Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 MAYIS1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
7Mayıs
± emekç
1977
Mayısı bir
daha
\aşamak
isteme-
diğimiz
kaıılı
olavlara
sahnc
oldu.
i IıavraııııKEREM ILGAZ
Bugün yine " 1 Mayıs" ve emekçıler
bir kez daha meydanlarda...
Amerikan işçılerinin 8 saatlik çalışma
süresi için başlattıklan direnişle ilk
kez 1890 yılında kutlanmaya
başlayan işçi bayramı. Osmanlı
İmparatorluğu döneminde Istanbul ve
Selanik'te kutlanırken, işçiler,
Türkiye Cumhuriyeti döneminde
kutlamalann yasallaşması için çok
zor yollardan geçtiler. İ977'de çıkan
olaylar nedenıy le Taksim Meydanı
uzun süre gösteriye yasaklandı.
Uluslararasi işçı kuruluşlan
tarafından ilk kez 1890 yılında
kutlanmaya başlayan işçi bayramı.
Türkiye Cumhuriyeti'nde izinli
olarak yalnız 14 kez kutlandı.
Osmanlı Imparatorluğu döneminde
işçüerin Kâğıthane tepelerinde
Ortak istem
Çalışan
yönetime
katılsın
GÜNNUR İLHAN
eğlenerek kutladıklan işçi bayramı.
istanbul'un işgalinden sonra ise
işgalcilere karşı direniş eylemlerinin
yapıldıgı güne dönüştü. îzmir lktısat
Kongresi'nde 1 Mayıs"ın "amele
bayramı'" olarak kutlanması karannın
alındığı 1923 vılından sonra işçi
bavramı ya.sjlîaştı.
49 yil yasaklandı
1924 \e 1925 yıllannda kıtlesel
olarak kutlanan işçi bayramı, 1926
Nilında Takrirı Sükûn Yasası
nedenıyle yasaklı döneme gırdi ve 49
yıl yasaklandı. 1935 yılında ise
"amele ba>ramrnın ismı bir yasa ıle
"bahar bayramr olarak değişti ve 1
Mayıs bütün ülkede genel tatil ilan
edıldı. Jlk önceleri olaysız bir şekilde
kutlamalar yapılan 1 Mayıs'ta.
ülkenin şartlarının da değişmesiyle
birlıkte 197
6cian sonra kutlamalara
"kan kanştT. I976'da 49 yıl aradan
sonra kutlanan işçi bayramı. DlSK'in
önderlığinde Taksim Meydanı'nda
gerçekleşti. Bugüne kadar adından en
çok söz ettıren kutlamalar ise 1977
yılında yaşandı. Bu tanhte Taksim
Alanı'nda toplanan insanlara karşı
nereden geldiğı bugüne kadar
belirlenemeyen ateş açılması sonucu.
bir kısmı ezilerek. bir kısmı da açılan
ateş sonucunda 34 kişinin yaşamını
kaybetmesine neden oldu.
Bu olaydan sonra Taksim Meydanı
"sakıncab" olarak tarihtekı yerıni
aldı. 1978 yılında 1 Mayıs kitlesel
olarak kutlanırken, 1979 yılında
İstanbul Sıkıyönetim
Komutanlıgı'nca yasak konulması
nedeniyle kutlamalar yapılamadı. 12
Eylül 1980 askeri darbesınin getirdiği
yasaklar, işçı ba>raminın
kutlanmasına da engel oldu. 1980'den
sonra 7 yıl boyunca işçi bayramı
kutlanamazken. 1981 yılında "bahar
ba>ramırı
olarak kabul edilen " 1
Mayıs"ın nıteligı değiştirılerek
işgünü halıne getirilidı ve bayram
olmaktan çıkarıldı.
Meydanlardan salonlara
12 Eylül'den sonra yapılan ilk işçi
bayramı kutlaması. 1987 yılında
kapalı salonda gerçekleşti. 1988
yılında ise bazı milletvekilleri \e
DİSK yönetiçilerinin de aralannda
bulunduğu grup Taksim Anıtı'na
çelenk koyarken. çe\ rede bulunan
Çok sayıda kişı gözaltına alındı.
1977'den tam 12 yıl sonra 1989
yılında gerçekleştirilen kutlamalarda
yine kan döküldü. Bu tarihte üzerine
açılan ateş sonucu 17 yaşındaki
marangoz kalfası Mehmet Akif Dalcı
yaşamını yıtirdı. çok sayıda kişi
gözaltına alındı. 1990 yılında ise
kutlamalara katılanların üzerine
açılan ateş sonucu Gülav Beceren
isımlı bir ünıversite öğrencisi felç
oldu. 1991 yılındaki kutlamalar.
diğerlerıne göre sönük geçerken. bir
yıl sonra istanbul. Ankara, Izmir,
Adana ve Mersın'de vapılan
kutlamalarda yaklaşık 300 kişi
gözaltına alındı. Bu tarihte İstanbul
Gaziosmanpaşa'da Sosyalist Partı
tarafından düzenlenen mitinge çok
sayıda kışı katıldı. lkı ayrı alanda
kutlanan 1993 yılı "İşçi'
Bayramı"nda, Türk-İş Abide-ı
Hürrıyet Alanı'nda. DtSK. kamu
sendikaları, Otumobil-lş ve bazı
msslek örsütleri Pendık'te miting
düzenledU 994'te Şişli Abide-ı
Hürriyet Meydanı \e 1995"te
Kadıköy'de >apılan kutlamalara çok
sayıda kişi katıidı.
1996 I Mayıs'ını birlıkte
kutlamaya hazırlanan işçi
konfederasyonlan sıyasi
ve ekonomik kararlann
alınmasına artık
çalışanların da katılmasını
istıyor. Işsizlık ve eksik
istıhdam oranının yüzde
20'ye tırmandığı,
milyonlarca kişinin
sigortasız ve güvencesiz
çalıştığı, sadece 1 milyon
sendikalı işçınin
bulunduğu Türkiye'de
yeniden "işçi bayramı"
kutlanacak. Memurların
bir yıl içinde yüzde 40
gelır kaybına uğrarken,
anayasayla güvence altına
alınmış sendıkal haklarını
kullanamadıkları
ülkemizde şımdi
çahşanlar bir kez daha
ortak istemlerinı dıle
getirmek için 1 Mayıs'ta
Kadıkö> Meydanı'nda
olacaklar. 1 Mayıs
öncesinde Türk-lş
Başkanı Ba> ram Meral.
DİSK Başkanı Rıdvan
Budak ve Hak-tş Başkanı
Salim Usluya
"Türkhe'nin içinde
bulunduğu koşullarda 1
Mayıs'ın anlamını"
• sorduk. Üç konfederasyon
başkanı 1 Mayıs'ın
iktidarın oltımsuz
uygulamaları için bir
"uyan" niteligı taşıması
noktasında birleşirken.
ortaklaştıklan bir başka
konu ise "çabşanlann
alınan siyasi ve ekonomik
kararlara katılmasının
sağlanması". Türk-lş
Başkanı Meral.
ANAYOL Hükümeti'nden
çahşanlar lehine "çok
fazla iş beklememekle
birtikte çok şey vapması
için baskı unsuru"
olacaklannı sövledi.
Meral. "Zaman zaman
eleştireceğiz,
zaman zaman yol
göstereceğiz'*
derken. siyaset yapmak
için ise çalışanlara adres
olarak "parlamentoyu"
gösterdı. DİSK Genel
Başkanı Rıdvan
Budak ıse ANAYOL
hükürhetinin programının
"çalışanlar aleyhine
olduğuna" dikkat
çekerek, tüm "vergisini
veren sanayici" de dahil
olmak üzere tüm
örgütlü sınıfsal ve
sosyal kesimleri ülke
yönetimine katılmak için
baskı unsuru olmaya
çağırdı. Hak-lş Genel
Başkanı Uslu ise
hükümetin ülkenin
ıhtiyacı olan köklü
reformları yapabilmek
için gerekli "altyapıya"
sahip olmadığmı
söyledi. Uslu da "sivil
örgütlerin" ülke
yönetimine dahil
edilmesıni isterken.
\NAYOL hükümetınin
başansınm da buradan
geçtiğini savundu.
1 Mayıs 1977'de Taksim Mevdanrnda 34 kişi yaşamını v irirdi. Meydanda toplanan binlerce işçi miting sonunda yaşanacak olavlardan habersizce emeğe saygı isrivordu.
Eski DİSK Gıda-İş Genel Başkanvekili Ahmet Ertan, kanlı 1 Mayıs 1977 gününü anlatıyor
'Padamada, toprağm kay<1IF-HI
ANKARA
ı C'umhuriyet Bü-
rosu) - Çıkan
ta>lar nedenıyle
'4 kişinin öidüöü
Mayıs 1977
mint>ine tanık
uinDlSKGıda-
Iş Genel Başkan-
vekili Ahmet Er-
tan. o günü
Cumhurhet'e
anlattı. Olayda
polıs parmağını
bir kez daha gündeme getıren Ertan. orta-
ya atılan ve çok yakınında patlayan bir
bomba ile toprağın altında kaydığını san-
dığını itade ettı.
Ahmet Ertan'ın. 19 vıl önceki kanlı 1
Mayıs'tan arda kalan anı parçacıklarını
şöyledilegetirdi:
DİSK olarak. ilk I Mayıs İşçi Bayramı.
yürüv üş ve toplantılarını 1976 yılında yap-
mıştık. 1 Mayıs 1977'vegelmedenönce.bu
kutlama için hazırlıklarımız yoğunlaşmış-
tı DÎSK'ebağlı hersendıkadanseçilen ko-
Ahmet Ertan
mıteler. toplantı ve yürüviişte. kafılelenn
güvenlığıni sağlamak için 20 bin kişiy i gö-
revlendırdiler. Her.sendikanın işçileri ken-
di amblem, tlama ve bavraklan ile munta-
zam gruplar halinde Taksim'e doğru hare-
kete geçti. Ben. Saraçhane'dekı kafılenı-
nin başındaydım.
O sırada lisede okuyan Ruşen Ertan a
Gıda-İş'in flamasını vermıştım. Taksim'e
geldik. Sendikalar. öncedenkendılerineay-
nlmış yerlere gelerek. burada duruyor ve
sırayagınyorlardı. Gıda-lş'ın yerı, Taksim
Parkı'na çıkan merdivenler ile Taksim'dc-
ki hevkelin arasındaki geniş kaldırımdı.
DİSK Yürütme Kurulıı üveleri. kürsünün
etratinda duruvorlardı. Bütün kafilelerin.
türkü ve sloganlarla Taksim'e gelip, >erle-
rıni almasından sonra DİSK Genel Başka-
nı rahmetli Kemal Türkler. konuşmasını
yapmava başladı. Konuşma. bıraz uzun
sürdü.fşçi arkadaşlar hem beklemekten.
hem sloganlar atıp. n-.arşlar söy lev erek yü-
riimekten yorulmuşiardı. Zaten. kaç gün-
den beri söylenmekte olan sözler de mora-
limızi bozmuştu. "1 Ma\ıs toplantı ve>ü-
rüvüşüne gitmeyin. Olavlar olacak. karşı
gruplar gelecek, çatışma beklenivor" dıye
söylentılerçıkanlmıştı. Bız. bunlara inan-
mamıştık. Rahmetlı Türkler'ın konuşması-
nın sonuna doğru. birden Gıda-İş kafilesi-
nin sag tarafından, yanı Taksim heykelı ta-
rafından polis panzerlen, acı acı sirenlerça-
larak, mevdana dolmaya başladı. Panzer-
lerle birlıkte, silah sesleri de duymaya baş-
ladık Bununhemenarkasından,>akınımı-
za bir bomba atıldı kı. çok büyük ses vap-
tı.Hayatımda böylesine ses vapan bırbom-
bava tanık olmamıştım. Patlama sırasında
sanki toprak ayaklanmın altından kaydı git-
ti. Oğlum >anımda>dı. Panzerlerin siren
sesleri. vızıldavan kurşunlann üstüne. pat-
lavan bomba. ınsanlar büyük panik yarat-
tı.'
Önümdeki kalabalık kaçışmaya başladı.
tnsanlar. bırbirini ezivordu. Bir taraftan si-
lah seslen gelivordu. fnsanlara **Kaçma>m,
dağılma>ın,mahsusyapı>orlar
r>
divebağır-
mamız. hatta anons v apmamıza karşın. pa-
niği durduramadık. Bir ara. kaçışan bir
grup ınsan seli. kaldırımın üzerine. bize
doğru geldi ve çarparak. Gıda-İş kafilesi-
ni de dağıldı. Herkes bir tarafa kaçıvordu.
Ben, çocuğumu korumak için onun elınden
tııtmuştum. insan seli, bizı iterek, yanımız-
da duran kıralık kamyonumuza yaslayıp sı-
kıştırdı. Eziliyorduk. Birkaç arkadaş. kam-
yonun kapısını zorla aralayarak. oğlumu
içerı sokfuk. Bir kaç arkadaş \e şoför ile
ben de kamyona girdik. Bir grup işçi arka-
daş da, kamyonun arkasina atlamış. "Ha>-
digidelim,ha>digidelim'"d!>ebağırı>ı>or-
du. Dışandasılahse>len,kıvametsürüyor-
du. Çocugum başını eğdim. kamvonun şo-
för mahallinın altına jatırdım. kurşundan
korumak için de üstüne kapandım. Kam-
yon çalıştı. Taksim hevkelınin yanından
Harbiye ve Şışliyedoğru kaçtık. Silah ses-
leri, arkamızda hâlâ duvuluvordu.
Benim bu olavla ilgi'lı değerlendirmem
şu: Gruplarbirbirinesilah çeknıedi. Benim
gözümün önünde patlak \eren bu olayı, po-
lis yarattı Polis. provokasyonyaptı. Mille-
ti >aşırttı. telaşa verdi. Zaten 1 Mayıs ön-
cesi söylentıler çıkarmı^lardı. 1 Mayıs'ın
bir fiyasko ile sonuçlanmasına gayret gös-
termişlerdı. Buna karşın. I Mayıs'ta büyük
bırkatılımolmuştu. Polıs. bir nevi DİSK'e
ceza olsun dive bu olavı tezsahladı.
Sosyalist Devrim Partisi kurucusu Uğur Cankoçak:
Ejneğin gücü bitmedi
ANK.ARA(Cumhurivet Bürosu)- Eskı TİP ü\e-
si. eskı Sosyalıst Devnm Partısı kurucusu. Özgür-
lük ve Davanışma Partısı PM vedek üvesı l'ğur
Cankoçak. günümüzde emegın ışles ıtıın kalmadığı
volundakı savları vanıtlarken. bu vöndekı görü^le-
rın "safsata" olduğunu belırterek "Emeğiııişloibit-
medi, ama enıeğin sömürü oranı artıvor" dedi.
Cankoçak. bugün teknolojık gelışmeyı abanına-
nın bir "vutturmaca" olduğunu savunarak. "Hâlâ
parlarlı motorla sevahat edivor, uçu-
voruz. Teknolojık gelişme dive yuttu-
rulan, sadece iletişim teknolojisinde-
ki olağanüstü geiişmelerdir" dedı.
Cankoçak. şu görüşlere ver verdı:
"İletişim teknolojisindeki gelişmeler.
dünvavı küçülttü. Bu nedenle insan-
lar. dümadan haberdar oldular. Yi-
ne bu teknolojik gelişmevle kapita-
liznı. kendi propagandasını bin mis-
liarttırmaolanağmı buldu. İşte.zur-
nanın zırt dediği ver burası. Bu ileti-
şim teknolojisi ile veni dünva düzeni.
\ani kapitalizm çeşirli biçimlerdebü-
• Özgürlük ve
Dayanışma Partisi
PM yedek üyesi
Uğur Cankoçak,
bugünkü teknolojik
geiişmeyi
abartmanın bir
yutturmaca
olduğunu öne
sürdü.
tün dümadaki emekçi halklara adeta empoze edili-
yor. Dümadaki bütün ınsanlar çılgınca bir rüketime
zorlanıvor. Burada. kapitalizm. 'Emeğın ışlevı bıt-
n' safsatasını da iletişimdeki hızlı gelişmevle dünva-
yadavatıvor. Kapitalizmin tenıel kuralıeşitsizbü>ü-
medir. N'anL birisi gelişirken. öbürü ufalacak. Nani.
birisi diğerini sömürecek. Kapitali/min temel kura-
lı. av nı ülkede ınsanlar arasında bir eşitsizlik. farklı-
lık >arattığı gibi. ülkeler araMtıda da av nı işlevi gör-
mektedir. Nani. ba/ı ülkeler gelişirken. bazı ülkeler
daha da gerilemektedir. Kapitalizm, bu kııral oldu-
ğu sürece avakta durabilir. ^ani sömürü varsa. ka-
pitalizm a> akla durur, \oksa çöker. İşte burada eme-
ğin işlevi meselesine dikkat etmek gerekir. Dünvada
henüz kendi kendine çalışan makine icat edilmedi.
Bütün makineler emekle çalışıvor. Kaldı ki makine-
lerin ürerriği, vani emeğin ürettiği meta kimin tara-
fından satın alınacak? Makineler mi satın alacak?
Demek ki ortada bir insan ve insanın emeği >ar. De-
mek kiemeğin işlevi birmemiş. Ancak.emeğin sömü-
rü oranı artmış ve artmakta."
Emeğin ışlev ının bıttığıne ılışkın bava. "Eğertek-
nokıji iddia edildiği gibi yclişiyorsa. bu
teknoloji Merih'tcn ithal edilmiyor. E-
mek. teknolojiji geliştirivor" vönünde
bir karşılık verılebıleceğını kaydeden
Cankoçak. şöyle devam ettı: "Emek-
çilerin örgürlü mücadelcleri. sendikal
ve si\asi mücadeleleri ile kazandıklan
haklar ellerinden alınmak isteniyor.
Bu da veni düma düzeninin sömürü
oranını arttırmak. kapitaliznıi avakta
rutabilmek için ileşitim teknolojisi ile
bütün dünvava vutturduklan bir şev.
Bazı ya/arlanmız. bü> ük fabrikalann
kapandığını, insanlann kendi evlerin-
de bilgisavar başında çalışarak para kazandıklannı
sövlüvoriar, bunu da birdev rim olarak\eemeğin iş-
levinin bittiğine kanıt olarak aktan\orlar. Chsaki bu,
>eni düma düzeninin emekçi nrgütlülüğüne karşı
ideolojik saldırısının pratiktc ortava çıkmasıdır. İş-
çileri veya emeği parçalav arak birbirinden a\ ırmak.
onlann örgütlü mücadelesini önlemek için bulduk-
lan bir > öntem. Ancak. bu > öntem de söknıüv or. E» -
lerinde bilgisavaıiann başında çalışan insanlar bile,
belki sendikal olarak değil. ama sivasal olarak örgüt-
lenivnrlar. Fransa'daki son grevler ve sigorta konu-
sunda Fransa devletinin geri adım atması. hele son
İtatva seçimleri bunu açıkça gösterdi."
HAFTAY4 BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Siyasetin İçinden
Olay Erdal İnönü'lerin evınde geçer.
Konuklar vardır. Masada akşam yemeği yenmek-
tedır. Ev sahibesi de zaman zaman mutfağa gitmek
gereğini duymaktadır.
Birden mutfaktan bir çığlık sesi duyulur.
- Erdal yetış, burada bir fare var!
Erdal Bey sakin, gülümseyerek konuklanna döner:
- Sağolsun, Sevinç de beni bazen kedi zanneder...
• • •
Erdal inönü çok saygı duyduğum. özellıkle de gül-
mece gücüne hayran kaldığım bir kişılik... Ama sıya-
sal yaşamında kendisini birçok kez eleştirdiğim birsi-
yasetçi..
Kendi kışiliği ile davrandığında alkışlanacak şeyler
yapmıştı.
En büyük rakibi Bülent Ecevit'e yarayacağını bile
bile, siyasal yasakların kalkması için gösterdiğı çaba
bunların başındaydı. CHP'nın yeniden açılmasına
verdiği içten destek de bunlar arasındaydı.
Ama etrafındakı bazı küçük adamların telkinlerine
kapıldığında, alkışlar tepkiye dönüşmüştü.
DSP'yi bıtirmek ıçın Turgut Özal'ın ünlü seçım sıs-
temine evet demesi, kendi kişiliğine uygun düşmü-
yordu. Özal, o sayede Çankaya'yaçıktı.. "Bız CHP'ye
gıtmeyiz, CHP bize katılsın" demesi de yanlıştı. Ve
kanımca, o da Erdalbeyvari bir davranış değıldi..
Bütün bunlan niçin anımsadım?
Sayın Erdal Inönü'nün "Anılar ve Düşünceler" ad-
lı nefis kıtabının birinci cildını okuduğum için...
Ismet Paşa'dan bugüne uzanan çok anlamlı anı-
lar.. Büyük bir zekânın, önemlı bir birikımın ürünleri..
Akıcı ve akılcı bir anlatım.. ikincı cildı sabırsızlıkla bek-
letecek dopdolu sayfalar...
• • •
Bugün değinmek ıstediğim ikinci kitap da birikimi-
ne ve kişiliğine saygı duyduğum bir siyaset adamın-
dan... Necdet Uğur, benim de yer aldığım hüküme-
te onur katan isımlerdendı.
Kitabrnın adı "Alla Turca 'ntn Sonu."
Sayın Uğur kitabında anılarını anlatmıyor. Türki-
ye'nin bugünü üzerindeki düşüncelerini aktarıyor. Ya-
nnın Türkiyesi'nin nasıl olması gerektiğinı söylüyor.
Çözüm yolları öneriyor.
Cumhuriyetin kuruluşunda yapılanların önemini
yadsımıyor. Ama değişen koşullar içinde bir "yenı
cumhurıyet" kurulmasını savunuyor.
Kemalizmi eleştirmiyor. Ama bu yeni cumhuriyetin,
Kemalist ilkelerte bağlantısını kurmaktan da kaçını-
yor.
Kemalist ilkeler doğrultusunda yüründüğü için mı
bu noktaya gelındi? Yoksa Kemalızmden sapıldığı
için mi?.. Bu sorunun yanıtı da yok kitapta. Olmadı-
ğı için de yararlı bir çalışma, ideolojik açıdan havada
kalıyor.
Necdet Uğur'un çok uzun ve zengın bir siyasal de-
neyimi var. Anılarla besleyeceğı bir düşün çizgismi ak-
tarması daha yararlı olabilirdi. Çünkü geçmişi doğru
bilmeyenler, geleceği doğru kuramazlar!
• • •
Cahit Kayra da eski bir bürokrat, siyaset ve dev-
let adamı. Aynı zamanda da yazar.
"1938 Kuşağt" krtabı, yaşadığı bir döneme ışık tu-
tuyor. Olaylar, ınsanlar, anılar, bırtarıhsel çızginın par-
çalan olarak anlatılmış. Bir bakıma Sayın Uğur'dan
da beklenileni Sayın Kayra yerinegetirmiş.. Güzel bir
anlatımla.
Çöken bir imparatorluğun karanlık ve acılı günle-
ri.. Atatürk devriminin heyecanı ve inönü dönemi..
ikinci Dünya Savaşı ve çoğulcu demokrasıye geçış..
1972'ye kadar. bürokrasinın üst düzeyinde yurtiçı ve
dışında üstlenilen görevler.. Birinci Ecevıt hükümeti,
Kıbrıs olayları, seçim boğuşmaları.. Ve tutkusuz, kav-
gasız emeklilik yılları...
Bu tür kıtaplar yazılmalı ki bugünkü ve yarınki ku-
şaklar yakın tarihı doğru öğrenebilsınler. Ve geleceği
doğru kurabilsinler
1
Sömürüye karşı
emekçi mücadelesi
G«çen >ıl 1 Mayıs, adına yakışır bir şekilde coşkuv la kutlandı.
ANK.\RA (Cunıhurnet
Bürosu)-! Vlavı». ABD'de
188ü'lı yıllarda ış saatlennın
8 saatle sınırlandınlmasi ça-
baları ıle doğdu.
U
8 saatlik iş
günür
'ne ılı^kın önerinın \a-
şama geçırılmesıne >önehk
gınşımler Amerika ve Kana-
da İşçı Federasşonu önderlı-
ğinde vürütüldü. Slogjnları
"8saatiş.8saateğlenceve din-
lenme,8saatuvku" ıdı. "8sa-
atükişgünü" mücadeleMnın
yürütücüsü Amerika ve Ka-
nada işçı Sendikaları Federa>-
yonu. 1881 vılında. Pensil-
vanva evaletının ba^kenti
Pıtssburüh'da kuruldtı.
ABD'de 1869"dan ben faalı-
yet gösteren ulusal i^çı örgü-
tü Emek Şövalvelen'nın
(Knıght of Labor-KL). çalı-
şanlann zor çalı^ma ko^ulla-
rınaveartan taleplenne kar-
şı muhafazakâr ve pasıf tutu-
mu. yenı bir s,endıkanın ge-
rekliliğinı ortava çıkarmıştı.
Yenı federasvon. sendıkalann
meslek temelınde örgütlen-
mesinı öngörüvor \e ışçmın
ücret bazında sınıf bıhncının
gelişmesını temel alıvordu.
N'enı seçılen b*jkan Samuel
Gompers. hem dü^ünce. hem
de evlem açısından aktıf bir
roloynamaya kararlıvdı. Ge-
rektığınde gre\ e gıdılebılece-
ğıne ve gıttıkçe daha az savı-
da insanın elinde toplanan
ulusal senetın kontroi edıl-
mesı gerektiğinı savunu^or-
du. Yeni federasyonun önder-
leri. 8 saatlik ış günü ıçın sa-
vaşım venrken. karşı lannda-
ki KL önderlerı çalışma »aat-
lerinde bir ındınm yapılabıle-
ceğine ınanmıvordu. Federas-
von. 1884de Şıkago'da vapı-
lan kongrede >LI karan aldı. "1
Mavıs 1886 farihiııden itiba-
ren vasalgünlük çalışma süre-
si 8 saat olacakhr. Bütün ör-
gütleri uvamoruz, belirtilen
tarihe kadar gerekli > asal dü-
zenleme >apılmalı ve aidığımız
karara ıı\ulnıalıdır." KL lı-
den Terence \. Powderl> ı>e.
s saatlik ı^ guıuinü >a>ama
geçırebılmek için 1 mayısta
vapılacakgrevı Yürütme Ku-
rulunun onaylamadığını ve
üyelerın bu doğrultuda bir
destek gelmediğını sa\lıvor
ve üvesı sendıkalara I mavıs
gre\ ine katılmama çağrısında
bulunuyordu I Mavıs
I886"dâ yaklaşık 35ü bin
emekçi Mılvuıukee. Saınt Lo-
uis. Cıncınnatı. Baltımore.
\'ew >'ork. Phıladelphıa. Bos-
ton. Şikago \e dığer kentler-
de "8 saatlik işjJÜnü" ıçın gös-
tenlen düzenlendı. Sadece
Şikago'dakıgöstenvekaıılan-
ların sayiM 80 bının üzerın-
devdı. Gösterılerden ıkı Jun
sonra. 3 Mavıs'ta Şıkago'da
McCornııck fabrikasında lo-
kavtkararını ızleyenbır gre\-
de şıddete basv uruldu. Bu ola-
yın etkısı ıle bazı mılıtan ısçı
önderlerı ertesi gün. Şikago
Haymarket mevdanında bir
protesto gösterısi çağrısındj
bulundular. Haymarket mıtııı-
gıne. L'luslararasi Calışanîar
Derneğı örgütlevıcılerınden
Samuel Fielden konusmasını
noktalarken polı.s müdalıaie
ettı Topluluğun "sükûnetle
terkedilmesi" ıçın çalı^ılır-
ken. alana n
pohs se 4 isçının
ölümiine \e bir çoğunun da
varalanmasına vol açan bir
bomba atıldı. Bombavıatanın
kımlığı hıçbir zaman belırle-
ncmedı. çeşıtlı kesımlerce ıd-
dıalarönesürüldü. Sansasvon
peşınde koşan gazeteler "ateş-
li konuşmalar \apan~ de\ nm-
cılen olavdan soruınlu tutan
başlılar attılar. Şikago bölge-
sınde tutuklananlar arasıııda
8 işçı liderı de ver alıvordu.
Kımı gazeteler. Havmarket
alanına atılan bombadan
anarşıstlen. kımılerı de polisi
sorumlu tuttu ve atılan bom-
banın ısçı hareketının diis-
maniannca atılmıs olabılece-
ğını belıntı Durıismavage-
tınlen sekız sanıktaıı vedısi ı-
dam. bin de ömiir bov u hapsc
mahkunı edıldı. Karara karşı
protcstolar sonucunda 3 ıdam
mahkumun da cezasi ömür
bovu hapse çevrıldi. Arala-
nnda Albcrt Parsoıis'Liıı da
bulunduüu 4 sanık 11 Kasim
1887'deTdam edıldı.