25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 1996 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Öncelikle Temel Eğitim Prof. Dr. RIFAT OKÇABOLBogazıçı Unnasttesı Y ası uygun olanlann lennden ve eğıtsel çalışmalardan olusa- anımsavacağı gıbı 12 cağı kabul edılmıştır Mart 19Tden sonra par- tiler ustu "reform hükiı- meti" denen bırhukumet kurulmustu Bu huku- met reform çalismaları çerçevesınde. eğıtımalanındaSçalışmagrubuoluşrur- muştu Bugruplardan**SekizYdlıkOkul Denemesi" adlı grup kısa bır Mire sonra "Temel Eğitim Çalışma Grubu" adını al- misiır Bu grubun çalısmaları 1973 yı- lında kabul edılen P39sayılı Mıllı Eğı- tım Temel Kanunu ıle Talım Terbıye K.u- rulu'nun hazırlavıp 24 Hazıran - Tem- muz 1974 tanhlerınde toplanan IX Mıl- lı Eğitim Şurası'nın gundemıne getırdı- gı "Mılli Eğitim Sistemimizin Butunlu- ğunde Programlar ve Oğrenim Akışını Duzenleyen Kurallar"onensıne onemlı olçudeyansımıştır Buonen.lX Şûra'da kabul gorup kımı değışıklıklerle benım- senmıstır Bu şûrada, zorunlu temel egıtımın 7- 14 yaslarındakı çoeuklann eğıtımını kap- sadığı ılkokulların temel eğıtımın 1 ka- demesinı. ortaokulların da 11 kademeyı oluşturduğu ortaokul programlarınin oğrencılere temel nıtehkte genel kultur kazandıracak ortak derslerden. oğrencı gereksınımıne \e çevrenın ozellıklenne uyacak seçmelı derslerden. oğrencının tlgı.eğılımveyeteneklennınbelırlenme- sındevardınıcıolacakrehberlıketkınlık- Bakanlığın 1974yılında. 1995yıluçın behrledığı hedef. temel eğıtımde yuzde 75 duzeyınde okullasmayı sağlamaktır IX Şûra"dan 2 5 a> sonra o gunlenn hu- kumetı ıstıfa etmış Şûra kararlan yaşa- ma geçınlememıştır 1970'lerde meslek ortaokullannın, temel egıtımın 11 kade- mesı olarak genel ortaokullara donuştu- rulmesıne ba$lanmıssa da 12 Ey lul yone- tımınde bu uygulama durdurulmuş ve te- mel eğitim ka\ramından ılkoğretım ka\- ramına donulmuştur Bugun gelınen nokta. 1974 yılında be- lırlenen hedefın çok gensındedır 10 mıl- yon kadar yetışkm ınsanımız okur-yazar bıle değıldır tlkokul oğrenımı gormus, olanlar arasinda ışlevsel olarak neredey- se okuyamaz yazamaz durumda olanlar \ ardır Okul çağında olup da ılkokula gı- demeyenlenn sayısı yüz bınlen bulmak- tadır Temel eğitim konusunda eğıtımcılere, bakanlıga \e topluma "BeUeği(hafizası) yok" olarak bakmamak gerekır Temel egıtım kavramı 19"'0Tenn ba^ında obur ulkelerde bıle yenı say ılan bır kav ram ol- masınakarsin. ulkemızde daha 1974 ler- de Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nde Mıllı Eğitim Bakanlığı nda, IX Şûraha- zırlıklarıçerçevesındeyapılanbolgetop- lantılannda çok sayıda katılımcının bu- lunduğuIX Şûra'da buyuk çoğunluk ta- rafından vehementumeğitımcılercebe- nımsenmıştır 1973 yılında kabul edılen 1739 sayılı Mıllı Temel Eğitim Kanu- nu'nun 23 maddesıne gore temel egıtı- mın amaç ve gore\ len herçocuğa ıyı bır vatandaş olmak ıçın gereklı temel bılgı becerı, davraniş \e alıskanlıklar kazan- dırmak, onu mıllı ahlak anlayısma gore yetıştırmek. onu ılgı. eğılımı \ e y etenek- len yonunde yetıs,tırerek ya^ama \e ust eğıtıme hazırlamaktır Geçmışte kalan 22 y ılda yasada belırtılen bu amaçlara ula- şılamamıştır Gelışmışvegelışmekteolan ulkelerde ıse temel eğitim hızla benımsemıs v e bır- kaç ulke diijinda genellıkle en az 8 y ıl ol- mak uzere zorunlu olarak uygulanmaya baslanmistır Dun\a. bilgi çağına girmiş >a da girmek uzeredir. Teknolojik geliş- meler ve >eni bilgi üretimi baş donduru- cu hı/da olmaktadır. Çocuğun yetişkinlik yaşamına. bu gelişmelere uyum sağlaya- bilecek \e >aşacn bov u oğrenmey i becere- cek bir biçimde, hazırlanması için pek çok ulkede temel eğitimde 8 yılın uzerine bite çıkılmaktadır. Her ınsan doğuştan kımı yeteneklerle doğar Çocuğun yeteneklennın avırımı- na \ armasi, ıstek \e eğılımlerıne gore ge- leceğını behrlemesı ve yeteneklennı ge- lıstırmesı onun en doğal hakkıdır Bu haklare\renseldır her ulkede kabul gor- mektedır 10 12 1948 tarıhlı Insan Hak- ları E\rensel Bıldınzesı ıle 20 11 1959 tanhlı Bırleşmıs Mılletler karan bu hak- kı açıkça belırtmektedır Turkıye nın de ıçınde bulunduğu 155 ulkenın 5-9 Mart 1990tanhlenndeTayland'daoybırlığııle kabul ettıklerı "Herkes İçin Eğitim Bil- dirgesi" de temel egıtımın bır hak oldu- ğunu \e gerçekleştırılmesı gerektığını vurgulamaktadır Çocuk, okulda çocuklugunu yaşarken kışılığını bulmakta, daha ust oğrenim ba- samaklarına hazırlandığı gıbı yetıs.kınlı- ğe, toplum ıçınde ışjevsel ve sorumlu bır ınsan olmaya da hazırlanmaktadır Ço- cuk. baska çocuk ve yetıs,kmlerle etkıle- şım ıçınde olduğu gıbı doğal çe\ rey le de, toplumla da ılıs,kı ıçındedır Çocuğun çevresı nesnel varlıklarla oznel duygu duşunce ve değerlerle çevrılıdır Temel eğitim, bıreyın nesnel varlıklar ve oznel değerler ıçınde bılgılenıp kışılığını ge- lıstırebılmesııçınonaanlatımveıletışım yeterlığı, ıhijkı ve ı>bırlığı yeterlığı oğ- renmeveara^tırmayeterlığı iağlıklıya- şama yeterlığı ıle uretım ve tuketım ye- terlığı verecek bır eğıtımdır Bu eğitim, her çocuğa eşıt fırsat vermenın onkoşu- ludur Bufırsatın yaratılması ısedevletıngo- rev ıdır Teknolojik gelı^meler \e uretıîen yenı bılgıler ınsanlara venı seçenekler sunmakta. bılgılı, du^unen ve araştıran ınsan btlınçlenmekte ınsan bılınçlendı- ğı olçude. seçenekler arasından daha sağ- lıklı seçımler yapabılmekte ve ı&ter ıste- mez gıderek demokratıkkijmektedır De- mokraM bılgılı. anlayışlı, hoşgorulu ve eleştırel değerlendırmeler yapabılen kımselerle guçlenmektedır Temel eğı- tım bu açıdan da bır onkoşuldur kışıvı yeterınce bılgılendırmekte. ona gelecegı y onunde seçenekler sunmakta uy gun se- çeneğın belırlenmesınde yardımcı ol- makta. bıreyı yetışkınlık vaşamında da- ha katılımcı vesorı.'mlulukyuklenebıle- cek ışlevlere hazırlamaktadır Sonuç Temel eğıtım ulkemızın obur ulkeler- den ve çocuklanmızın obur ulke çocuk- lanndan gen kalmaması ıçın bır zorunlu- luktur kımı yeteneklenn açığa çıkıp de- ğennı bulabılmesı ıçın gerekhdtr uretı- len bılgıy ı oğrenıp pay iaşabılen bılgı top- lumundan dı$lanmamak ıçın atılması ge- reken ılk adımdır Devletı yoneten sıyasetçılenmızın ku- çuk hesapları bırakarak bır an once ço- cuklarımıza (ve hatta yetıskınlenmıze) 1739 sayılı yasadakı amaçları gerçekleş- tırecek temel eğıtım olanağını sağlama- lan gerekmektedır En az sekız yıllık te- mel eğıtım zorunlu ve devlet okullannda parasız olmalı. "oğretim'"den ~eğitiıne~ geçılmelı. ezbercılığe son \enlerek ço- cuğa gence ınsanımıza duşunme soru sorma, arastırma. eleştırel bakabılme saygılı ve hosgorulu olma ve oğrenme alışkanlığıkazandınlmalıdır Yoksa biri- lerinin birilerini kandırması. pek çok \e- teneğın ortava çıkmadan yok olmasi ve "Neden biz bö\le\iz?~ soylemlerı surup gıdecektır ARADABIR TÜRKÂN ERKİN Emeklı Oğretmen Sanat Okullarımızın Sepüveni 1878 yılında buyuk ve yenılıkçı devlet adamı Mit- hat Paşa tarafından, Osmanlı devletının o zamankı koşullarında ve egıtım anlayışı ıçınde açılan sanat okullarmın kuruluş amacı kuşkusuz gunumuzde po- lıtıka aracı olarak saptırılmış ve yozlaştırılmıştır Bır yuzyılı aşkın bır tarıh surecı ıçınde olanlara şoyle bır go2 atalım Ilk kız sanat okulu, 1878'de Uskudar'da "Kız Sa- nayı Mektebı" adı altında uç dershanelı olarak açıl- mış El orgulerı, halı dokuma, kanevıçe sım ışleme- lerı gıbı becerıler kazandırmış oörencılerıne 1911 'de Maarıf Nezaretf ne bağlanmış Tlk ve orta 9 sınıflı ol- mak uzere Sanat Mektebı olarak dışarıdan sıparış- ler almış Cumhunyetın kuruluşundan sonra 1928'de 4 yıl- lık egıtım veren bu okul "Kız Sanat Enstıtusu" ya da "Kız Sanat Okulu" adını almış Daha sonra 1932'de okul 5 yıla çıkarılmış Başarılı oğrencıler seçtıklen dallarda Ankara'dakı Ismet Paşa Kız Enstıtusu'ne devam hakkmı kazanmışlar Yıne 1878 de kurulmuş ve benzerı evrelerden geç- mış olan erkek sanat okulları da ışlevlerını aynı pa- ralelde surdurmuşlerdır Atatürk, gençlerı kısa yoldan hayata hazırlayarak onlan bılgılı, bılınçlı teknık adamlar olarak yetıştıre- cek olan bu kurumlara buyuk onem venyordu Genç kızlanmız da boylece hem çağdaş bılgılerie donanım- lı, yarının gençlerını uygar dunyaya hazırlamak ola- naklarına sahıp olacak hem de kazandıkları becen- lerie aıle ıçınde ve gıderek yurt ekonomısınde soz sa- hıbı olacaklardı Bu guzet kurum. boylesıne guzel bır amaç doğrul- tusunda 1983 yılına kadar surdu ve 1983-1984 ders yılında meslek lısesı adına aldı Yanı, Ataturk'un mı- rası olan obur kurumları -Dıl Kurumu, Tarıh Kurumu- gıbı bozuldu amacından saptırıldı Ağır meslek derslerının yanı sıra, kultur derslerı de -fen ve sosyal- klasık lıselerdekı ıçerığı ıle oğretım programına gırdı Oğrencıler bu ağırlık altında ezıldı- ler Oğretmenler bu durumun yarattığı karmaşadan şıkâyetçı oldular Sanat okulları boylece lıse statu- sune kavuşunca kendılerıne unıversıte kapıları açıl- mış oldu Bu okullardan mezun olan her oğrencıye şansını unıversıte sınavlarında deneme fırsatı venl- dı Meslek derslerının ağırlığı ıle kultur derslerıne ye- ten kadar zaman ayıramayan oğrencıler sınav kapı- larında yığınlar oluşturdular ve başarılı olamamanın ezıklığmı acısını yaşadılar Bu arada bılgılı donanımlı teknısyenlere gereksı- nımı olan ışyerlerı de nıtelıksız elemanlarla yurutul- mek zorunda bırakıldı Mıllı eğıtımde tam 55 yıl sınanmış yerıne oturmuş, değıştırılmesı konusunda hıçbır ıstekte, şıkâyette bu- lunulmamış bu guzel sıstemın bozulmasındakı neden apaçık Ardından meslek okulu durumunda olan ımam-hatıp okulları da lıse statasune kavuşturul- muştur Doğal olarak onlara da unıversıte kapıları açılmıştır Boylece bır ımam-hatıp hsesı mezunu sı- yasal bılgılere hukuk fakultesıne, tıp fakultesıne gı- rebılecek yanı ulkenın ıdare ve karar mekanızmala- rında kadrolaşacaklardır Boyle olmuş, bu kadrolaş- ma gerçekleşmıştır Bu duruma hangı sağduyu sa- hıbı onay verebılır? Doğal olan doğru olan, meslek okullanndan me- zun olanlann ancak kendı mesleklennın uzantısı olan daliara yıne sınavla gırebılmelerı ve orada uzmanlaş- malarıdır Bır oğrencının torna tezgâhı başından ya da dıkış nakış çocuk bakımı gıbı oğrenımlennden dm adamı ıçın gereklı bılgıleden sıyasal bılımlere, hu- kuk ya da tıbba yonelmesı hangı akıl ve mantıkla ka- bul edılebılır? Yıllardır, doğrulanmış olumlu sonuçları alınmış bır sıstem, çırkın polıtıkalarla karşıdevrımın sınsı ve he- saplı adımlarına uygun ortam hazırlamak ıçın nasıl al- tust edılmışse doğruya ve aslına yonelmek. bu yan- lışı duzeltmek de o denlı kolay, dahası zorunludur Çunku gerıcılığe, karanlığa verılen her odun, pırıl pı- rıl genç beyınlerden, ulkenın aydınlık geleceğmden çalınan umutlardır 53 hukumetın, bır reform ve de- ğışım hukumetı olduğunu daha ılk gunu kursuden ulusumuza duyuran Sayın Başbakan Yılmaz'dan bunu ıstemek hakkımızdır Ve verılecek bu hak, ATA- TURKÇU, LAİK, YURTSEVER aydınlarımıza odene- cek bır BORÇTUR Atatürk, Genç Bir Öğretmenin Dersinde.,. 1 Mayıs NEZAHAT KULEN Emeklı lehefe oÇutnıeıu Y ıl 1931 Kasim aralıkaylan tz- mır Karşıyaka kız Oğretmen Okulu'nda felsete-toplumbılım (sosyolojı) oğretmenıyım Gun- lerden bır gun. son sınıfta top- lumbılım dersınde "seçim* konu- sunu ışlıyorum Ders saatının uzadığının tarkın- dabıledeğılım Bırden, sınıfkapısı açılıyor içe- nye Atatürk ve Afet Hanım gırmıyorlar mı' Kursude ayaktayım Şaskınlığım ve heyecanım anlatılacak gıbı değıl 1 Kalbımın çarpması en v uk- sek duzeye fırlıyor Heyecan ve saskınlıktan ol- malı kı Atatürk "e, "Oğrencilere bir şe> sormak is- tertnisiniz?'"dedığımı şuanda bıle urkerek anım- sıyorum Bu. hayale sığmayan nasıl bır tablo ıdı' \u- turk yanındaben' Az sonra > *De\amediniz!'"dı- yen tok fakat tatlı bır ses kulaklarımda uğuldu- yor Vebenderstmedevam edıyorum Dakıkalar- ca kendılen benı olanca dıkkatleny le dınlerken. \fet Hanım da kursude. onumde duran "Teşki- latM Esasi>e" kanununa yanı şımdıkı "\na\a- sa"yave venı harflerle hazırlamısolduğumnot- lanmabakıyor Bırarabunlan A.taturk'e de gos- terdığını,gozucuylafarkedıyorum Zıra ovtllar kntıkyıllardı Yenıyazıyaalışmayıtlanıdı (Tam o sırada, oVulumuzun fotoğrafçısının kar^ımıza geçerek çektığı resmın yanıp çıkmadğına. hâlâ na kadar uzgunumdur' Boyle bır totoğrat bana mes- lek yaşantımın en değerlı bırarmağanı olacaktı ) Evet Ataturk'un huzurundadersımı surdurur- ken oğrencılenmı de suzmekten kendımı alama- dım bır ara Onlar da benım gıbı heyecanlı ur- kek. fakat ne kadar mutlu gorunuyorlardı Dersımın konusu "seçim",seçme, seçılmehak- lan ıdı Ozamanlarseçmeveseçılmehaklanyal- nız erkeklere v enlmıstı y a' Ben de bır sırasinı ge- tınp madem kı her hak bır odev karşıhğıdır el- bette bız kadınlarda odev lenmızı y enne getırdık- çe bır gun gelecek, seçme \e seçılme haklarımı- zt kazandığımızı goreceğız dedım Bu arada da acaba heyecanın etkısıyle dersın konusunugerektığıgıbıaydınlatabılıyormuyum dıye. Ataturk'un arkasına rastlayan uzun kon- dorda bınken buyuk bır kalabalığın olu$lurduğu korteje şovle melul melul bır goz atarken. ıçle- nnden uzun boylu bır zatın. elını kaldırarak. ba- na "İvi sö>lu>orsun i\i. Hiç korkma!" der gıbı yaptığı el ısaretını hâlâ unutamam O ışaretlı uyarma. benı adeta cesaretlendırdı' Demek he- yecandan saçmalamıyormuium 1 Bu el ışaretı de benım ıçın o gunun unutulmaz anılanndan bın ol- du Meğero uzun boylu zat eskı mıllı eğıtım ba- kanlanndan ve son zamanlarda bırçok ulkelerde elçılık gorevı yapan Vasıf Çmar Be> değıl mıy- mış1 tzmır'de oğretmenlığımın henuz en acemı do- nemını yaşadığım o ıkıncı yılına kadar. derslen- mebırçok mufettis hatta bakan bıle gelmıştı La- kın, bu kez benı dınleyen Ataturk'tu 1 Aklımın ucundan geçmeven bu s.ereflı, s.ereflı olduğu ka- dar bende olçusuz bır heyecan yaratan boyle bır surprız karşısında nasıl olup da duşup bayılma- dığıma ve dersın konusunu saptırmadığıma hâ- lâ şaşar dururum Ataturk'un benım sınıfımagelmesı. bır tesaduf mu ıdı1 Hayır, hıç de oyle deâıl Bakın nasıl ol- muş' 7 Okulumuzun muduru Sabiha Gökçiil (kı ılk donemdemıiletvekıh seçılmı^tı) Ataturk'un oku- lumuzu ^ereflendıreceğını haberalıralmaz ken- dılerını ılgılendırecek dersın. sosyolojı olabılece- ğını dus.unerek. son ders saatını uzatmış ve zılı çaldırtmamı^' Ataturk'u de yalnız benım sınıfı- ma getırmeyı uygun bulmu^ Ne var kı olay burada bıtmedı Nıhayet zıl çaldı Atatürk Afet Hanım'la sınıf- tan çıkarken. benı de yanlarına aldılar. kortejın arasına beraber gırdık Busbutun şa^ırmış, heye- canlanmıştım Nereyegıdıyorduk'Bırhaylıyu- rudukten sonra, o uzun kondorla bağlanan mu- dur odasına ulastık Atatürk mudurumuzun kol- tuğuna oturdular Benı de karşılanna çağırdılar **Gel bakalım oğretmen hanım! \skerlik odevini \apmadan, kadın seçim hakkını kazanabilir mi, senneduşunu\orsun?'*demezlermı' Ataturk'un tam karşısında ıdım Bır an gozume ılışen şu ol- du Ataturk'un oturdukları koltuğun ust tarafın- da asılı duran kendılerının portresı' Koltukta da, yasayan, canlı Atatürk' Ikı Ataturk'un karşisin- da ıdım Tanrım' Bu ne gorkemlı bır gorunustu Her ıkisinın de. uçlan kalkık kasları. bakıslan. na- sıl da bırbınnın aynı ıdı' Ama ben, gerçek canlı ATA ıle y uz y uze ıdım artık 1 Evet, artık onunla karşı karşıyayım Mudur odasının her ıkı taratı çok kalabaîık Ben odada- yım Atatürk sorulannadevamedıyor "Madem ki her hak bir odev karşıhğıdır di\ordun,so\le ba- kalım; kadının seçim hakkını kazanması için il- kin askerlik odevini vapması gerekmez mi?" Bırden bevnımde bır şımsekçaktı Demek Ata- türk kadının da askerlik y apmasını ıstıyor ve bel- kı de o gun ılk kez yen gelmışken bu goruşunu ortay a atıyordu Nanı kadının ılkın asker olmasi, askerlıkyapması sart' Atamızbugorus. veıstek uzennde ısrarettıkçe. ben degençlığın verdığıo delıkanlılık cesaretı ıle hıç çekınmeden. o anda aklıma gelen butun kanıtlan sıralayarak tezımı kuvvetlendırmeve çalı^ıyordum Orneğın kadın cephe gerısınde savaş yenne mermı, cephane ta- şıyabılır dıyordum Yaralılann yaralannı sarar onlara s,efkatle yardımcı olur dıyordum Hatta eklıyordum gerekırse cephede dusmana karşı sungu de kullanarak goğus göğuse vatanı savu- nabılırde Fakat kanımca kadın muvazzaf asker olmadan da, seçme ve seçılme hakkına sahıp ola- bılır Artık heyecanım durulmuş. yennı normal du- ş.unce almıştı Oylesıne >-ahat yanıtlar verıyor- dum kı Ataturk'e Bu kez yanıtlanm şunlardı Genellıkle kadının organık ve fızyolojık yapısı erkeğınkınden tarklıdır Sureklı olarak erkek ka- dar başanlı bıraskerlık gorevmı yenne getıremez kanımca erkeğın bedensel gucu fızyolopk ya- pısı askerlığe kadınınkınden daha elverışlıdır Bu yuzden kadın az ıse yarar bır asker olacağı- na kendıne duşen odevlerını en ıyı bıçımde ya- parsa, orneğın ıyı bır ana olup e\latlarını çağın koşullanna uygun olarak yetıştınrse. entelektuel alanda çalısır. ıyı bır oğretmen basanlı bır dok- tor, kuvvetlı bır malıyecı olursa. odeMnı verı- ne getırmış boylece seçim hakkını kazanmış ol- maz mı dıverek henuz mesleğınde ıkı yılını dol- durmamış olan bır genç öğretmenin o anda ak- lına gelen bu fıkırlen straladım durdum Ama an- lıvordum kı. Atatürk benım ılle de kadın ılkın as- ker olmalı dememı arzu edıyorlardı Zıra kadın pılot olabıldığı gıbı (Sabiha Gokçe) asker de ol- malı ıdı Ben kadının organık fızyolojtk yapisindan soz ederken Ataturk'un sağ tarafına geten ve odanın yansını dolduran komutanlann benım goruşumu haklı bulduklarını yuz ıfadelennden, mımıklennden farkedınce cesaretım artarak, gö- rusumden donmedım v e ay nı fıkırler uzennde ıs- rar ettım' Gençlık neymış meğer' Delıkanlılık duşuncelerı Ataturk'unkar^ısında bıle yumuşa- mamıştı 1 O gun orada. benım dus.uncelenme or- tak olmayan tek bır kışı çıktı. o da Hasan ÖAli Yücel'dı Ataturk. her bakımdan buvuk bır ınsandı Çı- çeğı burnunda. henuz ıkı y ılını doldurmamış ateş- lı. heyecanlı bır genç öğretmenin bu goruşlennı kdbul etmese. beğenmese de bağıslamak buyuk- luğunu gostermıştı 1 Zıra fıkırlerınde hâlâ ısrar eden lyıbırana kuvvetlı bırdoktor ılerıgoruş- lu bır oğretmen olarak odev ını yenne getıren kadınlanmtzın bır gun sıv asal haklanna kav uş^ı- cağına ınanan bendenızı kırmdk ıstemedıklerı ortada ıdı Gosterdıklerı anlayiî). hos.goru. sur- durduğum kırk bır buçuk yıllık oğretmenlık ya- şantımdabana en değerlı bır ornek oldu 1 Bende oğrenulerımle tartışmalara gınştığımde onları antı tezlennde desteklemeye. anlayışla karşılama- ya çalı^tım Seruvenım. devam edıyordu Okulumuzu >e- reflendırmelennın ertesı gecesı, Ataturk un arzu- lan HzenneTurk ocagmda v enlecek baloya, okul- lann butun öğretmehten çağntmıştı O gece de baloya Atet HanınaTa beraber geldıler Ânımsı- yorunı danslarbaşlamadan once Ataturk le tar- tışmaya gırışen bırdoktoru. arkadaşan salondan uzaklaştırıverdılerdı Ben bır yandan okulda geçen o konu^maların ve doktorun bu durumunun etkısınden henuz kendımı kurtaramamışken Ataturk benı orada gorunce hafıf gulumseyerek "Gel bakalım. ka- dını asker yapnıav an oğretmen hanım!*" dıyerek karşılanna bır deta daha çağırmazlar mı' Doğal olarak venı bır hevecan dalgası ba!}ladı bende' Ama o okuldakı kadar değıl Bu defa Ataturk'un guven veren bakışlarından cesaret alarak, karşı- lanna geçtım K.onu. sorular değıştı bu sefer Ataturk benden ulusuntanımını ıstıyordu Ben yıne çekınmeden bıldığım butun tanımları sayıpdoktum' Hatta Er- nest Renant'ın tanımını bıle. ad vermeden Be- nı dınledıkten sonra kendılen de ulusu şoyle ta- nımladılar "IJIus demek, geçmişte beraber olan, şimdiki durumda beraber vaşavan. gelecekte de beraber vaşamak ulkusune sahip olan insan top- luluğudur." Bu tanımı o geceden sonra sosyolojı notlanma ekledım Her yıl ulus bolumunu anlatırken tatlı bır anı ıle oğrencılenme tekrarladım durdum Bu uzun anlatımdan sonra buyuk Ataturk'le geçen askerlik ve seçim konulan uzenndekı ko- nu^malarımızı şoyle bağlamak istıyorum Ata- turk'un dersımı şereflendırmelennden bırkaç y ıl sonra. kadın asker de oldu mılletvekılı de' (8 Ekım 1934) Şunubelırteyım kadının asker unı- formasını gıymesının ve kendısıne parlamento kapılarının açılmasının tohumları 1931 yılında atılmış oldu Eveet Bu değerlı anılann uzerınden bugun tastamam 65 yıl geçmıs' Bunları ya$ayan o za- mankı genç oğretmen artıkhaylıyaslı 88yaşın- da' \e var kı bu anıları hâlâ dıpdın, hâlâ tapta- ze Bu anılar tozlu raflara kaldınlmış değıl Gençler severek dınlemek ıstıyorlar Çunku bunlar tanhımızın olusumunu yaşatan canlı bır kavnak' \e arşnden bırparça PENCERE SAKARYA İŞ \1AHKE\1ESİ'NDEN Savı 1995 242 - Esas, 19% 1 Karar Da\ac S S Kururnu Genel Mudurlugu Ankara Da\ahlar 1- Yener Avvıldız. adresı meçhul 2- Husevın Çağlar. adresı meçhul Dava Alacak DavaTanhı 4 5 1995 karar Tanhı 2^3 I 1996 Davacı S S Kurumu Genel Mudurluğu taratından davalılar \ener Avvıldız ve Husevın Çağlar alevhlenne açılan alauak davasının vapılan yargılaması sonunda Davanın kısmen kabulune bakıve kurum zararı 21 021 999 - TLnın tahsıs ve onav tarı- hınden ıtıbaren vasal faızı ıle bırlıkte davalılardan mustereken \e muteselsılen alınarak da- vacı kurumaserılmesine 7 567 919 -TLharcınkezaavnısekılde davalılardan alınarak Ha- zıne ve odenmesıne dava tanhındekı Sakarya Barosu avukatlık asgarı ucret tarıfesı gere- ğıncetantenın"o 10 8 oranlan karsılığı hesap edılen 1 931 759-TL ucretı vekaletın dava- lılardan muştereken ve muteselsılen alınarak davacı kuruma \enlmesine, 4 155 000 - TL y argılamagıdennın davalılardan keza avnı sekılde tahsılı ıledavacı kuruma verılmesıneda- ır karar adresı meçhul davalılar Yener Avvıldız \e Husevın Çaglar'a davetıve venne (Yar- gıtav volu açık olmak uzere) geçmek uzere ılanen teblığ olunur Basın İşçi sınıfına Tüm emekçilere kutlu olsun. MEİS CAFE & BAR Beyoğlu ANTALYA6.ASLI\^:HUKUK HAK&ILIGI'NDEN DosvaNo 1995 702 Esas Davacı Hazıne vekılı tarafından davalı Cemalı Lysal (Ramazan og ) aleyhıne açılan An- talva Duralılerkovu2422 parsel say ıhtaşınmazın davalı adına olan tapusununıptah ve Ha- zıne adına tescılıne karar venlmesmı ıster ışbu dava dılekçesı davalımn adrestne teblığe ve nlmis olup teblığ edılemedığı gıbı v aptınlan zabıta araştırmasında da adresı tespıt edıleme- dığınden dava dılekçesı venne kaım olmak uzere ılanen teblığıne karar verılmış olmakla Dava dılekçesı yenne kaım olmak uzere yukarıda ısmı vazıh davalıva ılanen teblığıne da- valının duruşmanın bırakıldığı 23 5 1996 gunu saat 11 30dakı duruşmava bızzat gelmesi veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmedığı takdırde yargılamava yoklugunda devam ol- unupkararvenleceğı(HL'V1K'rıun213 ve 337 md ) hususu ılanen teblığ olunur 29 3 1996 Basın 8205S Istanbul Emnıyet Mudurluğu nden aldtğım pasaportumu kaybettım Hukumsuzdur ÖZGES DEMİRTAŞ ACIKAYIP Sevgıh eşım. bırıcık babamız. aıle bujuğumuz. çok değerlı ınsan, Trabzon eşrafından, eskı O\ak Inşaat Genel Mudürü. Gımat Genel Koordınatoru Em Denız Yuk Muh. Kd Alb SABAHATTİN SAĞIROĞLU'nu elım bır trafık kazası sonucu ka>bettık Acımız sonsuzdur Merhuma Tann'dan rahmet dılenz Cenazesı 1 Mayıs 1996 Çarşamba gunu (bugün) Kocatepe Camıf nden oğle namazmı mûteakıp Cebecı Asrı Mezarllğı"na defnedılecektır. AtLESt Mal Mülk Hırsı... Gunumuzde toplumu saran "mal hırsı" ve "koşeyı donme tutkusu" ınsanı duşunduruyor duşundur- mekle de kalmıyor, kaygılandırıyor Hıç kuşkusuz "bır lokma, bırhırka" dıyerek yaşamanın çağı geçtı ama mal edınmek konusunda gozu donmuş kışılen anla- mak da olanaksız Çağımızın "ışadamı" ya da "gırı- şımcı"s\ ıçın amaç uretmektır, mal hırsı çağdışına duşmuş bır gudulemenın gelışmemış toplumda ya- şayan kışıde dışavurumu dıye tanımlanabılır "Mal hırsı" deyınce, akla hemen maldan mulkten kaçan eskı bılgeler gelıyor En başta Diogenes • Diogenes ı ılgınç oykulerıyle herkestanır, Doğu se- ferıne çıkan Büyük İskender Konnthos'ta yoksul bılgeye rastlamış Diogenes her mevsım yalınayak başıkabak dolaşır, bır fıçıda bannıp uyurmuş İskender sormuş - Dıle benden ne dılersen7 Diogenes - Golge etme, başka ıhsan ıstemem Elınde fenerle gunduz vaktı sokaklarda dolaşan Dı- ogenes'ın ne yaptığını soranlara, "Insan anyorum" dedığı de unludur Bır gun kuçuk bır çocuğun çeş- meden avuçlanyla su ıçtığını gorunce elındekı tası ye- re atıp kırmış Diogenes - 6u çocuk, demış, bana gereksız şeylerden kur- tulamadıgımı oğrettı Eeee bu kadarı da fazla değıl mı' Çağımızda "luks", gorgusuzler ıçındır, ama, "kon- for" her ınsanın hakkı1 Gunumuzde ayakyolu altın kaplamalı bır kışıye herkes guler apteshanesı pıs kı- şıyı herkes ayıplar Diogenes ın kole olduğu da soy- lenır çoğu kışının bılmedığı bır oykusu benı duşun- durur Bır gun Dıogenes'ı kole pazarında satılırken gormuşler bıige kendısını satın alacak muşterıye şoyle demış - Eğer kendıne kole değıl, efendı almak ıstıyorsan, benı al!. Ne demek ıstemış? • Sokrates ı egemenlerın mahkemesıne sanık ola- rak çıkarırlar Bu davayı herkes ucundan kıyısından bılır Olum cezasına çaptınlacaktır Sokrates ama, ya- salara gore kendı kendısıne bır ceza bıçmek hakkı- na da sahıptır. Pekı bu hakkı nasıl kullanıyor unlu bılge'' "Eyyargıçlar> 'Senı salıvereceğız ama sende ar- tık felsefeyle ugraşma dersenız yanıtım Yaşadıkça ve gucum yettıkçe felsefeyle ugraşmaktan vazgeç- meyeceğım Yaşlılan ve gençlerı bedenden vepara- dan çok, ruhlannı duşunup yuceltmelerı gerektıgıne ınandırmaya çalışacagım Ne ceza vereyım kendı- me' Surgune mı yollayayım kendı kendımı 7 Iyı ama, her nereye gıtsem nerede konuşsam gençler hep benı dınleyecekler Bana, 'Sokrat sen buradan çıktıktan sonra konuşmadan sakın bır hayat yaşaya- maz mısın' dıye sorabılırsınız Ben sıze konuşmadan yaşamanın benım ıçın olanaksızlığını soylersem ınan- mazsınız Ama ınsan ıçın en buyuk nımetın her gun erdem ıçın kafa yormak, kendını ve başkalarını de- nemek olduğunu, bunsuz hayatın hayat sayılmadı- ğını eklersem, bana daha az ınanırsınız " Sokrates boyle konuşur yargıçlar bır kez daha top- lanırlar, bıfgeyı olum cezasına çarptırırlar • Gurtumuz dunyasında eskı zaman bılgelerının ya- şamlan pahasına sınadıkları erdemlen aramak boşu- na Ama mal mulk hırsında kendımızı gulunç etmek de kendımıze karşı saygısızlık degıl mı'> insan kendı kendısının efendısı olmalı, malının mul- kunun kolesı değıl VEFAT Merhum CelaleHın Guıe^ın ve merhume Refıka Guresın ın değerlı oğullan. merhum Ekrem Guresin ın bırıcık karde^ı merhume Asiye Hanım ın veğenı merhum Kemal kavnak ve \acıye Kavnak'ın damatlan merhume \ ıldız Kavnak Avten Gülser EmelveTurkav ın enistelerı merhum Havatı Bavsan. merhum Ahmet Halıt Turak Ce\at El Cevahır \e Murat Baysal ın bacanaklan Kenan \e Aysegül Turak merhume Canan Bavsan Havdar Esra Alı Banu El Ce\ahır ve kemal Baysal ın enistelen Eaument Refıka Celal ve Bahrıve Gureşın ın amcalan can voldası Avnur Guresın'ın sevaılı esı \e Asu Gureşın ın bırıcık babasi ıvı ınsan İLHAMİ GUREŞIN Allah ın rahmetıne kavusmu^tur Merhum 1 Mayıs 1996 Çarşamba gunu Levent Camıı nde kılınacak ogle namazmı muteakıp Hasdal Mezarlıgı nda detnedılecektır Allah rahmet ey lesın AİLESİ Romanlarınız ve ansıklopedılerınız yennızden alınır Tel.: 554 08 04 Çalışma arkadaşımız tLHAMİ GÜREŞİN'in \ efatını teessürle öğrenmış bulunmaktayız. Merhuma Tanrfdan rahmet. kederlı aılesıne başşağlığı dılenz CUMHURİYET ÇALIŞANLARI Sosyalizmin utkusu için bir ömür boyu savaşım veren iyi insan ASLAN ALP'İ ölümünün 1. yılında saygıyla anıyoruz. ANK\R.\LI DOSTLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear