22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 210CAK1996PA2AR 12 DKTYAZr Şeriat düzeninde İpanlı kadın Dr. İLDENİZ KURTULAN ranHa kadının ana olarak vesayet hakkı, ^ erkek çocuklarda 2, kız çocuklarda 7 yaşına # dek sürer. Kocasının ölümü durumunda bile m kadının vesayet hakkı sınırianmıştır; yeniden -A. evlenirse tüm haklarını yitirir. Çocuk vesayeti konusunda kadın-erkek eşitliğj söz konusu değildir. İran İslam Cumhuriyeti Medeni Yasası'nın 1170 sayılı maddesine göre, "Eğer ana, çocuğunun vesayetini üstlendiği süre içinde cinnet getirir ya da evlenirse vesayet, babaya geçer." •.ranlı kadınlar, çocuklarına velayet etme T hakkından da yoksundur. Medeni Yasa'ya m göre, "Çocuğun malını, mülkünü ve tüm m parasal işlerini, babası ya da babasının JL babası yönetir." Baba ve babanın babası, "veliyi kahri" (kesin veli) diye adlandırılır; çocuğun tüm taşınır-taşınmaz mallarının parasal ve hukuksal velayetini, yaşadıkları sürece ellerinde tutariar. Ölümlerinden sonra da haklarını tereke olarak mirasçılarına devrederler. Analann sözhakkıyok-3- Iran İslam Cumhuriyeti Medeni Yasa- sı 'nın 1169. maddesine göre kadının ana olarak vesayet hakkı (yani boşandığı tak- dirde çocuklannın bakım ve eğitim hak- kı). erkek çocuklarda 2 yaşına, kız ço- cuklarda 7 yaşına dek sürer. Kocasının ölümü durumunda bıle ka- dının vesayet hakkı, yukarıda belirttiği- mız bıçimde sınırianmıştır ve evlenme- si halinde tüm haklan yiter. Çocuğun vesayeti konusunda da ka- dın-erkek eşitüği söz konusu olmadığı gibi ana. dogal haklanndan bile yoksun bırakılmıştır. Yasanın 1170sa*ılı madde- sı şöyle: ~Eğer ana, çocuğunun vesayetini üst- lendiği süre içinde cinnet getirirya da ev- lenirse vesayet, çocuğun babasına geçer." (16) Saygısızlığın bu kadanna da pes doğ- rusu. Anaolan birkadınınyasalevliliği, cinnet getirmiş olmasıyla aynı çıkmaz- • da... Daha ilginci, vesayet konusunda, mah- keme ve yargıcın sağduyusu, ana ve ço- cuğunun doğal sevgi ve bağlıhğı biran- lan/ taşımaz. Herhangi biryargıç, haddini aşıp ikin- ci kez evlenmiş olan kadına eski koca- smdan olma çocuklan konusunda akılcı davransa. sözgelimi, "Dört vaşındaolan olan çocuğun, anasının yanında kalması uygundur" dese, yasayı ihlal suçundan divana \enlir. aümallah. Kadın ve velayet Iranlı kadınlar. İran İslam Cumhuri- yeti Medeni Yasası gücüyle çocuklarına velayet etme hakkından da yoksun bıra- kılmışlar. Medeni Yasa'nın ilgilı I I8l. madde- sine göre. "Çocuğun malını, mülkünü ve tüm parasal işlerini babası ya da babası- nın babası yönetir." Ananın ışı olmaz. Bunlar, yani baba ve babanın babası, "veJiyi kahri" (kesin ve- li) diye adlandınlır. Velayet söz konusu olunca ananın önünü keserler. Bunlann her biri ötekinden bağımslz olarak vela- yet hakkı sahibidir. 1183sayılımaddeyegöre,"veliyikah- ri"durumunda olanlar, çocuğun tüm ta- şınır ve taşınmaz mallarının, parasal ve hukuksal velayetini. yaşadıklan sürece sınırsızca ellerinde tutariar. Ihanet için- de olduklan. liyakatsizlikleri saptansa bile. bu ayncalıklannı sürdürür, öİümle- rinden sonra da haklarını tereke olarak mirasçılanna devrederler. Medeni Yasa'nın 1188. maddesi ıse. baba ve babanın babasının ölümlerinden sonra onlann mirasçılannın. çocuğun ve- lisı olarak haklannı güvenceye alır So- nuçtaüçüncüyadadördüncüşahıslar bi- le, çocuk üzerinde anadan daha fazla hak sahıbidir Evlenme yaşı İran İslam Cumhuriyeti Medeni Yasa- sı'nagöreevlenme. buluğa erdikten son- ra gerçekleştın Imeli.buluğ yaşından ön- ceevlenmekıçin velinin, (babaya da ba- banın babasının) nzası alınmalı (Madde 104I). Şeriat, buluğ yaşını erkekte 15. kızda 9 olarak saptamıştır. Tartışmayacağız. A- ma velının nzası alınırsa. yani baba ya da onun babasının başlık parası karşılı- ğında nzası alınırsa. sözgelimi 2 yaşın- da bir kız çocuğunu bile nikâhlamak ola- sı(17). Gelinin fikrinı almak gibi bir sorun yok. çünkü o bebedir. . Ya anası? O da kadındır. onun hiç mi hiç hakkı yok... çocuK sorunları Kadının evlenme yaşının bunca indi- rilışi, İran'da öteden ben varolan çocuk sorunlannı "had safha"ya sokmaz mı? "Evrensel Çocuk Haklan Bildirge- si"nde, ınsanlar 18 yaşının altında "ço- cuk" sayılır Ve çocuklann korumaaltın- da bulunmalan gerekir. Oysa şeriatın, anayı itip kız çocuğunun yazgısını, veli denilenlere ya da onlann mirasçılannın ellerine vermeyi zorunlu sayması, akıl almaz bir aymazlıktır. Küçük yaşta evlendirilen kız çocukla- nnın. bir an için büyüyüp ana olduklan- nı düşünün. Daha kendi çocukluldannı yaşamadan. çocuklannı nasıl yetiştirir- iranlı kadının, çocuğu üzerinde vesayet ve velayet hakkı yok. Kocasının izni olmadıkça çalışamaz. Tanıklik hakkı, erkeğin yansı kadar. Ancak Rafsancani'nin kazandığı referandumda, sonlarını hazırlayan oyları verirken, sadece ekonomik reform jstediklerini belirttiler. ler' 1 İran İslam Cumhunyeti devleti, 9 O- cak 1993 tanhınde "Evrensel Çocuk HakJarı Bikürgesi"nı de imzaladı (18). Miras ve çalışma özgürlüğü Şeriat bağımlısı Medeni Yasa'ya gö- re. babanın terekesinden erkek çocuk, kız çocuğun iki katı pay alır. Aynca ölünün parmaklarındaki yü- zükler, okuduğu Kuran, kişisel gıysiler ve kılıcı. büyük oğlunaait olacaktır(915. madde). İran İslam Cumhuriyetf nde Iranlı ka- dın. kocasının yazılı iznı olmadan istih- dam edilemez. Medeni Yasa'nın 1117. maddesine gö- re koca, kansımn aile yapısına ve onu- runa uygun düşmeyen bir ışte çalışmasj- nı önleyebılir. Aile yapısının ve onurunun ölçûtü, ko- canın elindedır. Bu yüzden işverenler, kocalannın yazılı ızninı almadan ev li ka- dınlara iş veremez. Yabancılarla evlenme engeli Iranlı kadınlar. Içişleri Bakanlığı iznı olmadan, yabancı birerkekleevlenemez- ler. "Göç ve Yabancı Uyruklular Daire- $i"nin 30 Mart 1990 tarihinde yayımla- dığı birgenelgedc, "İranlı kadınlann ya- bancı erkeklerle evlenmesi sonucunda doğacak çocuklar için birtakım sorunlar ortaya çıkabileceğinden, evlenme akitie- ri geçersûdir" (19) deniliyor. Ne divormuş Evrensel Insan Haklan Bildirgesı'nın 16. maddesının I bendi? "Buluğa ermişolan her kadın veerkek, ırk, millûet, ınruk ya da din avrımı gö- zetmeksizin birbiriyle evlenip aile kura- bilirier..." Ancak bu madde, İran İslam Cumhu- nyeti'ni bağlamaz. Pasaport izni 1972 yılındayürürlüğegıren Pasaport Yasası'nın 18. maddesinin 3. bendi, her- hangi evli bir kadının yurtdışına çıkabil- •mesi için kocasından yazılı izın belgesi alması zorunluluğunu getirmiştir (20). Peki bekâr kadınlar ne olacak? Onlar ellenni kollarını sallayarak yurtdışına çıksınlar mı? Hayır, biraz beklesinler, onlar için de gereken düşünülüyor. Bu konuda Keyhan gazetesi, şunlan vazı- yor: "Her ne kadar bekâr kadınlann yurt- dışına çıkışlannı kısıtlavan yasalar daha Mcdis'ten geçmişdeğilsede UgiU makam- lar, çıkışlan zorlaştırmak için gerekeni yapmaktalar. özellikle birtakım öğrenci burslanndan yaraıianarak yurtdışına çıkmava çalışan bekâr kadınlar için" (21). " Kadının tanıklığı Gelelim can alıcı başka bir noktaya, kadının tanıklik sorununa. Kadının ta- nıklığının, yanm erkek tanıklığı kadar geçerliliği varşenatta. Başka bir deyişle ıki kadının tanıklı- ğı. bir erkeğin tanıkJığına eşıttir. Bunu duymuştunuz, biliyorum. Ama açıkla- masını teokratik düzenin ideologlannın ağzından dinleyin: "Kadınlann hormon değişkenliği yü- zünden, her an ruhsaJ dengeleri değişe- bilir. Ö) leyse tanık olarak iki kadın din- lenmeli, biriyanıürsa öteki onu düzeltsin. Ama erkeklerde hormon durumu değis- mez okiuğundan tutum ve davranışlar sabittir." (22). Bu demektir ki tanık olan kadın. ko- nusunun en yetkini, bilgini ya da uzma- nı olsa bile. bildikleri, ancak sıradan bir erkeğin bildiklerinin yansı kadar değer taşır. (16. I7)Şıhn Ebadi, "Ana ve Kadının Hukuk Platformundaki Konumu " (semı- nerkonuşması), 27-28 Mart 1995, Paris. (18) Ettelaat, günlük gazete 11 Ocak 1993. Tahran. (19. 20) Birleşmiş Milletler Insan Haklan Komisyonu, 1992 OcakAyı Özel Raporu. Cenevre. (21) Keyhan, günlük gazete, 24Mavıs 1991. Tahran. (22) tran Tîmes, günlük gazete, "İslam Açısmdan Kadın ". 5 Mart 1993, Tah- ran. İran'da başörtüsü ve iç çamaşın satlan mağazanın vitrini. İranlı kadınlar, kara çarşaftan kurtulmak istiyor. Yarın. kadın Ceza yasaları ve ÇALIŞANLARIN SORULARI SORUNLARI / YILMAZ ŞÎPAL SSK emeklîsiyim ve sözleşmeli çalışmak istiyorum Soru: SSK emeklisiyim ve sözleşmeli çalışmak istiyorum. Bir kamu kurumunda ve uz- man kadroda sözleşmeli olarak iş de bul- dum. Ancak, bir sorun çıktı. Bir görüşe göre EmekJi Sandığı'nda çalışmamla bir- "* likte SSK'den aldığım emekli maaşım ke- silecek. Bir başka görüşe göre ise maaşım kesilmeden çalışabileceğim. Sorunum, Emekli Sandığı'na tabi çalışırsam SSK'den aldığım emekli aylığım kesilir mi, kesilmez mi? (D.E.) Yanıi: 1C Emekli Sandığı Yasası'nda, Emekli Sandığı dışındaki bir başka sosyal güvenlik kuru- mundan yaşlılık aylığı alanlann. sandık kapsamın- da bir işe başladıklannda aylıklannın kesilmesıne ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Emekli Sandığı Yasası'nın 99. maddesinde- "Kmekli, adi malullük, vazife malullüğü. dul ve- ya yetim aylığı, son hizmet zammı alanlardan; hiç- bir şarta bağlı olmaksızın emeklilik hakkı tanınan vazifelere tavin edilenlerin avlıklannın tamamı, bu vazifetereta>inleri tarihini taİdbeden av başından iti- baren kesilir"denilmektedir. Yasaın bu maddesin- de sözü edilen aylıklar, Emekli Sandığı 'nca ödenen emekli, malul, dul ve yetim aylıklandır. Emekli Sandığı Yasası'nın bu hükmü. aylıklan EmekJi Sandıâı'nca bağlananlan ilgilendirmekte- dir. Konuyla ılgıli yargı karan uvannca. "'Sosyal Si- gortalar Kanunu'na göre yaşlılık sigortasından ay- lık alanlann Emekli Sandığı Kanunu'na tabi bir yerde çalışmalanyaşlılıkaylıklannın kesilmesinige- rektinnei" Kararda şöyle denilmektedir. "(...) §06 sayılı kanuna göre vaşhlık sigortasından aylık alanlann bu avlıklan ancak 50 sayılı kanun kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlamaJan halinde kesilir. V'oksa, TC Emekli Sandığı'na tabi bir işte çalışmalan Sosyal Sigortalar Kanunu hükiim- leri çeyresindeyaşlılık aylığının kesilmesini ^rektir- mez. Öte yandan, Sosyal Cüvenlik Kuruluşlan'na TabiOlarakGeçen Hi/metlcrin Birleştirilmesi Hak- kındaki 2829 Sav ılı Kanun'da da TC Emekli Sandı- ğı'na tabi işte çalışmaya başlamasıyla 506 sayılı ka- nuna göre bağlanan yaşlılık aylığının kesileceğine dair hüküm yoktur. (...)" (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 20.9.1994 Tarih, 10379 Esas ve 16510 Karar) Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı almakta olanlar, bu kez yeniden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında çalışmaya başladık- lannda, yaşlılık aylıklannın kesilmesi isteklerine bırakılmıştır. Isteyen emekli aylığını kestirerek ça- lışmasmı sürdürmekte, isteyen Sosyal Güvenİik Destek Pnmi ödeyerek ve yaşlılık aylığını kestir- meksizin çalışabılmektedir. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Kıbrıs'ta Domuzlar Nicoldu? Tekirdağ'ın Ferhadanlı Köyü'nde, bırdomuz çiftliği ku- ran Ali Yaman, mektubunda şöyle diyor: "Sayın Mustafa Ekmekçi, Cumhuriyet Gazetesi, Sorunumla ilgilenmenizden dolayı sonsuz teşekkür- lerimi sunanm. Jandarmanın tutmuş olduğu tutanaktan anlaşılacağt gibi ahınmız mühüriü olduğundan, hayvanlanmız açık- ta, yağmuraltında bulunmaktadır. Buyüzden küçükyav- njlar hastalanıp ölmeye başladı. Istemiş olduğunuz bü~ tün belgeler ektedir." (Ali Yaman'ın telefonları: Ev: 0 282/213 3030, İş: 213 3342). Trakya şimdi karlar altında. Ali Yaman'ın oğlu Tayyip Yaman telefon etti, şimdıye değin otuz yavrunun soğuk- tan öldüğünü bıldırdi. Ali Yaman'ın faksla yolladığı bel- geler arasında, Ferhadanlı Sağlık Ocağı sağın yardımcı- sının verdiği, domuz besıevinde, çevre sağl/ğı, insan sağ- lığı açısmdan bir sakınca olmadığı açıklanmakta... Tek- nik Üniversrte Tekirdağ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölü- mü öğretim elemanlannın düzenledıklen, aslı beş sayfa olan bir raporun sonunda, araştırma görevlisi Y. Tuncay Tuna, Türfcer Savaş ile Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saba- hattin Öğün, ondan sonra da Dekan Prof. Dr. A. Nedim Yüksel'in imzası bulunmakta. Raporun sonunda şöyle diyor: "Çabuk gelişip erken kesime gelen çeşitliyem mad- delenni ete veya yağa kolayca çevirebilen, çok ucuz et veyağ üretiminde kullanılan birhayvan olduğu çeşrtlide- nemelerie tespit edilen domuz, dünyanın birçok ülkele- rinde, aile olanaklanyla beslenip tavuk, hindi, kuzu vb. gibiyetiştirilme amacıyla beslenmektedir. Bu derece ve geniş çapta ve kolaylıkla yetiştirilmesine rağmen bugün dünya piyasastnda ihracatı kolay, talebi fazla olan bir hayvandır. Müslüman ülkelerde dınsel yasak nedeniyle tüketimi yapılmayan domuz ürünleri, dini bakımdan yasaklanan dığer ürünlerde olduğu gibi, gerek ülkede devamlı ya- şayan veya turist olarak bulunan gayrimüslimlerin bes- lenmesınde değehendinlmesi amacıyla ve gerekse ih- raç edilerekülke ekonomisinin güçlenmesindeyarariı oA mak amacıyla, üretilmesinde bir sakınca olmamalıdır." Öbür belgelerde de domuz çiftlığinin çevreye zararlı bir yönü olmadığı belirtiliyor. ••• Kıbrıs'ta 1974 olayından sonra, Kuzeydeki Rumlar, çaydanlıklanna değin her şeylennı bırakıp Güney Kıbns'a kaçmışlardı. Kabı kacağı, buzdolabı, uzgöreçı (televizyo- nu) öylece bırakıp giden Rumlar, besledikleri domuzla- rını ne yapmışlardı? Ne yapacaklar? Domuz, öyle esek, katır, öküz gıbı yulanndan tutulup götürülecek bir hay- van değil. Yani, göçebe hayvanı değıl. 1974'lerde kuzeyde otuz binin üzerinde domuz vardı; çeşitli çıftlikler çalıştırılmaktaydı; ömeğin, yeni adı "Tat- lısu" olan "Akata"öa otuz bıne yakın domuzun olduğu bilıniyordu. Tatlısu, Gırne'nın 30 mil doğusunda denız kı- yısında bir Rum kasabası. Kuzeyde keçi, koyundan çok- tu domuz. 1974'te kaçan Rumlar, bunları olduğu gibi bı- raktı gitti. Kuzeye gelenlerin kimi, çiftlikleri çalıştırdı bir süre, kimı de bunlan kamyonlara bindırip güneye götü- rerek Güney Kıbns'taki Rumlara ucuz fiyatla sattılar. Gü- neyden kuzeye göçen Türkler ise koyunlarını, keçilerini, sığırlannı getirebildiler. Bugün Karpaz yöresinde yaşayan Rumların 20-30 dolayında domuzu var, güneye kaçan Rumlann sayısı 200 binin üzerindeyken güneyden kuze- ye göçenlerın sayısı 50 bın dolayında. Kuzey Kıbrıs'ta yayımlanan, Yenı Kıbrıs Partisi'nın ya- yın organı "Yeniçağ"ın Arif Hasan Tahsin ıle Rasih Kes- kiner gibi gözünü budaktan sakınmayan yazarlan var. Rasih Keskiner, "Dostça" başlıklı köşesinde, eleştiriler yapıyor. KKTC'nin 12. yıldönümünde yaytmladığı "Mut- lu YİUara!" başlıklı yazısında özetle şunlan yazıyoc "Bir 15 kasım günü dolayısıyla yine on gün öncesin- den başkent Lefkoşa'nın ana caddeleri trafiğe kapatıl- dı. Şehre giremez, şehirden çıkamaz oldu insanlar. Ara- dan geçen bunca zaman sonra, gönül arzu ederdi ki, böylesi günler bir şölen şeklinde kupansın. Halkkatılstn, çocuklar katılsın. Tanklar yürümesin, askeri törenler ol- masın. Gün dolayısıylayine vatan-mılletnutuklan önplanday- dı. Her sene tekrarlanan nutuklarbır kez daha yaşandı... Ve adına cumhuriyetin 12. yılı dedikleri törende, cum- huriyetin temsilcileri, yani sivil yöneticiler fark edilrnedi bile. Sadece Sn. Denktaş vardı. Onun yanında gene- raller ve TC elçisi, mutlu yannlara..." Yazıda, Denktaş da sert biçımde eleştiriliyor, onun is- tediği zaman hükümet kurduğu, istediği zaman partile- n parçaladığı anlatılıyor, "Bunun adı cumhuriyetse mut- lu yannlara!" deniyor. Rasih Keskiner, bir yerde de şöy- le yazıyor: "...Bırzamanlar bu ülkenin kuzeyınde de tanm yapı- lırdı. Derken narenciyenin dörtte üçü yok oldu. Patates ihraç ederken patates ithal eder duruma düşüldü. Ta- nm alanlarından havuç, susam, fıstık, mercımekkaybol- du. Zeytinin, zeytin üreticisinin canına okundu. Harup paraetmezhalegetirildi. Bağlann, meyveağaçlannınyok edilmesi becerildi. Bır zamanlar, bu ülkenin kuzeyi de orman ağaçlanyia kaplıydı. Dörtte üçü yakılarakyok edildi. Şehirterin bazı mahallelerine gihlmez oldu. Ganimet kalan binlerce ev yıktınldı, taşlan, mertekleri bile yağmalandı ve konutta sıkıntı yaşanmaya başlandı. Örtün bakalım bayrakla, nutuklaria, bu ülkeningerçek- lerini örtün..." ••• Düzeltme: 3 Aralık 1995 Pazar günü çıkan "Ankara Notlan"nda, 20 yıl önce AP kulisinde geçen bir olayı an- latmış, adının Mustafa Cesur olduğunu sonradan öğ- rendiğim bir Isparta mılletvekılinin, elini cebine atarak si- lah çekmeye davrandığını yazmıştım. Cesur'un da öldü- ğünü söylemişlerdi. Mustafa Cesur, fotoğrafını da gön- dererek açıklama yaptı: "O milletvekilini biliyorum, ama ben değilim, ayncayaşıyorum"'dedi. Ona, milletvekilinin kim olduğunu da sormadım. Telefon ederek yanlışlıktan dolayı özürdiledim. M.E. B Ü L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 SOLDANSAĞA: 1/ Avrupa Birli- ği'nin ortak para binmi... Kıreçka- nştınlan tekne. 2/ Amelıyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklaruıı ve sıvılan dışan at- mak için kullanı- lan bükülgen tüp... Okyanusla- nn çok derin ke- simlerine verilen ad. 3/ llkel ben- lik... Osmanlı devletınde okul kıtaplannın genel adı. 4/ Giysi kesimı... Savaşlarda gıyilen zırh. 5/ Eski Türkler'de deniz tann- çası. 6/ Çingene çocuğu... Arap abecesinde bır harf. 7/ Iğdır'ın bir ilçesi... Bir nota. 81 Yapraklan salata olarak yenen baharlı bu- bitkı... İki nicelik arasındaki bağıntı. 91 Kategori, zümre... Iskambıl- de bır renk. YL'KARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kısa çızme... Düz dam, taraça. 2/ Pakistan'm resmi dili... Rusya'da bir kent. 3/ Bir nota... Ortaoyununda zumaya ve- rilen ad. ^Bir tartı birimı... Yontma ışlennde kullanılan u- cu sivri araç. 5/ Ele avuca sığmaz. 6/ Niteliğı düşük ve elde kalmış mal... Doğu Anadolu'nun bazı bölümlerınde yay- gın olan geçıcı kırsal yerleşme tipı. IIBatı Sibırya'da bir ır- mak... Eski Mısır'da güneş tannsı. 8/Durttıadan, aralıksız... Belirteç olarak kullanılan eylem soylu sözcük. 9/ Temel ni- teliğinde olan... Emile Zola'nın bir romanı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear