22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 MART 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ANAP-DYP koalisyon hükümeti, yüklü bir borç ödeme takvitniyle karşı karşıya... Yeni hükümete 'borçhı9 ekonomi1993,1994 VE 1995 YILI TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Büyüme Enftasyon ToptanEşva Tüketici Maltan IcBorc DışBorç Uretim Arhsı Yatınm Arüşj Ihracat Hhaiat Dış Ticaret Açtğı (Ocak-Kasım) BütçeAçığı 1993 Yıh yûzde7.6 - yüzde 60.3 yüzde 71.3 356.5 trilyonTL 67.3 mityar dolar yüzde 14,4 yüzde 4.9 15.3 milyar doiar 29.7 milyar doiar - 133.8 trUyonTL 1994 Yfc (-) yüzde 6.1 - yüzde 149.6 yüzde 125.5 799trilyonTL 65.6 milyar doiar (-) yüzde 11.5 (-) yüzde 38.8 18.1 milyar dolar 22.6 milyar dolar 4.7 milyar dolar 145.9 trilyonTL 1995 Yıh yüzde7 - yüzde 64.9 yüzde 78.9 1.5katr0yon 73 mityar dolar yüzde 14.2 - 19.2 milyar dolar 31.3 milyar doiar 12 milyar dolar 316.4 trilyonTL ANAP-DYP azınlık hükümeti, ilk 4 ayda l katrilyon liraya ulaşan miktarda iç borç ana para ve faiz ödemesi yapacak. Yeni hükümet, aynca 1996 sonuna kadar kamunun 4 milyar dolarlık dış borç ana para ve faiz geri ödeme yükümlülüğünü karşılayacak. ANKARA (Çumhuriyet Bürosu)- ANAP-DYP koalisyonu ile kurulan 53. hükümeti, yüklü bir borç ödeme takvimi bekliyor. Yeni hükümet, yıllık yüzde 80 oranlanna ulaşan enfîasyon, 1.5 katrilyon liraya ulaşan iç. 73 milyar dolan aşan dış borç stoku, 958 milyon dolar açık veren can işlemler dengesi, 12 milyar dolarlık dış ticaret açığı ve önceki yıl yüzde 6.1 küçülmenin ardından geçen yıl dalgalanarak yüzde 7 düzeyinde büyüyen zorlu bir ekonomik tablo içinde görev yapacak. DYP-CHP hükümetmin 24 aralık seçimleri öncesinde kamu kaynaklannı da seçım yatınmı olarak dağıtması nedeniyle özellikle ekim, kasım ve aralık aylannda kısa vade ve yüksek faizle yüklü miktarda iç borçlanmaya giden Hazine'nin ödeme takvimi yeni hükümete kaldı. ANAP-DYP azınlık hükümeti, ilk 4 aylık dönemde 1 katrilyon liraya ulaşan miktarda iç borç ana para ve faiz ödemesi yapacak. Yeni hükümet aynca 1996 sonuna kadar kamunun 4 milyar dolarlık dış borç ana para ve faiz geri ödeme yükümlülüğünü karşılayacak. Hazine'nin mart. nısan. mayıs ve haziran aylannda yapacağı ıç borç ana para ve faiz ödemelen şöyle: Mart: 209 trilyon iç borç gen ödemesi. Nisan: 400 trilyon iç borç geri ödemesi. Mayıs: 256 trilyon lira. Haziran: 210 tnhon lira. Ekonomide zor tablo Yeni hükümetin önündeki ekonomik tablo. Devlet Istatistik Enstitüsü, Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Planlama Teşkilati verilerine göre şöyle: Enflasyon Toptan eşya fiyatlannda 1994 yıh sonunda yüzde 149.6 oranında yaşanan artış. geçen yıl sonu itibanyla yüzde 64.9 düzeyiyle yine yüksek oranlarda gerçekleşti. Toptan Yaman Törüner, Ayfer Yılmaz ve Ufiık Söylemez, artık bakan koltuğunda 'Ekonomi bozgunu'niın bürokradarı kabinede Ufiık Sövlemez. Ayfer Yılmaz. Yaman Törüner ANKARA (Çumhuriyet Bürosu) - Çumhuriyet tarihinde yüzde 149.6 oranında enflasyon. yüzde 6.1 düzeyinde küçülme ve 1.5 katrilyon liraya ulaşan iç borç stokuyla rekor "bozgun" rakamlannın yaşandığı dönemde Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası Başkanlığı, Özelleştirme Idaresi Başkanlığı görevlerini yürüten bürokratlar, ANAP- DYP koalisyonuyla kurulan 53. hükümette ekonomiden sorumlu bakanlar olarak görev aldılar. Eski Özelleştirme Idaresi Başkanı DYP Izmir Milletvekili llfuk Söylemez, Devlet Bakanlığı görevini DYP Isparta Milletvekili Aykon Doğan'dan dcvralırken, özelleştirmenin hızlandınlacağını söyledi. Özelleştirme için 2000 yılına kadar reform dönemi yaşanacağını söyleyen Söylemez, "Özelleştirme için sûre kısıtiaması urilemez. Ancak. bir hedef prognım ve süre de bclirlcnnıeli" dedi. Söylemez, Anayasa Mahkemesi'nin PTT'nin T'sinin özelleştirilmesine ilişkın yasanın Özelleştirme Yüksek Kurulu ve Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'na yetki devTeden hükümlerini iptal ettiğınin anımsatılması üzerine de, "Anayasa Mahkemesi'nin gerekçcli karan yayunlamr yay unlanmaz T'nin Ö7elleştirilmesi için yasayı çıkaracağız. Mahkemenin yetki de\rine ilişkin hükümlerine göre bir yasa çıkaracağız" dedi. Söylemez, geçen yıl nisan ayından, 24 aralık seçimlerinde aday olmak üzere istifa ettiği kasım ayı sonuna kadar geçen 8 aylık dönemde Özelleştirme Idaresi Başkanı oldu. Söylemez'in görev yaptığı dönemde, daha çok küçük ve Çumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyon, iç borç ve küçülme rakamlannın yaşandığı dönemde ekonomi yönetimini üstlenen bürokratlar. 53. hükümette ekonomiden sorumlu bakan kimliğine kavuştular. orta boy kamu ışletmelen salışa çıkanldı. Söylemez, PTT'nin T'sinin satılması çalışmalanna ağırlık venrken. Türk Telecom'un satışında danışmanlık yapacak firmanın seçimi için açılan ihale bile bu 8 aylık dönemde tamamlanamadı. Söylemez'in döneminde, kasımda Pendik, Alaybey, Camialtı ve Haliç tersanelerinin kurumda çalışan işçilerin örgütlü olduğu Dok Gemi-lş Sendikası'nın kurduğu GESTAŞ şirketine satılması karan alındı. Sendikalı işçileri ayağa kaldıran karar 1 ay sonra şirketin yükümlülükleri yerine getirememesi nedeniyle iptal edildi. Gümrük Müsteşarlığı, Eximbank ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan sorumlu olacak olan DYP Afyon Milletvekili, Devlet Bakanı Yaman Törüner, yüzde 140 oranında devalüasyon ve yüzde toptan eşyada 149.6 oranında enflasyonla kapanan 1994 yılının şubatından kasım 1995'e kadar Merkez Bankası Başkanlığı görevini yürüttü. Para piyasalannda büyük bunalım yaşanan dönemde görev yapan, 5 Nisan Kararlan'nın mimarlanndan da biri olan Törüner İMKB Başkanlığı yaptığı dönemde. kurumun paralarını piyasaya göre düşük faizle yatırarak, bazı bankalara haksız kazanç sağladığı yönünde iddalara hedef oldu. SPK'ce doğrulanan iddialar hakkında bir inceleme yapılmadı. Törüner son olarak da temmuzda kurulan ve altın ithal etme yetkisini üzerinde toplayan Altın Borsası'na haber vermeden, altın ithal ederek piyasaya sürdüğü yönünde suçlamalara hedef oldu. Devlet Bakanlığı görevini CHP Ankara Milletvekili Ali Dinçer'den devralan DYP Içel Milletvekili Ayfer Yılmaz da iç borç stokunun 800 trilyon liradan 1.5 katrilyon liraya yükseldiği 1995 yılında Hazine Müsteşarlığı görevini yürüttü. Yılmaz'ın görev yaptığı dönemde, iç borçlanmada vade 50 güne kadar düşerken faiz oranlan ortalama yüzde 120 oranlanna kadar yükseldi. ANAP'ın iktidarda olduğu 1989 yılından. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başbakan olarak görev yaptığı 49. hükümet döneminin sonuna kadar Merkez Bankası Başkanlığı görevini yapan ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'le ters düştüğü için 50. hükümetin kurulmasının ardından Ekim 1993'te istifa eden ANAP İzmır Milletvekili Rüşdü Saracoglu, dün Devlet Bakanlığı görevini devraldı. Saracoğlu, DYP-ANAP koalisyonunda 1997 yılında başbakan olarak görev yapacak olan Çiller'in yanı sıra geçen yıl Merkez Bankası Başkanlığı yaptığı dönemde hakkında alınan ibra kararlannı da kaldırtarak kendisi hakkında dava açan Törüner'le de aynı kabinede çalışacak. BAŞBAKAN MESUT YILMATIN EKONOMtYE BAKIŞI 'Devlet küçülmezse ayakta kalamaz'ANKARA (Çumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz. dev letin "küçük yerel yönetimle- re bölünerek*' yenıden oluşturulacak bir yapıyla yönetılmesı gerektiğini belirtti. Yılmaz, "Devlet, küçük yerel yönetimler biçiminde yeniden oluş- turulan yeni biryaptlanmay a gitmezse ayakta ka- lamaz" dedi. Yılmaz. Maliye Bakanlıgı'ncayayımlanan Yak- laşım Dergisı'njn şubat ayı sayısındayayımianan Maliye Bakanlığı'nın dergjsine konuşan Başbakan Mesut Yılmaz, küçük devlet yapısının gerekliliğinin altını çizdi. "Devletin ekonomi anlayışı nasıl olmalı?" başlık- lı yazısmda, devletin piyasa ekonomisi düzenı ıçin- de yapısal değişikliklere müdahale etmemesı ge- rektiğını belirtti. Yılmaz, devletin küçük yerel yönetimler biçi- minde yeniden oluşturulan bir yapıya gitmeme- si durumunda ayakta kalamayacagınt da sa\ una- rak, "Devletin içinde bulunduğu hantal yapısının parçalanmasL,gücünü ve karar alma yetkisini ye- rel yönetimlere kısmen devrederek gerçekleştire- cektir"dedi. Dev lette "kuramsal serbestJeşme" \e "yöne- timdeserbestieşme^ye gı- dılmesi gerektiğini belir- ten Yılmaz, yazısmda özetle şu görüşlen dile getırdı: "Kurumsal serbestleş- tirnıe, özelleştinne poJiti- kalannın can damannı oluşturmaktadır. KİTIe- rin mülkiyeti elde tutula- rak, yönetimin özel sek- töre de\redilmesi,KİTIe- rin kiralanmasL, özel sek- töredevredilmesi, bazı mal ve hizmetlerin ihale yo- lu> ta özel sektöre yaptıni- nıası gibi öıelieştirme an- layışryla devlet küçültüle- mez. Ancak özeüeştirme- yi geciktinen unsurtarola- rak kahrlar." Yönetımde serbestleşmenin de mer- kezin görev ve yetkılen- nin sınırlandıniması, ye- rel yönetimlerin güçlen- dırilmesi olduğunu belir- ten Yılmaz, "Çoğulcaka- blımcı demokrasinin en iyi biçimde işleriik kazan- dığı üniteler yerel yöne- timlerdir. Halkın iradesi- nin en iyi biçimde değer- lendirilmcsi yerel yöne- timlerle mümkün obnak- tadır" dedi. Yılmaz, yazısının so- nuç bölümünde "Devlet yapönmcı değfl,>önlendi- rid özeflik alacak ve bir bö- gi gücü olarak ortaya çıkacaktır" dedi. eşya Fıyatlan şubat sonu itibanyla bir önceki aya göre yüzde 5.4 düzeyinde arttı. 1994 yıl sonunda yüzde 125.5 oranında yükselen tüketici fiyatlan, geçen yılsonu itibanyla yüzde 78.9 düzeyinde drttı. Tüketici fiyatlannda şubat ayında, 1 önceki aya göre gerçekleşen artış yüzde 4.5 düzeyine ulaştı. Büyüme: 1994 yılında yüzde 6.1 ile son 50 yılın en yüksek oranlı küçülmesini yaşayan ekonomi, geçen yılın ilk 6 aylık döneminde tehlıkeiı oranda sıçrayarak yüzde 12.4 düzeyinde büyüdü. Büyüme 1995 sonu itibanyla yine yüksek bir oranda yüzde 7.1 düzeyinde tutulabildi. İç borç: 1994 sonunda 799 tnlyon lira olan ıç borç stoku, geçen yıl boyunca sürdüriilen yüksek faizli- kısa vadeli borçlanma politikası sonucunda 1995 sonunda 1 katnlyon 445 trilyon liraya yükseldi. Dış borç stoku: DYP-CHP hükümetinin geçen yıl döviz kurlanndakı artışı baskı altına alması, buna karşılık Türk Lirası'na verilen faiz öranlannın iç borçlanma doğrultusunda yüksek düzeyde gerçekleşmesı kısa vadeli dış borçlanmayı arttırdı. 1994 sonunda 67 milyar dolar olan dış borç stoku, I995'ıni!k6aylık döneminde 73 milyar dolara çıktı. Bütçe: 1994 yılında 145 trilyon lira olarak gerçekleşen bütçe açığı, hükümetin özellikle 24 aralık seçımlen öncesinde tüm harcamalan açmasıyla 1995 sonu itibanyla 316 tnlyon liraya yükseldi. 1994 yılında 899 trilyon lira olan bütçe harcamalan. 1995 yılında 1 katrilyon 720 milyar liraya ulaşırken, bu yıl için 2 katrilyon 780 trilyon liralık harcama hedefi öngörüldü. Dış ticaret: 1994 yılı ocak-kasım dönemi sonunda 18.1 milyar dolar olan ıhracat miktan, geçen yıl aynı dönemde 19.2 milyar dolar düzeyinde gerçekJeşti. 1994'ün aynı dönemlerinde 22.6 milyar dolar ithalat miktan da geçen yıl aynı dönemler itibanyla 31.3 milyar dolara ulaştı. I994'te4.2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen dış ticaret açığı geçen yıl 12.3 milyar dolara ulaştı. 1994 yılında 2 milyar dolar fazla veren can işlemler dengesi, geçen yılın iîk 11 aylık döneminde 958 milyar dolar açık verdi. Sanayiciler, ANAYOL'a tedbirle ve umutla yaklaşıyorlar dünyası icraat bekliyor Çll l 'I'Çl D O S T U / SADULLAH USUMİ Hükümetten 'umutsuz' beklentiler Ekonomi Servisi - tş dünyası, salı günü güven oylaması yapılacak olan ANAYOL hükümetinden hızlı icraat istiyor. Felsefeleri aynı iki sağ partinin bir araya gelmesinı sevindırici bir gelişme olarak değerlendıren Sabancı Holding Yönetım Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, hükümetin kurulabılmesi için liderler ve parti mensuplannın özveri göstermesini ıse memnuniyetle karşıladığını ifade etti. "Ancak sırf boşluk doldunnak için hükümet kurulmaz" diyen Sabancı, koalısyonun icraat hükümeti olmasınm önemine dikkat çekti. Hükümetlerin uzun süreli ve verimli çalışmak için kurulması gerektiğini kaydeden Sabancı, açıklamasında şunlan ifade etti. "tcraatm esas sorumlusu en başta yer alan Başbakan'dır. Parti başkanlan da büiikte çahşacaklan insanlan kendileri seçme hakkına sahiptirier. Yeni kurulan hükümette çok değerli politikacılann olduğunu görüyoruz. ANAYOL hükümetinin ve kişilerin basanlannı icraatlan gösterecektir. l'nutmayahm ki iş yapamayacak hükümet zaman \e kaynak kaybınayol »çar, meseleleri de büyüterek ertelemeye sebebiyet verir. Kabine üyelerini kutiuyor ölkemize hayıriı olmasını diliyorum." Eczacıbaşı Holding Yönetim iCurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı da hızlı ıcraatın 'S Sabana: Sorumlu başbakandır. önemli olduğunu belirterek, "Yeni hükümetimizin tüm sorunlann altında yatan siyasi istikrarsLzJık sorununa kahcı bir çözümün ilk adımı olmasını diliyoruz. Siyasi istikrar temeli üzerinde ekonomik istikrar ortanıının oluşturulması için önlemlerin öncelikle ahnacağuu umuyoruz'' diye konuştu. Yabancı sermaye girişinin ancak yeni hükümetin orta vadede istikran sağlayabileceği yolunda güven vermesi halinde hızlanabileceğini vurgulayan Yabancı Sermaye Derneği Başkanı Yavuz Canevi ise koalısyonun 1999'adönük kamunun küçültülmesi, özelleştirmede mesafe ahnması ve enflasyonun aşağı çekilmesi gibi hedefleri tespit etmesi gerektiğini kaydetti. Canevi, TOBB'un aylık yayın organında yer alan söyleşisinde ırf boşluk doldurmak için 1 hükümet kurulmaz" diyen Sakıp Sabancı, koalısyonun icraat hükümeti olmasınm önemine dikkat çekerken Bülent Eczacıbaşı da "Siyasi istikrar temeli üzerinde ekonomik istikrar ortamınm oluşturulması için önlemlerin öncelikle alınacağını umuyoruz" diye konuştu. yabancı sermaye girişinin bundan sonra da olacağını. ancak bunun için orta vadeli bir istikrar programının yaşama geçirilmesi gerektiğini söyledi. Gümrük birliğinin ise yabancı sermayenin ilgi göstermesi için tek başına yeterli olmayacağını da iddia eden Canevi, şunlan söyledi: "Sadece gümrükleri srfira indirip yine eski tas eski hamam devam edecekse, örneğin merkez bankası para basmaya devam edecekse, enflasyon yine yüzde 80'lere doğru gidecekse yabancı sermayenin yaklaşımı farklı obnayacaktır. Gümrük biriiği bizim için de yabancılar içinde bir ticaret anlaşmasının ötesinde anlam ifade ediyor. Yabancılar bundan emin olmak istiyor. Test edecekier. Emin olduklannda 'Tamam burası Eczacıbaşı: Hızlı icraat gerekli. bizim aradığımız atlama noktası' diyecekler." Ankara Ticaret Odası'ndan (ATO) ise yeni hükümete uyan geldi. ATO BaşkanıAhmet Çavuşoğlu. ANAYOL hükümetinin geçmiş dönemdeki hatalan tekrarlamamasını isteyerek, "Yembir5Nisan'ı kakhramayız'' uyansında bulundu. Çavuşoğlu, yeni hükümetin kamu açıklannı geçici ve suni tedbirlerle değil, kamu harcamalan ve gelirleriyle ilgili yapısal önlemlerle kapatması gerektiğini belirtti. Türkiye Orta Anadolu Ihracatçı Birliklen Başkanı Emir Adıgüzel ıse 53. hükümetin protokolünde Dış Ticaret Bakanlığı'na yer verilmemesini eleştirdı H ükümet ışi artık tamam. Mu- cize sayılacak bir aksilik ol- mazsa güvenoyu da garanti- de. Hükümetsız kalmaktan ve- ya Refah iktidanndan korkanlar sakınleş- ti... Hele Tansu Çiller sevinçten dört kö- şe... Neredeyse zıl takıp gobek atacak... Doğrusu, Mesut Yılmaz da Çiller i dize getırmenin kıvancını yaşıyor!.. Ankara'da tam bir balayı havası var. An- cak, halkjmızın büyük birçogunluğu ses- siz... Sonuçta bir hükümete kavuştuğu- muz için memnun olanlar bile gelecek k o nusunda kuşkulu... Önceki akşam bırte- levızyon programında yapılan ankete ka- tılanlann yuzde sekseninden fazlası olum- suz yanıt verdi... Seçımlerden yeni çıktı- ğımız halde, halkımız neden bu kadar is- teksız, neden daha yeni seçtiği siyasal kadrolardan bu kadar çabuk soğudu? Türk halkının demokrasiyı ve çok par- tili sistemi istemediğini söyleyemeyiz. Zi- ra, hepımiz çok iyi bıliyoruz kı, halkımız demokrasiye yürekten bağlıdır. Birkaç çıkaranın dışında 60 milyon insanımız, köylüsu ve kentlısiyle başka bir rejime as- la razı olmaz... Hele, 1980 yılından son- ra askeri yönetimlerin Türkiye'yi sürük- ledikleri ekonomik ve siyasal bunalımla- n yaşayanlar, demokrasiye daha da sıkı sıkıya bağlanmışlardır. Halkımız bedel ödememeli Ama, halkımız, demokrasiye olan bağ- lılığı için bir bedel ödememelidir. 60 mil- yon insanımızın bektentisi, Bab modeli kat- kısız bir demokrasidir. Hukuk devletinin kanatlan altında kjmseye kul-köle olma- dan yaşamaktır. Ülkenin nimetlerini hol- dingleretaşıyan, geniş halk kitlelerini na- sihatla ıdare etmeye kalkan hükümetler- den usanmıştır. Yaptıklan servete baka- rak, kendilenni ülkenin en bilgiç insanı gi- bi gören holding patronlarından da bık- mıştır... Türk halkı, gerek askeri yöne- timler sırasında, gerekse ANAP ve DYP dönemlerinde ıstemediği birçok olayı ya- şamı§tır. Açlık, 1980 yılından sonra Tur- gut Ozal ve Tansu Çiller dönemlerinde gündeme gelmiştir. Şu sıralarda memur, işçı, emekli, küçük esnaf, çiftçilerimiz pe- rîşan haldedir. Buna karşılık, bir de 10 se- neden beri holdinglerin, bankalann ilan ettikleri "kâr"\ara bakınız.. Trilyonlar, tril- yonlar, trilyonlar!.. Tanm kesıminde çalışan 30 milyona yakın insanımız borç-harç içinde kıvra- nırken, yüz binlerce, mılyonlarca dar ge- lirli bın lira fark vermemek için gün boyu ucuz ekmek kuyruklarında beklerken, gene yüz binlerce küçük ve orta boy iş- letmeler kepenklerıni indirirken... Türkiye, ekonomik sıkıntlar içinde inim inim inlerken "Aman öaf/yoruz*diye dev- let kapılarını aşındıran holding veya bü- yük şirketler bu trilyonlan nasıl ve nere- de kazanıyor? işte... 1980 ihtilali, ardın- dan gelen Özal'lar, Yılmaz'lar, Çiller'ler, bu çarpık gelir dengesinın baş sorumlu- landır. Çiller ve Yılmaz, ayn parti iktidar- larında bu tabloyu yaratabilmişlerdir. Iki- si bir araya gelince ne değişecektir? Bir- leşme veya yakınlaşma olsa olsa daha güçlü bir iktidar oluşturacak ve gelir den- gesinin daha da bozulmasını kolaylaştı- racaktır. Halkımız biraz daha fakirleşecektir... Ekmeği ekmeğe katk yapan insanlanmız, belki de ekmeği, ekmeksiz yemek zorun- da kalacaklardır... Bu hükümet belki yol yapar, su getirir, havaalanlan açar, gemi seferierini arttı- nr... Buna benzer çok şeyler de yapabi- lir... Ama,kestnlikleyapamayacağıbirşey vardır... Çiftçinın, memunjn, işçinin, emek- linin, dar gelirlinin, küçük esnafın sömü- rülmesıne asla engel olamaz... Atalanmız "Umut fakirin ekmeği" de- mişler... Bu atasözüne uygun olarak ta- nm kesiminin de bu hükümetten her şe- ye rağmen bazı beklentileri var... Bu konuda ziraat odası başkanlannın görüşlerini şöyle özetleyebılirız: Süleyman Girmen (Adana): Çıftçıas- lında Çiller'siz bir hükümet istiyordu. Çünkû onun zamanında en kötü günle- rini yaşadı. Gerçi yeni hükümette Çil- ler'in cismı yok ama, fikııieri temsil edi- liyor. Bu bakımdan hükümetin çiftçinın beklentilerineyanıt vermesi mümkün de- ğildir. Bu konuda çok umutsuzum. ..An- cak, buna rağmen çiftçinin yaranna ola- cak hizmetleri istemekte ısrarla devam edeceğiz. Örneğin, ziraat odaları yasa- sı bir an önce çıkanlmalı ve çiftçinin ör- gütlenmesi sağlanmalıdır. Tanm kesimi ile ilgili karariar, çiftçi kuruluşlanna danı- şılarak alınmalıdır..." Hikmet Karabayır (Adapazan): "Çift- çi ciddi bir örgüte kavuşturulmalı ve da- ğınıklıktan kurtarılmalıdır. Tanm şûrası acilen toplanmalı ve sonınlar tespit edil- melidir. Aynca, tanrn konusunda tekba- kanlık yetkili olmalıdır. Çiftçi tanımlan- malı ve "sus payı gibi taban ve tayan fi- yat vermekten vazgeçilmelidir. Hükümet ilk iş olarak 3 aydan beh biriken süt des- tekleme bedellerini acilen ödemelidir..." Nuri Sorman (Manisa): "Tanm satış kooperatifleri birlikleri devletin güdü- münden çıkanlmalı. Borçlanndan da kur- tanlmalıdır. Aynca, kooperatıfçilik yay- gınlaştınlmalı ve desteklenmelidir. Zira- at Odalan Birliği'nin yasası Meclis'ten biran öncegeçirilmelidir. Hükümetter, çift- çiyipeşkeş çekmekten vazgeçmelidir..." Rıza Şen (Denizli): "Çiftçiyıllardan be- riüvey evlat muamelesi görüyor. Ürün fi- yatlannda denge kurulamıyor. Açıklama- larda çiftçiye yönelik hiçbirşeyyok.. Sa- nayi Bakanlığı ile Tanm Bakanlığı ayn tel- lerden çalıyorlar... Ikisi arasındaki farklı görüşler, çiftçiyi etkiliyor... Tanm satış kooperatifleri birlikleri borçsuz olarak çiftçinin yönetimine devredilmelidir..." Kemal Çetin (Aydın): "Bizdeki koope- ratiflerin adı var. Avrupa'daki koopera- tifler gibi ışlevlerini tam olarak yapamı- yor. Bundan da çiftçi büyük zarar görü- yor. Birlikler güçlendirilmeli ve yönetim- leri çiftçiye verilmelidir." •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear