Catalog

15KAS M1&96CUMA CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 17 [JTRT2 20.3 i ^Studyo İstcJibul' HaberciKkte 4 gizli kamera' dönemi T\ S.ı*isi-O»a Bir- 3giil"ün unduğu. Suna% ^Akın'ın JLanışrnaniığıııı -vaptığı "Stüdjo İstar- a>u("un ıinlı yayn Lonı- 3gu kare<;j\ıfi>t Ge*vai OVlcMilh» olacak. Dars 7»e modei <dans topljluk- flan ıızemK vapılacak söy- Beşinin jxnndan kent \ : JhavNanj rıahçesinin iş- Sendıği br j>elgesel ile Da- ırıca'dakıiLuş Cennetı ta- nıtılacak Orhan V eli'niı «5lünı yıl&rıümü olan 1- Kasım gııt Tak*irr,~deı fc»aşjayıp Rumeli'Tiba- n'nda sctı eren " I . Or- laan Vei Yürühii- çü"nden »oıüntüler dt y e r alacaL Konser ve gö nüntiılenı janısıra "Is- r.anbulım*a" v c "Kitar. Tanıtım'* Ibölıimleri dt ekrana «e*cek • Bazı haberciler. gizli kamerayı toplumdan gizlenen gerçeklerin ortaya çıkanlması açısından gerekli bulurken bazılan ise basın ahlakına uygun bulmuyor. T\' Servisi - Gızlı kame- ralar haber programlarda "belge". kamera şakaların- da "eğlence". şantaj amaç- Iı çekımlerde '"rezillik" ol- sundıyekullanılıyor. Kame- ra şakacılarını \e şantajcıla- n birkenarabırakırsak haber amaçlı gızlı kamera kullanı- tnını "etik". "hukuksal" \e "psikolojik" yönden ın- eelemek mümkün. Bazı ha- bercılere göre "toplumdan gizlenmek istenen. ancak toplumun bilme hakkına sahip olduğu karanlık işle- rin aydınlatılabilmesi \e bövlesi işleri yapan kişile- rin konuşturulabilmesi için" gızlı kamera kullanı- mı şart. Bu görüşe katılma- \an haberciler ıse gizli ka- mera kullanılmasını basın ahlakına uygun bulmuyor. Konu hakkında görüşlerinı aldığımız Kanal D Haber \e Haber Programları Genel Koordinatörü l'ğur Dün- dar. karanlıkta bırakılmak ıstenilen gerçeklerin ortaya çıkanlması açısından gizli kameranın kullanılması ge- rektiğini sa\ unanlardan. Dündar. "Türki\e"deba- zı gerçekler örtülmek iste- ni>or. Araştırmacı gazete- cinin görev alanına giren olavlar. ulu orta vapılmı- yor. Bir araştırmacı gaze- tecinin, her şey den önce gö- rüntüy e ihtiv acı v ardır. Bu nedenle. gizli kamera ger- 'Sokaktaki adam' ne düşünüyor? Erdal Öztürk (esnaf): Gızlı kamera konusunda olumlu düşünmüyorum. Insanların haklan \ar. Onlara sormadan göruntüleri alınmamaiı. Özel havatın gızlıliği esastır. Ayşe Uyguner (ekonomist): Olumsuz buluyorum. Insan haklarını ihlal gıbı geliyor bana. İzin alınmadan fotoğrafımın bile çekilmesini istemem. Önder Özer (öğrermen). Kışisel hayata tecavüz olarak değerlendiriyorum. Bence kullanılmamah. Ömer Faruk Öcalan (tezgâhtar): Toplum için faydalı sonuçları varsa olumludur. Ama özel hayata teca\ üz edilmemelı. Abdullah İnaıtır (:>erbest meslek sahıbi): Gızlı kamera. sahtekârların deşifre olmaM acısından ıvı. Hükümet-mafya ei ele de\ leti sömürüyor. Bazı hacılar hocalar kızîanmızı kadınlanmızı taeiz ediyor. Bunlar gizli kameray la deşıfre olunca yüreğimın yağları eriyor. Yalan en büyük kötülüktür. Gızlı kamera bütün yalanları ortaya döküvor. çeklerin ortaya çıkması açısından önemlidir. Top- lumun gerçekleri öğrenme hakkı adına bunu yapıyo- ruz. Kimsenin özel y aşamı- na gizli kamera yöneltme- dik" dıyor. Türkıye Gazeteciler Ce- mıvetı Başkanı INail CüreJi de gızlı kameranın. kişılik haklan \eözel hayatıngızli- liği bakımından büyük bir sorumluluk \e dıkkat gerek- tırdığine ışaret ediyor. A Takımf nın kaptanı Sa- vaş Aj ise gızli kameraya karşı olanlardan. Zaman za- man bazı dostları incıtmek pahasina da olsa gızlı kame- ra\ a karşı çiktığını harırlatan A\. "Gizli kamera ile > apı- lan bir haber bir sürü çar- pıklıkları ortaya çıkarsa da, bir sürü karanlıkları atdınlafsa da \e bö>(elikle "Gizli kamera olnıasa\dı bunlar karanlıkta kalacaktı. îldyüzUi aile iKş tudoıhı bir sevda \fLRATÖZER Josephine Hartıtî "çuk satan" romanındir ıı>arlanan -Ölesije". burju^a k»(.enli bir fngıfiz ailenin ••beklenn«<lik'" bir korukla. yine bcklenmcıli'v bir bıçimdc çökü^ünü Louis Malle'in kendine izgü anla- tınıışla \erciı. bir ba;j\aTit olmasa d a öykiiMi * anlatımıylı Jüze>ıni korusan. i a çekici bir melodram. Filmin 6'küsüne geliıce... Son derecedüz^nlı. dıırgun bırya^am sü- ren muhaf»:akâr milktvckıh Step- hen Flemiry(lrons). ailesyiedebü- tiinle^mış Sı^imde bu va^jmını sür- dürnıektedıı. Burju\ a > nıfının tütn tzcllıkleri- ni üzerindetışıyanbuaıle sarsılma- yacak gıbi törünür ba^larda. Aile- nin oğlu M j m n (Gra\esı. Anna adında bırkızla (Binoche) ilışki\e girer. Anns'iın Stephen'lı tanı^nıa- sı oldukça zanptır. Bir partiJc Stephen'ın .anına gı- den Anna. or.unla uzun siren bırba- kı^nıa fa>lı iecınr. Bellidirkı ikisı de birbırinden "ilk görüşte" etkilen- mıştır. Mi lenekilinı bakanlıktan arayan Anra ona e\in adre>ini ve- rir. Birsaat >onra ise her ^e\ bekle- niidıği yolagırmı^tir Annj \e Step- hen. " \ a s a k " bir aşkın. tjtkulu bir sevdanın grJabına kaptırmışlardır ı Interstar 22.20| Ölesiye - Damage / Yönetmen: Louis Malle / Senaryo: David Hare (Josephine Hart'ın romanından)/Görüntü: Peter Biziou / Müzık: Zbignievv Preisner / Oyuncular: Jeremy Irons, Juliette Binoche, Miranda Richardson, Rupert Graves, lan Bannen, Leslie Caron, Peter Stormare, Gemma Clark. Julian Fellovves / 1992 ıngiltere-Fransa ortak yapımı, 112 dakika. kendılennı... "Ölesi>e". kendi ıçıne kapanık bir düzende yaşayan burju\azinin çe\reden gelen en ufak bir etkivle çöküşünü hazırlanmasını perdeve getıren usta işi bir film Doğrusu \a. buradaki dı^arıdan gelen ektı. pek de ufak tetek bir ^ev değıl. Louis Malle. fîlmını bir burju\a ailenin temel dıreği olan babanın za- afları üzerıne kurmuş. Bunu. burju- vazıvle sınırlı tutmayıp e\ren;>ellık düzlenıine de oturtabiliriz. fnsanın zaafları, her toplumda benzer dıı- runılan açığa çıkarabılır. Buradaki durumun özellıği. ılkgö- BİSt£ onulmaz bir tmkuyla aşkin tu- zağına dü^mektir. Onulmaz bir tut- ku diyoruz. çünküöylesı bir ilişki ki bu. bir tarat" kopnıak istese bile ko- panııyor. Aralarındaki elektrik. hiç- bırzaman kımlığini yitimıiyor. Bö\- le>ı bir tutku ıçin de onulmaz deniek kaçınılnıaz olu>or sonuç olarak. •"Ölesi>e". klasiktrajedilerınbır- çok unsurunu üzerınde toplaşan bıı fllm. Tutkulu bir se\da. ikivüzlü ai- le ılışkılerı. yoğun bir karamsarlık. bu unsurlardan yalnızca bazılan Trajedılerm "bunaltıcı"atmos- terlerinı dc bulmak mümkün burada. Filmin oyuncu kadrosu kalburüs- tü sanatçılardan olusjiıyor. Jerem\ Irons, Juliette Binoche. Miranda Richardson, lan Bannen gibi önemli ısımler. bu kadronun kö^e taşlarını olu^turuyorlar. Bir de süp- riz o\ uncu \ ar filmde: Leslie Caron. 1950'lerin müzikallerındebaşroller- de ızledığımız Caron. "Ölesi>e"de Anna'nın annesindc kısa ama s urıı- cu bir kompozısvon çizivor. Küçük. juyarlı. tutkulu bir fllm "Ölesiye". Ölesiye bir tutkuııun biçınılendırdiğı bu öykünün ıçıne girmek zor gıbı görünse de, bir o kadar da kevifli. Son bir not: Krz\s/tof Kie$lows- ki'nın "Renkler L'çlemesi"nin de miiziklerını yapan ZbignieH Preis- ner'in "hüzünlü" müziaine dikkat! Filmde, Irons ve Binoche. f>irl>irinden ilk görüşte etki- lenen >e \asak aşk >aşa>an iki se\gili rolünde. fena mıyaptıkyanf gibi bir sa\ unma\ ı bazen haklı ola- rak hayata geçirse de bu işin ölçüsü belli değil" şek- linde konuşuyor. Gizli ka- mera). ı tümüvle reddettığıni \ urgulavan Ay. haber prog- ramları başta olmak üzere pek çok medya şapılanma- sının insanları "kurdun ağ- zına yem japtığını" savu- nuyor. Bu tür programlarda reytingın tek belirlevici et- ken olarak alınmasını da eleştiren Ay. "Basın ahla- kı, hayatın kendi ahlakının dışında değildir. Komşu> u röntgenlemek \anlışsa ba- sın ahlakı da hayattan ko- puk değildir. L'marım he- pimiz. şapkamızı önümüze ko>ar bir kere daha düşü- nürüz. Bu konuda tartış- ma zeminleri açılmalı, pa- neller yapılmalı" divor. Konuyu hukuksal açıdan değerlendiren Marmara Üni- \ersıtesı İletişım Fakültesı öğretim görevlisi Kayıhan Güven de bu tarzda vapılan haberlerın tekzıbı olamaya- cağı içın bunların tamamen kontrolden çıkmış bir şekıl- de uygulandığını sa\ unuyor. "Bu durumun olumsuz so- nuçlarını görmeye başla- dık ve göreceğiz" di\en Gü- ven. gizli kameranın insan- ların kışilık haklarını olum- suz açıdan etkiledığinı ifade ediyor. Gizli kameraya maruz ka- lanların psikolojisi hakkında görüş aldığımız Bakırköy Ruh \e Sinır Hastalıkları Hastanesi Başhekımı Arif Verimli ıse kişılerin izni ol- madan gizli kamerayla gö- rüntüsünün alınmasının in- san haklanna aykın olduğu- nu \urguluvor. "Bir insan suçlu bile olsa temel insan haklanna sahiptir" diven \'erimlı, şöyle konuşuyor: "Gizli kamerayla insanla- rın görüntüs'ünün alınnıa- sı. kişinin onurunu \ aralar. Suç işleven bir kişi için en önemli hadise, psikolojik olarak tnplumsal \icdan- larda \argılanmasıdır. Bu ola> kişide. derin bir suç- luluk duygusuna, toplum içinde büyük bir utanca ve dayanılmaz bir bunaltıva yol açar. Bu nedenle top- lumda itibarı sarsılan bir insanın ruh sağlığı tehlike- .ye.dıjşürülmüş olur." MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ÖNGÖREN Oilimizi Kirletenler... - "Dil kirlenmesi olarak nitelenen anlatımlaryal- nızca reklamlarla yinelenen aykırılıklar, filmlerde, şarkılarda sunulan bozuk sözleri içermez; onlara öğretimde kullanılan yabanct sözcükleri, bilimsel diye basılan yazılarda, kitaplarda kullanılmış ya- bancı terimlen de eklemek gerekir... Kitle iletişım araçlan dil kullanımında dört tür etkinlik ve bece- riden ancak bir tanesine, görüp duyduğunu anla- maya destek veriyor. Kullanılan dil yenilik getir- mekten çok bilinen sözlerle anlamayı kolaylaştı- ncı işlemlerden oluşuyor." - "Kitle iletişim araçlannda dil kullanımını izle- me kurullan oluşturulmalı; bu kurullar, yayınlarda- ki dil yanlışlannı, tutarsızlıklarını saptayıp ilgıli ya- yın kuruluşlarını uyarmalıdır." - "Yazılı ve görsel kitle yayınlarının getirdikleri (yabancı) sözcükler: Rafting (su sporu), trekking (doğayürüyüşü), rating (izleme oranı), medya (ya- zılı ve görsel kitle yayını), zapping (kumanda ile ka- nal değiştirme), eyç bi-bi (HBB), endikasyon (be- lirti), ekspozisyon (sergi), dipfriz (soğutucu, derin buzluk), edıtör (bas/mcı), dublör (oyuncu yedeği). döviz (yabancı para), dokümantasyon (belgeleme) vb." - "Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu, gaze- telehtarar, radyolan dinler, televizyonları izler, sap- tadığıyanlışlıklan eleştirirya da ilgılılere iletir ve on- ları uyanrdı. Devlet dairesı TDK ne yapıyor?.. İlk işlerinden biri, TRTyayınlarında kullanılan, dılımı- ze yerleşmış, tertemiz Türkçe 205 sözcük ve de- yimi yasaklamak olan bu kurum. onu bile başara- madı. Dılimizin bunca kirlenmesi karşısında en ufak bir tepkisine tanık olamadık." - "Ekranlar için tekölçü fiziksel albeni, kadınlar- da bedenlerinı çekıncesizce sergileyebilmeleri. Radyolarda 'D.J.'lerimiz, toplasan yüz sözcüğü bulmayan, argo dolu sözcük dağarcıklarıyla çığırt- kanlık yapmaktadırlar, Basınımız farklı mı? Değil. Bu süreçten basınımız da aldı payını. Yazı yazma- yı bilmeyen, ellerinın altında bir sözlük ve bir ya- zım kılavuzu bulundurma gereksinimi duymayan kişiler, gazetelerde köşeler tuttular. Yapılan bir araştırma, günlük gazetelerimizde beşyüzün üze- rinde köşe yazan olduğunu ortaya koydu." - "Kimi seslendirme kuruluşlarının, seslendir- me sanatçılarının, kitle iletişim araçlarına çevırı ya- pan kişılerin yanhşlan ise radyo ve televızyonlar aracılığıyla hem çok hızlı yayılmakta, hem de kalı- cı olmaktadır." - "Önceleri, dil yanlışlannıyakalamak ıçin TRT'yi izlerdik. Özel televızyonlar, yerel radyolar, TRT'yi aratır oldu. Hele o çığ sesli, yayvan söylemli su- nucular, dil kıyımcısı sanki. Reklam Türkçesı (Türk Dili Dergisi: 28. sayı, Ocak 1992) ev/ere şenlik. " - "Tüm yayın organlannda basım yanhşlan gö- zalabildiğine. Hem de ırı puntolu başlıklarda bile yapıyorlar inanılmaz yanhşlan..." Yukarıdaki alıntılar "Dil Kirlenmesi ve Dılimizin Bugünkü Durumu"nu inceleyen bir dergideki ya- zılardan yapıldı: "Çağdaş Türk Dili" K (D\\ Derneği adına sahibi: Prof. Dr. Şerafettin Turan), Ankara. Ağustos-Eylül 1996 sayısı. KENT HABERLERI Kadıköy'e kütüphane • İstanbul Haber Ser\isi - Kadıkö> Belediyesi tarafından yaptırılan ""Halkve Çocuk Kütüphanesi". bugün törenleaçıldı. İTO Kadıköy Hizmet Bınasfndakı kütüphanenın açılışında koru^an Kadıköv Kavmakamı Abdülkadır Bakan. kütüprmenın KadıköVün sosyal \e kiiltürel geliNimine katkıda bulunacağını söyledı. BeledKe Başkanı Selamı Örtiirk de belediye olarak yol. su. kanaliza\\on gibi hızme:lerin vanı sıra kültür. sanat \e spora da ağırlık \eren bir anlayı^a sahip oldııklannı ifade etti. Alaylon fatura operasyonu • İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu \e Karaköy'de aynı kışıye aıt2 matbaada. 34 değışjk firma adına naylon faturalar basarak piyısaya süren şebeke üyesi 5 kışı yakalandı. İstanbul Malı Şube Müdürlüğü'nden vapılan açıklamaya göre Be>oğlu Bostan Mahallesi Fesleğen Sokak 47 numara ilekaraköy Tersane Caddesı Kipman Han'da faaliyet göbteren Celalettın Güçtimur'a ait matbaalarda rta\ lon faturalar basıldığı belırlendı. Her ikı matbaayadüzenlenen operasyonlarda. naylon faturalar ele geçirildı. ÖzüPlüye taksi kartı • İstanbul Haber Servisi - fstanbul Büyükşehır Belediyesi Sağlık Daıresi Özürlüler Koordınasyon Merkezi. görnıe özürlülerin ulaşım araçlanndan daha kolay yararlanabilmelerini sağlamak amacıyla "taksi kartf" uygulaması baslattı. Gönne özürlüler. üzerinde "•taksi"" yazısı bulunan kartlan caddede tuttukları zaman. bu araçlar. isteği anlayarak durabıleeekler. Sağlık Daıre Başkanı Bülent Zulfıkâr. bundan sonra otobüs için de aynı sisteme geçeceklerını söyledi. Kîssinger Tünkiye'den ayrıldı • İstanbul Haber Senisi - Eskı ABD Dışişlen bakanlarından Henry Kıssinger. Türkiye"den ayrılarak haha'ya gitti. Türk Sanayıci ve Işadamlan Derneği (TLSİAD) ile K.alite Derneğı'nin işbirliğiyle düzenlenen "5. L'luslararası (Cafire Kongresi"'ne katılarak bir konuşma yapan Kissinger. Atatürk Havalimam'ndan uğurlandı. Gürtunca'nın adı sokağa veriliyor • İstanbul Haber Servisi - Gazetecı Faruk Gürtunca'nın adı Bakırköy'de evinın bulunduğu sokağa veriliyor. Türkıye Gazeteciler Cemiyeti'nden yapılao açıklamada. 1982 yılında vefat eden TGC üyesi ve Basın Şeref Kartı sahıbi Faruk Gürtunca'nın adının bugün saat l l.OO'de yapılacak törenle Bakırköy'de Gençler Caddesi'ne baâlantılı sokağa verileceği bild'rildı. Muhtarlar Hizmet Odası • İstanbul Haber Senisi - Emınönü Belediyesi. fıalkın sorunlarına daha çabuk çözüm bulunabilmesi amacıyia. belediye bünyesınde ilçe muhtarlarının yararlanabileceği özel bir oda ayırdı. "Muhtarlar Hizmet Odası". dün Emınönü Beledive Başkanı Ahmet Çetınsaya ve ılçenın en yaşlı muhtarı \1ustafa Kava tarafından hizmete açıldı. ]Şeriat ve Kadm' paneli • İstanbul Haber Servisi - Türk Hukukçu Kadınlar Deneği'nce düzenlenen "Şeriat ve Kadın" konulu panel. yarın ITÜ Maçka Sosyal Tesısleri'nde yapılacak. Istarbul L'niversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof Dr. Aydın Aybay'ın yöneteceği panele konuşmacı olarak AN.AP istanbul Milletvekılı ^'ılnıaz Karakoyunlu. istanbul Ünıversitesı Kadın Çalışmalan Anasilim Dalı Başkanı Necla Arat ve istanbul Cni^ersıtesı Iktısat Fakültesi öğretim üvesi Prof. Dr. Toktamış Ate^ katılacak. Demirel, Dünya Diyabet Günü nedeniyle düzenlenen sempozyumda konuştu 4 Şeker hastası sayısı arüyor'İstanbul Haber Servisi -Cumhurbaşkanı Sü- le\man Demirel. genel sağlık sigortaM yavgın- laşıncaya kadar, dev letin. ülkenin maddı takati ol- may an"kişisini hastane kapısından çev iremeyece- ğıni belirterek. "Bunu vaptığı yerde devlet. devlet değildir. Bu, sosyal devlet anlavışıdır" dedi. Dünya Diyabet Günü nedenıvle Türkıye Diya- bet Tedavı ve Eğıtım Vakfı tarafından "Diyabef- le Yaşam Sempozvumu "96". The Marmara Otelı'nde yapıldı. Sempozyuma katılan Cumhur- başkanı Demirel. Türkıyenin Cumlıurıyetin ku- rulu^undan bu yana insanlanna daha ıvi sağlık hizmetı vermeye çalıştığını ve ba^arılı çalı^ma- lar yapıldığını ifade ederek "Bcninı işim sağlı- ğın politikasıvla, Hedef. benim insanlarımın sağlıklı olmasıdır" dedi. Tüm bunların korııy u- cu hekimliksayesindegerçekleşebileceğinianla- tan Demirel. koruyucu hekımlıkte. kişiye sağlık bilgisı ve bilincinın verıldiğıni kaydeni. \atan- da>ın maddi gücü bulunnıadığı tak'dırde yardım- cıolunmasıgerektiğini vurgulayan Demirel. şöv- le devam etti: "\'atandaş ne zaman hastane kapısına gittiğinde Paran yoksa öl" denilivor- sa. o toplum ölmüştür. Genel sağlık sigortası >a>gınlaşıncava kadar. devlet. o ülkenin mad- di takati olmavan kişisini hastane kapısından çeviremez. Bunu vaptığı yerde. devlet devlet değildir. Bu. sosval devlet anlavışıdır. Sosval dev letin sosy alist dev letle hiç alakası v oktur." Bir ülkenin uygar olma-ıinın testınııı. çocukla- ra nasıl baktığıv la aıılaşılabıleceğıııı belirten De- mirel. konuşnıalarsınısındadılegetırilen "insü- linbulamayanşekerhastalarına bunun ücret- sizkarşılanması" isteğiy levakından ilgılenece- ğını ifade etti. Sağlık Bakanlığı Teda\ ı Hi/nıetlerı Genel Mü- dürü Cihangir Özcan. artiş hı/ı. nüfus artışını ge- çen şeker hastalarının dünyanın önemli sosyal sorunlarından bıri olduğunu belirttı ve "bakan- lık olarak amacınıı/. diy abet merke/lerini ge- liştirmek. veni nıerkezler kurmak, daha kali- teli hizmetlerle hastalığı a/altmak. hasta an- nelerin sağlıklı çocuklar dünyava «etirmesini sağlamak ve şeker hastalarını düzenli izle- mek" diye konuştu. Ktanbul L'niversitesi Rek- törii Prof. Dr. Bülent Berkarda da şeker hasta- lığının genç yaşta \e ınsülıne bağlı. orta ve ıleri yaşta insüline bağlı olmavan ıkı çeşidinın bulun- duğunu anlattı.. Dünya Sağlık Örgütü Av rupa Bölge Temsilci- si Prof. Dr. IsufKaluda şeker hastalığının sade- ce Türkıye'nın değıl. dünyanın sorunu olduğunu kaydederek. bu rahat.sızlığın yaş gözetmeksizin bütün ınsanlarda etkıler bıraktığını söylerken. KıbrısTürk Diyabet Demeği Başkanı Emeteİm- ge. bugünü sev gi \ e barı^ günü olarak nitelendi- rerek. "Bugün alacağımz kararlarla yapaca- ğınız küçük değişiklikler. _gelecekte sağlığını- zı ivi vönde etkileyebilir. Orneğin sigarayı bı- rakabilirsiniz" diye konuştu. Bu arada. Dünya Diy abet Günü etkinlikleri kapsamında NovoNor- dısk Sağlık Ürünlerı Tıcaret Limited Şirketı ve Çocuk \e Adolesan DıvabetiklerDerneği'nınor- taklaşa hazırladıkları "Divabetim ve Ben" baş- lıklı ö_\kü yarışmasının ödül töreni dün yapıidı. 6-18 ya^ grubundakı 100'den fazla çocuğun ka- tıldığı yarışmanın iik beşı Edirne Enez'deki di- yabetlıîer vaz kampına gönderilecek. İÜ Tıp Fa- küite>ı Büyüme-Gelişmeve Pediatrık Endokrino- lojı Bılim Dalı ve Çocuk ve Adolasan Dıyabetık- ler Derneğı'nin birlikte gerçekleştirdiği kutlama programında dadiyabetlı çocuklar. dansve kuk- lagösterılerı.folklorveçeşitlisanatçılarla birlik- te gönüllerinee eğlendiler. 10 bin işçiyi kapsıyor Tekstil işkolunda anlaşma sağlandı • DİSK"e baglı Tekstıl-İş Sendikası ile Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası arasında 3 aydır,devam eden görüşmeler anlaşmayla sonuçlandı. İstanbul Haber Servisi-DİSK'ebağîı Teks- til Işçılerı Sendikası (Tekstıl-Iş) ile Tekstil Sa- nay ı İş\ erenlen Sendikası arasında toplam 10 bı- nı aşkın ışçiyı kapsayan 16. dönem grup toplu ış sözleşmesı görüşmelen anlaşmav la sonuçlan- dı. Anlaşmaya göre en düşük ışçı ücretı brüt 43 mılyon lıra olacak. Tekstil-İş'ten yapılan yazılı açıklamada vak- laşık üç aydır süren görüşmeler sonucunda ön- cekı gün ımzalanan sözleşmey-te. en düşük üc- ret alan işçinin gıydırılmış brüt ücretı birınci y ıl ıçin yüzde 85 zamla 43 mılyon 541 lıraya. ıkın- cı yıl ücretı ıse ı!k 6 av ıçin yüzde 40 ve ikıncı 6 ay ıçin yapılan yüzde 35 zamla 81 milyon 50 bın lıraya yükseltıldı. Ortalama ücretle çalışan ışçilerın gıvdırılmiş brüt ücretlerı de bırıncı yıl 60 mılyon 497 bın iıraya. ikıncı yıl sonunda ıse 1 13 mılyon 97 bın lıraya yükseltıldı.Çeşıtlı sos- val haklar da sağladığı belirtiien sözleşmevle. 1996 yılı sonuna kadar ta>eronla^tırma uygula- masına son verılmesı öngörüldü. 16. grup toplu ış sözleşmesı, 4'ü Adana'da bın Kahramanma- raş'ta bulunan Bossa'ya ait 5 ışyerı. Adana'da kurulu Mensa Mensucat. Bursa'da bulunan COATS Naylon Sanayı ve Istanbul'da kurulu Kısmet Dantel A§, INSA. Inceler Boyacılık Tic. A§ \e Karadenız Örme Sanayı işyerlerınde çalışan ışçılerı kapsıyor. Tarilıi sarnıç kültür merkezi olacak r S n ^ m s S t - denivle de sürekli duvarları aşınan Bizans döneminden kalma en büyük su sarnıçlarından biri olan Osnıanive'deki Fildamı'nı kültür ve sanat merke/ine dönüştürüyor. Restorasyon çalışmalarına başlanan su sarnıcı 10 bin metrekare üzerine kurulu. Futbol sahaları dışın- da sadece konser amaçlı tek büyük merke/ olacak olan Fildamı'nda, Tiirkiye'nin en bü- yük sahnesi inşa edilivor. Mayıs ayında büvük bir törenle açılışı yapılması düşünülen kül- tür ve sanat merkezi için Bakırköv Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı şunları söyledi: "Tabanın drenaj çalışmasını tamamladık. 10 bin kişinin ayakta konser izlevebileceği şekil- de düzenlemeler yapıldı. Osmaniye'ye ekonomik canlıfık da getirecek olan kültür ve sanat merkezi Bakırköv bölgesinin ihtivacını karşılayacak" dedi. (Fotoğraf: LĞLRGÜN\ÜZ) Değeri 150 bin dolar İstanbul'da yılan zehiri operasyonu İstanbul Haber Servi- si - Istanbul'da düzenle- nen operasyonlarda. 1297 adet cam tüp içerisine yer- leştirilmiş ve nükleer gaz aynştınmı ile ilaç sanayi- inde kullanılan yaklaşık 150 bin dolar değerinde "yılan zehiri" ele seçi- rildi. istanbul Mali Şube Mü- dürlüğü'ne bağlı ekipler. bir istihbaratın değerlen- dirilmesi sonucu Sabri Eker, Mehmet Çakmak ve Hanifi Çakmak adlı kişilerin elinde Riüya'dan getırtilen yılan zehırleri bulunduğu ve bunları sat- mak için müş.teri aradıkla- nnı öğrendi. Çakmak'ın gözaltına ahndığı işyerinde yapılan aramalar sonucunda 1290 adet özel cam tüpe doldu- rulmuşyılan zehiri elege- çirildi. Mehmet Çak- mak'ın verdiği bilgi doğ- rultusunda operasyonu ge- Nurtepe nişleten mali polis ekiplc- rı, Çağlayan Hürriyet Ma- hallesı Fulya Sokak Ayşe Hanım Apartmanı'nda bulunan Sabri F-ker'in ev i- ne ba.skın yaptılar. Yapı- lan aramalarda numune olarak hazirlanmış v e sak- lanmış 7 tüp içinde yılan zehiri bulundu. Olayla il- gili Sabri Eker ve Hanifi Çakmak da gözaltına alın- dı. Sanıkların sorgulama- sı sonucu. yılan zehirinin toplam 1.5 kilogram gel- diği ve bu maddenin kilo- sunu ICObındolurdan >at- mak amacıyla müşteri ara- dıkları anlaşıldı. Bu operasyondan ele geçirilen yılan zehrinin bugiine kadar ele geçen en yüksek miktar olduğunu kaydeden polis yetkilıleri. zehirın nükleer gaz ^aldı- rıhırmda tehlikemn geçıp geçmediğinin anlaşılma- sında ve ilaç sanayıinde kullanıldığını bildirdi. Atatürk büstünün çalınmasma tepki İstanbul Haber Servi- si - Şişli Nurtepe'de buiu- nan Hacı Bektas, \'eli Kül- tür Derneği binası önün- deki Atatürk büstü. kimli- ği belirsiz kişi ya da kişi- lerceçalındı. Saldırı.Nur- tepeliler tarafından tep- kiyle karşılanırken. derne- ğin ikinci başkanı Gazi Şentürk, "Bu tür saldı- rılara artık göz yuınul- maması gerektiğini" be- lirttı. Son zamanlarda radikal dinciler tarafından Ata- türk "eyönelik olarak yapı- lan saldırılara bir yenisi daha eklendi. Şişli Nurte- pe Sokullu Paşa Gaddesi İsmet Sokak'taki Hacı Bektaş Veli Kültür Deme- gi'nin önünde bulunan Atatürk büstü çalındı. Büstün yerinde olmadığı- nın farkına varan mahalle halkı durumu dernek yet- kililerine haber verdi. Der- nek yetkililerı ise polise \ e kaymakamlığa büstün ça- lındığını bildirdiler. Saldınyı nefretle kına- dıklarını söyleyen dernek ikinci başkanı Gazı Şen- türk. bu tür saldırılara göz yumulmaması gerektiğini söyledi. Saldırganlarm. demokrasiye sığınarak bu tür eylemler gerçekleştır- diklenni sav unaıı Şentürk. "Artık sesimizi çıkar- malıyız. Bu saldırganlar Atatürk'ün büstiinü ça- larken. O'nun ideolojisi savesindebugünleregel- diklerini unutmuşa ben- ziyorlar. Ne yazık ki Başbakanımız da bu tür saldırılara tepki göster- mijor" dıye konuştu.