Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
I 21 MAYIS1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMÎ
Ekonomik hedefler, daha gerçekçi biçimde revize edildi ve ürkütücü tablo açığa çıktı
ANAYOL'dan IMFye itiraf• Hükümet, l ay önce ]996 yılı Bütçe Yasası çerçevesinde belirlediği makro
ekonomik hedefleri, IMF'nin gerçekçi bulmaması üzerine yeniden değiştirdi.
Yeni hedeflerde, yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 90 oranına, l ABD Doları'nın
değeri de 115 bin liraya yükseltildi. Yüzde 4.1'lik büyüme hedefi yüzde 3.5"e
çekilirken. bütçe açığı tahmini de 861 trilyon liradan 1 katrilyon liraya çıkarıldı.
•Hükümet. IMF heyetiyle yaptığı toplantılarda. öncelikle 3 ay içinde SSK'ye
bağlı çalışanların emeklilik yaşının kadınlarda 55. erkeklerde de 60'a
yükseltileceği. 1 yıl içinde başta büyük işletmeler olmak üzere programdaki
KİT'lerin satışının tamamlanma aşamasına sokulaeağı vaatlerinde bulundu.
Heyete temmuz ayında memur maaşlarına yüzde 20 zamla yetinileceği bildirildi.
ESRAYENER
ANKARA- Hükümet. 1 a> önce 1996
yılı Bütçe Yasası çerçe\esinde belirledi-
ği makro ekonomik hedefleri, L'luslarası
Para Fonu'nun (IMF) gerçekçi bulmama-
sı üzerine değiştirdi. Yeni hedeflerde. yıl-
sonu enflasyon tahmini yüzde 90 oranı-
na, 1 ABD bolarfnın değeri de 115 bın
liraya yükseltildi. Yüzde4.l'lık büvüme
hedefi yüzde 3.5'e çekilirken. bütçe açı-
ğı tahmini de 861 tnlvon liradan 1 katril-
yon liraya çıkarıldı. Hükümet. IMF heve-
tiyle yaptığı toplantılarda. öncelikle 3 ay
içinde SSK'ye bağlı çalışanların emekli-
lik yaşının kadınlarda 55, erkeklerde de
60'ayükseltiieceğini; memur maaşlarına
da temmuz ayında yüzde 20 düzeyinde
zamla yetınıleceğini bildirdi.
Yıllıkolağanıncelemeleriyapmak üze-
re geçen hafta Türkıve've gelerek son
ekonomik \erilerı inceleven IMF heveti-
nin özellıkle ıthalartaki büyük artış doö-
rultusunda 15 milyar dolar gibi de\ bo-
yutlara ulaşan dış tıcaret açığına dikkat çek-
tığıöğrenıldi. 1994'tepatlak \eren buna-
lım öncesindedeaynı \erilerıngerçekleş-
tiğinı vurguladığı öğrenılen heyetin. ön-
celikle ihracat artışı ve kısa vadeli dış borç
girişınin önlenmesı gereği üzerinde dur-
duğu bildirildi. Heyetin buçerçevede.hü-
kümetin kaldırılacağını açıkladığı banka-
lann kısa vadeli dış sernıaye gırişinden alı-
nan Kaynak Kullanımını DesteklemeFo-
nu kesintisinin sıfırlanmamasını istediğı
öğrenıldi.
Heyetin ayrıca. gümrük birliğiyle bır-
likte ıthalatın kısılması için gümrük ver-
gılerı \e koruma oranları gıbi politikala-
nnyürütülemeyeceğinedikkatçekerek. ilı-
racatındesteklenmesi\eithalatın kısılma-
sı için enflasyon doğrultusunda kur artı-
şı anlamınagelen reel kur polıtikası izlen-
mesinin şart olduğunu \ urguladığı öğre-
nildi. Heyetin. 1996 yılı Bütçe Yasası çer-
çevesinde geçen av belirlediği makro eko-
nomik hedefleri de gerçekçi bulmadığı
belırtıldi. Yetkililer. buçerçe\ede. IMF'ye
sunulınak üzere hedeflerin 1 ay aradan
sonra yeniden belirlendiğini bildırdiler.
Buna göre \ ıllık ortalama v üzde 65 ora-
nında belirlenen enflasyon hedefi vılso-
nu ıçın yüzde 90. dolar için 75 bin lira ola-
rak belirlenen >ıllık ortalama kur hedefi
de yıl sonu için 115 bin lira olarak değiş-
tınİdi. Avnı çerçe\ede. vüzde4.1 düzeyın-
dekı bihüme hedefi yüzde 3.5"e çekilir-
ken. 861 trilyon lira ola rak öngörülen
bütçe açığı 1 katrilyon liraya çıkarıldı.
Hükümetin ayrıca. memur maaşlarına
tummuzda yıl sonuna kadar geçerli ol-
mak üzere vapılacak zammın v üzde 20'de
tutulacağını bıldırdiği kaydedildi.
Programda. SSK've bağlı çalışanların
emeklilik yaşının kadıniarda 55. erkekler-
de de 60"a vükseltilmesinı öngören yasa
tasarısının 3 ay içinde çıkarılması öngö-
rüldü. Heyete. aralannda Ereğh Deı.ıır-Çe-
lık Fabnkasi. Petkim. Petrolt>fisi. rafine-
nlergıbı stratejık ışletmelerın de bulun-
duğu özelleştirme programındakı tünı
KİT'lerin satış çalışnıalarının v ıl sonuna
kadar tamamlanma aşamasına gelmesıni
öngören bır progranıın da vaat edıldığı
öğrenıldi.
Devlet Bakanı Saracoğlu, ihracatçılara Türkiye için neden ihracat gelirinden daha önemli olduğunu anlatacak
Sıcak para, hükiimet poKtikasıAHMETÇELİK
Devlet Bakanı Rûşdü Sara-
coğlu, sıcak paranın vararlan
ve neden reel kur politıkalan u\ -
gulayamadıklan konusunda ih-
racatçılan bilgılendirecek. Yak-
laşık ikı ay önce ıhracatçılan ka-
bul eden Saracoğlu. sıcak pa-
ra ile giren dö\izin ihracatla
girenden daha \azgeçılmez ol-
duğunu belırterek. onlara sı-
cak paranın nimetlerinden ya-
radanma önerisınde bulundu.
lhracatın önemini reddetme-
yen Saracoğlu. ancak Türkı-
ye'nin s.u anda kısa \adeli ser-
maye hareketlen) le hızlı döv ız
girişıne daha fazla ıhtiyaç du\ -
duğunu ıddia ettı \e ıhracatçı-
lara bu konuda "brifing" sözü verdi.
ANAYOL hükümetinin kurulmasından
sonra ekonomıden sonımlu bakanlara neza-
ket zişareti yapan ihracatçılar De\ let Baka-
nı Rüşdü Saracoğlu ile görüşmeleri sırasın-
da ilginç teklifler aldılar. Asıl amacın ihra-
catçıların na\ lun alacaklannın ödenmesi için
hükümetin neler> apacağını öğrenmekoldu-
ğuziyaretsırasında. "sıcak paranın ihracat-
la giren dövizden daha \ azgeçilmez olduğu"
şeklinde biryaklaşımla karşılaşan ihracatçı-
lar Bakan Saracoğlundan "Siz de sıcak pa-
raya dönün" nasihatı aldılar.
Kısa süren zivaretin ihracatın geliştiril-
mesı ıçın neier vapılması gerektiğıvle ilgili
bölümünde Saracoğlu'nun kendilerine "Siz
Devlet Bakanı Saracoğlu
brifing sözü verdi.
ihracab ne kadar arttırabılir-
siniz?" dıye sorduğunu belir-
ten Türkiye fhracatçılar Mec-
lisi Başkanı OkanOğuz. "Böy-
le bir soruvla karşılaşınca biz
de kendilerine«erekli koşullar
haarlandığı takdirde artış nıik-
tannın 6 miryar dolan bulabi-
leceğini sövledik. Ancak Ba-
kan Saracoğlu bize serma\e
hareketleri\ le bundan çok da-
ha la/Ja bir dövizin girdiğini be-
lirtereksıcakparanın daha \ a-
rarlı olduğunu sö> ledL Kendi-
leri ihracah reddetmiyor. ancak
ekonomi için kısa vadeli dö\ i/
girişine ihtivaç olduğunu ifade
ettT dedı.
Bunun üzerine Saracoğlu'na
Türkıve'nın sıcak para ıle ge-
len döv ize ihtivacı olmadığını anİatmava ça-
lıştıklarını belirten Oğuz. "Çünkü bu bi/im
paramız değil ve ne zaman gelip ne zaman
gidecegi belli olmaz" uvarısında bulunduk-
lannı ifadeetti. Türkiv e'nin ıhti>acı olan pa-
ranın kandı parası olduğunu \e bunun da an-
cak ihracatla karşılanabileceğini söyledikle-
rıni belirten Oğuz. "Ancak Saracoğlu, "Ga-
liba sızbu konuları yakından takıpetmivor-
sunuz. Sıze sıcak paranın v ararlan konusun-
da bır brifing verelım'dedi. Bizde kabulel-
n'L Daha sonra bir kez karşılaştığımızda ken-
dilerine brifing konusunu \eniden hatırlat-
tık. Çakşmalann sürdüğünü ve brifingin ger-
çekleseceğini belirtti. İki a>dan beri beklho-
ruz" diye konuştu.
Borçlu ulkelerin cari ışlemler dengesı (mi Sıcak para dış
ticareti vuruyor
Yabancı sernıa\e
hareketleri gelişmekte olan
ulkelerin cari işlenıler
açığını çığ gıbi büyüttü.
1990yıhnda topla'm 90
milyar dolar düze\ ınde
olan azgelişmiş ülkelere
giren vabancı sermaye
mi'ktan 1995 yılına
gelindiğinde 250 milvar
dolara ulaştı. 1996 yılında
da tutann avnı düze\de
sevretmesi beklenivor.
^abancı sermayesi
çekebilmek için uvgulanan
düşük kur yüksek faız
politikası. ihracatın
düşmesine ıthalatın da
artmasına neden olunca az
gelişmiş ulkelerin cari
işlenıler dengesi büvük
darbeyedi I9S6 yılında
bu ulkelerin cari i^lemleri
dengedey ken 1996 y 111
ıtibarivle 100 mıKar dolar
açık \erdiler.
İstanbul'da yapılan ihracatın dört aylık seyri (1996)
Konfeksıyon
Ihr. Bırlığı
Tekstıl
Ihr. Bırlığı
Den
Ihr. Bırlığı
Halı
Ihr. Bırlığı
Toplam
1-15 Mayıs 1995
128.429.390.81
32.591.736.94
13.439.200.14
4.075.136.67
178.531.464.56
1-15 Mayıs 1996
112 439.676.29
38.549 698.39
10.206.082.51
'"" ' 7 225.478 15
168.420.935.34
1 Ocak 1995-
15 Mayıs 1995
1.796.844.322.74
405.754.001.12
163.964.367.38
55 471.441.28
2.422.034.135.52
1 Ocak 1996
15 Mayıs 1996
1.769.830.271.64
342.149.801.22
124.365.156.19
67 070.444.67
2.393.415.673.72
Ihracatta yılın ilk dört a>ındaki
düşüşün kurların baskı altında
tutulmasıyla. si>ası \e
ekonomik istikrarMzlıktan
kaynaklandığını belirten
İTKİB Genel Sekreterı ,\li
l'zuner. "Hiçbir firma I \ıl
sonrası için fi\at >eremhor.
Çünkü ne kurların hangi
se\ i\ede olacağı ne de
hükümetin akıbeti belli" dedı.
Uzuner. kurlar sabıtken pamuk
\e ıpliğe yapılan zammın da
ıhraeatı oiumsuz etkilediğini
sö\ ledi
Çay-KurÜTjerineoynanan oyunlar
TRABZON - Ça-j L.
r
e:ıcler ıç.n gu-
ze\ günler daha 1980 yılında bıtmış
ve talihsiz bir dönem başlamıştı.
Kenan Evren ve Turgut Özal'ın iş-
başına gelir gelmez, devlet kurulu-
şu olan KİT'leri bir kenara iterek özel
sektörle bütünleşmesı. çay üretımı-
ninde, ureticisinin de geleceğını ka-
rartmıştı... Geçiminı ve kaderıni
"çay"a bağlayan yüz binlerce üre-
tici, hâlâ bu uygulamaların sıkıntısı-
nı çekiyor!..
Turgut Özal. o sıralarda Çay-
Kur'un bütün gelır kaynaklannı tıka-
mış ve devletin tüm maddi olanak-
lannı özel sektöre aktarmıştı. Çay-
Kur, parasızlıktan kıvranırken çay
üreticisine odeme yapmakta güçlük
çekilirken özel sektör kuruluşlarına
yüz mılyarlarca lira akıyordu...
Çay üreticileri de, önceleri başla-
nna gelecek felaketten habersi2,
olanları bitenleri biraz umutla, biraz
da kuşku ile izliyordu. Ancak, Tur-
gut Özal'ın Çay-Kur'u devre dışı bı-
rakmak ve çay üretıcisini. sanayiinı
tamamen özel sektöre teslım etmek
için başlattığı hareket, sonuçta tam
bir "çay faciası"na dönüşmüştü!..
O günleri hatıriayanlar biliyoriar
kı, Çay-Kur, çay alımlanna kota koy-
muştu... Günde dekar başına 10 ki-
lodan fazla alım yapmıyordu. Çay
yaprağının ömrü en çok iki gün ol-
duğu için, üretici elinde kalan ürü-
nünü özel fabrıkalara satmak zo-
runda kalıyordu... Bu durumdan ya-
rarlanan özel sektör de çayları üre-
ticinin elinden hem çok ucuz fıyat-
larla, hem de hiç peşın ödeme yap-
madan satın alıyordu. Hatta, bir-
çoklan çek veya bono bile vermıyor-
du. Turgut Özal'ın ve ANAP hükü-
metinin desteğinı arkasına alan özel
sektör fırmaları, devletten sağladık-
ları yüz mılyarlarca kredi ıle Karade-
niz yöresinde adeta terör havası es-
tirdiler... Fabrikalarında paketlettik-
leri kuru çayları alıp başka yörelere
götürdüler ve sattılar... O günün pa-
rası ile yüz milyarları kazandılar...
Ama, üreticilerın parasını ödeme-
diler... Çay üreticileri, senelerce ala-
caklannı tahsıl edebılmek için mah-
kemelerde süründüler... Üstüne.
mahkeme ve avukat paraları öde-
diler... Ama, hiçbiri tek kuruş bile
tahsıl edemedi... Aradan uzun yıllar
geçmesine rağmen hâlâ para peşin-
de koşanlar var...
En acı yanı da. Turgut Özal ve
ANAP hükümetinin, üreticilerin baş-
vurularına rağmen ilgilenmemesi...
Rize, Trabzon ile Ankara arasında gı-
dip gelmeler de böylece hiçbir so-
nuç vermedı...
Milyonlarca Karadenizli tüccar,
esnaf, ışçi, memur, emekli, nakliye-
cı, sanayıci ve en önemlisi çay üre-
ticisı. bu "kara günleri" hâlâ unut-
madı... Unutması da mümkün de-
ğil... Çay üreticisi parasız kalınca. tüm
Karadeniz yöresinin ekonomısı bo-
zulmuş ve birçok ınsan işsizlik ve aç-
lık tehlikesi ile karşı karşıya kalmış-
tı... Çay üreticisine indirilen "özel
sektör" darbesi tüm Karadeniz yö-
resinin halkını etkılemiştı...
Karadenizli bır şeyi daha unut-
madı; Karadeniz halkına bu "ekono-
mik faciayı" yaşatan Özal hüküme-
tinin içinde. bugünün başbakanı
olan Mesut Yılmaz'ın da bulundu-
ğunu ve gelişmeler karşısmda ses-
siz kaldığını. Karadenızlıler arasın-
da, yörenin büyük bır ekonomik krı-
ze sürüklenırken aynı Mesut Yıl-
maz'ın bakanlık ve mılletvekıilığı kol-
tuğunu koruyabılmek ıçın Özal'a
karşı çıkamadığını düşünenler hâlâ
çoğunlukta... Bu arada. Mesut Yıl-
maz'ın ozelleştirme konusunda Çay-
Kur'a Özal'dan farksız baktığını da
ileri sürenler var!..
Mesut Yılmaz'a tepkiler
Nitekim bazı gazetelerın yazdığı-
nınaksine, Mesut Yılmaz'ın Rizeçı-
karması tutmadı... Hatta, biraz da
terstepti... Karadenizliler. "Dostluk
başka, alışvenş başka " atasözüne
uygun hareket etmeye çalıştılar. Bin-
lerce Karadenizli önce Başbakan 'ın
konuşacağı meydanı doldurdu. Ay-
nca, bol tezahürat da yaptı. Böyle-
ce "hemşerılık'' görevinı yerıne ge-
tirdı. Ancak, çay taban fiyatını 25
bın lira olarak açıklayınca suratlar bır-
denbıre asıldı. Alkışlar birkaç yüz
kişiye iniverdi ve cılızlaştı... Üstelik
alkış tutanların da büyük çoğunlu-
ğu ANAP'lı militanlardı... Bu neden-
le, Mesut Yılmaz. büyük umutlaria
geldiğiRıze'den hayalkmklığı"için-
de ayrılmak zorunda kaldı!..
Karadenizli milyonlarca çay üre-
ticisi, 25 bın lira taban fiyatı yeterlı
bulmadı. Gerçekten de 25 bin lira
çok düşüktü. Hiçbir çay üreticisi ıle
bunu tartışmak mümkün değildi.
Hemen, gübreye. ışçilik masrafları-
na ve diğer girdilere gelen yüzde iki
yüz, hatta yüzde üç yüz zamları sı-
ralamaya başlıyorlardı!..
Karadenizli üretıcıler, çaya35 bın
lira fiyat bekliyorlardı. Tüccar, es-
naf, işçi de piyasanın "hareketsiz-
lıkten kurtulması" için 35 bin lira ve-
rılmesınden yanaydılar.
Bu arada kendılenni 30 bin liraya
göre hazırlayanlar da vardı. Ancak.
30 bın lıranın altında bır rakama ra-
zı olmayı düşünen yoktu... Gerekır-
se tepki göstereceklerdı...
Ancak. korktukları başlarına gel-
diği halde, tepkılerini "hemşerilik
duygulan" ağır bastığı için sert pro-
testogöstenlenyenneşımdilık "dost-
ça" koydular. Bu nedenle meydanı
yavaş yavaş ve sessiz sedasız terk
ettiler. Tabıi. bu dost davranışlann da
kısa süre sonra bıteceğıni birbırle-
rine söyleye söyleye... Biraz da söy-
lenesöylene!..
Rizelıler, "Tansu Çiller ile Mesut
Yılmaz'ın bizım için pek farkı kal-
madı" diyorlar. Geçen yıl Tansu Çil-
ler, çay taban fıyatına yüzde yüz
zam vermişti. Yılmaz da geçen yıla
oranla yüzde yüz fiyat artışı yaptı. Yıl-
maz'ın çay fıyatlanna biraz da hem-
şerilik zammı yaparak kaybettikle-
rimizi telafi etmesı gerekırdi görüşü-
nü savunanların sayısı küçümsene-
meyecek kadar fazla!..
Üreticiler arasında Mesut Yılmaz'ın
bazı şözlerını cıddıye almayanlar da
var. Örneğin, "Çay-Kur'a iyı yaprak
vermelisiniz" sözleri eleştırilıyor. Ba-
zt üretıcıler. "lyiyaprak vermekiçin,
iyipara gerek, 25 bin liraya iyi yap-
rak venlebilir rni?" diyorlar...
Çay üreticilerine bu tepkilerinde
hak vermemek mümkün değil. Zira.
25 bin lıra, bir kılo çay yaprağının
maliyetini bile karşılamaya yetmiyor.
SÜRECEK
Turgut Özal'ın işbaşına gelir gelmez, devlet ku-
ruluşu olan KİT'leri bir kenara iterek özel sek-
törle bütünleşmesi, çay üretiminin de, uretici-
sinin de geleceğini karartmıştı.
İTO'nun göç raporu
Tüccar, G.Doğu'da
topu devlete attı
Ekonomi Sen isi- fstan-
bul Ticaret Odası (İTO) göç
veren bölgelerde ıstihdamın
artınlması için devletin da-
ha teşvik edici da\ranması-
nı istiyor. İTO.Güneydoğu
Anadolu. Doğu Anadolu ve
Doğu Karadenız bölgelerini
kapsavan \e ıstihdamın arttı-
rılmasını amaçlav an araştır-
ma raporunu kamuoyuna
sundu. Bölgenın potansive-
lini inceleven İTO'nun öne-
rileri. devletin ulaşım. tarım
\e ha> \ ancılık. turizm. tica-
ret, sana\ı. kentsel \e sos-
yal altşapı \e finansman ko-
nulannda bölgedekı ıstıhda-
mı artırarak göçü azaltacak
önlemlen almasını ıçerıvor.
Rapor ayrıca. büyük şe-
hirlerdeözelleştinlmesı söz
konusu olmayan KfT'lere ait
arsa ve tesislerin satılarak
kamuyatınmlannın finans-
manı için kullanılması da is-
tenıvor. İTO Başkanı Meh-
met ^ ıldırım sunu^ konuş-
niasında. araştımıanın kim-
lik değil. kalkınmava yöne-
lık bır rapor olduğunu belir-
terek. "Göçün azaltılnıası
için Batılı işadanm la doğu-
lu işadamınınsüreklidi>a-
loğunu sağlamak \c ulus-
lararası ithalatçılarla ih-
racatçıların bölge>e olan
ilgisini çekmek için üzeri-
nıi/c düşeni >apacağız"
dedi.
Çalışanlara zorunlu tasarruftan vazgeçme olanağı tanıyan tasarıya sendikalardan tepki
Zonuılu tasarrufa gönüllü aldatmaca
NL'RTEN VALÇIN
Geçen hafta Devlet Bakanı Lfuk
Sö\ lemez tarafından açıklanan ve ça-
lışanlann istekleri halinde zorunlu ta-
sarruf hesabından vazgeçebilmelen-
ni örgören yasa tasarısı ışçi kesımin-
de büvük tepki yarattı. Sendikalar
1988 yılında işçive sorulmadan çıka-
nlan biryasayia "zorunlu tasarrufu"
yürürlüğe koyan dev letin şımdi de v i-
ne işçive sormadan bu ıngulamadan
vazgeçtiğinı. bununsa işçınin hakkı-
nın dev let tarafından gaspedilmesi ol-
duğunu v urguluyorlar.
\'asa tasansı kabul edilirse tasarruf
hesabındanemasıilebirlikte2(K)mıl-
\on lira bulunan hesap sahıbi 140 mil-
voıı liralık nemadan vazgeçerek 60
milyon liralık anaparaya razı olacak.
Yasa önerisine göre bundan sonra
zorunlu tasarruf kesintisini istemeyen
çalışan sadece kendisıneait hisselerin
karşılığı olan ana parav ı alacak. bunun
karşılığında ise bu zamana kadar bi-
riken nemasından ve ışveren payından
vazgeçecek. Hükümetin hazırladığı
vasa tasarısında işçive ait ana paranın
yansının peşin ödenmesi. v ansının da
sonra ödenmesi öngörülüvor Ancak
ikinci ödemenin ne zaman vapılaca-
ğına dair ne bir tarih ne de bir süre be-
lirtilmiş değil.
DİSK Başkanı Rıd\an Budakzorun-
lu tasarruf hesabındakı nemalann doğ-
rudan doğruva ışçıye ait bır para ol-
duğunu. devletin bu paravı ödeme-
mesi durumundadolandıncı konunuı-
na düşeceğiııi belirtti. Budak "Eğer
dc\ let ben hukuk de\ leri değilinı. ben
Civan'ım. btn Edes'imdiyorsabupa-
ra>ı da ödemez. Bö\ le bir uygulama-
nın karşısmda işçi hukuki haklarını
kullanacaktır. dava açacaktır" dedı.
Türk Harb-lş Sendika:>ı 2. Başkanı
Nejat Eren de"Çalışanların Tasarr-
nıfa Tesvik Edilmesi ve Bu Tasarruf-
ların Değerlendirilmesi" hakkında
1988"de yürürlüğe giren yasanın da-
ha baştan vanlış bir uvgulama oldu-
ğunu belirtti. Dev letin bu vasav ı orta-
dan kaldırarak çalışanlann haklarını
korumak verıne. i^çının parasını ken-
dı cebine ındirmek voluyla vasa de-
ğişikliğıne gitmesini eleştırdi. Tasar-
rufun zorunlu olmavacağını savunan
Eren. "Kinıse benim adınıa tasarruf
>apamaz. Türkiye'de ölünı parası'
dhe anılan ve çalışanın kazancından
kesilen paravla de\letönceçalışan adı-
na tasarrufvaptığınısö>lü\or,sonra da
işçinin tasarrufunu kendi bütçesine
aktan\or"dedı.
Türk Harb-lş Sendikası Kaysen Şu-
besi \1ali Sekreteri Ahmet Tunbak
ise çalışanlann zorunlu tasarruf hesa-
bından avrılmaları halinde. hakettik-
leri paranın üçte ikisinden yoksun ka-
lacaklarını savunarak çalışanları bu
hesaptan av nlmamalan volunda uv ar-
dı. Tunbak. 341? sayılı kanun gereği
YPK'ce nemalandınlan hesapların.
1994 vılı sonuna kadar Kamu Ortak-
lığı İdaresi'nin. Ocak 1995"ten ıtiba-
reıı de Hazine Müsteşarlığı'nm Idare-
sınde hükümetleriıı açıklarını kapat-
mak ıçın ~_\edek fon" ^eklınde kulla-
nıldığım belirtti Tunbak "De\letin
kasasında 8 > ıldır işçiden kesilerek
biriktirilmiş 300 trilyondan fazla
para *ar. De\let bu parav ı resmen
işçinin cebinden aldı. kendi cebine
kmtlu. Bunun hesabının sorulma-
sı «ereki\or" dedi.
ÇIFTÇI DOSTU /SADILLAH USUMÎ
ÇAY
DOSYASI
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞUKRATN SONER
Nereden Buldun?
İki gündür "işçilere müjde" başlığı altında, asgari üc-
retin vergi dışı bırakılacağı haberi veriliyor.
Ülkemizde asgari insanca yaşama ücretinın, bilim-
sel verilere göre üçte, dörtte birınin altına inmiş asga-
ri ücret ne kadar yükseltilirse yükseltilsin, bir işe yara-
mayacağına göre, vergi dışı kalması asgari ücretle ça-
lışan işçılerı bir ölçüde rahatlatacak gibi gözüküyor.
Bu görüntünün etkisinde olarak işçiye yararlı bir iş
yapma ad/na, ışçi ve işveren sendikaları, asgari ücre-
tin vergi dışı bırakılmasını uzun zamandır ciddi bir is-
tem olarak dile getıriyortar. Büyuk bır vergi kaybına yol
açacağı için de hükümetler bu isteme direniyorlar.
En sonunda kademeli uygulama ile bu işin başlaya-
cağı söyleniyor. Gerçi işçi sayısının çok düşük olduğu
Güneydoğu ve Karaden izyöresinden başlayacak
uygulamanm halen 3.5 milyon civarındaki asgari üc-
retliyı kapsaması yıllar alacak. Yine de brüt ücretin
SSK benzeri kesintilerdışında nete dönüşmesı, asga-
ri ücretlide bir gelir artışı gibi görunecek. İşverenler
ceplerinden para çıkmadan. işçilere daha çok para öder
konuma gelecekler. Sendikacılar, işçiye hak kazandır-
dıkları için övünecekler.
işverenlerin asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını
şiddetle istemelerini hep anlamışımdır da, Türkiye ko-
şullarında işçi sendikalarının bunu ıstemelerinın yan-
lış ve sonuçta işçi çıkarına olmadığını düşünmüşüm-
dür. Çünkü asgari ücreti insanca yaşama ücretine yük-
seltme çabası yerine vergi dışı bıraktırmak. sonuçta ser-
mayeden zaten vergi toplayamayan devlete önemli
bır vergi. gelir kapısını daha kapattırmak, ışveren ka-
saşına para aktartmak oluyor.
Önce anlı-şanlı ozel sektörümüzün 4 milyonun al-
tında sigortalı, 5 milyonun ustünde de sigortasız ka-
çak ışçi çalıştırdığını unutmayalım. Tabıı kaçak çalıştı-
rılan kayıt dışı ekonomideki işçilerın ücretınden kaçı-
rılan vergi ıle birlikte, üretimin ve yaratılan değerlerin
tümünün vergisi kaçırılmış oluyor.
Sigortalı çalıştırılan 4 milyonun altındaki işçilerin ise
sadece 250 bininden biraz fazlası sendikalı. Sendika-
sız işyerlerinde çalışan işçilerın ise, en üst kademeler-
dekı birkaçla sayılanları dışında hepsi asgari ucretten
çalışıyor görünüyor. Zaten onun içindır kı 3.5 milyona
varan asgari ücretli gibi bir kabarık rakam ortaya çıkı-
yor.
"3.5 milyon asgari ücretli görünüyor" dedik. Çün-
kü kayıtlı ekonomideki 3.5 milyonun. hatta kayıt dışın-
da tamamen kaçak, hiç vergi sıgorta pnmı ödenmek-
sizin çalıştırılanların 5 milyonun önemli bır çoğunluğu
aslında 5 milyon gibi komik bir ücrete talım etmıyor.
Çoğunluğun ücreti asgari ücreti mutlaka katlıyor. Ama
bu gösterilmeyerek vergi ve sigorta primlerı kaçırılmış
oluyor. Işveren daha az vergi öderken, gunubirlik ya-
şam sorununu çözmeye razı olmak zorunda bırakılan
işçi de vergisiz ücret almayı yeğliyor.
Asgari ücreti vergi dışı bırakmak, özel sektörü işçi
ıçın vergi ödemekten kurtarmakla nerede ise eş anla-
ma gelıyor. Tabiı ışçının gerçek ücretinı göstermeye-
rek vergiden kurtulma çabasını da arttıracak bır durum.
Şuphesiz sermayeden vergi almayan devletin, en ko-
lay yol olarak dünyanın en yüksek oranlarıyla ücretli-
den vergi almasma karşı çıkmak sendikacılık hareke-
tının görevi ve sorumluluğu. Aynı yaklaşımla, asgari in-
sanca yaşama ücretinın vergi dışı kalmasını istemek
de yanlış değil. Doğacak büyük vergi boşluğunun, ger-
çek gelir. sermaye sahıbinden aiınmasjnı sağlamak, ser-
mayeye bır odüle dönüştürmemek koşulu ile.
Türkıye'de bır türlü sorulamayan "Nereden buldun"
sorusunu sormaya bir yerlerden başlamak için çok
geçe bile kaldık.
Kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine sokmak, istenilse öy-
le çok zor bir iş de değil. "Nereden buldun" sorusu-
nu üretilen mal üzerınden yapmak bile yeter. Örneğin
görünüşte vergısini ödeyen, ihracat yapan büyük mar-
kalarabakabılırsıniz. Sigortalı çalıştırıyorgöründüğü iş-
çi sayısını birkaçla katlayacak üretım sahibidir. Tabii ki
tekstil alanmda ise ağırhklı üretimini fasonla, ağır sa-
nayide, beyaz eşyada ise taşaronla yapmaktadır.
"Sermayezaten üretimden kaçıyor Vergısiniödemek
zorunda kalırsa, vergi ödemeden vurgun vurulan ran-
ta, spekülasyona, faize kaçar. Üstelik devlete borç pa-
ra vererek vergi ödemeksızin servetlerine servet katar"
diyeceksıniz.
Zaten işin püf noktası da burada değil mi? Devlet
hak düzeni, vergi adaleti için geçeriı olan "Nereden bul-
dun " sorusunu, asıl yaratılan servet üzerinde sormak
zorunda.
"Nereden buldun" sorusunu bugüne kadar sorabil-
meyi oğrenseydik memur çocuğu Çiller, öğretim üye-
si olarak yoksul aileden yaşama atılan Erbakan böy-
le servetlerin, vrtlalann, altınlann sahibi olabilirler miy-
di?
Dünyanın en zenginlerinin toplandığı, dünyayı sömü-
ren ABD'de kaç bireyin böyle sayılmayacak kadar ev-
leri, altınlan, servetleri var? Evler, servetler arttıkça
ödeyeceklen vergi miktarları öylesine katlanır ki, özel
servet yapmak yerine yatırım yapmayı, insanlara iş ka-
pısı açmayı yeğlemek zorunda kalırlar.
Bizim gibi yoksul bir ülkede ise, herkes üreten ser-
maye yerine, turşusu yapılır gıbi saklanan sermayeye
tamah eder. işçiye hak ettiği ücreti yasal yoldan öde-
mek yerine, elden vermeyi yeğler.
Özeti işçi lehine, işçiye müjde gibi görünen bir karar
bile bu çarpık düzende, işçileraleyhine, sermaye lehine
sonuçlar veriyor.
^TRKETLERDEN HABERLER
• GL'NEŞ SİGORTA. Kemer Simena Tatıl
Köyü'nde gerçekleştirdiği > ıllık toplantısında başarılı
acentelerini ödüllendirdi.
• TL'RKCELL'in hizrnet kapasitesini ikı katına
çıkaracak olan Tahtakale HLR Ünıtesf nın 350 bin
aboneve hızmet sunabilecek ilk bölümü de\ reye girdi.
20 milvon dolara malolan ünite tamamlandığında 800
bin aboneve hizmet verecek.
• İTALYAN TİCARET ODALARI'nın başkan ve
genel sekreterleri. 23-24 mayısta İstanbul'da
gerçekleştirecekleri toplantılarda ekonomik politıkalan
değerlendirerek. Türkiye'nin AB'deki yerini
saptav acaklar.
• TEKİROVA
CORINTHIA
TATİL KÖ\ Ü,
Malta kökenli
Conııthia Grııbu'nun
ışletmeciliğinde 36
milyon marklık bir
vatınmla Antalva'da
'-• •—: hizmete açıldı.
• İSTANBUL ÇORAP SA.NAYİI. Parizien den
Müjde Lüx'e uzanan süreçte. ürünlerini tanırtı.
• DEMİR SİGORTA. bu vılın ilk üç avında nakliyat,
vangın. kaza \e mühendıslik branşlarında prım artış
oranlarını vüzde 221 olarak üerçekleştirdi.
• GEDİK
HOLDİNG'in
sponsorluğunda
düzenlenen
Uluslararası Kavnak
Teknolojisı 96
sempozyumu. Gedik
Eğitim Vakfı
tesislerinde.
Almanya. Avusturya. Bulgaristan. SIovak>a.
Singapurdan gelen uzmanlar ve sektör temsildlerinin
katılımı\la gerçekleştirildi.