14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 EYLÛL 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Grevlerin ertelenmesi için hazırlanan kararname imzaya açılırken Bakan Ziya Halis, direnişini sürdürüyor: Grev ertelemek çözüm değilANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ta- nm işkolunda yaklaşık 22 bin işçinin baş- lattığı grev, 7. gününü doldururken hükü- metin grev erteleme konusundaki tavn, "CHP'nin iktidarda kalma" karannm be- lirsizliği nedeniyle henüz netleşmedi. CHP'li Sanayi ve Ticaret Bakanı Hasan AkyoTun, şeİcer işkolunun yanı sıra, me- tal işkolunda da grev erteleme konusun- daki girişimleri sürerken CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal, grevlerin ertelenmesi konusundaki çözümü. "iktidarda kalma karannar 'endeksledi. Grev erteleme kararlan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Halis ile Adalet Bakanı MehmetMoğuHay'm en- gelinetakılırken 1 aydırTürk-tş'erande- vu vermeyen Başbakan Tansu Çiüer. dün Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral'i arayarak, ücret zammı konusundaki son eğilimlerinı sordu. Grev ertelemelerin ele ahnmadığı görüşmede, ücret artrşının ya- ratacagı işçilik maliyeti konusundaki he- sap farklıhğmın giderilmesi değerlendi- rildi. Hükümetin durumundaki belirsizlik sürerken DYP kanadı. Türk-lş yönetici- lerinin 7-8 trilyon lira tutannda olduğu- nu ileri sürdüf ü hesaplama hatasının gi- derilmesi konusunda "çıktş yolu aranma- s " doğrulrusunda hükümete ilettiği öne- riier çerçevesinde. yeni bir ücret artışı önerisi hazirlığını başlattı. Grev ertelemeler konusundaki hükü- met tavnnın, sendikalann çogunun greve çıkacaği 20 eylül çarşamba günü yapıla- cak olan Çiller-Baykal görüşmesinde ke- sinlesecegı ifade edıldi. CHP'nin hükü- mette kalması durumunda, istifa eden ba- kanlann imzaladığı erteleme kararlannın, yeni oluşacak hükümet üyelerinin imza- sına açılabileceği kaydedıidi. Tanm Bakanlıği, TÎGEM, TAKSAN ve Şeker Fabrikalan'nda çalışan 56 bıne yakın işçinin grev karanmn ertelenmesi- ni durduran Çalışma Bakanı Halis dün de direnişini sürdürürken Sanayi Bakanı Ak- yol, Etibank'a bağlı Seydişehir AJimin- yum ve Antalya Ferrokram işletmelerin- de çalışan 5 bin işçinin bugün başlataca- ğı grevin ertelenmesi için yeni bir Bakan- lar Kurulu karannı daha imzaya açtı. Ha- lis, bu karan imzalamazken CHP lideri Baykal, erteleme karannı imzalamayan 21 ekimde Ankara'da yürüyüş yapacaklar Memurlar da eylem karan aldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Topiusözieşme görüş.meierinin tıkanması nedeniyle grev karan alan işçilerin ardından, memurlar da, grevü toplusözleşrneli haklan için eylem tarihi beiirledi. Türkiye Kamu ÇaJışanlan Sendikalan Konfederasyonu {Türkiye FCamu-Sen) Genel Başkanı AJi Işıklar, grevli toplusözleşmeli sendıka hakkjjıın tanınması ve memur ücretlennin iyüeştirilmesi amacıyla. konfederasyona üye memurlann 21 ekimde Ankara Tandoğan'da miring ve yürüyüş yapacaklannı bildirdi. Devlet Bakanı Onur Kumbaracıbaşu memur maaşlannda ekim aytnda, bütçe olanaklan çerçevesinde bir iyileştirme yapılmasının şart oldugunu söyledi. Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonu Başkant Işıklar dün düzenlediği basın toplantısmda, demokratik isteklerini Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakan'a ilettiklerini kaydederek, bugüne kadar istekleri konusunda ciddi bir adım atılmadığını söyledi. Memura bağlı olarak çaJışan bir işçinin. memurun 3 katı maaş aldığını soyleyen Işıklar, işçilere karşı olmadıklannı, haklan verilirken işçi ücretlerinin baz alınmasmı ve ona göre arttmlmasını istedikJerini kaydetti. Işıklar, muhataplannm işçiler değil. hükümetler oldugunu belırterek "Türkiye Kamu-Seo olarak tüm diyaloglan denedik. Artık gfinah bizden girtL Kimse memura. sokaga döküldüğü için kızmasm. Biz, vaşayacak bir üçret istiyoruz"dedi. İsteklerini kamuoyuna anlatmak ve onlann desteğini almak amacıyla Ankara'da bir mıting ve yürüyüş yapacaldannı açıklayan Işıklar, hükümetin komik zamlarla memuru canmdan bezdirdiğini söyledi. 'Memur maaşlannda iyileştirme şart' Koalisyonun devamı için DYP kanadıyla pazariığa oruran CHP, memurmaaşlannayıi sonuna kadar zam yaptlmaması yönündeki projeye itiraz etti. Koalisyonun CHP kanadında ekonomıden ilgilenen Devlet Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, memur maaşlarında ekim ayında, bütçe olanaklan çerçevesinde bir iyileştirme yapılmasının şart oldugunu söyledi. Hükümetin, kamuda çalışan işçilere düşük ücret artışı önerisini de eleştiren Kumbaracıbaşı, "Memurla işçinin arasındaki fark kapanlmalı. Ama bunu işçiye zam yapmayıp memura düşük maaş artjşı vererek kapatmaya çaiışmak çok yanlış bir hedef otar" dedi. Kumbaracıbaşı, Cumhurijet'e yaptığı değerlendirmede. CHP'nin. memur maaşlanna ekim ayında zam yapılması yönünde bir çalışma yaptıgını anımsatarak "Ancak, memura zam verilmesi bütçe oianaklanyia Ugili" dedi. Jvlemurun aîım gücüriûn geçen yıl çok düştüğünü, maaşlarla ışçi ücretleri arasmda büyük fark açıldığını vurgulayan Kurnbaracıbaşı, "Bu &rk kapadlnıalı'diyc konuştu. Hükümetin bu yöndeki programının uygulanması için çalışma yaptıklannı belirten Kumbaracıbaşı şu değerlendirmeyi yaptı: "Ancak. maaşlarla ücretler arasmdaki farkın kapatılması için. işçi ücretlerinin dondurutması. memura düşük zam veriimesi gündeme getiriliyor. Bu çok \anlıs bir hesap. Amaç, memurun durumunu iyileştirmek olmaİL, işçirûnkûıi kötüieştirmek oimamau. Biz bunun çok yanlış bir uygulama olacağını defaiarca tekrarladık." Kumbaracıbaşı. kamuda çaiışan işçilerin topiusözieşme görüşmelerinde yaşanan tıkanıkiıktan CHP'nin sorumlu rutulmasinı da eleştirerek "Çafcşanlann ücrefleriyie ilgiü bir sorun çıktığtnda DYP topu CHP ye ahp aradan çekUiyor. Bazı sendika yöneticiieri de sonınlardan CHP'yi sorumlu rutmayı tercih cdi\or. Biz tabii ki çalışanın. emekçinin partisiyiz. Ancak sorunlardan CHPŞi sorumlu tutmak bü> ük bir yannşlık. Burada bir hesap güdülüyor" görüşünü dile getirdi. Hükümet. 1995 yılı nısan ayında tüm yıl için yüzde 70 oranmda zam verdiği memur maaşlannı 1996 yılı başına kadar arttırmamayı planlamıştı. bakanlara "bekleyin" talımatı verdı. Bay- kal. kararlann ertelenmemesini isteyen Türk-lş yöneticılenne de ıktidarda kalma konusu kesınlik kazandıktan sonra "sağ- lıklı bir çözüm üretilmesi''gerektığini söy- ledi. CHP'lı bakanlardan. Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı. Aysel Baykal, lrfan Gürpınar. Hasan Akyol ve AJgan Haca- logu'nun imzaladıklan grev erteleme ka- rarlannı. Çalışma Bakanı Halis dün de imzalamadı. Imzalann tamamlanmama- sı durumunda. bugün Etibank'ta çalışan 5 bin işçi. Orman Bakanlığı Tamirhane- leri'nde çalışan 2 bin 500 işçi ile TEM- SAN'da çalışan 1000"e yakın işçi greve çıkacak. Baykal. dün yapılan parti meclisi (PM) toplantısmda. Çalışma Bakanı'ndangrev ertelemelerle ilgiü bilgi aldıktan sonra. erteleme karannı imzalamayan bakanla- ra "bekteyin'" talımatını verdi. Toplantı- dan sonra kendısıni kutlamak ve grevle- rin ertelenmesine engel olmasını istemek için gelen Türk-lş Başkanlar Kurulu üye- lerini kabul eden Bavkal. sendikacıları "CHP'ye gelmenizden onur duyuYorum, şerefduyuy»rum"diyerek karşıladı. CHP ile çalışanlar arasında bugüne kadar "an- layış farklılıklan'"nedeniyle kaynaşma sağlanamadığını kaydeden Baykal, "ikti- dar ortaklığının daha ne kadar devam edeceğini bilmediğini" belirttı. Baykal. CHP'nin iktidarda ya da muhalefette te- mel ılkelenmizdogrultusundagörev yap- maya devam edeceğini belırterek. "So- runlar sürüncemedebırakılmadan.işçiler koşeve sıkıştırılrnadan. yasal ruzakiann içine sokulmak için tertip alınnıadan bir an önce sağhklı çözüm olması gerektiğine inanıvorum" dıye konuştu. CHP'nin hü- kümette kalma konusunun henüz netlik kazanmadığına dikkat çeken Baykal, "Grevlerin ertelenmesi, sizce sağhklı bir çözüm mü" sorusuna, "Doğal değü. A- nıa. birgeçiş döncminde> iz. Belirsizlik sü- reci>aşanıyor. İktidar konusundaki belir- si/Jikten dolau. ciddi bir >aklaşım olmuş MEB'den yeni yukümlulük sverenej> 1 aııaokıılıı koşıılu • Milli Egitim Bakanlığı, işyerlerinde yaşlan ve medeni durumlanna bakılmaksızın 150'nin üzerinde kadın işçi çalıştıran işverene, emzirme odası ve kreşin yanı sıra anaokulu açma koşulu da getirecek. EiMİNE KAPLAN ANKARA -işyerlennde 150'nin üzerinde ka- dın ışçi çalıştıran işverenlere. emzirme odası ve kreşin dışında. anaokulu açma yükümlülügü de getiriliyor. Işverenler, anaokulu açma yüküm- lülüğünü. açılmış olan anaokulu ve kreşlerle an- laşma yaparak da yerine getırebılecek. Bu ku- rumlar. Mıllı Egitim Bakanlığı müfettışlennce denetlenecek. "1475 Sa>ılı lş Yasası'na Tabi Jş Yerlerindelş- verenlerin kuracaklan Okul Öncesi Egitim Ku- nımlanmn Kuruluş. Egitim ve tşleyiş Esaslan Hakkındaki Tüzük Taslağı'", Talim ve Terbiye Kurulu'nda kabul edıldi. Milli Egitim Bakanı Nevzat Ayaz'ın onayın- dan geçen tüzük taslağı. Başbakanlığa sunuldu. Tüzük taslağının yaşama geçirilmesi durumun- da, yaşlan ve medeni hallenne bakılmaksızm 100 ile 150 kadın ışçi çahştınlan işyerlerinde, bir yaşından küçük çocuklann bırakılması, ba- kılma ve emzikli kadınlann çocuklannı emzi- rebihneleri için işveren tarafından çalışma yer- lerinden ayn ve işyerine en çok 250 metre uzak- lıkta bir "emzirme odası" kurulacak. 150'den çok kadın işçi çahştınlan işyerlerinde de. 36-72 ay yaş grubu çocuklar için çalışma yerine ya- kın birkreş ve anaokulu açılacak. Işverenler, or- taklasa kreş ve anaokulu kurabilecekleri gibi, kreş ve anaokulu açma yü- kümlülüğünü, öngörülen ni- telikleri taşıyan diğer kreş ve anaokullanyla yapacaklan anlaşmalarla yerine getire- bilecekler. Işyennde, ana- okulu olarak kullanılmak üzere her 25 çocuk için bir o- da aynlacak. Odalar, bir ço- cuğa en az 3 metrekare y- er düşecek biçimde olacak. Aynca, anaokulunda çocuk- lann rahat oynayabilecekle- ri, temız hava ve güneşten yararlanabılecekleri ojoın yeri ve bahçe bulunacak. Tüzük taslağına göre. 250 metreden uzak bir yerde kreş ve anaokulu açılması ya da açıkbulunan okul öncesı öğ- retim kurumlanyla anlaşma yapüması durumunda. işve- renler, çocuklann taşınması için servis aracı sağlayacak. Işyerinde, anaokulu olarak kullanılmak üzere her 25 ço- cuk için bir oda aynlacak. İşyerlerinde açılacak okul öncesi egitim kurumlannda. yönetici, ögretmen ve saglık personeli de bulunacak. Ku- rumlara yönetici olarak ata- nacak kişilerde. "egitim yö- nctimi, sos>*J hizmeder. ço- cuk gelişimi ve eğiüml okul ÖDceâ egitimi. psikoloji, ço- cuk sağlıgı \e\a çocuk gelişj- mi >e anaokulu alanlanndan birindeyüksek öğrenim gör- noâş olmak" nitelıklerinden birisi aranacak. İzmir'deki ünivcrsite öğrencileri, harçlan protesto ctmek amacıyla topladıklan 15 bin imzalı dilekçevi Başbakan Tan- su Çiller ve TBMM Başkanı Hüsametrin Cindoruk'a gönderecekler. (Fotoğraf: NECATİ AYGIN) Öğrendharçlarınatepldyayûtyor değü" yanıtını verdi. Baykal. erteleme ka- rarlanna imza atan CHP'li bakanlann ım- zalannı gen çekmelerini isteyıp isteme- yeceğine ilişkin bir soruya da "Konuo de- ğü" yanıtını verdi. İktidar konusundaki belirsizlik nedeniyle, işçilere yapılacak ücret zammı konusunda henüz bir öngö- rüsünün olmadığını ifade eden Baykal, Sanayi Bakanı Akyol'un grevlerin erte- lenmesine ilişkin girişimleri konusunda bılgisi olup olmadığı sorusuna yanıt ver- medı. Baykal, Türk-Iş'in CHP Kurulta- yı'nı basmasını da "işçileriCHP'ninbağ- nna basmak" olarak nıtelendirdi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral de partinın hükümet içinde varlık göste- remediğinı ve erime sürecıne gırdiğıni anımsatarak, "Baş- bakan,hoMingyönetirgibi ül- ke yönefmesin. CHP hükü- mette mi, değil mi: CHP'li ba- kanlar bakan mı, memur mu anlayamadık"dedi Etibank grevınin ertelenmesine ilişkin karan da imzalamayan ve grev ertelemelerin gündemde olduğu sendika yöneticileriy- le. çözüm aramak için dün bir araya gelen Çalışma Bakanı Halis de "Grev ertelemenin, haklı gerekçeleri oimah" diye konuştu. Türk Metal Sendikası, Eti- bank'a bağlı işyerlennde çalı- şan 5 bin. Orman Genel Mü- dürlüğü Tamirhaneleri'nde çalışan 2 bin 500, Zirai Dona- tım Kurumu (TZDK), Kara- deniz Bakır tşletmelen'nda çalışan toplam 10 bin işçinin de 20 eylülde greve çıkacak- lannı açıkladı. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, grev uygula- ma kararlannı basına açıklar- ken grevlenn "hükümetin so- nu olacağnu" söyledi. Meral, kendi teşkilatı olan Yol-lş Sendikası. Köy Hizmetlen Genel Müdürlüğü işyerlerinde çalışan işçilerin 2 ekimde, Emlak Konut işyerlerinde de 23 ekimde greve başlanması- nı kararlaştırdı. IZMIR (Cumhuriyet Ege Biirosu)- Öğrencı harçlanna yapılan yüzde 300'e \aran zamlara tepkiler giderek yaygın- laşıyor. Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinin değişik fakültelerinde okuyan bir grup öğrencı. Başbakan Tansu Çiller ve TB- MM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a göndermek üzere 15 bin imza topladı. Oğrenciler, zamlann geri alınması için okullar açıldıktan sonra eylemlerini da- ha da yaygınlaştıracaklannı belirttiler. Eğıtim-Sen 3 No'lu Şube'de bir araya gelen öğrenciler, geçen öğretim yılında servislerin paralı olması. ardından ye- mek \e yurt fiyatlanna zam yapılması. buna harçlara yapılan zamlann eklen- mesinin, üniversitelerin paralı hale ge- tırilmesinin birgostergesi oldugunu söy- ledıler. Öğrenciler adına açıklama yapan Se- lahattin Bilici. "Paralı eğirime geçiş de- \san ediyor. Artık elimlzdeki son hak kı- nntılan da gasp edibne>e çalışıüyor. Si- \asi iktidar ve onun kurumları emekçi halkımıza açtıgı sa\aşı bütün cephelere yayıyor. KİT'ler, sağhk hizmetleri der- ken şimdi de eğirim hakkımız elirnizden alınıyor"dedi. Bilici, Üniversitelenn 1995-96 öğre- tim yılında harç ücretlerine yüzde 350 oranmda zam yapıldığını. öğrenci ol- mak için sına\ maratonunuaşmak. bes- lenme ve para sorununu çözmek gibi en- gellerin yanı sıra 20 milyon liraya varan harç ödemek gerektiğini vurguladı. Halis direnhor Baykal'ın grevler konusun- daki tavn netlik kazanmazken hükümet, sendikalara "Anlaş- ma zemini arayacak bir ortam \aratma" koşuluyla grevlen erteleme önerisi iletti. Halis, dün görüştüğü Hak-tş ve Türk-lş konfederasyonlan ve greve çıkacak olan sendikala- nn yöneticilenne, greve çıkıl- madan çözüm bulunması için arayış içinde oldugunu belirt- ti. ^Tsteııııııe dershane savunması• Milli Egitim Bakanlığı Müsteşan Bener Cordan, liselerde yeni uygıılamaya konulan sınıf geçme sisterninin, son yıllarda öğrencileri ünıversite sınavına hazırlamada etkin bir rol alan ûershane sektörüne ilgiyi azaltacağını savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Egitim Bakanlığı, liselerde aşamalı olarak uygulamaya konulan yeni sınıf geçme sis- terninin, öğrencileri üniversite sınavına ha- zırlamada etkin bir rol alan dershane sektö- rüne ilgiyi azaltacağını savundu. BakanJık Müsteşan Bener Cordan, yeni sistemin, öğ- rencilere üniversite seçecekleri alanda iyi bir egitim verilmesini öngördüğünü beline- rek, dershanelerin etkisinin kısmen de olsa azaltılacağını savundu. Dershaneciler. üni- versite kapısı önündeki yığılmaya dikkat çekerek, yanşmanın olduğu her sıstemde dershanelerin önem kazanacağına işaret et- tiler. Milli Egitim Bakanlığı, ders geçme \e kredi sisteminin yerine uygulanmaya baş- lanan yeni sıruf geçme sistemini. "suırfar- kadaşlığı ortamının yeniden sağlanması". "öğrencilerin ilgilerini içeren alanlara yön- lendirilmesi" ve "okul egitimi ve başansının ön plana çıkanlmasr ilkelen üzerine otur- turken, trilyonluk bir piyasa durumuna ge- len dershanelere olan ilginin de azaltılaca- ğı görüşü savunuldu. Müsteşar Bener Cor- dan, son yıllarda ortaöğretim kurumlannın üniversite sınavındaki başansının yüzde 50'den yüzde 20'lere düştüğünü anımsata- rak, yeni sistemin dershane etkisini azalta- cağını söyledi. Cordan. liselerdeki alanlar- la üniversite sınavında yöneltilen soru çe- şitlerini içeren alanlann koşut hale getiril- diğini kaydederek, şunlan söyledi: "Lise İ'den itibaren öğrenciler ilgi ve ye- teneklerine göre üniversitede öğrenim gör- mek istedikleri alana vönelecekler. Öğrenci- ler seçtikleri alanda alacaklan derslerle de- rinlemesine bilgi sahibi olacaklar. Sistem tam olarakyerleştiği zaman öğrencidersha- ne\e gitme gereksinimi dmınavacak." Dershaneciler ise dünyanın en iyi siste- mi gelse de üniversite kapısı önündeki yı- ğılmalar olduğu sürece dershanelerin öne- mini koruyacağını belirttiler. Yamanlar Dershanesi sahibi Yaman Karakoç. bakan- lığın egitim sistemi üzerinde dar kapsamlı politikalargeliştirdiğini kaydederek Türki- ye koşullannda dershanelerin hertürlü egi- tim sisteminde önem kaybetmeyeceğini söyledi. UZEL MAKİNA SANAYİİ ANONİM ŞİRKETİ 1993 VE 1994 YILLARIOLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISINA DAVET l Vci ~c ir^oyı A I C T s ^ ^ "c - l '•sse.'*'! && Jcrat Azıner ">o«C'ı >3 4ncr r y ı e û,r« T?cjst <CMIHI fi«r 3o" IXÖKIK ufendH iskrimi t&ye 8 Tarv Mofianesı ne xQcr MEfçi -ZEl WÖ ^I xno>-« A 5 GPW Ktm PW soöa^ifü wb*vs ^ğrimt» flieb*Je bovnjsfcr raJAuffS 8 T arrMoHemes. in 2 07 W 5 « m « e J993/OQ5£ 1 W ' 9 2 Ö İ » ^ »ararrac 'Jov^n t m kmaiı oai AttnoS» A$ rnrin;»* 36/ moode Cpcnnasrc ı^ «i'fnesı'» 'ı l >cr'bra pret .crtar /o&o poy ! t f ı w w *ka£ e M şb JSLSJ yerteri A ı ı b i o b ' ç *S tErscı^ı «orrfMoa o t * dta İefermegelırlmesjne i5 îW3 9 t o t o b k ig ^ k rrf- secunı <:«ıcı *e oriicıleri »cines. « yonpc-ler <• oenettiere HK334 * 335 g latmbr feiye 9 "vıc Monanesı *n b* koıenra do>oKrDt «$ UVJM XTO» Aizse» nodmg A 5 gu"rJema tızA xus!ar\ gorûyıi izae LÎB. Wotuw Sonoyı- A_5 orbkonr» Tcpbrtıamr Û3 C ı^SScigurtj soff ' 3OM gc« a« Mcx -c Sanovıı i S -ır o ve tâi'aıo< besobim zıoıon lm *oxufcrKufc C y ) ^ 195« ykrm >fakm W«*tefie ty drxi «zere 0310 »995 tt^ie sotf U (»V ^ e :« btno tfkıt Genel Kuraf '.2 , lbpcıkr Kısio j g y y pbnoakicnk 1- Ch»Wfl «pbnha lumaiitmei or **$ «dtAtan Ssse m f c m Cpo* pıVKfcn' ^Ar orces.« toia şcktf mrtezr» w t efceler *e)O ^erfxr^ h« btrimz geça oori tefet *«iefi <« oocokot t»»f ywiıydriıadr«ıbfniM^^(^docbigoe^^ r Arzu eor ancbr wx>r<*x teckrm br * „ *am?t m > «fcetAio Vmkok «öttrone rvfy tk*6< 3- .ıe MotiûScfcvj 4 5 T hnno'>e^s««ca afcr ıf <v^d^BMbaıaıiAB^buk*ar 991* ı Wi pferı bjbnçoitn i tofam tesaplorr ttpomı ör4«d» i^^ûnÖKe UZa MAÛM SANATV ANONİM SKETİ ?M9 W19W tTLAJtl OUâAMÛSrÜ G 0 f i ItUlül TOPUMTIGÜNDEMİ 2 F A S j g craı 5- loie "» A L uvderjtv «tk&KkrttT teJna seçrs vevc oe^iırJntlr * natimetn ftsprtı *• 'jn r :y« K;r /•„ %n 3J4 v« 335 i k k d 7- ^ « » *lûDOnj A2İZ1H HÛIDİN6 ANONİM ŞİKZTİ VBÜtfMAJK So«v Ancıl lrlw »ıwl wNw 03 Q ' 99S M gak « I U Oû • ıcpocol ' W » 1»<BJI»IOIIJJ»I»»5» VBClTATİNmmHH UZE MAKİNA SAMtfl ANONİM flUCITİ HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER K1ŞLALI Bir TÜPkiin Ölümü... Tanıdığımda adı Nicole'dü. Sevgisi uğruna, doğduğu topraklan, ailesini, alış- kanlıklarını, sınırsız dostlarını bırakıp Türkiye'ye gel- diğinde de adını değiştirmemişti. 25 yıllık geçmişi ile köprüleri atmış, ama adını ve dinini korumuştu. Kışlalı soyadını alışının ikinci yılındaydı... Altınay'a hamileliğinin de son aylannda... Gözlerinden taşan bir mutlulukla kapıda karşılamıştı beni: - Hem Türk, hem Müslüman olmak istiyorvm... Ben Tann'ya inanırım. Senin Tannn ile benimki fark- lı değilki!.. Çocuklanmız iki toplum arasmda kalma- malı. Ben de her şeyi seninle, onlarta ve bu toprak- ların insanlanyla paylaşabilmeliyim. Meğer yakın arkadaşlarımla birlikte müftüye gıdip konuşmuş. Ismini bile seçmiş. Ama sabredememiş "sürpriz"\ri\n sonuna kadar... O gece "kehme-i şahadef'i sabırla ezberledi. He- yecandan uyuyamadı. Ertesi sabah müftünün yanın- dançıkarken. elindeartık "Nilgün Kışlalı" oldugunu kanıtlayan bir belge vardı. Ankara Müftülüğü'nün mühürlü kâğıdını anne ve babama göstermek için merdivenleri ikışer ikişer at- iayarak çıkarken çok mutluydu. Çünkü bunun onlar için taşıdığı anlamı bıliyordu. Annemle babam ağlarken, O da gözyaşlan içindey- di. • • • 5 Her zaman çalıştı. Sekreteriık yaptı. Mağaza yönetti. Halkla ilişkiler sorumluluğu taşıdı. Protokol danışmanlığı üstlendi... Hem evde çalıştı, hem dışarda. Yaptığı ış ne oiursa olsun, çafışmaktan hep onur duydu... Her yaptığı işe yüreğini verdi. Hep başarılı oldu... Kocası bakanken, 86 metrekarelik sosyal meske- ninin bulunduğu binanın merdivenlerini sabunlu su- larla silerdi... Komşular hayretler içındeydi. Ama O bundan de- ğil, ancak, gelen yabancı konukların Türklerin temiz- liği ile ilgili düşüncelerınden utanırdı. Bütün insanlan severdi. Ama O, artık "biz Türk- ler"den biriydi; "on/ar"dan değil. • • • Ulusal günlerde pencereye bayrak asar; Altınay ile Dolunay'a, büyük bir heyecanla Atatürk'ün büyük- lüğünü anlatmaya çalışırdı. Dinsel geleneklere uymak için çaba gösterirdi. Sorunu olduğunda, içi sıkıldığında Hacıbayram'a gider dua ederdi. Türkçe olarak, içinden geldiği gi- bi... Ama benzer bir gereksinmeyi yurtdışında da duy- duğunda, aynı rahatlık ve gönül huzuru ile güzel bir kiliseye gidip mum dikmekten de çekinmezdi... Ve duasını gene kendine göre yapardı. Çoğunlukla da Türkçe olarak. Onun için din, inanç ve iyilik demekti. Oruç tutar, kurban keser, herkesin yardımına ko- şardı... • • • Biryurtdışı resmi gezi dönüşümde, herzamanki gi- bi uçağın merdivenlerinin ucundaydı. Güneş gözlük- leri ile saklanmaya çalışılan kızarmış, şişkin gözler. Dudaklannda zorlama bir gülümseme. "Ahmet boşanalım" dedi, "benim yûzümden se- nin siyasal kariyehni yıkacaklar!" Meğer sağcı basın yokluğumda bir kampanya baş- latmış. "Kültür Bakanı'nın Hıristiyan kansı" neler yapmış neler... Koca bakanlığı Hıristiyanlık için kullanan O. Hatta müzelerdeki ikonalannı çaldırtıp yurtdışına ka- çırtandaO... Evinde yabancı bir kültüre "teslim olmuş" bir Kül- tür Bakanı. Sekiz sütun "haberier"'... Ve zihnimden silinmeyen köşe yazılanndan örnekler... "Ikonalar ve Kokona- lar", "Madam Kislali", daha niceleri... Nilgün, bana saldırmak için niçin kendisini kullan- maya çalıştıklarını bir türlü anlayamıyordu... Türk ve Müslüman doğmuş olmak, bunlan kendi istenci ile benimsemiş olmaktan daha mı önemliydi? ••• Sevgi doluydu. Çiçekleri, ağaçları, kelebekleri severdi... Kuşları, köpekleri, kedileri severdi... Çocukları, yaşlılan sever- di... Tann'yı severdi, Atatürk'ü severdi... "Insan "ı severdi. Bir hastanedeki umutsuz hastalan her gün ziyaret etmeyi; onlan neşelendirmeyi, onlara umut dağıtma- yı; paylaştığı acıları içine gömüp, gözyaşlarını eve saklamayı severdi. Bakanlarla, büyükelçilerle, generallerle, çok ünlü yazarlarla, bilim adamları ıledearkadaştı:.. Kapıcılar- la, bekçilerle, çaycılaria, şoförlerie, işçilerfe, koruma polisleri ile de arkadaştı. O bir "insan"d\... 28 yılını benimle paylaştığı için çok mutfu olduğum, kendimi şanslı saydığım. kendisiyle övündüğüm bir insan. • • • Piaf'ı ve Pavarotti'yi de beğenirdi, Sezen'i ve Gür- ses'i de. Dev tenorun olağanüstü sesini, araba dağlardan geçerken, çok yüksek tonda dinlemekten hoşlanır- dı. Ölüme yaklaştığımız dakikalarda ise, kasetçalar- dan süzülüp içimizde bir şeyleri titreten müziğin söz- leri kulaklanmdan bir türlü gitmiyor: "Yine mevsimler geçecek/Yine yapraklar düşe- cek/Giden sevgililer geri gelmiyecek..." • • • Nedense bana hiç söylememişti. Türk bayrağı ile gömülmek istediğini ilk kez dos- tum avukat Şahin Mengü'ye açmış. O "olamayaca- ğını" ne kadar anlatmaya çalıştıysa da vazgeçmemiş. Başka dostlara da bu "rica"sını iletmiş... Sevgili Mehmet Açıktan, tabutun bir kenarına bay- rak eklemeyi başarmıştı... Nilgün toprağa verilirken, Altınay ile Dolunay, bir bayrağı da kefenin üzerine koymayı başardılar... Fransız ana-babanın Bordolu Türk kızı şimdi An- kara'da yatıyor. Ve de benim kalbimde... HATAY1. ASLİYE HLTOJK MAHKEMESİ'NDEN 1995/303 K. Davacı Mahır Süloglu tarafından davalı Fatma Avaş Süloğlu aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan du- ruşması sonunda; Antakya Orhan Mahallesı 033/01, sa- hıfe: 30. kütük sıra no: 15'te niifusa kayıth lsmaıl ve Fev- ziye oğlu 1962 doğumlu Mahır Süloglu ile aynı yerde nü- fusakayıtlı Arife ve Hanıfekızı. 1955 doğumlu Fatma A- vaş Süloğlu'nun MK'nin 134. maddesı gereğince boşan- malanna daır 17.5.1995 tanh, 1994/173, 1995/303 sayı- lı karann Adana Gülbahçe Mah. 8. Sok. No: 73'te oturan Fatma Avaş Süloğlu'na ilanen tebliğıne. ilanın neşır tan- hinden itibaren 15 gün sonra davalı Fatma AVBŞ Süloğ- lu'na tebliğ edılmiş sayılacağı ilan oluur. Basın: 41309
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear