25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I 21 MAYIS1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ Ekonomik hedefler, daha gerçekçi biçimde revize edildi ve ürkütücü tablo açığa çıktı ANAYOL'dan IMFye itiraf• Hükümet, l ay önce ]996 yılı Bütçe Yasası çerçevesinde belirlediği makro ekonomik hedefleri, IMF'nin gerçekçi bulmaması üzerine yeniden değiştirdi. Yeni hedeflerde, yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 90 oranına, l ABD Doları'nın değeri de 115 bin liraya yükseltildi. Yüzde 4.1'lik büyüme hedefi yüzde 3.5"e çekilirken. bütçe açığı tahmini de 861 trilyon liradan 1 katrilyon liraya çıkarıldı. •Hükümet. IMF heyetiyle yaptığı toplantılarda. öncelikle 3 ay içinde SSK'ye bağlı çalışanların emeklilik yaşının kadınlarda 55. erkeklerde de 60'a yükseltileceği. 1 yıl içinde başta büyük işletmeler olmak üzere programdaki KİT'lerin satışının tamamlanma aşamasına sokulaeağı vaatlerinde bulundu. Heyete temmuz ayında memur maaşlarına yüzde 20 zamla yetinileceği bildirildi. ESRAYENER ANKARA- Hükümet. 1 a> önce 1996 yılı Bütçe Yasası çerçe\esinde belirledi- ği makro ekonomik hedefleri, L'luslarası Para Fonu'nun (IMF) gerçekçi bulmama- sı üzerine değiştirdi. Yeni hedeflerde. yıl- sonu enflasyon tahmini yüzde 90 oranı- na, 1 ABD bolarfnın değeri de 115 bın liraya yükseltildi. Yüzde4.l'lık büvüme hedefi yüzde 3.5'e çekilirken. bütçe açı- ğı tahmini de 861 tnlvon liradan 1 katril- yon liraya çıkarıldı. Hükümet. IMF heve- tiyle yaptığı toplantılarda. öncelikle 3 ay içinde SSK'ye bağlı çalışanların emekli- lik yaşının kadınlarda 55, erkeklerde de 60'ayükseltiieceğini; memur maaşlarına da temmuz ayında yüzde 20 düzeyinde zamla yetınıleceğini bildirdi. Yıllıkolağanıncelemeleriyapmak üze- re geçen hafta Türkıve've gelerek son ekonomik \erilerı inceleven IMF heveti- nin özellıkle ıthalartaki büyük artış doö- rultusunda 15 milyar dolar gibi de\ bo- yutlara ulaşan dış tıcaret açığına dikkat çek- tığıöğrenıldi. 1994'tepatlak \eren buna- lım öncesindedeaynı \erilerıngerçekleş- tiğinı vurguladığı öğrenılen heyetin. ön- celikle ihracat artışı ve kısa vadeli dış borç girişınin önlenmesı gereği üzerinde dur- duğu bildirildi. Heyetin buçerçevede.hü- kümetin kaldırılacağını açıkladığı banka- lann kısa vadeli dış sernıaye gırişinden alı- nan Kaynak Kullanımını DesteklemeFo- nu kesintisinin sıfırlanmamasını istediğı öğrenıldi. Heyetin ayrıca. gümrük birliğiyle bır- likte ıthalatın kısılması için gümrük ver- gılerı \e koruma oranları gıbi politikala- nnyürütülemeyeceğinedikkatçekerek. ilı- racatındesteklenmesi\eithalatın kısılma- sı için enflasyon doğrultusunda kur artı- şı anlamınagelen reel kur polıtikası izlen- mesinin şart olduğunu \ urguladığı öğre- nildi. Heyetin. 1996 yılı Bütçe Yasası çer- çevesinde geçen av belirlediği makro eko- nomik hedefleri de gerçekçi bulmadığı belırtıldi. Yetkililer. buçerçe\ede. IMF'ye sunulınak üzere hedeflerin 1 ay aradan sonra yeniden belirlendiğini bildırdiler. Buna göre \ ıllık ortalama v üzde 65 ora- nında belirlenen enflasyon hedefi vılso- nu ıçın yüzde 90. dolar için 75 bin lira ola- rak belirlenen >ıllık ortalama kur hedefi de yıl sonu için 115 bin lira olarak değiş- tınİdi. Avnı çerçe\ede. vüzde4.1 düzeyın- dekı bihüme hedefi yüzde 3.5"e çekilir- ken. 861 trilyon lira ola rak öngörülen bütçe açığı 1 katrilyon liraya çıkarıldı. Hükümetin ayrıca. memur maaşlarına tummuzda yıl sonuna kadar geçerli ol- mak üzere vapılacak zammın v üzde 20'de tutulacağını bıldırdiği kaydedildi. Programda. SSK've bağlı çalışanların emeklilik yaşının kadıniarda 55. erkekler- de de 60"a vükseltilmesinı öngören yasa tasarısının 3 ay içinde çıkarılması öngö- rüldü. Heyete. aralannda Ereğh Deı.ıır-Çe- lık Fabnkasi. Petkim. Petrolt>fisi. rafine- nlergıbı stratejık ışletmelerın de bulun- duğu özelleştirme programındakı tünı KİT'lerin satış çalışnıalarının v ıl sonuna kadar tamamlanma aşamasına gelmesıni öngören bır progranıın da vaat edıldığı öğrenıldi. Devlet Bakanı Saracoğlu, ihracatçılara Türkiye için neden ihracat gelirinden daha önemli olduğunu anlatacak Sıcak para, hükiimet poKtikasıAHMETÇELİK Devlet Bakanı Rûşdü Sara- coğlu, sıcak paranın vararlan ve neden reel kur politıkalan u\ - gulayamadıklan konusunda ih- racatçılan bilgılendirecek. Yak- laşık ikı ay önce ıhracatçılan ka- bul eden Saracoğlu. sıcak pa- ra ile giren dö\izin ihracatla girenden daha \azgeçılmez ol- duğunu belırterek. onlara sı- cak paranın nimetlerinden ya- radanma önerisınde bulundu. lhracatın önemini reddetme- yen Saracoğlu. ancak Türkı- ye'nin s.u anda kısa \adeli ser- maye hareketlen) le hızlı döv ız girişıne daha fazla ıhtiyaç du\ - duğunu ıddia ettı \e ıhracatçı- lara bu konuda "brifing" sözü verdi. ANAYOL hükümetinin kurulmasından sonra ekonomıden sonımlu bakanlara neza- ket zişareti yapan ihracatçılar De\ let Baka- nı Rüşdü Saracoğlu ile görüşmeleri sırasın- da ilginç teklifler aldılar. Asıl amacın ihra- catçıların na\ lun alacaklannın ödenmesi için hükümetin neler> apacağını öğrenmekoldu- ğuziyaretsırasında. "sıcak paranın ihracat- la giren dövizden daha \ azgeçilmez olduğu" şeklinde biryaklaşımla karşılaşan ihracatçı- lar Bakan Saracoğlundan "Siz de sıcak pa- raya dönün" nasihatı aldılar. Kısa süren zivaretin ihracatın geliştiril- mesı ıçın neier vapılması gerektiğıvle ilgili bölümünde Saracoğlu'nun kendilerine "Siz Devlet Bakanı Saracoğlu brifing sözü verdi. ihracab ne kadar arttırabılir- siniz?" dıye sorduğunu belir- ten Türkiye fhracatçılar Mec- lisi Başkanı OkanOğuz. "Böy- le bir soruvla karşılaşınca biz de kendilerine«erekli koşullar haarlandığı takdirde artış nıik- tannın 6 miryar dolan bulabi- leceğini sövledik. Ancak Ba- kan Saracoğlu bize serma\e hareketleri\ le bundan çok da- ha la/Ja bir dövizin girdiğini be- lirtereksıcakparanın daha \ a- rarlı olduğunu sö> ledL Kendi- leri ihracah reddetmiyor. ancak ekonomi için kısa vadeli dö\ i/ girişine ihtivaç olduğunu ifade ettT dedı. Bunun üzerine Saracoğlu'na Türkıve'nın sıcak para ıle ge- len döv ize ihtivacı olmadığını anİatmava ça- lıştıklarını belirten Oğuz. "Çünkü bu bi/im paramız değil ve ne zaman gelip ne zaman gidecegi belli olmaz" uvarısında bulunduk- lannı ifadeetti. Türkiv e'nin ıhti>acı olan pa- ranın kandı parası olduğunu \e bunun da an- cak ihracatla karşılanabileceğini söyledikle- rıni belirten Oğuz. "Ancak Saracoğlu, "Ga- liba sızbu konuları yakından takıpetmivor- sunuz. Sıze sıcak paranın v ararlan konusun- da bır brifing verelım'dedi. Bizde kabulel- n'L Daha sonra bir kez karşılaştığımızda ken- dilerine brifing konusunu \eniden hatırlat- tık. Çakşmalann sürdüğünü ve brifingin ger- çekleseceğini belirtti. İki a>dan beri beklho- ruz" diye konuştu. Borçlu ulkelerin cari ışlemler dengesı (mi Sıcak para dış ticareti vuruyor Yabancı sernıa\e hareketleri gelişmekte olan ulkelerin cari işlenıler açığını çığ gıbi büyüttü. 1990yıhnda topla'm 90 milyar dolar düze\ ınde olan azgelişmiş ülkelere giren vabancı sermaye mi'ktan 1995 yılına gelindiğinde 250 milvar dolara ulaştı. 1996 yılında da tutann avnı düze\de sevretmesi beklenivor. ^abancı sermayesi çekebilmek için uvgulanan düşük kur yüksek faız politikası. ihracatın düşmesine ıthalatın da artmasına neden olunca az gelişmiş ulkelerin cari işlenıler dengesi büvük darbeyedi I9S6 yılında bu ulkelerin cari i^lemleri dengedey ken 1996 y 111 ıtibarivle 100 mıKar dolar açık \erdiler. İstanbul'da yapılan ihracatın dört aylık seyri (1996) Konfeksıyon Ihr. Bırlığı Tekstıl Ihr. Bırlığı Den Ihr. Bırlığı Halı Ihr. Bırlığı Toplam 1-15 Mayıs 1995 128.429.390.81 32.591.736.94 13.439.200.14 4.075.136.67 178.531.464.56 1-15 Mayıs 1996 112 439.676.29 38.549 698.39 10.206.082.51 '"" ' 7 225.478 15 168.420.935.34 1 Ocak 1995- 15 Mayıs 1995 1.796.844.322.74 405.754.001.12 163.964.367.38 55 471.441.28 2.422.034.135.52 1 Ocak 1996 15 Mayıs 1996 1.769.830.271.64 342.149.801.22 124.365.156.19 67 070.444.67 2.393.415.673.72 Ihracatta yılın ilk dört a>ındaki düşüşün kurların baskı altında tutulmasıyla. si>ası \e ekonomik istikrarMzlıktan kaynaklandığını belirten İTKİB Genel Sekreterı ,\li l'zuner. "Hiçbir firma I \ıl sonrası için fi\at >eremhor. Çünkü ne kurların hangi se\ i\ede olacağı ne de hükümetin akıbeti belli" dedı. Uzuner. kurlar sabıtken pamuk \e ıpliğe yapılan zammın da ıhraeatı oiumsuz etkilediğini sö\ ledi Çay-KurÜTjerineoynanan oyunlar TRABZON - Ça-j L. r e:ıcler ıç.n gu- ze\ günler daha 1980 yılında bıtmış ve talihsiz bir dönem başlamıştı. Kenan Evren ve Turgut Özal'ın iş- başına gelir gelmez, devlet kurulu- şu olan KİT'leri bir kenara iterek özel sektörle bütünleşmesı. çay üretımı- ninde, ureticisinin de geleceğını ka- rartmıştı... Geçiminı ve kaderıni "çay"a bağlayan yüz binlerce üre- tici, hâlâ bu uygulamaların sıkıntısı- nı çekiyor!.. Turgut Özal. o sıralarda Çay- Kur'un bütün gelır kaynaklannı tıka- mış ve devletin tüm maddi olanak- lannı özel sektöre aktarmıştı. Çay- Kur, parasızlıktan kıvranırken çay üreticisine odeme yapmakta güçlük çekilirken özel sektör kuruluşlarına yüz mılyarlarca lira akıyordu... Çay üreticileri de, önceleri başla- nna gelecek felaketten habersi2, olanları bitenleri biraz umutla, biraz da kuşku ile izliyordu. Ancak, Tur- gut Özal'ın Çay-Kur'u devre dışı bı- rakmak ve çay üretıcisini. sanayiinı tamamen özel sektöre teslım etmek için başlattığı hareket, sonuçta tam bir "çay faciası"na dönüşmüştü!.. O günleri hatıriayanlar biliyoriar kı, Çay-Kur, çay alımlanna kota koy- muştu... Günde dekar başına 10 ki- lodan fazla alım yapmıyordu. Çay yaprağının ömrü en çok iki gün ol- duğu için, üretici elinde kalan ürü- nünü özel fabrıkalara satmak zo- runda kalıyordu... Bu durumdan ya- rarlanan özel sektör de çayları üre- ticinin elinden hem çok ucuz fıyat- larla, hem de hiç peşın ödeme yap- madan satın alıyordu. Hatta, bir- çoklan çek veya bono bile vermıyor- du. Turgut Özal'ın ve ANAP hükü- metinin desteğinı arkasına alan özel sektör fırmaları, devletten sağladık- ları yüz mılyarlarca kredi ıle Karade- niz yöresinde adeta terör havası es- tirdiler... Fabrikalarında paketlettik- leri kuru çayları alıp başka yörelere götürdüler ve sattılar... O günün pa- rası ile yüz milyarları kazandılar... Ama, üreticilerın parasını ödeme- diler... Çay üreticileri, senelerce ala- caklannı tahsıl edebılmek için mah- kemelerde süründüler... Üstüne. mahkeme ve avukat paraları öde- diler... Ama, hiçbiri tek kuruş bile tahsıl edemedi... Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen hâlâ para peşin- de koşanlar var... En acı yanı da. Turgut Özal ve ANAP hükümetinin, üreticilerin baş- vurularına rağmen ilgilenmemesi... Rize, Trabzon ile Ankara arasında gı- dip gelmeler de böylece hiçbir so- nuç vermedı... Milyonlarca Karadenizli tüccar, esnaf, ışçi, memur, emekli, nakliye- cı, sanayıci ve en önemlisi çay üre- ticisı. bu "kara günleri" hâlâ unut- madı... Unutması da mümkün de- ğil... Çay üreticisi parasız kalınca. tüm Karadeniz yöresinin ekonomısı bo- zulmuş ve birçok ınsan işsizlik ve aç- lık tehlikesi ile karşı karşıya kalmış- tı... Çay üreticisine indirilen "özel sektör" darbesi tüm Karadeniz yö- resinin halkını etkılemiştı... Karadenizli bır şeyi daha unut- madı; Karadeniz halkına bu "ekono- mik faciayı" yaşatan Özal hüküme- tinin içinde. bugünün başbakanı olan Mesut Yılmaz'ın da bulundu- ğunu ve gelişmeler karşısmda ses- siz kaldığını. Karadenızlıler arasın- da, yörenin büyük bır ekonomik krı- ze sürüklenırken aynı Mesut Yıl- maz'ın bakanlık ve mılletvekıilığı kol- tuğunu koruyabılmek ıçın Özal'a karşı çıkamadığını düşünenler hâlâ çoğunlukta... Bu arada. Mesut Yıl- maz'ın ozelleştirme konusunda Çay- Kur'a Özal'dan farksız baktığını da ileri sürenler var!.. Mesut Yılmaz'a tepkiler Nitekim bazı gazetelerın yazdığı- nınaksine, Mesut Yılmaz'ın Rizeçı- karması tutmadı... Hatta, biraz da terstepti... Karadenizliler. "Dostluk başka, alışvenş başka " atasözüne uygun hareket etmeye çalıştılar. Bin- lerce Karadenizli önce Başbakan 'ın konuşacağı meydanı doldurdu. Ay- nca, bol tezahürat da yaptı. Böyle- ce "hemşerılık'' görevinı yerıne ge- tirdı. Ancak, çay taban fiyatını 25 bın lira olarak açıklayınca suratlar bır- denbıre asıldı. Alkışlar birkaç yüz kişiye iniverdi ve cılızlaştı... Üstelik alkış tutanların da büyük çoğunlu- ğu ANAP'lı militanlardı... Bu neden- le, Mesut Yılmaz. büyük umutlaria geldiğiRıze'den hayalkmklığı"için- de ayrılmak zorunda kaldı!.. Karadenizli milyonlarca çay üre- ticisi, 25 bın lira taban fiyatı yeterlı bulmadı. Gerçekten de 25 bin lira çok düşüktü. Hiçbir çay üreticisi ıle bunu tartışmak mümkün değildi. Hemen, gübreye. ışçilik masrafları- na ve diğer girdilere gelen yüzde iki yüz, hatta yüzde üç yüz zamları sı- ralamaya başlıyorlardı!.. Karadenizli üretıcıler, çaya35 bın lira fiyat bekliyorlardı. Tüccar, es- naf, işçi de piyasanın "hareketsiz- lıkten kurtulması" için 35 bin lira ve- rılmesınden yanaydılar. Bu arada kendılenni 30 bin liraya göre hazırlayanlar da vardı. Ancak. 30 bın lıranın altında bır rakama ra- zı olmayı düşünen yoktu... Gerekır- se tepki göstereceklerdı... Ancak. korktukları başlarına gel- diği halde, tepkılerini "hemşerilik duygulan" ağır bastığı için sert pro- testogöstenlenyenneşımdilık "dost- ça" koydular. Bu nedenle meydanı yavaş yavaş ve sessiz sedasız terk ettiler. Tabıi. bu dost davranışlann da kısa süre sonra bıteceğıni birbırle- rine söyleye söyleye... Biraz da söy- lenesöylene!.. Rizelıler, "Tansu Çiller ile Mesut Yılmaz'ın bizım için pek farkı kal- madı" diyorlar. Geçen yıl Tansu Çil- ler, çay taban fıyatına yüzde yüz zam vermişti. Yılmaz da geçen yıla oranla yüzde yüz fiyat artışı yaptı. Yıl- maz'ın çay fıyatlanna biraz da hem- şerilik zammı yaparak kaybettikle- rimizi telafi etmesı gerekırdi görüşü- nü savunanların sayısı küçümsene- meyecek kadar fazla!.. Üreticiler arasında Mesut Yılmaz'ın bazı şözlerını cıddıye almayanlar da var. Örneğin, "Çay-Kur'a iyı yaprak vermelisiniz" sözleri eleştırilıyor. Ba- zt üretıcıler. "lyiyaprak vermekiçin, iyipara gerek, 25 bin liraya iyi yap- rak venlebilir rni?" diyorlar... Çay üreticilerine bu tepkilerinde hak vermemek mümkün değil. Zira. 25 bin lıra, bir kılo çay yaprağının maliyetini bile karşılamaya yetmiyor. SÜRECEK Turgut Özal'ın işbaşına gelir gelmez, devlet ku- ruluşu olan KİT'leri bir kenara iterek özel sek- törle bütünleşmesi, çay üretiminin de, uretici- sinin de geleceğini karartmıştı. İTO'nun göç raporu Tüccar, G.Doğu'da topu devlete attı Ekonomi Sen isi- fstan- bul Ticaret Odası (İTO) göç veren bölgelerde ıstihdamın artınlması için devletin da- ha teşvik edici da\ranması- nı istiyor. İTO.Güneydoğu Anadolu. Doğu Anadolu ve Doğu Karadenız bölgelerini kapsavan \e ıstihdamın arttı- rılmasını amaçlav an araştır- ma raporunu kamuoyuna sundu. Bölgenın potansive- lini inceleven İTO'nun öne- rileri. devletin ulaşım. tarım \e ha> \ ancılık. turizm. tica- ret, sana\ı. kentsel \e sos- yal altşapı \e finansman ko- nulannda bölgedekı ıstıhda- mı artırarak göçü azaltacak önlemlen almasını ıçerıvor. Rapor ayrıca. büyük şe- hirlerdeözelleştinlmesı söz konusu olmayan KfT'lere ait arsa ve tesislerin satılarak kamuyatınmlannın finans- manı için kullanılması da is- tenıvor. İTO Başkanı Meh- met ^ ıldırım sunu^ konuş- niasında. araştımıanın kim- lik değil. kalkınmava yöne- lık bır rapor olduğunu belir- terek. "Göçün azaltılnıası için Batılı işadanm la doğu- lu işadamınınsüreklidi>a- loğunu sağlamak \c ulus- lararası ithalatçılarla ih- racatçıların bölge>e olan ilgisini çekmek için üzeri- nıi/c düşeni >apacağız" dedi. Çalışanlara zorunlu tasarruftan vazgeçme olanağı tanıyan tasarıya sendikalardan tepki Zonuılu tasarrufa gönüllü aldatmaca NL'RTEN VALÇIN Geçen hafta Devlet Bakanı Lfuk Sö\ lemez tarafından açıklanan ve ça- lışanlann istekleri halinde zorunlu ta- sarruf hesabından vazgeçebilmelen- ni örgören yasa tasarısı ışçi kesımin- de büvük tepki yarattı. Sendikalar 1988 yılında işçive sorulmadan çıka- nlan biryasayia "zorunlu tasarrufu" yürürlüğe koyan dev letin şımdi de v i- ne işçive sormadan bu ıngulamadan vazgeçtiğinı. bununsa işçınin hakkı- nın dev let tarafından gaspedilmesi ol- duğunu v urguluyorlar. \'asa tasansı kabul edilirse tasarruf hesabındanemasıilebirlikte2(K)mıl- \on lira bulunan hesap sahıbi 140 mil- voıı liralık nemadan vazgeçerek 60 milyon liralık anaparaya razı olacak. Yasa önerisine göre bundan sonra zorunlu tasarruf kesintisini istemeyen çalışan sadece kendisıneait hisselerin karşılığı olan ana parav ı alacak. bunun karşılığında ise bu zamana kadar bi- riken nemasından ve ışveren payından vazgeçecek. Hükümetin hazırladığı vasa tasarısında işçive ait ana paranın yansının peşin ödenmesi. v ansının da sonra ödenmesi öngörülüvor Ancak ikinci ödemenin ne zaman vapılaca- ğına dair ne bir tarih ne de bir süre be- lirtilmiş değil. DİSK Başkanı Rıd\an Budakzorun- lu tasarruf hesabındakı nemalann doğ- rudan doğruva ışçıye ait bır para ol- duğunu. devletin bu paravı ödeme- mesi durumundadolandıncı konunuı- na düşeceğiııi belirtti. Budak "Eğer dc\ let ben hukuk de\ leri değilinı. ben Civan'ım. btn Edes'imdiyorsabupa- ra>ı da ödemez. Bö\ le bir uygulama- nın karşısmda işçi hukuki haklarını kullanacaktır. dava açacaktır" dedı. Türk Harb-lş Sendika:>ı 2. Başkanı Nejat Eren de"Çalışanların Tasarr- nıfa Tesvik Edilmesi ve Bu Tasarruf- ların Değerlendirilmesi" hakkında 1988"de yürürlüğe giren yasanın da- ha baştan vanlış bir uvgulama oldu- ğunu belirtti. Dev letin bu vasav ı orta- dan kaldırarak çalışanlann haklarını korumak verıne. i^çının parasını ken- dı cebine ındirmek voluyla vasa de- ğişikliğıne gitmesini eleştırdi. Tasar- rufun zorunlu olmavacağını savunan Eren. "Kinıse benim adınıa tasarruf >apamaz. Türkiye'de ölünı parası' dhe anılan ve çalışanın kazancından kesilen paravla de\letönceçalışan adı- na tasarrufvaptığınısö>lü\or,sonra da işçinin tasarrufunu kendi bütçesine aktan\or"dedı. Türk Harb-lş Sendikası Kaysen Şu- besi \1ali Sekreteri Ahmet Tunbak ise çalışanlann zorunlu tasarruf hesa- bından avrılmaları halinde. hakettik- leri paranın üçte ikisinden yoksun ka- lacaklarını savunarak çalışanları bu hesaptan av nlmamalan volunda uv ar- dı. Tunbak. 341? sayılı kanun gereği YPK'ce nemalandınlan hesapların. 1994 vılı sonuna kadar Kamu Ortak- lığı İdaresi'nin. Ocak 1995"ten ıtiba- reıı de Hazine Müsteşarlığı'nm Idare- sınde hükümetleriıı açıklarını kapat- mak ıçın ~_\edek fon" ^eklınde kulla- nıldığım belirtti Tunbak "De\letin kasasında 8 > ıldır işçiden kesilerek biriktirilmiş 300 trilyondan fazla para *ar. De\let bu parav ı resmen işçinin cebinden aldı. kendi cebine kmtlu. Bunun hesabının sorulma- sı «ereki\or" dedi. ÇIFTÇI DOSTU /SADILLAH USUMÎ ÇAY DOSYASI IŞÇININ EVRENINDEN ŞUKRATN SONER Nereden Buldun? İki gündür "işçilere müjde" başlığı altında, asgari üc- retin vergi dışı bırakılacağı haberi veriliyor. Ülkemizde asgari insanca yaşama ücretinın, bilim- sel verilere göre üçte, dörtte birınin altına inmiş asga- ri ücret ne kadar yükseltilirse yükseltilsin, bir işe yara- mayacağına göre, vergi dışı kalması asgari ücretle ça- lışan işçılerı bir ölçüde rahatlatacak gibi gözüküyor. Bu görüntünün etkisinde olarak işçiye yararlı bir iş yapma ad/na, ışçi ve işveren sendikaları, asgari ücre- tin vergi dışı bırakılmasını uzun zamandır ciddi bir is- tem olarak dile getıriyortar. Büyuk bır vergi kaybına yol açacağı için de hükümetler bu isteme direniyorlar. En sonunda kademeli uygulama ile bu işin başlaya- cağı söyleniyor. Gerçi işçi sayısının çok düşük olduğu Güneydoğu ve Karaden izyöresinden başlayacak uygulamanm halen 3.5 milyon civarındaki asgari üc- retliyı kapsaması yıllar alacak. Yine de brüt ücretin SSK benzeri kesintilerdışında nete dönüşmesı, asga- ri ücretlide bir gelir artışı gibi görunecek. İşverenler ceplerinden para çıkmadan. işçilere daha çok para öder konuma gelecekler. Sendikacılar, işçiye hak kazandır- dıkları için övünecekler. işverenlerin asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını şiddetle istemelerini hep anlamışımdır da, Türkiye ko- şullarında işçi sendikalarının bunu ıstemelerinın yan- lış ve sonuçta işçi çıkarına olmadığını düşünmüşüm- dür. Çünkü asgari ücreti insanca yaşama ücretine yük- seltme çabası yerine vergi dışı bıraktırmak. sonuçta ser- mayeden zaten vergi toplayamayan devlete önemli bır vergi. gelir kapısını daha kapattırmak, ışveren ka- saşına para aktartmak oluyor. Önce anlı-şanlı ozel sektörümüzün 4 milyonun al- tında sigortalı, 5 milyonun ustünde de sigortasız ka- çak ışçi çalıştırdığını unutmayalım. Tabıı kaçak çalıştı- rılan kayıt dışı ekonomideki işçilerın ücretınden kaçı- rılan vergi ıle birlikte, üretimin ve yaratılan değerlerin tümünün vergisi kaçırılmış oluyor. Sigortalı çalıştırılan 4 milyonun altındaki işçilerin ise sadece 250 bininden biraz fazlası sendikalı. Sendika- sız işyerlerinde çalışan işçilerın ise, en üst kademeler- dekı birkaçla sayılanları dışında hepsi asgari ucretten çalışıyor görünüyor. Zaten onun içindır kı 3.5 milyona varan asgari ücretli gibi bir kabarık rakam ortaya çıkı- yor. "3.5 milyon asgari ücretli görünüyor" dedik. Çün- kü kayıtlı ekonomideki 3.5 milyonun. hatta kayıt dışın- da tamamen kaçak, hiç vergi sıgorta pnmı ödenmek- sizin çalıştırılanların 5 milyonun önemli bır çoğunluğu aslında 5 milyon gibi komik bir ücrete talım etmıyor. Çoğunluğun ücreti asgari ücreti mutlaka katlıyor. Ama bu gösterilmeyerek vergi ve sigorta primlerı kaçırılmış oluyor. Işveren daha az vergi öderken, gunubirlik ya- şam sorununu çözmeye razı olmak zorunda bırakılan işçi de vergisiz ücret almayı yeğliyor. Asgari ücreti vergi dışı bırakmak, özel sektörü işçi ıçın vergi ödemekten kurtarmakla nerede ise eş anla- ma gelıyor. Tabiı ışçının gerçek ücretinı göstermeye- rek vergiden kurtulma çabasını da arttıracak bır durum. Şuphesiz sermayeden vergi almayan devletin, en ko- lay yol olarak dünyanın en yüksek oranlarıyla ücretli- den vergi almasma karşı çıkmak sendikacılık hareke- tının görevi ve sorumluluğu. Aynı yaklaşımla, asgari in- sanca yaşama ücretinın vergi dışı kalmasını istemek de yanlış değil. Doğacak büyük vergi boşluğunun, ger- çek gelir. sermaye sahıbinden aiınmasjnı sağlamak, ser- mayeye bır odüle dönüştürmemek koşulu ile. Türkıye'de bır türlü sorulamayan "Nereden buldun" sorusunu sormaya bir yerlerden başlamak için çok geçe bile kaldık. Kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine sokmak, istenilse öy- le çok zor bir iş de değil. "Nereden buldun" sorusu- nu üretilen mal üzerınden yapmak bile yeter. Örneğin görünüşte vergısini ödeyen, ihracat yapan büyük mar- kalarabakabılırsıniz. Sigortalı çalıştırıyorgöründüğü iş- çi sayısını birkaçla katlayacak üretım sahibidir. Tabii ki tekstil alanmda ise ağırhklı üretimini fasonla, ağır sa- nayide, beyaz eşyada ise taşaronla yapmaktadır. "Sermayezaten üretimden kaçıyor Vergısiniödemek zorunda kalırsa, vergi ödemeden vurgun vurulan ran- ta, spekülasyona, faize kaçar. Üstelik devlete borç pa- ra vererek vergi ödemeksızin servetlerine servet katar" diyeceksıniz. Zaten işin püf noktası da burada değil mi? Devlet hak düzeni, vergi adaleti için geçeriı olan "Nereden bul- dun " sorusunu, asıl yaratılan servet üzerinde sormak zorunda. "Nereden buldun" sorusunu bugüne kadar sorabil- meyi oğrenseydik memur çocuğu Çiller, öğretim üye- si olarak yoksul aileden yaşama atılan Erbakan böy- le servetlerin, vrtlalann, altınlann sahibi olabilirler miy- di? Dünyanın en zenginlerinin toplandığı, dünyayı sömü- ren ABD'de kaç bireyin böyle sayılmayacak kadar ev- leri, altınlan, servetleri var? Evler, servetler arttıkça ödeyeceklen vergi miktarları öylesine katlanır ki, özel servet yapmak yerine yatırım yapmayı, insanlara iş ka- pısı açmayı yeğlemek zorunda kalırlar. Bizim gibi yoksul bir ülkede ise, herkes üreten ser- maye yerine, turşusu yapılır gıbi saklanan sermayeye tamah eder. işçiye hak ettiği ücreti yasal yoldan öde- mek yerine, elden vermeyi yeğler. Özeti işçi lehine, işçiye müjde gibi görünen bir karar bile bu çarpık düzende, işçileraleyhine, sermaye lehine sonuçlar veriyor. ^TRKETLERDEN HABERLER • GL'NEŞ SİGORTA. Kemer Simena Tatıl Köyü'nde gerçekleştirdiği > ıllık toplantısında başarılı acentelerini ödüllendirdi. • TL'RKCELL'in hizrnet kapasitesini ikı katına çıkaracak olan Tahtakale HLR Ünıtesf nın 350 bin aboneve hızmet sunabilecek ilk bölümü de\ reye girdi. 20 milvon dolara malolan ünite tamamlandığında 800 bin aboneve hizmet verecek. • İTALYAN TİCARET ODALARI'nın başkan ve genel sekreterleri. 23-24 mayısta İstanbul'da gerçekleştirecekleri toplantılarda ekonomik politıkalan değerlendirerek. Türkiye'nin AB'deki yerini saptav acaklar. • TEKİROVA CORINTHIA TATİL KÖ\ Ü, Malta kökenli Conııthia Grııbu'nun ışletmeciliğinde 36 milyon marklık bir vatınmla Antalva'da '-• •—: hizmete açıldı. • İSTANBUL ÇORAP SA.NAYİI. Parizien den Müjde Lüx'e uzanan süreçte. ürünlerini tanırtı. • DEMİR SİGORTA. bu vılın ilk üç avında nakliyat, vangın. kaza \e mühendıslik branşlarında prım artış oranlarını vüzde 221 olarak üerçekleştirdi. • GEDİK HOLDİNG'in sponsorluğunda düzenlenen Uluslararası Kavnak Teknolojisı 96 sempozyumu. Gedik Eğitim Vakfı tesislerinde. Almanya. Avusturya. Bulgaristan. SIovak>a. Singapurdan gelen uzmanlar ve sektör temsildlerinin katılımı\la gerçekleştirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear