Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 8ARALIK1996PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Berke Vardar'ı Anmak... PENCERE
Prof. Dr. MEHMET YALÇIN
DokıızEvliH Ünh^ersitesi Eğitim Fakültesi
Y
edi yıl önce bugün. 8 ara- bullaşıp pembeleşiyor. zeytin karası göz-
lık cuma... Radyonun 19
haberlerini açmısım. yi-
ne şim<iiki gibi "'Cum-
hurbaşkanı dedi ki, Baş-
bakan dedi ki..." türün-
deıı. TRT'nın her gıinkıi haber kalıpian-
na arjdj bır kulak kabartmak zorunda
kalıvorıım. Belki yeni toir ijey vardır di-
ye... kafam başka ^eylere dalıp gitmiş-
ken ve sıra öliım haberlerine gelince sil-
kinıp "Bakalım j a n n hava nasılolacak?**
divebeklerken. -İstanbulİnrversitesiöğ-
re'tim üvelerinden. Atatiirk jlkeleri ve İn-
kılap Tarihi Enstitüsü Miidürü Prof. Dr.
Berke \ardar... dilbilimci... eserlerin-
dcn birkaçı... Prof. Vardar elli beş ya-
şındaıdı..." gıbı algilayabildığım kırık
dökük sözlerle çarpılıyorum... Oysa iyı-
leşiııekte olduğunıı duyuyordum. Ders-
lermebılegırı_vormu;>... Öyledıyorduar-
kadaşlar. Hemen telefona koşuyor. İstan-
bulu arıvorum: Kulağımda Tahsin Yii-
cel'iıı burıık sesi. Aralarındaki o vıllan-
mi}. osırsılmaz. obütünliiğedönüşmüş.
o iiretken arkadaşlığa uygun düşecek bir
"başsağlığı" ıletisi kurup dile getirmeye
çalışırken saçmalıyorum: Ağlıyorum.
TaliMiı Be\ de rahat kon tışamıyor. "Aile-
sine iletirim" gibi bır şey sövleyebiliyor
ancak.
Ovsj ben bu dostluk nedeniyle baş-
sağlığı dıleğimi kendisine ıletmek isti-
u>rdum. Oda bö> le dü^ünmeli\dı. Bu-
ını anlatmak ısterken > ıne saçınafıyorum.
Telefonu kapattıktan sonra. sankı bu acı
gerçeğı yalanlamak istercesine kıtaplığı-
nıın rafjarına seğirtiyorum. Berke Var-
dar'ııı -verlerıni ezbere bildiğim- ne ka-
dar vapıtı \ar>a ınasamın üsrüneyayıyo-
rum. Dıl De\rimi"nin arka kapağını çe-
vıriyorum: Fotografı. gülümseven \e
uımıt \eren gözlerle. sanki de acımı ya-
tı^tırmakıstercesinecanlampkarşımadi-
kılıvor. "İzülme" dıvor. -gördüğün gi-
bi. çalışnorum. sağlıklıyım ve nıutlu-
jum... İstelik sigara da içmivorum."
"Keşkcee!" dıve geçırıyorum içimden.
taaotuzvılöncestninkay gılarınıveniden
yasar gibi .. Altında (Istanbul 1934) ya-
zaıı bu tbtoğraıa bakakalıyor. ba.şımı ei-
lernııın arasına alıp düşlere dalıvorum:
Kırla^nıı^ saçlar kararıyor. yüzler tom-
ler daha bir parlıyor: 6O'lı yıllar... Üniver-
siteye veni yazılmışız. İstanbul Edebivat
Fakültesi giriş katı anfilerinden birinde-
yiz... Yer bulana aşkolsun. O erkek gü-
zeli, kız arkadaşlarımızın ortak sevgıli-
si. öyle olduğu için de biz delikanlıları
ıçın için kıskandıran o genç asıstan Ber-
ke Vardar. Fransız edebivatı tarihi dersi
veriyor. Kürsüde. ince \e boğuk sesiv le,
ama büyük bir keyifle ve coşkuyla konu-
şuyor. Konuşmasını nüktelerle süslüyor:
Mantaigne'leri, Racine'leri. Corneille'le-
n. LaRochefoucault'lan. LaBru>ere"le-
n. Diderofları, Voltaire'leri. Baizac'lan.
vb. neredeyse canlandırıp önümüze ge-
tiri>or. onlara olmadık komikhkler \ap-
tırıvordu. Bir başka gün Fransızca dii-
bilgisi. metin okuma dersleri. vb. Bu
derslere. öğretim üyelerine yardım olsun
diye giriyormuş... Ama biz onda en yet-
kin bir hocanın niteliklerinden daha faz-
lasını buluyomz. Ara verildiğınde din-
lenmesine izin vermiyoruz: Koridora çı-
karçıkmazçevresinedoluşuyoruz. Siga-
rasını tellendire tellendire. yine nükte do-
lu söyleşiyi sürdürüyorbizlerle...
Yıldan yıla bu söyleşiler daha bir bi-
limsel içerik kazamyor. dübilim'de yo-
ğunlaşıyor. toplu çalışmalara dönüşüyor.
vayımlanıyor; giderek dilbilim sözcüğü
ve bütiin bir dilbilimsel terimce Berke
Vardar'ın adıyla birlikte Tiirkiye'nin öte-
ki öğretim kurumlanna devrimsel bir et-
kivle dalga dalga yayılıvor; Türki\e'nin
öteki öğretim kurumlanna dev rimsel bir
etkiyle dalga dalga vayılıyor; Türkiye sı-
nırlarını aşarak Batı'yla bütünleşivor:
Çünkükendisinin veöğrencılerininçalış-
malan oralarda da anılıyor. birer ba^vu-
ru kaynagına dönüşüyor. Tahsin Yiicel
öncülüğünde tanıdığımız göstergebilim
ile Berke Vardar öncülüğünde tanıdığı-
mız dilbilim bir araya gelerek genış kap-
samlı birdil kuramı geleneğının yolunu
açıyorülkemizde.Türk Dil Kurumu. on-
lann ve öğrencilerinın katkılarıyla dün-
va ölçeğinde ilgi çeken bır kurum düze-
vine ulaşıyor...
Bir gerçek: Prof. Dr. Berke Vardar'ı
yilirdiğımiz 8 Aralık 1989 akşamı işte
bu satırlan yazmışım. Bu karalama >edi
yıldırbekledidurdu. Ölümünüiçimesin-
dıremediğımden \ayimlamak isteme-
dinı: ^inidi ise. ya^ama.sı gerektiğini dü-
şündüğüm için yavımlıyomm. Biliın ve
üniversite dünyamızın böv lesıne yozlaş-
tığı biraşamada "Berke Vardar mutlaka
yaşatılmalıdır*" divorum. Ama burada
bunduğum vıtırlar. yalnızca bıranma ve
anımsatma vazısıdır. Elbette ki onu va-
şatacak daha kapsamlı. daha uzun soluk-
lu girişimlergereklı. Burada. Berke Yar-
dar'ın bende iz bırakmı^ en beiirgin bır-
kaç niteliğinı özetlemekle yetineceğim.
ülkemizın ona gereksinimi olduğunu an-
latmaya çalı^acağım.
Anlatıldığına göre Berke \ardar ele
a\ucaMğnıazbirçocukluk\egençlık va-
şanıı^. Birçoklanna. özellikle de öğret-
menlerine "illallah!"dedirtmi> bır *ser-
seri" (Sözcük. onu çok seven bir dostu-
nun)... Olur şey değil: Bizim karşımıza
da valnızca bilimsel va^am için varatıl-
mi!> çok ciddı bir insan olarak çıktı! Bu
niteliğinı der^lerinden ve yapıtlarından
önce. avaküstü söyle^ilerinde >ergilerdı.
Tıpkı Sokratesgıbi. insanlarla (yani öğ-
rencileriyle) ayakÜNtü vaptığı sövle>iler
çok etkın bır öğretim i^levı görüvordu.
Onunla yapılan en sıradan sövle^inin
mutlaka cıddi bir ıçeriğı olurdu. Çağn^-
tırıcı ve üretken biraiaycılığı vardı. Söz-
len nükte ve alav doluydu; ama bu yete-
neğinı insanları daha kestirmeden eleş-
tırmek ve daha tutarlı olmava çağırmak
gibi amaçlarla kullanırdı. Çoğuıtıuz pa-
yımızı alırdık btından. Altından kalka-
nıayanlarınıız olsa bile bu tutumunu de-
ğı^tirmezdi...
Bir bilinı emekçisi: Iyi gı> inılı olmjM-
nın dı^ıııda Berke Vardar'ııı fazla varlık-
lı olduğunu gösterecek bir belırtıve rast-
lanmazdı. İsin doğrıiMi, varsıl va da yok-
sul olduğunu ele verecek zamanı da ol-
muyordu. Durmadan çalı^ıyordu çünkü.
Kendi.sinden bırdınleneeanısı duyamaz-
dınız. Türk Dıl Kurumu etkinlikleri ne-
denıyle Tahsin Yücel'le birlikte Anka-
ra'va gıdıp gelmelerı dı^ında tazla bir
yolculuk vaptığı pek kulağımıza çarp-
mazdi. ^ıaz avlarında Istanbul'dan aynl-
ması da öv loıne rastlanan bırdurum de-
ğildi. Bunun nedeni, doğup büyüdüğü bu
güzel kentı ,\e\ mesinden çok, kopamadı-
ğı, kopmayı düşünmediği çalışmalarıdır.
\ani onun için İstanbul demek. çalıştığı
birortaın demektir yalnızca. (,'ünkü onu
ne zaman arasanız. orada bulurdunuz.
Oysa. hiç çalı^madan da çok rahat birya-
>ürdürecek ölüçüde varhklıvmış.
Bunu çok sonradan. daha birkaç ay önce
öğrendım!
Bir öncii: Hiç kuşkusuz. Türkive'de
Berke \ardar'ın dilbilim alanında öncü-
leri var: Herşevden önce değerli dilbi-
limci hocamız Prof. Dr. Süheyla Ba>-
rav"ın öğrencisi ve a^istanı. Â. Julien
Greimas'ın öğrencisi olmuştur. Savın
Bayrav'ın da hocası iinlü dil kuramcısı
LeoSpitzer'mi^.... Kısacası dilbilim4O'lı
vıllardan ba^layarak İstanbul Edebivat
Fakülte^ •*filo)oji"lerindeönemli biryer
tutmuştur Berke Yardar dilbilime işte
bö>le bır ortamda yönelmıştir... Onun
öncii nıteliği. 7
O'lı vıllarda ortaya çıkar:
Berke Vardar üni\ ersite çatısı altında. da-
yanı^ma içınde birlikte çalüjma anlayışı-
nı ba^arıyla gerçekleştirmiş yönlendiri-
cı bir hocadır. Özellikle kendi çabasıyla
kurdurduğu vebn süreyönettiği İstanbul
Üniveısitesi Yabancı Diller>'üksekOku-
lu, örneğine az rastlanacak bir üretkenli-
ğin kaynağı olmıı^tur.
Orada. dilbilim tarıhine adını İstanbul
dilbilim çevresi dive vazdırmaya değe-
cek bır topluluk kurmu^tur: Orada genç-
lere çalı^ma konulan verılivor. sonuçlar
belirlı aralıklarla yapılan toplantılarda
tartı^ılı>or. veni çalı^ma konulan sapta-
nıyor. pavla>tırılıyor: sırası gelenler, ki-
>isel çalı^ma sonuçlarını topluluğun bil-
gisine ve tartı^masına >unuyor. her şey
onak bir bılincııı denetiminden geçirili-
yordu. Tüm bu etkinliklenn ürüııü so-
nuçta birer özgün vayına dönüşüyordu.
Çalı^malarııı tıtızliğine ve ıçtenliğine uy-
gun olarak. genç ara^tırmacılaröncelik-
le yazmaktan çok. okumava zorlanıyor-
du. Cjerçekten de Dilbilim dergısinin sa>-
faları ara.sında tanıtma vazıları öneınli
bir yer tutar...
Birdil de\ rimcisi: Berke Vardar: Dide-
rofların, D'Alambert'lerin, Voltaire'le-
rin. vb. 18. yüzyıldu yaptıklannı 20. yüz-
yılın ikinci yarisinda ülkenıizdegerçek-
le^t irmev ı amaç1av a n az sa>ıda avdınlan-
macıdan birisidir. Sözdç değıl uvgula-
mada bır devnmcidir: Özellikle bilinçli
\e üretken bir dil deMİmcisi... Hangı te-
rimi. hangı sözcüğü nasıl Türkçeleştirdi-
ğini bizeanlatıvor veörnekler verıyordu.
Ozleştirmey i. çağdai; dil kuramlarına ters
düşmeyecek teniel ılkeleredajandınyor-
du. Çünkü dıl Ögeleriniıı anlatım ve içe-
rik serüvenlerini derinlemesine incele-
miş birisiydi: Dil kuramlarındaki bilim-
sel oluşumunu Fransız ve Roman Dille-
ri ve Edebi>atlan alanında gerçekleştır-
miş birisi olarak, yalnızca Fransızcanın
değil genelde roman dillerinin kökenbi-
lımini (eth>mologie'sini). sözcükbilimi-
ni (le\ıcologie'sini), türevsel ve işlevsel
nıteliklerini. vb. Latinceden yola çıkarak
büyük bir önemsemeyle inceliyor.bütün
bunları ders ve sözlü tartışma aşamala-
rmdan geçirivor, en sonunda yayımlana-
cak olgunluğa ulaştırıyordu. Bövlesine
dilbilimsel bir bilinçten vola çıktığı için
de. Türkçeyi özleştirme çabalannda,
kavramına uygun düşecek sözcükler
(özellikle terimler) üretmeye özen göste-
nyordu.
Çev iri çalışmalan, başlı başınayeni bir
sözcük ve terim kaynağı olarak karşıla-
nıyordu. Bu alanda verdiği örnekler yal-
nızca öğretici değil. aynı zamanda eg-
lendirici bır anlatım ve içerik alıştırma-
sına dönüşüyordu. Batı'nın önde gelen
dil kuramcılanyla, dilbilim çevreleri>le
\e başka türden uluslararası kurumlarla
canlı tuttuğu ıletişimler. Türkiye'yi bu
alanda ilgı çeken ve bilimsel katkı sağ-
la>an bir ülke durumuna getirmiştir;
özellikle Türk dil devriminin sağladığı
başanlı sonuçlar. dil kuramlarının öncü-
sü durumundaki ülke düşünürleri tara-
fından ciddi biçimde incelenmiş. örnek
gösterilmiş, önemlı belgelerde anılmış-
tır...
Berke Vardar vaşamalı: Berke Vardar;
akademik san ve yönetsel konumların
amaç, bilimsel etkinliklenn araç edilme-
si sonucunda. artık geri dönülmez biçim-
de yozlaşmışbulunan üniversite vebilim
dünyamızda yaşamalıdır. Aramızdan ay-
rılması kuşkusuz ki. öğrencilerini ve
genç çalışma arkadaşlannı tam anlamın-
daöksüz veumarsızbıraktı. Neolursaol-
sun. 70"!j ve 80"li yıllann o üretken orta-
mı,bir"özJem"(nostalji)olmaktançıka-
nlıp. yeniden canlandınlmalı, uzun süre-
cek birgerçeğe, birçığıra dönüştürülme-
lidir. Yüreklendirici toplantılar için bir
araya gelinmelidir. Işe. örneğin Berke
Vardar'ın ve çevresinin etkinliklerini ta-
nıtacak kapsamlı bir ortak kitap hazırla-
makla başlanabilir.
Uğraş alanımızın bilinen gerçekliği
içinde daha fazla yaşama sevinci vere-
bilecek başka bir etkinlik düşünemiyo-
rum. Çünkü sürüklendiğimiz yozlaş-
manm koşulları içinde doyum aramak
boşunadır.
ARADABIR
RECEP BİLGİ1SER
Çillen Mutlu mu?
Televizyonda gördüm. yüzünde gülücükler odak-
lanmıştı. Bu, içindeki sevincin. yüz çizgilerine yan-
sımasıydı.
Sonra. partisinin Meclis grubu toplantısında söz-
cüklere döküldü bu mutluluk.
O gün. TEDAŞ yolsuzluk iddialarını soruşturan
Meclis komisyonu, 8'e 7 oyla aklamıştı Tansu Çil-
ler'i... Yani Yüce Dıvan'a gönderilmekten kurtul-
muştu. Yine aynı gün siyasal rakibi Mesut Yılmaz
Budapeşte'de yumruklanmıştı.
Çiller, bu iki olayı birbirine bağlayıp "Bu bir tak-
dir-i ilahmın tecellisidir" diye mutluluğunu açıkla-
mıştı.
Acaba bu yumruklama. Tannnın Çiller adına Me-
sut Yılmaz'dan intikam alma olayı mıdır? Yani iki li-
derin siyasal çekışmesinde Tann, Çiller'den yana mı
o ılahi ağırlığını koymuştu? Dehşet verici bir ben-
cillık. ayıpların ayıbı bir cehalet...
Bu sözlerin Çiller'ın ağzından çıktığı gece, kimin
mutlu sayılabıleceği konusunda, bireskiKültürBa-
kanı tarıhsel bir öykü anlattı. O anlatımda yarım ka-
lan bu öykünün doğrusunu aşağıya alıyorum:
Tarihçi Ahmet Refik'in "Tarıh-iUmumi"ciltlerin-
den bırınde uzun uzun anlattığına göre Lidya Kralı
Krezüs (Karun) zenginliğiyle övünen biri. Kendisi-
nı ziyarete gelen ünlü kanun yapıcı Solon'u, dille-
re destan hazınelerini gezdirerek etkilemek ister.
Bırıncı hazıneyi gösterdikten sonra sorar:
- Söyle bakalım Solon, kimdir bu dünyanın en
mutlu insanı.
Solon. Atinalı sıradan bir insanın adını verir. Kre-
züs bozulur.
ikinci. üçüncü hazineleri gösterdikten sonra da
sorusuna aynı yanıtı alır, Bunca altınlarına, elmas-
larına, zümrütlerine karşın. kendısini mutlu sayma-
yan Solon'a öfkelenir.
Solon sahir bir dille düşüncelerini açıklar:
- Çünkü, ben bir insanın sonunu görmeden,
onun mutlu olup olmadığına karar veremem. Ey
Krezüs senin de sonunun nasıl geleceğini görme-
den. ..
Bu konuşmanın üzerinden zaman geçer, Pers
Kraiı Darius (Dara) Lidya Kralı Krezüs'ü. Polatlı çev-
resınde yener ve onu ateşe atar. Alevler, çevresini
sarmaya başlayınca Krezüs acı acı bağınr.
- Solon.. Solon.. Solon!
Dara merak eder. yanına getirtip. niçin Solon di-
ye bağırdığını sorar! Krezüs ağlamaklı yanıtını ve-
rir:
- Solon, bütün hazinelerimi gördükten sonra bi-
le 'Ben bir insanın sonunu görmeden mutlu olup
olmadığına karar veremem' demişti. Haklıymış...
Bu tarihsel olay. bizim dilimizde bir atasözüyle
çok özlü biçimde anlatılır: "Ne oldum dememeli,
ne olacağtm demeli."
Yunus Emre de yedi yüzyıl öncesinden bütün in-
sanlığa sesleniyor:
"Nice tahta çıkanlaryere düştü. I Nice benim di-
yene sinek üştü."
Ama ne yazık ki iktidar sarhoşlan. ne tarihteki
kötü örnekleri dinliyor ne yaşadığı dönemin gerçek-
lerini.
Siyasetin kaygan yüzeyinde. bir günde hatta bir
saatte. insanın ayağı kayarya da kaydırılır. Dahaya-
kın geçmişte örneklerini görmedik mi?
Napolyon, "Insanlar harflergibidir, değerleri bu-
lundukları yerlere göre değişir" diyor.
"Hayalde gör düşte gör, I Hele bir düş de gör,"
Bak bu günkü dalkavukların seni lıme lime eder.
En Uzun Konuşma Süresi.
Fazla Söze Gerek Yok.
KUŞADASI'nda
SATILIKDAİRE
K.adınlar Denızı. \mber Sitesfnde ?.atılık yazlık daıre..
Denız mjn/aralı. 2 satak oda.sı. bırsalon...
Tel: 0216-355 48 09
0256-61-150 36
J ı z e \Juv
ILO
„ S>no>
PflOFILO SAVUNMA GEREÇLERI SANAVI VE TİC. A Ş.
C S S f c N %2S 8CTD U i
r
sianbul
Hayal bile edemediğiniz
Karanfil!
Dünya lideriyle tanışın!
Karşınızda ustun teknolojisıyle
yeni kuşağın temsılcısı bir
Motorola var! Cep telefonunda
dunya lıderı Vlotorola'nın
özelliklerı, teknolojinin ulaştığı
son noktada...
* "3 volt" teknolojisıyle 60
saat bekieme ve 3 saatı aşan
konuşma suresi,
* Dort satırhk metın ya da
sembollerin kolayca gorunduğü
genış ekran.
* v'ıbra-call (tirreşımh çağn),
* Turbo arama özelliği,
* Yuksek ses kalıtesı, (Elektro
akustik dönüştüruculu),
* Dort kat daha hızlı data-taks
transferi (36.000 bıte ulaşan
veri kapasitesıl,
* Akustik flip kapak.
Gelin, Motorola MıcroTAC
8700'u yakından gorun ve onun
hayatınızı kolaylaştıracak, pek
çok etkileyicı özelliğiyle tanışın.
Motorola MıcroTAC 8^00, sızı
Profilo SGS Yetkili Satıcıları'nda
bekiivor.
16'ncı yüzyılda Venedik, Avrupa'nın hatırı sayılır
devletlerinden biriydi.
Sinyor Ubaldo Ciani de Venedik'in saygın tüc-
carlarındandı; bir gün gondola bindi. Rialto köprü-
sünün ayağında rıhtıma çıktı, elindeki bozuk para-
yı gondolcunun şapkasına attıktan sonra, sıra sıra
dükkânlardan birisine doğru yürüdü; tanıdık tanı-
madık gelen geçene selam veriyordu: herkes kay-
gılıydı; dıle getirilmemiş bir dayanışma duygusu or^
talığı sarmıştı. Ubaldo Ciani herkese aynı soruyu
yöneltiyordu:
- Ne haber?..
- Kötü!.. ;
Birisi:
- Sinyor, dedi. bakın şu karanfiller bir haftadır
müşteri beklıyor...
Başka biri:
- Hindistan'dan gelen bütün baharat günlerden
beri durduğu yerde duruyor, kimse başını çevirif)
bakmıyor; bu gidişle dükkânın kapısına kilit vura-
cağım...
Sinyor Ciani karamsarlıkla çarşıdan ayrıldı, gece
uykusu kaçtı. anı defterine şunları yazdı: ,
"Portekiz 'e yeni gelışmeleri izlemek için bir uya-
nık elçi yollamıştık. Çünkü bu gelişmeler Türkler-
le yaptığımız savaşlardan daha önemliydi. Elçi, cter
delerimiz zamanında bilınmeyen yeni deniz yolla-
rının bulunduğunu, gemiler dolusu değen"i mal ve
baharatın geldiğini yazıyor. Lizbon alım-satımda
öne geçecek; baharat ticaretinin kesilmesıyle Ve-
nedik'te emziktekibebekana sütünden olacak..."
Kristof Kolomb la Macellan ın keşifleri, dünya
dengelerini altüst etmişti; Venedik Türklerle deniz-
de savaşmayı sürdürüyordu: ama, Akdeniz önemı-
ni yitirmişti. Bir zamanlar yeryüzünde ırmak döne-
mi vardı; bir kabileden ötekıne ırmakla ulaşılırdı,
sonraları ülkeden ülkeye mal satmak yolunda dej
niz dönemi başladı; ardından insan okyanuslara*
açıldı.
•
Ya şimdi?..
Uzay dönemi yaşanıyor, göklerde sesten hızlı
uçaklar dolaşıyor, iletişim ışık hızına ulaştı.
15'inci yüzyılda çağın en parlak devletlerinden bi-
ri sayılan Venedik Cumhuriyeti yeni keşiflerden son-
ra inişe geçmişti: Rialto pazanndaki karanfilin sa-
tışını da Kristof Kolomb'la Macellan etkilemişti; küi
reselleşme kimi ülkeierı öne çıkarıyor. kimini geri-
ye itiyordu: dünyanın elma gibi yuvarlak olduğu an
:
laşılmıştı; ama, bu gerçeğin Venedik'teki çarşı-pa
:
zarı altüst edeceğı kimin aklına gelirdi?..
Dünya hep değiştı...
Vedeğişecek...
Değişimın ivmesi çağlar boyunca artıyor.
Bilgisayarlaşma. teknolojik atılım, nükleer ener-
ji, iletişim devrimi, uzayın keşfı, robotlu üretim gibi
yeniliklerin etkilerinı gündelik yaşamda bile görmü-
yor muyuz!.. Dünya petrol coğrafyasının anayolla-
rı için tasarlanan haritalarda Türkıye'nın yeri önem-
lidir; bizim 21 'inci yüzyılda neleryapacağımızı dün-
ya âlem görecek...
•
Venedikli tüccar Ubaldo Ciani'nin Rialto'daki
karamsar gezintilerini eski bir kitapta okuyunca,
meraka kapjlrjım, yakınımızdaki çarşıda gezintiye
çıktım.
Bir çiçekçi önünde durdum. ' ',
- Karanfil var mı?..
Başını iki yana salladı:
- Ne yazık ki bitti!..
- Niçin?..
- Kanlı çatışmalarda gençler öldürülmüş, ce-
naze töreni için alıp gittiler...
- Satışlariyi mi?..
- Ülkemizde yaralanmalardan ve ölümlerden
geçilmiyor; hastanelere ve cenaze törenlerine
çiçek yetiştiremiyoruz...
Gördünüz mü!..
Çiçekçilerimizin ışi işL
Leading Research - Based Agrochemical
Company Located in istanbul seeks a:
MARKETING
MANAGER
To \vork in a stimulatingand convivial en\i-
ronment. This challenging job requires:
*A degree and pre\ ious experience in
Marketing
* Excellent level of English
* Ability to \vork in a team
* Computer literacy
* An inquisitive and creathe mind
* Ability to travel in Turkey and abroad
Applicants should submit a letter
(in \vriting p4ease) \vith C\7
and photo to:
Administration Officer - P.K. 8
81030 Kızıltoprak İSTANBUL
ILAN
T.C.
MALAT\A 3.ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1995 480
Davacı M. AkıfÖzendı vekılı tarafından davalılar Ni-
yazi Doğan v e Ahmet Kav mak alev hıne açılan menfi tes-
pitdavasının de\amı sırasmdadavalılarınadresleri meç-
hul olduğundan adlarma ilanen tebligat vapılmasına ka-
rar verilmış olmakla:
Davalılar Nıvazi Doğan \e Ahmet Kavmak'ın duruş-
manın atılı bulunduğu 11.12.1996 günü saat 12.00'de
mahkeme salonunda bızzat bulunmalan \e\a kendıleri-
nı bır vekılle terribil ertırmelen. aksı takdırdeduruşmala-
ra vokluklarında devam edilıp yokluklarında karar \erı-
leceeı hususu dava dılekçesınin teblığı yenne kaim olmak
üzere ılan olunur. Basm: 113344