Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 KASIM 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
B aşbakan Erbakan ekmekte 15 bin liralık fiyata uymayan fınnlann hesaplannın inceleneceğini söyledi
ucıız bıığday dağıtacak'
YORUM
AT4KARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başfcakar Necmettin Erbakan. ekmeğin
bugpünder itibaren 15 bın liranın
5ze*"inde ;atılmayacağını belırtirken.
valiOerin bu konuda görevlendirildiği
bildirdi. Erbakan. rnaliyetini
karS'layaınavan fır.ncılara Toprak
Mahsulle-i Öfısi'nden (TMO) buğday
dağıtılacağını, buna karşın yine de fîyat
indânrneyenlerin hesaplannın
ince-leneceğini söyledi. Ankara
FınncılarOdası Başkanı Yusuf Ekşi ise.
girdri malıvetlerinin azaltılması
doğrultusjnda alınan kararların
ûygulanmaması durumunda ekmek
fiyatlarını düşürrneyeceklennı bildırdi.
Erbakan. ekmeğin bugünden başlayarak
15 bin liranın üzerinde satılmaması içın
tüm \alilenn göre\lendiri!diğini
bildirdi. Ekmek satış fıyatımn maliyeti
karşıiamadığını söyleyen fmncılann
hesaplan incelenerek TMO'dan buğday
tahsis edileceğini sö\leyen Erbakan.
Türkiye'nin bu yıl 18.5 milyon ton
buğday ürettiğini vurgulavarak. şöyle
konuştu: "Türkiye'nin hiçbir yerinde
yanndan sonra 15 bin liradan daha fazla
ekmek fnatı olmaması için gereken
hütün tedbirler alınmıştır. Kim, °Ben
kurtaramıyorum" diyorsa. hesaplan
inceleneeek, "Ben sızın sö\ledığıniz
fiyattan buğday. un alamıyorum"
diyorsa. ona ofîsimiz derhal gerekli
buğday ı tahsis edecektir. TMO
depolannda 2 milyon tona yakın
buğday ımız vardır. A\ nca, her an
> urtdıştndan buğday ithal etme imkânı
me\cuttur. Ekonomik şartlar, ekmeğin
nıakul \e normal fnatla satılması için
her bakımdan yeteriidirf
Ankara Fırıncıİar Odası Başkanı Ekşi
ıse Tarım \e Köyfşleri Bakanlığı ile
\apılan toplantıda ekmeğin fiyatınm 15
bin liraya çekilmesi ıçın gerekii
önlemlerin alınması konusunda görüş
bırliğine varıldığını anımsattı.
Toplantıda, TMO'nun A-l tip buğda\
için açıkladığı 28 bin lira fiyatın 22 bın
liraya çekilmesi, 50 kiloluk unun
çuvalmın fiyatının da 1 miKon 850 bin
liradan 1 milyon 250 bın liraya
indirılmesi \e buğday ithalatında
gümrüklerin sıfırîanması üzerinde
anlaşmaya vanldığını belirten Ekşi.
Bakanlar Kurulu'ndan bu doğrultuda
karar çıkmasmı beklediklerini söyledi.
Bu kararlar Resmi Gazete'de
yayımlanmadığı sürece ekmek
fiyatlarını indirmeyeceklerini kaydeden
Ekşı, şöyle konuştu: "Cumagünü
(bugön) tüm Türkiye'de ekmeğin
fiyatımn 15 bin liraya ineceği smleniyor.
Bu kararlar çıkıp Resmi Gazete"de
\a\ımlanmadı«ı sürece, biz ekmeğin
fiyatını 15 bin liraya indirmeyiz.
Buğday da, unda indirim sağlanıp
ithalatta gümriik \ergisi sıfırlanmazsa.
ekmeği 18 bin liradan satacağız."
Devlet Bakanı Lütfii Esengül de
ekmeğin 15 bin liradan satılması için
gereken tüm hazırlıkların yapıldığını
belirterek. "Esnafımızı da mağdur
etmemek için gerekirse ithalata
gidilecektir. Satabildiğimi/ sürece
ekmeği 15 bin liradan satacağız" dedı.
Fınncılar uymuyory
denetim boşlukta
Hİ'IAA GE.NÇ
Başbdkan Necmettin Erbakan \alilik-
lere aönderdiğı genelgeyle ekmek fiyat-
tenn ın bugünden itibaren 15 bın liraya dü-
şürdüğünü belirtirken. fınncılar yasal da-
yanagı olmadan çık3nlan genelgeye uyul-
tnayacağını açıkladılar. Ekmek fiyatları-
nı be-lırlemeyetkisinin 507 sayılı Esnaf \e
Sanatkârlar Ödası tarafından odalara ve-
rildigını belirten fınncılar. odalarca belir-
lenmiş olan fiyatlann altında ekmek sat-
mavacaklarını bildirdiler.
l&tanbul Ekmek İş\erenleri Sendikası
Başkan Yardımcısı Muharrem Keçeli,
ancak diktatörlükle yönetilen rejimlerde
benzen kararlar alınabiieceğıni söyledi.
Türkiye'de serbest piyasa ekonomisi uv-
gularıdığım \urgulayan Keçeli. "Başba-
kan ne kadar açıklamaıaparsa yapsın.
yasal dayanağı olmayan bu uygulama
kimseye kabul ettirilemez" de'di. Keçe-
li. "Dünkü toplantıda \alilikyetkilileri
hükümetin hatırı için bu karara uvnıa-
mızı istediler. Biz ise girdilerin aşağıya
çekildiğini görmeden bu karara uya-
mayacağımızı açıkiadık" dedı.
Bakanlığın aldığı kararın yasalara aykı-
rı olduğunu belirten tstanbul Esnaf \ e Sa-
natkârlar Odalan Biriiğı Başkan Yardım-
cısı Temel Çoruh, "Ancak fiyatlar ko-
nusunda istikrar sağlanabiîmesi için
tavsiyede bulunabilirler. Fırıncıİar Oda-
sı bize yeni fiy at listesiy le gelir, biz de in-
celeyip karar \eririz. Bize 15 bin liralık
bir İisteyle başvuran olmadı" dedi.
Belediyenin yalnızca gratnaj ve sağlık
denetımi yapabıleceğini bildıren istanbul
Halk Ekmek Genel Müdürü Mehmet Ha-
di Tunç, 507 sayılı Odalar kanunu'nun
beledıyelerin fiyat belirleme yetkisini elin-
den aldığını. bu konuda odalan yetkili kıl-
dığını bildirdi. İstanbul Valiliği Basın Da-
nı^manlığı'ndanyapılan açıklamada. Ta-
nmBakanlığfncagönderilen ekmek fiyat-
lannın 15 bınediişürülmesineyönelikya-
zı 11 açıklamanın tüm kaymakamlıklara
fakslandığı bıldırıldi. İstanbul Büvükşe-
hir Beledivesi'nden yapılan açıklamada
ise. belediyenin bır ay öncesıne kadarek-
meğin sağlık \e gramajlara uvgunluğunu
denetlediğı bildirilirken."Alınan yeni bir
kararla denetim yetkimiz il \e ilçe sağ-
lık teşkilatlarını \erildi. Sağlık daire
başkanlığımız ise zaman zaman dene-
tim yapabilecek ama, fiyat konusunda
denetleme \etkimiz \ok" dediler.
ÖZTİN AKGÜÇ
Kuşkular
Fiyat belirleme yetkisi tartışma yarattı.
Sabancı, bedelsiz ithalatın sadece işçiye zarar vereceğini savundu
u
Tofaş kapansa Koç'a ne olur?'
SEDAOGIZ
Sabancı Holding patronu Sakıp Sa-
bancı, ToyotaSA'da ışçi çıkanlmayacağı-
nı açıklarken. Tofaş'ın bin kişiyi işten çı-
karma kararını "Yahu bu fabrika tü-
müyle kapansa ne olu?. Koç'a hiçbir
şe\ olmaz. Aç mı. evsiz barksız mı ka-
lır? "Nanlışlıklar faturası bağrı yanık
bordrolulara çıkar" şcklınde yorumla-
dı. Geli^melerin sorumlusu olarak hükü-
meti gösteren Sabancı "Başka çaresi
>ok.>anlışhesap Bağdat'tan dönecek"
dedi.'
', Otomobilde gümriik birliğiyle beraber
vılbaşında başlayan krizin. bedelsiz itha-
İat beklentısi \e ihracat düşüşüyle. sek-
törün en büyiiğü Tofaş'ın bin işçiyi işten
çıkarma karan almasına kadar \arması-
nın. patronları değil. direkt-ındirekt 60
milyonuetkıleyeceğinı kaydeden Sakjp Sa-
bancı şöyle konuştu: "Acaba nıüteşeü-
bis mi işçileri çıkarıyor. yoksa biriyi
boruyu çaldı, sizi mahkûm ediyorum
nıu dedi. Tofaş'ı işçi çıkarmak mecbu-
riyetine kim iteledi? Tofaş'da değil bin
kişi. bir kişinin de işsiz kalmasını ka-
bul etmem. Yanlış hesap olunca. kim
yanlış yaptıysa Bağdat'tan dönecek,
başka çaresi yok. Yapılan iş doğruysa,
toplunıun menfaatineyse, Hazine'ye \e
60 milyona l'a\dası olacaksa Tofaş da
kapansın, ToyotaSA'da kapansın. Ama
hükümetin karşısında Sakıp Sabancı.
Rahmi Koç yok, yüzlerce aile \ar. Be-
delsiz kararından müteşebbis ezilecek
zannedildi. ^ ahıı Koç'a ne olur be. To-
faş fabrikası tümüyle kapansa ne olur?
Koç. ekmeksiz, e\si/. barksız mı ka-
lır? Ama bu memleket 1 mihon araba-
• Hiikümeti suçiayan
Sabancı. "Bedelsiz
karanndan müteşebbis
ezilecek zannedildi.
Yahu Koç'a ne olur
be? Tofaş fabrikası
tümüyle kapansa ne
olur'.' Koç. ekmeksiz.
^pvsiz, barksız mı kalır?
| Asıl bağrı yanan
drolular olur" dedi.
yı üretmeli. yarısını da ihraç etmeli.
Olmaz mı olur ama birileri gaza basa-
cak. birileri frene basacak, araba tak-
la atacaksa 1 milyon üretim olmaz. Asıl
bağrı yanan bordrolular olur."
ToyotaSA'nın. tırmanma aşamasında
yeni bir kuruluş olması nedeniyle şu an-
da ışçi çıkanlmanın sözkonusu olmadı-
ğırıı bildiren Sakıp Sabancı. 1994 krizin-
de de Good\ear. Pirelli gibi şirketlerın
tensikata gitmelerine rağmen BriSA'da
tek bir işçiye dokunulmadığını hatırlartı.
Önceki dönemlerde iş\erenlerin her
söylediklerinın "ceplerini doldurma>a
yönelik" algılandığını. bugünkü şartlar-
da ışverenle işçinin elele tutuştuklannı
söy leyen Sakıp Sabancı. siyasi parti lider-
lerinin de uzlaşmalarının şart olduğunu
kaydetti. Sabancı. lıderlerin uzlaşmasıy-
la Türkiye'nin çok ıleriye gideceğini ga-
rantiettiğini belirterek "Politikacılar çı-
kıp şurdan şuraya geldik diyor. Yahu
siz yürüdünüz de Pakistan. Mısır oldu-
ğu \erde mi kaldı? Japon'a bak baka-
lım, 50 senede nereden nereye gelmiş?
Biz de yürüyoruz ama koşullar olma-
şına rağmen niye daha iyi olamıyoruz.
İşte meselemiz bu" diye konuştu.
Brisa'dan sonra Sabancı yine zirvede
Kalite ödülünü Kordsa kazandıEkonomi Servisi- TLSİAD-KalDer Kalite
Ödülünü Sabancı Holding şirketi Kordsa
kazandı. Kordsa Yönetım Kurulu Başkanı
Sakıp Sabancı ile Genel Müdürü Güler
Sabancı. dün akşam Lütfi Kırdar
Kongre Sarayf nda düzenlenen törenle
aldıklan kalite ödülünü cumartesi günü
700 Kordsa işçisine \erecek.
Özel sektör kuruluşlarının bu yılın
şubat avında başlayan TÜSİAD-
KalDer ödülünü kazanma
mücadelesi. Kordsa'nın
galibiyetiyle sona erdi. Dünyanın
en büvük kord bezı üretıcısı olan
Kordsa'nın ödülü kazandığı maratonda.
Koç Holding şirketleri Arçelik. Beko Ticaret.
Tofaş. Sabancı Holding şirketleri Kordsa \e
Beksa ile Ca\ıt Çaölar'ın bankası lnterbank
finale kalmıştı. TUSİAD-KalDer Kalite
Ödülü'nü geçen yı! Sabancı Holding şirketi
Bnsa'nın kazanmasından sonra. bu yıl da
aynı gruptan Kordsa'nın ödülü alması.
Sabaneı Holdıng'in kalite yarışında Koç
Holding'i ikinci kez geride bırakmasını
sağladı.
Aynca. Kordsa'nın da. bu > ılın A\rupa Kalite
Ödülü'nü elde eden Brisa gibi önümüzdeki
yıl Avrupa Kalite Ödülü'ne baş\uracağı \e
büyük ödülü almada zorlanma\acağı
belırtılıyor. Sabancı yönetımı Brısa'yı da
gelecekyıl düzenlenmesi planlanan Dünya
Kalite Ödülü'ne hazırlıvor.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, ISEDAK'ta ayn telden çaldı
'Ozelleştirme gelir değil reform'
Ekonomi Ser\ isi - Özelleştinne\e büt-
çeye kaynak gözüy le bakan REFAH\'OL
hükümetinin küçük ortağı Tansu Çiller.
ıslam ülkelerine Türkı\e'nin özelleştır-
me tecrübelennı anlatırken "Biz bu ola\a
gelir gözüy le değil, reform gözüy le baİa-
yonız"dedı. Çiller. ISEDAK'ta yaptığı ko-
nuşma boyunca Türkiye'deki özelleştirme
»eçmişinin \e uygulamalannın tam aksi-
ne açıkiamalarda bulunurken. hukuki alt-
yapının tamamlandığını ka\dettı \e "Biz
Szelleştirmeyle birlikte verimliliği ve re-
kabetiyükselrmeyi amaçbyoruz"* dıye ko-
nuştu. Çiller. ülke kamuoyunun özelleş-
tirmey ı desteklediğinı ıleri sürdü. Son ikı
yılda özelleştirmede büvük ilerlemeler
kaydedildiğıni de iddıaeden Çiller. 199^
yılında 10 milyar dolarlık gelir hedefle-
rinin olduğunu ka\detti. Çiller. tslam ül-
kelerineözelleştırme>ekatılmalan konu-
sunda çağnda bulunarak. sözlennı şöyle
sürdürdü: "İslanı Kalkınma Bankası kâp-
samınıı/da bulunan KİT'leri tek tek ince-
ley erek. -bir kısınma fon ayirabüir. İslam
ülkeleri de bu fon aracılığıy la özelleştiri-
lecekkamuhisselerinesahipolabilir. Böy-
lece, islam alemi birbirine bağlı hale gelir."
Çiller, son olarak ortağı RP'ye de teşek-
kür etti \ e "Hükümet ortağımız da özel-
leştirmenin önemini ka\ radı. Bu artık bir
hükümet politikası olmaktan çıkıp, de\-
let politikası olmuştur" dedı.
tSEDAK'ın resmi açılışını yapan
12'nci İSEDAK toplantısının resmi açılışına Cumhurbaşkanı Süley man Demirerin
yanı sıra Başbakan Nardımcısı Tansu Çiller de katıldı. Toplanü Kuranıkeriın oku-
narak açıldı. Kuran okunması sırasında Çillerboy nundakieşarbı başına örttü.Top-
lantıya 41 ülke ve 15 kunıluştan yaklaşık 180 kişi katıldı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ıse
"İslam ülkelerinin kendi aralanndaki
ticareti yüzde 10 ci\arında. Bu. yüzde
30'lara çıkartılmair diye konuştu. De-
mirel. sözlenni ^öyle sürdürdü:
- Dünyadaki ekonomik gelişmelerin ışı-
ğında yeni eylem ve strateji planının uy-
gulanması konusunda İSEDAK şemsi>e-
si altında gtıstereceğinıiz çabalar. dünya eko-
nomisindeki olumlu gelişmelerden yarar-
lanmamızı kolaylaştıracaktır."
Demirel'den sonra söz alan İslam Kon-
feransı Örgütü Genel Sekreteri Dr. I lamkl
.\i Gabid bütün bunlara rağmen az geliş-
miş \ e duşük gelirli İslam ülkelerinin cid-
dı ekonomik sorunlan. üye ülkelerin bir-
çoğunun dış borç yükü \e önemli biren-
dışe kaynağı olan gıda gihenliğinin cıd-
dı birer sorun olarak önlerınde bulundu-
ğunu ifade etti.
STOK FAZL4SI YOK. \ARDtYA AZALTILAC4K
Renault işçi çıkarmıyor
TAHSİ.N AKÇA
Tofaş Fabrikası. bedelsiz ithalat
kararnamebinin yarattığı durgunluğu
gerekçe göstererek. 1011 işçisinin
sözleşmesini feshetme kararı alırken.
sektörün diğer büyük yerli üreticisi
Renault işçi çıkannayıp direneceğini
açıkladı. Piyasa koşullarını endişeyle
takip ettiklerini belirten Renault Halkla
llişkiler Direktörü Zafer Ö/can. "Şu
anda aşırı bir stok fazlalığımız yok.
Stoklarımız çok çok artarsa ancak
geçici üretim duruşları söz konusu
olabilir. Halen durgunluktan
kaynaklanan işçi sayısı ile ilgili bir
problem yaşamıyoruz" diye konuştu.
Ozcan. üretimi piyasa koşullanna göre
ayarladıklannı ve 2 bın 700 olan ışçi
sav ısında. kısa vadede bir azaltmaya
gitmeyi düşünmediklerini sözlenne
ekledi. İşçi çıkarmanın erken \erilmiş
bir karar olmadığını belirten Tofaş
Halkla llişkiler Müdürü Erol Dallı ise.
daha önce \ardiyalann 3 te ikiye
düşürülmesi ve geçici süreyle üretime
ara verilmesi gibi alternatifler
denendikten sonra böyle bir karan
\ermek zorunda kaldıklarını ifade etti.
1995'in eylül a>ında 13 bin 496 olan
otomobıl satışlarının bu yılın aynı
ayında 5 bin I62'ye gerilediğini. ekim
ayında ıse durgunluğun sürmesiyle
geçen yıl 12 bin 176 olan satış
rakamının bu yıl 5 bin 97 olarak
gerçckleştiğinı belirten Dallı. "Satışlar
gittikçe dibe vurduğu için vardiyayı
bire indirmemiz gerekiyordu. Ancak
artık alt sınırdayız. Devamının
geleceğini sanmıyorum" dıye konuştu.
• Durgunluğun
artması ve stoklann
yükselmesi halinde
üretimin geçici olarak
durdurulabileceğini
kaydeden Renault
yetkilileri, işçi sayısı ile ilgili bir
sorun bulunmadığını belirttiler.
Tofaş Fabnkası. Türk Metal Sendikası
ile bıraraya gelerek işçi çıkarmanın
koşullarını belirlemışti. Buna göre 2
ocak tarihine kadar izinli sayılacak olan
1011 işçi bu tarihe kadar maaşlannın
yüzde 75'ini almaya devam edecekler.
Sözleşmenın iptal tarıhinın sendikanın
talebı üzerine 2 ocak tarihıne aiındığını
belirten Dallı. yeni yıla bırakılarak
işçilerin kıdem \e ihbar tazminatlannı
yüksek rakamla almalannın
sağlandığını kaydetti. Bedelsiz
kararnamesi çıkanıldığmda iş\erenle
birlikte hareket ettiklerine dikkat çeken
Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa
Özbek ise. şöyle konuştu: " Biz
iş\erenin fedaisi olduğumuz için
bö> le da\ ranmadık.Sıkışınca işçi
çıkarmaları kolaycı bir yaklaşım.
Alternatilleri yeterince
değerlendirmeden erken bir karar
aldılar. Kendilerini zora sokmamak
için işçiyi koz olarak kullanıyorlar.
Bizim kadar onlar da ellerini taşın
altına koymalı. Bedelsiz ithalatın
sıkıntılarını birlikte sırtlayalım."
Özbek. salı günü sendika olarak
toplanıp durum değerlendirmesı
yapacaklannı \e bır basın toplantısı
düzenleveceklerini sözlenne ekledi.
Sürekli olarak milliyetçi, ülkücü, dindar oldukla-
nnı yineleyenler, dillerinden bu tür sözcükleri eksik
etmeyenler veya milliyetçi, ülkücü, dindar görün-
tüsü vermeye çalışanlar, her fırsatta namuslu ve dü-
rüst olduklarını söyleyenlergenelde kuşku uyandı-
rırlar. Bir kişinin dürüst olması, ülkesini sevmesi, ül-
kesinin yükselmesini istemesı, Tann'ya inanması,
kendi değer yargıları içinde dindar olması doğal-
dır. Ülkesini sevmeyen, Tann'ya inanmayan, ateist
olanların sayısı ise azdır. Bir kişi sürekli olarak ken-
dini dindar, milliyetçi, dürüst olarak yaftalıyor, bu tür
bir izlenim vermeye çalışıyorsa, burada bir çıkar sağ-
lama, çıkar elde etme kaygısı ve güdüsü var de-
mektir.
Gerçek bir milliyetçi dış odaklara, hele hele em-
peryalizme hizmet vermez. Gerçek bir milliyetçi
gizli örgütler kurup çıkar paylaşmaz. Gerçek bir
milliyetçi. bu niteligini siyasal istismar aracı olarak
kullanmaz. oy kapma savaşımı vermez. Gerçek bir
dindar da dini bir çıkar aracı olarak kullanmaz; din
ticareti yapmaz; fınansal kurumlar kurarken, akça-
lı işlere girişirken, dini veya dindar gözükmeyi bir
reklam olarak düşünmez ve kullanmaz. Dindar gö-
zükerek. milliyetçi izlenimi bırakılarak politik ve/ve-
ya maddi çıkar sağlanıyorsa, burada içtenlik aran-
maz; kandırma, aldatma güdüsü ağır basıyor de-
mektir.
Son dönemlerde mafya hesaplaşmasının, silah-
lı vuruşmanın, faili meçhul cinayetlerin artması, çı-
kar paylaşmasının boyutunun büyüdüğü izlenimi-
ni vermektedir. Hemalde tüm bunlar Türkiye'nin
yararı için yapılmıyor. Önemli birçıkann paylaşılma-
sı söz konusu. Ne paylaşılmak isteniyor? Uyuştu-
rucu trafiği mi? Devletin olanakları mı? Bilinçli bir
kişi. ülkede yaşanan kirli olayları. ülke sevgisi, din
gibi etmenlere bağlamaz, ileri sürülen yüce (ulvi) ge-
rekçeleri de inandırıcı bulmaz.
Türkiye'de kuşku uyandıran bir kavram da "Tür-
kiye'nin çıkan"ö\r. Herkes kendi değer yargısına, bek-
lentisine göre Türkiye'nin çıkarını yorumluyor. Ül-
ke çıkan ardına sığınılarak cinayet işleniyor, vergi
kaçırılıyor, adam dövülüyor, işkence yapılıyor, te-
keller oluşuyor, haraçlar alınıyor, haksız kazançlar
sağlanıyor.. kim Türkiye'nin çıkarını belirleyecek?
Herhalde toplum, T.C. vatandaşları. Gizli örgütler,
bazı kurumlar, devletin bir kısım birimleri Türki-
ye'nin çıkarı ardına gizlenerek, keyfi uygulamalar
yapamaz, hukuk devletini tehlikeye düşüremez.
Türkiye'nin çıkarını gizli veya açik belirli birim veya
kurumlara, kişilere bırakmak, demokrasi benzeri
siyasal düzenimizin bir süre sonra tümüyle askıya
alınması gibi bir sonuç doğurur. Ayrıca Türkiye'nin
çıkarı diye yabancı güçlerin veya yerli odaklann çı-
karlarının bilinçli veya bilinçsiz biçimde korunduğu
kuşkusu da doğar.
Degişik kesimlerin farklı nedenlerle Atatürkçü ke-
silmeleri de bir başka kuşku nedenidir. Biçimsel bir
Atatürkçülüğün ardına sığınılarak, Atatürkçülüğün
temellerine tümüyle ters uygulamalaragidilebilir. Ni-
tekim 1980'li yılların başlannda Atatürk'ün istismar
edildiği, Atatürkçülük adına Atatürkçülüğün yıkılma-
ya çalışıldığı unutulmamalıdır.
Atatürkçülüğün temelinde bağımsızlık ve ulusal
egemenlik vardır. Amaçlara ulaşmak için izlenecek
yollar da altı okla gösterilmiştir. Bağımsızlık, ulusal
egemenlik olmadan Atatürkçülük olamaz. Atatürk-
çülük bir kalkan gibi kullanılmamahdır. Dinci çev-
relere önce gerçek Atatürkçüler, Atatürk'ün kalkan
yapılmasına karşı çıkarlar. Atatürk'e devrimci diye-
meyenler, devrim yerine Türkçe olmayan inkılap
sözcüğünü kullananlar, Atatürkçü olamazlar.
Din, milliyetçilik, Atatürkçülük istismar edilerek,
bunlann ardına sığınılarak bir çıkar savaşımı, bir pay-
laşım savaşımı verildiği kaygısını, kuşkusunu taşı-
yorum. Toplumun duyarlı olduğu kavramların ardı-
na sığınılarak toplum yönlendirilmek isteniyor.
Olaylaraydınlatılmadıkça Atatürkçülüğün temel
ilkeleri yaşama geçirilmedikçe, din ve milliyetçilik
çıkar savaşımında ardına sığmılan kavramlar ol-
dukça, Türkiye'nin çıkarları soyut söylem olmak-
tan çıkanlıp somutlaştınlmadıkça.. bu kuşku sürecek-
tir.
ÇIFTÇI DOSTU / SADLLLAH LSUMI
Pancar Üreticisi Uçıınıma Sürükleniyor
SAKARYA - Tanm kesiminin içi-
ne düştüğü bunalımların hükü-
metleri etkilemediği anlaşılıyor.
Geçimini topraktan sağlayan 30
milyona yakın insanımızın ferya-
dı kimsenin umurunda değil...
1980 yılından sonra işbaşına ge-
len tüm hükümetler ve bakanlar
çiftçinin gözünün içine baka ba-
ka bazı doğruları söylediler, ama
uygulamaya gelınce vaatlerinin
hiçbirini yerine getirmediler. Hat-
ta tam tersini yaptılar! Gelmiş geç-
miş başbakanlar arasında çiftçi-
ye karşı en acımasız uygulama-
ları yapanlardan biri Turgut
Özal'dı.Tansu Çiller'di. Şimdi sı-
rada Erbakan var. işbaşına gel-
diği günden ben çiftçıye bol bol
vaatlerde bulundu, ama birini bi-
le uygulamaya koymadı. Sistem
gene çiftçiyi eziyor, tüccar ve sa-
nayiciyi zengin ediyor!
Çiftçi boş vaatlerden, yalandan,
dolandan artık bıktı. Zira. daya-
nacak gücü kalmadı. Özel sektör
kuruluşları. hükümetin koruma-
sız bıraktığı çiftçiyi soyuyor... Tü-
ketici de bu soygun çarkından
kendini kurtaramıyor. Çiftçinin
elinden ucuza alınan ürünler tü-
keticiye birkaç katı fazla fiyatla
satılıyor. Batılı ülkelerin hiçbirin-
de böylesine bir vurgun düzeni
yok. Ne girmeye çalıştığımız Av-
rupa Birliği ülkelerinde ne Ame-
rika'da ne de Japonya'da.
Önceki yazımda "şeker vur-
gunu "ndan yapılan akıî almaz ka-
zançları anlatmıştım. Üç beş kişi
servet yaparken, pancarı üreten
4 milyona yakın pancar üreticisi
geçim sıkıntısı içinde kıvranıyor.
Ne yazık ki, bu sefaletin nedeni de
Çiller hükümetinin 2 yıl üst üste
yaptığı yanlış uygulamalar!..
Ama ne yazık ki 2 yıl üst üste
yaşadığımız "şeker faciası" Er-
bakan hükümetine de ders olma-
dı. Zira. üçüncü yıl da aynı facia
yaşanıyor. Gene aldıran yok... işin
acı yanı. Türkiye Ziraat Odaları
Birliği'nden de ses çıkmıyor. Böl-
ge ziraat odaları üretici haklarının
korunması için çırpınırken. Zira-
at Odaları Birliği, üyelerinin hak-
lannı savunmaktan kaçınıyor.
Sistem gene çiftçiyi eziyor, tüccar ve sanayiciyi zengin ediyor!
1996 yılı ürünü şeker pancarı-
nın maliyeti kilo başına 5 bin 500
lira olarak hesaplandığı halde, hü-
kümet sadece 4 bin 400 lira fiyat
ilan etti. Daha sonra bu fiyat az
bulunmuş olacak ki, Yılmaz hü-
kümeti döneminde Sanayi ve Ti-
caret Bakanı Yalım Erez 600 li-
ra daha fark verilmesi için hükü-
mete öneri götürdü.
Aradan 6 aya yakın bır zaman
geçti. Pancarlar tarlalardan top-
landı. Fabrikalara teslım edildi.
Pancarlar şeker oldu... Şeker şir-
keti şekerleri depolanna yerleştir-
di... Şimdi de satıyor ve paraları-
nı kasalanna dolduruyor! Ama,
600 lira farktan hâlâ bir haber yok.
Pancar üreticileri belki fark açık-
lanır diye televizyon başında bek-
lemekten bıktı. Adeta fıtık oldu...
Şeker fabrikaları kampanyayı
sona erdirmek üzere. Bazı şeker
fabrikaları faalıyetine son verdi.
Şeker şirketi 1997 yılı için çiftçi ile
yeni sözleşmeler imzalamak üze-
re hazırlıklara başladı. Neredey-
se, çiftçi deyeni pancar ekimı için
tarlalara girecek. Ama, ne yazık
ki, 600 lira fark beklentisi, daha
doğrusu ışkencesi hâlâ bitmedi.
Erbakan - Çiller hükümeti işin
kolayını bulmuş. Şu sıralarda Tür-
kiye'de nasıl girdiği belli olmayan
yüz binlerce ton şeker olduğu
söyleniyor... Şeker şirketinin de-
polarında da 800 bin ton civann-
da şeker var... Gerekirse ithalat ya-
pılıyor... Nasıl olsa şeker sıkıntısı
çekilmeyecek? Ama, Türk ekono-
misi ne olacak. Geçimini pancar-
dan sağlayan 4 milyona yakın in-
sanımız nasıl geçinecek? Şekeri
iki kat fazla fiyatla yemek zorun-
da kalacak olan dar gelirli tüketi-
ciye yazık değil mi? fşin bu yanı-
nt duşünen yok!..
Şimdilik 300-500 bin ton ya-
bancı şekerle ülke ihtiyacını kar-
şılıyoruz. Eğer, yerli üretim çöker-
seTürkıye'nin her yıl 2 milyon to-
na yaklaşan tüketiminin büyük bir
kısmını ithal şekerle karşılamak
zorunda kalacağız. Böylece her
yıl yabancı ülkelere en azından
60 ile 70 trilyon lira ödeyeceğiz.
Bu rakam her yı! giderek artacak.
Belki de kısa bir süre sonra 100
veya 130 trilyon lirayı bulacak. Ya
tüketici? 60 milyon insanımız ki-
losunu 70 ile 80 bin liraya yiyebi-
leceği şekeri 130 ile 140 bin lira-
ya alacak. Daha da acısı, 4 mil-
yon pancar üreticisinin en azın-
dan üç milyonu işsiz ve aç kala-
cak!
Bır ülke için bundan daha bü-
yük bir felaket düşünülebilir mi?
80 ile 100 tüccar veya kaçakçı-
nın, karaborsacının servet yap-
ması için Türk halkının soyulma-
sına nasıl razı olunabllir? Nitekim.
mılyonlarca pancar üreticisi Is-
yan halinde... Binlerce üretici önü-
müzdeki yıl pancar ekmek istemi-
yor... Hatta, şeker şirketinin yeni
yıt sözleşmelerini imzalamayaca-
ğını açıklayan üreticilerin sayısı
giderek artıyor. Eğer, hükümet
600 lira farkı ödemezse pancar
ekimi yarı yarıya azalacak. 1994,
1995 ve 1996 yıllarından daha
buyük sıkıntılar yaşayacağız...
1997 yılında şekerin kilosunu bel-
ki de 150 bin liraya yemek zorun-
da kalacağız!..
Sakarya Ziraat Odası Başka-
nı Hikmet Karabayır bu konuda
şöyle yakınıyor: "Sanayi Bakanı
Yalım Erez, hükümetin pancara
verdiği 4 bin 400 lira fiyatın dü-
şük olduğunu, bu nedenle 600 li-
ra daha fark verileceğini benimya-
nımda açıkladı. Aradan ay/argeç-
ti. Ses seda yok. Pancar üretici-
si perişan. Emeğinin karşılığını
değil, masrafını bile çıkaramadı.
600 lira farkı alabilmek için baş-
vurmadığımız makam kalmadı.
Eğer, hükümet 600 lira farkı öde-
mezse üretici bu yıl kesinlikle
pancar ekmeyecek. Dunjm santl-
dığından çok daha vahim..."
Karacabey Ziraat Odası Mec-
lis Başkanı Nihat Güneş de Hik-
met Karabayır gibi düşünüyor:
"Karacabey'depancarekimi40
bin dekardan 10 bin dekara düş-
tü. Pancardan elimize 3 bin 800
lira geçecek. Bu para mazot gi-
derimizi bile karşılamaz. Eğer, hü-
kümet 600 lira farkı vermezse
pancar ekimi sıfırlanacak..."
Hükümet daha 1996 pancar
bedellerini de ödemedi. Şeker şir-
keti üreticilerden 55 trilyon liralık
pancar aldı. Bugüne dek bu pa-
ranın ancak 20 trilyon lirasını öde-
di. Üreticiye daha 35 trilyon lira
borcu var. Bu 35 trilyon liranın
üreticilere ne zaman ödeneceği de
belli değil. Şeker şirketi hükü-
metten emir almadan borcunu
ödeyemez... Geçen yıl olduğu gi-
bi ödemeler mart ve nisan ayla-
rına kadar uzarsa pancar üretici-
leri banka ve esnafa olan borç-
larını kapatabilmek için traktör-
lerini, tarlalarını ve hayvanlarını
satmak zorunda kalacak. Böylesi
bir faciaya kim dayanabilir? •