25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 1996 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Halk - Halk Dalkavukluğu H. BASRİ AKGİRAY Hukukçu ve Eskı Parlamenter G enelde halk bır ulusu oluşturan tum bırevlen ıçeren bır kavramdır Ne \ar kı bu tanımlama toplumsal gerçeklere u> - gun duşmemektedır Ör- neğın halk ovunlan halk vazmt halk muzığı gıbı ayınm guden sozcuklen çok- ça kullanmaktavız Halk avdın ılışkıle- rı. a\dın sorumluluğu gıbı sorunlar da oteden ben tartışılan konulardır Sozcukanlamı ılehalk "...ülkelerinile- ricigelişmesinigerçekleştirmeyeyetenek- li sınıflan leoteki sosyal sınıflart içeren in- san topluluğudur" (I). Gorulduğu gıbı oldukça bılımsel bır tanımlamada da halk vanı bır ulke top- IuI uğu "yetenekli sınıflar ile oteki sosy al tabakalar" olarak ıkıveavrılmaktadır O halde bir toplumu oluşturan insanlann toplamı halkfır. Ama bu halk ıçınde a\- rı bır aydın kesımın bulunduğu da >ad- sınması olanaksız bır gerçektır Bır baş- ka gerçek de bır toplumun u>garlık du- zevı bu ıkılı bıleşımın. a>dınagırlık]ı ol- ması ıle orantılıdır Halk tanımı polıtıkacı veulke vonetı- cılen açısından daha değışık bır nıtelık taşımaktadır Onlara gore halk, kahra- mandır, bılınçlıdır ılerıcıdır Ozellıkle. demokrdtıkleşme aşamasinda olan top- lumlarda \ e daha çok seçım donemlerın- de her konuda vol gostencı, tum ovgu- lere hak kazanmış tapılası bır fetiştir. Gerçektenşımdı>edeğınhıçbır polıtı- kacı halk konusunda gerçeklen sovle- mekyureklılığınıgosterememıştır Ovsa bovlebırtutum halka ıhanettır Onunav- dınlanma ve uvanışını engelleven bır davranıştır Halkı abartılmışovguvedal- ka\ ukluklarla olduğundan fazla goster- mek onun suskun kalmasını sağlama yontemıdır Eğergerçeğı sovlemek gerekırse her ulkenın halkı tutucudur Hele, Islam kul- turu ıle koşullanmış ulke halklan. Tan- n'nın yarattığı duzenı sonuna kadar ve oldugu gıbı korumak çabasındadırlar L'nlu ozanımız Nâzım Hikmefın •*._ko> un gibisin be kardeşim/gocukJu ce- lep kaldınnca sopasını / suruye katıiıve- rirsin / \e adeta mağrur koşarsın salha- neye" dortluğu ıle Lenin ın "...eğer sos- yalizm halkın duşunsel (fîkri) gelîşmesi- ne eherişli bir duzeve erişmesi ile gerçek- leşecekse, daha beş, > uzyıl sosyalizmi go- remeyiz" (2) sozu. bu savımızı açık bır şekılde doğrulamaktadır Bu nedenle. bır bolum polıtıkacılanmızın bırdonern sik sık \ meledığı "...ben halkın gittiği yere kadar devrimciyim"* sozu dupeduz bır halk dalka\ uklugudur Demokrasılerde halk ıstencının ege- men olduğuna kuşku yoktur Demokra- sının yapısı gereğıdır bu Ama. bu ılke her zaman ve her verde halkın ıstedığı olacaktıranlamınaalınmamalıdır Buba- kımdan Savın CahitTamol un "Halkı. kendigucuveyetenekleriiçindedeğerlen- dirmeli \e ona. alışık olmadığı bazı yetki- ler \erilmemelidir. Dunyanın hiçbir ye- rinde halk. devlet yonetmez. Ancak hal- kın \e halkı temsil eden sosyal sınıflann aydınlanyonetir1 " vargisina katılmamak olanaksızdır Gerçekten nasıl kı, bır canlıya gere- ğınden tazla besın verıldığınde hastala- nır >a da ölurse halka da abartılmış ov- guyağdırmak ona saygısızlıkolduğu gı- bı ulke ıçın de zararlı sonuçlar doğura- cak bırdengesızlıktır Halk dalkavuklugunun bır başka sa- kıncalı \anı daavdınlara karşı halkı kul- lanmaktır Bu olgu vetmışlı yıllarda ul- kemızde vogun bıçımde vaşanmıştır Halka ınmek halklabutunleşmek halkın gıttığı vere kadar ılencı olmak ozdevış- len ılebaşlatılan halk dalkavukluğu (po- pulızm) saglıklı sonuç vermemış, "halk" dıye dı>e devlet elden gıder ol- muştur Gerçekten, o donem solculuk yanşin- da olan bır bolum parlamenterlerın halk- çılık varışındakı tutumlan şaijilası bo- yutlara ulaşmıştır Orneğın. bırtoplantı- da. saygın kışılıgı olan bır arkadaş ıçın "Külturlu adamdır" demıştım Toplan- tıda bulunan halkçılardan (') bın sertçe bır tavırla "...ne demekmiş kıiltür? Kül- tür, halkın dediğidir" çıkışı ıle adeta be- nı pa> lamıştı Oysa boyle bır tutum once halka za- rarlı olmuştur Abartılmış ovgu yapay sevgılerle koşullanan halk her konuda vetkılı \e bılgılı olduğu kanisina varmış veartık kendisine venlmek istenılen doğ- rulan da almak gereğını duymamış, her konuda ancak kendısının veterlı olduğu sonucuna varmıştır Şımdı sozde halkçılar \e ozellıkle bır bolum polıtıkacılann "aslında halk bi- linçlidir. ilericidir.ancakorgutîenvoksun olduklan için seslerini duy uramamakta- dırlar" bıçımınde. bana karşı çıkacakla- nnı bılıyorum Anıa unutmamalıdır kı orgut kuramamış olmak da bır noksanlık- tır Kaldı kı, sıvasal partıler de bırer or- guttur. hem de halkın ısteklerını duyura- bıleceğı en etkın orgut Orneğın, Turkı- vemızde yaklaşık 50 vıldan ben, sağdan sola oldukça çok dılımlı bır sıvasal vel- pazede yer alan partılerımız vardır Ne var kı halk ekmek ıle polıtıkanın bır bu- tun olduğunu. ekmek ıçın polıtıka yap- mak gerektığını, daha açık bır dey ışle po- lıtıkanın, ekmek ıçın bır araç olduğunu bılmemektedır Polıtıkada kazanmanın yeterlı olacagı kanısına varmaktadır Bu nedenle halk. kendı polıtıkasını seçmek venne başka polıtıkaları yeğle- mektedır Orneğın, para babalarının çı- karlarına gore programlanmış sıvasal partılerın pesınde koşmaktadır Işte boy- le bır çelışkının oluşmasinda halkın ol- duğu kadar ve belkı de ondan fazla, po- lıtıkacılann ve sozde halkçıların buyuk sorumiuluğu vardır Gorulduğu gıbı. aslında vonetıcılen elestırmek hem kolav. hem çekıcıdır. ama elestırıvıyonetılenlerevapmakyu- rekışıdır Ovsabu yapılmaü gereken bır avdıngörevıdır Gerçek eleştın volgos- terıcıdır Demırın dov ule dov ule tav lan- ması gıbıdır eleştın Halkı eleştırmek- ten korkmak. bır bakıma kendımızden korkmaktır Kışılığımıze guvensizlıktır Elestırmek aşağılamakdadeğıldır Ter- sıne değer vermektır Bır kışı va da e>- lemı elestırıv e değer gormek. onu daha olumlu. daha yetkın duruma getırmek ça- basında olmak demektır Bır ulusu oluş- turan temel oğe "halk^olduğuna ve halk- sız demokrası olamavacağına gore ona saygılı olmak doğaldır Ama bu savgı, ona doğrulan gostermeve engel olacak. tannsal bır tapma anlamına alınmamalı- dır Sonuç: "Halkın gittiği vere kadar dev- rimci'" olmak demek doğrudan tutucu olmak demektır, bır halkçılık yutturma- casıdır Bılındıgıgıbı duşunce uretenler, buluşlan yapanlar dev nmlerı gerçekleş- tırenler ve başka yollarla halkı uyandı- ranlar hep belırlı kışılerdır Halk şukur- cudur Nedenlıyoksul veçaresizolsada nedenlı ezıhp somurulse de şukreder Bu gune değın boyle koşullandırılmıştır Dınsel oğretının bır urunudur bu Bu nedenle halka ınmeklebıryararsağlan- maz Eger halk ınılecek yerdeyse. onu yukarıya, aydınlığaçekmek veçıkarmak gerekır (1) Marksıst - Lenımst Ekononn Polı- tık Sozlıığu (2) John Rı-ecl Dııın a\ ı Saı scın On Gun S 241 ARADABIR Dr. İLKER BIÇAKÇI >,w,.- Cnneı sıiesı Tüketim Kültürü ve Gopilleşme Kapıtalızm "Yenı Dunya Duzenı" aldatmacasıyla oluşturduğu kuresel pazarda, krtle ıletışım araçlarının olanaklarını da kullanarak her şeyı "meta "laştırıyor Ço- kuluslu şırketlenn kuresel ıktıdarında ınsanoğlu tum de- ğerlerınden kopartılarak salttuketıcı konumuna ındırge- nıyor Tuketım kulturune koşut olarak gelışen krtle kulturu olgusu, insanlann durtusel ve duygusal duşkunluklenn- den (zaaf) yararlanarak onlar adına yapay ıstemler ge- lıştınyor ve gereksınımler uretıyor Sanatı, bılgıyı, aşkı ve hatta ınsanı metalaştıran krtle kulturu, her şeyı yozlaştı- np değersızleştırıyor Krtle kulturu tum ınsanlığı aynı tarz ve aynı hızda tuketmeye koşullandınyor aynı şeylerı yı- yıp ıçen aynı şeylen gıyen ve aynı şeylerı dınleyıp sey- reden tek tıp ınsan ornekçesı 21 yuzyılın prototıpını oluşturmaya aday gorunuyor Yenı yuzyılın ınsanına "7u- ketıyorum oyleyse varım "duşuncesı dayatılıyor, ozgun- luk ve farklılık gıbı kavramlar onemsızleştırılırken duşuk duzeylı ortak normlar yuceltılıyor Bır yandan dunya kul- turlennın çeşıtlıhğı ve ozgulluğu yıtıp gıdıyor, ote yandan ınsana değgın evrensel değerler saldırıya ugruyor Tu- ketım kulturu, herkesı tuketmeye çagırırken alt ve orta sınıf ınsanını da yıyecek - ıçecek sektoru aracıltğıyla aşı- rı tuketıme kışkırtıyor "Uretım ozurlu tuketen"\enn surdurduğu ust duzey yaşam bıçımlerı ıletışım araçlarında sergılenıp yuceltı- lırken kapıtalızm "tuketım ozurlu ureten "lerın sınıf atla- ma umutlarını yapay cennetlenyle taze tutmaya çalışı- yor Gunumuzde buyuk alışvenş merkezlerı ya da baş- ka bır deyışle gorsel doyum merkezlerı, bu yapay cen- netlerın en lyı orneklerıdır Sahıp olma durtusu yennı gı- derek gorsel doyum arayışlarına bırakırken tuketme ozurluler buralarda ancak gıda marketlerının ya da fast- food lokantalarının kendılerıne sağladığı tuketım ozgur- luklenyle psıkolojık doyuma ulaşabılıyorlar Kuçuk bır alışvenş, toplumsal saygınlık avuntusu olabılıyor Gerçekte ınsan tum değerlerıyle tuketım kulturunun sarmalında somuruluyor ve aşagılanıyor Şımdılerde te- levızyon ekranlarında sıkça yınelenen bır reklam filmı bu durumu çok lyı orneklıyor Kafesın parmaklıklan arka- smda dev cussesıyle bır gorılı ıkı seçenek arasında bo- calarken goruyoruz Seçeneklerden bın gorılı baştan çı- karmaya çalışan çapkın bır kadın, oburu ıse cansız bır meşrubat şışesı ve sonunda gorıl, kadını reddedıp o çok unlu şışeyı yeğlıyor Kadınlar nezdınde tum ınsanlar ıçın sovgu nıtelığı ta- şıyan bu reklam fılmının oykusunu degışık bırkaç açı- dan ele alıp çozumlemeye çalışalım Oncelıkle bır erkek gorılın dışı bır ınsan tarafından aşka davet edılmesı du- şuncesı kadın cınsının aşağılanmasıdır ikıncısı, saltte- cımsel bır değerı sımgeleyen meşrubat şışesıyle bır ka- dının aynı terazınln kefesınde tartılması, ınsanın meta- laştırılmasıdır Son olarak bırçok tecımsel urunde oldu- ğu gıbı burada da kadının bedensel çızgılenyle şışe ara- sında benzerlık kurulmuş ve şışeye "fetış" bır anlam yuklenerek kadın cınsellığı kullanılmıştır Kuşkusuz sıs- temın erkek egemen anlayışına koşut olarak yazılan bu reklam metnı gozu tuketmekten başka bır şey gorme- yen ınsanın kapıtalızmın kafesı ıçınde gorılleşmesının gıderek kaçınılmaz olduğunu da vurguluyor Darvvin ın evrım kuramını tersyuz eden bu sureçte ılkel ozumuze donme tehlıkesını gozardı etmemek gerekıyor Atatürk ve Hitit Güneşi UMRAN SÖLEZ TAN htanbul Çocuk Mahkemelen Yargıa A taturk'unbaşkentvaptığı Anka- ra'vı. Hıtıtlerı ve HıtıtGuneşı'nı, neyazıkkı hâlâkavra>ama>anlar var Tanhsel gerçeğı kısacabelır- telım Kussara kralı Anittas, "Kenri fırtınalı bir gecede aldım" dı>ordu O gunler, Iç Anadolu'da kent devletler ve kuçuk krallıklarbırbırlerıvle sonu gelmez sa- vaşlar yaşamaktavdı Arada sırada vapılan bariş antlaşmalan da guçlü bıryetkenın (otonte) bulun- mav ışından sureklılık gosteremıyordu Işte gelışlennın kuzevdoğudan mı kuzeyba- tıdan mı > a da Anadolulu mu olduklan bugun de tartışılan Hıtıtlerın ılk çagda gorulduklerı o gun- den bugune iç Anadoludakurulan ılkguçludev- let olduklan vadsınamavacak bır gerçektır Hattuşa'yı da ele geçınp kendısını 'buyukkral* adı venlecek kadar guçlu duvan bu krafdan vuz- vıl sonra avnısovdangelen Kussaralı Lubarnas, Hattuşa'yı başkent >apıp kente Hattuşa, kendısı- ne de Hattuşalı anlamına gelen Hattuşuliadını ve- rerek Hıtıt dev letını resmen kuracaktı Başkentı Hattuşaş olan Hıtıtler, kuzeye. guneve. batıya ve denızlere ulaşarak fırav unlar ımparatorluğunun kuzev dogusunda. A<lezopotamya İrr^aratorlu-^ ğu"riun kuzeybatfsında ılk kez dogunun uçuncu buyuk sıyasal gucunu oluşturmuşlardı Tarıhın bu ılk uluslar topluluğu, çağcıl bır ımparatorluk ıdı Uvgulayımbılımı (teknolojıyı) ıyı kertede kullanmalannın kanıtı. unlu uç kışılık *hafif sa- vaş arabalan' ıdı "Hitit sa\aş arabalan. bu daha veni, daha hız- lı, hızlarından dolav ı da karşı durulmaz \eher şe- vi çiğncvip geçen saldırı silahı. Ramses'e doğru ilerlivordu. Olumden kurtulmuş Mısır askerieri, ne vapacağını bilmez bir panik dalgası içinde Amon ordugâhından içeri dalmıştı. Bir anda bu ordunun safları da allak bullakoldu. Hihtlerin sa- vaş arabalannda surucuden başka iki savaşçı bu- lunuvordu. Mısııiılannkinde isc valnızca bir. n Mısır Fırav unu Tutankamon'un genç vaşta dul kalaneşı çocuk sahıbtolamamanınkavgı veacı- M ıçınde Hıtıt K.ralı na vazdıgı mektupu "Kocam oldu, ancak ben bir ogula sahip değilim. Senin ıse birçok oğlun oldugu smlenhor. Lğer bana oğul- larından birini verırsen benım kocam olacak" dı- \or Mısır Kralı bır Hattuşulı olsavdı tarıh nasıl gerçekleşırdı bılınmez Acaba bır kadeş Savaşı olur muvdu kım bılebılır' Bugun gerçeğın Ramses'ın vazdırdıklan gıbı olmadığı. Kadeş Savaşı'nın ogunun uvgulayım- bılımını(teknolo/ısını)kullanan Hıtıtler yanından kazanıldığı bılınmekte Bu çatışmada Mısırlıla- rın Hattı topragından ıçen bıradım atamadıkları anlaşılmakta Ama bu savaş sonrası vapılan ant- ta^çna ıle kuçuk Asya'ya tapı^c^P^yıl şurçyle banşın geldığı ıse bır buvük gerçek işte. emperyalızme ve emperyalızmle butun- leşmışiçduşmanlara karşı 19Ma>ıs I9i9'dabaş- latılan bır zorlu savaş da bugunden tam altmış >e- dı yıl once tıpkı Hıtıtlerın kuruluş kentlennın yer aldığı yorelerde başlatılmıştı Ulusuyla butunleş- mevı bılmış bır tansıksı (mucızevı) kahraman savaşını yalnızca vann ıçın vermekte>dı Kuıtu- luş Savaşı'nda Mustafa Kemal, savıca çok fırtı- nalarla baş ettı Sonsuzla bov utlanmış bır Turkı- ye Cumhunyetı'vdı tum dılek ve ıstencı Yenı çagdaş bır Turkıve Cumhunvetı Devle- tı'nıntemellerıatılıvordu Ankara'da Bağevıyle 120 uyelı ılk BM\1 vapısıyla kalesıvle Kurtu- luş Savaşı'nın plan vekararlarının hazırlandığı ıs- tas>on bınası>la ve de bır Hıtıt muzesının açıl- ması duşuncesıy le oluşturulan arkeolop muzesıy- letarıhesalını>ordu Ankara Ankara. o gunlerde tarıhleşıyordu Işte bu \nkara kı oncesı ne Fng- valılann.neSelçukluların ne Ahıler'ınnedeOs- manlıların olabılırdı Bu seçılmış kent valnızca veyalnızca Ataturk'un olabılırdı "Bilin ki, Atatiırk'ün kurduğu Ankara'\a Ataturk'un volundan vurunerekgirilir." B. Ke- mal Çağlar. Ataturk Ankara da oncelıkle nıçın bır Hıtıt muzesı kurulmasmı ıstemıştı Bu ıstenç. Anado- lu'nun hemen hemen aynı yorelerınde yeşeren ılk guçlu dev letle. sonsuza değın surmeMnı dıle- dıgı mıman olduğu son guçlu dev letın v urgulan- ması amacını mı ıçermekteydı' Ve Ankara'nın ortasında bır Hıtıt Guneşi bu ımgenın orunmuş bır sjımesijınıydt. ılk çagfardart sonsuza volal.tfi uzamırr 1 •• **• Kuşkusuz o. bır bu>uk askerdi l>ı bır (levlet adamı da Devnmcılığı değışımcılığı, >enılıkçı- lıgı, halkçılıgı, koyculuğu. dılcılıgı tarıhçılıgı. sanatseverlığı tartışılmaz Ataturk ıyı bır arke- ologdu da TARTIŞMA Diyabetli Çocuklardan Esirgenen D ıyabet (şeker hastalığı) erışkınlerden daha seyrek olmakla bırlıkte çocuklarda da gorulen bır hastalıktır Çocuklarda gorulen dı>abet turunde hast'alar yaşam bo>u ınsulıne bağımlı vaşamak zorundadır Ulkemızde 7500-8000 dıvabeth çocuk olduğu tahmın edılmektedır Bu hastalığa vakalanan çocuklann sağlıklı büyümeleri kan şekeri düzevinin normal veva normale vakın tutulmasına bağlıdır. Bunun ıçın duzenlı kan şeken takıbı ıle ınsulın tedavısının ayarlanması gereklıdır Son20yılda diyabet tedav isindcki en onemli gelişme, evde kan şekeri takibini miimkün kılan araçlann yapılmasıdır. Bu sayede hastalar kendi kan şekeıierini ayariayabilir hale gelmişler \e diyabet kontrol du/eylerini iyileştirmişlerdir. Dıvabet , tedavısının vetersızlığı durumunda ıse yuksek kan şekerıne bağlı başta goz bobrek ve sınırler olmak uzere bırçok organda kalıcı hasarlar oluşmaktadır Yakın zamanda ABD'de vapılan genış kapsamlı bır araştırma. gunde 3-4 kez ınsulın yapılması. sık kan şekeri kontrolu ve çok jakın hekım ızlemını kapsavan tedav ı ıle dıvabete bağlı komplıkasyonların yuzde 34-76 oranında azaltıldığını gostermıştır Boy le bir tedav i biıtun insüline bağımlı diyabet hastalannın hakkıdır. Bunun için ise başta çocuklar olmak uzere biıtun diyabet hastalanna yeterii insulin yanında insiılin enjeksiyonu ve kan şekeri takibi için gerekli mal/cmenin sağlanması gereklidir. Dunyanın bırçok ulkesınde diyabet tedav ısınde kullanılan ınsulın ve dığer araç-gereç ucretsız sağlanmaktadır Llkemızde ınsulın vaşamsal ılaç sayıldığmdan. sosval guvencesı olanlara ucretsiz sağlanmaktadır Bunun yanında sosyal guvencesız yoksul hastalann ınsulın bulmakta guçluk geçtıgı bılınmektedır Llkemizdeki diyabet hastalannın esas sorununu insulin tedavisi için elzem olan enjektör- iğne ucu ile kan şekeri takibi için gtrekli malzemenin ücretlerinin sosyal giivenlik kunıluşlarınca odenmemesi oluşturmaktadır. L Ikemi/deki sosyal giivenlik kuruluşlan ayda 3-3.5 milvon TL'yi diyabetli çocuklardan esirgemekte ve bu çocuklan yetersiz diyabet tedavisine mahkûm etmektedir. Son bır y. ıldır Sağlık Bakanlığı'nın olumlu gırışımlenne karşın gerek Malıye Bakanlığı gerekse SSK Genel Mudurluğu bu konuda yeterlı adımları atmamaİctadır Bu durum hem diyabetli çocuklan ve aılelerını hem de tedav ıyı yonlendıren hekımlerı uzmektedır Dıleğımız 1996yılında bu sorunun çozulmesı ve ulkemızdekı diyabetli çocukların gelışmış ulkelerdekı çocuklann olanaklanna kavuşmasıdır Doç. Dr. Şükrü Hatun Kocaelı Tıp Fak Çocuk Sağ ve Hast Anabılım Dah Bujoıme ve Endoknnolojı Unıtesı PENCERE Polis İşi Değil Bu İş... Medya polıse taktı 1 Mayıs gunu kentın altını ustune getıren eylem- cılerı polıs neden durdurmadı'' Talancıları neden engellemedı'' Terorculerı toparlayıp ıçen tıkmadı7 Valı ıle Emnıyet Muduru topun ağzında1 Valı Bey 1 Mayıs'ta Kurban Bayramı tatılını geçır- mek uzere Marmarıs'te ımış . Neymış7 . Gaflet Dalalet Rezalet Bu ne bıçım memleket''. Devletımızın buyuklenyle rantıyecı patronlan An- talya'da yan gelırken, Valı Bey Istanbul da nobet tut- saydı, gokdelenlerde aranan huzur Pıza Kulesi gıbı yana yatıp yureklerde tedırgınlık yaratmayacaktı Hele polıs1 Ulan bu ne bıçım polıs9 Onlemını alsana1 Ba- sınçlı su sıksana1 Gozyaşı bombası atsana1 Kal- kanlarla duvar kursana1 Eylemcıyı derdest edıp Em- nıyet'te gozaltına alsana1 Ama yenı Emnıyet Sarayı bu ışe yeter mı? Olsun bınlerce terorıstı Dolmabahçe Stadyu- mu'nun tel orgulerı arkasına doldurur, ustlerıne ışıl- dakları tutup kurt kopekjerıyle alanın çevresını sar- dık mı top/umda duzenı sağlar, rantıyecılere soluk al- dırırdık Emnıyet Muduru'nu asmalı Valı'yı de kesmelı • Polıs olağanustu bır marıfet gostenp Kadıkoy'de- kı talanı engelleseydı, ne olacaktı? Yarın oburgun tepkı ve nefret bır başka yerden patlayacaktı1 Say- rılığın toplumsal dokuya dennlemesıne ışledığını ort- bas etmek ıçın olayın suçunu polısın ya da valının sırtına yukleyerek geçıştırmenın olanağı var mı? Fatih Sultan Mehmet 1453 te Istanbul'u fethe- derek Ortaçağ'ı kapatmamış mıydı? Ortaçağ nedır"? Derebeyı şatosunda çevresıyle bırlıkte semırır, serfler kale duvarlarmın dışındakı toprakta sefaletın çukurunda yaşarlar Akşam karanlığ. basmaya baş- ladığında, şatoyu çevreleyen su dolu hendeklerın ustundekı kopruler alınır kalenın kapıları kapatılır Gece şatoda guvenlıdır Ya dışansı 9 Fatıh, istanbul'u alıp Ortaçağ'ı kapatmıştı bız ye- nıden Ortaçağ'a donduk, gokdelenlerımızde, vılla- lanmızda yalılarımızda palazlanıyorüz, ama ya ken- tın varoşlan 7 Oralarda acayıp yaratıklar turuyor, kımılerı kırmızı bayraklartaşıyıp kırmızı maskeler takıyorlar, ellerın- de sopalarla yuruyor onlerıne ne gelırse parçalıyor- lar, kent merkezınde yaşayanlara nefretie bakıyor- lar Kent merkezındekıler, halkla koprulerını atmış de- rebeylerı gıbı ruhsal duvarlarmın ardına çekılıp du- zenın surmesı ıçın polısten medet umuyorlar Polıs ne yapsın? • Polıs ışı değıl bu ış Polıs devletı Turkıye de bu duzenı yurutemez, de- mokrasıdlr bu sayrıhgın ılacı " Valı Bey'ı ctegıştır Emnıyet Ivîudürû'nü sür başko- mıserf azarla polısın sayısını artTır, panzerlerını ço- ğalt 1 Pekı, ne olacak'? Rantıyecı duzeneğın halkın tepesınde boza pışırmesı ne kadar surecek? Bu ış polıs ışı değıl Duzen ışı Model ışı Yurttaşlar arasında sınıfsal ayrırpların getırdığı de- rın uçurumları _doldurmak gerek 1980'lerde Özal "Sosyal devlet oldu" demıştı, o gunden ben Guneydoğu'dan başlayıp istanbul a dek bu topraklarda olen olene TC İLAN MALATYA ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1995 ^23 Davacı Hacı Bavrak vekılı tarafından davalı Ayten Bay- rak alevhıne açılan bo^anma davasının devamı »ırasında davalının adre^ı meçhul olduğundan adına ılanen teblı- gat vapılmasına karar verılmı» olmakla Malatva ılı Hekımhan ılçesı Karapınar Koyu cılt 059 01 savfa 7"1 kutuk 29sırano'da nufusakavıtla Be- kır \e Perıhandan olma I 1 1949 doğumlu davalı Avten Bavrak ın duru^manın atılı bulunduğu 14 5 1996 gunu saat 9 00 da mahkeme salonunda bızzat bulunması veva kendısını bır vekılle temsil ettırmesı aksi takdırdeduru^- malara voklugunda devam edılıp vokluğunda karar ver- ılecegı hususu dava dılekçesının teblıgı venne kaım ol- mak uzere ılan olunur BaMn AUER DAYANIKU TUKETIM MAUARI PAZAR1AMA fTHAlAT Vî if«ACAAT A.Ş. MERKE2 RIHTIM CADDESI SAĞUK HAN NO 217/2 3 KARAKOY 80030 ISTANBUL TEL (0 212) 251 11 27 - 251 11 29 - 245 33 70 293 87 92 ANKARA CINNAH CADDESI NO 39/10 ÇANKAYA / ANKARA TEL (0 312) 441 85 37 38 39 441 86 24 441 66 23 ADANA İNONU CADDESI NO 73/5 ADANA TEL (0 322) 359 80 71 359 87 01 359 70 31 İZMİR FEV7JPAŞA BULVARI 1363 SOKAK NO 1 KAT 4/403 ÇANKAYA / IZMIR TEL (0-232) 489 69 53 - 489 79 19 425 70 92
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear