23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
U OCAK 1996 ÇARSAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER /IfyAP'ın disiplin kurulu üyeleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Grup Disiplin Kurulu üyeleri belirlendi. ANAP grubunun dûn grup başkanvekili Olkü Gûney başkanlığmda yapılan basına kapalı toplantısında grup disiplin kurulu seçimleri yapıldı. Yapılan seçimlerde Tokat Milletvekili Metin Gürdere, Trabzon Milletvekjli Ali Kemal Başaran, Şanlıurfa Milletvekili Seyit Eyyüpoğlu. Samsun • Milletvekili Erdeın Yıldız, Erzurum Milletvekili Necati GüJlülü, Adıyaman Millervekili Mahmut Bozkurt ve Kayseri Millervekili Ibrahim Yılmaz grup disiplin kurulu üyeliklerine getirildiler. AknıtüPk davaları birleştiriJdi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi. 5 Temmuz 1995 tarihinde TBMM"de eski Samsun Milletvekili tlyas Aktaş'ın yaralanması olayından sonra sekreter Fatma Akıntürk hakkında "ruhsatsız silah bulundurmak ve taşımak", "öldürmeye kalkışmak" gerekçesiyle açılan davalan birleştirerek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Mahkeme hâkimi, dünkü duruşmada 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan dava ile Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nde açılan dava arasında fiilı ve şahsi irtibat bulunduğunu belirterek yüksek dereceli mahkeme olan Ankara 1. Agır Ceza Mahkemesi'ndekı dava dosyalanmn birleştinlmesınin kararlaştınidığını ve bu teklife Ağır Ceza Mahkemesi"nin de olurrüu yanıt verdiğıni ifade etti. Tamer Koıoglu oldu • ANKARA (AA)-Gazi Üniversitesi (GÜ) Diş Hekimliği Fakültesi eski dekanlanndan Prof. Dr. Tamer Kınoğlu yaşamını yitirdi. Prof. Kınoğlu, 1935 yılında Kilis'te doğdu. 1958-1959 yıllannda Almanya'da Mainz Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi'nde kİinik dönemine kadar eğitim gören Kınoğlu. 1966'da Istanbul Üniversitesi"nden mezun oldu. Ankara Iktisadi ldari Bilimler Akademisi"ı,- bağlı Dişhekimliği Yüksekokulu'nda göreve başlayan Kınoğlu, doktora çalısmasını tstanbul Universitesı Dış Hekimliği Faküftesi Diş Hastalıklan ve Tedavisi Kürsüsü'nde sürdürerek 1972 yılında doktor. 1977'dedoçent ve 1989 yılında profesörlük unvanını aldı. Nema ödemeleri • ANKARA (AA)- Kamuoyunda "zorunlu tasarruf" olarak bilinen "Çalışanlan Tasarrufa Teşvik Hesabf'nda biriken paranın nemasının ödenmesi konusunda, Hazine Müsteşarlıği'nın yeni teklif yazısının Devlet Bakanı Aykon Doğan'da oiduğu bildırildı. Edinilen bilgiye göre, Yüksek Planlama Kurulu"ndaki (YPK) imza prosedürünün başlaması için, Devlet Bakanı Aykon Doğan tarafından onaylanmış yeni teklif yazısının YPK'ye ulaşması gerekiyor. Nema ödemelerine ilişkin yeni teklif YPK'ye sunulmadığı için kurul cephesinde henüz bir gelişme olmadığını bildiren yetkililer, kararâ ilişkin teldıf yazısının gecikmemesi halinde, nemalann önümüzdeki şubat ayı içinde ödenebileceğini belirtiyorlar. YSK'ye üye seçimî • ANKARA (AA)- Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Yargıtay kontenjanından boşalan üç üyesi için, Yargıtay Genel Kurulu'nda dün seçim yapıldı. YSK'nin yeni başkan ve başkanvekilini belirlemek için de seçim yapıhyor. Buna göre, Yargıtay kontenjanından YSK üyeliğine, 4. Ceza Dairesi üyesi Mustafa Fadıl lnan, 13. Hukuk Dairesi üyesi Oktay Izgiey ve 3. Hukuk Dairesi üyesi Ziya Sağdırseçildi. Cumhurbaşkanı, yolsuzluklarla mücadele için seçeneğini açıkladı Demirel 'aklak yasası' îstediANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL bürokratik ahiakın sağlanması. dürüst ve saydam devlet yapısının oluşturulması amacıyla "kamu hizmeti ahlak yasasT çıkanlmasını önerdi. Demirel'in. içindeki bilgılen seçerek yayımladığı Devlet . Denetieme Kurulu raporiannda, yolsuzluğun, toplumsal düzeni ve kamu İcavnaklarını aşın derecede yıpratan bir "toplumsal bastaiık" durumuna geldiği kaydedildi. Demirel, 1994 yılında Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olan Deviet Denetieme Kurulu'nca hazırlanan 21 raporu, özetleyerek vayımladı. "Çankaya 1995" adlı kıtapta toplanan derlemeye göre 1994 yılı içinde hazırlanan raporlann özet yayımmda. dikkat çeken bazı saptama ve öneriler şöyle: V ükseköğretim Kurumianndaki Döner SermayeTşletmeleri İnceteme ve Araştırma Raporu: Tıp fakültelen hastanelerinde milyarlarca Türk Lirası tutanndaki cihazlar personel yetersizliği nedenıyle tam kapasite ıle çalıştınlamıyor. Bu durum bir taraftan •Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, içindeki bilgileri seçerek yayımladığı Devlet Denetieme Kurulu raporiannda, yolsuzluklarla mücadele edilmesi amacıyla "kamu hizmeti ahlak yasası" çıkanlmasını önerdi. bağlı sermayenin atıl kalmasına yol açarken diğer taraftan hastalann aylarca beklemelerine neden oluyor Özel Çevre Koruma Bölğelerinin İncelenmesi ve Denetlenmesi Raporu: Özel çe\re koruma bölgelennın bırçoğunda imar planlanna aykın çok sayıda yapılaşmaya gidıldiğı, çevre kirlıliği ve çevre değerlerinin korunmasına gerekli önemın venlmediği, bu konularda ihmali görülenler hakkında yasal işlem yapılması gerektiği saptandı. Yolsuzluklarla Mücadelede Alınacak Tedbirlere İlişkin Rapor: Halkın bılgi aima. bilgiye ulaşma ve bilgilendırme hakkı güvence altına ahnmalıdır. Yolsuzluklann soruşturulması ve kovuşturulması ıle ılgili olarak Yargıtay'da ve savcılıklarda uzmanlaşmayı sağlayacak şekılde özel birimler kurulmalıdır. Kamu hizmefinde ahlakiliğin dûzenlenmesi ve geliştirilmesı için yeni yasal düzenlemeleryapılmalıdır. "Kamu hizmeti ahlak yasası" adı altında devlet kavramını tanımlayan, bürokratik etik değerlerin normlannı belirleyen ve bu normlara aykın davranışlara karşı yaptınmlargeliştiren biryasa hazırlanmalıdır. Yasal yaptınmlar ağırlaştınlmalıdır. Her kurumun teftiş birimi içinde yolsuzluk araştırma- soruşturma üniteleri kurulmalıdır. Kamu Harcamalannda Savurganlıgın Önlenmesi Raporu: Makam araçlan, yurtdışı kadrolar ve görevlendirmeler asgariye indirilmelidir. Lojmanlann tamır ve bakım masraflan ile yakıt giderlerinin tamamı lojmanda oturan memur tarafından karşılanmalıdır. Katnuda çalışan memur ve işçi sayısı azaltıimalı. müşavir ıstihdamı çok aza indirilmelidir. İşçi ve İşveren Sendikalan Hakkında Rapor: îşsizliğin giderek yaygınlaştığı, kayıtdışı ekonomide işçilerin yasal engeller hiçe sayılarak çok körü koşullarda çalıştınldığı, kamu görevlilerinin satınalma gücünün sürekli düştüğü bir ortamda sendikalann, üyelerinin haklannı yeterince koruyamayacaklan. toplusözleşmelerde aldıklan zamlann kamuoyunun tepkisini çekeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle işçi ve işveren sendikalannın ve bunlann konfederasyonlannın daha venmlı çalışmalannın genel ekonomik ve sosyal dengelerle yakından bağlantısı vardır. Türkiyc'de Denedm Organlannuı Yapısı ve lşleyişi Raporu: Denetim konusunda ortak düzenlemeler yapmak, denetim standartlannı tespit etmek, denetim rehberi geliştırmek, denetim kuruluşlan arasında iletişim ve koordinasyonu sağlamak, belli zamanlarda denetim şûrası toplamak gibı görevler yapmak üzere "rnilli denetim kurulu" oluşturulmalıdır RP Cenel Baskanı Erbakan, Basbakan Tansu Ciller'i suçladı 6 ANAYOL seçeneği ucııbe bir şey' •Çiller'i anlamanın mümkün olmadığını söyleyen RP lideri Erbakan, ANAYOL girişimlerinden hiçbir sonuç alınamayacağını ileri sürdü. Erbakan, "Çiller, benden sonra tufan diyor" dedi. ANKARA (Cumhurnet Bürosu)- RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, ANAP Genel Başkanı Mesut V ılmaz'a, DYP Genel Başkanı TansuÇiller'ın, gö- türdüğü dönüşümlü başbakanlık öneri- sını **yanın eİma" olarak nıteleyerek "Bu isîeryarun eoıuı Üeohnaz" dedi. Se- çımlerden bınnci parti olarak çıkmala- nna karşın, hükümetı kurma görevi alan Basbakan Cüler'in. RP ilegörüşmeme- sini eleştiren Erbakan. bunun demokra- tik teamüllere aykın olduğunu kaydede- rek ANAYOL formülünü ucubeye ben- zctti. "Hanımefeııdi hatafı davranışlar içindedir" diyen RP lideri. "ÇiDer Ha- nımefendi,benden sonra tufan diyor. Bu hanımefendi ne basbakan olarak, ne de kabinede etkili bir rol almamaİL, geri çe- kilmeti" görüşünü savundu. Erbakan "Boştına vakit kaybediyoriar" dedi. RP'nın dün yapılan grup toplantısın- da konuşmasına ısim vermeden bazı medya kuruluşlannı eleştırerek başlayan Erbakan. "Bu medya kuruluşlannındo- ğurmak istediği havaya kapılmayacak kadar şuur sahibiyiz" dedi. Hükümet kurma çalışmalanna deği- nen RP lideri, geçen dönem içinde RP'nin görevini yaptığını, seçimJeresnasındaor- taya çıkan olumsuz havanın kaldınlma- sına yardımcı olduklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTden görev aldıktan sonra, hükümet kurma çalışmalan içine girdiklennı, ülkenin birgün bilezaman kaybetmesini isteme- diklerini ifade eden Erbakan, ellerinde olmayan nedenlerden dolayı olmayacak formüllerin bir kez daha devreye solcul- duğuna dikkat çekti. Ustü kapalı ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı da eleştiren Erbakan. "CMmayacaklar bir kezdaha denenecek, ondan sonra bunu yapalım aJternatifî ncdcniyleortavaçjkan durum budur" di- ye konuşru. ANAYOL'un ucube ve suni bir formül oldugunu savunan RP lideri, bu polıtikalann geçen dönemde iflas et- tiğini, olası bır ANAYOL hükümetinin ölü doğacağını yineledi. Türkiye'nin RP'li bir hükümet beklediğini, Basba- kan Cüler'in hatalı davranışlar içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı seçiminde ikinci turda da sonuç yok ANAP'lı Kalemli farkı açıyor oldugunu öne süren Erbakan, "Hepikaz ettik. Olmayacak bir şe> için vakit kay- bettiriyor. Öisa bik halkın sorunlan için çözüm getiremez"dedı, Basbakan Tan- su Cüler'in, hükümetı kurma yetkisi al- dıktan sonra ilk önce RP'ye gelmeme- sini eleştiren Erbakan, şunlan söyledi: "RP'yegeimemek halkasaygısızlıktır. Yanhşyapıyor ve>< apmaya da devam edi- yor. Halka savgittziık etmistir. Halen bas- bakan ola> ım diye tsrar ediyor. Şahsına söyleyeceğimiz bir şe> yok. Âncak ülke- yi ne hale getirdiği ortadadır. Hâlâ ısrar içinde olması Türkive'nin meselelerini güçleştirmektedir. Söyiediği sözkri anla- mak mümkün değildir. Başbakanhkta ts- rartı oisa>mış RP ile koalisvon yapar- mış. Hayret, hayret Sanki RP. "Gel senı basbakan ) apalım' diye bekliyor. Bütün gerçekterortadayken nasıl görmüvnr? Bu hanımefendi, ne basbakan olarak, ne de kabinede etkili rol almamak Bunun ge- ri çekilmesi «crekir. Eğer böyle bir görev alırsa halkın umudu kınlır. Çilier Hanı- mefendi, İkı ay daha basbakan]ığı sür- düreyim, benden sonra tufan' diyor. 'Ben yapanm kimse anlamaz' derkenyamb- yor. Leb demeden lebiebiciyi anlartz." Cüler'in, "RV hükümetoİıırsahemiçe- ride, hetn de dışanda olumsuz bir hava do^r" şeklindeki sözlerinı de anımsatan Erbakan, "Bu söz yanlışOr. Bunun gerçek- leabkasıyoktur. RPikTlr- kiye lider olacaktır. Seçim- lerde de bunu ispat etti. Sa- yuı Çiller," RP hükümet ku- rarsa olumsuz bir hava ya- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -TBMM Başkanlığı seçımi, ikinci tur oylamada anayasada öngörülen üç- te ıki çoğunluğa (367) ulaşılamadı- ğından dün de sonuçlandınlamadı. ıkıncı tur öncesinde. bırincı tura gi- ren 8 adaydan 5'i çekildi. 528 üye- nın katıldığı oylamada, ANAP'iı Mustafa Kalemli 209. DYPIı İsmet Sezgin 160. RP'lı Aydın Menderes 150 oy aldı. 7 oyun geçersiz sayıldı- ğı oylamada 2 oy da boş çıktı. TBMM Başkanlığı seçimi için ilk tur geçen hafta yapıldı. RP'den 4, ANAP'tan 3 ve DYP'den de 1 ada- yın yarıştığı ilk turda en çok oyu ANAP Kütahya Milletvekili Mus- tafa Kalemli aldı. Ikıncı tur öncesin- de RP adaylanndan Yasin Hatipoğ- lu, Süleyman Arif Emre ve Recai Kutan ile ANAP adaylan Ali Talip Özdemir ve Ohan Sungurlu da çe- kildiler. İkinci turda TBMM Başkanlığı için RP Istanbul Milletvekili Aydın Menderes ile DYP Aydın Milletve- kili Ismet Sezgin ve ANAP Kütah- ya Milletvekili Mustafa Kalemli ya- nştı. DSP millervekılleri büyük öl- çüde ANAP adayı Kalemli'yıdestek- lerken CHP milletvekılleri oylannı ANAP ve DYP adaylan arasında da- ğıttılar. RP'lilerin Menderes için, dün yoğun kulis yaptıklan, özellik- le DYP'lilere çengel attıklan göz- Iendi. RP'liIer DYP'lilere, Adnan Menderes'ı anımsatarak, "36vdsoo- ra önünüze gelen bu firsatı kacırma- yın. Demokrasinin gereği de budur. Eğer Sayuı Aydın Menderes'eoy ver- mezsenizbunun vebalinden kurtula- mazsanız" dıyerek ıkna etmeye ça- hştılar. Bugün yapılacak oylamada, Ismet Sezgin'in elenmesi durumun- da. DY'P'lilerin büyük bölümünün Menderes'e oy vereceklen kulisler- de dıle getinldi. Menderes'ın, dün TBMM'de DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Yasar Dedelek'Ie baş başa görüşmesi de dikkatı çekti. İkinci tur oylamada da anayasada öngörülen üçte iki çoğunluk oyuna ulaşılamadığından seçim sonuçlan- dınlamadı. Bugün yapılacak üçün- cü tur oylamada salt çoğunluk (276) aranacak. Bu çoğunluğa adaylardan hiçbiri ulaşamazsa, bu rura katılan adaylardan en çok oy alan ikisi için yann dördüncü turgerçekleştirilecek. Dördüncü turda en çok oy alan aday TBMM Başkanı seçilmiş olacak. Partisinin dün yapılan grup toplan- tısında TBMM Başkanlığı seçimine değmen RP Genel Başkanı Necmet- tin Erbakan, "Demokrasi demek sa- dece sandığa gitmek değildir. De- morkrasi terbiyesi halkın arzusuna uymaktır" dedi. Erbakan, 70 yıllık teamüle TBMM Başkanlığı seçim- lerinde de uyulması gerektığini be- lirterek, başkamn RP'den seçileceğini söyledi. ratın' mesajı venmeyeçalışt- yor"dedi. Erbakan, dönüşümlü baş- bakanlık modeli için, '^annı ebna" benzetmesı yapan Cil- ler'i yanıtlarken "*Bu işler yarun elma ile olmaz. Halk arasında yanm elma gönül aima derler, ancak oradaki yanm elmayla bu olmaz" diye konuştu. Erbakan, Cüler-Yılmaz görüşmesi ile ilgili değer- lendirmenin yapılacağını belirterek. "GerekB açıkla- malar yann (bugün) arka- dashr tarafindan yapdacak- ûr" dedi. CHP lideri Baykal, uzlastırma cabalarını anlattı 'Çiller ve Yılmaz dönüşümlü başbakanlıkta anlaştılar' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı, Basbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Deniz BaykaL DYP lideri Tansu Çiüer ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın dönüşümlü başbakanJıkta anlaştığını belirterek "Elmavı ikiye böldüler. Şimdi aralannda çöpün Idmde kalacağı tarüşması var. O da önemli değiL halledilir" dedi. DYP ile ANAP'ın uzlaşması için gösterdiği çabalan anlatan Bayka). "birileri aduıa, birilerinden yetki alarak arabuluculuk tavnnda oimadıklannı^belırtirken CHP'yi de hükümetc taşımaya çalışmadıklannı bildirdi. Baykal, TBMM Başkanlığı seçiminin ikinci tur oylamasından sonra Meclis Genel Kuru) salonundan aynlırken kuliste karşılaştığı ANAP Istanbul Milletvekili Şadan Tuzcu'ya, "Elmayı pavlaşın, bu işi bitirin" dedi. Baykal. Tuzcu'nun "Başbakanhk konusu ne olacak" diye sorması üzerine de elindeki madeni parayı havaya atarak, "Yaa mı, tura mı deyin. Kimde kahrsa o basbakan olsun" diye espri yaptı. Baykal, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de bugünkü koşullarda DYP-ANAP hükümeti kurulması gerektiğini belirterek şöyle dedi: "Artık başbakanlık konusu bir engel ohnaktan çıkmıştır. tlmav ı bölerek pa> laşacaklardır. Hükümet konusunda belli bir aşamaya gelindi. Halledilmesi gereken sorunlar var. Onlan da çözerler. Gelinen noktadan ümitliyim. Elma, yasak elma değiL Pav laşmav ı kabul ettiklerine göre, mesek yok." Baykal, DYP-ANAP işbirliğinin sağlanması durumunda CHP nin üçüncü ortak olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine, hükümete girmeyeceklerini söyledi. Hükümet kurması söz konusu partilerden daha fazla çaba harcadıklannı ileri süren Baykal, dönüşümlü başbakanlıkla ilgili bir soru üzerine de şunlan söyledi: "Dönüşümlü başbakanlık noktasına gelindikten sonra, dönemin küçük dilimlere bölünmesi doğru değil. Dönemin olabildiğince bütünlüğü korunmalıdır. 6 ay, 3 ay gibf bölünmesi yanhş olur. Her dönemde bir kadro gelecek, gidecek. Bu doğru yakiaşım olmaz. Olacaksa bir defa olmalıdır. Çok fazla dönülürse. hükümetin başı döner." Baykal, dün sabah partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada yeni bir seçimin gündeme gelmemesi için iki partinin uzlaşmasının zorunlu ve kaçınılmaz oldugunu vurguladı. CHP'nin hükümet içinde yer alabileceği yorumlannın yapıldığını anlatan Baykal, "Kesinlİkle CHP'nin hükümetle ilgili bir tercihi, beklentisi yokrur. Biz CHP'vi hükümete taşımaya çahşmıyoruz" dedi. Baykal'ın bu sözlen alkışlarlakesıldi. Baykal sözlerini. "Imarıra bu oluşum şekillenir. Bu oluşumun daha ileri biçimlerinin nasıl ortaya çıkacağmı göreceğiz. Biz merkez sağdaki iki partiye baskı yapıp ışbüiiğine sokmayı başanrsak 'Size hükümetı kurdurduk. şimdi muhalefet nasıl olurmuş görün" diyerek muhalefete geçip görev yapabiliriz1 " dedi. A 0 O A Y A Y I M I. A il I İLHAN SELÇUK YAPITLARI Yıubaf SelahatfBîn'in RomanJ 0U$UNUYORUM OYLEYSE VURUN 23. BASI 120.000 TL GÖRÜLMÜŞTÜR 8. BASI 100.000 TL AĞLAMAK GÜLMEK 10. BASI 120.000 TL DUVARIN ÜSTÜNDEKJ TİLKİ 3. BASI 230.000 TL JAPON GÜIÜ 7. BASI 120.000 TL ZİVERBEY KÖŞKÜ 13. BASI 100.000 TL YUZBAŞI SELAHATTİN'İN R0MANI (İKİ CİLT) 6. BASI 320.000 TL Cumhuriyet Kttap Kulubü Çağ Pazarlama AŞ. Turkocagı Cad 39/41 (34334)Cagaloğlu-lstanbui Tel-512 05 05 Dıger Sergı Salonlarımız Istıklal Caa ZarnbaK SoK. 4/1 Beyoğ'J "el 252 38 8" duvarınüstûndeki' tilki POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Öcüler İmparatorluğu... Bugün 24 Ocak 1996... Üç yıl önce bugün sevgili Uğur Mumcu'yu alçak- ça kurulan bir bombalı tuzak sonucu yitirdik... Karanlığın, insan yaşamını giderek örttüğü 1996 Türkiyesi'nde Uğur Mumcu'dan Metin Göktepe'ye dek uzanan 'cinayetler zinciri'nde devlet, faili meç- hul cinayetleri aydınlatmıyor. Bahriye Üçok'tan 22 ya- şında yaşamını 'ışkencecilerin' ellerinde yitiren Sinan Demirbaş a değın uzanan birçızgide 'öcüler impa- ratorluğu'nun bir fotoğrafı 'aynalı odalann' cüceler sal- tanatına tanık oluyor... Geçen yıl Işık Kansu'nun bir yazısını anımsıyo- rum. Güldal Mumcu'nun o ilginç açıklamasını yeni- den okuyorum: "Bir savcının 'Hiçbir delil bulamıyoruz' dememesi gerekir. Bir savcının, doğal olarak 'Acaba neden biz bir detil bulamıyoruz' sorusunu araştırması gerekir. Ay- ncabizim hukuksistemimizde, emniyetgüçleh, sav- cılığın emrine bağlı olarak çalışmaktadır. Olayda aca- ba, savcılık ayn, emniyet güçleri ve istihbarat birim- leri ayn ayn mı çalışmaktadır? Bir eşgüdüm var mı- dıryok mudur? Olayı gerçekten aydınlatma niyetinin olup olmadığı, bende daima kuşku uyandırmıştır. Ay- nca DGM Savcısı Ülkü Coşkun'un, 'Bu olayı devlet yapmıştır' iddiası, Cumhurbaşkanı Demirel7n 'Bu olayı aydınlatamadık, mahcubuz' söylemiyle birte- şince, devleti mahcup edenlerin, yine devletin ken- disi oiduğu ortaya çıkmaktadır. Çünkü soruşturma- yı yürütenler, devletin kunjmlandır. Olay sırasında ve daha sonra dönemin Başbakanı, bugün Cumhur- başkanı olan Süleyman Demirel'/n, dönemin Dev- let Bakanı ve şu anda Basbakan olan Tansu Çiller'/n içinde bulunduğu tüm hükümet üyeleri, kendi hükü- metleri adına ve teker teker, bu işın aydınlatılmasının bir şerefborcu oldugunu ve gerekli işlemlerin ve ko- vuşturmanın yapılacağını söylemış olmalanna karşın, o dönemde soruşturmayı yürüten savcı, 'Sıyasi ikti- dar ısterse bu iş çözülür'dem/şf/r. Bu durum da açık bir çelişkidir Siyasi iktidann açık olarak beyan etme- sine karşın, kimlerin ne için bu soruşturmayı yürüte- mediğiyine bir soru işaretidir." ••• 'öcüler imparatohuğunun' vurdumduymazlan Tu- ran Oursun'dan Çetin Emeç'e, Muammer Ak- soy'dan Musa Anter'e dek pek çok yazar, aydın, emekçınin katillerinin yakalanmaması karşısında ne- dense sessiz kalmayı yeğliyorlar... Bir milyon imzalı dilekçenın sahipleri ise vurdum- duymazlara soruyor: "Dilekçemize yanıt bekliyoruz..." Onlar şimdi diyortar ki: "Haksızlığın, adaletsizliğin, eşitsizliğin yılmaz ve eşsiz savaşçısı, laik düzenin ve cumhuriyetin yılmaz savunucusu, benzeri bir daha belki de gelmeyecek olan değerli gazeteci veyazar Uğur Mumcu 'nun,sa~ vaştığı yolda kalleşçe şehit edilmesinin üzehnden üç yıl geçtiği halde, bır ucu kuşkusuz bütün Türkiye in- sanlannın yüreklerine teker teker saplanan hançeri tutan eller hâlâ bulunamadı. Uğur Mumcu hayatta olsaydı, bu cinayetin faille- rinin yakalanması yolunda savaşır ve mutlaka sonu- ca ulaşırdı. Neyazık ki ulaştığı başka sonuçlar, onun şahstnda, yeryûzünün en haksız, en hain, en kalleş cinayetinin işlenmesine yol açtı. ı Cinayetin aydınlanacağı yolunda namus sözü ve- renlerdan umudumuzu kestık. Ama adaletten ve Uğur Mumcu'nun hunharca parçalanmış bedeni ardında yürüyen on binlerden umudu kesmedik. Yazanmızın değerli eşi Güldal Mumcu'nun yaptı- ğı, 'Uğur Mumcu'nun devlet tarafından ortadan kal- dınldığının kendisine söylendiği' yolundaki son açık- lama, canilerin ortaya çıkanlmasındaki başansızlığın nedenlerini açıklıyor olabilir. Ancak neden ne olursa olsun, Uğur Mumcu cinayeti, faili meçhul cinayetler rafında tozlandınlmayacaktır." ••• Bugün 24 Ocak 1996... 'Öcüler imparatorluğu 'nun alnındaki 'faili meçhul- ler' utancından alınan var mı? Gazeteci arkadaşlanmız bugün saat 09.30'da Uğur Mumcu, Metin Göktepe ve öldürülen diğer gazete- ciler için Cağaloğlu'ndaki 'GazetecilerCemiyeti' önün- de toplanıp Istanbul Valiliği'ne dek yürüyecekler... Cumhuriyet gazetesindeki Uğur Mumcu'ya saygı töreni ise saat 13.00'te başlayacak. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ile Türkiye Ya- zariar Sendikası Genel Başkanı ve gazetemiz yazar- lanndan Ataol Behramoğlu bir konuşma yapacak... CAP Belediyeler Birliği: Sosyal devlet üç-beş oya satıldı • GAP Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Ahrnet Özer, siyasetin Güneydoğu'da gerici bir fonksiyon oynadığını ileri sürerek "Milletvekılleri bütün teknolojik olanaklardan yararlanıyor, fakat kafa, elli vıl önceki kafadır" dedi NtZAMETTtN KAPLAN DİYARBAJOR-Feodal yapının egemenligıni sürdürdüğü Doğu ve Güneydoğu'da, aşiret ve şeyh kökenlilerin 1995 genel seçimlennde de milletvekili seçilmesı, politikada feodalizm tartışmasını yeniden gündeme getirdi. GAP Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Ahmet Özer, siyasetin Güneydofu'da gerici bir fonksiyon oynadığını belirterek "sosval de\ let anlayışı üç- beş oya satılmıştır" dedi. Güneydogu'nun birçok ilinden seçilerek Meclis'e giden 50 ırülletvekilinden 21 'ınin aşiret lideri, I4'ünün de şeyh kökenli olduğunun saptanması bölgenin gelişimi önünde önemli bir engel olarak vurgulanıyor. Aşiretlerin yapısıyla ilgili araştırma yapan ve son seçimlerde YDH'den milletvekili adayı olan GAP Belediyeler Birligi Genel Sekreteri Ahmet Ozer. fcı-J.'i . JV.K L- konusunda devleti suçluyor. Devletin sürgün ettiği şeyhlik, ağalık kurumlanna çok partili sisteme geçildıginde değer verdığini ve çözülme sürecine girmişken devlet eliyle tekrar otoriter duruma getirildiğini anlatan Özer, "Neden? Çünkü bu kurumlar oy deposu olarak telakki edildiği için sosyal devlet anlayışı üç beş oya satümışür*" divor. Kültür boşluğu Özer, aşiret kökenli milletvekilinı şöyie tanımlıyor: "MiDetvekih" seçilip Ankara'ya gidivor. Oğlu, fabrikada çalışıyor, kendisi Mercedes'e biniyor, markette aiışveriş yapıyor. Ama eşi hâlâ yöresel bir kıyafet giyiyor. Yani zihniyet hemen değişmiyor. Bütün teknolojik olanaklardan yararianıyor, fakat kafa, elli yıl önceki kafadır. Bu bölgeden gidenlerin bir başka özelliğj de Meclis'te kaldıgi süre ı^jüdt' kiirsır. L çiıvip konuşmamasıdır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear