25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMU2 1996 PAZARTESJ OLAYLAR VE GORUŞLER Kabotaj'ın 70. Yılında Denizcilik Sektörü Prof. Dr. İ. REŞAT ÖZKAN Başbakanlık Demzcılık Musteşan enizciliğı Turk'un nıilli ul- kusu olarak du- şunmeli\eonuaz zamanda başar- malıvız.' Turkıve Bu>uk Mıllet Meclisi nın >enı yasama vılmı açarken 1 kasım 1937de yaptığı konuşmada bovle dı>ordu buyuk onder \tatürk O Turkı>e"nın vermeM gere- ken buyuk ekonomık savaşımın ne den- lı guçiuklerle dolu \e zorolacağını bılı- >or. bu hedefe ulaşmada denızcılığın ul- ke>e ve ulusa sağlavabıleceğı olaııakla- ra boy lece ışaret edıyordu Gerçekten de, uç yanı denızle çevnh ve toplam olarak 8000 kılometreden daha fazla bır kıy ı şe- rıdıne sahıp olan ulkenıız ıçın denızcılı- ğın anlaniı \eonemi çokbuyuktur \ıte- kım \tatıırk'un ozdeyışıııde \er alan 'ulusal'ımıllı) sozcuğundekı dola\lı an- latım bu uğraş dalının yerel anlamlı ol- manın \e sadece sınırlı kesımlere yarar sağlamanın çok otesınde tum ulkenın kalkınmaM ve tum ulusungonencı (reta- hı) ıçın vazgeçılemez bır konuma sahıp olduğunu vurgulamaktaydı Aradan bu kadary 11 geçtı \ e gel ışmeler bu değerlen- dırmenın gıderek. daha da çok dogrulan- nıakta olduğunu gostermektedır Bugun l^temmuz 1996 Kendı lıman- larımızdavelımanlanmızarasındakıher turlıı demzcılık taalıyetını sadece bu ul- kenın yandaşlanna aıt bır hak olarak ta- nıyan 'Kabotaj Kanunu'nun 70.yüdonu- mudur Daha once kapıtulas.vonlar vo- luvla yabancı ulkelere aıt şırketlere \e yabancı uvruklulara dd tanınmış olan bu yetkı ve avncalık kabotaj Vasasi ıle so- naerdınlmıştır kabotaj konusu hıçkuş- ku yok kı sadece ulkemıze ozgu bır ko- nu değıldır \ e duny adakı hemen hemen. tum denızcı ulkelertarafından değerlen- dırılmektedır Dunyadakı ekonomık bloklaşma bıçınıındekı venı oluşumlar \e dunya tıcaretındekı >enı eğılımler kuşkusuz kabotaj konusuna da \enı bır anlatım kazandırmak ve hatta butunu\le kaldırmak gıbı gınşımlen de beraberın- de getırmektedır Ancak bılınmelıdır kı Avrupa Bırlığı'nın (AB) tam uyesı ola- rak bırlığın her rurlu olanagından varar- lanan komşumuz ^ unanıstan gıbı bır ul- kedahı AB ıçınde kabotaj hakkını sıkı sı- kıya koruma>a devam etmektedır Çıka- nldığı gunun koşulları arasından denız- cılığımızın ulaştığı bugunku noktada Kabotaj Yasası nınoluşturduğuortamda edınılen demzcılık altvapısı \e bınkımı- mızın çok onemlı bır pa> ı olduğuna kuş- ku yoktur Demzcılık sektorumuzun bugun ulaş- tığı sayısal \e yapısal goruntusu kadar ulke dahılınde taşımacılık ışle\ ının daha çok kara sektorune kaymış olması, Ka- botaj Yasası'na farklı bır nnktadan bak- mayı sonuçlandırmış olmakla bırlıkte bazı çevrelenn, artık bugunun koşullann- da bu ulusal haktan vazgeçılmesı gerek- tığı yolundakı açıklamalarının gerekçe- lerını anlayabılmek mumkun değıldır Kendı lımanlanmız arasındakı denız ta- şımacılığı gerçeklenmelennde onemlı genlemeler \ardır ama bu durum mev- cut bır ısteme yanıt \erememekten değıl bızatıhı ıstemın kendısının yavaşlama- sından kaynakJanmaktadır Ancak yıne de ulkemızdehatın sayılırbır kabotaj ta- şımacılığı \ardır \e olmaya da devam edecektır Burada hemen bır soru aklımı- za gelıyor Bazılanmız kendı oncelıkle- n \edarkapsamlı sorunlan ıçın ulusal bır haktan vazgeçmeyı nasıl da kolayca sa- vunabılıyor ya da ısteyebılıvorlar' Bır hakkı ıv ı kullanıp kullanmamak bırşev- dır o haktan vazgeçmek başka bır şey Bıze aıt bır ayrıcalıktan vazgeçmeyı an- cak bır turlu savunabılırız. o da bu vaz- geçışın ulkemıze ve ulusumuza daha bu- vuk katkılar yapması ve yararlar sağla- maMvla açıklanabılır Ozel ıstencı genel ıstenç gıbı algılatmaya çalışmak hatta zaman zaman dayatmak çabaları sadece ve ılk kez bu konuda gozukmemektedır Bırazdan değıneceğız Denızcılığımız olması aereken konumun bır havlı uza- gındadır Bunun altında vatan en onem- lı nedenlerdenbırtanesı ulkemızaçısın- dan demzcılığı \ ıllar v ılı sadece bır ulaş- tırma etkınlığı olarak gormuş olmamız- dır Ulkemızıçınde volcu ve vuktaşıma- cılığı goz onune alındığında denızvolu taşımacılığı obur taşımacılık turlen ıle bırbutunluk ıçınde olmakzorundadırve aralanndakı etkıleşımler goz onune alın- madan bır ulke ıçın sağlıklı bır ulastırma polıtıkası belırlenemez buna uvgun bır ulaştırma hızmetı gerçekleştınlemez Bu madalvonun bır vuzudur, ama bır de obur vuzu var Demzcılık denız tıcaret fılo- sundan (taşımacılık) tersanecilığe (gemı ınşaatı) lımancılıktan acentelığe ve da- ha bın,ok ııgraş jlanına kadar çeşıtlı dı- sıplınlerarasıve tam anlamı ıle ekonomık bır faalıvettır Ote yandan dunva coğratvasının be- lırledığı gerçekler kadar ulkelerarası bu- vuk hacımlerde malın ver değıştırmesi denız taşımacılıgını \azgeı,ılemez >ap- mıştır Bugun dunva ulkelerı arasinda >ılda4 3 mılvarton>ukyerdeğıştırmek- tedır ve bunun ıçınde kabotaj taşımaları yoktur Bu ı^lerı 670 mılvon DVV T lık (deadv\eıght ton - vuk taşıma olçusıı) dunva tılosu gerçekleştırmektedır Bu hesaba gore dunva lımanlarında \ılda >aklaşik 9 mılvon ton \ ukeelleı,leme hız metı \erilmektedir Vıneşılda30-35mıl- von D\VT"lık venı gemı ınşa edılmekte- dır Bu ana ı^lev ler ıle bırlıkte acentelık sıgortacılık brokerlık ve obur hızmetler goz onune alındığında demzcılık sekto- runde dunvadakı gavn safı hasılanın400 mılvar ABDDolarıcıvarındaolduğutah- mın edılmektedır Demzcılık sektorune. son on-onbeş v ıl ıçınde ulkemızde tarklı bır bakışla vak- laşılmakta olduğu gozlenmektedır De- nızcılığın ulusal bır ulaştırma taalı>etı olma->ının otesınde uluslararası bır eko- nomık faalıvetolarakalgılanması ağırlık kazanmava başlamış ve ozellıkle 2581 Savılı Demzcılığı Teşvık \asası naışler- lık'kazandıran2İ Hazıran 1989tarıhlı lı- berasvon vonetmelığı ıle sektordeonem- lı gelışmelermevdanagelmiştır Bu ara- da. 1993 >ılında Başbakanlıga bağlı bır Demzcılık Musteşarlığı nın kurulmuşol- mjsı bu anla\isin sonunda gelen çok onemlı bır gelışme olarak değerlendırıl- melıdır Bununla bırlıkte gerçekçı tespıt- ler vapmadan doğru polıtıkaları okiştur- mak mumkun değıldır Denız tıcaret fı- lomuz 1989 dan bu v ana v uzde 150 ar- tarak bugunku 10 mılvon D\\T'ı aşan bır duzeve >aklaşmıştır ve dun>ada 17 sıradabulunmaktadır Ancaktılo vuz>ı- lın sonunda on ıkı vaş ortalamasına sa- hıp 20mılvon DWT"eulaşmalıdır Dıştı- caretının vuzde 85 ını denız volu>la>a- pan ulkemızde kendı gemılerımızle ta- şidığımız ulusal v uklerımızın oranı v uz- de 40 cıvanndadır Turkıve son yıllarda tılodakıartisakarşinhervıl 1 5-2 0mıl- var ABD Doları nı vabancı ba>raklı ge- mılere na\ lun olarak odemektedır Ulke- mızde ozellıkle Tuzla Tersanelerbolge- sınde vıllık ^OObın DVVT lık gemı vapı- nıı uretım kapasıtesine karşın uretım mıktarı vılda SO-60 bın DVVT ı aşama- maktadır Ovsa ulkemızdekı gemı ınşa- atı potansiyelını çok tazla bır vatırıma gerek duvmadan vılda I > mılvon DVV T e kolavca çıkarmak pekalâ mum- kundur Mevcut uretım rakamlan ıle ul- kemızde gerçek bır gemı ınşaatı uretımı işlevınm varlığından soz edebılmek ne olanaklıdır ne de gerçekçıdır Lretım mıktarı daha çok ıhracata vonelık olmak uzere vılda bır mılvon DVVT ye en kisa zamanda mutlaka ı,ıkarılmalıdır Lımanlanmızın ışletılmelerı tam anla- mıvla ozelleştırılerek butunu ıtıbarıvla ozerk bır vapıva kavuşturulmalıdır De- nızcilık Musteşarlığrnın temel ışlevle- rınden bın işte Demzcılık sektorunun ekonomık bır uğraş alanı olarak gelış- mesıne ve guçlenmesıne olanak sağlav a- cak vasal ve vonetsel (ıdarı)ortamı oluş- turmaktır Devletınparasal kavnaklarına vonelık ıstemler ortava kovmaktan çok duzeneklerı (sıstemı) ışletecek sektorle bırlıkte hazırlamaktır Bu konudakı kap- samlıçalışmalar sektorle bırlıkte vurutul- mekteolup bu çalışmaalanının. gıderek. fınansman ve bigorta sektorlerıvle daha da genişletılmesi, hedete daha çabuk ula- şılmasını kolavlaştıracaktır Demzcılık alanındakı mevcut vonetsel vapılanma- nın bır başka onemlı ışlevı de kıyıları- mızda karasulanmızdave lımanlanmız- da denızde can ve nıal guvenlığım sağ- lamak v e denızlenmızın demzcılık faalı- >etıne bağlı olası kırlılıkten komnması- nı gozetmektır Turk Boğazlar Bolgesı dedığımız İstanbul ve Çanakkale boğaz- lan ıle Marmara Denızı"ndekı denız tra- fığının olası en ust ıçerıklı bırguvenlık anlavışveuvgulaması ıçınealınması ko- nusu bu alandakı oncelıklı gorevlerden bırıdır ve uzerınde çalışmalar surdurul- mektedır Demzlerdekı çıkarlanmızı en ust yo- gunlukta gozetmek v e denızlenmızın ko- runması ıçın çağdaş uluslararası anlavış veegılımlerdendevararlanan, sağlamve ıstıkrarlı (stabıl) ulusal demzcılık polıtı- kalarını suratle olusturmak uygulamak ve ızlemek zorundavız Tam anlamı>la uluslararası bır vapıva sahıp olduğunu sov ledığımız bır alanda guçlu ulusal po- lıtıkaları oluşturma istemı bırçelışkı gı- bı gozukebılır ama sorunun esası hıç de oyle değıldır Dunvanın venı ekonomık duzenınde merkezde belırlenen ekono- mık polıtıkalar v e onun ekonomık sosyal ve hatta kulturel duzeneklerını oluşturan "kiıreselleşme*ekonomıdekı sadece. ıçe- donuk korumacılığı ortadan kaldırmak- la uğraşmaktadır Öysa, butun guçlu ul- keler soz sahıbı olabıleceklerı uretım ve hızmet faalıyetı alanlannı alabıldığınce ve hatta korumacılığ'mn çok otesınde desteklemenın ve guçlendırmenın çaba- sı ıçındedırler Bu gerçeğın herkes tara- tından ıvı bılınmesı gerekır Demzcılık sektorunun resmı ve ozel kımlığe sahıp temsjlcılen, demokratık sı- vıl toplum orgutlerı meslek odaları ve benzerlerı 21 Aralık 1989 tanhınde ka- leme aldıklan bır "L lusal Denizcilik Bil- dirgesi" ıle 4ta lanna boyle seslendıler. 52 >ıl sonra TBMM'nın'l937 yılındakı açılışında demzcılık sektoru ıçın yakılan bu ışığa ant ıçerek karşılık verdıler Bu toplum. andını tutacak ve denızcılığımı- zı ulkemız ve ulusumuz ıçın yakışır ol- duğu vere mutlaka taşıyacaktır Bundan kımsemn kuşkusu olmasın ARADABIR AHMET ARPAD Yığınların Bilinçsizliği Turkıye de ılk seçımler, 1946'da yapıldı Son se- çımlerı de 24 Aralık 1995 gunu yaşadık Aradan ge- çen 50 yılda mıllet kaç kez sandık başına gıdıp, ve- kılını seçtı bılemem Fakat o yonetımı ele geçırmek ısteyen partıler arasında hep saga-sola savruldu, somuru duzenını ayakta tutmak ıçın yarım yuzyıldır oynanan çeşıtlı oyunların altında ezıldı Insanlarımız hep bır partıden otekıne koşup durdu Kurtarıcı san- dığı toprak ağalarını, karaborsacıları, şerıatçıları sır- tında taşıdı Yonetenler ıse halk bılınçlenmesın dıye elınden gelenı ardına koymadı Somuru ve yalan duzenının maskesını duşurup, yıgınları bıltnçlendırme savaşı- mı veren duşunurlerı de çoğu zaman engelledıler 9O'lı yıllar, yalnızca ulkemızde çalkantılı geçmıyor tum yeryuzunde sıyasal değışımler ve gelışmelerde- kı hız urkutucu Ozellıkle Ortadoğu, eskı Sovyetler Bırlığı cumhurıyetlerı ve demırperde ulkelerı ne oldu- ğunu doğru-durust kavrayamadı değışımlerı henuz ozumseyemedı Bu kargaşanın oıiasındakı Batı Av- rupa ulkelerı de yenı bır kımlık arayışında Korfez Savaşı ve Yugoslavya bunalımında kuzu kuzu Amerıka'nın peşınden gıden Avrupalılar, ABD'nın ustunluğunden kurtulmayı bır turlu başara- mıyor Buyuk dunya pazarları Japonlarla Amerıkalı- ların elınde Dunyamızı yonetenlere bakınca şaşırma- mak olası değıl Bır "m///c face"Amerıka'da ıkıdebır alaşagı edılen "yıyıcıler" Japonya'da yonetımde Rusya'da ıse hasta bır alkol bağımlısı, yenıden baş- kan olmaya hazırlanıyor Avrupalı devlet başkanları da zorla everılmış aralarında bır turlu anlaşamayan karı-kocalara benzıyor ikı bınlı yılların eşığınde bırçok ulkede polıtıkacılar var Fakat hanı nerede bır devlet adamı, bır lıder? • Endustrı ulkelerı yenı pazarlar uğruna her şeyı go- ze alır 'insan hakları"n\ ve "ambargoları" doğru- durust umursamazlar Sattıklan buğday olabılır, kım- yasal madde ya da sılah Yeter kı pazar, yeter kı so- muru1 Polıtıka ve tıcaret, ahlak kurallarını ve ınsan sevgısını ezıp geçıyor Uçuncu Dunya Ulkelerı nde mılyonlarca aç ınsa- nın yaşam savaşı vermesı, her gun beş yaşından ku- çuk, kırk bın çocugun olmesı kımının umurunda Ne bızı yoneten polıtıkacılann ne de "Bıg brother" IMF'nm Yeter kı yığınlar bılınçsız kalsın, sesını çı- karmasın Guçlu endustrı ulkesı Almanya da 40 bın zavallı ın- san sokakta yaşıyor Beş mılyon yoksul Alman, dev- letten parayardımıalmasa sokakta surunecek Ay- nı ulkede bır yılda 500 ton ıstakoz yenırken her gun altı bın ton yıyecek çope atılıyor Almanya yı yone- tenler sılahlanmaya ıkı saat ıçınde 17 mılyon mark harcıyor Tum dunya, dakıkada 3 mılyon doları goz- den çıkarıyor Bır tank gen kalmış ulkelerde yarım mılyon ınsanın yıllık gereksınımı yuz bın ton pırınce bır savaş uçağı kırk bın koy eczanesıne bedel Uçuncu Dunya Ulkelen'nın gırtlağa kadar borca gırmesının, ağır ekonomık bunalımlar geçırmesının nedenı gelışmış endustrı ulkelerı Kendı ınsanının boğazından kesen "yoksullar" ulkelerarası bankala- rın vefınans kuruluşlarının kolesı IMF sosyal yardım- ları kısaltmalarını ana besın maddelenndekı devlet desteğını kaldırmalarını ıstemekte1 Mılyonlarca aç ınsan beş yaşına gelmeden ya- şamın ne olduğunu anlamadan olen mılyonlarca ço- cuk Her gun kırk bın, uç gunde bır Hıroşıma bom- bası1 Her ay bır mılyon her yıl on ıkı mılyon çocuk Uçuncu dunya savaşı çoktan başlamış da haberı- mız mı yok acaba7 Barışı ve huzuru engelleyenler, dunyamızı yone- tenler an? • Bılınçsız bırakılmış yığınlar yanlış polıtıkacıları sırt- layıp yonetım koltuğuna oturttuğunu hep geç anlar Iş ışten geçtıkten sonra Ulkemız bu hataya 50 yıldır çok sık duşmekte Koylusu ıle aydını ıle Somuru duzenını ayakta tutmak ısteyen yetersız polıtıkacıla- rın tepeden ınme yonetımlerıyle Turkıye yanm yuz- yılda çok şey yıtırdı insanlarımız "kurtancı"y\ hep aradı durdu Son seçım sonuçlarına ve şu sıralar olup bıtenlere bakılırsa daha uzun yıllar arayacağa benzer Kültür ve Sanat 'Kanatlar Altında' ATİLA ERGÜR i lusal Sanat Kıtnılu i \ esı B ır gozu Turk bır gozu İslam ba- kışlı olan Kultur Bakanlığı nın son gunlerde sanatsal ve kulturel olayları şehla değerlendırmesı sanatsal ve kulturel etkınlıklen kendı ınanç ve duşuncelerı doğ- rultusunda kanatlarının altına almak ıstemesı bana bırdostumun anlattığı şu fıkrayı anımsat- tı lsvıçre Demzcılık Bakanlığı. Turkıye Demz- cılık Bakanlığı ıle ışbırlığı yapmak ısteğınde ol- duğunu Turk yetkılılerıne ıletmış uç taratı de- nızle çevnlı olmasına karşın Demzcılık Bakan- lığı bulunmayan ulkemızın yetkılılerı denızsız bır ulkenın Demzcılık Bakanlığf na sahıp oluşu- na çok şaşırmı^lar Bu konuda duyulan eksıklı- ğı ve gerekçelı bır açıklamada bulunamamanın verdığı sıkıntıyı bır soruyla gıdermeve çalış- mışlar "L Ikenizdedenızulmadığı haldenasılolu- vordaDenizcüikBakanlığıbulunu\or"dıyesor- muşlar Bunun uzerıne Isvıçrelı vetkılılerşu ya- nıtı v ermış "Biy sizin Kultur Bakanlığı'nıza bir şe\ di\ormu\uz?" $aka bır yana Sayın Agâh Oktay Guner. Kul- tur Bakanı olarak son gunlerde tıkrayı doğrula- yacak davranışlar sergılemekte ısrarlı gorunu- \or Bır sanat y apıtı, estetık v e teknık yorum oz v e bıçım ılışkısı ozgunluk yaratıcılık gıbı sanatın anlatım dılıne ozgu değerlerıçınde ırdelenır "İs- tanbul Kanatlanmın Altında" adlı tılm ıçın Sa- yın Bakan ın vaptığı gıbı sadece tarıhselbırger- çeklığe uyup uvmadığını sorgulayan kısır bır yaklaşımla sanat \apıtı değerlendınlemez Buna eleştın y a da değerlendırmeden çok da- yanıksız sav larla karalamava çalışma demek da- ha doğru olur Bakan'ın bu tavrı karşısında bı- lım ve sanat ınsanlan son gunlerde yayımladık- ları >azılarla (tanhse! ve bıhmj.el kaynaklarda gostererek) Bakan ın erışemedığı bılgılerı edın- mesını de sağlamişlardır Kaldı kı sanat. gerçeklen yansıtmak zorunda da değıldır Parayı veren duduğu çalar mantığıyla devlet desteğını sanatçının ozgurce kullanamayacağı- nı vurgulamak ısteyen Bakan. sanat vekulturun "devletin kanatlan altında" olması gerektığını açığa vurmaktadır Bakan'ın bu davranışını 47 sanatçı orgutune uye bınlerce sanatçının kınaması uzerıne. "Cici maması kesilince ağlamak ahlaksızlıktır" sozle- rıvle Kultur Bakanfnın kulturune yakışır bir du- ze>deaçıklamalardabulunması sanata ve sanat- çılara karşi tutumunun da açık belgesı olmuştur Sayın Bakan bu konuda yalnız da değıldır Devlet Başkanı olmuş sansurcu "Paşa Res- sam~dan çıplak olduğu gerekçesıyle totoğrat- ları sergıden kaldıran valılere sanatın ıçıne tu- kuren beledıye başkanlanna varıncaya dek. sa- natçıvı halk duşmanı halkı da korumaya muh- taç konumda gorup gereksız vere ahlak bekçili- ği yapmaya çalışan nıce ust duzey yonetıcı gor- duk son \illarda Kuiturel değerlerın ozgurce yaratılmasına ve tuketılmesıne. vaygınlaştırılmasına korunması- na çalışmakla yukumlu olması gerekenler ne yazık kı sanat yapıtlannı ve sanatçıları yargıla- mak gıbı gereksız bırgore^ ustlenrnışlerdır Anadolu'nun zengın kalıtına (mırasına) yas- lanan çağcıl ve evrensel değerlerle bezelı sanat uretımı Kultur Bakanlığı'na veonun gıbı duşu- nenlerın engellerıne karşın geçmişte dırençle surdurulduğu gıbı gelecekte de var olacaktır Bu yazının yayımlandığı sırada belkı de gore- v ınden ayrılmış olacak olan Sayın Bakan'ın ser- gıledığı davranışlar. 47 sanatçı orgutunun son za- manlarda yaşama geçırmek ıstedıklerı ozerk bır yapıya sahıp "sanat kunımu""nun ne denlı yerın- de bır gırışım olduğunu bır kez daha kanıtlamış- tır Kamuoyu ve yetkılrler bılmelıdır kı sanatçılar sanatın ozgur kanatlarını kımsemn denetım altı- na alamavacağı yukseklığe taşımaya kararhdır PENCERE TARTIŞMA Sivis Pacem Para Bellum... S ayın Prof Bozkurt Guvenç. 20 Mayis 1996 gunlu Cumhurıyet te yayımlanan yazısında savın Metin Erksan ın 2 7 Nısan 1996 gunlu Cumhurhet'te savunduğu "Banş istiyorsan, savaşa hazır bulunmalısın" ılkesını geçersız savmış ve Vtaturk'un dahi bu ilkeve karşı olduğunu soylemıştır Oysa Atatürk'un tum yaşamı bovunca bu ilkeve bağlı kaldığı onun tum soylev ve demeçlerıyle ortadadır 1) Ataturk'un I Kasım 1927 gunu TBMMde yaptığı konuşma şoyledır "İç \e dış herhangi bir kasta (saldırıya) karşı her an savunmava hazır bulunarak dışta dostluklara ve banşçıl çabalara yandaşız..." 2) Ataturk un 1 If 1935 gunu TBBM'de yaptığı konuşma şovledır "Cumhurivet hukumeti... bir yandan ulusal sav unma gucunu pekiştirmeye çalişırken bır y andan da banşın sarsılmaması ıçın elınden gelenı esırgemenuştır 3) Ataturk'un 1 11 1935 gunu TBMM'de vaptığı konuşma "Olaylar, Turk ulusuna, ıkı onemlı ılkeyi yeniden anımsatıvor. Birincı ilke: ^urdumuzu ve haklanmı/ı sav unacak guçte olmak Ikinci ilke: Banşı kormacak uluslararası çalışma birliğine onem vermek." "Vurdun saldınlara karşı guvenlik altında bulunması demek. bıze saldıracakların kendı yurtlarında bızım de aynı vıkımları yapabıleceğımıze auv enımız demektır " 4) Ataturk un 1 11 1937 gunu TBMM'de vaptığı konuşma "Süahlanma \e donatım izleğimiz başany la ilerlivor. Silah \e donatımları kendi ulkemızde uretme amacımız. gerçekleşme yolundadır. \erli savaş sanayii ııretim ilişkilerimizi. daha da geliştirmek \e çoğaltmak için alınan onlemler surdurulmeli ve endustrileşme çabamızda. DürüstEcevit... E \ ren-Ozal duzenıy le başlayıp sunumuze dek surdurulen sıstemlı çabalaravnı duzenın urettığı ekonomık çokuntuyle bırleşınce, Anadolu ınsanı yıızyıllar ıçınde yarattığı kendı ahlaksal (etık) değerlerıne vabancılaştı Ozverılı alçakgonullu yığıt. durust ınsana ya kuşkuyla bakmaya başladık ya da bu doğal ozellıklen abarttık Bınsı ıçın "durust insan" denecek olsa hemen aklımıza olagandisi bır ımge gelıyor Kımse de çıkıp demıyor kı "Elbette durust olacak, voksa sahtekâr mı olması gerekivordu?" "Durust Ecevit" ımgesıne de başindan berı bu açıdan bakmışımdır Sayın Ecevit 5 hazıranda Erbakan'ı kurtardığında bu ımgey ı bır kez daha ordunun gereksinimleri ayncagozonunde tutulmalıdır. Bu yıl içinde (1937),denizaltT gemilerimizi kendi ulkemizde vapmaya başladık... Butun uçakiarınıı/ın ve motorlannın ulkemizde uretilmesi \e hava savaş sanay umizın de bu ilkeye gore gelıştirilmesı gerekir... Cumhuriyet hukumeti... Barış ereğıne en uygun yoldan ayrılnıamıştır. Barış yolunda nereden bir çağn geldiy se, Turkiye onu coşkuyla karşıladı ve yardımlarını esirgemedi." 5) Ataturk un okullarda ders kıtabı olarak okutulmak uzere yazdığı "Vatandaş İçin Medeni Bilgiler" kıtabında "Ordu Hayatı" başlıklı bolum şoyledır "Ordular buyudu. savaş araç gereçlen çoğalıp çeşitlendi, bu, aşın giderlere ve ozveriye neden oluyor. hem insanlann birbirlerivle savaşıp boğazlaşmalan. yakışık alır mı?.. gibi duşunceleıie ordulann sınırlanmasından ve giderek busbutun gozden geçırmek ıstedım Bıryanda Ecevit ın "SKasal hesaplan olmadığı, zamanaşımı" gıbı ınandırıcılıktan uzaksavları otevanda Guneş Motel oykulerı var Ecevit rejım ıçın tehlıke saydığı partının başkanı Erbakan'ın dıllere destan malvarlığını tartışma konusu yapacak duzeneğı (mekamzmayı) durduruyor bunun kaldınlmasından yaygin olarak soz edilmektedir... Yeryuzunun duzenini, guvenliğini ve dengesini, kuran ve tutan; guçtur Savaş araç ve gereçlerınden yoksun ya da savaş araç ve gereçîen cılız olan uluslar savaş araç ve gereçlerı guçlu olanlann tutsağı, sağmalı, uşağı olurlar... Çe\ resindeki dev letler silahlı oldukça_. haynr. veryuzunde bir tek dahi silahlı devlet bulunsa. gorev ını bılen bır dev let butun (barışçı) antlaşmalara karşın ve butun (banş) antlaşmalarıyla bırlıkte. kendi guvenliğini en başta kendı (silah veordu) gucune dayandırır... Valnız elde kılıç. bağımsızlığını her an sav unmaya hazır olan bir ulus guvende (banşta) olabilir!" 6) Ataturk 192"de TBMM'de okuduğu soylev de şo\le demıştır "Vabancı de\ letlerden insaf \e merhamet dilemekle ulus işleri. dev let işleri gorulemez!.. L lus ve de\ letin onuru ve adını da "shasette doğruluk ilkesi" kovoıyor Eeevıt'ın one surduğu gerekçeler ne kadar temeNız ıse sıyasal amaçlı Guneş Motel oy kulerı de o kadar temelsiz Ancak ıster ıstemez "Ecevit gerçekten durustse bu savlann tartışılmasına olanak sağlamaz mıydı? Yoksa o da obürlerinden farksız mı" (neyley ım kı farklı) gıbı sorular gelıyor akla bağimsızlığı bovle sağlanamaz!.. (Dev letler arası ilişkilerde) insaf ve merhamet gibi bir ilke yoktur! Turk ulusu, Tiırkive'nen gelecek kuşakİan. bunu bir an dahi belleklerinden çıkarmamahdırlar!" Evet. Sayın Guvenç soz konusu yazısında, Ataturk'u "Banş istiyorsan. savaşa hazır ol" (Sıvıs pacem para bellum) ılkesıne karşıt olarak go^tenrken Ataturk u açıkça çarpıtmiş bulunmaktadır \ukanda aktardığımız sozlerıy le ortadadır kı Ataturk, banş ıçınde yaşamanın onkoşulunu savaşa her an hazır durumda bulunmakta gormekte ordunun sağlam, uyanık savaş araç ve gereçlerı bakımından u:>tun kılınmasinı. banşın baş gereğı olarak gostermekte. savaş araç ve gereçlenmn kendı yurdumuzda oz kaynaklanmızla uretilmesi gereğını vurgulamaktadır Cengiz Özakıncı Kaldı kı "Mulküolmavan insan durusttur" onermesı de doğru değıldır Bır adam demokrası guçlerıne sirtım çevırıyor ulkesını kaosa. kardeş kavgasına surukleyeceğı bılınen çağdışı bır sıyasal akıma destek venyorsa. ısterse Dijojen gıbı vaşasın ona durust dıyemeyız Ka>a Çetin Eeıtımcı Neden-SonuçL. Bır eskı dostum var çok lyıdır hoştur, ama, bu- gun bıle sık sık yıneler - Bızım solcular, İstanbul Boğazı'na kopru yapıl- masına karşı çıkmadılar mı1 Ne var kı solculara çatmak, eskı dostuma keyıf verse de, mutluluk sağlayamıyor dostum burnun- dan soluyor, kendı kendısını yıyıp bıtırıyor - Şu İstanbul, dıyor, benı oldurecek' Bu şehırde artık yaşanamaz Bogaz sırtlarında bıle soluk alına- mıyor, dağ taş betonlaştı ulaşım olanaksızlaştı, Is- tanbul'u mahvettık, kentı cehenneme çevırdık, bı- tırdık, tanh hepımızı kara deftenne yazacak Dostuma dedım kı - Senın beğenmedığın solcular, çeyrek yuzyıl on- ce hepımızı uyarmışlar olacakları soylemışlerdı - Nastl? - Mımarlar Odası 'İstanbul Bogazı na kopru yap- mayın ıkı yaka arasında denızın altından tupgeçıt yapın, raylı ulaşıma oncelık verın' dememış mıydı'' Boğaz'a ılk kopruyu yaptığın gunden başlayarak 'kopruler tuzağı'na gırdın, ıkı kopru yetmez oldu uçuncusu de nafıledır 'Şehır kuzey eksenınde, Bo- ğaz'ın ıkı yanı sıra, dag taş dere tepe yağmalana- cak, trafık sorunu korduğumleşecek, kent bır ce- henneme donuşecek dıyen solcuların soyledıklerı çıkmadı mı? Solcuların dedığı çıktı, ama, kımısı "neden-so- nuç" ılışkısınden uzak bır kafa yapısını ıkı omzu uze- rınde taşıdıgından hem kentın bugunku durumun- dan yakınır hem de solculardan • Kımısı de hem seçım gezısıne çıktığında sıyaset namazı kılar hem de Refah'tan yakınır Polıtıkacı olup devletın onemlı bır makamına geçtıkten sonra bıle camı camı dolaşan kışı hem dını sıyasete alet edı- yor hem de dovunuyor - Eyvah, Refah geldı, şımdı ne olacak7 > Dıncı partıyı ıktıdara taşıyan yolun taşlarını kırk yılî dan berı doşeyen kışı şımdı kuluçkasından ordeR yavrusu çıkmış tavuk gıbı şaşkın Oysa yumurtayı ellerıyle folluğa yerleştırmış olan kendısı değıl mı' • 2000 yılına yaklaşıyoruz medyada "Özal nostal- jisı" bugun de suruyor • -AhOzal vahOzal' 12 Eylul askerı faşızmı solu ezmış halkın ustun- den buldozerle geçmış genış kıtlelerı hıçe saymak pahasına ekonomıyı bır raya oturtmuş ulkeyı de "dı- kensız gul bahçesı' gıbı Ozal'a teslım etmıştı, Tur- kıye kısa bır sure ışadamlarının cennetıne donuş- muştu Ancak Ozal bu duzenı uç yıl surdurebıldı ve gundeme seçım gırınce "populızm"e kayıverdı ama, bugun bıle ozlenıyor - Ah Turkıye'ye bır Ozal daha gelse' Turkıye ye bır Ozal ın daha gelebılmesı ıçın, 12, Eylul askerı faşızmını bır kez daha yaşamak gerek 1980'lerde benımsenen 'alaturka lıberalızm" ya da "arabesk lıboşızm bugunku kargaşanın kayna- ğıdır 'Uretımsız tuketım modelı 'yle oluşan 'rantıye- cı duzenı' Refah ın kanatlarına guç veren muhale- fetı oluşturdu 'Koşedonmecılıgın felsefesı" bugun- ku kırlı toplumun harcını kardı, sonunda ıflas eden sozde merkez sag şımdı dıncı partının hukumetıne, payanda olmaktan başka bır ışe yaramıyor , Sonuçta bugunku çokuşun nedenlerını, 198ü'l( yıllarda benımsenen modelde aramak gerek . , • Merkez sağ, Tansu Çiller de "Ozal'ın dışısı"m go^ ren bır ruya yaşadı Ruya şımdı kâbusa donuştu > Dılerız bunca yıl sonra uykuaan uyanıp gozlerını açanlar ıçın vakıt geç olmasın : Aydınlanma Bilgesi i n a r ÇınarYayırtan Rıtatllgaz Kultur Meftea Kuçukparmakkapı sokak No 23 80060 Be/ogluistanbül TeJ 212 2932398-99 Fax 212 2932896 ANMA MEHMET ALİ ALADAĞ, Yaşamı suresınce Anadolu'nun değışık vorelennde eğıtıme katkıda bulunan Ivnz tlkoğretmen Okulu Bolu Erkek Oğretmen Okulu. Ankara Kurtuluş ve Cumhunyet Lıselerı edebıyat oğretmenı. Erzurum Nenehatun Kız Oğretmen Okulu Erzurum Eğıtım EnstıtUbu. Ankara Ataturk Lısesı muduru Hacettepe UmversıteM Temel Bılımler Bolumu oğretım gorev lısı. Golcuk Barbaros Havrertın Lısesı edebıvat oğretmenı ve muduıu kurucumuz ve edebıyat oğretmenımız. olumunun ıkıncı yılında mezarı başında anılacaktır İZ3IİT ETKEA EĞİThl DERS\>ESt / Temmuz 1996 Pazuıtesı gunu (huguııl sıuıt I" 00 KoLLielı-DtSı>mendeıe \le:cıılıçı Uygardun\a \atandaşları yanında çocuklarımıza fırsat eşıtlığı sağlamalnız \ ıllık temel egıtım \etersızd'îr Ç\ ÖD
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear