25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 MART 1996 PERŞEMBE 8 DIŞ HABERLER Ortak bildiri: Terörie çokyöntü savaş ŞARM EI-ŞEYH- Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde dün sona eren terörie mücadele zirvesi sonunda zirveye katılan tûm ülkeler, terörie mücadele konusunda 3 ana görüşte birleştiler. Bunlar, terörie mücadelenin arttınlması, güvenliğin geliştirilmesi ve terörle fîili mücadele olarak sıralandı. Zirve sonunda yapılan ortak bildiride de 6 madde yer aldı. Maddeler şöyle sıralandı: # tsrail ile Filistin arasındaki anlaşmalan desteklemek ve banş görüşmelerinin devamının sağlanması. Fiistinlilerin ekonomik ihtyaçlan da gözönüne alınarak banşa ekonomik ve siyasi destegin artınlması # Bölgede tam bir yerleşimi sağlamak için banş görüşmelerinin sürmesi için gereken desteğın verilmesi 3- Bölgede güvenlik ve dengeyi sağiamak için ortak çalışarak, etkili ve pratık yöntemlerin geliştirilmesi # Bölgesel, ikili ve uluslararası çalışmalarla terörörü kışkırtanlann yakalanması. Zirveye katılan ülkelerin topraklannı terörist gayelerle kullanılmasının önlenmesi. Bu ülkelerde terörist gruplara yapılacak para yardımlannı sağlayan kurumlann engellenmesi. # Terör gruplannı fmanse eden kurumlann ortaya çıkanlması ve çalışmalannın engellenmesi için en üst dûzeyde çalışmalann yapılması ve bu çalışmalar için gerekecek teknik malzeme ve eğitim yardımlannın sağlanması. # Zirve ülkeleri arasında ortak bir gnıbun kurulması ve kararnamedeki maddelerin uygulanması için en uygun yolun seçilmesi konusunda, üyelerin vecekleri yanıtlann 30 gün içinde rapor edilmesi. Kısa.Kısa • VVASHINGTON (Cumhuriyet)-ABD yönetimi Kafkasya politikasını gözden geçirmeye hazırlanıyor. Bu amaçla ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Strobe Talbott'un bu hafta Rusya, Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan'a gideceği açıklandı Dışişlen Bakanlıgı Sözcü Vekili Glyn Davies, ziyaretlerin amacını "Bölgedekı banşa yönelik çabalara ilişkin bilgi almak ve Hazar enerji sonınlannı görüşmek" şeklinde özetledi. • WASHINGTON (Cumhuriyet>-ABD Federal Araşbrma Bürosu (FBI)Başkanı Louıs Freeh, HAMAS ve diğer radikalm terör gruplarmın ABD' de yasal yollardan para topladıklannı açıkladı. Freeh, "Para insani amaçlar için toplanıyor. Hastaneler, yetimhaoeler ve okullar için topiamian yardını paraiannın bir kjsmı teröre aynlıyor" dedL • TAIPEH(AA)-Çin ordusu, Tayvan açıklannda gerçek cephanenin kullanıldığı hava ve deniz tatbikatlanrun bir yenisini daha gerçekleştiriyor. Tayvan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıkJamada, tatbikata çeşitli tiplerde 30 uçağın katıldığı belirtildi. • NEWYORK(AA)- Irak'uı silahsıziandınlmasrvia görevli özd BM Komisyonu, denetimler konusunda Bağdat yönetimryie BM arasında veni pürüzier cıkabilecefine dikkat çekti. • ATtNA (AA) -Yunanistan Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos, Türk-Yunan ilişkilennde, Ege'de tkizce krizinden önceki duruma dönülmesi şartıyla yeni Tûrk Hükümeti ile temas kurabileceklerini söyledi. Pangalos, Selanik'te düzenlenen "Yunanistan ve Balkanlar - lşlerme Işbirliği" konulu toplantıda yaptığı konuşmada "Türk hükümeti ile temasa geçebiiiriz."dedi. • STOCKHOLM (AA) - Isveç Başbakam Ingvar Carlsson "ülke yönetimindeki yerini yeni bir sosval demokrat kuşağa bfrakmak" amacıyia bu hafta sonu siyaset sahnesinden tamamen çeküiyor. Iiderler terörekarşıMrleştiMısır zirvesinde, terör örgütlerine karşı uluslararası ortak bir komisyon kurulması konusunda karar alındı Dış Haberler Servisi - Mı- sır'ın Kızıldeniz kıyısındaki Şarm el-Şeyh kentinde bir araya gelen dünya liderleri, terorizmi kınayarak Iran'ı terör eylemleri- ne destek vermekle suçladılar. Aralannda Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirei'in de bulunduğu 29 liderin katılımıyla gerçekleş- tirilen terörle mücadele zirvesi- ni Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile ortaklaşa başkanlı- ğını yapan ABD Başkanı Bill Clinton. zirveyi "çok başanh" olarak nitelendirdi. Clinton, zirvenin ardından Mübarek'le gerçekleştirdikleri ortak basın toplanfısında "terör" gruplanna sağlanan desteği kes- mek için uluslararası birgirişim başlatılacagını ve terörle müca- dele çabalannı denetleyecek bir komisyon oluşturulacağını söy- ledi. ABD Başkanı, iki hafta içinde terörle mücadelede alına- cak önlemlerin görüşüleceği bir toplantı düzenleneceğini bildir- di. 'Banş galip gelecek' ABD Başkanı, zirvede yaptı- ğı konuşmada "Dünyanm dört bir yanından tek bir mesaj getir- dik. Banş galip gelecek" dedi. Zirvede dikkate alınması gere- ken noktalara da değinen Clin- ton, kapsamlı banş için sürdürü- len arayışın güçlendirilmesi ve teröristlere etkin bir şekilde kar- şı konulması gerektığıni ifade et- ti. Bill Clinton, zirvede, Hınsti- yan, Müslüman ve Yahudi, 29 dünya liderinin bir araya geldiği- ni belirterek "Birkaç yıl önce böyle bir şeyin olacağı söylensey- di kimseinanmazdı" dıye konuş- tu. Uluslararası terör zirvesine ev sahipliği yapan Mısır Cum- HAMAS'tan zirve bildirisi: Eyleme devam Dış Haberler Servisi- Islami Direniş Hareketi (HAMAS). Israil'e karşı düzenlenen saldınlan "meşru savunu" olarak niteleyerek dünya liderlerini Israil'i işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Filistin sınırlannı açması için ikna ehneye çağırdı. AFP Haber Ajansı'ndan alınan bilgiye göre HAMAS zirveye katılan dünya Iiderlerine hitaben yazdığı altı sayfalık bildiride "Füistinli mücahitler (Özgfirlük savaşçılan), uluslararası örgütlerin hraii terörüne son verememesi halinde saldınlanna devam etmektekarari)dır''dedı. HAMAS'ın eylemlennin yalnızca Israil'in işgaline karşı olduğu belırtilen bıldinde " İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilmesi durumunda HAMAS da sakünlannı durduracakür" denildigi ifade edildi. HAMAS sivilleri hedeflemediğini, ancak sivil ölümlerini engellemenin de imkânsız olduğunun belirtildiği bildinde ayncaHAMAS'ın İsrail'e karşı yürürtüğü mücadeledeki stratejinin detaylannın bulunduğu ve daha önce Israil hükümetine yaptığı ve Israil tarafından reddedılen ateşkes önerisini yinelediği kaydedildi. Israil Devleti'nin varlığını kabul etmeyen HAMAS, Israil'in tümü Batı Şena ve Gazze Şeridi'nin Filistin topraklannın birparçası olduğunu iddia ediyor. Şarm ei-Şeyh kentinde yapılan Terörie Mücadele Zirvesi sonunda Iiderler el ele resûn çektirerek görüş biriikteiiğini vurguladılar. Demirel: Teröriikoruyanlara hoşgörü varANKARA (Cumnuriyet) -Cumhur- başkanı Süleyman Demirel. Mısır'da ya- pılan terörle mücadele zirvesinde Türki- ye'nin. teröre destek \eren komşulannı üstü kapalı olarak uyardı. Bazı ülkelenn, terör konusunda kendi gerçeklerine gö- re farklı ölçüler kullandığını. politik çı- karlar için terorizme açık ve kapalı des- tek verildiğini bildıren Demirel, PKK'ye yaklaşımına karşın Yunanıstan'ın Ba- tı'dan anlayış görmesını ıma ederek "Te- rörist mihrakJaradestek \eren,eğitim im- kânlan sunan bazı ülkelere gösterilen hoşgörü de mücadeleyi güçfeştirmekte- dir" dedi. Demirel. terörle mücadele zirvesine katılmak üzere dün Jsrail'den Mısır'ın Kızıldeniz kıyısındaki sayfiye kentı Şarm El-Şeyh'e gittı. Demirel, zirvede yaptığı konuşmada, 2000'li yıllara doğ- ru insani değerlerin giderek önem kazan- dığını, refah ve mutluluğun globalleştı- ği bir şekilde gidilebilmesi için en çok gereksinim duyulan şeyin banş olduğu- nu vurguladı. Terörün, artık seçilmiş ba- zı ülkelerin sorunu olmaktan çıktığını, vahşi ve ilkel yöntemleryanında gelişen teknolojik olanaklann da kullanıld?^} kaydeden Demirel, terörle mücadele ko- nusunda gerçekleştirilen uluslararası iş- birliğınin, terörist organizasyonlann ka- tettikleri aşama karşısında çok geride kaldığına dikkat çektı. Demirel, bazı ül- kelerin teröre yaklaşımlannda kendileri- ne özgü gerçeklerle farklı ölçütler kullan- maianmn, mücadeleyi zorlaştırdığını be- lirterek şunlan söyledi: "Oysa,hiçbiray- run yapmaksızın sivukre saldıran ve in- sanın en temel hakkı olan yaşama hakkı- nı ortadan kaldıran terörie gerektiği gibi savaşabümenin temel koşulu akıkı ve et- kffi ufoslararası ölçülerin stirarJe saptan- ması ve bu ölçüler temetinde ortak mü- cadelenin ciddiyetle yüriitülmesidir. Ne- reden gelirse geisin, hangi amaçla yapar- sa yapsın, terörü oiuşturan tek şey terö- rün kendisidir. Teröristin ilan ettiği amaç- lar, terörü meşnı gösteremez." Londra'dan PKK yanlısı yayın yapan MED TV'yı kastederek terönstlere rek- lam yapma olanağı sağlayan ıstasyonla- ra izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Demirel, "Verilen izinlcrin iptali, terörü destekleyen şer odaklan \e cephe örgüt- lerryle mücadelenin önemli bir parçası- <fcr" görüşûnü dile^etirdi. Terörist grup- ' lar, çalışma yöntemlen ve finans kay- naklan konusunda bılgi toplayacak bir merkez kurulmasını öneren Demirel, te- rörle mücadele eden ülkelere her türlü desteğın venlmesinı ve tüm teknik ci- hazlann bu ülkelenn kullanımına sunul- masını ıstedı. "Terörle mücadelenin en etkin yöntemlerinden biri de, terör ey- lemlerini gerçekleşrJrenlerin mutlaka 90- li ülkeye iade edilmeieridir" görüşünün altını çizen Demirel, ülkelerin, daha ön- ce imzaladıklan uluslararası anlaşmala- ra uymalarutın. bu alanda sonuç almak için yefterli öîacağını söyledi. hurbaşkanı Hüsnü Mübarek, Is- railliler ile Filistinlilere banş yo- lunda kararlı olmalan çağnsında bulundu. Mübarek, "Filistin hal- kına sesJeniyorum: Umutsuz ol- maym, doğru görüş açınızı kay- betmeyin. Banşa doğru ilerleyiş başlamıştır. Filistin davasına des- tek, uluslararası kamuo>unun geri dönülmez bir yükümlülüğü oünuştur" dedi. Peres İran'ı suçladı Israil Başbakam Şimon Peres, Iran'ı teronzmı desteklemek ve teşvık etmekle suçlayarak teronz- me karşı uluslararası önlemler alınmasını jstedı. Peres, "Tero- rizm isimsiz değildir. Bir adı, bir adresi vardır. Bankada besaplan, altyapısı ve yardım örgürierinde gizli ağlan vardır. Bir ülke tarafın- dan. Iran tarafından >önetilivor" dedi. Iran rejıminı "Şiddeti ve fo- natizmi başlatmak, teş>ik etmek ve ihraç etmekle'' suçlayan Israil Başbakam, "Tanran, terörün baş- keoti oldu" dedi. Peres, zirveye ka- tılanlan, bir strateji ve kalıcı ittifak oluşturmaya çağırdı ve zirvede önemli ve pratik karariar alınma- sını ıstedı. Teronzmın sınır tanı- madığını söyleyen Peres. "Bu ne- denle sınııiar, terörle mücadeleyle suuriandınlmamab'' dıye konuştu. Filistin yönetımınden aşın dinci unsurlann saldınlannı engellemek için önlem almasını ısteyen Peres, Fılistinlilerle tanhı bir uzlaşma sağladıklannı ve özerklik anlaş- maiannı tam olarak uygulamak is- tedıklennı belırttı. Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat, yönetımleri alttndakı top- raklarda terörü kökünden yok ede- ceklerini söyledi. Arafat, Israjl'i de ıntıhar saldınlannın ardından Batı Şeria ile Gazze sınırlannı ka- patmast nedeniyle eieştirdi. Yaser Arafat, dünya liderlennın bir ara- ya geldiğı zirvede yaptığı konuş- mada, terörle mücadele edecekle- rinı ve kökünden yok edecekleri- ni belirterek aşın dıncı HAMAS örgütünün düzenlediğı mtıharsal- dınlannda hayatlannı kaybeden- ler için başsağlıği dileklenni dile getırdı. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Ortadoğu banş sürecinin devam ettirilmesı gerektiğini söy- ledi. Yeltsin, dünyanın her yerin- de görülen terörle mücadele etmek ıçın gösterilen çabalarda şbli yapılması çagosında buhıadu. Dicle ve Fırat sulannın dörtte biri Anadolu'ya YILUK SIKINTI Hafiz Esat'ın demokrası ve özgürlükten uzak, otoriter ve ken- dıne özgü yönetimi 26 yjIdır ayakta. Rejim, hem kamuoyuna hem de dış dünyaya kapalı. Önemli konularda pek nadir açıklama ya- pılıyor. Sağda Müslüman Kardeşler solda komünisaer sıkı de- netim altında. Dış polıtıkada aşın Arap mılliyçtçıliği egemen, BAAS Partisı'nin bu mıllıyetçılığınde Yunanıstan'ın "Megafi Idea"sı gıbı çok eskılere. Emevıler dönemıne kadar uzanan Bü- yük Surije hayali var. Kuzeyde Türk sıran ötesinde bu emeller Toroslara kadar uzanıyor. Bunun gerçekleşebileceğine inanan yok. Ama Ortaçağda parlak bir tarihi olan ve ondan 1300 yıldır kopmuş bulunan bir ülkede yeni bir ulus yaratmanın tılsımlann- dan belkı bın de bu ımış gıbı görünüyor yöneticilere. Hafiz Esat Haskiye doğumlu bir Alevi. Zeki, pragmatikliği- nin ötesinde fırsatlan bekleyip tam zamanında yakalayan bir oportünist. Birkulağı kınşte, ıyı ızleyıcı, gösterişi sevmeyen, kar- şısındakini dınleyen, hemen gönişünü açıkJamayan, açıkladıgı görüşlen de elastiki olan, adamlannı iyi tutan, zamanı gelince acımasız bir devlet adamı. Hafiz Esat'tan önce ve bizzat Esat za- manında Sunye devlet adamlannın ortak özelliklen yakm kom- şuianyla sağlam dostluklar kurmamalandır. Öteden beri kuzey- de Halep. Humus ve Deyinzor bölgesi ileri gelenlen Irak ile bir- lik yanhsıdır. Denerler, ama gerçekleştiremezler. Irak'da Saddam Hüseyın döneminde ilişkıler büsbütün bozulur. Diplomatik ilişkjler ke- silmiş durumdadır. Aslında bir rekabet, bir çekişme ıçın ortada yeterince objektif neden yoktur. Aynı şey Crdün için de söyle- nebilir. Mısır ile 1958-61 bırliği Abdülnasır'ın üsfünlük komp- lekslenyleyıkılır. Mısır'ın tsrail ile 1978 Camp Davıd Anlaşma- sı'nı yapması Suriye'yi büsbütün sınırlendirir. îsraıl'e gelince. 1948'den beri lsrail'm Sunye'nın baş düşmanı olduğu kanısı yaygındır. Banş anlaşması yapılsa da Suriyelıler bu güney kom- şulanna kuşku ile bakacaklardır. Lübnan'ın yüzde altmışı içsa- vaş sonrası Sunye'nın ışgalı altına düşer. Esat, Türkiye ile 1971 -73 yıllannda smırlı ölçüde de olsa ıyı ilişkiler kurmaya çalışır. 1967 savaşının Sunyelilerde yarattıgı moral çöküntüsü yalnız Sowetlenn desteğiyle doldurulur gıbı değildir. 1973 savaşında Sovyet desteği de azalacaktır. Sunye tep- kisini açıklamaktan çekınmeyecektır. Batı ile Doğu arasındaki siyasal yumuşamagelişmektedir. Moskovagergınlik polıtıkasın- dan vazgeçmek üzeredır. 1975 Helsınki Deklerasyonu doğrul- tusunda bir süreç başlamıştır. Esat'ın Türkiye'ye karşı yumuşa- ma politıkasında ışte bu yeni gelişmeenn etkili olması mümkün- dü. Üstelik Türkiye 1973 Arap-lsraıl savaşında yıne Araplan des- teklemıştı. Şam memnundu. Ama Türkıye'nm 1974'de Kıbns'a müdahalesi üzerine Sunye açıkça Kıbns Rumlan'nı ve Yunanis- tan'ı rutacak ve yalnız Rum KıbnsCumhuriyeti'ni tanıyacaktı. Gösterdığı gerekçe Kıbns'm taksim ya da birdevlete bağlanma- sı sonucu NATO bölgesi olması tehlikesidır. Ama bu ınandıncı değıldi. Bölgede koca Türkiye NATO üyesiydı. Kıbns'da Ingı- lız üsleri ve Doğu Akdenız'de ABD 6. Fılosu vardı. Kaldı ki Ma- karios'un asıl amacı ENOSlS'di. 1980'li yıllarda Türkiye-Suriye ilişkileri yeniden bozulmaya başlıyordu. 1984'de PK.K. kurulmuştu. Çok geçmeden Suriye'nin işgalindeki Lübnan'ın Bekaa vadisınde PKK'nin eğitımine izın verilmesi ve hderlen Abdullah Öcalan'ın (Apo) Şam'a yerleş- mesı Ankara ile ilışkıleri sarsacaktı. Konu taraflann ıçişlen ba- kanlannın karşılıklı zıyaretlerinde (1985 martında Akbulut ve Gabbas) ele lınmış. ama somut bir sonuç elde edılememıştı. Güneydoğu Anadolu'nun kalkınması için GAP çerçevesinde Ankara, güney komşulanyla ıyı niyetle işbirlıği öneriieri hazır- larken Keban ve Karakaya barajlanndan sonra büyük Atatürk ba- rajı Fırat sulanyla doldurulurken Sunye hükümeti kaygılanmış- n. Bu kaygısına gerek yoktu. Türkiye Suriye'ye yeterince su bı- rakacaktı. Ama Şam gene de PKJC'yi eline bir koz olarak mtma- yı yeğlemışti. Başbakan Turgut Özal Suriye'de Türkiye her ne kadar ıki konu arasında bir bağ kurulmasını rcddediyorsa da ilişkilerbiraz düzelirgibi olunca Başbakan Tur- gut Özal, iki ülkenin komşuluk ilişkilerini bir iyi niyet atmosfe- n içinde gözden geçırmek üzere Sunye'ye gıtmişti. Şam'da Ha- fiz Esat ile konuşmuş ve Başbakan Dr. El-Kassem ile ıkı ayn pro- tokol imzalamıştı. Bunlann biri "Ekonomik İşbirligi Protoko- hl"dür ki, sular konusu üzennde şu maddeler yer almaktadır: 6. madde "Atatürk Barajı rezervuannın doldurulması sırasın- da veFırat sulannın üç ülke arasında nihai (ahsisine kadar Türk tarafi, Türkiye-Suriyt' sınınndan >ıUık ortalama olarak 500 mÖ/snidenfazb su bırakma>ıyükümlenir. A>hkakışın 500 mÖ/sn aibna düştüğü durumiarda farkın ertesi a> kapatılnıasmı kabul eder" denılmektedir. Burada "tahsis"' tngılızce "aUocatjon" kar- şılığıdır kı, paylaşım (sharing) kavrammdan farklıdır ve suyun geldiği ülkenin iradesinin esas olduğunu gösterir. Fırat'ın Suriye'ye geçecek yıllık debisi 28.5 milyarmÖ/sn ol- duğuna göre Sunye'ye bırakılan sanıyede 500 mÖ/su yılda 15.768 mih/ar mÖ yanı Fırat'ın topladığı suyun % 56'sını oluş- turur. Başka deyişle, Fırat'dan Türkiye'ye ancak%44su kalmak- tadır. Ozal, bırakılacak su için Suriyelilere yeterince anlayışlı dav- ranmıştır. Türkiye bu yükümlülüğe Atatürk Barajı dolarken de sadık kalmıştır. Ama Sunyehler gene de memnun değildir. En azından bırakılacak su için daha kesın bir anlaşma beklemekte- dir. 7. madde "Irak, Suriye ile yapnğı anlaşma gereğince Fırat su- lanndan varartandığı için tahsis konusundaki konuşmalara ka- öbbilecekür.-Cerçekten Suriye Fıratsulannın %58'ini Irak'a bı- rakmayı yüklenmıştir ve bırakmaktadır. 8. 9. 10. maddelerie ortaya konulan hükümler de yapıcı ve olumludur. Bunlar içinde Suriye'nin, Fırat ve Dıcle üzerinde or- tak projelere katılmayı ve Seyhan-Ceyhan sulannın (Banş Su- yu) Ortadoğu'ya geçmesi projesini incelemeyi kabul etmesı olumlu bir tutum sergilemektedir.Protokol imzagünü yürürlüğe girmiş olup taraftarlarca ona son verilmediğine göre bugün de yürürlüktedir. Ekonomik İşbirlıği Protokolü'nün öbür kesimle- ri petrol ve gaz. elektrik, ticaıet, bankacıhk, ulaştırma ve haber- Ieşme ve canlı hayvanlann transiti. Akdeniz oyunlan için otobüs tahsisi konulannı kapsamaktadır. Güventik Sorunlannda Işbiriiği Protokolü Güwnlik Sorunlannda lşbirliği Protolü'ne gelince: Gıriş kıs- mında "İyi Komşuluk ve Dostiuk" arzusundan. "karşAkb saygı ve çtkar^dan, "içişlerine kanşmama ilkesi"nden söz edilmesi, Türk-Suriye ilişkilennde ılk ve yepyeni yükümlülüklerdir. 1., 2., 3., 4. maddeler sının gızlıce gecenJer vb. ile ilgılidır. 5. madde ıse Türkiye açısından PKK konusunu kapsayan bir nıtelik taşı- maktadır Madde 5. "Heriki taraf. kendi topraklannda karşı tarann gü- venlik ve istikranna zarar verici tüm faaüyetieri önk'mev i. avn- ca kendi topnüdanndaki örgüt, grup vekişiJerin bu ceşit faaüyet- ieri konusunda. bilgi alışvçrişi dahil otanak üzere her türlü işbir- liğinde bulunmayı yükümlenir." 3 ay sonra, yani 17 Eylül 1987'de yürürlüğe konulmuş olan bu ikınci protokol iki yıl için yapılmışsa da iki yıl geçtikten son- ra taraflardan biri ona son vermedığıne göre bugün de yürürlük- tedir. 5. maddeye "Taraflann kendisuurlaniçindebu hüküm ge- ceıü otacakür" gıbi bir hüküm konulmamış ya da kabul ettınl- memış olması önemli bireksiklıktır. Eğerkonulmuş olsaydı Lüb- nan'ın Bekaa gıbi 1981 'denben Suriye işgalindeki bıryenn PKK tarafindan kullanılması önlenebıhrdi. 1lerde protokolde bir de- ğışiklik ya da daha geniş kapsamlı bir anlaşma yapılırsa böyle bir hüküm yararlı olacaktır Dıcle ırmağı ile Sunye'nin doğru- dan bir ılgisı yoktur Bu ırmağın Irak içinde oluşan yıllık kapa- sitesi 48.5 milyarmÖ'eçıkmaktadır. Bunun % 51 'ı Türkiye'den, % 39'u Irak'dan ve % 10'u da Iran'dan gelir. Türkıye'de Dicle havzasında sulama sorunu olmadığından su, elektrik üreten ba- rajlar ıçın kullanılamaktadır. Suyun yaklaşık % 95'ı Irak'a bıra- kılır. O nedenle Irak nüfusuna göre su kaynaklan oldukça zen- gindir. Kişi başına yılda 2110 mÖ'dür. Oysa bu, Suriye'de 1420, Türkıye'de ise 1830 mÖ'dür. Yalnız Irak ve Suriye'de havanın faz- la sıcaklığı nedeniyle buharlaşmanın fazla olduğu doğrudur. An- cak buna karşı yetennce önlem alınmamakta ve genellıkle sular bilinçsızce kullanılmaktadır. Sunye ıçın bir de şu çare akla gel- mektedır: Dicle Tüıkiye'den Irak'a geçer geçmez 60 km uzaktaki Suri- ye'nin Haburçayma belirlı ölçüde su vererek bu ülkenin kuzey- doğu bölgesine sulama olanağı sağlayamaz mı? Teknik taraını bilmiyorum. Ama hakgözetırlik (equıty) bunu gerektırir. Aynca böyle bir şey Suriye'nin Fırat içinde Türkiye'den aşın ıstemleri- nı de hafıfletebılir. Türkiye'nin bu konuda ne denli haksever ol- duğunu şu bilgiler gösterir Fırat ve Dıcle ırmaklannın Türki- ye'deki bir yıllık ortalama su kapasitesi 28.5+25= 53.5 milyar mÖ'dür. Fırat'dan en az 15.7 milyar mÖ (% 58)'i Suriye'ye, Dic- le'denenaz 23.75 milyar mÖ(%95'ı) Irak'a bırakıldığına göre bu iki ınmaktan Türkiye'ye kalan su miktan Fırat'dan % 42'si ya- ni 12.8 milyar mÖ, Dicle'den Türkiye'ye kalan ise % 5 yanı 1 milyar 250 milyar mÖ'dür. Başka bir deyişle, Türkıye'de oluşan Fırat ve Dıcle ırmaklannın toplam suyunun (53.5 milyar mÖ) sadece yaklaşık % 26 'sı (14 milyar mÖ) Anadolu'da kalmakta, % 74'ü (39.5 milyar MÖ) Suriye ve Irak'a bırakılmaktadır. YARIN: TÜRKİYE-SURİYE JLİŞKİLERJNİN BUCUNU VE YARINI I cıı flMAYAN •İSE1 •Ü?E 2
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear