25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3MAYIS1996CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 ' M e l B r o o k s ' t a n k a n a k a n b i r f i l m ! ' ÖKi ama son derece ıııııthı bîr Drakula KEDIGOZU VECDI SAYAR 1 912'de ölen yazar Bram Stoker, 1897 "de yayımlanan vampir roma- nının. 100 yaşını gende bırakan ye- dinci sanatın "korku sineması'"türünün en popüler \e demirbaş kahramanların- dan birine kaynakhkedeceğini sağlığın- da bilemezdi tabii: Dracula. Büyüye. do- ğaüstü ve gızemli olaylarakafayı takmış lngiliz yazar Bram (Abraham'ın kısaltıl- mışı) S'oker'ın. "yükselme döneminde Viyana'nın kapılanna dayanmış Osman- lılara kök söktürmüş. kan içiciliği ve za- limliğiyle efsaneleşmiş. tarihimizde de "Kazıklı Yoyvoda* lakabıyla (düşmanla- nnı kazıklara oturtmayı pek sevdigin- den layık görülmüş bu unvana. hazret) geçmiş Eflak (Romanya) Beyi VTad'dan esinlenerek yarattığı Kont Drakula (Ro- mencede Drak şeytan anlamına geliyor- muş) üstüne. 100 yıllık sinema tarihin- de. Guinness Rekorlar Kitabı'na geçe- cek (160) kadar çok sayıda filmin çekil- mesiyle çağımızın mitoslarmdan biri doğmuş. oldu, zaman içinde. 1922'de Murnau'nun "Nosferatu" klasiğiyle başlayıp en son Coppola'nın w Bram Stoker's Dracula*'sına U 992) ka- dar uzayan, beyazperdedeki Drakula uyarlamaları zincirinin şimdilik izlediği- miz son halkası. Mel Brooks ve ekibinin imzasını taşıyan ve bugün gösterine gi- ren "Draeula, Dead and Loving it"gül- dürüsü. En son iki mevsim önce. Shervvood ormanının zenginden alıp yoksula veren ünlü hırsızlar prensiyle adamlanna tayt- lar giydirerek Robin Hood efsanesiyle dalgasını geçtiği "Robin Hood: Men in Tights-Robin Hood'un Çılgın Dünyasr filmıni seyrettiğımız Mel Brooks. sine- ma çevrelerini yerip eleştiren. 1968 ya- pımı ilk filmi T h e ProducervYapımcı- lar"la Amerikan güldürüsüne anarşistce kıvılcimlar da içeren. taze bir soluk ge- tirmiştı. 30 yılı aşkın meslek yaşamında hemen hemen herriirün parodisini yapan Mel Brooks, Yahudi kökenli, dört kol çengi. hinoğluhin vehınzırbiryergi us- tası olarak ün salmıştı. Ustanın 19701i yıllarda korku filmin- den vvesterne değişık türleri ele alarak alabildiğine 'taşladığT. kaba saba. deli dolu, taşkın bir mizahı banndıran pardo- güldürüleri hâlâ hatırlardadır. NVestern türünün ıcığını cıcığını çıkardığı *Bla- züıgSaddles"! izleyen "Yougn Frankens- teiıT da (1974) Mel Brooks güldürüsü- nün doruklanndan. gırgır bir korku fil- mi parodisiydi. Sessiz sinema dönemini o eski, siyah beyaz ve gri tonlardaki bur- lesque'lerin tadında anlatan "TheSilent Mövie-Deüdolın 1976) \ e unutulmaz bir Hitchcock parodisi nıteliğındekı "Hing Anxiety-Yükseklik Korkusu" (1977) gı- bi, bizde de çok tutulmuş. filmleriyle 1970"li yıllann güldürü şampiyonu ke- silip \Vöody Allen'a alternatif komedi us- tası olarak değerlendinlen, yoğun ilgi ve kabul gören, yazar. yönetmen, yapımcı ve oyuncu Mel Brooks, 1980'lerdeyse düşüşe geçti. Ve artık üçer beşer yıl aray- la yapabildiği güldürü-yergileri, hayran- lannı. ele^tırmenleri. genelde bütün se- yirci kitlesini. eskisi kadar heyecanlan- dınp eğlendirmez, dahası pek de güldür- mez oldu giderek. Korku filmi parodisi Kalabalık Yahudi ailelerinin cümbür cemaat ucuz apartmanlara tıkılarak ya- şadığı Brooklyn'den kaynaklanan Yahu- di mizahından nasibini alarak yetişen Mel Brooks'un kural. sınır tanımaz. la- fını esırgemez. abuk sabıık. keskin. pal- dır kültür ve sivri dilli. ze\ksizlikle ka- basabalığı harmanlayan komedi anlayı- şı giderek tazeliğini yitirip kendıni tek- rarlamaya yöneldi son y ıllarda. Artık öz- günlüğü tekdüzeleşmış. 'miadını doldur- muş'.giderek çaptan ve formdan düşnuiîj görünen. 1926 Nevv York doğumlu bu parodi ustası. 70 yaşına karşm ışının da- Dracula Dead and Loving it Yönetnîen: Mel Brooks Senaryo: Rudy De Luca, Steve Haberman, M. Brooks Kamera: Michael D.O'Shea Müzik: Hummie Mann Oyuncular: Leslie Nielsen, Peter MacNicol, Steven NVeber, Amy Yasbeck, Lysette Anthon\, Harvev Korman. Mel Brooks, Clive Re\ill. Megan Cavanagh 1996 ABD(Umut Sanat). ha bitmemiş olduğunu örneklemek is- tercesine. Coppola'nın Dracula versiyo- nunun başan kazanmaMiıın da itkisiyle. "Young Frankenstein*'dan 20 yıl kadar sonra. yenı bir korku t'ılmi parodisıne so- yunmuş *Dracula Dead and Loving it~le. Stoker'ın romanından uyarlanan. epey titizlenılmiş dekor-mekânlardan kılık- kıyafetlere kadar ünlü korku edebiyatı klasiğinin görsel bakımdan hakkını ve- ren ve özgün zamanında (1893) geçen filmde. Transilvanya'daki örümcek bağ- lamiş. kas\ etli şatosunu bırakıp hipnoti- ze ertiğı yardakçısı. Oxford mezunu avu- kal Renfield (Peter MacNicol) aracılı- ğıyla. tabutu içinde denizler aşarak Mc- toriadöneminin sisli Londrası'na yolla- nan sempatik \ e sakar \ ampir kontumuz (Leslie Nielsenı. Mına \e Lucy (Mmy Yasbeck, Lysette Anthony) gibi seksi ley- -Los Angeles, 30 Aralık 1999. V'ep>eni bir yüzyılın ve >eni bir bin yılın arifesi. Şiddet \e kaosla dolu bu kentin «iderek dijitalleşen \craltı dünyasında. yepşeni bir yasadışı eğlence biçimi ortaya çıkmıştır. İnsanlann yaşadıkiarı tecrübeler alınıp satılabilmektedir. Eski bir polis olan Lenny Nero (Ralph Fiennes) da bu 'çalınan hayalier'in disketlere çekilmiş halde. satışını >apan sokak satıcılarından biridir. Bu disketlere insanlann yaşamlanndan kesitler. gördükleri, du>dukları, hissettikleri her şey kaydedilmiştir. (Distlere kısaca 'hat" adı \erilmektedir). Bu hayal disketleri. hem fıziksel hem duNgusal anlamda giiçlü \e gerçektir. Adeta bir çeşit uyuşturucu, daha doğrusu ke>if verici gibidir. Birlikte çalıştığı kızın vahşke öldürülmesini ka>detmesiy!e Lenny de, bir ölüm-kalım mücadelesinin göbeğinde bulacaktır kendini. \e aynı gece o tarihe kadar düzenlenmiş tüm \ilbaşı partilerinin en görkemlisi olan yeni yıl partisi, bir anda tam anlamıyla çatışmaya dönüşecektir. Lenm'nin bu tuhaf günlerde gü\enebileceği sadece iki kişi vardır. Birisi gizli kadın ajan Mace (Angela Bassett), ötekiyse bir önıür boyu güvenilebilecek türden arkadaşı Tuhaf Günler Strange Da>s / Yönetmen: Kathnn Bigckm / Senarvo: Janıes Cameron, Ja> Cocks / Kamera: Matthevv F. Leonetti/Müzık. Grame Revell/O\uncular: Ralph Fiennes. Angela Bassetl Juliclte l.evvis. Tom Sizemore, Michael N\incott, Mncent D'Onofrio/1945 ABD (L'lP)Be\oglıı Fıtaş. Istanbul Pnncess. Etıler Akmerkez. Altunızadc Capitol. Kadıköy \loda. Bakırkö> Incirli \e Carouseİ sınemalannda. Max"tır (Tom Sizemore). 1999'un Los Angeles'ı, dümanın sonuna gidişi gösteren bir kargaşayı sergilemektedir. Caddeler polis ve askerlerle doludur. Art arda patlayan molotofkokte> lleri, ateş açmalar sıradan ola\ lardır sadece. Şiddet, yoksulluk. sınıfsal \e ırksal çatışmalar had saflıadadır. Los Angeles artık şiddetin işgal cttigi bir kent halinc gelmiştir. Bu arada Jericho One adlı, çok scvikn bir rap yıldızi \c askeri e>k>mcinin (Glenn Plumnıer), adeta infaz edilircesine katledilmesi>le ırksal çatışmalar artık patlama noktasına ulaşmıştır. N'e dünya, hir \ ü/.\ ılın son gece yansına doğru hı/la yaklaşırken Lenny ölmckle \asamak arasındaki inee çizgidedir..." Geçen aralıkta Londra film fesli\alinin açılışını yapan. Amerikan sinemasının adeta gövde gösterisine çıktığı, son derece görkemli. mahşerimsi. süriikleyici. bilimkurgasal bir actıon niteliğındeki "Tuhaf Günler". yer yer etkileyici (hatta soluk kesici), şiddet \e kargas.anın ayyuka çıktığı parlak bir spektakl "Terminatör". "Aliens". "TrueLies" gibi bilimkurgu ağırlıklı. hareketli. hızlı ve popüler heyecan \e serüven filmleriyle ünlenen James Cameron un senaryosunu yazıp teknik danış.manl\ğını üstlendiği. erkek elinden çıktığı izlenimı veren "BlueSteeT. "Point Break" gibi scrt filmleriyle kendini Holly\vood'a kabul ettiren, 1953 San Francisco doğamlu kadın yönetmen Kathnn Bigekw'un yönettiği. polisiye gerilim türünden. şiddet dozu yüksek tutulmuş, fütüristik heyecan türüne doğru dümen kıran bu mahşeri ve çok renkli seyirliğe ilgisiz kalmak pek olası değil. Teknolojiyi emn"" koşmuş Kathryn Bigelo\v"un kendi tüKinde şir"diden klasik olmaya aday "Tuhaf Günler"ınin oysncu kadrosu da müthiş! S on tstanbul festivalinin ilgi gören fil- lerinden. 1996 Berlin Festivali'nde Alman sinemasını temsil ederek man- siyon kazanmış "Stille Nacht-Sesiz Gece", iki erkekle bir kadın arasındaki. telefon ko- nuşmalan ağırlıklı. tutkulu ilişkileri hikâye eden. değişik bir aşk üçgeni çeşitlemesi. Duygulann sınıra itildiği. giderek kont- rolden çıktığı, çok uçlarda seyreden. noel arifesi bir gecede geçen öykünün. birbirle- rinin varlığından haberli. ama hiç bir araya gelmeyen üç k a h r a m a n ı \ar: Julia (MariaSchra- der), Chnsti- an (Mark Schlkhter) \ e Frank(Jürgen Vogel). Pa- ris'te. Pigal- le"deki bir otel odasından. Berlin"deki evinde. ger- çek bir zama- ne çocuğu. hızlı \e azgın âşık Frank'la beraber olan Julia'ya tele- fon açarak bir trafik kazası geçirip kaldı- nldığı hasta- neden aradığı yalanıyla ken- dini acındın- yor Christian. Kendi yatak- larında. baş- kalanyla se- vişmemesini istiyor Julia'dan. Otuzuna merdiven dayamış, resimle, sa- natla ilgili. uzun süredir Christian'la bera- ber olan \e genç âşığı Frank'tan da vazgeç- mek istemeyen. vicdan azabıyla suçluluk duygusu arasında gidip gelen. değişken bir du\gular girdabında dalgalanan kadın. so- nunda Christian'ı yeğliyor. Juliayla unu- tulmaz anlan yaşadığı. aşklarının başladığı Paris'teki otel odasında. kıskançlık krizini atlatan Christian. telefona sarılıp Julia'yı yeniden elde etmek uğruna her yolu deni- yor. Her fırsatta tatmin ettiûi Julia üzerindeki Sessiz Gece StiileNacht/Yönetmen: Dani Le\y/Senaryo: Klaus Chatten, D.Le\>, M.Schrader/ Kamera: Carl Koschnick /Müzık: NikiReiser/Oyuncular: MariaSchrader,Mark Schlkhter.Jürgen Vogel, IngridCaven/1995 Almanya- Isviçre (Belge Film) Beyoglu Alkazar Sinemasf nda. etkisinin farkındaki. genç ve yakışıklı se\- gili Frank ise Julia'nın yanlış kadın olduğu- nu kabullenmek istemiyor ve beklenmedik biçimde kendi kınlcanlıâıyla sarsılıyor... "Rob> Kalte Paul", "Ben Merih'teyken" gibi ilginç filmleriyle geçmiş İstanbul Fes- tivalleri'nden tanıdığımız, Isviçre-Basel 1957 doğumlu. Berlinli oyuncu. yazar. yö- netmen Dani Levy ile on yıllık aşkı ve göz- de oyuncusu Maria Schrader beraberliğinin son ürünü "Sessiz Gece", z\rt p\rt çalan te- lefon konuş- malanyla geli- şip açılan bir aşk üçgeninin karmaşık iliş- kilerine çeki- verdiği seyirci- sini. aşk. şeh- \et. nefret. he- yecan. kıs- kançlık. ihtiras, vb. gibi duygu- lann labirentle- rine sokuyor 1.5 saatliğine. Gece boyunca konuşup tart\- şıp çekişen striptiz ya da mastürbasyon y apan, aglayan zırlayan bu üç karakterin duy- gulannı. ilişki- lerini açıp ya- yarak görüntü- leyen y önet- men Dani Levy. Ameri- kan sineması- nın becerikli olduğu romantik komedi çizgisiyle. aşk ve sevgililerarası iletişim sorunlannı ele alan. A\ rupai, modern bir duygusal film tarzı ara- sında dengelenmış. usta işi. gerçek bir "Kammerspier denemesı ortaya koymuş. Sınırlı mekânlarda, her çeşit duyguyu sonu- na dek yaşayan üç kahramanı arasındaki ih- tiraslı. çılgın aşkı görüntülerken, kışkırtıcı \e tedirgin edici de olabilen, geniş seyirci kitlesine de ulaşabilecek. anlatımı ve oyun- culuğuyla ilgiye ve seyredeğer. modern bir film gerçekleştirmiş Yahudi asıllı Dani Levy. Festivalde bu filmi es geçen sinema- severlere salık verilebilir "SessizGece." dıleribaştançıkarmayakoyuluyor. daya- nılmaz taze kan şelnet arayışlan peşjn- de. Filmde Londra sosyetesine dadanan. karşı konulmaz gücüyle insanüstü özel- likleri belirgin. kana susamış Karanlık- lar Prensi'nin değişmez düşmanı. dünya- ca tanınan vampir a\cısı. bir otopsi se- ansında gencecik tıp öğrencilerini ba\ ıl- tırken tanıdığımız profesör Abraham \on Helsingrolünüde üstlenen Mel Bro- oks. Alman aksanının kulak tırmaladığı. anasının gözü, uyanık bir vampirolojı uzmanı kompozisyonu çiziyor. Daha ilk karşılaşmalarında, Romencu birtakım sövgülerle birbirleriyle çekışmeye giri- şiyorlarprofesörlekont. Von Helsing'm. güçlü. soylu \e çekici vampiri açığa çı- karak köşeye sıkıştırmayı hedefleyen planını adım adım uygulamasına, Mi- na'ya elini değdirmemiş nişanlısı Jonat- han Harker'la (Steven ^eber). önceleri vampirlere filan inanmayan tımarhane müdürü, kızın da babası olan doktor Se- vvard (Mel Brooks takımının gedikli oyunculanndan Harve> Korman) da y ar- dımcı olu>orlar tabıı. Kalbe kazık çak- mak. haç. gün ışığı. sarmısak \ b. gibi en- gellerle ancak hakkından geiinen. alı^ıl- mış. bildik vampir (olon) muhabbetımi- zi. gırgırla kanşık yineleyerek. paçasi si- kıştığında yarasaya dönüşüp uçarak ki- nşi kıran Karanlıklar Prensi mitosuna. Mel Brooks'vari eğlencelikli. gülünçlü. yenibirçeşnı \etatkatı\or "DraculaDe- ad and Loving it" sonuçta. Tümü tam anlamıyla hedefini vurmasa.dayanılmaz boyutlara ulaşmasa da. Mel Brooks'a öz- gü. renkli birespri ve gag bombardıma- nı nıteliğindekibu vampir güldürüsü. her an patlak veren küçük gülümsemeler eş- liğindetüketili\eriyor. Gençliğinde. biz- de Üç Ahbab Cavuşlar olarak tanınan Marx Biraderler'in uçuk kaçık. çilgınca humoruyla. halım >>elim Lorel-Hardi nıı- zahındanetkılenmış Mel Brooks'un. söz durum komiğindekı b'lınen ustahğını fîlmın. vasattan çarpıcıya se\ reden. yük- lü espri ve gag trafiğı. ver yer yoğunla- şıp tenhalaşıyor. güldürü katsayısı ıniv ler. çıkışlar gösteriyor. Yine de. arsız. uç- kuru düşük ve sonunda onu terk edıp ka- çan gölgesiyle ba^ı dertte kontumuzun. fena halde romantik bir gönül ilişkisini koyulttuğıı. sonradan da kaçıracağı Mi- na'yla. acayip döktüre döktüre dans ederken. vampiri teşlıir ederek yakalay ıp yok etmeye azimli. kararlı von Hel- sing'in salona yerle^tirdiği kocaman ay- naya görüntüsünün yansımadığı balo sahnesi ya da Lucy'yi. ruhunu azaptan kurtarıp artık huzur içinde uyumasinı sağlayacak kalbc kazık çakma ev lemi sı- rasında, nazenin v e bâkirjön Jonathan' ın adeta kan banyosu yaptığı. von Hel- singin verdiği. sıkıp sıkıp suyunu (ka- nını demek daha doğru olur) çıkaracağı ufacık mendılle sılindıği o grotesk bö- lüm vb. gibi. ustanın e>kı parlak günle- rini çağnştıran bazı çarpıcı sekanslar epey keyifveriyormerakliMna. Uzunka- riyesinın sonunda. ZAZ yapımı "Çıplak Silah" güldürüleriyle s,öhret kuşunu ya- kalayıpyıllar sonra ikinci sınıfrollerden kurtularak starlığa terfi eden Leslie Ni- elsen'in. Bela Lugosi, Christopher Lee, Garv Oldman'lann kompozısyonlarının yanına konabilecek oy ununa öteki oyun- culann da ayak uvdurduğu "Dracula, ölii, ama son derece mutlu".bcylik vam- pir öy küsüne Mel Brooks hicv inı katan. gotik. grotesk ve sev imli güldürü say ıla- bilir. Mel Brooks yapımı bu 'kana kan' Dracula çeşitlemesi. öncelikle meraklı- sını hoşnut edebilecek bir korku filmi parodisi olarak salık verilebilir... Kopya cinayetler Copvcat N'önetmen: Jon Amiel Senaryo: Ann Biderman, David Madsen Kamera: Laszlo Kovacs Müzik: Christopher Young Ovuncular: Sigournev Ueaver, Holly Hunter. Dermot Mulronev. \\ ilüam McNamara, \Vill Patton, Harr> Connick Jr.. John Rothman 1996 ÂBD (WB) Beyoğlu Fitaş. Harbiye As.Etiler Akmerkez, İstanbul Princess. Çemberlitaş Safak.Bakırköy Avşar. Altunizade Capitol. Kadıköy Ocak.Erenköy Apollon. Ortaköy Princess. Pendık Oscar sinemalarında. M uoloııden fırlamış Yunan tan- nçaları gibi güzel. sağlıklı. boylu poslu. fizığı kadar oy un gücüyle de yıldızlık mertebesine ulaş- mış. İ 949 doğumlu Sigournev VYeaver"i çok beğenirim şahsen. Annesı eski bir tiyatrocu. babasıysa I956'ya kadar \BC"nınbaşındakıünlübırtelevızyon- cu olan. hukukla tıp arasında mekık do- kurken sonunda aile mirası oyunculuk- ta karar kılan. Yale School of Drama'da Meryl Streep'lerle filan beraber oku- yup tıyatrolarda epeyi sahne tozu yuta- rak I979'da unutulmaz 'Alien-Yaratık" fılmiyle sınemaya başarılı bir siftah ya- pan ve bütün dünyada genış bir havran kitlesi edinen Sigourney Weaver, eşleş- tiği erkek oyunculan da ezergeçer Fılm- lerinde genelde. Coen karde?lerin 'ArizonaJunior'uy- la on yıl kadar önce mımlediğımiz. ço- cuksu kadın Holh Hunter ise Oscar ka- zandığı. \'enı Zelandalı yönetmen Jane Campion'un başyapıtı 'Piyano'daki muhteşem performansıyla tüm eleştir- menlerin \e seyırcının gönlünde taht kurmuş. bücür boyunu fersah fersah ge- çen bir oyunculuk potansiyeline sahip. her kalıba g\ren.günümüzün önde ge- len. usta yorumcularından biri kuşku- suz. Çağdaş sinemanın bu iki kadın oy un- cusunu biraraya getıren Jon Amiel'ın yönettiği 'Copvcat-Kopya Cina\etler"ı iki haftadır ıskaladığımız Geena Da- vis'li 'Korsan'ı yıne erteleyerek gıdıp seyrettik.'Her dakikası heyecanlı^oke edici, sürüklo ici. tansivonu çok> üksek. yıUneni>igerilimfilnii!' gibisinden ok- kalı tanıtım sloganlarıyla reklaın edılen •KopyaCinayetler" ba^roldekı bu iki us- ta ve ünlü oyuncusunun da kurtarama- dığı. göstenşlı amakof. beylık ve klışe bir "deja vu' gerilim denemesı çıktı ne vazık ki. Bırini acı çektıre çektıre öldürmekten büv ük zev k alan. son dönemde hayli ses getirmi^ kınıi popüler Hollyvvood ya- pımlarına konu edilen. tek başına ya da çift olarak korkunç cinayetler ışleyen seriy al katı ller hakkında kitaplar yazan. konferanslar veren. teşhis ettigı. iflah olmaz katilin ölümcül saldınsına ugra- yıp asılarak ölmekten son anda kurtul- muş. hafif kafayı üşüterek ev ıne kapan- mıs. dış dünvayla iletişimını ancak tn- ternet'le sağlayan, sinirleri bozul- muş.agorafobı'den muzdarıp.uzman kriminal psikolog Helen Hudson rolün- de Sigourney Wea\er'ımız. Genç v e y akışıklı y ardımcısıv la( Der- mot Mulroney). San Francisco"dakı. iş- leni^ tarzları bir garıp cınayetleri soruş- turmakla görevlı. hırslı kadın polis M.J.Monahan rolünde de Holly Hunter var. Yaşadığı dehşetengız saldınnın şo- kuvla evınden dışarı adımını atmayıp. tutuklu olmasına karşın hâlâ korkuyla peşindekı manyağın (Harry Connnick Jr.)ayak seslerıni bekleyen. bu arada amırıyle romantik bir ilişkinın başlan- gıcındaki genç polisle de kırıştıran ve cınayetleri başta ünlü Boston canavarı olnıak üzere eski ünlü katilleri aynen taklıt eden. yeni bırının ışlediğini anla- van uzman Helenle yakınlasıp dost olan polis Monahan sonunda bu agora- fobık ama ak.il11 kadının yardımıııı sag- lıyor. Sonrasinda ıkı kadının dayanış- ması ve çeşitlı malum sinir bozucu he- yecan klişelerinın peş peşe sökün etnıe- sinın ardından tüm cinavetienn. serival katillerin ilahesı halıne bürünmü} He- len'i boğmaya kalkişmış manyağın ye- ni müridlerınden bir başka sapığın. ze- ki. cın gibi. atak. gözü kara.genç bir kopvacı katilin esen olduğu ortaya çı- kacaktır. Şımdıve dek benzerlerini sey- rettiğimız türden. bev lık polisiye heye- can ve bayat gerilim kalıplarını yinele- yerek tezgâhlanmı> "Kop\a Cinayet- ler', serıyal katilleri. havlı vavan tara- fından kategorize etmeye kalkışan so- runlu senaryosunun kurbanı oluyor. Ünlü 'KuzulannSessHİiği"nden "Ca- lifornia'ya kadar. vakın tarıhlı bir dizi filmin pompaladığı beylık gerilim ve heyecan klişelenni. alışılmiş korkutma- ca trüklerinı hannanlayarak önümüze süren "Copycat'ın. "Seven" gıbı bu ko- nuda yapılmış okkalı \e oturaklı bir filmle kıyaslandığındakı halı melaiı açıkseçıkortada. Bırkaçyılöncesinden 'Sommersbv'gibı nısbeten ilginç bir fil- miyle anımsadığımız vönetmen Jon Amiel"ın bu cılalı ama aşın klişe filmi yıne de sempatik oyuncu kadrosuv la çe- kilebıliyor. Sigournev \Veaver-Holly Hunter ıkilisının vanı sıra geçen hafta 'LivinginOblivion-ManikDepresif'de- kı acemi kameraman rolüyle ilgi çeken Dermot Mulronev'le. sesı ve fızıgıyle yenı Frank Sinatra olarak lanse edıl- miş. şarkıcılıgmın. bestecilığmin dışın- da oyunculuk da v apan. üşütük »e ürkü- tücü bir serıyal katıl portresı çızen Har- ry Connick Jr.. geçmişteki korkunç ka- tilleri ve cinayetlennı kopya etiTK ent- rikasına dayanan ve kesinlikle' vılının iyi gerilim filmi' nneiemesını hak etme- yen bu yavan polisiye dehşet serüveni- ni ızlcnebılir kılmaya uğra^ıyorlar bo- şu boşuna. 1 Mayıs Paris'te 1 Mayıs sabahı. Herkes sevdiğine küçük müge buketleri veriyor. Milyonlarca müge elden ele dolaşıyor. Elysee Sarayı'nda bıle müge verme töreni varmış bugün. Kedılerı düşunen yok tabii! Bastille. Eski komünistler sabah kahvelerınde buluştular. Gözlerinde sevinç mı desem. hüzün mü... Yoksa nostalji mı? Duvarları afişler kaplamış. Emeğın en yüce değer olduğundan, dayanışma- dan söz açan. Cafe Bastille'de turistler yer bulmakta güçlük çe- kiyor. Pazar sabahıymışçasına "brunch"a gelmiş Parisliler. Kimi, Operanın merdıvenlerine oturuver- miş, alandaki hazırlıklan seyrediyor. "Özgürlük Meleği" de bu güne hazırlanmış. Ma- vi-beyaz-kırmızı bayraklarla süslenmış, beklıyor. 1830 ihtilalinde verilen şehitlerin anısına 28 Tem- muz 1840'ta açılmış bu anıt. 52 metre 33 santim- lik uzunluğu ile o zamanın en yüksek anıtı. Bu bronz kulenin tepesine altından bir "Özgürlük Meleği" yerleştirmiş anıtın miman Dumont. Zincirlerinden kurtulmuş meleğın elindekı meşaleyle uygarlık ate- şini yakmasını simgelemiş. Anıtın açılışında Yaşa- sın Cumhuriyet" sedaları ile çınlamış Bastille Mey- danı. Meydanı çevreleyen evlerın pencerelerinden çiçekler atılmış. Bu gün de aynı evler yerlı yerinde. Pekı, ya o heyecan. o coşkuya ne olmuş? Rue de I'Appe'ın akşamdan kalma barlarında te- mizlik sürüyor. Gece. gençler gelecek gene. Burun- ları Halkalı kızlar, kulaklan küpelı oğlanlar. motosık- letlerinden inip barlara dağılacaklar. Korkunç yal- nızlıklarını yanlarında getırecekler. Hiçbir şeyi umur- samıyormuş gibi yapacaklar. Tezgâhtar kızlar. tez- gâhtarlıklarını unutturmak içın çaba gösterecek- ler... Oysa, ne boş bir çaba. kımsenin onları anla- mak gibi bir niyeti yok ki. Bir tekir kedi, mağrur. pencereden sarkmış ba- kıyor. Nasıl mağrur olmasın, burada o kadar azlar ki. Ve nasıl pencereden sarkmasın? Sokağa çıka- maz ki yalnız başına. hemen götürürler. Boynunda tasması, 1 Mayıs geçıdinı seyretmeye hazırlanıyor pencerede. Bastille Meydanfnda polis son hazırlıklarını ya- pıyor. Ortada ^azla görunmeden, her şeye hâkım olmakta üstlerine yok. Operanın önündekı sahne- nin hazırlıklan da tamam. Anlaşılan bir rock müzı- ğı ziyafetı var 1 Mayıs'ın şerefıne. Bastılle'm yakınlannda Place de Vosges'u çev- releyen sokaklan Türkler doldurmuş. Kalabalık gu- ruplar halinde dolaşıyorlar. Vitrinlerin önünde ha- raretli tartışmalar yaptlıyor. "Vallaht, çok ucuz bu dükknın mallan." Bayram tatilıni degerlendirmeye gelmışler besbellı. Meydanın bir köşesınde günlerdır hazırlıkları sü- ren "Büyük Sanat Pazarı" bu sabah açılmış. Kapı- dan ıçeri süzülüyorum hemen. İki büyük çadırı gez- dikten sonra, Saınt-Martın kanalının ıkı yanındakı açıkhava standlannın önünde buluyorum kendımi. Yüzlerce sanatçı, küçücük standlara kendi dünya- lannı sığdırmaya çalışmış. Kimi resimlennı, kımi heykellerini, kimi de fotoğraflarını getirmiş. Bir ke- di gravürünü satın alıyordiplomatın biri. Aferin ada- ma. O kadar nü dururken, gidıp yalnız bir kedinin resminı seçtı. Ben, en çok seramikten kedısinı yu- muşacık bir mtndenn üstünde sergileyen sanatçı- yı sevdim. "Büyük Sanat Fuan"nın yedmcisıymış bu. Yüz bin kişi ziyaret etmış bundan öncekı fuarları. iki bi- nin üzerinde yapıt satılmış. Sanatçıyla alıcıyı bir araya getıren. mütevazı ama son derece önemli bir girışim. Hele, galerilerle çalışma olanağını bulama- yan sanatçılar için bu beş günlük fuann anlamı bü- yük. tıcari bıHuar bile sanatın demokratıkleşmesi- ne katkıda bulunabiliyor demek ki. Fransızlar ka- dar yabancılar da ilgiyle izliyor "pazar"\. Parıs vit- rinlerini ezberleyen Türk gruplanna ise pek rastlan- mıyor. Saat dördü bulmuş Sanat Pazarı'nı gezerken. Meydan lyıce hareketlenmış. Republique Meyda- nı'nda başlayan yürüyüşün bir ucu meydana ulaş- mak üzere. Tam iki buçuk saat surüyor yürüyüşe katılanların geçmesı. CGT'nın düzenlediğı yürüyüşün sloganı: "Özgürlük, eşıtlık ve ış". Coşkusuz, âdet yenni bul- sun diye yapılmış bir gösteri. Zaten. CGT dışında- ki sendikalar katılmıyor yürüyüşe. Onlar da başka mekânlarda toplanıyorlar. Concordeda ise Le Pen'in adamları toplanmış. inşallah olay çıkmaz. Sanat fuarında görünmeyen Türkler ve Kürtler burada ön planda. Kübalılar. iranlılar ve Snlan- ka'daki katliamdan kaçan Tamıller'den çok daha kalabalıklar. Her zaman olduğu gibi farkh bayrak- lar, farklı sloganlar altında geçiyorlar. Ve Bastille'e geldiklennde anıtın üzerıne çıkıp bayraklarını. slo- ganlarını dalgalandırmayı ıhmal etmıyorlar. Fransız- lar hayretle izliyorlar. Çünkü o kadar millet arasın- dan hiçbiri orak-çekiçli, Marx'lı, L'enın'li, Stalin'li ve de Mao'lu bayraklarla gelmeyi akıl edememiş. Yarın akşam, televizyonda (tabii ki ARTEde) Yu- goslavya ustune dört saatlık bir beigesel var: "Bir Ulusun İntiharı"? Kaçırmamaya çahşacağım. YEM BAŞLAY4NL\R... Para Treni John (\\esle> Snipes) ve Charlie (V\ood> Harrelson) Nevv Mırk metrosunda transit polis olarak görev yapan süt kardeşlerdir. Metrolardaki suç oranını azaltırlar v e ay- nı zamanda 'ParaTreni'ni korurlar. Mılvonlarca dolarpa- rayla dolu "ParaTreni'.Nevv York metrostıboy unca uzun birvolculuk vapar. Güçlü güvenlik sıstenıi ve silahlı ko- rumalan sayesindetren hiç soyulmamıstır John ve Char- lie. görev leri bu treni korumak olmasına ıağmen onu bir gün sovnıa düşünü göriirler. Joseph Ruben'in yönettiği filmde VVesley Snipes. \Voody l larreKon. Jennifer Lopez, Rohert Blakeve ChrisCooperbaşrollerı payla>ıyoriar. GÖSTERİMDEKİ FİLMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ * * Aşk ve Yaşam / Ang Lee * * •*• Casino / Martin Scorsese • • Dracula / Mel Brooks • Fırlama Kızlar/Amy Heckerling • * Kardeşler ve Sevgililer * Kopya Cinayetler / Jon Amiel • * • Manik Depresif / Tom DiCillo • • Oyuncak Hikâyesi / J. Lasseter • • Seremonı / Claude Chabrol * * Sessiz Gece/ Dani Levy •k -k Tuhaf Günler / Kathryn Bigelovv
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear