23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 8 MART 1996 CUMA İlginç Bir Kitap MELİH CEVDET ANDAY O kuduğuım kıtabın "Femi- nıst'ı kıroe sormalı'"* baş lığını taşıyan bolumu M Ş E'nın(MemduhŞe\ket Esendal), "Femuust" adlı o çok sevdığım hıkâyesı nın ozetı ıle başlıvor Bırlıkte okuvalım "Bır ilin Btabsdk mudunı Salım bey, bir gun öğle vemeğıne çıkarken önü sıra yurü- >en bırkaç gençten bınımın, arkadaşlanna nerdevse me\dan okur gıfeı \e vukseksesle - Ben femınıstım, dedığını ışıtmıştır. Doğnısu va Salım be> bu sozcuğun ne an- lama geldığını bılmemektedır Bır bılenden soralım dıveduşunur Salım bev veakşamus- fu Merkcz kahıesınde ta»ia se>rederken,va- nındakı masada oturan ortaokul oğretmen- lennden Vvtaş beve sorTrıa>a kalkar \vtaş bev kem kum eder, sonuiMİa bılısıziığını otf- bas etmek ıçın Sankı bılmıyor musun' di- yesorar.Salımbe> de Bılivorumamagene de soru>orum" deyince Bılıyorsan neden soruyorsun1 turündenbırvanıtvererekba- şından «avar Salım bev L Oaha sonra sırası\- la sahil sıhhıve memurlanndan, eşı akranı arasında bılgrç gecınen Ktnm beye, ondan doğru durust bır vanıt alamavinca da, eskı Fransı/ca öğretmenlenn«Jen Cemıl beve, genç edıpienten R Rauf beve, Recaı beve, Hıkmet beve sorar Ne vazık kı hıçbın femı- nıst'ui ne demeğe geldığını bılmemektedir. M. Ş. E. bu o\ kuvu şov le bttnor - Baa şe\ler bovledır 1 îlkınuı kuvruğu gi- bL Kafanın bır bıçımsız venne sıkıstı mı çık- maz. Salım bev bu rahatazlıkla bu femınıst'ı o kadar sordu la, sonunda adı femınıst kal- dı. Dahası ona bu adın nerden kaldığmı bil- me\cnler. onu bu meslek sahıplennden bin sandılar, kadınlar. musameretennde konfe- rans vermeğe çağuTvoriar, venı çıkan gaze- teler kadın sayfalan ıçın ondan yazı ısOyor- lar" Guzel bır kıtap okudum. yararİarfdım, du- şuncelere daldım sonra yenıden okudum u Ah Kadınlar" adlı bu Batılı denemeyı ve ovundüm Batı kultürunu ozumsemış unlu şaınmız ve yazanmız Hilmi Yavuz elbette boyle yazar uzun soze ne gerek' Okurlanm bu guzel kıtabın "Femıniznr uzenne olduğunu sanmışlardır dıye duşu- nuyorum Elbette o konuyu da ıçermek üze- re "\h Kadutlar" adlı kıtap kadınla ılgılı nerdeyse butun sorunlan, söylentılen, dedı- kodulan bır aydının şakalı (başka nasıl ola- bılırdı') gozlemıyle ınceleyen bıryapıt Azız dostum Hılmı Yavuz'un, kıtaba yaz- dığı onsozde, bu yazılar dolavısıvla kendı sının kadın duşnuuıı olarak nıtelendınldığı- nı soylemesı benı yadırgattı ben hıç oyle bır ızlenım almadım bu yazılardan Kıtabın ıçerdığı konulara bırgozatalım Femınızm, Oryantalızm ve Dıvan Dr Frankensteın'ın'canavar'ı erkek duş- manlığını mı sımgelıyor Kadınlar ve felsefecıler Yamyam Kadınlar Kadın 'boş o4!' derse Don Juan mı, Faust mu9 Okumalık Kadınlar Kadın lktıdar ve Tansu Hanım Deynek kımın elınde Kadın ve aıdıyet Kadın sadakatı ve boynuz sorunu "flScamatçıbaşı Kadınlar Eskı zamanın şuh kadınlan Kantocu Peruz »ahıden yaşadı mıo Kadından şaır olur mu' Kadınlar ve ölum Şımdı okurlanma "Eskı zamanın şuh ka- dınlan" baslıklı bolumden bır parçayı alın- tılamak ıstıyorum Eser Erguvanlı, Boğazıçı Unıversıtesı Halkbılım Yıllığı nda (1974) yayımlanmış 'Türk Masallannda HeterTipı' başlıklı ya- zısında "Eskı Nunan'da Hetaıra ve>a Heta- ıra (ya da heter). bır erkeğın meşru kansın- dan başka arkadaşlık cttığı ve sohbetmde bu- lunduğu kadına denırdı" dıyor HeUıra'lenn Islamtoplumlanndakarşılı- ğıcan>elerolmalı "CanyeierdeHetaıraTar gibi esır lazlar veya yabancı kadınlardı" dı- yor Eser Erguvanlı "Çok kuçuk vaştasabn ahnarak bır padişah veya bevın hımavesıne verilirler vebazısanatlaroğrcnırlerdı Can- yeier arasında çok akıllı ve guzel oknJan çık- mış ve hetaıralar gıbı kendüennı bevleruıe kabul etturnevı bılmışlerdır" dıve eklıvor Öyle anlaşılıvor kı hetaıra'lık bır kurum olarak, evrensel tanhm ıçmdeyeralıyor Yu- nan hetaıra lan yıneEserErguvanirdanoğ- renıyoruz çok akıllı ve kulrûrlüdürler, baş- ka kentlerden Atına ya gelerek tıcaret veya modellık gıbı değışık ışler yaparak yaşa- makta, boylete Atına nın toplumsal yaşa- mında faal olarak rol alan bu kadınlar evlı kadınlann gıreme>eceklen edebı ve felsefı meclıslere katılarak erkeklerte fıkır tartış- malanna gırmektedırler Yunanıstanda M O VII yuzyıldan ben tekeşlılık (monogamı) yururluktedır Heta- na kurumu tekeşlılığı bozmadan ama ka- dınlar arası ışbolumunu yenıden tanımlaya- rak Yuan aıle yapısına eklemlenıyor Lşler çocuk yetıştırme ve ev ışlenyle hetaıra'lar- sa 'edebi vefebefi tartışmalaria' ılgılenmek- tedırler Eş Hetana sorunsalı eskıYunanda son kertesıne vardırılan Kol Emeğı-Kafa f-megı aynmının kadın bağlamındayenıden uretıldığı bır alan oluşturuyor bovlece Eş kol emeğı ıle (ev Oikos bağlamında) heta- ıra ıse entelektuel emek le ("salon" bağla- mında) bırebır bır tekabul ılışkısıne gınyor Eş 'saygı' duygusu ıle hetaıra 'haz' uygu su ıle butunleşıvor *Yunan toplumunda sav- p duyulanlann e\ lı ve çoluk çocuk sahıbı ka- dınlar olmasuıa rağmen. erkekienn zevk al- dıklan kadınlar, hetaıra'lardı" dıyor Eser Erguvanlı andığım o yazısında Doğrusu, eskı Yunan da 'Eş' ve •Hetaira" kategonsı dışında bır de 'metres' kategon- sının bulunduğudur Mıchel Foucault, C'in- selKğın Tanhı'nde (cılt 2 Afa Ya>ınlan, 1988) Demosthenes'e aıt olduğu soylenen Neera'ya Karşı'dan şu sozlen aktarıyor "Haz ıçın hafifmeşrep kadınlara, gundeuk bakunımız ıçın metreslere. vasal bır sovu- muz ve yuvamızın sadık bır bekçısı otması ıçın de kanlara sahıbız." Eskı Yunan'ddkı hetaıra'lann en unlüle- nnden bın Mıletoshj Aspasıa'dır Aspasia AtınadakıevınıCSaJon') Sokrales\ePfenk- lesdahıl devnnın en scçkın kışılennın 'top- lanıp sohbet ettıği bır yer haline getınnış'tır Eser Erguvanlı otekı unlu hetaıra'lan dâ sı- ralıyor "Ptaton'unnezaretnıdeoğrennTigör- muş olan Lastheıua, Fpıkuros'un öğrencıs olan Leonthıon ve heyketûras Pra\rteles ıle ressam Apelles'e modellık etmış oian Phryne." ARADABIR MERAL SARAÇBAŞI/ Egnımcı Bu Küçük Kızı Tanıyor musunuz? Henuz pembe yanaklı ak tenlı bır kız çocuğuydu Pırıl pırıl kocaman gozlerıyle sessızce dınlıyordu ba- basına ılkokul dıplomasını uzatan oğretmenını "Bu kızı okutun Çok zekı bır çocuk "Mutluydu eve do- nerken saçlan orgulu, pembe yanaklı kuçuk kız Ba- bası Guneydoğu'nun bır ılınde devlet memuruydu o zamanlar Annesı evde dıkış dıkıyordu Ikı erkek kar- deşı vardı Okumalıydılar Pembe yanaklı kuçuk kız çoktu dıkış makınesının başına Bır suru gıysı yanın- da kaç tane okul onluğu dıktı kım bılır Geçen yıllar- la bırlıkte yaşı da boyu da buyudu Erkek kardeşle- nn buyuğu unıversrteyı kazanmıştı Istanbul'a yollan- dı gururla karışık sevıncıyle aılenın Var gucuyle ça- lıştı, kestı, bıçtı, dıktı p>embe yanaklı kuçuk kız Bu- yuk erkek kardeş unıversıteyı brtırdı Kuçuk erkek kardeş de lıseyı bıtırmek uzereydı Yaşı bazılannca ev- lenme çağını geçmek uzere bulunsa da pembe ya- nakiı kız hâlâ guzeldı Bır kısmetı çıktı Eh artık ev- lenebılırdı Çeyızının ayrılmaz parçası dıkış makıne- sıyle bırlıkte ayrıldı bat>a evınden Kocası bır devlet memuruydu Bırı kız, uç çocuğu oldu O artık hem kendı çocuklarına hem de mahal- lenın çocuklarına onluıkler dıkıyordu Kuçuk erkek kardeşı de unıversrteyı brtırdı Şımdı sıra kendı çocuk- lanndaydı Anadolu'da başlayan dıkış makınesının tıkırtıları Ankara da bır kıra evının dort duvarı arasın- da surdu gıttı Ikı kardeşı de evlenmışlerdı unıversıte mezunu kızlarla Kazançlarından destek oldukça ab- lalarına, mutlu oldular O da hep gurur duydu kardeş- lenyle Eşını kaybettığınde varlığında onun yuzunden doktuğu gozyaşları bu kez onun ardından aktı Ama yaşam suruyordu ve sorumluluklar bıtmemıştı Dıkış makınesı ıle olan bırlıktelığı çocuklarının unıversıte eğıtımı ıçın surup gıttı Onun kendı gıbı pembe ya- naklı, beyaz tenlı kızı unıversıteyı bıtırerek çalışmaya başladı Ogullan da bır sure sonra unıversıteyı bıtıre- cektı Artık o dıkış makınesıyle gece-gunduz bırlıkte degıl Ara sıra buluşuyoriar yıne de Ellılı yaşlarını su- ruyor bu gunlerı gorebılmenın mutluluğuyla Emınım, bır gun torunları ıçın de onlukler dıkecek bır zaman- lann pembe yanaklı beyaz tenlı, orgulu saçlı kuçuk kızı, çoktan unutmuş kendısı ıçın de bır şeyler ıste- menın ne demek olduğunu Otuzlu yaşlarında tanıdım ben o kuçuk kızı Çocuk- lar, ev, eş ve dıkışle dolu yaşamı ıçınde, çabucak bu- luverdı benı de mutlu edecek bır şeyler O zaman eşı- mın ablası olan bu kadın, gıderek ondan çok benım ablam oldu Hıçbır zaman ıçınde oturamayacağı ev- ler yapan bır ınşaat ışçısı gıbı bugunku yaşamımız- da kaç tuglası var bılemıyorum ama bu kadın sıze hıç de yabancı degıl Başınızı kaldırıp çevrenıze ba- kın Ne kadar çok olduklarını goreceksınız Bugun toplumun değışık alanlarında bulunduğunuz koltuk- larda sızın yennıze bu kuçuk kızlardan bırı de oturu- yorolabılırdı Onlar, sızın annenız, ablanız, kannız, kı- zınız olabılırdı Kendılerı ıçın var olmayı akıllanna bıle getırmeden, sızlenn var olması ıçın var gucuyle çalışan onlara ya nınızda yer var mı beyler? Ya sız erkek egemen bır toplumda var olma savaşı veren aydın, okumuş ka- dınlar, bılır mısınız kendısı ıçın de bır şey ıstemenın hakkı olduğunu bıle bılmeyen, hep başkalan ıçın ya- şayan bu kadınlara ulaşmanın ne denlı zor olduğu- nu'? Onlan tanıyarak severek paylaşarak katalım on- ları da ınsanca yaşamı savunmaya Belkı o zaman 8 Mart'ları şenlıklerle kutlayabılır ınsanlar hep bırlıkte - kadın erkek ayırmadan- oburlerının de kendısı gıbı ın san olduğunu ve ınsanca yaşamaya hakkı olduğunu bılerek ve bunu savunmanın onurunu taşıyarak 8 Mart Dunya Emekçı Kadınlar Gununuz kutlu olsun dunun, bugunun pembe yanaklı ak tenlı kuçuk kızla- I muzık . dans • 'kadınlar vardır" fllmı. palyaçolar | • kısa film göstenlen • atış polıgonu • falcılar • halka I I a t m a • yarışmalar • balon laflar. nıyetçı • en yaratıcı yalanlar • sessız sınema • macun • gozleme • pamuk I helva • "sız hangı kadınsınız7 " testı • kadın kanvesı I va sız hangı kadınsınız testı kadın kanv ıp cambazları. ateş yutanlar • uçan kadınlar tek ayak uzennde duran erkekler • ve surpnzler I Panel: Köktendincilik Konusmacı: Aynur llyasoğlu. Davetliier: Caroline Brac (Cezayir). Joanna Kalina Randell (Polonya). Yöneten: Nesrin Tura. 9 Mart Cumartesi, saat: 10.30. Forum: Feminist Örgütlenme 10 Mart Pazar, saat: 10.30. (Erkeklere kapalı). Teutonia, Galıp Dede Caddesı, No 85, Tunel Kadmlar, Erkekler ve 8 Mart Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Der Gen Başk _ ^ ^ çınde bulunduğumuz butun karmasaya, çağ- • dışılıgm eteğıne sanlacak denlı ılkesızlığe, I saçmalık düzeyıne ulaşmış yozlaşmaya kar- I şın geleceğın, evrensel ınsan haklan ve bılgı • çağı olacağı kesın 21 yûzvıla gırerken yaşa- M dıklanmız, yaşadıkça şaşkmhktan şaşkınlıga duştüğumuz tum olumsuzluklar ınsanın eşıtlenme- sıyle, kara gulmece anılar olarak tanhın dennlıkle- nne gomulecek Gelecek kuşaklar dedelennın ve nı- nelennın bencılhklennı, ıkıyuzluluklennı yalancı- lıklannı ve ılkesızlıklennı oğrendıkçe kannlannı tu- ta tuta gulecek ve belkı de onlara yalnızca acıyacak- lar Evet, bır varsayım da olsa evrensel ınsan haklan ve bılgı temelıne oturacak gelecek kusaklann çok da- ha saygm toplumlaroluşturacağını duşunmek guzel şey 1 1948'de ortaya çıkan "E\Tensel Insan Haklan Sozkşmesi' nın gunumuze dek yalnızca "erkeklerin ınsan haklan" olarak algılandığı ve kâğıt uzennde kalan bırçok guzel tumceye karşın, kadın- ınsanlan hıçe sayan erkek egemen toplumlann oluştuğu bır gerçek Işte bu nedenle tam anlamıyla ınsan hakla- nnın temel alınabılmesı ıçın kadınla erkeğın ya da cınsler arası eşıtlığın, hem bıreylenn bevınlennde, yureklennde ve davranışlannda hem de toplumun her kesımınde, gostermelık def ıl temellenmış olarak yer alması ve yer ermesı gerekmektedır Soz ne zaman bu noktaya gelse "bügisızh'k fikir s«hibi"olanlardan bır ses yükselır "Ama kadınlar nann varaüklardır, onlan taş mı taşrtacağı/'" Bu vo rumakadıncıklanmi7dakafasallar *Ya,buoyleağır ışler vapamav 17, gece sokağa valnız çıkamav u, bızı sı- nemava goturecek va da sorumluluğumuzu alacak bır erkeğe her zaman gereksınımımız var..." İşte bu sözlerle akıl tıkanır mantık rafa kalkar, bu hep boy- le olmuştur Oysa fızık gucunun, beden yapısmın ve ışlevlennın konuyla hıç mı hıç ılgısı yoictur Her ıkı pınste de ın-ufak, guçlü-guçsuzyaratıklar vardır Bu nedenle hafîf- orta sıklet sporcular aynlır, bınnın ya- pabıleceğını otekı yapamaz Belkı kadın da kas kuv- vetını erkek kadar kullanıp çok ağır ışlere gelemez (bu da çok doğru bır sav degıl aslında ya ), ancak bütün bunlann eşıt hak ve eşit sorumluluk alma ve eşıtlıkçı, çağdaş, demokrat ve laık bır toplum oluş- turmaya hıç mı hıçbır ılgısı yoktur Bu noktanın ge- rek kadınlar gerekse erkekler iarafından çok ıyı bı- lınmesı ılk ve temel noktadır Bır ıkıncı "bilgjsiz fv- Idr" de kadınm fızyolojık farklılıklanyla varolma- sının bır eşıtsızlıgı de berabennde getırdığıdır kuş- kusuz, nasıl yenı doğan bebekle delıkanlı.enşkjn ve yaşlının her donemde farklı bedensel kosullan var- sa, kadının da bedenının yapısıyla ve ışlevlenyle ıl- gılı olarak erkekten farklı yanlan vardır Yıne tıpkı gelışen çocukta, yaşlıda ya da bebekte olduğu gıbı kadının yaşamında da hamılelık, doğum, emzırme gıbı farklı evrelerde bellı onlemler ve ayncalıklar gereklı olabılır Butun bunlann da eşıt haklar ve so- rumluluklarla hıç mı hıç ılgısı yoktur Yeryuzünde var olan her cıns, yaş ve konumdakı ınsana. kısa va da uzun surelı olarak bedenının ge- rektırdığı tüm kosullan sağlamak toplumsal vapının hakça ve ınsanca olmasının olmazsa olmaz temelı dır Bütün bunlar "Kadınlara karşı hertüriu ayınm- ctlığın kakbnlması sözieşmesi'*nde "olumlu ayınm- cüık" olarak kağıt uzenne geçmış olup artık kısır tar- tışmalann gundemmden duşurulmelıdır Bundan bırkaç yıl once kadın konusu dıle geldık- çe "kadın haklan dıye bır şey yoktur, insan haklan vardır valnLaa" dıven pekçoketkılı ve vetkılının bu- gun "kadınlann ınsan haklan" sövlemını benımse- mış ve savunur olması, her şeye karşın pek çok şe- yın degışıp gelıştığının ve değışımın, gelışımın onu- ne geçılmezlıgınm gostergesı degıl mıdır 9 "BilgıSK fîkır" ılen surmenın bır çarpıcı orneğı de "fcmınizm'" ve "kota" sozcuklenne vuklenen an- lamlarkonusundasergilenmektedır '•Kemfafanr hâ- kumandayı kaptırmayın lâ pek çoklannca saldırganlık, erkekJen dışlama hat- ta lezbıyenlıkle eş anlamlı bazı uçuk kadınlara öz- gü bır davranış ve duşunce bıçımı olarak değerlen- dınlmete bırçokvetkılı veetkılımız "Benkadınhak- lanndanyanayım.ama femuııst eğUün" dıverek ade- ta kendını savunmakta, yanlış bır anlamavı onleme- ye çalışmaktadır Oysa kadın-erkek eşıtlığınm de- mokrasmın temelı olduğunu aklıyla kabullenıp, gu- nümûzde bu konudakı yetersızlıklen gorebılen ve bu haksızlıklann değışmesı ıçın çaba gösteren her- kes, kadın ya da erkek olsun femınısttır, yanı eşıUız- lığı onaylamamaktadır Dunvanın gelmış geçmış en buyuk femınıstımn Mustafa Kemal Atatflrk olduğu- nu algılavabılırsek, bu sozcuğe vuklenen olumsuz- luklan da yok edıp kullanma korkumuzu yenebılınz sanınm "Bügısız fikir"lerden bın de "kota"ya karşı alınan tavırdır Kendısını sosyal demokrat olarak nıteleyen pek çok kadın ve erkek bıle bu konudakı düşuncele- nnı berraklaştırmaktan uzak olup. gelışmış ulkele- nn, var olan olumsuz tek vönlulugu her şev eşıtlığe kavuşana dek gıdermek ve demokrasıye ulaşmak ıçın bır araç olarak belırledığı ve uyguladığı "kota"vi, ya- nı her oluşumda ve karar organında bır cınsın en az vuzde 25-40 arasında zorunlu temsılını vadırgamak- ta, hatta bır kara gulmece omeğı olarak karşı çıkmak- tadırlar Var olan erkek egemen oluşumu dengelemek ıçın "kota" dışında etkılı bır onlem bulunmadığını ve yıne "kadınlara karşı her turlü ayınmcılığın gide- rflmcsı ozleşınesı'"nde bu konunun karara bağlanmış olduğunu bılerek "kota"ya daha ne denlı karşı çıka- cağız acaba 0 Saydıgımız bu kulaktan dolma bılgısızlıklen aş- mış olan ve söylemlennde kadın-erkek eşıtlığını be- nımsemış gorunen, bellı konumlara, koşelere tepe- lere gelmış. demokrasıden, eşıtlıkten dem vuran bu konuda yazan, konuşan, çeşıtiı oluşumiar ıçınde bu- lunanlara. kendımıze bakalım bıraz da Acaba her ıkı cınsın bırlıkte yaratması uretmesı ve vönetmesı gerektığını söyleyenlenn ve bu gerçeğı gozleme ve yaşama olanagı bulanlann ıyı egıtım görmuş kadın ve erkek aydınlanmızın konuya duyar- lılıklan nasıldır dersınız 0 Açın dergılen, gazetelen, gelen çağınlan, ınceleytn Ne- rede açık oturum konferans sovleşı kongre vbvarsaveko- nu. kadınla doğnıdan bağlan- tıh değılse. konuk konuşmacı- lann tumune >akını erkekler- den »eçılmıştır "Hadı canım sende, olur mu böyle şe>" dı yenlen duyargıbıvım Ne va zık kı ınanılmaz gerçek böyle ve bunu degıştırmek de yasa lann değışmesıyle vb zorun- luluklarla degıl. kafamızın ıvındekı eşıtsızlıgı erkek ege- menlığını benımseyışımızı kaldınp eşıtlıkçı düşunmeyı yaşamımıza geçırmemızle, gerçekten yaşam bıçunı olarak algımamızla doğru orantılıdu' Dıkkatle bakın orneklere, konu ekonomı mı dört erkek vazılır lısteve hukukmuvıne aynı, ayn bır konferans mı du- şunulüyor tanh uzenne, sağlık ve benzen uzenne kuşkusuz bır erkek seçılır Bılımsel sa- natsal dergılenn kurullanna her turlu komısyonunun, yetkı \ enlecek, temsıl hakkı tanına- cak her kurulun oluşmuna er- keklen seçenz oncelıkle çun ku ılk aklımıza gelen bır erkek adıdır.kurgulanmışçasına. Be- lırlenen konudaanlı.şanlı vet- kılı vetenekJı bır erkek bula mazsak ancak o zaman bır ka- dını da koyabılınz lısteve Oy- sa ekonomı, hukuk. tıp tanh, sosval bılımler, sanat ve ben- zen her konuda, o konulan ay- nı vetkınlıkle ışleyecek kadın- lan da bulup çıkarmak onlara alan açmak, eşıtlıkçı toplumu varatmanın baş koşuludur Bızler, yalnızca eşıtlıkçı duşu- nup bunu ıçımıze gerçekten sındırerek eyleme donuşture- bılsek, boyle davranmayı ken- dımızden başlayarak çevremı- 7e vayabılsek bıle bır şeyler vapmış, gen alınmaz bır adım atmış, attırmış olabılınz Ko- nulann, kadın ve erkek uz- manlarca ya da ılgılılerce bır- lıkte ışlenmesının, gerek go- runtü ve gerekse oluşturacağı sonuçlar açısından ne denlı saglıklı ve anlamlı olabıleceğı- nı duşunebılıyor musunuz 1 Yenı bır 8 Mart'ta, dunya kadınlan sorunlannı bır kez daha haykınrken "Eşıt hak ve eşıt katdun" ısterken yeryuzu- nu savaşlardan, haksızlıklar- dan ve ınsan somurusunden anndırmayı dılerken bızler sızler de hıç olmazsa bugün- den başlayarak once bevnımı- ze ve yureklenmıze kota koya- lım ve her anlamda, her çalış- mada, heretkınlıkte, kadın er- kek bırlıktelığını oluşturmayı, bırlıkte uretmeyı ve dunyayı bırlıkte değıştırmeyı ıle ed'ıne- lım Heryerde her oluşumda, bır kadın, bır erkek, sonra yı- ne bır kadın, bır erkek sırala- masına öncelık verelım Bu çağdaş davranış kadına da erkeğe de dunyamıza da an- cak onur ve saygıniık getınr PENCERE Fasulye mi Istersin?.. Börülce mi?.. 27 yıllık CHP ıktıdanndan sonra yapılan ılk serbest seçımle DP başa geçtı Yıl 1950 Herkeste bır umut, bır umut Ahşap evın sardunyalı cumbasında her gun ıç ge- çıren geçkın kız bıle kısmetının açılacağına ınanıyor Emeklı memur, kahvehanede pıneklerken sanıyor kı artık tuttuğu altın olacak Bır ay, ıkı ay, uç ay, beş ay, altı ay on ıkı ay, eskı hamam eskı tas, derken ve yalnız tellakların değıştı- ğını halk yavaş yavaş anlamaya başlarken Cumhu- rıyet'ın uçuncu sayfasında 'Bır Dakıka' koşesınde Doğan Nadi'nın şu fıkrası yayımlandı Adamın bın fasulyeyı çok severmış, gıttığı lokan- tada her gun fasulye yermış, ama zamanla bu guze- lım yemekten bıkmış, değıştıreyım deyıp garsona seslenmış - Borulce getır1 Garson borulceyı getınp masaya koyunca, taba- ğa bakan adamın tepesı atmış - Ulan fasulye, dıye bağırmış, kılık değıştınp yıne karşıma çıktın' • 53'uncu hukumet kuruldu, bızım medyada yerye- rınden oynuyor "Reform hukumett' " "Tanhsel uzlaşma1 " "Umut hukumetı1 " Sokaktakı adam oralı değıl, çunku 1950'den bu ya- na gormedığı hukumet kaJmadı Umudu kınlmadık yurttaş var mı, bılmıyorum1 Hem bu hukumet, sos- yal devletı yıkmak uzenne pazarlıkla gelmıyor mu'? Pekı, hıç sevınen yok mu? Vari Bınsını gördum, çok sevınçlıydı, neredeyse zıl ta- kıp oynayacaktı, sordum - Nıçın neşelısın'? - Tansu'dan kurtulduk1 - Çok mu onemlı'7 - Dayanamıyordum bırader1 Televızyon ekranına çıkıp ortaokul musameresınde rolunu oynamaya ça- lışan kız gıbı konuşmaya başlayınca tepeme cınler toplanıyordu Hıç olmazsa Mesut Yılmaz cıddı adam - Çok sevınme" On ay sonra ortaokul musame- resı yıne başlayacak - On ay, on aydır' Sonrası Allah kenm 1 On ayda neler olmaz! • 1950'de Demokrat Partı ıktıdara geçtığınde halkın umutları epey bır zaman surmuştu 197O'lı yıllarda Ecevit hukumetlerı umutlan tazeledı, ama tutmadı 1991 'de Sûleyman Bey ıle Erdal Bey yan yana gel- dıklennde taşra halkı yenı hukumetı kutlamak ıçın dakja dalga Ankara'ya taşındı, kucaklaşmalarla şa- purşupur opuşmeler aylarca surduyse de bu ışın so- nu gelmedı Işın tuhafı, 1996'da medya hukumetı ne kadar şı- şırse de halkta bır umut gorulmuyor Nasıl umutlanmaiı 9 ANAP ıle DYP aynı topraktan suruyor, yenı bakan- lara bakanlar ne goruyoriar Kımısı fasulye . * * Kımısı borulce *• Kırk yıldan ben sabah akşam fasulye yemekten halkın canına okundu Fasulyeden bıktın mı arkadaş? Buyur borulceye Şımdı koalısyon lıstesınde ıkısı de var Fasulye mı ıstersin, borulce mû Yeme de yanında yat 1 Çunku yersen mıdene oturur Gaz yapar' DEMOKRATÎK CUMHURİYET PROGRAMI Türldye'yi tam demokratik ve üretken kılmak üzere geliştirilen onerilerini tarüşıyor. YENİ SÎYASAL STRATEJİ TARTIŞMALARI Ekiınl995/Ma>Tsl9% -IX- Dış Politika Hıkmet ÇETİT^, Kâmuran GURUN, Samı KOHEN, Nejat TUĞCU 9 Mart 1996, Cumartesi, saat: 14.00 İTÜ Vakfi Maçka Sosyal Tesisleri Aynntıh bilgi için: TeJ: 0212.27510 00 / Faks: 0212.272 66 23 SEMPOZYUM EVSEL ATIKU\R SORUNUNUN KAYNAĞINDA ÇOZULMESİ SOSYAL, KULTUREL VE TEKNİK BOYUTLAR Duzenleyenler: KONUTBİRLİK, ALMAN KULTUR MERKEZİ, ÇINARCIK (Yalova) BELEDİYESİ Program Açış ve sunuş konuşmalan: Or Kari - Heınz Osterloh (Alman Kultur Merkezı Mudur Vekılı), Oğuz Soydan (Konutbırlık ve Turkkent Genel Başkanı), Ahmet Bınncı (Çınarcık Beledıye Başkanı) Bildin: Dettlef Clauss (Stuttgart Unıversıtesı) Oturum Başkanı: Sonmez Targan (Konutbırlık) Konuşmacılar: Prof Dr Mustafa Ozturk (Istanbul Buyukşehır Beledıyesı Çevre Daıresı), Prof Dr Derın Orhon (İTU), Doç Dr Mehmet Borat (İTU), Yucel Gursel Dettlef Clauss (Stuttgart Unıversıtesı) Tarih: 9 Mart 1996, saat 13.00 -18.00. Yer. Teutonia, Galıp Dede Cad No 85, Tunel, istanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear