 40 civannda kişi var gözetimde. Sakık için karar yarın - Eski DEP .Milletvekili Sırrı Sakık. tutuklanması karanna karşı itirazda bulunmuştu. Mahkeme bunu karara bağladı mı? YÜKSEL - Hayır. mahkeme karannı veremedi. Yann karara baglanır (Pazartesi). - Bayrak indirme olayının faillcri biliniyor. Tespit edildi diyebilir misiniz? YÜKSEL- Belirlemeler var. çalışılıyor. Bu kadar söyleyebilirim. Yakalanmasına çalışılıyor. PKKMe ilişküer - Sorgulanan ve aralannda HADEP yöneticilerinin de bulunduğu sanıklardan herhangi biri PKK ile organik ilişkisi bulunduğunu kabul ediyor mu? YÜKSEL - O konuya girmemiz de yanlış. Soruşturma gizli. Belgelerimiz var ellerimizde, zamanı gelince bunlan açıklayacağız. D Y P ' d e n a y r ı l a n M e n z i r , Ç i l l e r ' i s u ç l a d ı ' Yolsuzhıklarm üstünü örtemezier'• tstanbul bağımsız milletvekili Necdet Menzir. ilkesi olmayanın ayakta duramayacağını belirterek,"Soruşturma önergeleri Çiller'in 7 ceddine yeter" dedi. Menzir. "aklanıp temizlenmezse Çiller'in kendini kurtaramayacağını" söyledi. ÖSMÎÂNÂYDOĞÂN" ANKARA-RP-DYP koalisyonunun kurulması üzerine partisinden istifa eden İstanbul Milletvekili Necdet Menzir. ilkesi olmavanın ayakta durma şansı bulunmadığını söyledi. 54. hükümete "Örtülü-Mercümek hükümeti" denıldiğini anımsatan Menzir. eski lideri Tansu Çüier'e "Aklanıp temizlenmezlerse. kamuoyunun vicdanında kendilerini kurtaramazlar. Üstünü örtemezler. Kendileri bu diinvadan göçüp gitse de 7 cetlerine, çoluğuna çocuguna. torunlarının torunlanna yeter bu mesele" diye çattı. REFAHYOL koalisyonunun kurulmasının ardından partisinden istifa eden istanbul Millervekili Menzir. Başbakan ^'ardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'e sert çıktı. Menzir. daha önce RP-DYP koalisyonunun oluşturulması durumunda istifa edecegini açıkladığını belirterek "Bu kararı aldıklannı gördüm. istifa dilekçemi gönderdim. D^'P lideri \e yöneticileri. RP hakkında bir sürü şey ler sö> lediler. Neler değişti ki D^ P, RP ile koalisyon kurma noktasına geldir dedi. İlkesi olmayan insanlann ayakta durma şanslan olmadığım vurgulayan Menzir. şunlan söyledi: "RPbirav içinde kendisini mi değiştirdi? Mesele ilkedir. Kendi çıkarların doğruttusunda akşam bir karar aL sabah bir karar aL böyle şey olmaz. O zaman ne insanlar ne partiler ayakta durabilirler." Hükümet protokolünün başlangıcmda "Cumhuriyete, Atatürk ilkelerine, toplumun değerlerine sahip çıkılacağı" hükümlerinin ver almamasını da eleştiren Menzir. "Ben bir tek kelime Milli Eğitim bölünıü içinde Atatürk ilkelerini duvdunı. Beni tatmin edecek şeyler bulamadım. Ben onlardan çok daha fa_!a Müslümanım. İnançlan. toplumun değerlerini sömürmek için kullanıyorlar" dedi. Eski lideri Çiller'in TOFAŞ. TEDAŞ ve malvarlığı soruşturma önergelerinden kurtulmak için ilkeleri bir kenara bıraktığını ifade eden Menzir, hakkında iddialar olan bir kişinin -aklanmak istiyorum"demesi gerektiğini söyledi. Menzir "aklanıp temizlenmedikleri sürece. kendi vkdanlarında. kendi avakovunlarında. kendilerini kurtardıklannı zannetseler de kamu vicdanında kurtaramazlar kendüerini" dedi. BIZ BIZE... DY P'den istifa eden İstanbul .Milletvekili Necdet Menzir ile Gaziosmanpaşa olaylannda yaralananlan ziyarette gö- riilen Mehmet Ağar. emnivetteki sonışturmalara hiç kimsenin müdahale edemeyeceğini söyledi. Necdet Menzir ve İsmet Sezgin'in suçlamalanna sert yanıt geldi Ağar: Herkesle hesaplaşacağım YUSUFOZKAN ANKARA- Içişleri Bakanı Mehmet Ağar, DYP'den istifa eden İstanbul Milletvekili Necdet Menzir ile DYP Aydın Milletvekili İsmet Sezgin'in mafya operasyonu sürerken bu bakanlığa atanmasıyla ilgili olarak kendisine yönelttiği suçlamalara. "Şu anda emniyette yürütülen tahkikatlar, kendi mecrasında yürüyecektir. Hiç kimsenin müdahalesi söz konusu olamaz" karşılığını verdi. "Gerektiğinde herkesle, her türlü platformda hesaplaşacağım bilinmelidir" di>erek meydan okuyan Ağar. siyasi konularda "herkesin kendine vakışanı" söyleyeceöini bildirdi. "REFAHYOL" hükümetinin kurulmasına tepki göstererek önceki gün DYP'den istifa eden Menzir'in. DYP lideri Tansu Çiller'i Ağar konusunda uyardığını belirtıp, polis içindeki maf>a soruşturmasına da dikkat çekerek "Bir sürü insanın mahkemeye gittiği, soruşturmaların açıldığı böyle bir dönemde bu adamın (Ağar) Içişleri Bakanlığı gibi bir makama getirilmesini kamuovu değeriendirsin" açıklaması. polıs kökenli iki parlamenter arasındaki eerginliği iyice tırmandırdı. îçişleri Bakanı Ağar. Menzir'in açıklamalan ve DYP Aydın Milletvekili Sezgin'in, "Ağar oraya belli maksatlarla getirilivor. RP için de Mercümek dosyalan önemliydi. Paylaşma sağlandr iddiası üzerine. Cumhuriyefe bir açıklama yaptı. Emnivetteki görev süresi bovunca idari ve adli tek soruşturma geçirmediğini ve emrinde çalışan personele "yasa ve yönetmeliklere aykın bir tek emir vermediğini" söyleyen Ağar, "Şu anda emnivetteki tahkikatlar. daha önce olduğu gibi şimdi de kendi mecrasında jürüyecektir. Bu soruşturmalara hiç kimsenin müdahalesi söz konusu olamaz" dedi. "Ta>Tim, net ve açık' Soruşturmalar konusundaki v tavnnın açık ve net olduğunu vurgulayan Ağar. sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben, geçmişte olduğu gibi bugün de kanun hâkimivetinin tesisinden yanayım. Bu daha önce de böv leydi, şimdi de böyle olacaktır. Memuriyet hayatımdaki bütün görevlerde devletin bütünlüğü, kanun hâkimiveti ve meslek haysiyeti için onur mücadelesi verilmiştir." Sezgin'in kendisine yönelik suçlamalarıyla ilgili olarak "Siyasi konularda konuşanlara gelince, herkes kendine vakışanı söyieyecektir'" değerlendirmesini y apan Ağar. "cesaretle ve dirayetle kanunsuzluklann üzerine gidildiğini" sav undu. Ağar. "Her şey kamuoyunun gözü önünde gerçekleşmiştir. Kamuoyunun sağduyusu bu konulan takdir edecektir. Hep doğrulan yaptım. Bundan sonra da hiçbir şeyden yılmadan doğrulan vapacağını \e çalışacağım tabüdir" diye konuştu. Kendisinin. dedikodularla. polemiklerle uğraşacak zamanı olmadığım da dile getiren Ağar. "Gerektiğinde herkesle, her türlü platformda hesaplaşacağım da bilinmelidir. Ben iş için, hizmet için vanm" dedi. NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR MİDİLLİ - Gümrük Müdürü Mustafa, 1920'lerde Midilli'de- ki son 'Türk'ü de Anadolu'ya yolcu ettikten sonra, kendisi kaçmaya fırsat bulamadan öl- dürülür. Aynı günlerde Berga- ma Rum cemaatinin liderlerin- den Bay Stratis Pergaminos (Bergamalı), evinin önünde, ya- nı Bergama'nın Kurtuluş rna- hallesinin Domuzalanı mevkiin- de bir ağacın dibinde katledilir. • • • Aradan 70 yıla yakın bir süre geçer. Midilli'nin tanınmış ga- zetecilerinden Stratis Perga- minos, Bergama'nın Kurtuluş mahallesine Kürt Bahattin'in evine gelir. Yanında 6 yaşında- ki kızı ile beraber. Bay Stratis Pergaminos'un öldürüldüğü ağacın önünde fotoğraflar çek- tirir. Stratis. Stratis Pergami- nos'un torunu. Dede toprağını tanımak için Bergama'dadır. O günün anısına yazdığı yazı, ün- lü Elephtorotipia gazetesinde Stratis ile Sefa'nm Kader Arkadaşlığı yer alır. Sefa Taşkın, Bergama Bele- diye Başkanı. Gümrük Müdürü Mustafa'nın öldürüldüğü Midil- li'ye dedesinin izlerini bulmaya geldiğinde onu gazeteci Stratis gezdirir. Çünkü Stratis, Berga- ma'da Sefa Taşkınla arkadaş olmuştur. Birlikte bu kez Midil- li'yi dolaşırlar. • • • iki gündür Midilli'deyiz. Şair Sapho'nun adasmda. Midil- li'nin Yunanca adı Lesbos. Midillililerin uluslararası ismi lezbiyen, yani Lesboslu. Kaldı- ğımtz otelin adı da Lezbiyen O- tel. Dünyaya lezbiyen sözcüğü bu adanın isminden yola çıka- rak yayılmış. Eski Yunanlı kadın şair Sop- ho'nun şiirlerinde kadın kadına aşkı savunduğu söylenir. Tersi- ni öne sürenler de var. Midilli Adası'nda barış şenli- ği yapılıyor. Bir yanda, başında Belediye Başkanı Sefa Taş- kın'ın bulunduğu Bergamalılar. Karşı kıyıda ise gazeteci Stratis öncülüğünde Midillililer. İkisi de karşı kıyıda yer değiştirmiş ai- lelerin çocukları. Sevgiyle bir- birlerini kucaklıyorlar. Stratis'e Kardak krizini ve bayrak asmatartışmasını soru- yoruz: "Biz Rambo değiliz. Ne bayrak asanz ne de bayrak in- dirihz. Bu toplantının amacı da böyle anlamsız kışkırtmalara karşı çıkmak, dostluğu güçlen- dirmek" diye cevap veriyor. Toplantının Türkçe tercümanı Aris de karşı kıyıdan bir Türk kızıyla evlenmiş. • • • Gece, Agiossos (Ayasos) kö- yüne gittik. Yanımızda Midil- li'nin komünist milletvekili Stra- tis Karakos da var. Sefa Taş- kın'la Stratis Karakos aynı köy- den. Polichnitos'tan. Agiossos, Yunanistan'da ikinci Dünya Sa- vaşı'ndan bu yana komünistle- rin hiç seçim kaybetmediği bir köy. Dağların ortasındaki bu şi- rin köyün nüfusu 5 bin civarın- da olduğu için belediye kurul- muş. Belediye Başkanı bizi kö- yün girişinde karşıladı. Köylü- lerin ellerinde "Türkiyeli Barış- sever Dostlar, Hoş Geldiniz" pankartı bulunuyordu. Agios- sos'ta güzel bir şenlik yapıldı. Halk bizlere çok sıcak davranı- yordu. 80'lik bir ihtiyar, "Kar- daşlanm" diye bizlere sarılarak ağhyordu. Agiossosluların hepsi Berga- ma ve çevresinden gelip bura- ya yerleşmiş. Naziler Midilli'yi istila ettiklerinde Agiossos'u ele geçirememişler. Agiassoslular Midilli'nin partizan savaşçıları olarak ün yapmışlar. O gün bu- gündür solun yıkılmayan kalesi olmuş. ••• Midilli'den, Anadolu sahılleri- ne bakıyoruz. Orada artık Er- bakan başbakan. iki gündür Türkiye'de ne olup bittiğini bil- miyoruz. Çok da önemli değil. Türkiye'de yıllardır ne değişiyor ki... BuradaTürk-Yunan dostlu- ğu için uzo (Yunan rakısı) ka- dehlerini kaldınyoruz. Savaş yerine barış, düşmanlık yerine dostluk diyoruz. Midilli halkı Türkleri seviyor. Bergamalılar da Yunanlıları. "Aynı müzikle dans ediyoruz, aynı yağmurun altında ıslanıyo- ruz" diyorlar. Aslolan halkların dostluğu. Sefa'yla Stratis kol kola, çocuk- ları yan yana geçmiş acılara i- nat halay çekiyorlar. Aralarına ekilmek istenen düşmanlık to- humlannı reddediyorlar. ERDAL ATABEK Türkiye Buna Layık mıydı?.. Bu soru şimdi daha sık sorulacaktır. Erbakan Ho- ca'nın yanına -sıkıntılı görünse de- oturmuş Tansu Çiller tablosu çok kişiye bu soruyu sordurtacaktır: Türkiye buna layık mıydı? Bir ülkenin, bir toplumun, bir grubun ya da bir kişinin "neye layık olup neye la- yık olmadığı" konusu "oraya nasıl gelindiği" ile çok bağlantılıdır. Burada yanıt genel olarak "geçmiştekisağ iktidar- ların oy avcılığı yapabilmek için toplumun din duy- gulannı kullandığını, bu tutumun sonucu olarak da din kökenli bir siyaset alanı oluştuğunu" açıklamak olmaktadır. Bu açıklama -benim de katıldığım veyaz- dığım- bir doğruyu dile getirir. Ama bu eksik bir doğ- ru olmaktadır. Eksiklik, "toplumun din duygulan"nı incelememek, araştırmamak, tartışmamak, bu olgu- nun sosyal boyutlarını görmekten kaçınmaktır. Dini bilmek başka bir şeydir. inanmak daha başka bir şey, din kurallarına göre yaşamak daha da başka bir şey- dir. Batı toplumları da dinleri olan Hıristiyanlıkla iliş- kilerini, yüzyıllar boyu süren inceleme, araştırma, tar- tışma, hatta çatışma sürecinden geçtikten sonra bu- günkü duruma getirebilmişlerdir. Dinsel dogmalarla aklın egemenliği arasındaki karşıtiık ancak sancıları da göze alınacak bir sürecin sonunda "uygarbirya- şam biçiminde birlikte var olma" noktasına gelebi- îirler. Türkiye böyle bir süreci göze alamamıştır. Tür- kiye yalnız din konusunda değil, etnik gruplar konu- sunda da, azınlıklar konusunda da tartışmayı göze alamamıştır. Bu tutumun bedeli ağır olmuş "toplu- mun din duygulan" politikacıların oy avcılığına açıl- mış, etnik gruplar kendi içine kapanmış, azınlıklar da cemaat kültürüne sığınmışlardır. Cumhuriyet'in "yeni bir ulus yaratmak" hedeft, başlangıç yıllarındaki haklı olarak zorunlu politikasf- nı sonraki on yıllar içinde toplumbilimsel bir çözüm- leme ve birleştirme sürecine dönüştürememiştir. - Kültürel azgelişmişlik, geleneksele duyulan özle^- mi "din devleti kurmak" noktasına taşımış, modern- liğe duyulan isteğı de "Amerikan taklitçisi yuppiler- le simgeleştirmek" biçimine getirmiştir. Ezberci eğitimin yerine eleştirel düşünceyi koya- mayan eğitim sistemi, davranışlarını geleneksel ya- pıdan ayıramayan aile kültürü, bireylere sorumluluk vermeyi başaramayan çocuk eğitimi ve gençlik po- litikaları, bilinç yerine inancı önceleyen toplumsal ideolojisi sonuçta ya Tann'ya sığınarak rahatlayan ya da paraya tapan çıkarcı insan tiplerini yaratmıştır. Necmettin Hoca ile Tansu Çiller'in yan yana en üst iktidar koltuklarında oturması böyle bir sürecin fotoğ- rafıdır. Türkiye buna layık mıydı? Yanıtı herkesin tek tek vermesi gerekiyor. • • • Princeton Üniversitesi'nde 1990yılında "İnsan De- ğerleri Üniversite Merkezi" açıldı. Üniversitenin bü- tün bilim dallanndan katılan bilim insanları, sürekli de- ğişen "insan değerleri"ri\n ahlaksal, sosyal, ekono- mik ve politik boyutlarını "öğretim, araştırma, toplu- ma açık tartışma" hedeflerine yönelik bir çalışmada buluşuyorlar. Amerika'da yaşayan Afrika-Amerikalı- ların, Asya-Amerikalıların, yerli Amerikahların ve ka- dınların durumu önceliklı çalışma alanlannı oluşturu- yor. Gene Amerika'da yaşayan insanların farklı din- leri, Hıristiyanlar, Müslümanlar, Budistler ve çeşitli dinler ve mezhepler "insan değerleri" açısından çaj- lışma alanlannı oluşturuyor. ( Artık insanlar "gerçek eşitlik" haklarını istiyorlar. Eğitimde, sağhkta, iş bulmada, yaşamın her alanın- da "gerçek eşitlik", insanlann başkaları tarafından tanınması", insan olarak değerlerine saygı duyulma- sı ilkesiyle gerçekleşecektir. Dünyanın yeni uygarlığı artık kişi başına düşen otomobil ve telefon sayılarıy- la yetinmiyor, onlardan çok daha önemli olarak hep- sinin öncesine "insan değeıieri"n\ koyuyor. Kapitalist dünya bile kendi yarattığı "parasfna gö- re" sistemın yarattığı eşitsizlikleri sorgulama gereği- ni duyuyor. Azgelişmiş ülkeler yaşadıklan hayatın yarattığı eşit- sizlikleri sorgulamada daha öncelikli olmak zorunda- lar. Yeni uluslar yaratmak da insan değerleri üzerin- de kurulacaktır. Türkiye'de dinsel dogmaların yerine aklın üstünlü- ğünü koyma kararlılığını Atatürk göstermiştir. Gene azgelişmiş kültürü gelişmiş bir kültüre dönüştürme politikası da Atatürk'ün gösterdiği yoldur. Batı kültü- rüne açılma, dünya klasiklerinin çevirisi, Köy Ensti- tüleri'nin açılışı, halkevlerıyle başlayan toplumdaye- tişkin eğitimi, eğitim birliği bu yolda atılmış adımlar- dır. Ama Atatürk'ten sonrası durağanlıktır, politikala- rın üretiminin durmasıdır, bilimin duvarlar arkasına çekilmesidir. Sonraki yıllarda Atatürk'ün anlatılışı da çocukluğunda kargaları kovalayışıylaTürkiye'yi kur- taran bir mitoloji kahramanının övgüleri olmuştur. Türkiye bugünlere layık mıydı? Cesaretle söylemek gerekiyor, "Evet, layıktır." Türkiye, galiba Atatürk'e layık değil. Taşar'dan giderayak destek MHP'liler Çevre Bakanlığı'na taşındı DÜRDANE KOCAOĞLU - İktıdardakı destekçilerı sayesınde her dönem dev letteki kadrolaş- masını sürdüren MHP. 3 ay- lık AN AYOL iktidarında da boş durmadı. ANAP'lı eski Çevre Bakanı Mustafa Ta- şar. MHP'li olduğu ıleri sü- rülen Türkiye Gübre Sana- vii Anonim Şirketi'ndeki (TÜGSAŞ) bazı kadroları. giderayak Çevre Bakanlı- ğı'na taşıdı. Mustafa Taşar, ANAP'ın iktidardan gideceğinin ke- sinleşmesi üzerıne- TÜG- SAŞ'taki aralarında birkaç yıllık devlet memurlarının da bulunduğu bazı persone- lin. 3 'lü kararname ile 1. de- rece 6400 ve 3600 ek gös- terge ile Çevre Bakanlığı'na atanmasını sağladı. 23 hazi- ran pazar günü ve daha ön- ceki Resmi Gazete'lerde yayımlanan atama kararla- nna göre. TÜGSAŞ Genel Müdürlüğü Hukuk Müşav i- ri Ömer Kayır. TÜGSAŞ Genel Müdürlüğü Müşav i- n Mehmet Sevmen ve eski TÜGSAŞ Yönetim Kurulu üyesi Ali Tayyar Önder Çevre Bakanlığı müsteşar yardımcılıklarına getirildi- ler. TÜGSAŞ'ta memur olarak görev yapan Dursun Kuveloğlu v e Mehmet Gür- pınar Çevre Bakanhğı Mü- şav irliğfne getirildiler. TÜGSAŞ'ta uzman olan ve Ankara Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Melih Gök- çek'in kuzeni olduğu belir- tilen Ali Tekin Gökçek de Çevre K.oruma Genel Mü- dür Yardımcılığı'na, TÜG- SAŞ Genel Müdürlüğü Mü- şav iri ve eski MHP militanı olduğu ilen sürülen M. Ad- nan Maraşü Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planla- ma Genel Müdür Yardımcı- lığı'na atandı. \ eli kaya, Hamit Dayamr ve Muharrem İnce de. TÜGSAŞ'tan Çevre Ba- kanlığı'ndaki çeşitli daire başkanlıklanna atanan isimler arasında yer aldı. Yaklaşık 3 aylık ANAP iktidan dönemınde. Bayın- dırlık Bakanlığı ve bağlı ku- ruluşlannda da kadro kıyi- mı yapıldığı ileri sürüldü. Yapılan belirlemelere göre, Bayındırlık Bakanlığı'nda 28, Yapı Işleri Genel Mü- dürlüğü'nde 30, tller Ban- kası'nda 26. Karayollan Genel Müdürlüğü'nde de 14 üst düzey kadroda deği- şiklik yapıldı. "
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear