23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 MART 1996 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI Yeni dönem: ANAYOL • Baştarafi 1. Sayfada MVI Başkanhğı (ilk dönem ANAP'ta oMuğundan, ildn- ci dönem DYP'de olmak üze- re) ve cumhurbaşkanlığı se- çimlerinde birlikte hareket etmeyi kabul ve taahhüt ederler. - Kurulacak ortak hûkü- merte, başbakanlık 1996 yı- lında ANAP, 1997 ve 1998 yıllannda DYP, 1999 yılında tekrar ANAP tarafindan ûstle- nilecektir. lki parti, 2000 yı- lında seçim tanhini belirleye- cekler ve seçime kadar üze- rinde mutabık kalacaklan DYP'ye mensup bir kişinın başbakanhğında seçim hükü- meti kuracaklardır. Sürelerin dolduğu tarihte başbakanlığı üstlenenler, görevlennden is- tifa ederek aynlacaklardır. - Ortakhk süresince başba- kan yardımcılığL başbakanlı- ğı üstknen parti dışındaki partiye ait olacakür. Atama ve görevlendirraelere ilişkin iş- lemlerde; başbakan yardun- CLSının da imzasını gerektire- cek kanuni değişiXlik yapua- caktır. Aynca, acil destek. be- lediyeler ve belediyeler fbnu ile tller Bankası'ndan yapdacak ödemeler. başbakan ve başba- kan \ardimcisimn imzasıyla gercekleştirilir. Bakanlar Ku- ruJu,33 üyedenoiuşacakbr. İc- racı bakanlıklardan 8 adedi ANAP'a, 9 adedi ise DYP'ye tahsis edilecektir. Devtet ba- kanlıklan ise eşit olarak her i- ki parti arasında payiaşbnla- cakbr. - Bakanlar Kurulu'nun üye sayısı arrtınldığmda, arttınlan miktar iki parti arasında eşit olarak paylaştınlacak, dönü- şümde de DYP'nin biı bakan- lık fazlahğı devam edecektir. - 10.11.1995 tarihh" ve 1995/30 sayüı genelge kapsa- mındaki kamu kurum ve ku- ruhışlannda yapüacak atanıa- larda da başbakan yardıma- sının onayı veya imzası bulu- nacakür. TürldyeCumhuriye- ti Merkez Bankas, Başbakân- hğa bağlanacakbr. Kamu kuruluşlan TRT, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Emlakbank, Vakıf- lar Bankası, MlT, Basın-Ya- yın Enformasyon Genel Mü- dürlüğü. Özelleştırme Idaresi Başkanlığı, Devlet Personel Başkanlığı, Sosyal Yardım- laşma ve Dayanışmayı Teşv ik Fonu Idaresi, Tanıtma Fonu Idaresi, Yüksek Planlama Ku- rulu ile Para Kredi ve Koordi- nasyon Kurulu, başbakana bağlandı. Devlet bakanlıklanna da- ğıtılacak kamu kurum ve ku- ruluşlan da iki parti arasında şu şekilde paylaştınldı: ANAP: Diyanet lşleri Baş- kanlığı, Vakıflar Genel Mü- dürlüğü, Türkiye Kalkınma Bankası, GAP tdaresi Baş- kanlığı, Denizcilik Müsteşar- hğı, rÜBlTAK, TAEK, Sos- yal HizmetlerveÇocuk Esir- geme Kurumu, Aile Araştır- ma Kurumu, Kadının Statü- sü ve Sorunlan Genel Mü- dürlüğü, Futbol Federasyonu Başkanlığı, TEKEL Genel Müdürlüğü, ÇAYKUR Ge- nel Müdürlüğü. DYP: Devlet Planlama Teşkilatı, Hazine Müsteşarlı- gı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Eximbank, Gümrük Müste- şarlığı, Köy Hizmetleri Ge- nel Müdürlüğü, Sermaye Pi- yasası Kurulu, Devlet tstatis- tik Enstitüsü, Toplu Konut Idaresi Başkanlığı, Tapu Ka- dastro Genel Müdürlüğü, Yüksek Denetleme Kurulu Başkanlığı, Milli Prodüktivi- te Merkezi, Türk Standartla- n Enstitüsü, Türkiye Ortado- ğu Amme Idaresi, Atatürk Kültür-Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Danıştay, Kıbns- Türki Devletler. Komisyon paylaşımı Protokolde aynca, TB- MM'deki Milli Savunma, tçişleri, Baymdırlık-lmar ve Iskan. ÇevTe, Anayasa, Plan ve Bütçe Komısyonu (başba- kanlıkla birlikte dönüşümlü), TBMM Hesaplan Inceleme ve Sağlık-Sosyal Işler (2. dö- nem DYP'de) komısyonlan- run başkanlıklannın ANAP'ta olacağı belırtildi. DYP de Adalet, Dışişlen, Milli Eğitim (2. dönem ANAP'ta), Sanayi-Teknoloji ve Ticaret, Tanm-Orman ve Köyişleri, KİT (başbakanlık- la birlikte dönüşümlü), tnsan Haklan ve Dilekçe Komis- yonlan başkanlıklannı ala- cak. G.Kurmay Başkanı Karadayı 'Demirel, benim yerime konuştu' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral İsmail Hak- kı Karadayı, "ANARE- FAH" koalisyonunun asker- lerce engellendiği yolunda- ki haberlerin anımsatılması üzerine, "Sayın Cumhur- başkaıu çok güzel konuştu, benim konuşmama gerek yok" dedi. Italya Genelkurmay Baş- kanı Oramiral Guido Ventu- roni ile Güney Avrupa Müt- tefik Kuvvetleri Komutanı Oramiral L. Smith'in davet- lisi olarak geçen perşembe gûnü Roma'ya giden Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Karadayı, dün yurda döndü. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Bayar ta- rafindan karşıianan Orgene- ral Karadayı, Esenboğa Ha- vaalam'nda yaptığı açıkla- mada, Italya ziyaretinin son derece yararlı geçtiğini be- lirterek "ttalya Genelkur- may Başkanı, Savunma Ba- kaıîı ve Oramiral Smith ile Bosna-Hersek, NATO ve Türk-İtaryan Silahlı Kuvvet- leri arasındaki ilişkiler hak- kında samimi ve faydalı gö- rüşmeler yapük" dedi. Ziyareti sırasında ltal- ya'nın Ghedi Ossü'nde ko- nuşlu bulunan Türk F-16 fî- losu ile Adriyatik'te görevli TCG Trakya firkateyninde inceleme ve denetlemeler yaptığını kaydeden Genel- kurmay Başkanı, "Gerek Bosna'da NATO Banş Uy- gulama Kuvveti (1FOR) ka- rargâhının gü\ enligi dedahil sorumlu kara birfiklerimiz, gerek Adriyatik'te görev ya- pan deniz unsurianmız ve nihayet bugüne kadar 23 bin saat kadar uçuş yapan Ghe- di'deki F-16 fıktmuzun başa- nlan hakkında duydukla- nm veedindigim izJenim, be- ni son derece gururlandır- mışür" diye konuştu. NATO'ylailişküer Bosna-Hersek'te NATO sorumluluğundaki askeri harekâtın planlandığı biçim- de başanyla sürdüğünü de dile getiren Orgeneral Kara- dayı, bu ay ortalannda taraf- lar arasındaki bölge değişi- minin tamamlanacağını be- lirtti. Orgeneral Karadayı, kalıcı bir banşın sağlanabil- mesi için askeri harekâtın yanı sıra yönetim, yeniden yapılanma ve altyapı ile sos- yal, ekonomik ve siyasi alanlarda öngörülen önlem- lerin hızla uygulamaya ko- nulmasının da büyük önem taşıdığını vurguladı. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Dönüşümlü - bölüşümlü - destekli - azınlık hükümeti... "Dönmek" sözcüğünün bu kadar çok kullanıldığı Meclis'ten, dönüşümlü bir hükümetin çıkmasına da şaşmamak gerekir. Anadolu verimlidir. Sadece Anado- lu'ya özgü birkaç bin brtki türü var. Gö- rünen o ki, buna hükümet türierini de eklemek gerekecek. Sadece Anado- lu'ya özgü hükümet türleri... Bakalım bu yeni tür, tutacak mı? Turlu-zorlu-kurlu bir dönemin ardın- dan dün şekillenen 53. hükümet, bu gö- rüntüsüyie biraz gudubet. Önümüzdeki günlerde bu hükümetin özelliklerine bir de "çok titreşimli" ek- lenirse şaşmamak gerekir. ANAP ve DYP'nin geçmişini, iki lide- rin daha önceki ilişkilerini göz önüne alarak önümüzdeki dönemi görmeye çalışalım... Çiller, "özverili teyze", "birleştirici ana", "fedakâr bacı" rolünü benimse- miş gibi görünüyor. Dünkü görüşme sonrası yaptığı açık- lamalar da bunu gösteriyordu. Bu, ola- yın "pembe" yanı. Ne var ki, Çiller ön- de olma hırsını yenemeyip.. gündem- den düşmeyi hazmedemeyip.. parti içindeki durumunu güçlendirmek iste- yip.. tanıdığımız Çiller olursa... Hükü- metin DYP kanadındaki bakanlan ara- da birtoplayıp "Benyönetiyorum"de- meye girişirse... Işteozaman, çokdepremli bir dönem • ^ •• •• •• • a a ••h ••••• •• • •• H ^ • • •• Donuşumlu - Boluşumlu -Destekli - Azınlık Hükümeti...geliyor demektir. Yılmaz'ın keyfi ise dorukta. Basın top- lantısı öncesi iki lider, protokolü imza- ladı, birbirine verdi. Olağanüstü bir gö- rüntü idi. İki lideri böyleyan yana, gülü- cükler içinde, karşılıklı imzalarla görün- ce, bir an Ortadoğu banş sürecinde "mutlu son" görüntülerini anımsadık... ANAP ve DYP artık bir yola girdi, de- vam edecekler. Bu durum, aynı zaman- da 12 Eylül sonrasında birbiriyle kanlı- bıçaklı olan, ama seçmenin ikisine de eşit davrandığı iki merkez sağ partinin birleşmesi ya da birinin diğerini eritme- si sürecini de beraberinde getirebilir. Dansı solun başına. Hükümet protokolü bugün ANAP grubunda, yann da DYP grubunda tar- tışılacak. İki lider de böylesine güzel bir iş yaptıkları için alkışlanacak. Belki ANAP'ta ak sakallılann itirazları olacak. Ama bu cılız kalacak. İki partinin il başkanlanna gelince... Başlangıç biraz sorunlu olacak. Yok he- men, hükümete itiraz edenler-etmeyen- ler diye düşünmeyin. En çok ihaleli ba- kanlığı alanlar-almayanlar sorun olacak. Bunun ipuçlannı önceki günkü ANAP il başkanları toplantısında gördük. ANAP'lılar "Köy Hizmetleri'ni vermeye- lim" demişler. Bunun üzerine Yılmaz, Çiller'i telefonla aramış. Çiller de göz- yaşlannı tutamayıp, "Başbakanlığı ver- dim, birde bunu isteme" demiş. Ama vurguladığımız gibi, bu sorun degil. Önümüzdeki günlerde il başkan- lan, durumu görüp ona göre "vaziyet" alır. Örneğin, ANAP ve DYP il başkan- lan, ortak şirket kurarlar. Yerel yönetim RP'nin elindeyse üçüncü ortak da RP il başkanı olur. Tamam olur. Geçmişte, koalisyon ortaklıklarının tabana şirket ortaklığı olarak yansıdığı günler yaşadığımız için bu çözüm aklı- mıza geldi. Yani, kafadan uydurmuş de- ğiliz. ANAP-DYP kardeştir... Yeni hükümetin kaderi "soldesteğe" bağlı. 12 Eylül günlerindeki yasakçı mantık, merkez solu ve sağı parçaladı. 1991 seçimleri öncesinde, merkez sa- ğın muhalefet kanadı DYP ile merkez sol, ANAP'a var gücüyle hücum etti. Seçim sonuçları, ortak özellikleri "ANAP ve12 Eylül uygulamalan karşıt- lığı" olan iki partiyi bir araya getirdi. 1995 seçimleri ise daha farklı bir so- nuç doğurdu. Hani binde bir, dört göz- lü, 5 ayaklı, yedi parmaklı doğumlar olur ya, öyle bir şey. Bu doğumun ardından başlatılan hü- kümet kurma girişimleri de yıllardır kav- galı olan merkez sağın aynı hükümet çatısı altında birleşmesi ve bir sol par- tinin de onlan desteklemesiyle sonuç- landı. Önümüzdeki dönemde sol, muhale- feti paylaşamayacak. Öyle görünüyor. Ecevit, ısrarla hükümeti desteklemele- rinin, uygulamalanna evet demek anla- mına gelmediğini vurguluyor. Önceki günkü görüşmemizde, altını çizerekşu- nu söyledi: "Çağdaş bir sol parti yaratıyoruz. Mu- halefetimizi uygulamada görecekler. Artık kimse bize kadronuz yok diyemi- yor. Biz RP iktidan ülkeye zararlı olaca- ğı için, ilkelerimizden ödün vermeden bu girişimi destekledik." Baykal ise böyle düşünmüyor. Bay- kal'ın bu tutuma yanıtı şu: "Buna san muhalefet deher." Sol, muhalefet yanşına girerken RP li- deri Erbakan da önümüzdeki günlerde uygulayacağı muhalefet yönteminin ipuçlannı değil, kılıçlarını gösteriyor. Erbakan'ın son günlerdeki "şiddetli" muhalefeti, hükümeti ne ölçüde sarsar? Bu, Erbakan'ın üfürme gücüne değil, iktidann dayanma gücüne bağlıdır. Mu- halefetteki parti, iktidara yüklenecektir. Bundan doğal bir şey olamaz. Eğer hü- kümet de il başkanlarının yaptığı gibi sadece pastayı paylaşımı düşünürse RP'nin muhalefetine bile gerek yok. Biz gazeteciler için de renkli bir dö- nem başlıyor. 53. hükümetin sloganı şu: "ANAP-DYP kardeştir, aksini söyle- yen kalleştir..." Mesut Bey'le Tansu Hanım da tabii ki geçmişi anımsayacaklar ara ara: "Mazi içimde bir yara, bez kalmadı sara sara..." Zorunlu ilköğretim 8 yd oluyor • Baştarafi 1. Sayfada sı hedeflerine yer verildi. Protokolde Ana- yasa Mahkemesi'nin iptal karan göz önü- ne alınarak PTT'nin "T" sinin satışını ger- çekleştirecek yasanın öncelikle çıkanlma- sı da karara bağlandı. 25 sayfalık protokolde "güvenlikveiç ba- nş, ekonomi politikalan, gümrük birligi, devletin yeniden yapılanması, sosyal politi- ka, dış politika. demokrasinin güçlendiril- mesi ve standardının yükseltilmesi, uygula- ma esasları" başlıklan altında hedefler sı- ralandı. Protokolün "ekler bölümü^nde yasa ta- sanlan takvime bağlanırken ilk sıralarda TBMM lçtüzüğû, özel tüketim vergisi, Te- lekom Yasası, SSK ve Bağ-Kur yasalan yer aldı. Ekonomide "özeüeştirme" teme- line dayanan politıkalann ağırlıklı olarak sıralandığı protokolde, "Çekiç Güç'ün gö- rev süresi", Güneydoğu'da terör olaylannı önleme ve bölgeyi kalkındırmaya yönelik hedeflenn sıralanmaması, demokratikleş- meye yönelik vaatlerin de yumuşak ifade- lerle geçiştirilmesi dikkat çekti. ANAP'ın seçim öncesinde ısrarla karşı çıktığı AB ile gümrük birliği anlaşmasında- ki pürüzlerin ortadan kaldınlmasına yöne- lik bazı vaatlere yer verilen protokolde, "devletin yeniden yapılandınlması" hedef olarak gös'terilmesine karşın, eğitim, hu- kuk, sağlık, kentleşme, yerel yönetimler, kültür, turizm, çe\Te ve ortadireğin güçlen- dirilmesine ilişkin birçok konu, detaylara girilmeksizin geçiştirildi. Temel hedefler Protokolde yer alan bazı temel hedefler şöyle: - Güneydoğu Anadolu Projesi'ne hız ka- zandınlacak. Olağanüstü halin tedricen (aşamalı) kaldınlması yoluna gidilecek. - Vergi konusunda bütün ekonomik faali- yetleri kapsayacak düzenlemelere gidile- cek. Devletin ekonomideki payı azaltılacak. - Temel amaç, enflasyonla etkin şekilde mücadete etmek ve istikrarlı büyümeyi sağ- lamakür. - Faiz ve döviz fıyatlannın piyasada be- lirlenmesi esastır. - Tüm ekonomik faalivetler. belge düzeni içinde kayda alınacak ve >ergilendirUmesi sağlanacak. İretim faktörleri üzerindeki vergi yükü hafiılerilerek tüketim üzerinden aunan vergilere ağırlık verilecek. Vergi taba- nı genişletilerek vergi oranlannda tedricen indirimc gidilecek. - Kamu bankalan dahil, KtT'Ier ve kamu sektörü tarafindan yapılmasında zaruret kalmayan hizmet«e faaliyetler süratle özel- leştirilecek. Kamu yatınmlan gözden geçi- rilerek proje sayısı azaltılacak, altyapı yatı- nmlanna öncelik verilecek. - Emekli Sandıgı, SSK \e Bağ-Kur, zaman içinde tasfiye edilerek emeklilik işiemleri ve tasarruflar özel sigorta şirketleri ile özel emeklilik fonlan aracdığı ile yürütülecek. - Özelleştirme faaliyetlerine hız verile- cek. Özelleştirme ilke olarak kamu banka- lan dahil olmak üzere bütün KlT'leri kap- sayacak. Ancak, özelleştirilmesi zaman ala- cak KlT'lerin özel kesım ilkelerine uygun olarak verimli çalışmalan sağlanacak. Ener- ji, ulaştırma ve telekomünikasyon kuruluş- lannın ve hizmetlerinin özelleştirilmesine ilişkin yasal düzenlemeler, 1996 yılının ilk yansında çıkanlacak. - Tarun satış kooperatifleri birlikkri yö- netimleri özerkleştirUecek. - Özel orman kurma ve toplum ormancı- lığı faaliyetleri desteklenecek. - Çiftçi gelirlerine istikrar kazandırmak amacıvla tanm ürünleri sigorta sistemi ge- liştirilecek. - Uluslararası yüksek teknoloji, sağlık, çevre ve halkın güvenliğini ön planda tutan nükleer santrallar kurulacak. - Doğalgaz boru hatlannın ülkemizden geçirümesine çahşüacak. Aynı çalışmalar petrol boru hatiannda da vapılacak. - Telekomünikasyon aianında lisans ve- rilmesi ve Türk Telekom AŞ'nin hisseleri- nin satılmasına ilişkin yasal düzenlemeler süratle yapılacak. Posta idaresi yeniden ya- pılandınlacak. - AB'den mali destek saglanması için ge- rekli çalışmalar yapılacak. AB ile ekonomik entegrasyonun tamamlanması yolunda hiz- metierin ve tanm ürünlerinin serbest dola- şımının saglanması için gerekli çalışmalar yapılacak. - Mevcut kamu kadrolannın toplam sa- yısı 5 yıl süreyle arttınlmayacak^irıtiyaçlar, boşalan kadrolann etkin kullammıyla kar- şılanacak. - Ceza hükümleri içeren yasalardaki öz- gürlüğü bağlavicı ceza ve adli para cezalan- nın idari para cezasına çe\ rilmesi konusun- da gerekli düzenlemeler yapılacak. Cezaev- lerinin idari ve fiziki \apılanyla güvenlik ön- lemlerindeki eksikükler giderilecek. - Zorunlu eğitim, asgari 8 yıla çıkanlacak. - Yükseköğretim yeniden düzenlenecek. YÖK sadece koordinasyonun sağlanmasın- dan sorumlu bir yapıya kavuşturuiacaktır. Özel üniversitelerin kurulması için gerekli yasal düzenlemeye gidilecek. - Sağlık sıgortası sisteminin yaygınlaştı- nlmasına paralel olarak hastanelerözelleş- tirilecek. - lstanbul'un giderek bü\ üven içme suyu, kanalizasyon, çevre, ulaşım, asayiş sorunta- ruu çözebibnek amacıyla özel bir yönetim şekli ve yapılanması uygulanacak. - Hukuk devleti ilkelerine bağlı kalarak yolsuzluk olaylanna karşı etkili bir şekilde mücadele etmek, ahlaki, hukuki ve siyasi bir zarurettir. Koalisyon hükümeti, her tür- lü yolsuzluk olaylannın üzerine gitmeye kararlıdır. Devlet yönetiminde şeffaflık ve açıklık esastır. Iiderler 58 saat görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP lideri IVl^sut Yılmaz ile DYP Genel Başkanı Tansu ÇUler, 24 Aralık seçimlerinden sonra 8 kez bir araya geldiler. Hükümet arayışı sürecinde tüm liderler, yaklaşık 58 saat görüşür- ken ANAP lideri Yılmaz, görevi al- dıktan bir ay sonra hükümeti kurma noktasına geldi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 24 Aralık seçimlerinden birinci parti olarak çıkan RP'nin genel başkanı Necmettin Erbakan'a, 10 ocak çar- şamba günü hükümeti kurma görevi- ni verdi. Erbakan. hükümet çalışmala- n sırasında, ANAP lideri Yılmaz'la 2 kez bir araya gelmesıne karşın anlaş- ma sağlayamayarak görevi iade etti. Bunun üzerine, hükümeti kurma göre- vi, 19 ocak cuma günü DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller'e verildi. Demirel, Çiller'in 3 şubat cu- martesi iade ettiği görevi, aynı gün ANAP lideri Yılmaz'a verdi. ANAP lideri Yılmaz, seçimlerin he- men ardından hükümeti kurma görevi verilmeden önce DYP Genel Merke- zi'ni ziyaret ederek Çiller'le ilk görüş- meyi gerçekleştirdi. Yılmaz, hükümet kurma çalışmalannı sürdüren Çiller'le bir kez ANAP Genel Merkezi'nde, bir kez de yeniden DYP'de bir araya gel- di. Hükümet kurma çalışmalannda, milletvekili sayısı en az olan partiden başlayan Yılmaz, Çiller'i, görev ken- disindeyken 5 kez ziyaret etti. ANAP ve DYP liderleri, son bir hafta içinde, 3 kez bir araya gelerek toplam 6 saat 45 dakika görüştüler. Yılmaz, RP lideri Erbakan'la da 14 şubat çarşamba, 15 şubat perşembe, 17 şubat cumartesi, 19 şubat pazar gü- nü ve 24 şubat cumartesi olmak üzere toplam 5 kez bir araya geldi. Yılmaz ve Erbakan, hükümet kurma çalışma- lannda toplam 22 saat görüştüler. Çiller ve Yılmaz arasındaki ilk gö- rüşmeler, Başbakanlık sorunu nede- niyle anlaşmazlıkla sonuçlandı. "ANAREFAH" görüşmelerinin başla- masının ardından partisindeki muha- lif milletvekillerince de yoğun eleşti- rilere hedef olan Çiller. ANAP-RP pa- zarlıklannm ekonomi yönetimi ve Di- yanet lşleri Başkanlığı konusunda ki- litlenmesi üzenne uzlaşma zeminine girdi. Başbakanlık ısranndan vazge- çen Çiller, üçüncü kişinin başbakanlı- ğı yerine ANAP liderini kabul ederek, Yılmaz'ın önerisinin de ileriSne gitti. Icracı bakanlıklann dağılımı ve ekono- mi yönetimi konusunda sürdürülen ANAYOL pazarlıkJannda, ekonomi- nin ortak paylaşılması ve 4'lü kararna- me modelinde uzlaşma sağlandı. Seçimin ardından yaptığı tüm gö- rüşmelerde, Başbakanlık konusunda hiçbirödün vermeyen Çiller'in, Şeker Bayramı'nın ardından ANAP'ın öne- risini kabul etmesinde "ordunun etki- li oMugu" söylentileri, kulislerde ge- çen haftanın en çok konuşulan spekü- lasyonu oldu. Hükümet arayışları çerçevesinde en sık bir araya gelen liderler, Mesut Yıl- maz ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit oldu. Sol partilerden, DSP ve CHP liderlerinin hiç bir araya gelme- meleri dikkat çekerken tüm liderler, 24 Aralık'tan bu yana ise yaklaşık 58 saat görüştüler. Boyner, yeniden genel başkan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) Genel Başkan- lığı'na yeniden seçilen Cem Boyner, parti- sinin sağlıklı bir panileşme süreci yaşama- dığını belirterek "YDH şişti. Çok çabuk ör- gütlendL Şimdi partimizi yeni ufuklara taşı- mak içinyeniden başhyonız. Tekraryola ko- yulacağa" di>e konuştu. YDH'nin 1. olağanüstü büyük kongresi, dün Ankara'da sona erdi. Kongre sonunda seçimlere tek aday olarak katılan Boyner, genel başkanlığa yeniden seçildi. Seçimler öncesinde bir konuşma yapan Boyner, ön- ceki günkü oturumda tüzük değişikliğine ilişkin önerisinin kabul edilmesinin, kendi- sıne duyulan güvenin bir göstergesi olduğu- nu söyledi. Boyner, sıyasetin merkezi olan Ankara'nın, düzenin devamından çıkan olanlarca işgal edildiğini ileri sürerek "An- kara. halktan koptu. Ankara'da otunıp ye- rel siyasetle uğraşmak mümkün. Pötürge'de otunıp Ankara si>usetryle uğraşmak da mümkün" dedi. Partisiyle ilgili olarak özeleştiri de yapan Boyner, YDH'nin seçimlere katılabilmek amacıyla sağlıksız bir biçünde örgütlenmek durumunda kaldıklannı belirtti ve yeniden yapılanma çabası içinde olacaklannı vurgu- ladı. Boyner'in konuşmasının ardından baş- kanlığa aday olduğunu belirterek söz alan Hüseyin Ergün, konuşmasında Boyner'i sert bir dille eleştirdi. YDH'nin lider partisi gö- rünümünü aşması gerektiğini anlatan Er- gün, "Boyner aynhrsa bu parti biter korku- sunun sona ermesi lazun. Tüzük değişikliği ile 61 Anayasasrndan 82 Ana\ asası'na, Ola- ğanüstü Hal'densıkıvnnetimegeçişin benze- ri bir değişim yasanrruşör" diye konuştu. Boyner'in, önceki gün kongrenin açılışında "'halkı'' eleştirmesinin doğru olmadığını sa- vunan Ergün, "Başansızhğınızı halka yük- leyemezsiniz" dedi. Konuşmasının ardından adaylıktan çekildiğinı bildiren Ergün, kong- rede konuşma olanağı bulabilmek amacıy- la aday olduğunu söyledi. Boyner'in listesinin kazandığı genel yö- netim kurulu da (GYK), şu isimlerden oluş- tu: AB Aksoy, Hakan Aksu, Ayhan Aktar, Kemal Anadol, Reştan Aras, Mazhar Ba- şoğlu, Canan Balkır. Gürcan Banger. Cemal Bayseferioğuüan, Faık Burgazi, NedretCe- beci, Ayşe Çeşmebaşı, Adnan Dalkıran. Se- def Demirel, Semih Deniz. Zülfü Dicleli, Gürkan Dumlu, Tuğrul Erkin, Tunur Erte- kin, Aydın Giz, Berika Göncü, Ali Ercan Güleç, Seh.ûn Günel. Hüseyin Güntaş, Memduh Hacıoğlu. Mevlüt llgin, Doğan Ki- taph, Pınar Kocaerkek, Güney Lyevi, Eser Marmara, Ali Sefa Özgen, Mario Rodrik, Aydın Sabcı. Mehmet Emin Sever, Enver Sezgin, Ibrahim Solmaz, Harun Soydan, Mesut Tatlıpmar, Tmaz Titiz, Fikret fufar, İzzetTuldn. Şahap Cnlü. \lurat\argL Meh- met Vural, Miralay Yazıa, Ömer Yenel, Kav- han Yılmaz, Atilla Yüceak. Necla Zarakol. Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL yeni- den genel başkanlığa seçilmesi nedeniyle Cem Boyner'e bir kutlama telgrafı gönder- dı. Cumhuriyetokurian buluştu Cumhuriyet okuriaruun hafta sonu toplantuan devam ediyor. İstanbul'daki Cumhuriyet okurian, Kadıköy- Caddebostan'da buluştular ve ilerki günlerde yapılabilecek aktiviteleri tarüştılar. Yaklaşık 200 Cumhuriyet okuru, dün akşam saat 19.00'da Caddebostan'daki Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde bir araya geldi. Toplantıya, Çağdaş Yaşamı Destckleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Sa> lan da katıldı. Türkan Sayian, toplantıda yaptığı kısa konuşmada, Cumhuriyet okuriannın bir süredir toplandıklanm belirtti ve okuriann bu süreçten sonra üzerierine daha fazla görev düştüğünü söyledi. Sayian, şeriatçı güçlerin devletin her kademesinde yükseldiğine dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti: "Birçok yerde tartışıyonız, konuşuyomz. Bugün de burada Cumhuriyet okurian olarak bir aradayız. Şeriatçılan laik Türkiye Cumhuriyeti için dünden daha büyük bir tehlike oluşturuyor. Ve üzerimize daha büyük bir görev düşüyor." (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) Bakanlık kulisleri Olası kabineANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAYOL protokolünün imzalanması ve bakanlıklann dağılımının ardından ANAP ve DYP'de bakanlık spekülasyonlan yoğunlaştı. Bakanhklar dağılımının netleşmesiyle birlikte bakanhklar için çok sayıda milletvekilinin ismi kulislerde dile getiriliyor. ANAP'ın, Maliye Bakanlığı'nı almasına karşılık ekonomiyi yönlendiren pek çok kuruluşu DYP'ye vermesi Tansu Çiller'in, devlet bakanlıklannda, ekonomi kurmaylannı agırhklı olarak görevlendireceği bildirildi. ANAP-DYP azınlık hükümetinin Bakanlar Kurulu için şu milletvekillerinin isimleri kulislerde dile getiriliyor. Başbakan: Mesut Yılmaz. Başbakan Yardımcısı: Nahit Menteşe, Necmettin Cevheri. Adalet Bakanı: Turhan Güven, Köksal Toptan, Nev^at Ercan. Dışişlen Bakanı: Emre Gönensay. Mıllı Eğitim Bakanı: Turhan Tayan, İsmail Karakuyu, Mehmet Sağlam. Sağlık Bakanı: Işılay Saygın, Meral Akşener. Tanm ve Köyişleri Bakanı: Tekin Enerem, Ahmet Sezal Ozbek. Ulaştırma Bakanı: UfukSöylemez, İsmet Attila Sanayı ve Ticaret Bakanı: Bahattin Şeker, Haluk Müftüler. Turizm Bakanı: tlhan Aküzüm. Bahattin Yücel. Orman Bakanı: Haşan Ekinci, Rıza Akçalı. Milli Savunma Bakanı: Ülkü Güney. tçişleri Bakanı: Ortan Sungurlu, Rüştü Kâzım Yücelen. Maliye Bakanı: Biltekin Özdemir, Sümer OraL Bayındırlık \e Iskân Bakanı: Hüsnü Doğan,Safa Giray. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Yaşar Eryıbnaz, Imren Aykut. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Hayrettin Uzun, îlhan Kesici. Kültür Bakanı: Yüksel Yalov^. Çe\Te Bakanı: Lale Aytaman, Ali Talip Özdemir. Devlet bakanhklan: Cihan Paçacı, Avfer Yılmaz, Sedat Aloğlu, Salim Ensarioğlu, Nafiz Kurt, Aykon Doğan, Bekir Aksoy, Mehmet Göihan, Mehmet Ağar, Yanm Erez, Doğan Güreş, Cemil Çiçek, Güneş Taner, Mehmet Keçeciler, Mustafa Taşar, Burhan Kara, Eyüp Aşık, Korkut OzaL Rüşdü Saracoğlu. Marlboro ve Parliament sigaralarma zam tSTANBUL (AA) - Philsa tarafindan üretilen Marlboro ve Parliament si- garalannın fıyatlanna yüz- de 7.7 ile yüzde 8.3 oranla- nnda zam yapıldı. Philip Morris Sabancı Sigara ve Tütüncülük Sa- nayi ve Ticaret AŞ'den ya- pılân açıklamaya göre bu- günden itibaren geçerli ola- cak zamla Marlboro 100's, Marlboro Lights 100's ve Parliament 100's sigarala- nnın fiyatı 65 bin liradan yüzde 7.7 oranında arttın- larak 70 bin liraya, Marl- boro Box'ın fiyatı da 60 bin liradan yüzde 8.3 ora- nında artınlarak 65 bin li- raya yükseltildi. L&M 100's ve L&M kısa sigara- lannın Fıyatlannda ise bir değişiklik yapılmadı. OLAYLARIN ARDEVDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada luğu haklı olan isteklerinin gözardı edildiği de bir ger- çektir. Bugün gelinen noktada, üniversite öğrencileri, yö- netime katılmak bir yana "katkı payı" adı altında kendilerinden toplanan harçlara calt son beş yıl içinde yapılan yüzde 7 bi- ni aşkın zamların ağırlığı altında ezilmektedirter. Ancak görünen odur ki bugünkü YÖK yönetimi de, siyasal iktidar da öğ- renci isteklerine "yapıcı" bir gözle yaklaşmak ve üniversitelerin genel büt- çeden aldıklan payı yük- seltecek ve üniversite eği- timinin niteliğini iyileştire- cek önlemler almak yeri- ne, öğrenci eylemlerini "amaçlan siyasal boyutla- ra ulaşan hareketler" ola- rak değerlendirmek eğili- mi içindedir. Bu noktada, öğrencile- rin aralanna kanşan kışkır- tıcılara karşı "uyanık" ot- ma zorunlulukları kadar, YÖK ve siyasal iktidann "yapıcı" olma yükümlülü- ğü de gerek üniversiteleri- mizin gerek gençlerimizin gerekse ülkenin geleceği açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Ortadoğu • Baştarafi 1. Sayfada ne karşı savaş ilan ettiğini belirttiler. Öte yandan, Fılistin Devlet Başkanı Yaser Arafat da, bombalı ıntihar saldınsının ardından Filıstın Özerk Yöne- tim bölgelen olan Gazze Şe- ndı ve Batı Şeria'da "tüm si- lahlı gruplann faaliyederini" aldığı anı kararla yasakladı. Arafat'ın yardımcılanndan Mervan Kanafani'nın yaptığı açıklamaya göre, Fılistin Ulu- sal Özerk Yönetimi Başkanı FKÖ lideri Arafat'ın "köklü bir önlem" niteliğindeki ya- saklama tahmatı, Israıl'in sı- vıl ve askeri hedeflenne yön&j lik ıntihareylemlennı gerçek* leştiren aşın dincı Hamas ve tslamı Cihad örgütlennin sia lahh koüaq "İMtddin El K)| sun" ile L 'Kasan" örgütlcri« nı de kapsıyor. ı Kudüs'tekı bombalı saldırj tüm dünya liderlerince kınanı-| yor. Ortadoğu banş sürecınin istikrarlı devleti Ordün'de Kral Hüseyin. Kudüs'te düri sabah meydana gelen 20 kişi-j nın öldüğü ıntihar eylemınj "tiksindim" diyerek lanetle- di. Kral Hüseyin, lsrail'in 2, Kanal Televizyonu'na tele- fonla yaptığı açıklamada; "Çok, çok büyük öfke duy-> dum. Bu alçakça, insanhk dh şı suçtan bütünüyle tiksint| duyuwrum*' dedi. \ Brezilya'da temaslarda bu< lunan ABD Dışişlen Bakaıu VVarren Christopher da. saldı-î nyı şıddetle kınayarak, "Anj laşıunaz bir vahşet" ıfadesint kullandı. Fransa hükümeti^ Kudüs'tekı bombalı intihaî saldınsını sert dille kınadıj Fransa Dışişlen Bakanı Her» vede Charette, "Daha öncekK ler gibi bu e\iemi de en ajhr şe-' kilde lanıyoruz. Fransa, Israil iledayamşmasını sürdürmek- tedir" dedi. Fransa Cumhur» başkanı da, saldınnın ardıni dan yaptığı açıklamada, inti* har saldınsını korku ve deh» şetle öğrendığıni ve Isra.il hal» kına başsağlığı dilediğinı ifal de ederken, Hırisriyanlann ru* hani lideri Papa 2'nci .leanPa- ul de saldınyı şiddetle kınadı* ğını, ancak banşa olan inancı{ nı da yitirmediğini söyledi. J ODP J şenliğinde^ katılım İ çağnsı Istanbul Haber Servisi • Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Avcılar ilçı binasının açılışını şenlikl kutladı. ÖDP yöneticileri, Avcılaı Özer Düğün Salonu'ndaŞ dün düzenlenen şenlikte^ partiye katılma çağnsı yap-? tılar. Bugüne kadar politikar. yapan siyasi partilerdeıv; farklı bir parti olduklannÇ belırten parti meclisi üyesÇ Mustafa Yavuz, "Şimdiytfı kadar e/.ilen işçi sınıfının^ farkhhklanndan dolayı bas~ kıya uğrayan Kürtlerin, Ale-T vilerin bir araya gekliği ortak bir siyasal parti oluşturuyo-; nız" diye konuştu. < Yavuz aynca, kurulacak' ANAYOL hükümetinin de SSK'yi, Bağ-Kur'ukaldıra-, rak, eğitimi özelleştirerek. bugüne kadar kazanılmıç. tüm haklan ellerinden ala-i cağını öne sürdü. %
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear