22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9NİSAN1996SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Hakan Onur'un 'Benim Sponsorlanm' başlıklı sergisi 12 nisana dek Yüksel Sabancı Sanat Merkezi'nde heykel değîl sponsor sergisi AHU AIVTMEN Genç sanatçı Hakan Onur. Yıldız Unı- versıtesı Yuksel Sabancı Sanat Merke- zi'nde \er alan sergısıv,le. Turkiye'de ozellıkle son > ıllarda sıkça gundeme ge- len bırolguvuırdelıvor Sponsorluk Ser- gının başlığı. "Benim Sponsortanm" Onur. sanat etkınlıklennın artık genelın- de gormeve alıştığımız sponsor bav rak- lannı bırbın ardına sıralıyor. pek çok et- kınlığın gerçekleşmesıne katkıda bıılu- nan kurumlann bavraklarını sanat vapı- tının kendısıne donu^turu>or "Katkıla- nndandola>ıteşekkıirederiz'"sozlen su- reklı bıryınelemeyle ızlevıcıye sunulur- ken sponsorluk olgusu ne olduğu. ne ol- ması gerektığı. sanata ne getırıp ne go- îurduğu gıbı vonlerıyle ırdelenmekten çok tarafsız bır gozlemcının bakış açı- sıvla gundeme gelı>or Aslında değışen bır şey >ok Geçmış- te, soylu aılelenn destekledığı sanatçıla- rı bugun Hakan Onur'un da jşaret ettığı gıbı. dunyadakı egemen guçlen oluştu- ranbuvukşırketlerdesteklıvor Amaça>- nı %etek bırsozcukleozetlenebılır Pres- tıj Hakan Onur"un sergısıne mekân oluş- turan galennın ısmı bıle bu sergının kap- samına alınabılır Y uksel Sabancı Sanat Merkezı BBCtele\ız>onundabırkaçyıl once v a> ım lanan "Gorece Değerier" baş- lıklı belgesel programda durum soyle ozetlenmıştı "Romalılar imparatorluk- lannı genişlertiğinde, \ illalannı en i\ i par- çalarladonatabilmek için birbirlerh le >a- rışfılar. Medici ailesL, görkemli bir hane- dan oluşturmak için sanata destek \erdi işte bugıin Japon işadamlan da düma pazanna ağıriıklannı kovarken. bir >an- dan da A\rupa \e Amerika'nın sanatsal hazinelerini Doğu"nun muzelerine taşı- mava başladılar..." Philip Morris'ın "Şirketler,sanatla\ü- celir" sozlenyle ozetlenebılecek tutumu benımse>en pek çok ozel kuruluş saye- sınde. bugun çok bu\ uk boyutlu sıgoru ucretlerının bıle haval edılemez rakam- . lara ulaştığı etkınlıkler ızleyebılıvoruz Geçengunlerdelstanbul Kulturve Sanat \akfı'ncabukurumunvıllardırduzenle- dığıfılm muzık tıvatrofestıvallerı vebı- enallerıne katkıda buhınan kımı spon- sorların katılımıyla duzenledığı basın toplantısında da ortava çıktığı gıbı. ozel kuruluşlar. sanat etkınlıklerınde bav rak- larını gostermekten "gururlu." Hakan Onur'un sergısındekı sponsor- lar, her bırı farklı alanlardan ozel kuru- luşlardan olusuyor Sanatçı. ozellıkle bu konuyadıkkatçekıyor "Burada dişma- cunu flı ıııalarından. ghim firmalanna dek çok farklı alana dair ipuçları \akala- vabiliyırsumı/. Farklı velpa/elerden. farklı kulturel tabanlardan gelen pek çok kuruluşun. sanata destek olahilecekleri- ne dair bir tanını. bu sergi." Tabıı kaı ıs- tınlnumasi gereken sergıde bırer sanat nesııesıne donuşcn bu sponsorlann Ha- kan Onur'un "BenimSponsorlarım" ser- gisiııı destekleven sponsorljrınd.ııı fark- lı olıışu 60 a vakııı bdsvuru NOIIULU 24 fırmanııı bu kcz para değıl ısmını "ver- diği' sergının bunların dışındj, kendı sponsorları var Kısacasi. bır tırmadan destek alabılmek ıçın yuru>en surecı de bır anlanıda gozler onune serı>or "Be- nim Sponsorlanm." Hakiin Onur "Bugun dun\a_\ı buvıık holdingfer \ onetı>or dslında.- Burada bu- tun mesek\ bu şirketierin sanata katkıda bulunurken 1x1li birdu/evi tutturmaları \ani belli bir bilinçfe hareket etnıeleridir" dıvor ^urtdışında şirketlerin danışma kurulları \ ar. TurkİM-'de isco bilincin he- nu/oluşmadığınıgurııu>ru/.Dolavısı\la. guncel değişimlerle oluvor hırtakıın şe>- ICT. Ba/en bir firma bir sanalçm destek- lerken. bir baknorsunu/ ertesi sene5 Ni- san kararları nedenivle bir sonraki bi- enal gerçekleştirik'mi>or. Sanatsı/ bir > a- şanı biçiminin olamayacağına dair bir bi- lincin oluşmuş olması gerekiyor once." Herhangı bır yapıt b>r muzeye kabul cdıldığınde. bu yapıtın değerının bır an- da •belirtenmesi' gıbı. bugun sanata des- tek \eren kuruluşlann da bu gıbı olçut- lerı belırleyebılecek gucu elınde bıılun- durmasi. Hakan Onur'un sozunu ettığı 'biiincin' oluşmuş olmasını kaçınılmaz kılıyor Bu konuda sık sık \enlen en kla- sık ornek. ItaKan sanatçı Piero Manzo- ni'nın kendı dışkısını konserve kutulan- na doldurup "Artist's Shit" (Sanatçının Boku) adı\la orta>a kovduğu ısının bır mııze\e kjbul edılmesıyle bırlıkte artık •tartışmasi7" kabul gormesıdır Manzo- nı ııın de dalgasını geçtığı. zaten aslında bu suıecın ta kendisıdır1 Iste sanat .spon- sorlarının elının altında da boy le bır 'giiç değneği' \ar Sponsorlar. destekledıklerı etkııılıklerle kendılenne bellı bırprestıj sağlarken. desteklenen sanatçı ya da sa- natçtlar da \enlen desteğın çapına gore on plana çıkı>or Burada. sponsorun sa- nata. reklamını vapacak herhangı bırmal gıbı yaklaşmaması. buyuk onem kazanı- \or Hakan Onur Turkıye'de sponsorluk bılıncının zamanla yerleşeceğıne ınanı- \or "Turki>e'deki hersorunun ternclin- dc olduğu gibi. bu da eğitimle ilişkili ta- bii. Ec/^cıbav gibı kuruluşlann Istanbul Kultıir \e Sanat Vakfı aracılıgı>la konu- > u gundeme getirdiğini. onculuk ettiğini bilİNoru/. Bunun ardından kolfksi> oncu- luk da gelecek, gelişecek. Bugun hiâlâ bi- linçsi/ce hareket edi>or koleksi>oncular da. \nıa ben bunu bir çocuğun ilk emek- lenıesi gibi goru>orum. Bugunku kolek- sİNoncuların çocuklan. torunlarnla hu bilinç > a> aş \ a\ aş >erleşecek." Onur'un "BenimSponsorlanm" sergı- sı. 12 nisana dek \ uksel Sabancı Sanat Merkezı'nde Sponsorluk yapan >a da vapacak olan ozel kurulu^lara. ozellıkle onerılır 1 Michelangelo Antonioni'ye 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' verildi . ' Bir film yapmak, yaşamak demektir' Kültur Senisi - 15 LJluslararası Istanbul Fılm Festı\alı tarafından bu y_ıl ılk kez \enlen "Yaşam Bo\u Başan Odülii 1 ", va^ayan en bu>uk sınemacılardan bırı olan Viichelangelo Antonioni'ye "Bulutlann Ötesüıde" fılmının gosterıldığı 7 nısan pazar gunu Emek Sınemasrnda 18 30 seansında \enldı VNim \\enders ıle bırlıkte çektığı son fılmı "Bulutlann Ötesinde"'nın gostenmınde bulunmak uzere Istanbul'da bulunan vonetmen. sınema salonuna eşının desteğıyle zorlukla yuruyerek gırdı \ onetmene odulunu \eren sınema yazarı \tillâ Dorsa> kısa bır konuşma yaparak. Antonıonı nın çağda> sınema ka\ramının oluşmasında emeğı geçen yaşayan en onemlı yonetmenlerden bın olduğunu ve bugun çok farklı fılmler seyredebılmemızı bu turbu>uk yonetmenlenn her şeve rağmen surdurduklerı çabalarına borçlu olduğumuzu soyledı Bırkaç \ıl once geçırdıgı bır rahatsızlık nedenı\le konuşma vetısını yıtıren Mıchalangelo Antonıonı adına eş.ı Enrica \ntonioni bır konuşma şaptı Ennca Antonıonı yonetmenın bır defasında dıle getırdığı "Öduller size \erilnıediği sıirece önemli değildir. Eger ödulu siz • 15 Uluslararası Istanbul Fılm Festnalı tarafından bu vıl ılk kcz "Yas.am Boyu Başarı Ödulu" yaşayan en buyuk sınemanlardan bırı olan Mıchelangelo Antonioni'ye verıldı Bırkaç yıl once geçırdığı bır rahatsızlık nedenıyie konuşma yetısını yıtıren Antonıom'nın eşi Enrica Antonıonı, yonetmenın bu odulle onurlandırıldığı İstanbul Fılm Festıvalı'ne ılk kez katılmaktan dolayı buyuk bır mutluluk duyduğunu belırrtı kazanmadıysanız, bir işe >aramaz"sozlerıne değınerek eşınının."Yaşam Bo>u Başarı" oduluyle onurlandınldığı Istanbul Fılm Festıvalf ne ılk defa katılmaktan dolayı buyuk bır mutluluk duyduğunu belırttı Ennca Antonıonı >oyle de\am ettı "Bir ödulu alacak olmaktan \ e 10 \ ıldır süren mecburi bır sessi/likten sonra, harika bir ekip ile \\ im NNenders'in sanatsal \e yapımsal katkılamla gerçekleştirilebilen son filmi "Bulutlann Otesinde"nin festi>aldeki gosteriminde bulunmaktan dola\ı da bu\uk he\ecan du\u\or. Konuşmasında "Bulutlann Otesinde"nın ozellıkle gençler taratından çok se\ıldığını bu durumun da unlu \onetmenının \enı projeler uretmesı ıçın kendını genç ve hazır hıssetmesine vol açtığını sovleven tnrıca Antonıonı "tzun\ıİlar önce.'Benım ıçın bır tılnı >apmak, yaşamak demeitıı" demişti.Bu, , o/ellikle i/le>eceğini/ filmi >orumlarken «o/ onune alnıanı/ gereken anahtar cunıle; çunku bu so/ler. bu kez daha da bu\uk bir gerçekiik taşımakta. Bu ctımle a> nı /anıanda. Bulutlann Otesinde" filminin çekimi sırasında gerçekleştirilen bir bt'lgeselin adı oldu. K.atılımcı hir bakış açısı\ la çekilen hu belgeselin, onun sinenıasının \ ureğine enşmenize \ardımcı olacağını umujonu." dedı 1960 v apımı "L' \d\entura-\lacera" adlı fılmıvlc çağda^ dun>a sınemasında bır çığır acan Mıchelangelo \ntonıonı "Bir Aşkın Giincesi", "Yenikler", "Kamehası/ Kadın". "Kadınlar Arasında", "Çığlık". "Macera", "Gece", "Batan Guneş" \e"Kızıl Çöl" gıbı onemlı f ılmlere ımza attı "Bulutlann Ötesinde" ıse vonetmenın on vılı aşkın bır suskunlugunun ardından çektığı ılk fılmı HüKalçansu. Enrica Antonionive Michelangelo Antonioni. U L U S L A R A R A S I İ S T A N B U L F İ L M F E S T İ V A L İ PORTRE / MARİONHANSEL 1946yılında Fransa'nın Marsılya kentınde doğan Marion Hansel. Belçıka vatandaşı bır vonetmen Tıvatro eğıtımını tamamladıktan sonra Bruksel ve New Vork'da çe^ıtlı ovunlarda aynca T\ \e smema fılmlennde rol alan Hansel 1977 vılında Man's Fılms adını \erdıgı kendı >apım jirketını kurdu 1979 vılında ılk uzun metrajlı fılmı "Yatak"ı çeken vonetmen, ıkıncı fılmı "Toz" ıle 1985'te Venedık Fılm Festıvalı nde Gumu> Aslan Odulu nualdı 1987 vılında Barselonada "Vahşi Duğıin" tılmıvle Avrupa Odulu'ne değergorulen vonetmen avnı vıl Belçıka da Yılın Kadını seçıldı 1988 vılında Belçıka Fılm Seçım Komisvonu'nun başkanlıâına getınlen Marion Han^el ın 1994 yapımı fıîmı "Iki \rada Bir Derede" festıvalde gurmn fılmlen arasında BUGUN BEYOĞLl EMEK.KralGeorgeun Delılıgı (12 00 18 30) Ovuncular (15 00) KuçukKızkardeş(21 30) BE\OĞLU FİTAŞ-I: Lad> M ın Gunluâu(12 00 18 ı0). Sınema Delılen (15 00.21 30) BEYOĞLl FİTAŞ-2: Kornel Estının Muhtesem \olcııluğu (12 00) Ikı Arada Bır Derede (15 00.~21 30). Okvanusta Bu Damla(18 i0) BE^OĞLl FİTAŞ-3: Özlem Dun e Buuun'e Yarın a (12 00) Jean Renoır(l5 00 21 30) Aşk Olumden Soâuktur(l8 30l BE^OĞLL ALKAZAR: Stella (12 00 18 30) Sıhır AVCIM|15 00, 21 W) KADIKOY REKS:SessızKız(l2 00) lçerdekıler( 15 00). Lç \okta (18 W). Cezavır Sava>ı (21 i0) YARIN BE^OĞLl EMEK:O'ieniMz Adam (12 00 18 30) Varasj(15 00). Selam Sınema (21 30) BEYOĞLl FİTAŞ-1: Rontsencı (12 00. 18 30) Sessız Gece (15 00. 21 10) BENOĞLl FİTAŞ-2: Kuçuk Kızkardeş (1200) Sevmlı Nalanlar( 15 00.21 30) Ovuncular(Î8 30) BEYOĞLl FİT\Ş-3: Sokaktakı Adam (12 00) >urttj:> Kjne kj\s»ası (15 00 21 M)) Sekızıncı Saat(18 30) BENOĞLL ALKAZAR: Mavı \asmjkii (12 00 IS M)). Üç Elınasın Masali(l5 00 21 30) KADIKOV REKS: Audrev Rose (12 00) Gızenı Trenı (15 00). Lzun Sessizlık (18 30) Antonıo dds Vlortes (21 10) KAÇIRMAYIN \lacar Ninemasmın son vıllarda dtkkat çeken yonetmenlerınden lldıko Envedi nın telsetı bırgerılım tılmı olarak nıtelendırılen "Sihir Avcısı".Carl Maria \on VNeber'ın "Der Freisbhutz" operasından esınlenen. gunumuz Mjcarıstan ı ıle \1jcar Hınstnanlığının ılk donemınde geçen bırOrtaçağ ınasalı arasında gıdıp gelen ılüinç bır vapıt "20. N uzyılım Benim" dillı ılk tılmıvle *1989 Cannes Fılm Festıvalı'nde Altın kamera Odulu kdzanan >onetmen Enyedı. bu ıkıncı fılmıvle de ba^ariMnı kanıtlıvor N onetınen Envedi. tarıhı ^ıırsel bır unsuı olarak kullandığı fılmı i(,ın "Biz bugun \aşa>an insanlar. kendimi/i olumcul tehlikenin içine atmak için ehmızden geleni vaptık: bizleri artık ancak bir mucize kurtarabilır. Sorun şu ki. mucizeler dışında her şe>e ınanıvoruz. \e çozum. kendı kendımıze kurduğumuz bu kapandan kurtuluş, kendi geçmişimizde. kulturumuzde. eğer onu okuvabilivorsak" dıvor ALINTILAR Dginç bir yapım: w Kral George'un Deliligi' Y önetmen Nicholas Hjtner'in ilk filmi Kral George'un Deüliği' dört dalda Oscar'a ada> gösterilmiş, sahne diizcnlcmesinde hev kelciği kazanmış, >ine başrollerden Helen Mirnen de Cannes'da ödiil almıştı. Nigel Ha«thorne kral rolünde çok başanlı birovıın çıkamor. CIMHLIRCANBAZOĞLL Festı\alde bu vıl Ingıltere çıkislı tılmlerın listesı havlı kuvvetlı Tıyatıodan gelen Nicholas H\tner ın Ingılız- Anıerıkan ortak parasivla vekılen ılk fılmı "Kral George'un Deliliği" bırçok vonuyle bugunun en ılgınç vapımlarından bırı Ingıltere"de gosteııme çıktığındd. "Once \merika'>ı, ardından aklını vitirdi. Tanrı Kral'ı korusun" sloganıv la tanıtılan "Kral George'un Deliliği"nı Amerıkalılar tılnıın Rockv 3 4. S gıbı bır serıvc aıt olmadığını gostermek ıçın George'un basındakı " 3 " umanını atarak pıvasaya surduler Fılm dort dalda Oscaı "a adav oldu v e sahne duzenlemesınde hevkelcığı kazandı. vıne bjsrollerdekı ovunculardan Helen Mirren C annes da odul aldı Bır başka anekdot da Alan Benneth ın tıvatroda buyuk başarı kazanan bu vapıtının sinema \ersıyonunun senarvosuna ımza atnıası Fılm I788'deba>lıvor Kral 3 George. Amenkan kolonılennı vıtırmıs, Fransiz Devrımı de kapıda Bırtakım rahatsizlıkları bd^gosterıvor kralın Mutlııs bır karın ağrısından sonra knzlerı artıyoı ve Ingılız Paıl.ımentosu 3 George un delırdığıne kanaat getırıyor O gune kadar enerjısıvle gucuvle toprağını se\ınesiyle kendısıne 15 çocuk vermıs Kralıçe Charlotte'a sadakatıvle sevılen. sayılan kral Ekım 1788de tedavı olmak uzere tahttan uzaklaşıvor Otuz vıl kral rolu vapmış George. hastalığı sırasında ınsanlann korkularını. zavıflıklarını keşfededursun. akrabalan taht ıçın buvuk bır mucadeleye gırışıyor Yonetmen Hytnertıyatroda kazandığı deneyımı bu ılk tılmınde başarıyla sınemaya taşıyor Tabıı goruntu yonetınenı Dunn un. çok çok ı>ı ovnayan Havkthorne ve Mirren'ın. hatta Rupert Evrett'ın bu basarıdakı payları tazla Zengın dıvaloglar sıkmayan tarıhı açıklamaları ve hıç eksik olmayan mızahı anlatımıvla "Kral George'un Deliliği** ıyı bır seçım olacak TAHSIN YXCEL Aldatmayla Uyarma Arasında Memet Fuat, 'Kurmaca yaşamoykulerı" adlı yazısın- da {Cumhurıyet, 20 3 1996), gerçek bır kışı ya da olay konusunda verılen ayrıntı ya da yorumların kurmaca ya da bıreysel nıtelığını lyıce ortaya koymak, boylece okur ya da ızleyıcının herhangı bır yanılsamaya kapılmasını onlemek ıçın "sanat yapıtmın kurmacalığınt gızleyen herşeyden kaçınmak ' gerektıgını soyluyordu Çok da haklı gorunuyordu Ama geçen haftakı yazımda da belırtmıştım, boyle bır onlem fazla bır yarar saglamaz bıze Nasıl olsa, bır romanı roman dıye sunmak bıle onun kurmacalığını kesınlemek anlamına gelır Ister kurmacalıgın tum be- lırtılennı gızleyelım, ıster ayrıntılarıyla gozler onune se- relım roman da, oyun da, sınema yapıtı da kurmaca- dır, romanın da oyunun da sınema yapıtmın da temel gondergesı kendı kendısıdır her şeyden once kendı kendısıyle açıklanır Ote yandan aynı yazıda Memet Fu- afın kendısının de gosterdığı gıbı okuru yanıltmak, ona gerçeğın yanlış bır goruntusunu vermek yalnızca sanat yapıtlarına ozgu değıl ışte Nâzım Hıkmet ın ya- şamoykusunu yazmış kımı araştırmacılar, hıçbır kotu amaç gutmeden unlu ozanın yaşamındakı sıradan bır oluntuyu duşungjsel bır seçıme donuşturmuşler Ga- zetelerde, dergılerde, kıtaplarda aynı şey her gun ya- pılıyor, en açık gerçekler bıle saptınlıyor en ıyı tanıdığı- mızı sandığımız kışıler bıle tanınmayacak kılıklara so- kuluyor Ustelık. bu tur saptırmaların ozlerı gereğı kur- maca olmak gıbı bır bağışlatıcı nedenlerı de yok Ama, ozunden kurmacadır dıye sanat yapıtmın her tuıiu gunahtan annmış olduğu soylenebılır mû Hıç kuş- kusuz, sanatsal açıdan bakılınca sanat yapıtmın temel gondergesı kendı kendısıdır ama bılınçle dış gerçeğe gondermede bulunan tıpkı kımı polıtıkacılar kımı yan- lı yorumcular gıbı onu çarpıtmaya onu oldugundan başka turlu gostermeye çalışan sanat yapıtları da yok değıl Benim alçakgonullu kanıma gore orneğın Ke- mal Tahir, orneğın Tarık Buğra, en azından kımı ro- manlarında, hıç de gunahsız sayıimazlar Her ıkısı de Amadeus'un yaratıcılarını fazlasıyla gerıde bırakır ya- nı yaşamış bır kışının bellı bır yonunu gerçekte oldu- gundan başka turlu gostermekle kalmaz belırlı tarıh- sel verılen kendı tartışmalı goruşlerını dogrulayacak bı- çımde değıştırmeye yonelırler Bırı Atatürk u bencıl ve acımasız bır dıktatore donuşturur bırı Kurtuluş Sava- şı'nda aslan payını dın adamlarına vermeye kalkar Ge- ne bemm alçakgonullu kanıma gore yapıtlarının daya- nılmaz hantallığı bıraz da bundan romanın en alt ba- samağını, "savlı roman"\ seçmış olmalarından gelır Ama bu konuda en ılgınç orneklerden bırını Çağdaş Soylenler de yer alan "Sevımlı bır ışçı adlı çozum\e- mesıyle Roland Barthes gosterır bıze Elıa Kazan ın Rıhtımlar Ustunde sını bılırsınız He- men her yerde. bu arada bızım ulkemızde. 'sol bır fılm" olarak algılanmıştır Roland Barthes sa, hıç eveleyıp gevelemeden, "guzel bır aldatmaca orneğı' dıyenıte- ler bu yapıtı, nasıl ve nerede aldatmaca olduğunu da onu 'nesne/ö/rb/ç/mcte" betımleyerek gosterır "Pro- letarya burada pekâla gorduklerı, ama sarsma gucu- nu gosteremedıklen bır tutsaklık altında ıkı buklum ol- muş bırgevşek insanlar toplulugundan oluşur, devlet (kapıtalıst devlet) saltık Adalet le karışmıştır, suç ve so- muru karşısında başvurulabılecek tek kapıdır ışçı dev lete, devletın polısıne ve soruşturma kurullarına ulaşa- bılırse, kurtuldu demektir Kılıseye gelınce Bak, ne guzel oldum 1 ' havasmda bır çagdaşlık goruntusu altın- da, ışçının oluşturucu yoksunluğuyla Patron devletın babacan gucu arasında bır aracı guçten başka bır şey değildir Aynca, tum bu adalet ve bılınç kaşıntısı çabu- cak yatışır, tyılık getıren bır duzenın buyuk dengesıne ulaşır, ışçıler çalışır. patronlar kollannı kavuşturur pa- pazlar da hem onları, hem bunlan dogru ışlevlennde kutsar" Her şey bu denlı açıkken bunca ınsanın bu arada bunca solcunun nasıl aldandığına gelınce Roland Bart- hes bunu "katılım"adını verdığı olgunun, fılmın başkı- şısıyle kaynaşmamızın Kazan ın ustalıklı duzenleme- lerının sonucu olarak onunla ozdeşleşmemızın sağla- dığını soyler (Baş kışı) kendısıne ışını gerı verecek olan patronuna dogru yoneldıgı zaman, kaynaşmamız sınır tanımaz artık, tumuyle vehıç duşunmeden bu ye- nı Isa'y/a ozdeşleşırız" der Ne var kı bu "goğe çıkış" ona gore 'olumsuz patronluğun" baş tacı edılmesın- den başka bır şey değildir "Boyle parlak bır bıçımde onumuze surulen şey duzene donuş tur Brando'y/a bırlıkte, lıman ışçılenyle bırlıkte Amerıka nın tum ışçı- lerıyle bırlıkte, bır utku ve rahatlama duygusu ıçınde, kendımızı patronluğun ellenne bırakınz onun kusurlu gorunuşunu çızmek hıçbır şeye yaramaz artık Top- lumsal adaletın anlamını yalnızca Amenkan sermaye- sıne armağan etmek uzere yenıden bulan bu lıman ış- çısıyle nıcedır yazgılarımızı karıştırmış. onunla bırlıkte batıp gıtmışızdır' Çoklarımızın kovboy fılmlerını ızler- ken zavallı Kızılderılılere oz duşmanları gıbı bakmaları da bu sakat katılımın sonucudur kuşkusuz Roland Barthes, uyutmak yerıne uyarmayı seçmış sanatçıların varlığını da vurgular Brecht'ın "kaynaş- ma"y\, dolayısıyla aldanmayı onleyen "ıraklaştırma" yontemınden soz eder Ama bu konuda, adına yaraşır her yazann kendınce bır yontem gelıştırdığı soylenebı- lır Flaubert'den Dostoyevski'ye pek çok yazarda bulduğumuz "alay" oğesı bunlardan bırıdır Memet Fu- at'ın "sanat yapıtmın kurmacalığını gızleyen her şey- den kaçınma" onerısı de, genel bır ılke olarak benım- senmesı zor olmakla bırlıkte, bu yonde etkın bır yon- tem olarak kullanılabılır Ama bır kez daha soyleyelım sorun her şeyden on- ce yapıtın alıcılarının okurun, ızleyıcının ve eleştırmenın sorunu S A L I T O P L A N T I L A R MUREKKEBI KURUMADAN VATANDAŞ ATILLA B'RKIYE KONUSMACI TAHSIN YUCEL 9 NISAN 1996 SAAT 18 30 YAPI KREDİ K İ L T L R MERKEZİ Y»pı Kredi Sermet Çıfter Kutuphanesİ Istıklâl Caödesi 285 BoyogiJ 80050 stan&ul ' ş e ^ rY12 Zb2 A~ 00 440 245 23 41 eyeb r KREDi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear