Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13ARALIK1996CUMA
HABERLERIN DEVAMI
Istantüi
Edırne
Çanakkale
Kocaeli
Izmır
Manısa
Aydın
Denizlı
Y 11
PB 9
PB12
Y 10
PB12
PB11
PB13
PB 9
Zonguldak Y 9 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Konya
Eskişehir
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
12
13
14
14
7
7
6
6
PB 16 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanhurfa
Mardın
Siırt
Hakkârı
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
K
K
1b
16
9
11
7
6
2
3
Mizmırc
\
vjstanbul
^ A
Vlîalya
4
Ankara
â^
^-^
.Adara£^,
/ Erzurum
7N
w \
\Hakkarıl
Marmaranın dogusu,
Karadenız. Iç Anadolu
1
-
nun dogusu. Dogu Ak-
denız ıle Dogu ve Gu-
neydoğu Anadolu yağış-
lı. dığer yerler parçalı bu-
lutlu geçecek. Yağışlar
yağmur ve sağnak, Ka-
radenız'ın ıç kesımlen.
Iç ve Doğu AJıadolu'nun
kuzey ve doğusunda
karla kanşjk yağmur ve
karşeklındeolacak Ha-
va sıcaklıgında onemlı
bırdeğışıklık ofmayacak
Londra
Parıs
Roma
Berlın
Amsterdam
Madrıd
Sofya
Brüksel
K
P
Y
K
K
Y
PB
K
6
6
11
2
3
12
5
3
Atina PB 12
Mılano Y
Oslo
Helsınkı K
Stockholm K
Belgrad PB
Vıyana
Bonn
Budapeşte K 4 Münıh
Taşkent
Tahran
C\
! ' J' /""
Moskova PB ^
Aşkabat PB 11.
Almatı K 4t
Taşkent PB 3j
Bakü Y 8ı
Bışkek K oj
Tifiıs K 3T
Kahıre Y 19.
Şam Y 15
Parçalı bulutiu
G Ü N C E L CÜIVEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Sonuncu ilan:
"Kamyondan sonra: Meclis artık eskisi gibi ola-
rnaz... Kamyondan sonra Meclis'imizin artıkhalkın
'bilgi edinme hakkı' da içinde olmak üzere, demok-
ratik haklan gûvence altına alacağına, demokrasi-
yi tüm kurum ve kurallarıyla işleteceğine inanıyo-
ruz" diyor.
Sanırız, son sözcük olan "Inanıyoruz" yerine
"Inanmak istiyoruz" demek daha doğru, yaşadığı-
mız gerçeklere daha uygun olurdu.
Açıklaması çok basit. Devleti oluşturan tüm ku-
rumların bugünkü durumu fırtınalı denizde çabaJa-
yan bir teknenin büyük dalgalarla oradan buraya
savruluşuna benziyor.
Kanal D'de Susurtuk'la başlayan olayları mantık,
sağduyu ve yasalarla gözler önüne seren Cumhur-
başkanı Demirel, anayasal yükümlülüklerıyle de-
neyimli bir siyasetçi olmanın gereği, elbette skan-
dalı ön plana alarak "devletin tahrip edilmesine ve
sürekli karalanmasına" karşı çıktı.
Cumhurbaşkanı diyor ki: "Halkın gözünde dev-
let önemli bir kavramdır." Kuşkusuz doğru. Devlet
hepimizin.
Ne çare, devleti oluşturan kurumların manzara-ı
umumiyesi. siyasetçilerin, demokrasinin ayrılmaz
parçası olan siyasal partılerin. "halkımız kadar du-
yarlı" olmadıklarını gösteriyor.
Örneğin, TBMM'den başlarsak; on gün içinde
halkımız ve kamuoyu belli başlı önemli gelişmeler-
le sarsıldı.
TOFAŞ-TEDAŞ'tan sonra... "Dıyet Koalisyo-
nu"nur\ oylarıyla Mercümek dosyası da aklandı.
Malvarlığı sırada.
TBMM'deçoğunluğu elindetutan iki parti, kamu-
oyunun, halkın vicdanındaki olumsuz titreşimleri
umursamıyorlar. Yazılanlar, uyarılar Bay Hoca ile
Bayan Şaibe'ye vız geliyor.
Bakınız, şu sözleri dün, sorumlu bir Başbakan
Yardımcısı söylüyor: "Cumhurbaşkanlığından po-
lis teşkilatına kadar herkes cinayetle suçlanmakta-
dır ve töhmet altında bırakılmıştır."
Soruyoruz: Devleti karalayan ve tahrip eden ça-
balar nereden kaynaklanıyor?
Yeni ad
Hükümet mi? TBMM'deki çoğunluğa dayanarak
yalanın bini bir paraya, ülkeyi yönetiyor.
Hükümeti ve devleti ıçeride ve dışarıdaki bu ya-
lanlar sallıyor.
Bir Dışişleri Bakanı var; "Batı ülkelerinde itiban
sıfır". O ülkeden bu ülkeye kendini atarak güya gö-
rev yapıyor. Aslında "itibar tazelemek ıçin" ne ıste-
seler verecek!
Dış basın malvarlığını diline dolamış. "Kahrama-
m" Çatlı ile hangi sularda yüzdüğünü araştırıp du-
ruyor.
Bürokrasiden güvenliğe, devletin üst kademele-
rine doğru bir koku yükseliyor.
Basından önce. asıl devleti acı veren bu duruma
düşürenlerden "devlet itibannı küçük düşürmeme-
lerini istemek" gerekmiyor mu acaba?
Hükümet türlü eylemleriyle son olarak skandal-
lar dizisini soruşturmadan kaçırarak devleti yıpra-
tıyor.
Bu iktidarla bu iktidan ayakta tutan TBMM'deki
çoğunluğun -sağır sultan bile duydu- tek işlevi var;
"kirli işleri temizleme mekanizması!" olmak.
Içeride devleti bu duruma düşürenler, dışarıdaki
yaşamsal fırsatlann kaçtığını görmüyorlar mı?
"Avrupa 'nın bizi dışlamaması" için hangı çaba-
ları gösterdik? Insan haklarında üzerimize düşeni
yaptık mı? Işkenceyi önleyebildik mi?
Bizim gibilerse, doğru ya da yanlış. gerçeğe par-
mağını uzatanlar, yetkili etkili önemli kişilere, "Sa-
mimiyetle söylüyorum. Buraya gelirken kuşkula-
nm var. Kaygılıydım. Sizinle konuştum, rahatladım.
Çokteşekkürederim"demeyi beceremiyorlar. Çün-
kü medya dünyasında bu kesim devletin içinde bu-
lunduğu kargaşada şimdilik azınlıkta.
Susurluk'ta bir araba bir kamyona çarptı.
Rejimin yeni adı:
Kamyon demokrasisi!
^ Çok burutlu Yagmurlu Sulu kar
Cumartesi Anneleri"
>
ııiıı
Susurhık isyanı
• Baştarafı 1. Sayfada
Savcılığı'na suç
duyurusunda bulundular.
Cumartesi Anneleri tüm
kayıp yakınlannı
temsilen verdilderi
dilekçelerde şu
suçlamalara yer verdiler:
"Gözaltına aîınan
insanlann kaybedilmesi:
silahlı çatışma örtüsü
altında planlı olarak adam
öldiirme; uJusaJ ve
uluslararası hukuk
kurallanna rağmen işkence
yapmak. y aptırmak;
suçlulan korumak,
saklamak; Tiirk Ceza
kanunu'nun suç saydığı
fiili övmek."
Alibeyköy'de 13 mayısta
"dur ihtanna uymadığı"
gerekçesiyje öldürülen 17
yaşmdaki İrfan Ağdaş'ın
annesi Şükran Ağdaş,
adliye önünde yaptığı
açıklamada şunlan söyledi:
"Aydınlar, hukukçular, çok
bilenler. ne olur sesimi
duyun.
Ben artık her cumartesi
günii Galatasaray
Lisesi'nin önündeki soğuk
taşlarda oturmaktan
bıktun. Ben artık
saçlanmdan
sürükJenmekten, 17
yaşındaki oğlumun kanını
yerden valanıaktan bıktim.
İ3en artık adalet istiyorum.
\ma adaleti sokakta
aramak istcmhorunı.
Herkes sokağa çıkarsa
bunun sonu kötii olur.
Fakat şunu i>i bilin: Ben
anayım. Bana sizin
topunuz. tüfeğiniz işlemez.
Ben oğlum için Meclis'e de
girer, o\ verdiklerimi de
aşağı indirmesini bilirim."
Istifa çağnsı
Susurluk "taki kaza
sonrasında hiçbtr >e\
yapılmamasını eleştiren
ÖDPGenel
Başkan Yardımcısı
Saruhan Oluç. ÇiJler-
Bueak-Ağar üçlüsünün bir
an önce vargı önüne
çıkanlmasım istedi.
Millenekili Mehmet
Ağar"ın birlikte çalıştığı
katillerin
\e çete mensuplannın bir
an önce ortaya çıkartılması
gerektiğini vurgulavan
Oluç. "Başlatılmış olan
çaüşmalann sağfıklı olarak
devam edebilmesi için ve
soruşturmalann selameti
açısından lansu
Çiller'in de derhal istifa
etmesi -ıe
dokunulmazlığının
kaldınlması gerekiyor"
diye konuştu. Sedat
Bucak'ın da
dokunulmazlığının
kaldınlmasını iste\en
Oluç. "ÇUIer-Bucâk-Ağar
üçlüsü bir an önce
vargı önüne çıkanlmalıdır"
dedi.
Avrupa'ya termik santral şikâyeti
ASLMAN ABACIOCLl
İZMİR- Muğla'daki üç termik santralın. mah-
keme karanna karşın Bakanlar Kurulu karanyla
çalıştınlması konusu Avrupa İnsan Haklan Ko-
mis>onu"nagötürüldü. İzmirÇevre Hareketı avıı-
katlan. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlan olarak A\ -
rupa İnsan Haklan Komisyonu'na yaptıkları baş-
vuruda. Bakanlar Kurulu üyelerinin mahkeme ka-
rarlannı kasıtlı olarak yok saydıklannı belirterek,
Türkiye Cumhunyeti hükümetinin RomaSözleş-
mesi'nin temel ilkelerini ve kendi anayasasını ih-
lal ettiğini bildirdiler.
İzmirÇevre Hareketi avukatlan, başvuru dilek-
çesinde. Muğla"daki Y^atağan, Gökova ve Yeniköy
temıik santrallannın yaklaşık İÜ yıldır hıç bırön-
lem almaksızın. düşük kalorili kömüre dayalı ola-
rak elektrik ürettiklcri. çevresindeki doğaya, bıyo-
lojik zengınliklere büyük ölçüde zarar verdiklen-
ni ve giderek yok ettiklerini bildirdiler.
Avukatlardilekçelerınde. bu termik santrallann
yasal mevzuatın öngördüğü izin ve ruhsatları al-
maksızın tesis edildikierini. bugünkü faaliyetleri-
ni de ruhsatsız ve izın.sız olarak sürdürdüklennı.
bu nedenle de "vasadışt-kaçakyapı" niteliğinde ol-
duklarını belirttiler. Avukatlar, anavasanm ve >a-
salann. kendilerine verdiği "sağbklı vedengeli bir
çevrede>aşama hakkjnı" kullanmak ve yükledigi
göre\leri yerine getirmek üzere idari makamlara
başvurarak bu santrallann faaliyetinin durdurul-
masını istediklerinı anlattılar.
Ancak idarelerin. başvurulara olumsuz cevap
veımeleri üzerine Yatağan. Yeniköy ve Gökova
termik santrallannın faaliyetinin durdurulması is-
temiyle Aydın Idare Mahkemesi'nde açtıklan da-
valarda mahkemenin. "dava konusu üç termik
santralın faaliyetinin durdurulması yönünde yü-
riitmenin durdurulması karan" verdiğini anımsa-
tan avukatlar. bu mahkeme karannın gereği yeri-
ne getirilmediği gıbı Bakanlar Kurulu'nun bu üç
santralın çalışmasını sürdürmesi yönünde karar
verdiğini vurguladılar.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasfnın 138. mad-
desinegöre. yasama ve yürütme organlan ıle ida-
renin mahkeme kararlanna uymak zorunda olduk-
lannı kaydeden avukatlar. "mahkemekararlannın
uygulanmaması yönünde prensip karan alan Ba-
kanlar Kurulu üveleri ik konusu suç teşkil eden bu
karara uyarak mahkeme karariannı verine getir-
meyen santral işietme müdürleri hakkında Cum-
hurivet Başsavcılığı nezdinde suç duy urusunda bu-
lunulmu^tur" dcdiler.
Anayasa ve kanun hükümlerinin Bakanlar Ku-
rulu tarafından açıkça ıhlal edilmesi ıle özellikle
"hukuk devleti ilkesi" ve "kuvvetler aynlığı ilke-
si"nınağırbıçimdezedelendiğını. "hakaramaöz-
gürlüklerine" darbe vuran devlete güvenlennin
kalmadığını kaydeden Izmir Çevre Hareketi avu-
katlan. "Tüm hukuki yollar tükenmiştir" dcdiler.
Ba;>\uru sahibi yurtta^lar olarak. Türkıye'nin
de içinde bulunduğu Avrupa Konscyi tarafından
kabul edilen Roma-Avrupa İnsan Haklan Sözleş-
mesı'nden vararlanma hakkına sahip olduklannı
vurgulavan avukatlar. dilekçelerinde şu görüşlere
yer verdiler: "Roma Sösdeşmesi'nin başlangıç ü-
kelerinde Avrupa de>letlerinin 'hukukun üstünlü-
ğü' konusunda müşterek bir mirasa sahip olduk-
lan belirtilmiştir. Dilekçe sahibi y urttaşlar. olduk-
ça uzun vezahmetli biryargılama sürecinde, bilim-
sel raporlaradavalı v üriitmenin durdurulması ka-
rarlannı sağlamışlar ancak u\ gulatamamışlardır,
adalet tecelli etmemiştir. Davalı idareler \e Bakan-
lar Kurulu üveleri. mahkeme karaıiannı kasıtlı
olarak yok sayıtuşlardır; çünkü Bakanlar Kurulu
üveleri miUetvekilİeri ile üstdüzey bürokratlann ül-
kemizde dokunulma/Jık zırhlan mevcuttur. Ceıai
ko\ uşturmalar hiçbir netice vermeyecektir. Türki-
ye Cumhuriyeti hükümeti. Avrupa konscyi Starii-
sü'nün 3. maddesinde belirtilen hukukun üstünlü-
ğü temel ilkesini açıkça çiğnemiştir. Kuvvetler ay-
nlığı ve hak arama özgürlüğü ilkeleri de ihial edil-
miştir. Mahkeme kararlannın uygulanmadığı ve
çiğnendiği bir ülkede. hukukun üstüniüğünden ve
hukuk devletinden sö/ edileme/-"
Türkiye Cumhunyeti hükümetinin. Roma Söz-
leşmesi'nin temel ilkelennı ve kendi anayasasını
ıhlalettiğinı vurgulavanavukatiar. "Avrupa İnsan
Haklan Sözleşmesi ilkeleri uyannca gerekli işlem-
lerin yapılmasınu müeyyidelerin uygulanmasınr
istedi ler.
Özer Çiller medya patronluğuna soyımdu
KEMAL VURTERİ
ANKARA - DVP Genel Başkanı.
Dı^ışleri Bakanı ve Başbakan Yardım-
cısı lansu Çiller'ın eşi Özer l çuran
Çiller. medya patronluğuna soyundu.
Ozerl çuran Çıller'ıngelecekyılınilk
aylannda yayına ba^laması beklenen
"Sözcü" adındaki bir gazete ile aym
adı ta^ıyacak bir telev ızyon ıstasyonu-
na500mılyarliracivarındanparayar-
dımında bulunduğu ilen sürüldü.
D\'P'yi destekler bir yayın polıtı-
kası izleyeceği belirtilen kuruluşlar
için Turan Güneş. Bulvan üzerinde bir
\ ılla kıralandı. Özer Çiller. "Adıgeçen
gazete ve, televizyon şirketiyle bir Ugim
yok. Böyle bir ha/ııiık içinde değilim.
ÇaJışmam da yok" dedı.
Edinilen bilgiye göre gazete ve te-
levizyon çalı^malan Salim Koçak
adında Konyalı bir i>adamı tarafından
yürütülüyor. Konya'da pekmcz ve
manmelat türü gıda üreten orta çapta
bir tesise sahip Koçak'ın. bırkaç yıl
öncesine kadar yine Sözcü adında ay-
lık bir dergi çıkardığı öğrenildı.
DYP'yi destekler bir yayın politı-
kası ızleyen bu derginin kapatılması-
nın ardından Koçak'ın yenıden dergı
çıkartmak ıçın çalışmalarda bulundu-
ğu. ancak başanlı olamadığı belırtıldi.
Koçak'ı. Özer Çıller'le kendısını
Başbakanlık'ta danışman olarak tanı-
tan Hüsi'yin Kocabıyık'm tanıijtırdığı
belırtıldi. Ankara Üniversitesı Dıl Ta-
rih ve Coğrafya Fakültesı mezunu olan
Kocabıyık. Analıtık Ara^tırma ve Da-
nışmanlık Şırketı'nın sahibi olarak bi-
lınıyor.
Analitik adlı şırkctin DYP ıçın an-
ket çalıs.maları yaptığı ve DYP'Iİ mıl-
letvekıli adaylarının seçım çalışmala-
nnı yünittüğu öğrenildı.
Sözcü adlı gazete vc telev ızyon için
Turan Güre> Bulvan üzerinde v illa kı-
ralandı. Sancak Mahallesi Korumar
Sıtesi 71 -A adresinde bulunan v illanın
telev izyon ıçın kullanılacağı behrtilir-
ken Sözcü gazetesı ıçın Sıncan'da bı-
na kiralandığı ve bazı ekipmanların
gctırıldığı öğrenildı.
Özcr Çıller'in 500 mılyar lıralık
y ardım y aparak perde arkasından des-
tekledığı sav lanan gazete vc telev ızyo-
nun imtıyazsahibıninkımolacağıhe-
nüz bellı olmadı Yayın çalı^malarını
y ürüten BASS Yay ıncılık Anonım $ir-
ketı'nın ticaret sicilinde kaydına rast-
lanmadı.
Özer Çiller. konuyla ilgili olarak
Cumhuriyrt'e yaptığı açıklamada. ga-
zete ve telev izyon çalışması içinde ol-
madığını söyledi Özer Çiller. "Adıge-
çen gazete ve telev izyon şirketiy le bir il-
gim yok. Böy le bir ha/ırlık içindedeğil-
im. Çalışmam da yok" demekle yetın-
dı.
6
Ordu evini temizledi'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Silahlı Kuvvetlen (TSK), Yük-
sek Asken Sûra'nın (YAŞ) 58 ırtica-
cıyı Başbakan Necmettin Erbakan'ın
onayıyla ıhraç ctmesine tepkı göste-
ren şeriatçı kesime sert yanıt verdi.
Lst düzey bir askeri yetkili. ırticacı
faaliyetlere karışanların tarıkat şeyh-
lerı ve şeriatçı dıs kaynaklardan des-
tck aldıklarını belirterek. "Bizevimi-
a temizledik; bizim kurallanmız böy-
le. Ordu Türkiye'nin zamkıdır" dedi.
TSK'nın komuta kedemesinde yer
alan üst düzey bir asken yetkili, ko-
nuyla ılgılı olarak Cumhuriyet'e yap-
tığı değerlendırmede. anayasal bir ku-
ruluşoian YAŞ'ın kararlannın tartışıl-
masının gereksiz olduğunu söyledi.
"Değiştirecekseniz anayasayı değişti-
rin. Vargıdan muaf olanlar sadece
\AŞ kararlan değildir. Cumhurbaş-
kanlığı'nın kararlan, Hâkimler ve
Savcılar Vüksek Kurulu kararlan.
Anayasa Mahkemesi'nin kararlan da
böyledir"açıklamasında bulunan yet-
kili. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya
nedenıyle çev re ülkelerden tehdit sin-
yallen aldığını aktardı. Yetkili şöyle
konuştu:
Satanıayacaklar
• Baştarafı 1. Sayfada
rum ve kuruluşlannaait sosyal te-
sisler ve kamu hizmeti için gerek-
li olmayan diğer taşınmaz malla-
nn satılmasına olanak tanıyordu.
Yasa, hükümete. kamu kurum
ve kuruluşlannın. arazi. arsa ile
lojmanlarının hangi yöntemle sa-
tılacağının belirlenmesi ve Mu-
hasebe-İ Umumiye Yasası'ndaki
parasal smırlann kaldınlması ko-
nusunda da yetki veriyordu.
\asanın iptal edilmemesi duru-
munda. hükümet. ayrıca Kamu
Konutlan Yasası'natabi kuruluş-
lann kullanımındaveyamülkiye-
tinde olan kamu konutlannın tah-
sıslerint kaldırabılecek; bu konut-
lanndan satılacaklan belirleyebi-
lecek: satışın peşin veya taksitle
yapılmasına karar verebilecekti.
Aynı düzenlemelen içeren bir
yasada DYP-CHPdönemindede
çıkanlmış, ancak Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel tarafından
onaylanmamıştı.
Başbakan Erbakan, dün topla-
nan Ekonomik Kurul'da. mahke-
menin iptal karannın, kamu loj-
man \e satışlardan 250 trilyon li-
ralıkgelirkalemiyerleştirilenbüt-
çeyı etkilemeyeceğini savundu.
Başbakan. "Diğer paketlerde 20
milyar dolar imkânımız var.
Karar yeniden ıncelenip gereken
yapılır" dedi.
"Türkiye Veni Zelandadeğil ki.çev-
re ülkelerie bir sorun olmasaydı. ilk
önce biz buna karşıçıkardık. bu karar-
lann yargı denetimi dışında olmasına.
Halbuki çevre ülkelerinden Türki-
ye'ye büyük bir tehdit var. Aynea son
yıllarda görülmemiş bir terörist tehli-
kesi var içeride. Bir böigeyi kapmaya,
koparmaya çalışıyorlar. Dışandan des-
tekli hain bir kaİkışma var. Bunlaria
mücadele eden bir ülkenin bütün hu-
kuki sorunları tamamlandı da VAŞ
kararlan mı kaldı?"
Asken yetkili. ordunun kuralları
bulunduğunu ve ordu üyesı herkesın
bu kurallara göre davranması gerek-
tiğini belirterek. "Biz kendi evimizite-
mizliyoruz. Bizim kurallanmız böy le.
Futbolda tacı ayakJa atarsanız si/i ov-
natmazlar. Atatürkçü, laik çizgide bir
cumhuriyet ordusuyuz. Bu cumhuri-
yet ordusunun subay ve astsubayı
TSK'nintalimatveyönergelerindeta-
rif edilmiştir. Ailesi ve eşi için çağdaş
bir yaşam tara öngöriilmüşnjr ve bu
tür subay-astsubaylar alınmaktadır"
dedi. Ordudan irticaı faaliyetlere ka-
tıldıkları gerekçesiyle ihraç edilenle-
rin dış bağlantısı bulunduğunu akta-
ran askeri yetkili, bu kişilerin organi-
zc bir şekilde orduyu bölmeye çalış-
tığını söyledi. Aynı yetkili. "Ancak
bunlar daha sonra dışardan gelenler-
le. parasal faktörierie maalesefkandı-
nlarak örgütlerin üveleri haline geti-
riliyor. Bunlar da tııtup içerde kendi-
lerinin müritlerini arttırnıaya. dışar-
dan ve tarikat şeyhlerinden aldıkian
talimatlaria >e maddi yardımlarla
Türk ordusunun subay veastsubayla-
nnı belirienen çizgilerin dışına çıkar-
maya çalışıyoriar" dıyc konuştu.
Yetkili, sözlerinı şöyle sürdürdü:
"Türk ordusu ülkenin /amkıdır.
Türk ordusu parçalanırsa detlet par-
çalanır. Türk ordusunu korumak sa-
dece biz generallerin ve \ üksek Aske-
ri Şûra'nın görevi değildir. Y'üzde
80'den fazlası bunlar gibi düşünme-
yentopluımındagörevidir. Atatürkçü
ve laik olan ülke halkımızın kaygısıdır
bu. Her şûradan sonra belli bir kesim
böy le şeyler yapıyor. Geçcn ağustosta
da oldu, aralıkta da oldu. Bu adamlar
bu şekilde Türk ordusunu laik ve Ata-
türkçüçizgiden saptırmav ı deniyoriar.
Bunu da hukuka falan bağlamak isti-
yoıiar. Bu yolla kendi görüşlerinde ol-
mayan parrileri de yanlanna çekiyor-
lar. VAŞ kararlan sadece hukuki ka-
rar değildir. Ay nı /amanda idari bir ta-
sarruftur. Diğer kurumlara da insan
alınırken kendi çizgisinde olmasına
özen gösterilmiyor mu? Başka yerlere
çalışmaya başlayan insanlan ögrendi-
ğiniz zaman ne yaparsınız? Atarsınız
tabii ki. Biz de bunu yaptık."
Asken yetkilıler. şenatçı kesımlerın
ordu ıle Başbakan Erbakan'ın arasın-
da gerginlik yaratmaya çalıştığıııa
dikkat çekerken. bir şeriatçı gazetede
yer alan. "Buimzayıatmayacaktınho-
cam" manşetıne dikkat çektıler. Ga-
zetede yer alan AhmeC Taşgetiren ım-
zalı köşe yazısında yer alan şu ifade-
lere dikkat çekıldi: "Siyasi rakipleri-
niz bir Başbakan'ın boyun eğmesi kar-
şısında kıs kısgülüyorlar- Sanki böyle
bir çarpık düzen onlara se\ inç pay ı ve-
rinnişgibi... Telefonda 'Bir şeyler y a-
pamaz mıyız' diye soran asker eşine.
'Çığlığınızı vükseîtın' diye cevap ve-
rebiliyorum. Inançlan sebebiyleordu-
dan atılan subaylara 'Kundaktakı be-
belerinizle birlikte çığlığınızı yüksel-
tın' diyorıım.... la ki Başbakan'ın im-
zası kurtulsun."
Ûlkennzın En Bûyuk Problemı
Sıgarayla Savaşmak Içın
Bıze Destek Olun ' Aramıza Katılın
rier Vıl 1.000 000 Gencırma Kurtaraıım
SİGARA SAĞUK ULUSAL
KOMİTESİ
Tel: 0212 275 55 52Pbx.
Faks
Satıiması duşunulen tesısler
Kurumlar
Anayasa Mahkemesı
Başbakanlık
Devlet Planlama Teşkılatı
Hazine Müsteşaıiığı
Dış Ticaret Müsteşaıiığı
Danıştay
Yargıtay
Devlet istatıstik Enstitüsü
Diyanet işleri Başkanlığı
Tapu ve Kadastro Genel Müd.
Devlet Meteoroloji iş.Gn.Md.
Adalet Bakanlığı
Milli Savunma Bakanlığı
Içişleri Bakanlığı
Emnıyet Genel Müdürlüğü
Jandarma Genel Komutanlığı
Sahıl Güvenlik Komutanlığı
Dışişlen Bakanlığı
Maliye Bakanlığı
Milli Eğitim Bakanlığı
Bayındırlık ve iskân Bakanlığı '
Sağlık Bakanlığı
Ulaştırma Bakanlığı
Tanm ve Köyişleri Bakanlığı
Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanlığı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Enerjı Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Kürtür Bakanlığı
Turizm Bakanlığı
Orman Bakanlığı
Denızcilık Müsteşaıiığı
Gümrük Müsteşaıiığı
Lojman
39
495
20
157
160
107
178
25
259
519
860
5615
46150
1414
35657
10539
177
383
8421
58415
1702
18995
314
5507
43
93
31
331
83
1393
138
1570
Sosyal
Tesis
1
1
2
1
1
1
2
105
244
110
10
146
753
72
5
3
8
Kaynak pakederi
temelden sarsıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Anayasa Mahkeme-
si'nin kamu taşınmazlannın satışına ilişkin yasayı iptal
etmesiyle. hükümetin hem kaynak paketlen hem de da-
ha yasalaşmayan 1997 bütçe yasa tasansı açığa düştü.
REFAHYOL hükümeti "denk" olduğu iddiasıylaha-
zırladığı 1997 bütçe yasa tasansına bu yasaya dayana-
rak kamu taşınmazlannın satışından 250 tnlyon liralık
gelirkalemı yerleştirdi. Başbakan Necmettin Erbakan da
kaynak paketlen çerçevesinde k3mu arazı ve lojmanla-
rının satışından 10 milyar dolarlık gelir elde edileceğini
ıddia etmışti.
Hükümetin 10'armiiyardolarlık I. ve 2. kaynak pake-
tının temelinı oluşturan kamu kurum ve kuruluşlannın
lojman, arazi ve arsalarının satışına ilişkin proje. Anaya-
sa Mahkemesı'nın ilgili yasayı iptaliyleortadakaldı. Baş-
bakan Erbakan. 1. kaynak paketinde kamu lojmanlarının
satışından 300 trilyon liralık gelir elde edileceğini savun-
muştu. Bu çerçevede, ilk aşamada öğretmenev lennın sa-
tışa çıkanlacağı bildirilmişti. tkincı kaynak paketinin en
önemli maddesi olan Hazine arazilerinin satışı projesin-
den de 1 katrilyon liraya ulaşan mıktarda gelir elde edi-
leceği savunuluyordu.
Bu çerçevede. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü ile Milli
Emlak Genel Müdürlüğü, yaklaşık 10 bin hektarlık boş
Hazine arazilerinin imar plan düzenlemeJeri ile büyük-
şehırlerdeki rantı yüksek orman. kıyı ve çevre yolu kena-
rındaki arsalar için değer tespıt çalışmalarını başlatmış-
tı. Aynı kapsamda. özeliikle İstanbul. Antalya. fzmir ve
Muğla'daki kıyı ıle orman arazıleri için ımar planlannın
çıktığı bildirilmişti.
Hükümetin. hazırladığı kaynak paketlerindeki hayali
projelere dayanarak denk olduğu iddiasıyla 1997 bütçe-
sine yerleştirdiği gelirler de daha tasarı üzerinde TBMM
Genel Kurulu'ndakı görüşmeler tamamlanmadan açığa
düştü.
1997 bütçe tasansında, vcrgı dışı gelirler kaleminde,
kamu kurumlarının lojman ve sosyal tesislerin satışından
115 trilyon liralık. Hazine arsa ve arazilerinin satışından
75 trilyon liralık, KİT'lerın arsa ve lojmanlarının satışın-
dan 30 trilyon liralık. döner sermayelı, katma bütçeli ku-
ruluşlann lojman ve arsalarının satışından da 30 irilyon
liralık gelıröngörüldü.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
rotte, çocuğu kaçırılıp öldürülen aılelerin yemeğr;-
ne katıldı. Bir tabak spagettilerini yedi.
Hemen ertesinde Connerotte bu davadan alındf.J
Halk kuşkuluydu. Olay meclise kadar uzanmıştı.
Yargıca güveniyorlardı...
Acaba... Yargıya baskı mı söz konusuydu?..
Belçika ayağa kalktı... Tam üç yüz bin kişi Brük-
sel sokaklarını doldurdu. Flamanından Vaionuna^
yerlisinden yabancısına kadar herkes. "Beyaz yü-
rüyüş"te bir araya geldi.
Kızı öldürülen Melissa Russo'dan, Faslı işçi Ne-s
bile Benayşe'ye kadar herkes oradaydı...
20 ekim günü gerçekleştırilen bu yürüyüşü, öte-
kiler izledi. Bu toplumsal eylemın ardından, Belçi-
ka hükümetinin soruşturmayı "meclisaltı" etmesi
olanaksızlaştı...
Soruşturmalar-yargılamalar serisi devam ediyor.v
Belçika'da yaşananlar, toplumsal baskının yöneL
'
timi yönlendirme gücü açısından yakın-somut bij
örnek. •
Türkiye nasıl? 4
iddialar yıllardır yıneleniyor, belgeleniyor. AncaK
Susurluk'ta 3 kasım pazar günü meydana gelen ka'
za. yeni bir kilometre taşı oldu. ':
Aradan, 40 gün geçtı. Hâlâ. 18 yıldır aranan ka-
til zanlısının. 30 bin kışılik korucu ordusuyla övünen
mılletvekilinin, polis yetiştirmekle sorumlu bir em-
niyet müdürünün niçın aynı araçta olduklannı açık-'
layan, "resmi bir bilgi" yok. ; '•
Bir ımzanın gerçek olup olmadığı bir ay sonra
"muhtemelen" saptanabiidi. P
Mercedes'teki silahlann kime ait olduğu net de-/
ğil... u
Çatlı'nın kimliklerinın sırrı devam ediyor... '.
Bucak'ın korumalarının karıştıkları iddıa edılert
olaylar zıncırı İstanbul Emnıyet Müdürü'nün başını
yedi, ama karanlık noktaların aydınlatılmasına yet--
medi. 1
Adam öldürmelerden "bılgısi olanlar". devletin
1
en üst katlarında oturuyor.
Demokrasinin bütün ayaklarının oturduğu bir ü\-
J
kede yukarıdaki olaylar, kamuoyunu bir süre işga>
eder, kurumlar devreye girer, toplum rahatlar...
Bizde nasıl oldu? j
Kamuoyuna üçlü soruşturma başlatıldığı duyu|
ruldu. Önceki gece. cumhurbaşkanından öğrendik
ki soruşturma açılmamış. Daha inceleme yapılıyor-j
muş. Herhalde. incelttikleri yerden koparacaklar ve,
bu işi kapatmanın yolunu arayacaklar. ,t
Çorap örülsün mü sökülsün mü? ',
Soruşturma sağlıklı yürütülse her şey "çorap sö-l
küğü" gibi ortaya çıkacak. Ama her geçen gün olay-;
lar, "çorapörgûsü"gibi dahagenişalanı, "soruışa-j
reti" altına sokuyor.
Kimi sorumlular elde çorap dolaşıyor. Sökseni-i
ze... '•
Olmaz... Neden? Devlet zarar görür...
Devletin tepesınde bir mektup modası başladı.
Muhalefet ıktıdara yazıyor. iktıdar karşılık verıyor.
1
Araya Cumhurbaşkanı gırıyor. Mektuplan tarafları-
na iletıyor. l
Mafya postu sermış, sısteme posta koyuyor. So-'
rumlufar, birbınne mektup postalayıp çare arıyor...f
Çözüm için tıpkı Belçıka'da olduğu gibi toplumur^
da el koyması gerekli. (
Türkiye'de yolsuzlukların. haksız kazancın ayyu-,
ka çıktığını herkes kabul ediyor. TÜSES'in biraraş-j
tırmasında, "Haksız kazanç sağlayan var mı "soru-.
suna yüzde 83 "evet" yanıtı veriliyor. *
Yarın Istanbul'da ve Ankara'da ikı önemli top-'
lumsal çıkış var. Istanbul'da, saat 12.00'de Şişli'de.
Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı
DesteklemeDerneği'nin temizsiyaset, temizyöne-'
tim için "Ulusal Egemenliğin Gücü" mitingi var... *
Ankara'da da Kamu Emekçileri Sendikaları Kon-'
federasyonu ve 40'a yakın kitle örgütü saat;
11.30da Zafer Çarşısı önünde, "Demokratık Dev-'
let, Halk için Bütçe" istemıyle buluşuyor... Sonra Kı-
zılay... ;
Ülkenin başına çorap örülmesinı değil... -
Karanlık ilişkilerin çorap söküğü gibi ortaya';
dökülmesini istiyorsan... <•
Birsesver... s
Sn. SELAMİ OZTLRK
Kadıköy Belediye Başkanı
Acınızı paylaşıyoruz.
Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği
Kadıköy Şubesi
ILA>
T.c.
TEFENNİIC4DASTRO
MAHKEMESrNDEN
Sayı: 1992 17
Davacılar tarafından davalılar aleyhine açı-
lan kadastro tespitine itiraz davasının yapılan
açık yargılamasında \erilen ara karar gereğin-
ce:
Dahili dava dilekçesi için tüm aramaiara rağ-
men bulunamayan aşağıda isimleri yazılı Ha-
sibe Ersoy, Kamile Can. Mahmut Mülayim, Er-
doğan Mülayim. Sabri Mülayim, Yurdagül Çe-
lik. Turgut Erçelik. Ayşe Ünlü. Cahit Şahin,
Kâmil Şahin. İsmail Ozsoy ve Gülten Ozel'e
tebliğ edilemediğinden da\a dilekçesinin ila-
nen tebliğine karar verilmekle ilan tarihinden
15 gün sonra dava dilekçesinin dahili davalıla-
ra tebliğ edilmiş sayılacağı. davalının bizzat
duruşmaya gelmemesi veya bir vekille temsil
cdilmemclori halindeyargılamayavoklufjunda
devam edileceâi hususu ilanen tebliâ olunur.
27.11.1996
Basın: 124274