23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22KASIM1996CUMA 12 HABERLER Söz sırası GAP kadınındaECE TEMELKURAN ŞANLIURFA- Unuttuğumuz kadınlargeldıler. ılkkezmıkro- fonlarda kendı gerçeklenni an- lattılar. Pullu gijsileriyle Arap kadınlar. kendı deyimlerıvle "\llah"tan başka güveneeek kimsesi kalmamış" kara çarşaf- lı kadınlar. Türkçe bilmeyen Kürt kadınlar. ne Kürtçe ne Arapça bılen Türk köylerınden yoksul kadınlar. delikanlı kız- lar... "•İnsan" olduklannı anlat- tılar. "Erkekler eğitilsiıT dedi- ler. Kocalan da ayn biryerde >ap- tıkları loplantılarda. "eğitimin gerekliliğjni" kabul ettiler. Mar- dın. Batman. Şanlıurfa. Sıirt. Şırnak. Adıvaman. Harran'dan kadınlar. çaresızliği \e dırencı gösterdıler. GAP Bölge Kalkınma İdare- si ıle Sosyolojı Derneğrnin ı>- birliği \e Birleşmis, Mılletler Kalkınma Fonu desteğiyle ha- zırlanan % *Kırsal Kadınlara Yö- nelik Eğitim Seminerir Şanlıur- fa DSİ tesislerinde serçekleştı- rildi. tki gün süren çalışmanın ilk gününde kadınlar. gruplara a\ n- larak kendılen ıçın en önemlı so- runlann neler olduğunu bapta- dılar. Sorunlarbatılı kadınlann- kıne hıç benzemıvordu elbette: kuma. ba^- lık para.M. bes,ık kertmesi. toplum ba^kı- sı. namus cınayetlerı. dayak. nağlık sorun- lan, çalı^tırılmamak. aile \e toplum bas- kısı... Kadınlar öfkelıvdi, kendılerinı an- latırken çoğu kez ağl ı> orlardı. Hemen he- men hepsinın övkusü. 13-14 yaşında hıç tanımadıklan bır adamla şatağa girmek- le ba^lıyordu. Sonra durmadan çocuk do- ğurmak. bütün gün eğılerek erkeklenn v a- n ücretıne pamuk toplamak. dayak. a$a- ğılanma. ardındankumagelıyor. Kumanın çocukları. ortadan yok olan koca... Kadınlardan bın. bunları anlatırken ıç geçirıp. ~İ\i ki Allah geceleri \ermiş dc mujoruz" dıyor. Ç'ogu sabah altıda kal- kıp bütün gün kos.turup gece bırde yatıvor Erkekler Ü? olmadığında sabah kalkmı- yorlar. kalksalar da tele\ızyon ızlıyorlar. Kadınlara televızyon ıznı yok. ahİakları bozulur. Kadınlar hepçıft vardıyaya^ıvor- lar. Bütün bunların anlatıldığı ılk günkü sohbetlerden sonra ikinci gün. kadınların panelı başlıvor. ODTÜ Sosyolojı Bölü- mü'nden Prof. Dr. Yakın Ertürk'ün \ö- nettiği çalış.mada panel bölümü. bunca ezılmı^lığe \e çaresızlığe karşın çok he- yecanli geçıyor. Pullu giysilenyle kendi grubunun sözcüsü. ilkokul mezunu. Arap kızı. 15 ya^ındakı Hiiha. başlık parası üzerine yazdığı şıınokuyorönce: "Kadın- lar ko> un değil insan sayılsav dı/ Kaldırüır- dı başlık parası/ Para> ı alıp hacca giderler/ 'Bızgünahkârdeğılız' di>e\eminederler/ Yaktın başlık parası/ \ ıktın başlık parası/ Sensin bu kaderin iyileşmez \arası." 14 yaşindaki Ayşegül de kuma konu.su- nu konuşmak üzere gelmış. Annesının aılesı "şıh~ olması- na karşın. eveüçün- cü kuma gelıyor- muş. Annesi baba- sına. "Bana birşev olmaz. ama ilk ku- ma üzüliir" dev ıp. köyune gıtmış. Üç karde^. bu konuvu anlatmak ıçın gel- mişler. ~'~ *• Ayşegül. yazısını okurken kadınlar ba- şörtüleriyle gözlenni silıyorlar. çünkü hepsınin derdı aynı. ya kendileri kuma va da üzerlerine kuma alınmış. Ayşegül de ıl- kokul mezunu. türbanh bır genç kız. Dı- şan çıkmak ıçın türban takmak zorunda olduğunu sö\ iüyor. Çünkü Ş. Urfa'mn şe- hir meydanında ikı kere pastaneye gitti di- ye öldürülen 14 vaşındaki genç kızın bo- ğazının kesıldığıni bıliyor. Bunlann başına gelmemesi için türban takmak zorunda. Ayşegül yazısını okur- ken sesi titnyor: "Eğer kanun denen bir şe\ \arsa. bunu ortadan kaldırsın. Çünkü bizleri. sizleri ve \annlan gcleeek korku- su içinde bırakıvor. Eğer bu dünvada in- san haklandenen birşe> varsa. kadın hak- Günevdoğu'da kadınlar ezilmişlikJerine son vermek isterken seslerini de yükseltivorlar artık. "Köpekler bile bizden değerli" diyen baba evinde odunlukta va^ıyor. 4 çocu- ğuyla birlıkte çevreden gelen yardımlar- la geçınıy or. Zehra da kara çarşafın "mec- burivetten" olduğunu. dul kadınları rahat bırakmadıklarını söv leyip. Arap aksanıy- la konuştuğu Türkçesıv le bağır bağıra an- latıyor- "Hiçbirimizin köpek kadardeğe- ri >ok. Ne annem ne babam. Allah'tan baş- ka «üvcnecek bir • Arap, Kürt ve Türk kadınları kendi dillerinden hayatlannı anlattılar; dayak, namus cinayeti, beşik kertmesi, başlık, kuma, dışan çıkamamak... "Şehirden görevliler bize tepeden bakıyor" diyorlar, '*Keşke köyden birileri öğretmen yapılsa." Kadınlann konuşmaları, Kürt sorunundan Köy Enstitüleri'nin gerekliliğine kadar her şeye uzanıyor. Ama son cümleleri hiç değişmiyor: "Köpekler bile bizden değerli." Toplantıyı dinleyen Harranh bir çaycı konuşmalann ana fikrini kendine göre açıklıyor: "Siz erkeklenn ayağini kaydirisiniz." şe>im kalmadı. Ne >apabilirsinizkisiz bize?" Bütün kadınlar Zehnfnın sözlerinı onaylıvor. Neyapı- lacağı tartışıhrken gelen hemsırelerın. öğretnıenlerın3a>- da torpıl bulup gıt- tıklcri anlatılı\or. Kürt kadınlardan bırıayağakalkıp\etersizTürkçesiyleçö- zümü sö\ lüyor: "Şehirden gelenler bize üstten baknor. 'Bunlar kö\lu"di\or. Keşkekö>ümü/den insanlar öğretmen >apılsa." Prof. Dr. Ertürk." "Eikiden Köy Ensti- tüleri vardı" de\ip gülümsüyor. Çünkü büyüUerbananine" deyip ağlamaya basj*- kapatılan Kö> Enstıtülen"nın yararlan ka- lıyor. Geçirdiği 3 evlilikten sonra şimdi dınların ağzından dökülüyor. Kadınlar. lan denen bir şe> \ardır. Kadınlar da in- san. bunlan çekrne\e hakkı \<>k. Eğer siz bu >aptıklannızı kadın hakkı dhe sa>ıyor- sanız, bence bunlar kadın hakkı değiL, >ar- sa hayvan hakkıdır." Zehra 34 yaşında. ama neredeyse 60 yaşında gösteriyor. kendisi de "Benden kadınlar eşitlik için mücadele veri\or "Gelen göves liler, ne Arapların ne Kürt- lerin dilini bilijor** dı> or \ e bu v üzden he- kımlere hastalıklarını anlatamadıklarını sö\ lüyorlar Ertürk. bu sefer de "Hepi- miz inşallah Tiirkiyeli olacağız" dıvor. Kadınlar bütün konu^malann sonunda. neredeyse hep bir ağızdan yediklerı da- \aklann. kumaların \e başlık parasının çözümünü buluyorlar "Erkekkreğitilmeli.~ Çünkü kadınlarzatenezilmişliklerinin farkında. ama onlara omuz veren de yok. dertlerinı dinleyen de. Daha 13 yaşında katı erkek dünyasının tuzağına düşen ka- dınb.r. ölüme dek bu tuzağa alışmaya. bu- nunla birlıkte yaşamaya çalışıyorlar. Ka- dınları köylerden getıren erkeklen de ka- bul ediyor "Eğitilınemiz gerek." Amadeğişenbırşev \ok. Harrandabir kır kahvesinde toplantıya katılan kadın- lar. konuşuyor. Konuşuİanlara kulak mı- safiri olan kahvecı. sorularla sohbete gı- riyor. Sövlenenlerı dinledıkten sonra ba- şını kaşıvorönce. Sonra gülümsüyor. "Buldum" diyor. "Siz erkeklerin ayağini ka\ dirisiniz," G ü- neydoğu kadınları tarlada. dağda. taşta ezen, e\de yok sayan düzenıne. sessızli- ğegeri dönüyor... İŞADAMI RAHMİ KOÇTAN HÜKÜMETE BEDELSİZ OTO? VE 'SANSÜIT ELEŞTİRİSİ 6 Gereldrse Tofaş kapatdır'BLLE.NT ECEN İT ANTALVA - Koç Holdıng Vö- netim Kurulu Ba^kanı Rahmi Koç. bedelsız ıthalattan en fazla zararı yan sanayının göreceğinı belırterek. "Tofaş kendini amorti ctti, icap ederse kapanır. Aneak. bu iş kapatmay a kadar gitmez" dedi. Basını susturmak ıçın çıka- nlan yasaşı demokrası açısından tehlıkeli bulan Koç. "Türkiye'de yegane çalışan sektör basındır" gönişünü savundu. Türkıye Odalar \e Borsalar Birlıği'nin e\ sahiplığını yaptığı Mılletlerarası Tıcaret Odasi IICC) Yönetım Kurulu 56. Ofurumu Antal\a"da yapıldı. ICC Yönetim Kurulu Başkanı • Bedelsiz oto ithalatına izin çıkmasının ardından işçi çıkarmaya başlayan otomotiv devi Tofaş'm sahibi Rahmi Koç, bu karann kendilerinden çok \an sanayiyi etkileyeceğini söyledi. Koç "Eğer araç satışlarında azalma olursa ondan sonra gerekeni düşünürüz. Tofaş kendini amorti etti, icap ederse kapanır. Ancak bu iş kapatmaya gitmez" dedi. Rahmi Koç. oturumdan sonra ba- sın mensuplannın çeşitlı konular- dakısorularınıyanıtladı. Koç. be- delsiz ıthalata ilişkin sorular üze- rine. "Bizler işadamıyız. Tofaş'ı en i> i nasıl idare ederiz ona baka- rız. Eğer araç satışlarında azalma olursa ondan sonra gerekeni düşü- nürüz. Bedelsiz ithalat, bizlerden çok. yan sanayiyi etkileyecektir. Bunun sonuçları dalga dalga yan sanayiye sıçrayacak \e en büyük zararı yan sanayi göreeektir 1 " de- di. Rahmi Koç. bır gazetecinin. Tofaş"ın. Italyanlara satılıp satıl- mayacağı konusundakı sorusuna ise "SaJİş söz konusu değil. Tofaş kendini amorti ermiş bir firmadır. İcap ederse yann da kapanır. An- cak, bu iş kapatmaya kadar git- mez" yanıtını verdı. Hükümetin bedelsiz ıthalata izin vermesinden sonra bu konu- da talebin az olduğunu ve bu ne- denle Türkiye'de yaşayan \atan- daşlar için de izin çıktığını belir- ten Koç, "Onlar, Avrupa'da kilo ile satılıyor. Gelecek arabalar kul- lanılamayacak kadar demode. Hükümet bunun enini boy unu dü- şünmüştür. Karaıiar alındı. ümit ediyomm dönerler" diye konuş- tu. Koç. bir gazetecinin. "Mahke- meyebaş>uracak mısınız?" soru- suna i^e "Mahkemeye başvur- mak sorunu çözmez. Biliyorsunuz Türkiye'demahkemeleriki üçyıl- da sonuçlanıyor" yanıtını \erdı Işadamı Sakıp Sabancı'nın. "REFAH\OL hükünıetinin icra- atlarına şapka çıkanvorum" de- diğinin hatırlatılması \e bu konu- daki görüşlerinin sorulması üze- nne de Rahmi Koç. "Sabancfyı şapka giyerken görmedim ki şap- ka çıkarsın" dedi. Işadamı Rahmi Koç. basınla ıl- gili yeni düzenlemelerle ılgili gö- rüşlerinin sorulması üzerine de şunlan söyledi. "Bir memlekette demokrasi \arsa. basın serbesttir. Mahkemeler\ehukuksistemiak- samaktadır. Türkiye'de y eganeça- lışan sektör basındır. O da yavaş- lahlırsa, demokrasiye müdahale edilmiş olur. Basının iyi ya da kö- tü yanları \ardır. Ancak, iyi yan- lan ağırbasmaktadır. Basına san- sürün sonunu tehlıkeli görüyo- rum. Bu konuy u y üce Meclis'in kabuledeceğini sanmıyorum. Ka- bul etse bile Cumhurbaşka- nı'ndan döncr." Koç, bir gazetecinin. "bedelsiz ithalat konusunda da Cumhur- başkanı'nın umut olduğunu, an- cak sonunda imzaladığını" söyle- mesı üzerine de "Aslında bütün bu işler Cumhurbaşkam'na ka- dar bırakılmamalı, y üce Meclis'te sorunun halline gidilmeliydi. Ba- sına sansür konusu da Meclis'te çözülmeli" dıye konu^tu Toplantıdan sonra Cumhuri- yet'ın sorularını yanıtlayan Koç, Türkiye'nin bedelsiz oto ithalatı için yatırılacak döviz temınatına yılda yüzde 18 faız ödemek duru- munda kaldığını anımsatarak. "Bu faizin verilmesi durumuııda zatenyeterincedö> izin hankalara çekileceğini" sa\ undu. MtVlAR SİNAN ÜNTVTRSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversıtemız bınmlenne 2547 sayılı yasa \e ılgili yönetmelıkesaslanna göre ögretım elemanı alına- caktır. Dotemlık ıçın. 254^ sayılı yasada belırtılen ko^ullara haızolup. daımı statıide çalı^mavı kabul edecek olan adaşlann. bas\"uru dıîekçelerıne. üzgeçmışlermı. onaylı nüfu> cûzdanı suretını. doçentlık ba^arı bel- gesinı. >a\ın lıstesmı. bılım>el >a\ınlarını K- eren |4> takım do:,>a>ı ekleşerek Cnıversıte Rekıorluğu'ne. Dığeradavlar ıçın Baş\urdukları anabılım anasanat dalmıvebıldıklerı yabancı dılı belırttıklen dılck- çelcrınc. Ogrcnım belgelennı (Vundiiımdan alınmış dıplomalann Lnı\erbitelerarası Kunıl'ca denklığı- nın ona\lanmış olması şarttır). ozgeçmışlennı. onaşlı nüftıs cuzdanı .suretını. 2 adet totoğraf \ar ı-e \a- yınlanmi!) \ e\a \a\ ınlanacak olan bılımsel \ e\ 3 ^anatsal çalısmalarını (Yardımcı Doçentlerın doktora bel- gelennı do»>alan ıle birlıkte 4 takım halındel ekleşerek. ılgili dekanhğa ba^vurmalan gerekmektedır Ba^vuru siiresı ılanımızın >a\mı tarıhınden ıtıbaren 15 gün olup. postadaki gecıkmeler dıkkate alm- mavacaktır. Kadro derecelerı ıçın ongorulen >artlar ıle sına\a ılı^kın dıger tamamlayıcı bılgıler ılgili bınmlerden adaylara a_\nca bıldırılecektır flan plunur FENEDEBh\TF\KİLTESİ Anabilim Sanat Dalı BJII Sanatı \e Çjğda:- Sanai L'şgulamalı Matemaıık Istatıstık TeoriM Geometn Adetl nvanı Doç Doç Doç Yrd Doç I Analız\eFonk>ı\onlarTeüri5i Vrd Doç 1 Atom\eMolekul Fızığı Turkışe Cumhurışetı Tarıhı MİMARLIKFAKİLTESİ Bına BılgM Endustn L runlen Lbarımı Vrd Doç Vrd Doç 1 Vrd Doç 1 An} Gor. 1 GÜZEL SANATLAR FAKÎLTESİ Tnatro Arj Gor Grafık Tdoanmı Halı-K.ılım-E.ikı Kumaj De>enlerı Sıneınj-TeleMzvon Ar> Gor An; Gör Ar> Gor Aranan Nitelikler 2u ^'uz\!İ Bdtı Sanatı konu.iunda egıtım \ermı>olmak Calı^malannı Dıteransnel Denklemlerın Fizıkiel L)gulamalan uzenne vapmııi olmak Olaiilık. Vfatematık>el Istatbtıic \e Çok Değışkenlı Analız den-iermı verebılecek duzevde olmak. \ arvas^onlar hesabı konuMinda çalı^ma vapnııj olmak Sımetn grupları konu>unda çalıjnu >apmı> olmak Molekuler Spektroskopı sahasinda doktora >apmı> olmak Mıman Ta^anm Sorunları. L\gu]ama Projebi.Teknık ReMm. Tasan Geometn \e CADD alanlannda bılgı \e tecnıbe »ahıbı olmak Endu^tn L runlen Ta^arımı Bolümü "Temel Tasanm" denınde gore\ lendınlmck uzere. ReMm-Grafik Heykel \ e\ a Endu>lrı L runlen Tasanmı bolümü mezunu olmak Temel Taianm. Temei Sanat Egmmı konulannda veıeneğı. dene>ımı VE bınkımı olmak Dekor \e Kostum Tasarımı dalı ıçın Guzel Sanatlar Fakultelen Sahne Dekorları \ e Koitumu Bolumu mezunu olmak Guzel Sanatlar Fakultelen Re^ım Bölûmu mezunu olmak Sınema Sanatı. Tanhı \ e Teknıgı konularmda deneyimli olmak Ba.Mii IINIT4 Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA ANISINA ÇARŞAMBA TOPLANTILARI TÜRKİYE'DE SON CELISMELER BACLAMINDA HUKUKUN ETKİNLİCİ Sunuj : NurselSAĞIROĞLL (kı Unı Snasal Bılgıler Fjkultcn Ara> Gorevlnı) Konuşmacı : Doç. Dr. \ İ'CEL S A\ M \N (Klanhul Barosu Başk.ını \c 1-t Lnı Huk hjk Oğrehm L'ieM) Tarih : 11 Kasım 19% Çarşamba Saal : P.30-I9JM) \er : TARIK ZVFERTINA>\ kî'LTÎR MERKEZİ (Lvkı Be>oC'lu L\lendırme Daıresı - Tuncl) Panel: Kemalist Gençler Küreselleşmeyi Sorguluyorlar Konu: Küreselleşme ve Ulus Devlet Katılımcılan Erol Mütercimler. Mim Kemal Öke, Halide Pek, Cenk Yaltırak Tarih: 23 Kasım 1996, Saat: 15.30 Yen İTÜ Maçka G Anfisi İTÜ Aydınlanma 1923 Topluluğu INCILIZCE CİTAR-ORC KURSU • Her yaşta • Herkese • Uygun ödemelerle 345 1 1 29 - 347 53 34 Huzur Giyim Vanı KADIKÛY ÇATALCA SULH HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 1996 121 Davacılar Yunus, Nazım. Emın \e Şehrıye Karavığıt ve- kıllerı A\. Mazlum Özen tarafından mahkememızde açı- lan kayyım tayını da\asının yapılan açık yargılaması sı- rasında \enlen ara karan gereğınce: Da%acılartarafından Çatalca 2 Aslıye Hukuk Mahke- mesı'nde açılan 1995 131 esas sayılı da\a dosyası ıle ta- pu ıptalı \e tescıl davasi açılmış bulunmakla Çatalca ıl- çesı Akalan köyü. 27. 158. 229. 415 \e 616 parsel sa\ılı taşınmazlarmalıkbulunanŞınasryedavadılekçesınınve dumşma gününü bıldırir tebligatın teblığ edılemedığı gö- rülmiİ!) olmakla ışbu kayy ım davasinda y ukarıda köy ü ve parsel numaralan yazılı bulunan taşınmazlarmalık Şına- sı'nın Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesı'ne mahsussalon- da 13.l2.1996günüsaat 10.00"da hazırbulunmaM \e Ça- talca 2. Aslıye Hukuk Mahkemesı'nın 1995 131 sayılı dosy asına ölü ıse \ ârislerınin mırasç.ılık belgesını de gös- terır şekilde müracaat etmelerı dunışmaya gelmedığı \e kendısını bır vekılle teınsıl ettırmedıgı taİcdırde da\aîı Şı- nası'ye vokluğunda kayyım tayın edıleceğı gıbı gıyabın- da da karar \erıleceğı teblıgat yerıne kaim olmak üzere ılanen teblıg olunur."l4.l I.Î996 Basın. I 17635 SAMSUN 1. SLXH HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1996 668 Da\acı Behıç Uçar\ekılı A\. Selçuk Aksoy tarafından da\alılarSelahattın Dede. Seyfettın Aydın. Süleyman Yı- ğıt \e Zıkrınaz Altun aley hıne mahkememıze açılmış bu- lunan ortaklığın gıderılmesi davasının yapılan açık yar- gılaması sırasında, Da\acnekılı 7.6.1996 tanhlıdavadılekçesı ılemü\ek- kılı ıle da\alılar arasında hısselı olan Samsun. Atakum. pafta 201 -2 B. ada 42 7. parsel 1 'de ka> ıtlı taşınmazın sa- tılarak ortaklığının gidenlmesıne karar verilmesıni ıste- miştir. Davalılar Selahattın Dede. Süleyman Yığıt \e Saffet Aydın'ın teblıgata yarar açık adresleri tespıt edılemedı- ğınden dava dılekçesının adlanna ılanen teblığıne karar \erılmiştir. Duruşma 10.12.1996 günü saat 09.00"a bırakılmıştır. Da\alılar Selahattın Dede. Süleyman Yığıt \e Saffet Aydın"ın bıldırılen duruşma gününde mahkemede hazır bulunmalan \eya kendılerinı bır vekılle temsıl ettirmele- rı. temsıl ettırmedıklerı takdırdeduruşmanınyokluklann- da yapılacağı vedosyanın karara bağlanacağı dava dılek- çesı teblığı \enne geçerlı olmak üzere ılanen teblığ olu- nur Basın: 117161 ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Komşular Gününde İstanbul Kaç gündür Istanbul'dayım. Önce güneşli günler, sonra yağmuriu; sevdiğim, yıtirdiğım kenti arıyorum özlemle. Göztepe'de Yeşilbahar Sokağı'nda geziyo- rum Komşular Günü'nde. Sokağı tanımıyorum, ahşap mimarinin güzelliğini yansıtan köşklerçoktan yıkıldı; güller, yaseminler. leylaklar, hanımelleri açan bahçeler çoktan parsellendi; her yerde gökdelenler yükseliyor, ama kardeşlerim bu sokakta oturuyor hâlâ. Yeşilbahar Sokağı'na gelın gelen dünya güze- li Keriman Halis de hâlâ burada. Onu Hasip Ağa- bey'in (Tamer) büyük aşkı diye tanıdı sokağımız. Oy- küsünü gülümseyerek anımsarım herzaman. Soka- ğın başında genç bir kadın çıktı karşıma, Şaziment, dünya güzelinin yakın çevresinden biri. Acele sor- dum: "Keriman abla bır Refah Partilinin çirkin sa- taşmalanna üzüldü mü acaba?" "Hayır" dedi, sa- dece gülümsedi. Çirkinliklere de gülümsüyor dün- ya güzeli. Gülüşü, yüreğimı aydınlatıyor. Ertesi gün Yeniköy'de Berin Nadi ve Cenan Sarç ile çay içi- yoruz, duygusal söyleşiler yapıyoruz. Nadir Bey de dinliyor, gülümsüyor bize. Cumhuriyet'in tarihinden sayfalar çevriyoruz, o sayfalardan birinde güzellik kraliçelen de var. Güzellik yarışması, genç kızlann öz- güvene kavuşması, dünyaya açılması yolunda bir gi- rışım 1930'lu yıllarda. O yarışma, gazeteyi geniş çev- relere okutmak amacını da taşıyor belki. Güzel bir genç kız olmanın ötesinde, güzel bir ınsan olmak ya- nşına da yol açıyor. Eh, Refah Partililere de güzellik kraliçelerine çirkin sataşmalar. gerçekdışı konuş- malar yaraşır bu durumda. Onlar. kadınların kapan- masını amaçlıyor değil mi? Boğazın mavisi kirlense de solmuyor, akşama doğru pembe pırıltılarla yine güzel bir gün Berin Na- di'nin yanında. Sevdiğim Istanbul'a kavuşmanın se- vincini kutluyorum. Cenan Sarç'ın anılan. öyküleri de Boğaz'daki pembe pırıltılargıbı ışıktan damlalar ka- tıyor söyleşimize. Kimi kişiler kaç yaşına gelirse gel- sin ışığını yitırmiyor, konuşurken kelebekler kanat çır- par gibi geçmişten geleceğe uçtuğunu hissediyor ınsan. Çağdaşlığın gücünü, güzelliğini hissediyor, çağdaş yaşamı yakalamanın gizemini. Istanbul'un tüm para babalan bir araya gelse de satın alamaya- cakları değerlerin özünü. Tüm değişimlere, dönü- şümlere karşın çizgisini, inancını koruyabilmenin gü- cünü, kimliğini yitirmemenin güvenini de o değerler doğruttusunda duyuyor ınsan. Yalnız kişiler değil, ku- rumlar, kuruluşlar da. Berin Nadi'nin uzun yıllara, sağlık sorunlarına karşın dikilmesi, geçmişten gele- ceğe uzanan bir çizgide yerini, görevini alması da cumhuriyetçi kimliğinden kaynaklanıyor kuşkusuz. Cumhurıyet tarihınin iyi bır tanığı, gazetenın darbo- ğazlarını. sancılarını yaşayan bir kişı; basın dalında gelişen koşullan da üzüntüyle ızliyor, ama görevden geri kalmıyor, güçleşen koşullara karşın umudunu yitırmiyor. Güzel, aydınlık günlerin geleceğine ınanı- yor. Inanmadan direnilmez değil mi? Karanlığı da di- renerek aşacağız. Delmek için çaba gösterek, ça- balarımızı örgütlendirerek. Yeniköy'den sonra Be- yoğlu'na gittim. Nuri Ziya Sokağı'nda Sudiş Sav- cı'nın sofrasında. Bahri Hoca (Profesör Bahri Sav- cı), Gülsevil ve Tarhan Erdem ile ilginç tartışmalar yaptık. Koşullar acımasız, can pazarına dönüştü ül- kemiz, şiddet tırmanıyor, her gün. her saat yeni pat- laklarla şaşırtıcı boyutlara varıyor kanlı tırmanışlar. Sorunlar düğümieniyor, çözüm bulunamıyor. Nere- de sol partiler, nerede toplumdakı beklentileri yanıt- layan söylemler, nerede o beklenti doğrultusunda üretılmesi gereken politıkalar. Yok öyie şey, belirtisı de yok, umut nasıl duyulur dıyenler de var. Ancak, umut beslemeden umutsuzluğu aşabilir miyiz? Oy- sa aşmak zorundayız! Karanlıkta boy gösterenlere, gölge oyunlanna pabuç bıracak değiliz. Pabuç bı- rakmadan inandığımız yolda yürüyeceğiz. Bir gün, bir an gecikmeden yolumuzda ılerieyeceğiz. Gecik- menin faturasını ödedik yeterı kadar. Acı faturalarla yeterı kadar bilinçlendik. "Sayılmayızparmağile, vu- rulmayız kırmağile" diyecek milyonlar var bu yolda. Işte tarih, ışte coğrafya! Gelin canlar bir olalım öyleyse; sesımizi, tepkimi- zi duyuralım, sevgiyi öğretelim bilmeyenlere, yaşa- mak sevıncini solduranlara dur diyelim, yeşerme gücümüzü kanıtlayalım. Gerçek barış o zaman olu- şur ülkemizde. Komşular Günü'nde sevgisizliğe, yalnızlığa gömülmez insanlar. Tersine komşulara da dünyaya da sevgiyle açılır bir onman gibi kardeşçe- sine yaşamanın mutluluğunu duyarlar. Yakında yeni bir sergisiyle anacağımız Sevgili Abi- din Dino da mutluluğun resminı yapar o zaman. Ar- tık dünyamızda değil. ama resim yapmaktan vazge- çemez bence. Karanlığı delmekten, düşüncesinde çıçekier üretmekten geri kalamaz! Berin Nadi'nin duvarındaki son çıçeği bır selam gibi. Gelin, anısında buluşalım. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS 1 2SOLDAN SAĞA: 1/Pıslıkçukurlan- nın boşaltılmasm- da kullanılan de- polu araç. II Me- saj... Sazm en ince 3 ses veren teli. 3/ Çok küçük boyut- lann ölçülebılme- sini sağlayan düze- nek. 4/ Bir mey- " \e... Bır bağlaç... 7 "Aheste çek kü- rekleri mehtab 8 uyanmasın Bir g âlem-i hayale da- lan —- uyanmasın" (Yah- ya Kemal). 5/Tıfo gıbı ba- zı hastalıklara eşlik eden kas zayıflığı. 6/ Bır çıkar sağlamak için istenildiğı 3 gibi kullarulabılen kımse... Yapının ya da arsanın bo- yutlannı ve sınırlannı gös- teren harıta. II Vatanı Ku- " zey Amenka olup son yıl- 7 larda yurdumuzda da ye- g tıştırilenbırçeşıtcevizağa- „ cı. 8/Japon lınk dramı... Is- v ıçre'nın en önemli akarsuyu. 9/ Yalıtım. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Vışne ıle kırazın melezlenmesıyle elde edılen meyve... Nı- kelın sımgesı. 2/Vılayet... Hücre dokusunun aşın yağ yük- Ienmesıyle belırgın'marazı durum. 3/ lnsanın Tann'dan çı- kıptekrarTann'yadöneceğını konu alan tekke edebıyatı şı- ır türü. 41 Yunan mitolojisınde rutku tanrıçası... Genellıkle bayTamlarda konuklara ikram edılen bır tür kokulu çörek. 5/ Budızmde ruhun ulaştığı en yüksek aşamaya verılen ad. 6/Havadakı su buhan... Kuran'da bır s,ure. 7/Osmanlı dev- letınmRumeirdekieyaletlenndenbın... Dolmayapmakıçin hazırlanan kanşım... Bır zaman bırımi. 8/ Ikiyüzlülük..., Kıvırcık bır saç bıçimı. 9/Yaylı bir çalgı... Hayvanlara vu^j rulan damga.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear