02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 1996 SALI 14 KULTUR 15. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin ardından... Her geçen yd geKşen bir festivalKültur Servisi- Bır sınema senlığı da- ha sona erdı 30 mart- 14 nısan tanhlerı arasında 15 M duzenlenen Uluslararasi İstanbui FılmFestıvalı beşkıtadan 160 a yakın fılm sunarak, sınema ızleyıcısını adeta 7 sanatadoyurdu Sınemaseverler Louis Malle. Nikita Mikhalhov. Carios Saura. Claude Chab- rol. Jim Jarmusch. Robert VV ise. Jean Renoir gıbı ustaların yapıtlarını ızleme oianağı bulurken. U'zakdoğu'nun basa- rılı çağdaş yonetmenlerınden Stanley K>van ıle tanı^tılar Dun>a sınemasının genç yonetmenlerının. yaşama ve sıne- maya farklı bakı^lar sunan fılmlennı ız- ledıler Şenlığıncoskusu. heyecanıkapanis, to- renınedeyansıdı Cemal Reşıt Re> Kon- ser Salonu'nunu dolduran unlu sımalar- la renklenen odul torenınde •Sinema OnurOdıiliı'nu alan Turkân Şoray. bel- kı kendısıne çe\nlen sahne ışıklanntn belkı de "bir kez daha vaşamakisterdim' dedığı o anın neden olduğu gozya^lan- nı ustacagızleyerek. LütfÎAkad'ın sun- duğu odulu aldıktan sonra mutlulugunu "Bir gün. yeniden vasamak istediğin bir an \ar mı diye sorsalar bu anı yeniden, bir kere dafıa >aşamak isterdim.. Tesekkur- ler sinema!" sozlenyle anlatı>ordu Sınemanın ya^ayan efsanelennden us- ta yonetmen Robert NVise'ın, festivalın bu yıldanbaşlayarak verılen '^aşarn Bo- yu Başan Ödülü'nu. Turk sinemasının en genç oyuncusu. Zeki Okten'ın 'Hep A\m' fılmınden tanıdığımız Arda Bul- bülun elınden almasi ıse odul torenının anlamlı, hoş goruntulerınden bırısını olu^turuyordu Odul torenı kımı beklenmedık anlara da sahne oldu Ulusal Yarışmada. 'Onat Kutlar Ödulu'nun sahıbı olan 'Soğuk Geceler' fılmının yapımcısı Zafer Par ödulunu aldıktan sonra. sahne>e fırlayan fılmın yönetmenı Kadir Sözen fılmın yapımcısı olarak Zafer Par'jn adının geç- mesınden duyduğu rahatsızlıöı "Zafer Par, filmie ilgili butun e\ raklarda kendi- sini yapımcı gibi gosterhor. Chsa. So- guk Geceler'in yapımcısı da yonetmeni deKadirSözen'dlr"d:>erekbelırttı So- zen"ın bu anı çıkışı, seyırcıler kadar ge- cenın sunuculuğunu ustlenen Mahır Gunşıray \e Defne Halman'ı da tedırgın ederken. odulu sunan Şakır Eczacıba^ı Kadır Sozen ı alkıjjladı Sozen'ın bu beklenmedık 'teşekkur konuşması' se- y ırcıler arasında 'zatenherfesthalkapa- nışında böyle sürprizler olur' gıbı yo- rumlara yol açtı m Ajdun^lstajîbııiya\da ödül Uluslararası Yarısma'nın Altm Lale Ödülü ıse bu yıf. genç bcr yonetmenın de- neysel btr çalısmasına verıldı Amator kamerayla çektıgı 'Kuçuk Kızkardes" adlı filmıyle Altın Lale'nın bu >ılkı sa- hıbı olan Hollandalı genç y onetmen Ro- bert Jan Wesdjik, cxlulun. bır laleler ul- kesı Hollanda'ya gıtmesınden son dere- ce hosnurtu VVesdjık. daha once sınema deneyımı olmayan o>uncularla çektığı bumutevazı filmie odulunualırken. 'Ku- çuk Kızkarde^'ın çok sinırlı bır butçey- le kotanldığına dıkkat çekıyordu Festıvalın 'Llusal Vanşma' kategon- sındekı Dr Nejat Eczacıbaşı \akfı > ı- lın En JyıTurkFılmı \e Yılın En l>ı Yö- netmenı odullen ıse. Ankara Fılm Festı- Lkni AJeksandrakis \ah"nde Jun Özel Odulu'nu alan TRT y apımı "80. Adun' \e fılmın yönetmenı TomrisGiritlioğiu'nun oldu Boy lelıkle. Ankara Fılm Festıvalı'nde odul alan "Öz- lem... Dıinc. Bugüne... Vanna' adlı TRT yapımından sonra. bır fılm şenlığı daha TRT'nın başarısına sahne oldu festıval ıle bırlıkfe İstanbui. başta Uluslararası Jurfyı olusturan Robert Wise olmak uzere. Alain Tanner, Mar- garethe von Trotta, Paulina Jeleva, Si- mon Perr>, Beki Probst gıbı onemlı sı- nemacılaria bırlıkte bır buyük ustayı. Michalengelo Antonioni'yı ağırladı Usta y onetmen. \Vim \\enders ıle yo- nettığı son fılmı 'Bulutların Ötesinde' adlı fılmının gostenmınden once Emek Sıneması'nda 1200'uaş.kınseyırcının ız- ledığı bırtorenle 'Yaşanı Boyu Başarı" odulunu aldı Istanbul'a e^ı ıle bırlıkte gelen \e son derece hoşnut olarak ayn- lan Antonıonı. bu yıl eylul ayında ya- pımcısı Felıce Laudadıo ıle bırlıkte Tur- kıye'ye gelerek \enı fılmı 'Uçurtma nın çekımlerı ıçın Anadolu \e Karadenızde gozlemlerde bulunacak Şakir Eczacı- başı nın fotoğraf albumunden esınlene- rek gerçekleştırmeyı duşunduğu 'L'çurt- •80. Adım', Ankara Film Festhali'nde Jüri Özel Ödulü. İstanbul'da da En İ>i N onetmen ve Film odüllerini aldı. Altın Lale de 'kiiçük Kı/kardeş'in oldu. • Yabancı konuklar. festival süresınce sinemacıların ortak sorunu olan parasızlık. Amerıkan sinemasının egemenlıği ve tele\ ızyonun sınema karşısındakı gücü üzenne tartıştılar. • Yaşam Boyu Başarı Ödülü.'nü alan Antonioni, eylül ayında yenı filını 'Uçurtma'nın çekımlerı öncesinde Türkıye'ye gelerek Karadenız ve Anadolu'da mekân saptayacak. Uçurtma'nın prömıyerı de 16. Uluslararası İstanbui Fılm Festivalfnde gerçekleştırilecek. ma'nın promı\en 16 Uluslararası İs- tanbui Fılm Festıvalf ndegerçekleştırıle- cek Geüşmeye açık bir sinema şenliği Festıvale katılan yabancı konuklara gelınce Enbu>uk sıkıntılan. film ızle- mekten Istanburuvetenncegezıpgore- memektı Onlar da bu açığı. İstanbui Kultur\eSanat Vaktı"ncaonurlannd du- zenlenen Boğaz gezısınde kapatma fır- satı buldular Festıvalın uluslararasi >a- nşiTia jûnsınde yer alan yonetmentenn vejun baskanı Robert V^ise'ın da katıl- dığı gezıde, 15 vılında festıval \c Turk sıneması uzerıne goru^lerını aldık Geçen vıl Ktanbul Fılm Festı\airnın konukları arasında veralan. bu vıl ıse |u- n ba^kanlığını vuruten Robert Vı ıse. fes- tıval fılmlennın seçımının çok başarıh bır bıçımde vapıldığını du^unuvordu \Vise. İstanbui Fılm Festivali'nin her vıl daha çok sayıda ulke>ı kapsamasının. festıvalın doğru bır doğrultuda ılerledı- ğını gosterdığını so> lerken seçılen fılm- lenn kalıtesi ve belırlenen tema bakımın- dan da İstanbui Fılm Festivali'nin gehv meye açık bır sınema senlığı olduğuna Robert VVise ve Arda Bülbül dıkkat çekıyordu Festıval süresınce sa- dece bır Turk filmı ızledığını. onun da VIustafa Altıoklar'ın \onemgi 'İstanbui Kanatlanmın Vltında' olduğunu ^o>le- >en Wıse tılm hakkında 'çokba>an)ı,il- ginç bir film' yorumunu >aptı Turk sıneması konusunda çok genı$ bırdeğerlendınne vapmanın guç olduğu- nu soyleven VVıse an^ak Turk vonet- menler ve vapınıcılardan du>dugu ka- darıvlaenbelırgınsorunun filmvapmak ıçın gereklı paranın bulunması oldugu- nu belımı Festıvale ılk kezkatılan >un.ınlı kadın \onetmen Eleni \leksandrakis ıse genç ovuncıiMi AmaliaMoutoussi'nın "Okja- nusta Bir Damla' adlı tılmındckı roluv- le Uluslararası Jurı Ozel Odulu'nu al- nıa>ını sevınçle karsılıvordu İstanbui FılmFestıvalfnınorganızasvonununbü- vuk çaba ısteven bır festıval olduğunu sovJeyen -Meksandrakıs'e gore "Günii- mtizde sinema >apmanın giderek zorias- tıgı bir dönemde bo> le bir çabanın olma- sı çok guzel ancak tek sorun. gun bov un- ca film i/lcmek zorunda kaldığımı/ icin İstanbui gibi guzel bir kenti >etcrince i>ı tanıvamamak oldu" Margarethe \on Trotta 'Lzun SessizJik' adlı fılmı>le festıva- lın konukları arasında ve uluslararası |u- rıde >er alan Alman sinemasının unlu kadın vonetnıenlerınden Margarethe von Trotta ıse festıvalı Turk sınemacılar ıle yabancı meslektaşlannm bulu^masa- hası olarak değerlendırırken bu sayede ÖmerKa\urgıbı Turk vonetmenlerıvle tanışıpTurksinemasinın vasadığısoruıı- ları oğrenebılme fırsatına sahıp olduğu- nu belırttı Turk kadın vonetmenlerle bır arava gelerek sincmada kadın vonetmen olmanın sorunlannı tartıstıklarını soyle- ven von Trotta. kadın yonetnıenlenn az sayıda olu^undan soz ederek. festıvalle- nıı bıranlamdd dunyjnın farklı ulkele- nnden kadın vonetmenlen bıraraya ge- tırmek bakımından onemlı olduğunu du- şunuvordu Amerıkan hegemonyasının surduğu sınema endustriMnden ve televızvonun gıderek sınemanın >ennı doldurmasin- dan yakınan Trotta ıçın festıval süresın- ce. "Sinemacıların ortak problemi olan parasızlık. teleı i/vonun sinema karşısın- dakj gucu l)u ve buna benzer pek çok so- runu konuşmak. bırfikte çozum >olian uretmek guzeldi" Eliot'un şiirine sansür Kultur Senisi- Şaır T.S.EIiot un ^ehırlı bır ada- mın valnızlığmı anlatan un- lu 'The Love Song of J. Alf- red Prufrock' (J Alfıed Prufrock'ın AşkŞarkısı) ad- lı şiırındekı bazı dızeler. >a- yınciiinın verdıgı bılgıve göre cınsellığın anlatım sı- nırlannı zorladıgı gerekçe- sıv le sansure uğradı Eliot'un unıversıte vılla- nnda vazdığı sanjlan 29 dı- zeden oluijan bu şur. 20 lı yaşlanndakı bıradamın sekb ntüellerını anlatıyor Elı- ot'un bıyografısını kaleme alan Peter Ack>ro>d a gore soz konusu şıır gençlığınde katı bırdın eğıtımı alan Elı- ot"un unıversiteve ba^ladı- ğında dışarıdakı 'gerçek dünya"\la tanı^masının bır ürûnu Orjınal adı "Prutf- rock Among the \\omcn" (Prutfrock Kadınlar ^rasın- datolan şıır pek çok edebı- yaıele>tırmenınegore^aınn ılkdonem yapıtlanndan bın olmasının yanisira. bu bü- v ük yetenegın edebıyat çev - relerınce daha ıvı anlaşıla- bılmesı açısından onemlı ol- duğunu belırtıyorlar 'The Song of J. AJfred Prufrock'. Elıot un 'The Waste Land" (Çorak Ulke) adlı olumsuz yapıtıyla bır- lıkte modernyazınınen bu- yuk yapıtlanndan bın olarak gostenlıyor CambndgeTn- nıty College'da oğretmenlık yapan Eric Griffith e gore . TS Elıot u hâlha bır 'aziz' olarak değerlendırenlenn. bu buyuk $aınn kısıhğının onemlı bır bovutuyla tanış- maldnnın zamanı geldı de geçıjor Ingıltere nın onde gelen yayınevlennden Faber& Fa- ber 20 vuzy ıl modern yazı- nına damgasını v ıırnıu^ Elı- ot "a karşı yapılan ayıbı gı- dermek ıçınyıl bonunda şa- ınn ılk çalışmalarını ıçeren deftern le bırlıkte. sansursuz olarak vavımlavacak Pakistan'dan dünyaya Kulnır Senis: - Lahor'un Caddafı Stadyumu'nda 10 bır kışı bekleşıvor Bulutlu b'rgece 4 7 ya>ındakı Pakıs- tariı muzı^yen Nusrat Fateh Alı khan ıçın alkı> ruruyor- lar liim Peter Gabriel Real \Vorid albümlenvle ılgıle- nenlere yabancı gelmeve- cektır Fateh \h Khan sıne- mdanmızda göstenme gıren "Cunaha Son Çagn", *"Ölünı \olunda". "Doğus- taı KatıHer" gıbı tılmlerde muzığmı duyduğumuz bır sire öncesıne kadar yalnız- ca ulKesınde tanınırken bu- gûn uluslararasi arenada keidıne sağlam bıryeredın- dı Susrat Fateh Alı Khan PeerGabnel ıle tan^ıp Re- al V\orld sensı ıızennde ça- lışnaya ba^lamadan once <lunvjnındortbırvanınaya- yünıii PaVıstanh ve Hıntlı hajTanlan ıçın seyahat edı- vor ve korserler venvordu Sanatçmm VVOMAD Festı- valı'nde verdıgı konser ıse. uluslararası çıkıvnın ılk adı- mı oldu Festıv alde onu dın- leyenler Khan ın en ba^an- lı temsılcılennden bırı oldu- ğu Ouavvvvalı muzığınehay- ran olmu^lardı Khan. çok geçmeden Ba- tı dunyasının unlu muzısven- lerıyle ı^bırlığı yapmaya ba^îadı Pearl Jam grubun- dan Eddie \edder ıle bırlık- te yaptıklan ıkı ^arkı onıe- ğın SusanSarandon'abuyıl en lyı kadın ovuncu Os- car ınıgetıren TimRobbins ımzalı "Olum \olunda" (Deud \1un Halkıngj fılmın- de kullanıldı Khan. >u sira- lar Björk'le bır duet vapma- va hazırLınıvor Otevandan. Kanadah gıtaııst Michael Brook un "Night Song" al- bumune yaptığı katkılarla muhtesem bır Dogu-Batı !>entezı yakafanabıleceğını kanıtlıvor Khan Saııat ldtajJiuı ya da saııat nesnelerî Alman sanat yayıncıhğının ulaştığı aşama, Milli Kütüphane'de duzenlenen sergiyle tanıtıhyor KA\ A ÖZSEZGİN Bilge karasu, denemelennın bırverınde. 'nesne-kitap'tan ko- pabılmek gerektığıne değınıvor- du Okunduktan sonra kıtaplı- ğın bıryerınde belkı bır daha el atılmamacasına neredeyse unu- tulmuşsayabıleceğımızkıtaplar vardır Ku^kusuz her kıtap. bır kez daha. belkı bırkaç kez daha elden geçırıleceğı duşunulerek kendısıne gelecek sırayı bekler Bu konuda tahhsız kıtaplar bu- lunduğunu hesaba katsak bıle butunuvle vuzustu bırakılmış kı- taplann varlığını bıle durjunmek ıstemeyız Gerçek kıtap kurtları ıçın 'özel' anlamda bır seçım soz konusuolsabıle. herkıtabın. bı- lınmez bır gunde. ona ula^acak eîlen bekledığını soyleyebılırız Karasu nun 'nesne-kitap' de- dığı ıse kıtabın salt bır nesne ola- rak tasıdığı degen vurguluyor Alışılmi!) anlanııyla sıradan bır kıtap. uzerını kaplayan cılt ve ıçım susleyen sayfafarla. kıtap- ^ f anatçılann Kıtapları sergısınde kıtabın sanatsal bir hkta ı*gal ettığı yerle. bır 'nes- V ışlevseîlıkle bırleştığı \e"uluslararası bır nıtelık kazandığı £ X ^ ^ u ^ O 19601, y.llardan. « ^e -somut şnrselhk- " Ttıbaren. guzel bır nesne olma donemınden gunumuze kadar uzanan bır zaman dılımı ıçınde, duzeymeen^ır Ancak boyle bır sanat kitabının geçırdığı hızlı e\nm ızlenebılıyor nesne olmanın avncalıklıkoşul- ' ları bulunduöunu unutmamalı- " " ^ ~ ™ ~ " ~ " ^ ^ ^ ~ " ^ « ^ ^ — —__—— yız Kâğıdı. dızgısı. bıçımı. bu ko- sullara gore uyarlannıış kıtap. bır 'nesne-kitap' olarak ayrıcalıklı ko- numa gelmış demektır Olsa olsa. bıı sanat kıtabıdır bu ya da sanatçının kıtabıdır Butur bır kıtabın ıçenğıy- le bıçımı. ustduzeydeortu^ur Sıra- dan bıryayıncıdeğıldıronabuortu- şuk bıçımı veren. belkı de sanatçının kendısıdıryadaonungorevlendırdı- ğı bır kışıdır Basım teknolojısınde- kı olağanustu gelı^meler. kâğıt sana- yıının urettığı ve sanatçının hızme- tıne ^unduğu kâğıt rurlerındekı zen- gınlık. kıtabı gıderek bır sanat nes- nesınedonu^turdukçe budaiınkap- sadığı alan yaygınla^ıyor. yayıncı- nın ve sanatçının el ele vermesıyle yenı bır 'kitap" kavramı olu^uyor Vıtrınlere sıralanmiîf ılgınç ornek- lenyle. bu kıtap turunun ;>on ı,eyrek yuzyılda varmı^ olduğu a^aınayı gormek ıçın. ^u gunlerde Ankara Mıllı Kütüphane'de. Berlın Dış llı>- kıler Enstıtusu ıle Michael Glasme- ier tarafından derlenerek sergıle- nen'Sanatçılann Kitaplan" sergisıne uğramanızgerekıyor Kıtabın sanat- sal bır ı^levMîllıkle bırle^tığı ve ulus- lararası bır nıtelık kazandığı 1%0'h yıllardan. 'Flu\us've 'somut şiirsel- İik' donemınden gunumuze kadar uzanan bır zaman dılımı ıçınde sa- nat kitabının geçırdığı hızlı evnnı bu sergıde ızlenebılıyor Kıtap. bu sureç ıçınde gelı^tırılmıi; bır sanat kavramınadoğruyolalmaktadıı Bı- rıncı hamur kâğıt uzennde. asılları- na çok yakın roproduksıyonların ver aldığı. kalın cıltlı sanat kıtaplann- dan bır ha\ lı uzakta bulunduğumuz bu orneklerle de kolavca anla^ıla- caktır Matbaanın ıcadıyla başlayan kulturel evrılmenın onculen arasın- da Alınanlann ıslevını goz ardı et- mezsek bu sergının sanat kitaplan ueleneğıne katkısı bızı >a>ırtmaz ku!>kusuz Gutenberg'ın ve Schoef- fer'ın torunları matbaanın »uğladı- ğı olanaklan.aradan geçen be^yuz- vıllık sure ıçınde, bırbırıne bağlaya- rak ve kuşkusuz sanayıles,me ham- lesıyle vetkın bır duzeye getırerek baskı teknıklerınden venı bır sanat kıtabı (sanatçı kıtabı) kavrdinına tıla>mayı bavirmı>laisa tıpografı- den venı baskı turlerıne ulciı>mıslar- sa bunda teknoloııv ı sanatın buyru- ğuna sokma gın-Nimının buyuk p.ıvı var elbet Erkcn orneklerını AZAÇ- baskı gravurlerle suslıı kıtaplar- L' ı gorduğumuz bu gelenek. bu- un artık. say falannı susleyen sa- ıt yapıtlarıyla ozdeş bır kımlı- t e burunmu^ ve bır sanat nesne- sıne donuşmu> kıtap olarak çık- maktadırkar^ımıza 16 yuzyılın ıkıncı yarısından başlayarak bu- tun kıtapçıların ve yayıncıların yan^tıklan Frankfurt kıtap fuar- lany la. bır 'Veni Atina' y aratıldı- ğı ıçındır kı kıtap. sanatsal bır duzeye gelebılmıstır bugun Sergı. sanat kıtaplannın bu du- zeye gelmesınde. babadan oğula aktanlan bır yayıncılar geleneğı de etkılı olmııştur elbet Koln- Berlın-Stuttgart uçgenınde sa- natçılarla yakın ılıs.kıler gelı>tır- mis olan bu yavıncılar. sergının sanat kitaplan arasında sanatın ıçfen duyumuna bırıncı planda ververmenın haklı rekabetınede tamklıkedıvorlar Amk sanatpı- yasası yapıtlann el değı^tırdığı ya da olumlu ko^ullar ıçınde ser- gılendığı bır ortam olmaktan çı- kıy or boy lece. bu ortamın belge- sel değertas,ıyan kıtaplarıyla ye- nı bıranlamkazanmısoluyor Kı- taplann boy utları. konu aldığı sa- natçısına gore değışıyor. baskı teknıklerı farklıla^ıyor. sanatın kavramsal değerıne gore bıçım- ~ lenen venı baskı teluııklerı gun- demegelıyor Artık çoğaltılmış va da baskı sav ısı ust duzey de tutıılmuş kıtaplardeğıl nıımaralanmışvebov- leceozgunluk kalıtesı saptanmı^ va- yınlar alıyor birayı Kıtap artıkdo- kunmaktan ve pannaklarımızla ok- şamaktan sayfaları arasında kımı zaman edebıy atçıy la ortak bır etkın- lığı payla^an sanatçısına gorsellık duzey ınde tanıklık etnıekten zevk duyduğumuz bır 'başka yapıftır 'Sanatçıların Kitaplan' sergısı. Turkıyede sanat yayıncıhğının yo- ğunlaijtığı sanat kıtaplannın bellı bır kıvanıa geldığı bır donemle ı,akıs- maktadır Budurum sergının valnız sanatçılarımızdçısindan değıl sanat kıtaplarının yavınında gozlemlenen değer aravısları açısından da onenı ta^ıdıgını gostermektedır YAZI ODASI SELİM İLERİ Bir Şarkı Geçti Kırk yıh aşmış olmalı Gıtgıde uzaklaşmış goruntu- ler, renkler, sesler, rayıhalar arasından belırıyor, gıtgı- de yıtıyor Cıhangır'dekı evımıze guneş ışığı pek gırmezdı Tek- nık Unıversıte'de Ordınaryus Profesor olan babam devletın kendısıne uygun gorduğu aylıkla yetındığın- den kıra evınde otururduk Evımız gınş katıydı Ab- lamla ben okuyorduk Annem ablam ben aynı yatak odasmı paylaşırdık Otekı kuçuk oda babamın hem çalışma hem de yatak odasıydı Babam geç saatle- re kadar çalışırdı Ancak nısan sonu mayıs başı arka odalar bellı be- lırsız gun ışığına burunurdu Annem, "Çok şukur, ba- har geldı ' dıyordu Yıllar geçtı, lıse ıkıncı sınıfta Cahıt Sıtkı Tarancı'nın 'Gun Eksılmesın Penceremden şıırını okudum O zamanlar artık Cıhangır den Teşvıkıye'ye taşınmıştık. Ordınaryus Profesor babam, eskı oğrencısı bır yap- satçının tanıdığı genış vade ımkânlarıyla bır kat satın alabılmıştı Cahıt Sıtkı nın şıırını o evde Teşvıkıye'de- kı evde defalarca okumuşumdur "Her mıhnet kabulum yeter kı I Gun eksılmesın penceremden1 " Yeter kı Annemm "Çok şukur, bahar geldı, yıne bahargeldı " deyışlerıyle andığım ıkı dızeyı bırbırıne kanştırır oldum. uzun zamanlar bu soz bu deyış ve bu dızeler bırbırınden hıç ayrılmadı Belkı bu yuzden çok sevdım "Gun Eksılmesın Pen- ceremden "\ "Ve gonul Tannsına der kı I - Pervam yok verdığın elemden I Her mıhnet kabulum, yeter kı I Gun eksılmesın penceremden1 " Gerçekten o karıştırmalarımdan mı'? Yoksa, Cahıt Sıtkı otuzlu yıllarda yetışmış, gençlıklerıne enşmış ın- sanların gonul duyuş tanhını mı soylemıştı'' Onlar, ulkulennde ınançlarında, durust ve onurlu ya- şamlarında Tanrılarma sahıden oyle seslenmıyorlar mıydı, her mıhnetı kabul etmemışler mıydı9 Onlara "Sonra bu kuş, bu bahçe bu nur sahıden yetmemış mıydı7 Komşularımızı duşunuyorum Bıtışık kararık, eskı apartmanda bakla sofa nohut oda evde o zamankı, Demokrat Partı yılları İstanbui Nafıa Muduru Anf Bey eşı ve ıkı kızıyla bırlıkte oturur, devletın tahsıs ettığı pek kohne sıyah otomobtl sabahları gelıp alır akşamlan gerı getınrdı İstanbui Nafıa Muduru Anf Bey ı İstanbui Nafıa Muduru Anf Bey'ın buyuk kızı Suna Abla, Kadıkoyu vapur ıskelesımn ust salonunda 'mu- tevazı' bır duğunle evlenmıştı Salon kuçuk olduğun- dan her komşu evden yalnız ıkı kışı çağrılıydı duğu- ne Ablamla babam gıtmışlerdı Nafıa sozcuğunu kullanmıyoruz bugun Yenı kuşak- lar bu sozcuğun anlamını bılmıyorlar Bılseler, o ko- numdakı bır kışının şu dumduz servetsız hayatma şa- şaj<ajıı1ar Hangi bahar akşamıydı? Otekı komşulanmız Kan koca ıkısı de aralıksız ça- lışan terzı Melâhat Hanım'la sağlık memuru irfan Bey. Evlen kendı evlerıydı, fakat Melâhat Hanım'm babasından kalmış . Karşımızdakı ıkı katlı kuçumen evde altlı ustlu bır Musevı anne baba, kızları ve damatları otururlardı Baba'nın Balat'ta mı başka bır semtte mı kuçuk bır dukkânı olduğu, manıfaturacılıkla uğraştığı soylenır- dı Kızları çok genç yaşta oldu Butun mahalle, Turk'u, Rum'u, Ermenı'sı Yahudı sı, ağlamıştık Sonra bu ağlayışlarımızı, hem çok sonra, bır gun, MeWâna'nınolumtorenınıokuduğumdahatırlayacak- tım Evet çok sonra, fakat aynı hassasıyetle Hangı bahar akşamıydı, hangı hazıran gecesıydı ar- tık busbutun unutmuşum evımızde bır yemek yen- mıştı Komşulanmız Başoğretmenım Refi Bey'le eşı de vardı Şarkılar soylenmıştı Mevsıme uysun dıye olacak, "Bır Bahar Akşamı" soylenmıştı "Bır bahar akşamı rastlad/m sıze, I Sevınçlı bır te- lâş ıçındeydınız I Dennden bakınca gozlerınıze, / Ne- den başınızı one eğdınız " Bırdeakhmda 'aksakşarkı' sozu kalmış Aksak şar- kı 1 Pencereler açıktı uzaktan. sankı denız ve akasya çıçeğı kokuyordu Kımbılır hangı ılkyaz sonuydu Bırtakım sozler var kulağımda uğuldayan ' Çok sevenm bu şarkıyı ' 'Sızlı bızlı tek şarkıdır ' "Evet kıbar bır edası vardır " Neden kurtulamıyorum bu ınsanlardan? Neden du- rup durup bu sozlerı, çoktan unuttuğum o yaz baş- langıcı gecesını hatırlıyorum'' Unuttuğum her şey ne- den gen gelıyor? O gece bır aksak şarkı daha soylenmıştı "Geçmış guzel gunlen ruhumla anıyorum" Ikı şarkı geçtı 70. doğum yılında Mehmet Başaran Kültür Servisi - Şaır romancı Mehmet Başaran'in 70 dogum yıh PEN \azarlar Derneğı ve Turkıye Vazarlar Sendıkası nın ortak etkınlığı olarak bugun saat 19 30'da Beyoğlu Kuçuk Sahne'dekı toplantıyla kutlanıyor Gecede Ba^aran'ın yavın adamı ve eğıtımcı kımlığı konusunda yapılacak konuşmaların yanı sıra. yazarın urunlerınden de ornekler sunulacak Burdur'da karikatür yarışması düzenlendi BL'RDUR (\A) - Burdurda. ' Eskı E>er-Muze ve Insan llı^jkılerı" konulu karıkaturyarisması duzenledı 18-24 may ıs tarıhlerınde kutlanacak "Muzeler Haftasi ' etkınlıklerı çerçevesınde duzenlenen " Geleneksel 2 Karıkatur Yan^ması"na katılmak ısteyenler eserlerını. 3 mav ısa kadar mııze mudurluğune teslım edecekler Burdur Muzesı Mudurluğu yetkılılerı. yansmanın kultur ve tabut varlıkları ıle ılgılı konulan kamuoyuna tanıtmak amacıyla duzetılendığını behrttıler Son yıllarda kultur varlığı kaçakçılığın arttığına dıkkat çeken yetkılıler. Anadolu'nun bır tarıh hazınesı olduğunu ve bunun kıymetının bılnmesi \e korunmjsi gerektığını kavdettıler BLGUN DUCOSTLRİMI Hatıce Tuncer \e Ağca Ozyıldırım ın "VVıetnam ba^lıklı dıa aosterisi saat 19 30da Fotoârafe\ı nde ızlenebıltr MLZlK Bırsen Ulucan (pıvano). Özcan Ulucan (keman) Ay>e Ulucan (keman) Sevıl Ulucan (keman) karde^lerın vereceğı konser saat 1930 da A\ustur\a Kultur Otisi Palaıs Venıkoy salonlannda ızlenebılır Ozbekistan Devlet Radvo ve Televızvon Folklor Topluluğu. saat 19 30da Cemal Rejit Rey Konser Salonu ndj bır konser verecek SÖ\ LEŞİ Nufus ve Goç Hareketlerının Topluma Etkısi" konulu. \ernıın Abadan Unat ıle Sunday Lner ın katılacagı semıner saat 11S 30 da \apı Kredı Kultur Merkezı nde üerçekle^tırılecek SERCİ \1 ıchacl Seheıder Dıng O T adlı ah>apgıa\ur sergisinı bugunden başlayarak 30 nısan salı gunuııe kadaı Avustuıva Kultuı Oiısı G.ılerı Pala^ Venıkoy salonlarında ı-"r "v ' " ' • "-'Wın H^ftenısıne sunuvor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear