25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 OCAK 1996 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Metin Göktepe M Baştarafı 1. Sayfada rü Orhan Taşanlar ve olaya kanşan emniyet görevlileri- nm, 'kasten adam öldür- me'nin de araiannda bulun- duğu 7 ayn suçtan cezalan- dınlması istendı. Demokra- tik. kitle örgütleri Izmir'de de. Taşanlar ile Göktepe'yi gözaltına alan görevliler hakkında Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'na suçduyurusun- da bulunmak içın imza kampanyası başlattı. lstan- bul Emniyet Müdürü Taşan- lar ise Göktepe için terö- rist' demediğini söyledi. Gazeteci Metın Göktepe, Ankara'da anıldı. Çağdaş Hukukçular Der- ' neği'nin çağnsı üzerine dün saat ll.OO'de Eyüp Adliye- si 'nde, araiannda Metin Gök- tepe'nin annesi Fadime Gök- tepe, babası tbrahim Gökte- pe ve kardeşlen İhsan, Derviş, Paşa Aziz ve Meryem Gökte- pe ile gazetecilenn de bulun- duğu yaklaşık iki yûz kişi top- landı. ÇHD Istanbul Şube Başkanı Levent Tûzel, poli- ı sin, çevresinde çok sıkı gü- venlik önlemleri aldığı ve gi- riş çıkışlarda kimlik denetimı ve üst araması yaptıği adliye- nin önünde yaptığı açıklama- da, derneğin çağnsı üzerine bütün Türkıye'den 2 binden fazla suç duyurusu dilekçesi geldiğini söyledi. Adliyede toplananlann da verdiği di- lekçelerle bu sayının üç bini aştığını kaydeden Tüzel, bu dilekçelerin "yaşama hakkt- nasahipçıkH)"anIannnda bi- rer çağn olduğunu belirtti. Tûzel açıklamasında. "Istan- bul polisinin 8 ocakta insanla- n saaderce gerekçesiz gözalb- naalarakdövdügiinü. birga- Z£teciyiökJürdüğiinü~öne sü- rerek ınsanların 'yaşama bak- kını\ "basın özgürlüğünü', 'halkın haber aJma özgürlü- ğünü' ağır derecede ihlal et- tiğini bildirdi. Zaman zaman toplananlann "Metinler _öl- mez, Evrensel susmaz", "Öz- gür basın susrurulamaz". "Susma. sustukça sıra sana getecek" sloganlanyla kesilen konuşmasında Levent Tûzel şöyle dedi: "Zor ve şiddet kullanan devietin silahlı güçleri, lutn akıtrnaktan. yasalan hiçe say- maktan korkmuyor. Çünkü devietin himayesinde oJdukia- nndan. >aptıklan bütün suç- lar yanlânna kâr kalıyor. Bu silahlı güç nedenhle hukuk dddi birtehdit altındadır. Es- Idden kapalı odalanla yapılan işkence artık spor salonlann- ı'da, herkesin gözü önünde ya- pıfayor. Muhalifleri yok et- melde bir yere varamazsuıız. > Metin'in katUlerini istivoruz. Jstanbul polisini bu vah$ete itenieri görev başında istemi- •yoruz." Tüzel'in konuşmasından •'sonra topluca adliy_eye giren, araiannda Kemal Ozer. Doç. Lfiık Uras ve İHD Istanbul Şube Başkanı Ercan Kanar. Işçi Partisi yöneticileri Tay- ftın Tabakoğlu. Sibel Karaoğ- lu ve Halil Alkanın da bulun- duğu kalabalık. soruşturmayı yürüten Savcı Erol Canöz- kan'a verdikleri dilekçelerde, Istanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve 8 ocak gü- nü gözaltı işlemi yapan bütün polis, amir, müdür ve memur- lar hakkında "adam öldür- mek,adam ötdürmeyeazmet- tirmek, seyahat özgüriiiğünü engellemek. haber alma öz- güriüğünü engeliemek, top- lanma ve gösteri hakkını en- geliemek. işkence ve kötü mu- amete" suçlanndan dava acı- larak cezalandmlmasını iste- di. Göktepe'nin ailesi adına vekâletname üstlenen yakla- şık 100 avukatın verdiği suç duyurusu di!ekçesinde_ de Içişleri Bakanı Teoman Ünü- san, Istanbul Emniyet Müdü- rû Orhan Taşanlar, Istanbul ~ Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Bayrak. tstanbul Em- niyet Müdürlüğü Çevik Kuv- vet Müdürü, olay günü görev- li olan emniyet müdürleri ve ;.yardımcılan, Göktepe'nin ı gözaltına alınması emrini ve- . ren komiser yardımcısı, Ab- dullah ve tlhami adlı polis memurlan ile Eyüp Kapalı S- por Salonu'nda görevli bulu- nan polislerin cezalandırıl- ması istendi. Dilekçede, şikâ- yetçi olunan kişilerin "kasten adam öldürmek". "suç işle- mekiçin sahip okluğu memu- riyet kırvvet ve araçlannı kul- laJDmak", "suç işleyenleri sak- lamak ve suç kanıtiaruu yok etmek" gibi suçlan işledikle- ri savunulurken gazeteci Me- tin Göktepe'nin gözaltına alı- narak Eyüp Kapalı Spor Sa- lonu'nda öldürüldügü ileri sürüldü. Olaylann tanık anla- tımlanyla anlatıldığı ve olay- la ilgili kanıtlann eklı olduğu dilekçede, hakkında şikâyet- çi olunan kışılere dava açıla- rak cezalandınlmalan isten- di. Suç duyurusu dilekçeleri- nin verilmesinden sonra adli- yede toplananlar sessizce da- ğıldılar. 26 ocakta toplanacak ola- ğanüstü genel kurul hazırlık- lan için dün bir araya gelen D(SK Genel Başkanı Rıdvan Budakbaşkanhğındaki DİSK BaşkanJar Kurulu, Evrensel gazetesini ziyaret ederek baş- sağlıgı diledi. Budak, burada yaptığı konuşmada, Metin Göktepe'nin görev yaptığı sı- rada dövülerek öldürüldügü- nü, bu cinayetin sorumlulan- nın ortaya çıkanlması gerek- tiğinı söyledi. İmza kampanyası ÇGD. İHD ve ÇHD Izmir şubeleri, Istanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ile Göktepe'yi gözaltına alan gö- revliler hakkında Eyüp Cum- huriyet Savcılığı'na suç du- yurusunda bulunmak için im- za kampanyası başlattı.Çuku- rova Gazetecüer Cemiyeti (ÇGC) Başkanı Tamer Unal da dün düzenlediği basm top- lantısında, Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin ölümü ile ilgili iddialann açıklığa kavuşturulmasını is- tedi. TaşanJar: Terörist demedim Istanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, öldûrülen Metin Göktepe için hiçbir za- man "terörist" ifadesi kullan- madığını belirterek "Bunun aksini söyievvn varsa yüzles- meye haanm" dedi. Taşan- lar, "Sabancı sonısturması çok yönlü olarak sürdürül- mektedir. Eldeki veriler en iyi şekilde değericndiriliyor. Bu konuda şu an fazla bir şey söy- lemek istemiyDrum'' dedi. Öte yandan CHP lideri De- niz Baykai'ın, Göktepe'nin öldürülmesi olayıyla ilgili olarak da Devlet Bakanlan Mehmet Sevigen ve Adnan Ekmen'in çabalannı sürdür- melerini istediği ve "balkın devlefle banşması için faille- rin bir an oncc bulunması ge- regme" dikkat çektiği bildi- rildi. Anma topbnüsı Ankara Büromuzun habe- rine göre gazeteci Göktepe, • Ankara'da anıldı. Yüksel Caddesi'ndeki lnsan Haklan Anıtı önünde dün düzenlenen anma toplantısında konuşan İHD Ankara Şube Başkanı Naciye Erkol. Göktepe'nin öldürülmesine tepkisiz kalın- mamasını vurgulayarak ola- yın sorumlulannın bir an ön- ce ortaya çıkanlması gerekti- ğini söyledi. Demokrasi, ba- nş ve halklann kardeşliğini istediklerini kaydeden Erkol, Orhan Taşanlar'ın göreve başladıktan sonra söylediği "İstanbııTa kafa kopannaya geldun" sözlerini eleştirdi. Erkol, vurttaşlan, her ayın 17'sinde lnsan Haklan Anı- tı'nın önünde buluşmaya ça- ğınrken olaylara tepki göste- rilmemesi durumunda sıkın- tılann yoğunlaşarak artacağı- nı belirterek yargısız infazla- ra ve gözaltında yaşanan iş- kence olaylanna dikkat çekti. Anma toplantısı sırasında Can Şenliği Oyunculan, şair Ataol Behramoğlu'nun "Ve Cellat Lyandı Uykusun- dan"adlı şiirinden uyarladık- lan oyunu sergilediler. g Demirel, TEMA yöneticilerini kabul etti 6 Türkiye toprakları •tehlike altında' "- ANKARA (Cumhuriyet ( Bfirosu) - Cumhurbaşkanı Sû- teyman DemireL Türkiye top- ' raJclannın büyük bir erozyon 'tehdidi altında bulunduğuna "işaret ederek "Türkiye'nin Verimli topraklan bitki örtü- sünün kaybı nedenh le denize akıyor. sabah sofraya gelen te- mejgıda maddeleri birer birer eksilryor" dedi. Demirel, Türkiye Eroz- yonla Mücadele Vakfı (TE- MA) yöneticilerini, Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Türki- ' ye'nin topraklannın msanlık ,'tarihinin en uzun zamandan beri işlenen topraklan oldu- ğunu vurgulayan Demirel. bugün bu topraklann erozyon tehdidiyle karşı karşıya bu- lunduğunu bildirdi. Türkiye'nin verimli top- raklannın, bitki örtüsünün kaybı yüzünden ya denize ak- .tığını ya da sellerle gelen kum ve çakıiın verimli toprak ör- tüsünü kapattığını belirten T)emirel, her sabah sofraya gelen temel gıda maddeleri- nin birer birer eksildiğini kay- detti. Dünyanın kendisine yeten 7 ülkesinden biri olan Türki- ye'nin çok sayıda besin mad- desini dışandan satın aldığı- na dikkat çeken Demirel. "Türkiye, kendisine yeterlili- ğini korumalrvdı" dedi. TEMA Vakfi Yönetim Ku- rul Başkanı Vekili NihatGök- ylgitde Türkiye'nin çöl olma- sı sorununun hiçbir sorunun ardına koyulamayacağını kaydederek, erozyon sonucu susuzluk, çorakhk ve verim kaybı yaşandığına dikkat çek- ti. Slaytlareşliğinde Cumhur- başkanı Demirel'e bilgi su- nan TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca da Türkiye topraklannın yüzde 97.3'ü- nün erozyonla karşı karşıya bulunduğunu, bunun yüzde 63.5'lik bölümününde şiddet- li erozyon olduğunu ifade et- ti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada Ülkemizde yaşamını bu sanatla ka- zanan yaklaşık 250 bin kişi var. Top- lumumuzun "örgütlü" kesimleri ara- sında yer alan mühendislerin en üst organı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB). Buna bağlı 22 oda var. Bu odalann ülke çapında 115 şubesi, 27 bölgetemsilciliği, 586 il ya da ilçe temsilciliği, 475 işyeri tem- silciliği bulunuyor. "Mühendislik" unvanını kullanan herkes, odaya üye olmak duaımun- da. Bu nedenle örgütlenme zemini geniş. Mühendisliğin tanımını dikkatle okuduğumuzda, bu meslegi seçmiş kişilerin toplumsal yaşamdaki yerinin de geniş olduğu ortaya çıkıyor. Mühendislerin mesleklerinin hakkı- nı verebilmesi için "akJını" kullanma- sı gerekiyor. Aklın yolu bir olduğuna göre de önemli bir dilimi çağdaş, de- mokratik bir dünya görüşüne sahip. TMMOB ve buna bağlı odalann ço- ğunluğunda bu dünya görüşüne sa- hip yönetimler var. Bu, 12 Eylülönce- sinde de böyleydi. 12 Eylül'den en çok yara alarak çıkan kesimlerin ba- şında mühendisler ve onların örgüt- leri geliyor. Yıllar süren "onarım", olumlu bir yolda devam ediyor. Medyada hak ettikleri oranda yer almamalarına karşın, toplumsal mu- halefet işlevini, 1980'li yıllardan daha aktif biçimde yerine getiriyortar. Mühendisler Göreve... Bu durum, doğal olarak pek çok ki- şinin de işine gelmiyor. Bunların ba- şında da belediyeler geliyor. Her "hizmet" için önce "kaç oyge- tirir" hesabı yapan belediye başkan- ları, kentlerin sağlıklı büyümesini is- teyen mimar ve mühendisleri karşıla- nnda bulunca tepki gösteriyorlar. An- kara'da bunun çok örneği yaşandı. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ne odalan dinledi, ne Danış- tay'ı. Görünen o ki, başta Istanbul ve Ankara olmak üzere belediye baş- kanlan, bu "sorunu" kökten çözme kararı aldılar; 34. dönem genel kurul- larının başladığı şu günlerde yöne- timlere yandaşlannın gelmesi için ola- ğanüstü çaba harcıyorlar. ASKİ salonlan ve belediye evinin odaları sonuna kadar açık. Türkiye'nin içinde bulunduğu siya- si dağınıklık, doğal olarak toplumun her kesimini etkiliyor. Gerici kesimle- rin oda kongrelerinde başanlı olma- sı, oda yönetimine istekli olan ve çağ- daş kesime dayalı adaylann parça- lanmasına bağlı. Aksi halde varlık göstermeleri çok zor. Mühendisler, tabii ki sağlıklı olarak düşünecekler ve gereğini yerine ge- tirecekler, ama solun, çağdaş kesimin "düşmez" denilen kalelerinin büyük ölçüde "parçalanmışlık" nedeniyle gericilerin eline geçtiğine tanık oldu- ğumuz için anımsatma gereği duyu- yoruz. Çağdaş ve aydınlık birTürkiye'den yana olan kesimler için Köy Enstitü- leri hangi işlevi gönmüşse RP için de imam-hatip okuilan o işlevi yerine ge- tiriyor. Bu okullardan mezun olanla- nn yüzde 70'i imam-hatiplik mesleği- ni değil, sosyal ve fen dallannı seçi- yor. Bu durum dikkate alındığında oda- lara bugünkü konumlarından çok da- ha önemli görevler düşüyor. Bugünkü sıcak durum, tüm mü- hendis ve mimarların oda kongrele- rine katılmalan. Ancak orta ve uzun vadede yapılması gereken ise bu ka- lelerin daha da sağlamlaştınlması ve işlevsel kullanılması. Mühendisler, oda içi demokrasiyi partilerden çok daha başanlı uygulu- yorlar. Kongrede aday olmak isteyen kişiler listeleniyor ve resmi olmayan birönseçim yapılıyor. Burada ilk sıra- lan alanlar kongreye katılıyor. Diğer- leri, genel olarak çekiliyor. 'Mühendizi değiştirmeli...' Örneğin, Ankara Elektrik Mühen- disleri Odası'nın bu hafta sonu yapı- lacak kongresi için yapılan önseçimi AJi Yiğit kazandı ve taban eğilimine dayalı bir liste oluşturuldu. Odalann çoğunda bu yöntem benimseniyor. Ancak, kongreye katılan mühen- dislerin çoğu, bir sonraki kongrede görüşmek üzere odadan aynlıyor. Oysa mühendislerin hem kendi mesleklerine hem de topluma karşı sorumluluklan var. Kentleşme adına, sanayileşme adına ne yapılıyorsa harcını mühendisler kanyor. Doktor, hastaya tanı koyduğunda sağaltım için izlemesi gereken yol bellidir. Bir başkası ona, "Öy/e değil böyleyapacaksın" diyemez. Mühen- dis için de benzer durum geçerii. Hasta bir kenti ele alan mühendis ya da mimar tanıyı koyduğunda, ne yapması gerektiğini bir başkasının komutuyla söylüyorsa bu kentin iyi- leşmesi olanaksızdır Mühendisin, mi- marın bu konuda özgür olabilmesi için öncelikle örgütlü olması gerekli. Aksi halde önümüzdeki kuşaklar salt yöneticileri değil, mimar ve mü- hendisleri de affetmeyecek. Yazıyı bir anıyla noktalayalım. 19Ö0'lann başıydı. Dönemin Anka- ra Belediye Başkanı Murat Karayal- çın, metronun temelini atmıştı. Kızı- lay trafığe kapatılmış, hafriyat bölge- sinin çevresinde tahta bir duvar örül- müştü. Yurttaşlann çalışmalan izle- mesi için de 7-8 metrelik bir kuleoluş- turulmuştu. Bir öğle vakti ben de çıkıp baktım. Yanımda iki yurttaş Anadolu şivesiy- le konuşuyor: - Çok derin değil gibi... "Evet, burdan metiro değil depo olur... Dükkân falan ney..." - Mühendizini değiştirmeleri lazım... "Du bakalım, biraz bekleyelim..." TUHAF BİR GECE Bu akşam 2 0 : 1 O Eğlence ve müziğe doyacaksınız! Cenk Koray'ın sunduğu programın konukları, Maftmut Tuncer, Moğollar ve Kamuran Akkor... Bahadır'dan (Suat Sungur) 'Tuhaf Haberier7 ! MERKEZI HABER MERKEZ Feministler ayı avında... Üstelik İstanbul'da değîl Kaçkarlar'daJ K a n a I T - --mm •' • • u r E k r o n ı OLAYLARIN ARDHVDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada ya'ya bırakıldı. Rusya bu topraklariçin, "yakınkom- şu" kavramı geliştirdi. Bu- na, "arka bahçe" politika- sı dersek abartma olmaz. Benzer durum, Rusya Federasyonu sınırları için- deki özerk cumhuriyetler için de geçerii oldu. Rus- ya, topraklarında bağım- sızlığı çağrıştıracak hiçbir girişime izin vermedi. Her türlü yönteme başvurarak bastırdı. Batı'nın bu tutu- ma tepkisi, cılız demeçler- den öteye geçmedi. Rusya'nın, Orta Asya ve Hazar petrolünün geçiş bölgesinde bulunan Kaf- kaslar'da hiçbirödüne ya- naşmayacağı dikkat çeki- yor. Bu bağlamda Çeçenle- rin, hak ve özgürlüklerini arttırma çabasından so- nuç alabilmeleri için, ko- nuyu uluslararası aJana ta- şımalan gerekiyor. Ancak bu, terör eylemleriyle ba- şarılamaz. Çeçen direnişçiler ken- di topraklan içinde verdik- leri mücadeleyi anlatabi- lirler. Ancak, Karadeniz'de gemi basmak, hiçbir hak- lı gerekçeyle açıklanamaz. Zira terör "çözüm " yön- temi olarak benimsenirse ucunun nereye kadar uza- nacağı belli olmaz. Türkiye'de yaklaşık altı milyon Kafkas kökenli yurttaşımız var. Doğal ola- rak bu bölgeye ilişkin her harekete karşı duyarlılar. Ancak bu duyarlılığın akıl süzgecinden geçirilerek eyleme dönüşmesi gerek- li. Terör eylemleri, Çeçen- lerin haklılığına gölge düşürmekten başka bir işe yaramayacaktır ••• Cinayete bekçi de tanık EMİNE KAPLAN AJSKARA - İnsan hakla- nndan sorumlu Devlet Ba- kanlığı'nca, Evrensel gaze- tesi muhabiri Metin Gökte- pe'nin ölüm nedeninin araş- tınlması için görevlendiri- len 2 kişilik heyet tarafın- dan hazırlanan ön raporda yer verilen bulgular, gözal- tma alınan gazetecinin öl- dürülmesi konusunda poli- sin üzerindeki kuşkulan art- tırdı. Raporda. Göktepe'nin cesedinin, polis kayıtlann- daki gibi çay bahçesinde değil, gözaltına alınanlann toplandığı Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda bulunma- sına tanık olaniar arasında salonun bekçisinin de yer aldığına dikkat çekildi. fn- san haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Adnan Ek- men, Emniyet'in olayı ay- dınlatmak için olumlu bir çaba içinde olduğunu göz- lemlediğini söyledi. Polis tarafından gözaltı- na alındıktan sonra öldürül- müş olarak bulunan Evren- sel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin ölüm nedeni- nin araştınlması için insan haklanndan sorumlu Dev- let Bakanlığı'nca görevlen- dirilen 2 kişilik heyetin, araştırma raporunu hafta sonuna kadar tarnamlayaca- ğı bildirildi. Ön raporda, Göktepe'nin gözaltına alı- nanlann toplandığı ve Eyüp Kapalı Spor Salonu'nu da içeren stadyum alanında öl- dürüldüğü belirtilirken ce- sedin polis tarafından iddia edildiği gibi çay bahçesinde değil, salonda bulunduğu kaydedildi. Ön raporda, ce- sedin salonda bulunduğuna. başta salonun bekçisi olmak üzere gözaltında bulunan diger kişilerin de tanıklık et- tiği vurgulandı. lnsan haklanndan sorum- lu Devlet Bakanı Adnan Ekmen, Cumhuriyet'e yap- tığı açıklamada, raporun. tamamlandıktan sonra Baş- bakan Tansu Çiller'e sunu- lacağını bildirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, ola- yın zanlılannın ortaya çıka- nlması konusunda olumlu bir çaba içinde olduğunu gözlemlediğini kaydeden Ekmen, "Ben. kişisel olarak suçlulann ortaya çıkanlaca- ğına inanıyorum" dedi. Emniyet Genel Müdürü Cemil Serhadlı da önceki gün katıldığı Show TV'nin 32. Gün programında yap- tığı açıklamada, Gökte- pe'nin öldürülmesiyle ilgi- li iddialann bütün polis teş- kılatı için "onur sorunu" ol- duğunu belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear