25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 1996 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER 4127 Sayılı Yasa: Ormana Saldın! Prof. Dr. İLÇİN ASLAKBOĞA Ege Unı Zıraat Fakültesı E kım sonlan kasım \le\- çıklar olmak uzere oteki brtkisel ve ma- sım ağaç dıkme mev sımi Bır aSacın. bır ormanın çe\ resıne sağladığı olumlu etkılenn bılıncınde olan 7 'den70'eherkesvatanının agaç varlığına katkıda bulunmak uzere ısteklıdır Orgutler kurulmakta. torenler yapılmakta, mkah şeken >enne fıdaniar dagıtılınakta mııtlugunleranisinaağaç- lardıkılmekte orman adınaşıirler oyku- ler yazılmaktadır Hedef ulkemızın do- ğasında \ar olan. ancak yakılıp yıkılıp hor kullanıiarak tahrıp olmuş orman \ ar- lığının sınirlannı bugunun \e geleceğin kuşaklarının mutluluğu ve gonencı (re- fahı)ıçıngenışietmektır Anay asamızda 169 maddesınde bu konuda ta\rını ke- sın olarak koymuş \e ormanı oııa zarar \erebılecek sınırlannı daraltacak her tur- lu gınşıme evleme karşı yasal koruma altına almıştır Vatanımızın ağaçlandınlması yonunde toplumda henuz fılizlenme aşamasında olanbugayretlereveanayasanınkoruyu- cu hukumlerıne karşin 30 Ekım 1995 ta- rıhınde4127savı ıleçıkan yasa çok umut kıncı olarak vorumlanmaktadır Orman. "belirliyetişmeortamındavar olan \e gelişen ana oğeleri ağaç \e ağaç- densel oğelerden oluşan. bu oğeler arasın- da karşılıklı etkilesim \e kendineozgu >a- şam beraberliği olan bir doğa varüğı, top- luma çeşitfi orman urunleri ile başka ya- rar \e hi/metler sunan ulusal bir servet- tir" dıye tanımlanmakta \e bu tanımda ormanın ancak belırlı yetışme ortamı ko- şullannda varolabıleceğı, çeşıtlı bi>otik \e abivotikoğelenn karşılıkli etkıleşımı sonucu ortaya çikan bır sentez urunu \e bır ekosistem butunu olduğu ınsanlığa çeşıtlı urunler. >ararlar ve hızmetler su- nan ulusal bır servet olduğu vurgulan- maktadır Bu tanım çerçe\ evınde sınırla- n belırlenen orman alanlan anavasanın 169 maddesı ıle ormana zarar verebıle- cek, orman sınırlannı daraltacak hertur- lu faalıyete ve eyleme karşı yasal koru- ma altına alınmıştır A>nca orman tanı- mında belırtılen nıtelıklerın bır kısmını çeşıtlı nedenlerle vıtırmış olan alanlann da potansıyel orman alanlan olarak ko- runması hukme baglanmıştır Buna karşın korumanın yasallaştıgı 1950"lı yıllardan bu yana 2"1 mılyon do- num orman alanı vasal ve yasadışı gırı- şımlerle orman sınırları dışına çıkanl- mıştır 17 Ekım 1983 gunlü 2924 savılı "Orman ko\lerinin Kalkınmalannın Desteklenmesi Hakkındaki kanun" or- mandan çıkanlıp tarla bağ bahçe mev- velık zevtmlık fındıklık tıstıklık (an- teptıstığı) gıbı tarım alanlan olarak kul- lanılan alanlann fıılı durumlanna gore ıf- raz edılerek kullanan kışılere rayıç bedel- len üzennden satılması hukmunu getır- mıştı Çok duşuk rayıç bedellerle satısa sunulan bu topraklara gerçek anlamda uretken tarım topraklan olmadığı gerek- çesiyle genelde talep olmamış ve bu va- sa çıktığından bu vana fıılen orman kov- lusu tarafından kullamlmakla bırlıkte mulkıyet ortada kalmıştır Çeşıtlı muda- halelerle orman nıtelığını yıtıren, çok eğımlı olduğu ıçın tarımsal değerı de ol- mayanyadazaman ıçındebudeğerını yı- tırmış olan alanlar uzerınde arsa olarak degerlendınlmek uzere spekulatıf baskı- larvardır 4127 no'lu yasadeğışıklığı fı- ılıyatta orman ıçı veçevresı koyluler ta- rafından kullanılan ancak mulkıyetı or- tada kaldığı ıçın uçuncu şahıslara devre- dılemeyen bu orman arazılerınden spe- kulatıf amaçla yararlanma hırsında olan kışılere sunulmak uzere ozel olarak ha- zırlandığı ızlenımını \ermektedır Bu arazılcr uzerınde farklı spekulasyonlar ısteği ıçınde bulunan (ozellıkle jkıncı ko- nutlarla ılgılı) olan yogun talebı karşıla- mava yonelık kışı \e kurumlardan gelen sıyasal baskılar sonucu "50 Ekım 1995 ta- nhlı 2924 sayıiı vasanın değişıklığı ıle ıl- gılı 4127 sa>ılı yasa gundeme gelmıştır Hıçbır hukuk duzenı haksız bır nedene day anarak bır hak elde edılmesıne olanak tanımamaktadır Dev let ormanlannın or- man sınırı dışına çıkarılmadan hıçbır kımsenın ıyelığine(sahıplığıne)geçeme- veceğı anayasa kuralıdır Bu kuralın ıçe- rığınden. dev let ormanlan uzerınde or- man mulkıyetı dışına çıkarılmadan hak- lı bır zılyetlık kurulamayacağı anlatıl- maktadır Dev let ormanlan zılyetlıkle mülk edınılemez 4127 sayılı yasaen az 5 yıl muddetle o verde ıkamet etmış kı- :>ılen dev letın ormanından hak sahıbı kıl- mayı hedeflemektedır Başka bırdeyışle dev let ormanlan uzerınde haksız bır zıl- yetlığın yapılacak bır yasa ıle haklı bır zılyetlıkmış gıbı değerlendırılmesı soz konusudur Dev let onnanını haksız olarak sahıp- lenmış devletormanı uzerındekıeylemı ıle o yenn orman sınırları dışına çıkanl- masına ııedeıı olmuş bır şahsın venn or- man sınırları dışına çıkması nedenını araştırmadan onun bu haksız eylemın- den vararlanması sağlanmaktadır Kaldı kı orman kovlusunun "karnını dovurmak için ormandan tarla açma" evlemınegenellıklehosgoruyleyaklaşıl- mış zaman zaman yapılan yasal duzen- lemelerle orman ıçı ve çevresı koylule- rıne ormandan bu amaçla vararlanma olanaSı saölanmıştır (1983 tanhınde 2896 no'lu." 1986 tanhınde 3302 no'lu 1987 tanhınde 3373 no'lu yasalar) Şım- dı orman arazılenne arsa gözuyle bakan uçuncu şahıslar soz konusudur ve bu y a- sa değışıklığı. orman arazılen mulkıye- tının en kısa zamanda uçuncu şahıslara devnne olanak sunmaktadır Anayasanın 10 maddesı vatandaşlara eşıt haklarve sorumluluklarvenr Ancak yıne anayasanın 170 maddesı. orman koylerıne. bazı ayrıcalıklar getırmıştır Değıştınlmiş olan yasa ıle 5 v ıl muddet- le o yerde ıkamet etmek olmak koşuluy- la aslında orman koylusu olmayan kışi- ler haksız zılyet ayrıcalığından yararlan- dırılarak hem obur orman koylulenne hem de tum vatandaşlara haksızlık edıl- mekte vatandaşlann yasalar karşısında eşitlığı ılkesı zedelenmektedır 4127sayılıkanuna.dnayasanın44 ya- nı "yeterli toprağı nulunmayan kövlıinün topraklandırılması" maddesı açısından bakılırsa ormanın yerteşmış olduğu V, VI, VII sınıf arazılerden açılarak elde edılmış arazılerın zaten genelde tarımda elvenşlı olmadığı ustelık açma yoluyla ormanın tum kolektıf ışlevlerınden de vazgeçıleceğı gerçeğı ortadadır Sırf bu nedenlerle boyle bır uygulamanın yasal zemınde kalmaması gerekır ARADA BIR ABDULLAH R1ZA ERGUVEN Düşünce Her Yere Ulaşır Insanlığın ılk evrımınde, her nesnede butun doğa- yı kaplayan bır f/n'ın (ruhun) varlığına ınanılıyordu Goğun yenn de ayrı ayn f/n'lerı vardı Ama bu yetmedı Bu gorunmez bıçımsız tın lere yavaş yavaş ınsan govdesı ınsana benzer govdeler eklenmeve başladı Bu yakıştırılan govdelerle tın ler daha da nesnelleştırıhyordu Gunumuzde tın'ın fotoğrafını çektığını soyleyen kışıler tın'\ "havada asılı duran ınsan"a bır şey cla- rak gosterırler (Dr Şukrü Günbulut Bılım ve Utop- ya) Bu tın-govde orgelı (motıflı) alışılmış, koktencı ta- sarımlar gunumuzde de ımgesel varlıklannı surduru- yor 1 Anadolu da yol kıyılarında çalılar, yaban alıçları- na bağlanan çaputlar bu kuralcı basmakalıp alış- kanhğın orneklerınden Gunumuzden 10 000 yıl once, Taşçağında tarım- sal uretım donemınde kadınlann onemı artmaya baş- ladı Insan gelışımının her evresınde olduğu gıbı, he- men ınsana benzeyen ınsanı ornek edınen ımgesel orgeler (motıfler) yerleşmeye başlar Boylece dışı tın- ler uremevebolluktannlançogalmaya başladı Hay- vancılığın savaşların onemı artmasıyla da erkek ege- menlığını deyımleyen erkek tınler ınsan kafasında ya- şamını buldu Yonetımın çoklu donemınde çoktan- ncılık, tek guç donemınde de -baskıcı yonetımler gı- bı- tektanrıcılık ortaya çıktı Boylece tınler olsun tan- rılar olsun tumu de ınsel ısteklerın, gereklerın yansı- ması olarak kendını gosterıyordu Insan duşuncesı, kurgusu, ımgelemı gerçeklere ulaşabıldığı gıbı gerçek olmayanı da duşlemlemeye başlar Oyle kı onları varsayar Kendı kendını oyalar. Yoğu varmış gıbı gosterme ozentısı de ınsana ozgü 1 Hıçbır okuzun, koyunun keçının eşeğın yoğu var- mış gıbı gosterme ozentısı ya da ozlemı yoktur Hay- vanlar gereksınımlerı dogrultusunda gerçeğe koşar- lar Bundan boyle butun duşunceden yoksun canlı- lar sozgelımı eşekler samanı altına yeğ gorur 1 Ne- den^ Çunku saman eşeğın açlık gereğını gıderır Bu gerçektır! Ha altın olmuş, ha taş, eşeğın boyle bır duş- lemı yok 1 Insanın duşunsel ımgesel gelışımıne koşut olarak tın'lerle tanrılar da kılık değıştırır Insanın gereklerıne gore bıçımlendırılıp konuşturulur tın'ler de, tanrılar da 1 Tin'lerın bıçımını bıle açıklamaya çalışır kımı duşun- bılımcıler (fılozoflar) Sozgelımı geometrı ustası Pythagoras, tını kare bıçımınde ımgeler Diogenes'e gore tın, çevremızdekı havadır Nesnelere can venr bu tın, her yerde hazır ve nazır'dır Anadolulu (Değır- mendere) Ksenophanes tını çembersel bır şey ola- rak tasarlar Zencılerın tını kara dır Tını kendine kendı rengıne benzetır Resımlerındezencılerlsa'yıda, Meryem ıde karaya boyarlar Onlar bırer zencıdır1 Demek ortala- ma 200 mılyarı aşan sınır ve beyın gozeneklenyle ın- sanın yapamayacağı hıçbır şey yok 1 Insanlık tanhın- de bınlerce tanrı yaratan ınsan bır gun Jupıter ın ça- pı 200 km olan Amalthea uydusunu yeryuvarlagının 36 000 km yakınına getırırse hıç şaşmayalım1 O za- man yeryuzu gecelen Ay'la bırlıkte daha aydınlık olur Neden guluyorsunuz? 1940'larda ınsanın Ay a ayak basacağını kım duşunebılıyordu? Insan, 30 yıl son- ra £y'a ulaşacak deseydı bırı "bu adam delı" dıye Mazhar Osmanlık olurdu Ne susleyıp pusleyıp du- ruyoruz tın dıye9 Tın dedığımız nedır9 Her konuda olduğu gıbı bu konuda da açık ve seçık olarak ko- nuşalım Tın, ozdekten oluşan ınsanın duşunsel-ım- gesel-kurgusal eyıemlennden başka bırşey değıl1 Bu duşunsel-ımgesel-kurgusal eylem 200 mılyarlık sınır ve beyın gozeneklerının becerısı1 Tıncıler kulaklarını ters gosterıyorlar1 Derler kı oz- değı oluşturan tın dır Iğretı olarak ınsana bağlanan tın ın -taş çatlasa- 2 mılyon yıllık bır geçmışı var. Oy- sa ozdek, en az 15-20 mılyar yıldan berı sureçlerını surdurmektedır İLAN T.Ç. ÇORLIV1 ASLhT ÜÇÜNCÜ HLKUK HÂKLMLİĞİ^DEN Sayı 1995 422 Davalı Bayram Çağlak Ibn oğlu. Çorum Yenıce Kovu nden-Çorum. Fevzıye'denolma I950doğumlu Davacı Hatıce Çağlak tarafından davalı Bayram Çağlak aleyhıne açılmış bulunan bosanma davasının mahkememızde yapılan açık vargılaması sirasında venlen ara kararı gereğınce Tum aramalara rağmen vukarıda ısmı yazılı davalı- nın adresı tespıt edılemedığınden ılanen teblıgat yapıl- masına karar verılmıştır Duruşmanın bırakıldığı 25 I I996 gunu saat 09 00da duruşmaya gelmenız veya kendınızı bır ve- kılle temsıl ertırmenız. duruşmaya gelmedığınız veya kendınızı bır v ekılle tenisıl ettırmedığınız takdırde du- ruşmanın gıyabınızda yapılacağı. karar verıleceğı hu- susu dava dılekvesı ve meşruhatlı davetıye yerine ka- ım olmak uzere ılanen teblığ olunıir 20 ! 2 199*i Basın 64680 Hediye'nin adı Heidi, înci'ninki Inge kalsaydı... Prof. Dr. SUZA\ ERBAŞ, i ludağ L nn ersttesı Eğıtım Fakültesı K orkunç trafık kazalan durmadan can alıvor Olumle sonuçlanan bınlerce trafık kazasından bırını de iöyleşılennden vegazetemız- dekı vazılanndan taıiKİıgım Ah- .metTanerKışlalı veaılesı geçır- dı Şans esen kendısi kurtuldu, ama eşını y ıtırdı Kazadan bırkaç gun sonra. ıkı ay n yazıv la Ah- met Taner Kışlalı ınanılmazbıraçıkhk ıçtenlık vesadelıkleeşıneolanduygulannıokuyuculdrıv- lapaylaştı Okuvunca once sarsıldım Kışlalı aı- lesının acı^ına ortak oldum Ama sonra tesellı ederek ınsanın acısını bıraz dındıren durumu oğ- rendık iNilgün Hanımın bıze bıraktıkları hep olumlu. tatlı. guzel anılardı Nılgun Kışlalı orncğı, banaTurkıye'yeyerleş- mış yabancı kökenlı gelınlerı (kadınları) çagrış- tırdı Anlaşıian yalnızdeğıldım. çunku Hurrıyet gazetesı yazarlanndan Ajşe \rman da aynı bağ- lamda Alman asıllı annesını anımsamıştı Otuz-kırk y ıl once Turkıye bugunkunden çok farklı ıdı Ulkeyegelenyabancılarınsayısıçokaz- dı. tunzm daha "patlanıanııştı'" Turkıye'den dı- şan gıden fazla değıldı -\vrupa'ya Türk ışçı alı- mı yenı başlatılmıştı aynca televızyon da yoktu Insanlarbugunku gıbı (ya da daha bıle fazlası) ko- nuk>>ever ve cana yakındılar Ama yasa ve yonet- melıkler yabanctlan bır tehlıke oğesı olarak go- ruyordu Bunu şu örnekler kanıtiamaktadır 4O'lı y ıllar- da biradan bırdevletmemurunun bıle bır yaban- cı kadınla evlenmesı yasak ıdı 6O'lı yıllann or- tasına kadar, dev let bursu ıle yurtdışında okuy an bır Turk gencının, bır yabancı ıle evlendığınde bursu kesılırdı 1970 yılına kadar yabancı ıle evlı olan unıver- sıte mezunlannın vedeksubay olma hakkı yoktu Unıversıte bıtırmış Turk erkeğının. ozellıkle de aılesının askerlığını erolarak yapacağını duşun- mesı olası deüıldı Bundan doîayı bu vıllarda çok sayıda çıft. res- mı nıkahı askerlık sonrasina bırakmak zorunda kaldı bır bolumu ıse nıkâhlanmak yasak oldu- ğundan ılk çocuklannıevlılık dışı dunyayagetır- dı Bazıları (yabancı bıreşıolmasına karşın rah- metlı gazetecı - yazar Örsan Oymen gıbı) asker- lığını yedeksubay olarak yapabılmıştır Bunu da. uzun sureden ben evlı ve çocuk sahıbı olmalan- na karşın askere gıtmeden once boşanıp askerlık sonrası yenıden ev lenerek ba^arabılmışlerdır Or- dumuzun subayları ıse ancak bırkaç yıldan ben, mesleklennden çıkanlmadan yabancı bır kadın- la evlenebılıvorlar Bu da. ev lenmeden once ust- lennden onay alarak gerçekleşebılıyor Daha once bır yazımda da belırttığım gıbı Tur- kıye'ye gelen yabancı gelınlerın hemen hemen hepsı olumlu onyargı ıle ulkeye geldıler. uyum sağlama ısteklen ıse çok fazlaydı Gorduklen ko- nukseverlık ve ınsanlann kendılerıne karşı olum- lu yaklaşımlarından utandıiar Ozvende bulunarak Turk toplumu ıle kaynaş- mak ıstedıler Aynca şunu da unutmamak gere- kır Onlareşlenne zorluk çıkartmak ıstemıyorlar- dı Hangı âşık olan kadın bunu isteyebılır, ama ya- bancı bıreş. kocasının meslekı ılerlemesı ıçın en- gel olabılıyordu Bunu Ahmet Taner Kışlalı, Kul- tur Bakam'yken yaşamıştı Yalnızca. eşı Fransız asıllı olduğundan olmayacak onur kırıcı davra- nışlarla karşılaştı Eşını o kadar bezdırmıjtı kı boşanmanın eşığıne gelınışlerdı Kâmran Inan. "'O'lı yıllarda Adalet Partısı'nın başkanlıgına adayken Isvıçre asıllı eşı sorun oldu O zaman partı kongresınde eşını kolundan çekerek ortaya getırdı ve topkıluğa şoyle tanıttı "Bu,eşim. Adı \asem\n, kendisi Muslumandır." Farklı kulturlerden tarklı dınlere ınanan ıkı ın- san anlaşarak evlenıyorsa bu kendılerının çev- relerınden uzak olmalarını değıl. kendılerının başkalarının ınançlarına ve yaşam bıçımlenne hoşgoru ıle yaklaştığını gosterır Ancak başkala- rı çoğu kez aynı hoşgorude değıldırler Kadınlar "gelingcldikleri" ıçın kocalarının soyadını alma- ya aılesının adetlenne uymaya zorunlu kalırlar Yabancı bır kadından beklenen, kocasının dınını kabullenmek ve bunu, adını değıştırerek dışa v ur- maktır Bu ad değışıklığı ıkı şekılde olabılır Ya kendı ozadına çok yakın bır Turk adı seçılır(Nı- cole - Nılgun. Inge - Incı) ya da kadına venı Turk Musluman kımlığıne uygun -eskı kımlığı- nı yok edercesıne -çok tarklı bır ad seçılır (Bn- gitte - Canan Chrıstıne - Kubra) Yabancı kadınlann Turkıye'de karşılaştıklan başka buyuk sorunlar ıse oturma ıznı ve çalışma ıznıdır Avrupa ve Kuzey Amerıka ulkelennde yabancı eşlere belırlı bırev lılık dönemınden son- ra suresız (hayat boyu) oturma ıznı verılırken. Turkıye'de yabancı eşlenn, olunceye kadar ıkı yılda bıryuksek harçlar odeyerek oturmd ızınle- nnı yenılemelen gerekmektedır Batı ulkelennde kışısel çalışma ızınlen bırkaç yıl boyuncd. surelı ve sonradan yaşam bovunca venlırken, Turkıye'de kışısel çalışma ıznr yoktur Yalnızca az sayıda ışverene (kamu kuruluşlanna ya da uluslararası şırketlere) tek tuk yabancı uz- man ıçın veherseferındeyalnızbıryıl ıçınçalış- tırma ıznı verılmektedır Turkıye. Nılgun Kışlalı gıbı bınlerce yabancı kadının ulkesı oldu Bunlar. burada yaşamak. ça- lışmak vegomulmekıstıyorlardı, ıstıyorlar Ama Nılgun'ler Nıcole Çanan'lar Bngıtte ya da He- dıye'lerHeıdı olarak yaşamayısurdururlerse ko- calarının. çocuklannın ve çevrelennın sevgısını ve saygısını daha mı az hak ederlerdı' TARTIŞMA Gökova'da Tarihi DönemeçL okov a Tennık Santralı nı n deneme uretımının Şubat 1996 da sona ereceğını oğrendık Hukumetın. santralın resmen teslım almabılmesı ıçın. mutlaka yapılması gerekttğını savunduğu "deneme öretimr, nıhayet sonaenyor 1 Ancak deneme uretımı suresının onceden açıklandığı gıbı olmadığı çok uzun surduğu kamuoy unda endışeyle ızlenmıştır Şımdı. Turkıye çevre hareketının odaklaştığı. yıllarca suren mucadelenın savisiz eylemlenn sonunda "olum orucu"na kadar vardırıldığı vc hukuksal sorun halıne gelen Gokova Termık Santralı nın venlen sozler dogrultusunda. deneme uretımı sona erdıkten sonra santral olarak çalıştınimaması gerekıyor "Çunku \erilensoz,de\let sözüdur!.." Şımdı yenı bır hukumet ışbaşına gelecek Bu arada. dort buçuk vıl sure Muğla Valısı olarak gorev yapan Sayın Lale Aytaman da ANAP tan Muğla Mıllenekılı oldu Sayın Aytaman. bır gun basına yaptığı açıklamada. "Santral konusunda duşuncelerinıi, valilik gorev inı sona erdıkten sonra açıklavacağım" demıştı Kendısını ve dığer Muğla mılletsekıllennı gorev e çağınyoruz Hem Muğla nın tek derdı Gokova Santralı mı' Daha ne dertlen var' Bunca yıldır hâlâ hıçbır onlem alınmadan zehır saçmayı sıırduren Vatağan Santralı v e Vcniköv Santralı'nın durumu ne olacak' Sorunlann çozumu konusunda agırdan alınmasına artık kımsenın dayanacak gucu kalmadı Bır de son zamanlarda Gokova'ya havaalanı yapılması konusu gundeme sıetırılıvor1 Bunu anlamak mumkun değıl Kabul etmekse ımkânsız' Oyle bır nokta seçılmış kı herhaldedünya kamuov unda "şaşkınlık'" yaratmak ıçın bundan daha uygun bır yer olanıaz' Yof yakınken. bu projeden hemen vazgeçılsın kı yıne yıllarca. neler harcanıısa harcansin gerı getırılemeyecek doğal değerlenmızın kiiltur mırasımızın yok edılmemesı ıçın mucadele etmevelım Sayın mılletvekıllerımızın bu konudakı tavırlannı da çok kısa surede oğrenmek ıstıyoruz Mılletvekıllen. gerek şu uç santral sorununa ve gerekse dığer çozum bekleyen yığınla soruna. cıddıyetle ve ıvedılıkle eğılmelıdırler Mıllet vekıllerınden gorev beklıyor Gokova Santralı ıle ılgılı olarak pek sık yıneledığımız gıbı, yenı hukumetlerden, Bakanlar Kurulu karanyla, santralın ışlevının degıstınlmesını, santral kımltğınden çıkanlarak. çev re v e demokrası savaşımının sımgesı olarak bılgı ve kultur yuvası kımlığı kazandırma karannın ahnmasını beklıvoruz Savııur Gelendost Bodrum Anayasa Mahkemesi'ne Karşı Yanlış Tavırlar A nayasa Mahkemesı Başkanı Say ın Vekta Özden ın. huzuruna gelen "Seçim ^asas^nın iptali davası" dolavısıvla karşılaşmış olduğu eleştınlere yanıt vermesınden ve "Demokratik vaşanrı sajgı ister" sozlenyle çıkışından sonra bu sozun altında yatan hukuksal anlayışın kapsamını ortaya koymak gerektığı anlaşıldı Bu ortay a koy ma gorev ı. kuşkusuz hukuk profesorlerının yetkınlıkle yapabıleceklen ınce bır çalışmadır Benım av ukat sıfatıy la ılen surduğum şu duşunceler hukukçu- avukat kışılığırnle uygulamanın ıçınde bır değerlendırmedır Eleştırılere karşı eleştın konumundakı bu açıklamalan daha çok medyanln, yanı basın- yayın elemanlarının (Çumhunyet gazetesı munezzehtır) bılmesı ve dınlemesı gerekıyor Çunku çızmeyı aşanlar, bu kışıler arasından çıkıvor Bırtakım ınsanlar karşılaştıklan olaylarla ılgılı bılım alanı konusunda eleştın yapacak duzeyde olup olmadıklarına bakmadan. objenın eleştınyı hak edıp etmedığını bır an olsun duşunmeden konuşuvoılar Bılmedığını bılmeven ınsanlann dılını yonetmek olanaklı olmadığına \e hele konuşma ozgurluğu kısıtlanamayacağına gore bu başıbozukluğun doğal bıroranda olması gerekıyor Azgelışmışlığımıze bağh olarak kultur duzeyımızın duşukluğu bu orarlı yukseltıyor Anayasa Vfahkemesı'rte karşı yapılan haksız eleştırılerle karsılaştık Bu eleştınlenn bırısı Başbakan dan geldı Ikincısı medyadan, uçuncusu de bır partı başkanından geldı Bunlar bırer başarısızlık örneğıydı Kamu karşısında da başarılı olmanın koşullanndan bınsınm hukuk bılgısı olduğu meydana çıktı Hukuk bılımının esaslan kendisinın meslekı kapsamı dışında kalan Başbakan bu onemlı noktayı gozardı ederek gorulmekte olan dava dolayısıyla Anayasa MahkemeM ne "Karan çabuk versin" anlamında mesaj gonderıyor. bır de "Karar gecikirse siyasi sayanm" sozunu soylemek suretıvle mahkeme başkanına sıvasal nıyetler besleyebıleceğını duşunduğunu ortaya koyuyor Bu bakımdan mahkeme başkanının "Dcnıokratik yaşantı saygı ister" yanıtını vermesı kaçınıîmaz oldu Bu sozler, yargı organının yapısıyla bağdaşmayan sozlerdı Zaman darlığını ve ışın acelesını algılamış olan Anayasa Mahkemesı hâkımlerının "Durmadan çalıştyortız'" mesajını verdı'klerı bır sırada kamuoyu onunde onlan kusurlu bulucu sozler soylemek oldukça saygısızlık olmuştur dıyebılırız yennde olarak Hukuk bılgısıne vukufsuzluğun doğurduğu ıkıncı bır saygısızlık orneğı medyaya aıttır Elıne mıkrofonu almış olan bır medya görevhsı. Seçım >asasi yla ılgılı soylentılen amaçlayarak bır partı iıdenne soruyor "Anavasa Mahkemesi'nden bir duyum mu aldınız?" Bu soru yuce mahkemenın yansızlığından kuşku duyabılen bır psıkolojının eserı olan bır sorudur Sankı yuce mahkeme. nasıl bır karar vereceğını bellı etmek suretıyle bırılenne ya da bır partıve ışık vermış oluyor Bu soruv u sorduran tutum da bır saygısızlık orneğıdır Partı lıderı tarafından soruya venlen yanıt da önunuzdekı bu yazının anlaşilmasına katkı vapacak nıtelıktedır Vanıtın anlaşılması ıçın ıyı duşunmek gerekıyor Anımsadığıma gore yanıt şoylevdı "\na\asa Mahkemesl boyle bir diışuiKeye uvmayan bir yapıdadır. boyle bir şey olmaz." Bır partı başkanının ancak hukukçular tarafından anlaşılabılecek gafı ortaya koy an eleştınsı şoyleydı "Anayasa Mahkemesi'nden daha kapsamlı bir karar beküyorduk." Her hukukçu bılırkı. mahkeme kararlan ne bır sozcuk eksık ne bır sozcuk fazla olabılır \anı hâkımlervereceklerı karann kapsamını daraltmazlar daraltamazlarve genışletmezler, genışletmezler Hukukun yapısında ayrı ayn yazılmış. bırbınnden uzak kımı maddeler. organlar arasında bır hıyerarşı meydana getınyor ve gerek bu hıyerarşı gerek gorev ın başahlı olma zorunluluğu meslekte bır denetım mekanızması oluşturuyor Adaletı dağıtma gorev ı usul hakkındaki yasalar, hâkımlere oyle bır yansız olma terbıyesı aşılıyor kı. vansızlık hâkımler ıçın bır karakter oluyor Av. RemziÇa\baş PENCERE Keyfimiz Yerinde... Sayılar dun açıklandı 1995 Aralık ayında toptan eşya fıyatları yuzde 4 1, tuketıcı fiyatları yuzde 3.5 oranında artmış Dıyorlar kı - Seçım nedenıyle KİTzamlan ertelenmeseydı gu- numuzu gorurduk Yıllık enflasyon, 1995'te 1994'egoreduşmuş;ge- çen yıl yuzde 150 ydı - Pekı ne olacak' Kımse bılmıyor . Çılgın bır gıdış, almış başını gemı azıya takmış, koskoca ulkeyı perışan edıyor Ne zamandan ben' ,' • 24 Ocak 1980'den once bır gazete 5 lıraydı bu- gun gazete fıyatı 25-30 bın1 Artış 5 bın kat 24 Ocak'tan once super benzın 18 lırayken bugurr 29 bın hra Artış 1500 kat 24 Ocak'tan once şehır ıçı otobus 10 lırayken bu- gun 20 000 lıra oldu Artış 2 000 kat Yukarıdakı sayıları Aslan Başer Kafaoğlu'nun "Serbest Pıyasa Ekonomısı" adlı kıtabından aldım, 15 yıllık surede fıyatların sarmalı Turkıye nın nasıl bır cehennem donencesıne gırdığını vurguluyor. Nereye gıdıyoruz' Turkıye etnık kanlı çatışmaya sarmış, herkeste "Ul- keparçalanacak mı" sorusunun gerıhmı var şerıata donuk Islamcı partı sandıktan bırıncı çıktı hukume- tını kurma denemesıne gırecek Ekonomı ıle polıtıka arasında hıç mı bağıntı yok' . Olmaz olur m u ' • Enflasyon Turkıye nın belını buktu enflasyon trıl- yonerlerı yarattı bugun Başbakanlık koltuğunda otu- ran Tansu Çiller, trılyoner1 Bır unıversıtede oğretım uyesı değıl mıydı' Nasıl trılyoner olmuş' 60 mıl- yon nufusun en azından 5-6 mılyonuna enflasyon vız gelıyor enflasyon lobısı oluştu Devlete yuksek faız- le borç vererek trılyoner olanlann sayısı kaç? Ya Amerıkan Doları üzennden yaşayanlann sayısı kaç' Rantıye-tefecı toplumunda bır azınlık, Amerıkan ya da Japon zengınıne taş çıkartıyor Ama uretım nerede' Uretımsız kapıtalızm dış ve ıç soygun ve somuru- nun açık pazan demektır Surgıt enflasyon, nasıl dızgınlenecek 1994'te yuzde 150 enflasyon patlamasına yol açan Tansu Çıl- ler'ın yenıden başbakan olmak ıstemesı toplumda polıtıkanın nasıl çurudugunu gosterıyor * Gumruk bırlıgıne gırdık Fıyatlar ucuzlayacak mı' Sabah gazetesınde bır haber "Gumruk bırlığı sonrası ucuzlayacak' denılen ıt- hal otomobıllerde hesabını en çabuk yapan ve ye- nı fıyatlarını en çabuk açıklayan, luks otomobıl sını- fının gozdesı Jaguar'ın ıthalatçısı oldu Yenı fıyat du- zenlemesıne gore motor hacmı 4 bın cc olan XJ6 modelının anahtar teslım fıyatı 105bındolardan 100 bın dolara, Sovereıgn modelının fıyatı, 118 bın do- lardan 112 bın dolara ındırildı " Neşemız yennde Jagu#r ın polıtıka yaşamında ozel bır yerı var, ul- kemızde "Davulu Delen Jaguar Partısı" bıte kurul- madı mı' Musluman Endonezya'da saat başına ucret 0 28 dolar ' Fransa'da saat başı ucret ! 20 dolar Endonezya kendı dunyasında boynu eğık yaşıyor Fransa'da ortalık bırbırıne gırıyor gençlık gostenle- n grevler eylemler ulkeyı bırbırıne kattı Oyleyse Turkıye'ye yuzde 150 enflasyon az bıle 1 Daha beterını bıze yaşatacak olan polıtıkacıyı Baş- bakanlık koltuguna oturtmalıyız kı, keyfimiz yerine gelsın 1 ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLAR1 Dr. Nezih H. \e>zi PE\Oa>ınlan tstıklul Cüd tmttm Sk 1 80080 Beyoğlu - ISTANBUL Bıirun kitapcılardan istey iniz. TEŞEKKLR Çok sevmh varlıâımız canımız SERDAR ÇAKIRER'iıııizin aramızdan zamansiz avrılı^ı nedenıv le eenazesıne katılan çıçek gonderen sosyal vakıflara bagişta bulunan. telefon faks, telgrafla \e bızzat gelerek acımızı pav la^an dost akraba ve butun vakınlanmıza en ıçten teşekkurlerırnızı sunanz AtLESİ S.S. MERT KENT (TRT-B)KONUT YAPI KOOPERATIFİ Y0NETIM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN ILANEN TEBLİGAT 29 05 1993 tanhınde vap an genel kurulurrbzda arsamızla ılgılı sorun lar çozumıemnceye Kaaa' jveler "i zden Kongre tanhmden tıbaren geçef olmak uzere aıdat ıstenmemesıne aicak 1993 yıima kadar olan borçlann odenmestne karar verlmıştır Genel kurulun bu karan dogrultusunda odemeler konusunda ortaWan- mıan kooperatrte kayıtlı adresienne 23 10 1995 tanhınde noterden teblıgat yapılmıştr Ancak adres değtştk ığı nedenıyle asagıOa ısınıen bufunan ortaklanmı- za ulaşanadık üanen yaptığım z bu duyuru le btnkmıs borçlann Turkıye Iş Bankası Cagaloğ'u Şjbes 8885 Turkıye Halk Bankas, Cagaloglu Şubesı 17060 Turkıye Halk Bankası Taksm Şubea 70029 no 'u heâaplanmıza >atır'iması gereKneıcedır llan gjrbnoen tbaren 30 (Otuzi gun ıçınde borçlann odenrremesı du ruTiunda Kooperat f AnaSozleş~ıesının14 maddes(nın2 fıkrası geregın- ce >ortettm kurulu Raran ıle kertdıiennı ortaklıktan çıkarmak durumupdâ ka- lacağız Ilanen duyurulur YÖNETİM KURULU Saygılanmızla Not Durumunuzla •kjılı bılgı edınmek ıçın tutfer kooperatıfınzı araynız Tel. 51128 08 fatma Karaalı Funda Guneş A.ı Teorran Guray Sevınç Dognjyol Or han Vedat Sevınçlı TurkanAker VedatSertogj Burhan CMıar A ) d i i l - gen H Mete Buharalı Tamar Karabogalı Huseyın Ketencı B nguı Tanın Melahat Pe*nşlı Erdogan Yuce M İihan Gumuşkemer Melıh Tulpar Isa Ar k F Zuhal Bronz Yuc«l Akman Haldun Buhâfalı Metın Çağlar Fıkrıye Yukselen Olcay Ergur c a1'na Stay Axsov A^a- Caner Çetın Şar>lı Pe- nhan Velıoğlu Mustafa Cemıl TılegJ OsiianNezh Ozer SernaPe'nşl Mu rat v ıldrım E r gm Ajral Seçk n Kazanıroglu Beyhar Kurtışoglb Menmet Nıhat Uygun ErgınTuzcu Me*ımetZ9kıBlgı FatoşDoan Fatrra S bel Gaz- 2anıga Neıat Irvalı Alaettın Bahçekapılı Imrer Utku Kadn Aksoy Hurmet Çınar HabıbeKınacı Hıkmet Karabey
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear