23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFÂ" CUMHURİYET 20 EYLÜL 1995 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER ve Hükümet Dr. ENGİN ÜNSAL U > gulanan yanlış para po- litikalannın sonunda ül- ke ekonomisinin bır dar boğazdan geçtığı. vatı- rımlann durdugu. buna karşın bır rantiye kesi- min hızla büyüdüğü. \enmin dü^tüğü. işsizlığin arttığı vegelirdağılımınınbü- yük ölçüde emekçileraleyhine bozuldu- gu günümüz Türkiyesi'nde faturanın ça- lışanlaraçıkarıldıgıbılınenbırgerçektır. Mılli gelirin yüzde 60"ından fazlasını alan toplumun yüzde 2O'lik dıliminden vergi alamayan. gelir \ergısi yükünii agırlıklı olarak ücretli kesıme yükleyen. v ergi alamadıgı kesimden dönüp > üksek faızle borç istemeyi bir temel para poli- tıkası yapan hiikümetin. ışçiyı dışlayan tutumu karşısında sı\ ıl toplumun örgüt- lü en önemli kesimi olan sendıkalar. hak- lı olarak bir karşı tutum \ e bir kızgın ın- sanlar oratoryosu sergileme karan almış- tır. Kamu kesiminde örgütlenmiş 7Ü0.000 sendika üvesinin bugünden başlayarak dalgalarhalindegreveçıkacağı, Türk-lş tarafmdan açıklanmıştır. Greve çıkacak bu insanlar. varsıl kesimin bir gecede dört kışi içın ödediği yemek parasi ka- darücret alamadıklan için kızgındır. Aç- lık \e ekonomik güvensizlik. bu ışçile- rin kapısına dayanmıştır ve hükümet. iş- çılerin yaşadıgı bu acının hâlâ ayırdına varamamıştır. Bugün hükümetin \e hükümeti oluş- turan DYP ve CHP'nin. bir ışçı politika- sı yoktur. Bu ikı partınin. ülkede sağlık- lı bir çalışma banşı kuracak. bu amaçla sosyal polıtikalar üretecek partı içı OT- ganlan bile yoktur. Genel kurul ve ku- rultaylannda benmerkezci politıkalann dışında hiçbır şeyın konuşulmadıgı. sos- yal içerikli hiçbırpolitikanın üretilmedi- ği bu ıkı partınin oluşturduğu koalısyon hükümetinden, çok ciddi boyutlara ulaş- mış ışçi \e memur sorunlanna köktenci çözümlerbeklemek yanlış olur. Sosyal polıtikadan yoksun hüküme- tin. grev karan almış 700 bin sendıkalı ışçi karşısında kolay çözümler üretmesi doğaldır. Nitekim. CHP'lı Sanayi ve Ti- caret Bakanı'nın bu grevlen ertelemek ıçm bir gınşım başlattığı. gazete haber- leri arasındadır. Eger bu haberler doğru ise hükümet, bu konuda yapabılecegı en kötü şeyi yapma hazırhğı içindedir. Ücrette Adalet Saglanması başlığını taşıyan anayasanın 55. maddesi. *De\- let çalışanian, yapfjklan işe uvgun. ada- letli bir iicret elde etmeleri \e diğer sos- yal yardımlardan varartanmalan için ge- rekii tedbirteri aiâr* hükmünü getirmiş- tir. Hükümetin: bu maddenin gereğını vapmak ve kamu kuruluşlarında yöne- tim yenıleşmesı ve teknolojık yapılaş- mayı gerçekleştirerek. verimı arttırarak. pazar yanşmasına yenı yöntemlerle ka- tılarak işletmeleri kârlı duruma getırmek ve bu voldan işçilere adil bir ücret ver- mek yerine. kendı kusurlarını örtmek için grev erteleme yoluna gıtmesi onun kolay çözümler üretmekteki ustahğını göstermeluedir. 12 Eylülmantığınınbürünolumsuzlu- ğunu taşıyan 1982 Anayasası. ışçı hak- lannıöylesinebirbeceri ilekısıtlamıştır kı bugün ülkemızde anlamlı bır sendıkal eylemın sergılenmesi olanaksızdır. Her yönü ile Uluslararası Çalışma Örgü- tü'nün (1LO) sendika özgürlüğünü kur- mak ıçm kabul ertiği 87 ve 98 sayılı söz- leşmelere aykırı olan 2821 ve 2822 sa- yılı sendıkal yasalarla vakında sokakla- ra dökülecek olan kızgın insanların öz- lemlerını gerçekleştırmelerı çok zordur. Anayasanın 54. maddesi. çağdaş hıç- bırülkeninanayasasındabulunmayanbir hüküm ile. grev hakkının. ~t\i niyet ku- rallanna aykın tarzda toplum zaranna ve milli serveti tahrip edecek şekikJe kul- lanılamaz" hükmünu getırnıiştır Her türlü voruma açık bu söylem karşısında hükümetin eline 2822 savılı Toplu İş Sözleşmesi. Grev ve Lokavt Yasası ile grev erteleme sılahı verilmıştır. Yasanın 33. maddesi. genel sağlığı veya millı gü- venliği bozucu nitelikte buldugu her gre- v 160 gün süre ile hükümetin erteleyebı- leceğı hükmunü getırmektedir Iki ay gı- bı uzun bir süre sogutulan bır grevın ye- nıden ısıtılarak masava konulması çok zordur Bu tutum. grevin kınlmasından başka bir şey değıldir Işte hükü."net. ka- mu çalışanlannın girişeceği grev ey lem- lerine karşı bu görev i üstlenmeye hazır- lanmaktadır. Üyelerinin ekonomik çıkarlarını ko- rumak için grev hakkını kullanmak. sen- dikalar içın demokratik bir özgürlüğün geregıni yapmaktır. Hükümetler içın ıse grev hakkının kullanılmasını ertelemek. grevi kırarak onu kullanılamaz duruma getirmek. gücünü yasalardan alsa bile. bır hak olarak kabul edılemez. Bır ıhtı- lal mantığının. sılahlann gölgesı altında hazırlattıgı yasalann. yüzbınlerce ınsa- nın ekmek kavgasını vok edebilme ola- nağını bır hak olarak kamu vıcdanına kabul ettırmek olası değildır. Sendikacılık. ışçıhaklan veemekkav- ramı. günümüzün 'vükselen değeri' de- gildir. Köşe dönmecılik. rantıvecilık. iş bitıneilik. ınsanlık tanhınde derin ızler bırakmış, emeği v üceltnıe sa\ aşımlarını toplumumuza unutturmuştur. Clkemizde vaklaşık8-9 milyon ınsan, ücretli ve rnaaşlı olarak geçiminı sagla- maktadır. Ücretli kesimin iki milyona yakın bır kesimi. sendikalann çatisı al- tında örgütlenmıştir. Sendıkalar bugün. sivil toplumumuzun en örgütlü ve güç- lü kesımidir. tşçilerimiz bu güçlerinin bilıncinde degillerdır. Bugüne kadar şu gerçeği sendika yö- neticilerimize anlatmakta çok zorluk çektik; siyaseten güçlü olduklannı kanıt- layamadıklan ve siyasi örgütlenme yo- luna gitmedikleri sürece. partilerin ve hükümetlerin kendılerini önemsemeleri olanaksızdır. Bugüne kadar anayasanın 52. madde- si. sendikalara her türlü siyasi faaliyeti v asaklıyordu. 4121 sayılı yasa ile bu ana- yasa hükmü vürürlükten kaldırılmıştır. Sendıkalar artık bir siyasi partı kurabi- lir. bir siyasi partiyi açıkça destekleye- bılır. bir siyasi partiye çeşitli yollardan vardımlarda bulunabılir. Sendikacılar bugüne degın siyasi partilerin kapılarını hepricacıolarak aşındırmışlardır. Bir si- yasal güç sergileyemedikleri için partı ve hükümet vetkilileri, sendikacıları hep kös dinlemiştir. Bugün başka bir gün olmalıdır ve iş- çiler. sendika yönetıcilen. gerçek kim- liklenni ortaya koymak içın eyleme geç- melıdır. Bir ünlü ozanımızın bir nehir için yazdıgı bır dize ile sen- dıkaeılanmıza seslenmek ve "Sürün- düğün yeter artık, ayağa kalk Sakarya" demek istivoruz. Kamu Çalışanian Sendikalan... Sendikada örgütlü bireyler, kamu çalışanian kültürünü yaratmalıdır. Bu kültür yaratıldığı eün, örgütlenmemiş büyük kesim kendi sendıkasında yerini alacak, örgütlenenlcesim Tse sendikasına sahip çıkacaktır. MÜNEVVER OĞAN Eginm-Sen Üyesi K amu çalışanian sendikalannın git- gide ete kemige bürünmeye başla- dığı bu günlerde sendıkal kültürü- müzde her şeyi yerli yerine oturt- maya her zamankinden daha çok gereksinim vardır. Ülkemizde demokrasi kültürü gelışmediği için TBMM'den sendikalara. sendıkalardan sivil top- lum örgütlerine varıncaya dek demokrasinin salt biçimselliği uygulanmakta. özü ise gözardı edil- mektedir. Bunun sonucunda da demokrasi. yalnız- ca ortaya çıkan gruplann çok oy almalan olarak anlaşılmaktadır. Iktidara aday olanlar da. muha- lefette kalanlar da bu güdük demokrasi anlayışın- dan kurtulamamaktadır. Peki, örgütlerin üyeleri. delegeleri bu yapaylı- ğa nasıl inanıyorlar? Bu sorunun yanıtı sanınm kendı içinde var. Örgütsel işleyişte sürece katıl- mayan; karar alma. uygulama ve sonuçlannı de- ğerlendirme aşamalannda yer almayan üye taba- nı seçımlerden seçımlere olağanüstü \e yanh bır çabayla yapay olarak duyarlı hale getirilmektedır. Bu yap^ duyarlılığın sonunda da aktarma bilgi temeline dayanan davranışlar ortaya çtkmaktadır. Öy le ki. genel kurula gelen seçmen daha vola çık- madan kime oy vereceğinı bılmektedir. Ancak. işin gülünç yanı. neden oy vereceğinin bilıncinde değildir. Taraftardelegelerle yapılan genel kurul- lar için ancak biçimsel demokrasiden söz edile- bilir. Gerçek dernokrasi ıse emek isteyen bır sü- reçtir. Kamu çalışanlan. sendikalaşma mücadeleleri- nin beşinci yılını doldururken kamu sendıkacılı- ginın önünde engel olabilecek, büyüme çabasına ket vurabilecek bazı durumlann altını çizmekte yarar var: Kamu çalışanlan. bır insan hakkı olan sendika hakkını kitap sayfalarından çıkarıp kullanır hale getirdiler. Örgütlenmeye. örgütlü bireye inandılar: nice isımsiz kahramanın çabalarıyla her geçen gün büyüdüler. Büyümemn dışa dönük yanı. po- tansiyel kitle için çekici ve inandmcıdır. Içe dö- nük yanı ise kendilenne siyaset yapabilecek ze- min bulamayan bazı oluşumlar içın çekicıdır. Iş- te büyümenin içe dönük yanındakı bu zaaf kamu sendikacılığını bekleyen en büyük tehlikelerden bındır. Genel kurullar sendika dışı dınamıklerin ipote- ğinden kendini kurtarmalıdır. Işyerlerinde varlık- lan nerejie ıse yok denecek kadar az olan bu si- yasi gruplar. işyeri gerçegine taban tabana ters düşecek'bıçimde -üyeler sanki bu siyasi dinamik- leri yetkilendirmiş gibi- genel kurullara ev sahip- liği yapma görevinden vazgeçmelidir. Düz üye- ler de bu tür kullanılmaya karşı koymalıdır. Sendika yönetıcilıklennın. seçım öncesı bazı siyasi gruplarca pay laşılması belki bugün kazanç gibı görünebilir. ama gelecekte kamu sendıkacı- lığının avağına ökse olacaktır. Delega.svonlar ve üyeler son derece sorumlu davranmak durunuın- dadır. Sorumsuz ve ilgısiz davranışlann sonunda yönetim kurulları siyasi gruplann pazarlığı sonu- cu oluşabılmektedir Kamu sendikacılığının her düzeydekı yönetim binmleri. düz üyeler ve herhangı bir siyasi olu- şumda yer almayanlara açık olmalıdır. Üyeler. sendikal eğitimin yeterıncc vc zamanında gerçek- leştırilmesiyle yönetim birimlerınekendiliklerin- den aday olacaklardır. Bu yolun denenmesi bir zo- runluluktur. Kamu sendıkacılığı henüz gelişme ve kımlik kazanma aşamalannı tamamlamam\>tır. Bu yüz- den sıyasi ittıfaklar ve içe dönük mücadeleden çok fazla zarar göreceklir. Örgütlenmeven büyük kitle bu içe dönük mücadele yüzünden gözardı edılebılmektedır. Kamu sendıkalan henüz hedef kıtlelerine ve üye tabanına karşı sorumiuluğunu yerine getıre- bılmiş değildir Hal böyle ıken; kısır siyasi çekiş- melenn sendıkal örgütlülüğe bü\ ük zarar v erece- ği unutulmamalıdır. Siyasi oluşumlann kendile- rini anlatabilecekleri zeminler sendikalar olma- malıdır. Yetersiz sendikal kültür ve birikimsizlik asıl amacı unutturarak sendikayı bazı gruplann meydan savaşı yaptığı bir alana dönüştürebilmek- tedir. Amaçlan sendıkacılığı geliştirmek olmayan ba- zı etnik ve siyasi oluşumlar "sendika" ile "siyasi parti" kav ramlarının kanştınlması yüzünden sen- dika yönetımlerine taşınmamalıdır. Sendika bir sihirlı değnek değildır. hersorun sendikada çözül- meve kalkışılırsa asıl sendıkal görev doğal olarak unutulmaya mahkûm olacaktır. Kamu çalışanlan sorunlannın çözümü için düz üveden işyeri temsilcılerinin eğitımine: yönetici veeğitıci eğıtımme vanncavakadarbirdizı prog- ramlı çalışmaya ihtiyaç vardır. Yalnızca seçım kaygısıyla ıçe dönük mücadelenin süreklı gün- demde kalması sorunlann çözümünü ikinci plana itmektedir. Kadın çalışanlann yönetimlerde yer almadığı, kadın çalışanlar için özendinci çalışmalar yapıl- madığı sürece kamu sendikacılığının bir ayağı topal olmaya devam edecektır.Kamu çalışanlan sendıkalannda potansiyel bır güç olan hizmetli ve memurlar içın özgün eğitim seminerlerine ihtiyaç vardır. Bu yapılmadan, seçimden seçime anım- sanan hizmetli ve memurlar haklı olarak sendika dışında kalacaktır. Görevımız; elimizin erdiği. dilımizin dön- dügünce bu tehlikeleri anlatmaya çalışmaktır. Bu anlamda çalışanlar ile ilgıli kararların sendika ıçi süreçlerde alınması, vazgeçilmemesi gereken bir ilke olmalıdır. Sendika örgütlü bireyler, kamu çalışanlan kül- türünü yaratmalıdır. Bu kültür yaratıldığı gün, ör- gütlenmemiş büyük kesim kendi sendikasında yerini alacak, örgütlenen kesim ise sendikasına sahip çıkacaktır. Özcesi, tüm karar ve eylem süreçleri sendikada ve sendika için yaşanmalıdır. PENCERE Anadolu'nun Boşnaklarıydık... Kahvede teievızyon var. Çayını yudumlayan sıradan yurttaş Bpsna haberlenni izliyor... Ofkeleniyor: - Vay alçak Sırplar!.. Sırp, binlerce Mûslüman kadının ırzına geçti, Hitter'e rahmetokutan toplama kamplan kurdu, sivil halkı bom- baladı, Islam uygarlığınm anıtlarını yıktı, "etnik temizlik" denen kınmı sürdürdu. Sırpın işlediği cınayetler sayıp dökmekle bıtmez; ama, bir süreden berı durumda de- ğişıklik var; Hırvat, Sırpları önüne katmış sürüyor, kadın çoluk çocuk yüzbınlerce insan yerinden yurdundan ol- du... Kahvedeki televizyonu izleyen sıradan yurttaş keyif- le çayını yudumluyor: - Oh olsun!.. • Eskiden Anadolu ya da Rumeli'deki kahvelerde, sı- cak çayiar içilirken neler konuşulurdu?.. Üç savaş ya- şanmışto: Balkan Harbı, Umumı Harp, Istiklâl Harbi!.. Bi- rincısinde Bulgann zulmune diyecek yoktu. Ikincisınde Rus Erzurum'a dek dayanınca Enmeni ayaklanıp Türk- len kesmeye başlamış. Osmanlı Arabıstan'dan çekilir- ken Mûslüman kardeşlerimiz bızı arkadan vurmuşlar- dı. Üçüncüsünde Yunan Izmir'e çıkınca yerli Rumlar azarak düşmanla birlık olmuşlar, ortahğı kana boyamış- lardı. Kahvelerdekı oykuler, kimi zaman daha da yayı- lır, Girıt göçmenleri de adada yaşanan canavarlıkları anlatırlardı. Pekı, o yıllarda Yunanistan'da, Arabıstan'da, Erme- nıstan'da yaşayan sıradan insanlar ne konuşuyorlar, neler anlatıyoriardı birbirlerine?.. Her etnik topluluğun kendıne göre yorumlayıp anlat- tığı söylenceleri vardır... Osmanlı'nın vaktiyle egemen olduğu yörelerden çe- kilirken bıraktığı anıları yorumlayan yertiler, Türklerin zulmünden söz açmıyorlar mıydı?.. Ünlü bir özdeyış "Tarih Manş Oenızi'nin ıkı yakasında bır değildir" der!.. Kıbns'ı ikiye bölen "Veş/7 Haf"tın kuzeyinde ve güne- yinde gerçek bir değildir. Çağdaş insan: etnik. dinsel, mezhepsel çelişkilerin kuyusundan aklını ve mantığını kurtanp evrensel boyut- ta duşünmeye çalışan kişidir?.. • Bosna-Hersek konusunda pek çok haber ve yorum yayımlanıyor; yüzde 90'ı havanda su dövüyor; küçük bir haritada bu talihsız ulkenın etnik coğrafyasına bak- mak, insanı umutsuzluğa sürüklüyor; iç içe geçmiş, be- nek benek yayılmiş, etnik, dinsel, mezhepsel renklenn örgüsünde, bır arada yaşarnak olanaklarını gün geçtık- çe yitiren Balkanlar'a emperyalizm el atmış, nüfuz böl- gelerinın hesabında kanlı bir karmaşa yaşanıyor; ulus- lararası diplomasi çoğu zaman yalan dolana dayanıyor. Boşnaklann talihsizliği Hıristiyan denizinde Mûslü- man adacıkları oluşturmalan!.. Ancak Boşnaklann so- runu Turkiye'de bu ışın edebiyatını yapmakla çözüm- lenecek gıbi değildir: kendı tarıhıni bilmeyen, Anado- lu'da Atatürk'un çözümlemesini anlayamayan bir kım- senın Boşnak davasına yaklaşımı, Turkiye'de içe dö- nük bir siyasal somürünun dışavurumundan başka hiç- bir ıçerik taşımıyor • Peki. Mustafa Kemal, savaşlann, iç savaşlann. kı- nmların, cinayetlerin yarartığı kin, nefret, intikam deni- zine dönüşen bir Anadolu'da kurtuluşu nasıl gerçekleş- tirip bir Türkiye Cumhuriyeti yaratabilmiş?.. 1920 tarihini taşıyan Sevr haritasına bakan kişi baş- ka hiçbir kıtap okumadan Ataturk'ün büyüklüğünü an- layabilir; 1995'te Bosna-Hersek haritasına bir göz atan kışi Boşnaklann nasıl bir açmaz içinde çırpındıklannı gö- rebilir. 1919'da Türkler Anadolu'nun Boşnaklanydı. j Panasonic G400A V R U P A İ L E A Y N I A N D A T U R K İ Y E ' D E 1 "Çünkü..." Panasonic yepyeni bir cep telefonuyla. G400'le 'bangi cep telefonu' sıkıntısına son veriyor. Gerek iş gerekse özel yaşamınızda artık büyük bir gereksinim haline gelen cep telefonlarının en gelişmişi olan G400'le kendinizi dünyanın merkezinde hissedeceksiniz. Panasonic G400 küçük ve bafif... Başka hiç bir markada bulunmayan MEMO tuşu ile konuşma sırasında numaraları, gerekli bilgileri kalem kağıt aramadan. 20 saniye boyunca kayıt edebiliyor, istediğiniz zaman yeniden dinleyebiliyorsunuz. Bilgisayara ve faksa bağlanabilmesi, daha uzun pil ötnrü, gelen telefon uyarı ışığı, otomobilinize takılabilme özelliği, geniş aksesuar zenginliği ve Tekofaks'ın rakipsiz desteğiyle Panasonic G400'ü yanınızdan ayıramayacaksınız. Sıze en vakın havi adres ve telefonunu almak için aşağıdaki telefonlara başvurunuz: . ' ' • • Isianhııl ı H212 ı 2" i ~^ ]*• M l ha(L \nkara (0312) 4Ö~ 26 10 (6 hat). Izmır. (0232) ı21 82 99. Rursa (022ı) 220 "Q os. Adana (0322) 4>3 *2 50. Antalya- (0242) 243 23 70, Trabzon (0^62) 322 33 62. Diyarbakır (0412) 222 59 26 Uyan I Hat I Zengin |_ , I IŞlğl Ibekletmel aksesuar | T e k o f a k s | TEKOFAKS
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear