23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 AĞUSTOS 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 1990'lann Lorel ve Hardi'sinin abuk sabuk, ama çağdaş mizahi yaklaşımlı serüvenleri sinemalarda Komedmnı yeıri uçbeyiJim Carrey... Salak ile Avanak (Dumb and Dumber) Yönetmen: Peter Farrelly/ Senaryo: P. Farreüv, Beneth Yellin, Bobby FarreÜv/ Kamera: Mark Invin/ Müzik: Tod Rundgren/ Oyuncular: Jim Carrey. JeffDaniels. Lauren HoIly,Karen Dufly, Charies Rocket Teri Garr, Victoria Rovell/1995 ABD (UIP) Maslak Mövenpick, Altunizade Capitol. Osmanbey Gazi. Bakırköy Renk, Kadıköy Süreyya, Etiler Akmerkez, Pendik Güney sinemalannda. Geçen yıl "Hayvan Detektifr ve "Masfce" filmlerıyle tanıştığımız. suratını şekilden şekile sokabilen. Bedeninı her an değişen mimikleri- ne paralel olarak istediğince eğip bü- kebilen.son derece enerjik. yetenek- li, delidolu. sakar. muzır ve taşkın komedyen Jim Carrey'nin sadece ABD sinemalannda 126 mılyon do- lar hasılat getıren son filmi "Dumb and Dumber", "Salak ile Avanak" adıvla sinemalanmızda. Hayvan De- dektifi ve Maske'de yaklaşık 35-40 yıl öncesınde. o sinir Dean Mar- tin'le oluşturduğu komik ikilının. her an. her türlü bir felakete yol aça- bilecek, densiz, şapşal ve gerzek üye- sı olarak hayatımıza girmiş Jerry Le- vvis'i hatırlatmıştı bana (ve başİcala- nna) Jim Carrey hem uzayıp geniş- leyen lastik suratı. hem çocuksu, saf ama hınzırca davranışları. hem de ansızın alıp başını giden komedyen- lik yeteneklenyle. Genelde Jerry Le- wıs'in karakteristik ifadelerinı andır- masının yanı sıra fiziksel olarak da Jerry Levvis'e benzeyen. harta ondan daha yakışıklı ve esnek bir komik bı- le sayılabilecek Jim Carrey'nin boy- nuna derhal "1990'lann Jerry Le- wıs"i yaftası asılı\ermişti seyircı ve eleştirmenlerce, "Ace Yentura"yla "The Mask"ın ardından, Forrest Gump-Tom Hanks'in başansından sonra Amerikan sinemasında. son dönemde adeta geçerli bir moda ha- line gelen "namushı salaklık" akı- mından nasibini bolca alan "Dumb and Dumber". işte Hollywood'un başan efsaneleri arasında yeni bir sayfa açan, çevresine sıra dışı enerji yayan bu Kanada asıllı, yeni, sevim- li komedyenın, JeffDaniekle birlik- te oluşturduğu, inanılmaz derecede aptal. salak ve avanak bir ikilinin. doğaçlama ve abuk-sabuklama peş- peşe patlayan komiklikleri üsüne. delidolu bir güldürü. Yetiştiğı tele- vizyon ekranında sınırlı kalan yete- neklerini şımdi dilediğince sergıle- yerek Hollywood'un yeni Box-offi- ce şampiyonluguna soyunan Jim Carrey'nin tartışmasız "bürleskin yeni kralı" olduğunu örnekliyor "Sa- lak ile Avanak". Sanki "Ne yapıp et- sek de salaklıklanmızla, şapşallıkla- nmızla, şaklabanlıklanmızla seyirci toplavabilsek!" dercesine yoğun gül- dürme çabalanna girişmiş Jim Car- rey. Daniels'le. ilk filmini imzalayan senarist Peter Farrelly'nin yöneti- minde Forrest Gump'ın açtığı yolu izleyerek aptallık-salaklık üstüne ış tutan bu abuk sabuk komedinin gül- dürme katsayısının, yer yer pipi-ka- ka-çiş düzeyini aşmasa da oldukça yüksek olduğu rahatlıkla ileri sürü- lebilir. Jim Carrey ve Jeff Dankls 1990'lann Lorel Hardi'si Yeni Jerry Lewis FilmJim Carrey'nin hınzırtık ve muzırlıklarla. pis şakalaria örülü esnek, enerjik humor'unu örnekliyor. Sarsak ve gerzek. hatta sıfır nu- mara salak olan Rhode Island'lı li- muzin sürücüsü Lloyd "la (Jim Car- rey). dev bir çoban köpeğine benze- tilmış. 84 model arabasına tıkıştırdı- ğı süs köpekçiklerinın ıçini dışına getiren. intikali kıt. sersem, şapşal hatta avanak köpek bakıcısı Har- ry'nin (JefTDaniels). ülkeyi boydan boya katettiklen yolculuklannı hikâ- ye eden film, kahramanlarımızın çe- şitli şaklabanlıklarıyla. çocuklar ka- dar, gönlü çocuksu kalmış yetişkin seyirciyi de eğlendiriyor. Büyük öl- cüde seçme-saçma esprilere, argoya. gag ve delidolu kovalamaca sahnele- rıne dayanan ve "vol filmi" atmosfe- rinde gelişen "Salak ile Avanak" kuş- kusuz ağırlığını olay örgüsünden ve öyküsünden çok, komik oyuncula- nndan alan bir gişe güldürüsü. Bir zamanların Lorel-Hardı'sı gibı. sa- lak Lloyd'la avanak Harry "nin. Rho- de Islands'dan Aspen'e kadar. araba ve motosikletimsı bir çocuk bisikle- tiyle yaptıklan yolculuk serüvenlen- ni hikâye eden bu abartmalı komedi denemesi, pıpi, osuruk düzeyine faz- laca yaslanan, grotesk ve abuk sa- buk. ama çağdaş mizahi yaklaşımı ve oyuncuları sayesinde. eğlenceli bir 100 dakika vaat ediyor sonuçta. Çok önemsenmese de komik imajı- na kısa saçlı ve kırık dişli. hafif ka- çık, yeni bir cila çekmiş Jim Car- rey'nin, hınzırlık ve muzırlıklarla dolu. pıs şakalaria örülü, esnek, fır- döndü ve enerjik humor'unu örnek- leyen fılmde. kuş kafesı gibi saçla- nylasalaklıkyanşındaJımCarrey'le çekişen. avanaklığın doruklarında gezinen, komik bir JefT Daniels de boy gösteriyor. Bir solucan çıftlıği kurmak için para biriktırmeyi amaç- layan ama kısa zamanda işlerınden olup kıt kanaat sürünerek geçinmek durumunda kalan kahramanlanmız- dan şofbr Lloyd (J. Carrey). aşksız yaşamaktan bıktıgı için. hava alanına götürdüğü müşterisi Mary'ye (gerçek hayatta da Jim Carrey'yle kınştıran Lauren Hollv) bir görüşte vuruluyor: Ve Mary'nin, kaçınlmış kocası için hazırlanmış fidyenin bulunduğu çan- tasını gen \ermek üzere, kızın peşin- den yollara düşüyor komik ikılimiz. Aspen-Colorado'ya kadar sürecek yolculuklan boyunca önlerine çıkan ya da peşlenne düşen herkesi aptallık- lanyla dümdüz edıvenyorlar tabii... Yer yer başdöndüriicü bir salaklık- şapşallık ve'avanaklık gösterisine dö- nüşen bu komik yol fılmı. komedinin günümüzdeki yeni uçbeyi Jim Car- rey'nin hedefini bulan şaklabanlıkla- nylasüreklıilgıyıcanlıtutarakbirçır- pıda tüketiliviren bır eglencelik. Hollyvvood'un Hong Kong'dan bir anhgma intikam aiışı dıyebilecegimiz Kungfu-karateci bölümünden Lloyd'un Mary'yi vantuz gibi emdi- ği, acayip öpüşme sekansına, Easy Rıderparodisi cınsınden gezginci ya- şam tasvirlerinden sıdik ve sümükle- rin havada donduğu, sosyetik Aspen manzaralanna klas ve kibarlık eleşti- nlerine kadar yıgınla gırgır ve matrak sahnelen ıçeren "Dumb and Dum- ber-Salak ile Avanak". ortalıgı her an darmadağın edıveren çiftimizin fınal- deki son aptallıklanyla sonuclanıyor. Kahramanlanmız. ulusal bikini turu- na çıkmış. kız bedenlerini sabah ak- şam yaglayacak iki erkek arayan. bir- birinden çekicı dilberlerin tıkabasa doiuştuğu. Havvai çagnşımlı otobüse bınmeyi ve iş teklifini reddediyorlar bu finalde... Gump'ın açtığı yoldan ilerleyen iki "dump" kahramanımızın sulu, den- siz ve abuk sabuk serüvenleriyle ilgi çekmeyi amaçlayan senarist Peter Farrelly'nın ilk yönetmenlik smavın- dan başarıyla çıktıgı "Dumb and Dumber", bu agustos sıcagında nis- peten sennletici olabilecek, bayagı ve sıntkan, eğlendirici bir güldürü sayı- labılir. Özellikle MTV izleyicisi gençlik kesiminin tadını çıkaracagı "Salak ile Avanak"ın. kuşkusuz çağ- daş bir begeni düzeyini yansıtan Mu- sıc Telev ision'un (MTV) verdiği sine- maödüllennden ikisini aldığını daak- taralım. MTV izleyicisi, Jim Car- rey'yi bu fîimle en iyi komedi oyun- cusu olarak belirlemiş. Aynca Jim Carrey'le Lauren Holly de beyazper- denin en iyi öpüşen çifti seçilmiş! Stanley Ipkiss ve Julius Kelp'in ortak noktalan ne? Saçma ve komik isimlerinden çok daha fazla ortak yönleri var. Ipkiss, "Maske"nin -Jim Carrey'nin canlandırdığı- maskeyi takana dek kadınlara yaklaşamayacak kadar pasif, zavallı. ama maskeyi taktıktan sonra tatlı dilli, çizgisel bir Kazanova'ya dönüşen kahramanı. Kelp ise "The Nııtty Professor - Aşk Profesörü" filminde Jerry Levvıs tarafından canlandırılan, laboratuvannda icat ettiği ilacı içene dek kadınlara yaklaşamayan. ilacı içtikten sonra Buddy Love'a dönüşen, Ipkiss'in atası, kibar kimyagerin adı. Maske, Jerry Levvis'e çok şey borçlu. "Dumb& Dumber - Salak ve Avanak"ın çok sayıdaki, fanatik seyircisi her ne kadar kabul etmese de aptal suratı, alık, nörotik ve anarşik tavirlanyla gerçek bir Jerry Levvis. Belki Carrey. insanlan daha çok güldürüyor, ama bunun asıl nedeni zaman. 1950'lerdeve60'larda filmleri hasılat rekorlan kıran Jerry Levvıs, bugün Jim Carrey'nin yaptığı gibi esprilerini sert argo kelimelerle destekleyemiyordu. Levvis'in karakterleri gibi, Carrey'ninkilerde insanlarla diyalog kurma problemi çekiyorlar: u Pet Detective - Ha>r van Dedekrifr filmindeki Ace Ventura. gürültülü patırtılı, sinir bozucubiri. "Maske"deki Stanley Ipkiss abuk sabuk. gereksiz bir tip. "Salak ve Avanak"taki Lloyd ise kötünün kötüsü. Hepsi en küçük bir olayda, en tiz ve aptalca sesleri çıkararak ortalıkta dolaşan, gıcık tipler. Hayvan Dedektifı'nde bir yunusu taklit eden Carrey. aym "Hotlyvvood or Busf filminde kekeleyen Jerryr Levvis'e benzıyor. Ikisinin filmlerinde de belaiı, kabadayı kadın karakterler yer alıyor. Carrey'ın Maske sindeki ev sahibı Bayan Peenman'ı. "Artists &Models","Ladies& Man" fılmlerindeki Kathleen Freeman ile karşılaştınn. Hem Jim hem de Jtrry. kadınlar tarafından beğenilmeyi seviyor. Levvis'in ayak izlerini oldukça yakından izleyen Carrey. ımkânsız aşklann komedilerine çok düşkün. Ahmağımız. kızla tanışır, onu dehşete düşürür ve onu elde eder. Levvis, "CinderfeUa"da. Anna Maria .•Vlberghetti'y i v e "Nutt)' Profesör"de Stella Stevens'ı ayarlar. Ama hiçbiri, aklınızın alamayacağı kadar ahmak olan Jim Carrey'nın Maske'de Cameron Diaz'ı. Hayvan Dedektifi'nde hem Courtney Cox'u hem de Sean Young'ı ve Salak ve Avanak "ta Lauren Holly'i ayartmasıyla karşılaştınlamaz. Hayvan Dedektifi'nin büyük bir böiümünde Sean Young'la arasında geçen diyaloglardan. kızı yatağa atmak istediği sonucunu çıkarabilirsiniz; ama yapmak istediği, aslında onun Jaye Davıdson adında bır erkek olduğunu ispatlamaktır. Carrey, "Ağlatan Oyun - The Crying Game" Fılminin basit bir parodisıni mı yapıyor? Hayır. Carrey "Salak ve Avanak"ta Lauren Holly "e ne kadar âşık olduğunu itiraf etmek yerine, aslında genç erkeklerden hoşlandığını söyleyerek Jerry Levvis'in izinden gidiyor. (Premiere'den) YENİ BAŞLAYANLAR BİZİA\TR\NNEHİR Yönetmenlığını Robert Redford'ın yaptığı fılmde başrolleri Brad Pitt,Tom Skerritt, Craig Sheffer ve EmiK Ltoyd paylaşıyorlar. Norman Maclean'ın aynı adlı romanından uyarlanan fılmde Nor- man (Craig Sheffer) ve Paul Maclean (Brad Pitt) adlı kardeşlenn arasındaki bitmez tükenmez hırs ve yanşın öyküsü anlatılıyor. Filmde aynı çatı altında yaşayan in- sanlann aşın farklı karakterlere sahip ol- malannın nedenleri ve aile içindeki ile- rişim eksiklikleri irdeleniyor. Film 1993 yılında 3 dalda (en iyi senaryo. en iyi müzik. en iyi görüntü) Oscar'a aday gös- tenlmiş ve En iyi Görüntü Oscar'ını ka- zanmıştı. 1992 yılında çevrilen filmde. Brad Pitt henüz kariyerinın başında ol- masına üstün bir oyunculuk yeteneği ser- gilıyor. Filmin, gösterildiği yıllardan da- ha büyük bir ilgiyle karşılanması bekle- nijor. H1ZLJ XE ÖLÜ Başrollerini Sharon Stone, Gene Hackman ve Russell Crovve' un paylaştı- ğı filmin yönetmeni Sam Raimi Re- demption kasabasmda iyi ve köfü kov- boylann mücadelesinin anlatıldığı film- de /önetmen Sam Riami'nin çağdaş. sal- dırgan ve kara mizah duyarlılığı. daha öncekılerden farklı bir vvestern'in orta- ya ;ıkmasına yol açıyor. YUMUŞAK ET-MIRANDA 'Fordçu" lakabıyla maruf, ünlü ltal- yaıs erotizm bezirgânı Tlnto Brass'ın üninü sağlayan fılmlerinden, 1985 ya- pını "Yumuşak Et" yeniden gösterim- de Bu sıcaklarda ancak meraklısına çekı- ci felecekolan bu "soft-pomo" filmin- de yönetmenin 1980'li yıllardaki gözde yıllızı Serena Grandi, Andrea Occhipin- ti e Franco Interlenghi başrollerde. Filnde kocası tarafından terkedilen bir kadının kocasını bekleyişi ve mutluluğu ba.<ka birinde buluşu anlatılıyor. Geleceğin hapishanesinden kaçış •Dönüş Vok' biraz büimkurgu. biraz macera soslu hapishane filmlerinden. Yıllardan 2022. Kaçmanın müm- kün olmadığı ürkütücü bir gelecek hapishanesine tıkılmış. otorite nefre- ti ve şıddet eğilımleri gösteren. 2675 numaralı mahkûm John Robbins (Ray Liotta), özel tim komutanı, es- ki bir savaş suçlusudur. Mektup iletilmeyen, telefon edil- meyen ve zıyaretçi kabul edilmeyen bu ürkünç hapishanesinin sadist mü- dürü tarafından, dünyadan tecrit edil- miş. Absolom denilen bir yanmada- ya postalanan Rob- bins, burada özgür, ama sadece okya- nusa açılan adaya mahkûm bir gru- bun arasına kanşır. Birrahibinlider- lığinde ilkel. vahşı bır kabile gibi ya- şayan ve "içeride- kiler" denilen bu gruba, kesinlikle kaçacağını iddia eden. deneyimli sa- vaşçı Robbins. bi- raz tepeden bakar. Marek adlı sapık bir şefin yöneti- mindeki. "dışan- dakiler" denilen. azgın ve kalabahk bir başka grubun sürekli tehdidine maruz kalarak ya- şayan içerıdekilerin başlıca derdi, korkunç şartlardaki Absolom "un varlığını dış dünyaya duyurabilmek- tir! Bunu da tabii ki kahramanımız Robbins üstlenecektir... Büimkurgu yazarı Richard Hen- ley'in bir romanından. yönetmen Martin Campell eliyle sinemaya uyarlanan "!\o Escape-Dönüş Yok". yakıntarihli "Fortress","NewYork- tan Kaçış" ya da "Moon^", vb. cin- Dönüş Yok (No Escape) Yönetmen: Martin Campbell Senaryo: Michael Gaylin, Joel Gross'Kamera: Phil Meheuxy' Müzik: Graeme Revelt' Oyuncular: Ray Liotta, Lance Henriksen, Kevin Dillon, Stuart Wilson, Michael Lerner, Kevin J.O'Connor/1995 ABD (WB) Beyoğlu Fitaş, Maslak Mövenpick, Şişli Kent, Altunizade Capitol ve Etiler Akmerkez sinemalannda. sinden "kaçış" filmlerinden biri da- ha. Biraz bilimkurgu. biraz macera soslu hapishane filmlerinden. Türün alışıldık numaralanyla allanıp-pul- lanmış, kadmsız bir serüven öyküsü. Ilkellikle teknolojiyi harmanlayan. zırh. miğfer, kılıç, yay, ok ve mızrak dolu, Mad Max'vari. şiddet, dehşet ve metal ağırlıklı, heyecanlı bir ge- rilim. Nefis ıslahı ve ceza(landırma) üs- tüne biraz bayat felsefe kınntılan, bol vurdulu-kırdılı, kavga, kovalamaca, baskı ve işkence sah- neleri ve beylik bır kaçış entrikası. Avustralya'nm egzo- tik mekânlannda çe- kilmiş ve sözümona heyecanlı. "action", sinemalarda ve TV ekranında, yakın za- manda "Criminal Lavv" ve "Defense- less"gıbı nispeten seyredilebilir filmle- rini izlediğimiz yö- netmen Martin Cam- peH'in doğrusu baş- tan sona, tüm oyuncu- larını ha|?ire koştur- duğu bir macera fil- mi. Film süresınce bayağı dolduruşa getirilerek yığınla olayı, serüveni se- yeder gibi olunuyorsa da kesinlikle keyifli bir seyir tadı ve zevk vermi-' yor "Dönüş Yok". Ancak bu türün meraklısını 'kese- bilecek', balta girmemiş ormanlar- daki vahşi hayat fonunda gelişen bu alışılmış kaçış serüveninde. yumu- şak ifadeli Ray Liotta'nın yanı sıra, Kevin Dillon ve Don Menderson, Jack Shepherd gıbı Ingilız karakter aktörleri göz dolduruyor. KEDÎ GOZU VECDİ SA1AR Evet mi, Hayır mı? Bir zamanlar minik bir kedi vardı. Minik kedi tiyat- ro salonlarını pek severdi. Hiçbir oyunu kaçırmaz, gördüklerini arkadaşlarına anlatmaya bayılırdı. En çok salonun ışıklarının yavaş yavaş kararması onu cezbederdi, bir de kulisteki heyecan. Büyüdü, her- kes gibi o da beyaz cama tutsak oldu, günlerini ge- celerini televizyon karşısında geçirmeye başladı. Ge- ne de o günlerden bazı oyun adlarını hiç unutamadı. Bunlardan biri de "Evet, evet, evet". Galiba, evlilik üstüne bir güldürüydü. Ama, onun için anlamı bambaşkaydı. "Evet" sözcüğünün gi- zemli çekiciliğine kapılmıştı. Nasıf kapılmasın ki, tüm çocukluğu "Hayır" sözcüğünün nanoş tınlamaları ile doluydu. Sabahın ilk ışıklanndan, geceyarısına dek hep "Hayır". Şöyle tırnaklarımı bir güzel törpüleye- yirn diye koltuğa kurulsa "Hayır", o güzelim biblola- ra bıyıklarımla bır dokunayım dese "Hayır", mutfak- taki nefis yemekleri bir koklayayım dese gene "Ha- yır". Tüm yaşamı neredeyse "Hayır" sözcüğünün çevresinde kurulmuştu. Sonra büyüdü ve anladı ki bütün bu "Hayırlan ona yaşamı boyunca "Evet" demeyi, itaat etmeyi öğretmek içindi. "Evet" sözcüğü artık düşlerini süs- leyen bir sözcük olmaktan çıktı. Tüm cazibesini yi-- tirdi onun için. Yaşamını yasaklarla karartanlara ni- çin "Hayır" diyemediğini anlamaya çalıştı. O anlamaya çalışadursun, yaşamında yeni "kah- ramanlar" belirdi. Televızyonda bir general "Evetde- y/n"diyordu. "Anayasaya ben kefilim. Sizevetdeyin yeter". Oysa kendi arkadaşları "Hayır" diyordu. Oz- gürlük "Hay//-"laözdeşleşmişti. Kitaplarıntoplatılma- sına, filmlerin yakılmasına "Hayır". Sonra, "Hayır" diyenlerin kafeslere konulusuna tanık oldu. korktu. Kedi milleti "Evet "cilerle "Hayır"c\\ar olarak ikiye bölünmüştü. Tam bu sırada gece kulüplerinden te- levizyon ekranlanna taşan bır oyun moda oluverdi: "Evet-Hayır oyunu". Bu oyunda karşısınızdaki kişi- nin sorulanna istediğiniz yanıtı verebiliyordunuz, ama "Evet" ya da "Hayır" derseniz oyun bitiyordu. Meh- ter Marşı ile geldiğıniz sahneden, izmir Marşı ile uğur- lanıveriyordunuz. Böylece "Evet" demenin de icabın- da tehlikeli olabileceği. en iyisinin ne "Evet". ne de "Hayır" demek olduğu bilinci zihinlere yerleşiyor; renksizliği kendilerine yakıştıran kedılerin sayısı gün geçtikçe çoğahyordu. Sonralan, nasıl olduysa, "Evet" demek yeniden moda oldu. Yeni dünya düzenine "Evet", yükselen değerlere (!) "Evet", Avrupa'ya "Evet". Hatta, gün gel- di sanata bıle "Evet" der oldu büyüklerimiz. Ama, ke- di milletini bir ürkeklik almış ki sormayın. Erkan Yo- laç'ı bile çileden çıkarır. Ne sorarsanız sorun, ne bir "Evet" alabilırsinız ağızlarından, ne de bir "Hayır". Öylesine ustalaşmışlar bu işte. Bu durum karsışında telaşa kapılınmaz mı? Ya, Avrupa durumu çakarsa? Ya, bu nasıl suskun top- lum böyle deyiverirse? En iyisi kedi milletini biraz coşturmak. Birkaç kampanya yapmalı ki. bizim de bir kamuoyumuz olduğu anlaşılsın, kimseler bizi sus- kunluklasuçlamayasın. Mesela, "KedılereEvet". Bu, ne anlama geliyor diye sormayın sakın, yoksa siz ke- dilere karşı mısınız? Ya da. "Köpeklere hoşgörü gös- terelim" diye bir kampanya fena mı olur yani? , Sanatçı kediler de allah için ellerinden geleni ya- pıyor milleti ortak değerler etrafında buluşturmak için. Örneğın "Aşka Evet", "Sezen Aksu'ya Evet". Herhalde bir itirazınız yoktur bu kampanyalara. Val- lahi benım yok, aşka da bayıfırım, Sezen'e de. Ama, aklımın almadığı bir şey var: madem kı ko- nuşmak "serbest", neden bir allahın kulu çıkıp da, yahu dünyanın en belaiı rejimlerinde, en zalim kral- larının hüküm sürdüğü ülkelerde yaşananlar evleri- mizin içine kadar girebiliyor da, şu ülkede olup bi- tenlere neden bu kadar yabancı kalıyoruz demiyor. Nerede kaldı sanatçının çağına tanıklığı? Şu ülkede olup bitenlerin bır belgesi kalmayacak mı gelecek ku- şaklara? Insanlığın en büyük ayıplannın, atom bombasının, temerküz kamplarının üzerinden 50 yıl geçmesine karşın anılarının bu kadar canlı kalmasını, uslu kedi olmayı reddeden sanatçı kedilere borçlu olduğumu- zu bilmiyor musunuz? Sızin canınız tatlı da, Viet- nam'da kurşunlanan gencin filmini çeken sinemacı- nın canı tatlı değil mi yoksa? Anladık, "Evet" demek günün modası ve de "Ha- y»/-"demektu kakahâlâ. "Savaşa Hayır", "Eşitsizliğe Hayır", "Sömürüye Hayır", "Insan haklarının ayaklar altına alınmasma Hayır" diyen kediler ülkenin "bö- lünmez bütünlüğüne" saldırmış sayılryor. Peki, siz ne yapmayı düşünüyorsunuz? "Sanata Evet" güzel de, "Sanat'la Hayır" demeyi hiç düşündünüz mü? Düşündünüzse daha ne bekliyorsunuz? "Hayır" demek için ızin mi? Eray Özbek'e uluslararası ödiil • ANKARA (ANKA) - Kankatürist Eray Özbek. 27. Üsküp Dünya Karikatür Yanşması'nda ikincilik, Ukrayna'da Kievskie Vedomosty gazetesinın ilk kez düzenlediği uluslararası yanşmada da bırincilik ödülü kazandı. Aynı zamanda mimarolan sanatçı ^urtiçi \e yurt dışında aralannda Italya Altın Hurma Odülü (1993). Bant Karikatür Büyük Ödülü (1992) ve Yunus Nadi Ödülü (1992)'nün bulunduğu pek çok ödül kazandı. Benetton'dan Gerede'ye destek • Kültür Servisi - Benetton. 48. Uluslararası Locarno Film Festivali'nde yönetmenliğini Canan Gerede'nin yaptığı Türk filminin gösterim srx>nsorluğunu üstlendi. Canan Gerede'nin gerçek olayiardan çıkarak yaptığı ve başrollerini Bennu Gerede ile Kadir înanır'ın paylaştığı ''Belgin - Love Colder Than Death" adlı film. bir yandan Türk toplumunun çelişkılennı ve kadının toplumdaki yerini sorgularken diğer yandan da ülkemızın zengin kültürel özelliklerini beyaz perdeye yansıtıyor. Müzik - Der'den sanatçılana indirim çağnısı • ANK.-VRA (AA) - Müzik, Sahne ve Gösteri Sanatçılan Derneği (Müzik - Der). Kültür Bakanlığı tarafından. sanatçı indirim kartı sahiplerine uygulanan indirimin. bakaalığın lokal. kamp, konaklama ve sosyal tesislerinın yanı sıra. tren. uçak ve telefon ücretlerine deyaygınlaştınlmasını istedi. Daskyleion antik kenti ve çevresi kamulaştırılıyor BANDIRMA (AA) - Lydia. Pers ve Bizans uygarlıklannaait kalıntılann bulunduğu. Balıkesir'in Bandırma ilçesıne bağlı Ergili köyü yakınındaki Daskyleion antik kenti ve çevresindekı arazi kamulaştınlacak. Kazı ekibinin başkanı Prof. Dr. Tomris Bakır. yaptığı açıklamada, Anıtlar ve Müzeler Gene! Müdürlüğü'nün kamulaştırma işleminin başlatılması için gınşımlerde bulunduğunu bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear