23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dünyada her yıl 20 milyon kişi, suyun neden olduğu bulaşıcı hastalıklardan yaşamını yitiriyor Su değil,mikropiçiyorazİ1RAHİM GÜNEL Dünyada her yıl 20 mil- yın kişi, suyun neden oldu- gı hastalıklardan yaşamını yeiriyor. Kolera, tifo, paratifo, dı- zaıteri. çocuk felci, bulaşı- cısanlık, parazitozlar, sınır, bcbrek ve karaciğer, solu- nun yolu. kalp hastalıklan, mde ve barsak enfeksiyon- lan suyla bulaşan hastalıkJa- nn başında yer aiıyor. Ken- tir yüzey ve yeraltı sulann- dainsan sağlıgı için "çokza- rartı" olan; nitrit. nitrat, amonyak, klor, kurşun, çin- ko. fosfat, arsenik, kalsiyum bulunuyor. Su, yaşamımızda en önemli yeri tutuyor. Ancak birhastalıgın su yoluyla ya- yılması da çok hizh oluyor. Sularla bulaşan hastalıklar çoğunlukla dışkı ve ağız yo- luyla geçiyor. Kirli suyu içen kişi hasta- lanmasa dahi taşıyıcı olabi- liyor. Hastalıklarağız vedış- kının dışında, eğer vücutta ufak bır yara var ise yıkan- ma yoluyla da bulaşıyor. Dünyada. içme ve kullanma sulan doğadan alındigı gibi doğrudan şebekeye verilmi- yor. Kirli olan sular. kimya- sal ve biyolojik antma işle- minden geçirildikten sonra kullanıma sunuluyor. Orga- nik maddeleri gidermek için "klorlama ve ultraviyole", agır metaller ıçın "kairbon- lu süzgeçler ile ozonlama". kimyasal maddelenn çöktü- rülmesı için "alüminyum sülfat". bulanıklık ıçın de "kum süzgeçleri" kullanılı- yor. Kimyasal antma yok Dünyanın gelişmış ülke- lerinde kullanılan bu yön- • Kolera, tifo, paratifo, dizanteri, çocuk felci, bulaşıcı sanlık, parazitozlar, sinir, böbrek ve karaciğer, solunum yolu, kalp hastalıklan, mide ve barsak enfeksiyonlan suyla bulaşan hastalıklann başında yer aiıyor. Kentin yüzey ve yeraltı sulannda insan sağlığı için "çok zararlı" olan; nitrit, nitrat, amonyak, klor, kurşun, çinko, fosfat, arsenik, kalsiyum bulunuyor. maddeler antılmadan şebe- keye veriliyor. Uzmanlar, antma eksikliğinin yanı sıra eskiyen şebeke sistemi ne- deniyle barajdan çıkan su- temlerin önemli bir bölümü 10 milyon nüfuslu İstan- bul'da yok. ISKÎ'nın antma sıstemlerinde kimyasal maddelenn çöktürülmesi iş- lemi yapılmıyor. Ozonlama ve aktif karbon işlemi ise bir tek Elmah Barajı'ndauygu- lanıyor. Bu nedenle sularda bulunan zararlı kimyasal ya, yolda patlayan borular aracılığı ile kanalizasyon kanştığını da vurguluyorlar. Uzmanlar, gerekli artıma iş- lemleri yapılmadığı için Is- tanbul'un büyük bırtehlike ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekıyorlar. Hastalık kaynağı su Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dün- yada her yıl 20 milyon kişi Uzmanlar, su depolarının çok iyi temizlenmesi için uyardı ' Suyu mutlaka kaynatın'fstanbul Haber Servisi - Istan- bul'un içme sulannda yıllann ilgi- sizliği sonucunda meydana gelen kirlenmenin yol açtığı hastalıklann yaz aylanyla birlikte artması, "Va- tandaş ne vapsın" sorusunu gün- deme getirdi. Uzmanîar. özellikle site ve apartmanlarda depolann çok iyi temizlenmesi gerektiğini belirterek yemek yapımında kulla- nılan ve çocuklara içirilen sulann kaynatılmasını, kaynatılamıyorsa 1 litre suya 2-3 damla çamaşır suyu damlatarak yanm saat beklettikten sonra kullanılmasını önerdiler Istanbul Eczacı Odası Başkanı Mehmet Domaçjnevcut su kirlıli- ğinin sadece tstanbul'un sorunu değil tüm ülkenin sorunu oldugu- nu kaydetti. Domaç. su havzalan- nın ve memba sulannın kullanılır hale getirilmesi için yetkililerin ciddi çalışmalannın olması ve musluktan akan suyun her aşama- sının incelenmesi gerektiğini söy- ledi. "Vatandaş musluktan akan suya güvenmiyorsa dezenfekte et- meHdir" diyen Domaç. memba su- lannın da gû'veniliryerlerden alm- masını önerdi Sıcaklıkla birlikte su kirliliginin artıtığına dikkat çe- ken Domaç. "Su konusunda ön- lemler sadece yaz aylannda alın- mamalı, kış aylanndan başlayarak gerekli önlemler alınmalıdır" dedi. Istanbul Tabip Odası su kirliliği uzmanı Dr. MuratFıratiseorganik ve kimyasal su kırlıliğinden oluşan hastalıklann çok ciddi olduğunu söyledi. Fırat; koleranın. tifonun sansas- yonel hastalıklar olmasına karşın sanlığın göriilmeyen hastalık oldu- gu için çok tehlıkeli olduğunu be- lirtti. L'zmanlann. evlerdeki sula- nn temizlenmesi konusundakı öne- rileri iseşöyle:u Evinizdekiiçınesu- lannı hazır klor tabletlerivle temiz- leyebüeceğiniz gibi bu is için kireç kaymagından da yararlanabilirsi- niz. Eğer kireç kaymağı kuüanacak- sanız, bunun için öncelikle bir litre- lik suya bir çorba kaşığı kireç kay- mağı koy up. yanm saat bekJetmeİi- siniz. Bu siirc sonunda kabın dibine çöken tortunun iizerinde kalan ka- nşımı koy u renkli bir şişeye koyına- lısınız. içeceginiz suyu temizJemek için bu kanşımdan bir litre suya S damla damlatın ve yanm saat bek- letin. Yanmsaatliksüre sonunda bu suyu içmesuyu olarak kullanabilir- siniz. Aynca yiyeceklerin yıkanma- sında da bu su kullanılmalıdır." suyun neden olduğu hasta- lıklardan doiayı yaşamını yıtinyor. Sudakı mikroplar, "kole- ra, tifo, paratifo. dizanteri çocuk felci. bulaşıcı sanlık. parazitozlar,sinir,böbrek ve karaciğer, solunum yolu, kalp. mide, barsak enfeksi- yonlan"'na yol açıyor. tstan- bul'da yaşayanlar ise özel- likle yaz aylannda sürekli olarak bu hastalıklara yaka- lanıyorlar. Hiçbir kimyasal antmanın yapılmadığı ken- tin yüzey ve yeraltı sulann- da insan sağlığı için "çok za- rarlı" olan; nitrit, nitrat, amonyak, klor, kurşun, çin- ko, fosfat. arsenik. kalsiyum bulunuyor. Istanbul'un sulannda kimyasal antma yapılmadı- ğı için bulunan zehirli kim- yasal maddeler ve sağlığa etkileri ise bilimsel olarak şöyle açıklanıyor: Nitrat, nitrit ve amonyak "karaciğer bozukluklan"; klor "fazla kullanılması ha- linde kanserojcn etki"; kur- şun "metabolik zehirlenme, yorgunluk. halsizlik. karuı ağnsı. siniıiilik, kansızhk"; arsenik "merkezi sinir siste- mi, mide, bağırsak, solunum yolu vederidetahribat"; çin- ko "zehirlenme": fosfat "kusma. kann ağnsı, san- lık, karaciğer yetmezliği'' Binlerce kamu çalışanı, dün haklannı savunmak için yurt çapında "suskun eylem" gerçekleştirdi MecKs'e sessiz protesto• Bir saat süreyle susma haklannı kullanan kamu çalışanlan, eylemleri sırasında kendi aralannda bile konuşmadılar ve basm bildirileri, pankartlarla istemlerini bir kez daha duyurmaya çalıştılar. Oturma eylemi sırasında Bursa'da 35 memur gözaitına alındı. tstanbul Haber Servisi - Kamu çalışanlan uzun sü- ren ve Türkiye kamuoyuna giren eylemlerine yanıt ver- meyen hkümeti ve Meclis'i bu kez de "sessizce otura- rak" protesto etti. Bir saat süreyle susma haklannı kullanan kamu çalışanlan eylemleri sırasında kendi aralannda bile konuşmadı- lar ve basm bildirileri, pan- kartlarla istemlerini bir kez daha duyurmaya çalıştılar. Oturma eylemi sırasında Bursa'da 35 memur gözai- tına alındı. Binlerce kamu çalışanı. dün haklannı savunmak için "suskun eylem" ger- çekleştirdıler. Ankara'daki sessiz otur- ma eylemi, 12.30 - 13.30 saatleri arasmda, Kızılay Zafer Anıtı önünde yapıldı. Ankara Bâromuz'un bildir- diğine göre bine yakın ka- mu çalışanı, ağızlannı siyah bandajlarla kapatarak Ata- türk Bulvan'na oturdu. Trafiğin tek şeridi, eylem nedeniylearaç geçişine ka- patıldı. Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederas- yonlaşma Kunılu adına ba- sına dağıtılan yazılı açıkla- mada. "Siyasi iktidann sa- ğırlar diyaloğu oynadığı" kaydedılcek şu görüşlere yer verildı "Emefi ile geçinen tüm çalışanlam birlikte karşı duruş gös^rmesi, hayati bir zorunluluktur. Biz kamu ça- lışanlan, hugün çok farldı bir eylem içerisinde olaca- ğa. Sesimid haykırmanuz- dan. alanhn işgal etmemiz- den rahatszolanlar, bizi çok farkh bir n lemlilikte göre- ctkler. Bu kez de suskunlu- jumuzla oılan titreteceğiz.'' "Biz susırsak. hayat da susar. >uskunlufjmuy. karanlığa indi- ilmiş en bıy ük darbe olacaktır" liyenkarriiÇalışanlan, 1 saatsü- eyle otura^k gerçekleştırdikle- i eylemlernde seslerini taşıdık- an şu dövzlerle duyurmaya ça- ıştılar: "TBMM'nin ağır işçileri, se- inderdegirüşüriH'". "Utanıyo- uz. Dünyıda memura sendika lakkı tanınayan 5 ülkeden biri- iz". "'Pahıço General. Coşkun Jımoo*". "Cmretkomutanun.C. ", ~7ürkiye, C. Kırca'nın Kamu çalışanlan dün Catatasaray Lisesi önünde toplandılar. Öğle saatlerinde bir araya gelen çalışanlar, Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyon- laşma Kunılu taranndan hazuianan ortak basın bildirisini okudular. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) Bağırarak seslerini hükümete ve Meclis'e duyuramayan kamu çalışanlan bu kez 'sustu' Memur, isteğini konuşmadan anlattı GÜNNUR İLHAN Bağırarak seslerini hükümete ve Meclis'e duyuramayan kamu çalışanlan bu kez "sustu." Kamu çahşanlan "Bağırdık olmadı bu kez de susalım bakalım ne olacak" diyerek bır buçuk saat boyunca sessizce oturdular. Galatasaray Lisesi önünde dün öğle saatlerinde bir kez daha toplanan çalışanlar. ne bağırdılar ne de slogan attılar; sadece susma haklannı kullandılar... Uzunca bir süredır yaptıklan eylemlere rağmen, ne hükümetten ne de Meclis'ten istedıkleri gibi bir yanıt alamayan kamu çalışanlan, "Bağırdık olmadı, bu kez de susalım bakalım ne olacak" sorusuna yanıt aradılar. Çalışanlar. oturma eylemi süresince kendi aralannda bile konuşmadılar Gazetecilenn "ıNiçin eylemdesiniz" sorulannı yalnızca "Hayır" anlamında başlanm sallayarak yanıtladılar. Eylemciler içinde sadece bildiri dağıtmakla görevlı olan kamu çalışanlan konuşru. Hem bildirileri dağıttılar hem de çevredeki insanlan uyardılar "Okuyun, kamu çalışanlannın neden oturduğunu öğrcnin". "Alın siz de niye sustuğumuzu bilin." Tarihi lisenin parmaklıklanna "Demokrasi mücadelesi veriyoruz. GrevH toplusözleşmeli sendika hakkı için direnis.teyiz'-pankart! asıldı. Sonra kırmızı renklerle yazılmış TBMM'nın üzerinde "konuşmayan, duymayan, görmeven üç bürokrat'* yerleştinlmış birdöuzellerde dolaştı ve kameralann en rahat görebileceği bir yere yerleştirildi. Ağızlar bant ve kâğıtlarla kapatılarak susturuldu. Bu kez mesaj iletme aracı çok sayıdaki dövizdi: "Sesimizin sessizliğimizden daha gür çıkacağı günler gelecek". "Bugün sustuk, yann haykıracağu. Yöklen arkadaş yüklen koparacağız"," Demokratik anayasa istiyonaz". "Demokrasi anyoruz", " Katillere, soygunculara, vurgunculara af. Çalışanlara soruşturma sürgün, gözaltı, İşte bağımsız yargı". "Adakh'n çarkı eşit dönmeli*\"Kırca, grevli toplusözleşmeli sendika hakkımı/ı engeUeyemezsin'', "Sendikalanmızı engelleyen yasalan istemivoruz". "Kimliğini ÂBD'ye satanlar, PTT'yi satamazlar." Evet. yıllardır haklannı alabilmek için mücadele veren. güneş, kar, cop, dayak, köpek demeden haykıran ve "grevK, toplusözleşmeli sendikal hak" ısteyen kamu çalışanlan seslerini duyurmak için bu kez 'sessizliğT denedi. Bir buçuk saat süren eylem sonrasında da sessizce dağıldılar. çiftliği değUdir". "Halkın küme- sinde yersin. Sabancı'nm küme- sindeyumurtlarsuı.Sen nebiçim tavuksun. C. Kırca?". "Toplu- sözleşme yoksa, grev var". "Ya- sakçı değil, özgüıiükçü anayasa." Kamu çalışanlan. daha sonra Kı- zılay'ayürüyerek sessizce dağıl- dılar Istanbul İstanbul Haber Servimiz'in haberine göre kamu çalışanlan dün Galatasaray Lisesi önünde toplandılar. Öğle saatlerinde bir araya gelen çalışanlar, Kamu Ça- lışanlan Sendikalan Konfede- rasyonlaşma Kurulu tarafından hazırlanan ortak basın bildirisi- ni okudular. Basın bildirisinde. DYP'li milletvekillerinin kamu çalışanlannın eylemleri karşısın- da " memur eylemleri geri tep- miştir" şeklindeki açıklamalan eleştırildi. Bildiride "Eylemlerimize ya- nıt vermeyen siyasi iktidann boy- le açıklamalarda bulunması ile Coşkun Kırca, Sakıp Sabancı ve Refik Baydur'un kamu çalışan- lanna grev li- toplusözleşmeli sen- dikal haklann verilmeyeceği yö- nündeki benzer açıklamalan te- sadüfi değildir" denildı. 35 gözaltı Bursa'da "sessiz eylemi"ger- çekleştırmek isteyen memurlar dün sabah erken saatlerden iti- baren Bursa Defterdarlığı önün- de toplanmaya başladılar. Saat 10.00'a kadar polisin müdahale etmediği eylemciler; polisin uyansı üzerine. Atatürk Anıtı ar- kasındaki merdivenlerde otur- maya başladılar. Saat I2.00'de emniyet müdürlüğü yetkilileri, valiliğin oturma eylemini sona erdirmek için yazılı talimat ver- diğini belirterek memurlann da- ğılmasını istediler. Bu ıstemi kabul etmeyen ve eylemlerini sürdürerek dağılma- yan memurlar. daha sonra mini- büslere bindınlerek gözaitına alındıiar. Gözaitına alınan 35 ki- şi arasmda Haber-Sen Şube Baş- kanı Mustafa Kısa. Maliye-Sen Şube Başkanı Sürnıeli Selçuk Sö- güt ve Eğitım-Sen Şube Başka- nı Ali Şık da bulunuyor. Güney İlleri Büromuz'un bil- dirdiğine göre Adana'da da Inö- nüParkı'nda toplanan 100 kadar memur, yazılı açıklamalannı ba- sına dağıttıktan sonra "Sendika hakkımız engellenemez". "Biz susarsak yaşam susar" yazılı dö- vizlerle oturma eylemini gerçek- leştirdiler. lçel'in Silifke ilçesinde de susma hakkını kullanan memur- lar. Atatürk Anıtı'na giderek ses- sizce oturdular. Kamu çalışanlan, Edirne'de ll- han Koman Parkfnda, Sam- sun'da da Konak Sineması önün- de hükümeti ve TBMM'yi"ses- siz oturma eylemi" ile protesto ettiler. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Yapılması Gereken Trakya'nın il olma beklentisi içindeki büyük bir il- çesindeydik. (Zaten hangi ilçe, il olmanın heyecanı ile kavrulmuyor kı?) Atatürkçü Düşünce Derneği'nin düzenlediği bir panele katılmış, Türkiye'nin sorunla- nnı enine boyuna tartışmıştık. Daha sonra da serin bir bahçede oturmuş, çay ıçerek yorgunluk atıyor- duk. Sık sık yazmış ve söylemışimdir. Şeriatçı akımlara karşı ülke çapında büyük bir duyarlılık var. Atatürk- çü Düşünce Derneği gibi, Çağdaş Yaşamı Destek- leme Derneği gibi dernekler, çığ gibi büyüyor. Top- lantılarda insanlar salonlara sığmıyor. Özellikle genç- ler ve kadınlar... Bu toplantı da bunlardan biriydi. Inanılmaz sıcağa ve havasızlığa rağmen insanlar, saatlerceyeıierinden kıpırdamadan, konuşulanları dinlemişler, çok güzel sorular yöneftmişlerdi. Ve bu tür toplantılarda alışıl- dığı üzere CHP'nin ilçe yönetımi, başta ilçe başkan- lan olmak üzere toplantıya katılmışlardı. Diğer parti- lerden vatandaşlar da vardı elbette. Ama nedendir bilinmez, DSP'Iİ arkadaşlan aramızda arzuladığımız kadar göremiyoruz. Sohbet ederken konu, MHP'nin yükselişine geldi. CHP ilçe başkanı arkadaşımız, "Bugün birazgergi- niz Hocam " dedi, "yarın Güneydoğu 'da şehit düşen bir çocuğumuzun cenazesi getiriliyor, bunlar gene hadise çıkarmak isteyecekler..." Daha önceden bir- kaç şehit getirilmiş ve tam bir terör havası yaraMmış. Dükkânlara zorla bayrak çektırme mi istersiniz, kimi siyasal partilerin yuhalanmasını mı istersiniz... Buna benzer hadiselerin başka kent ve kasabala- nmızda da çıkanldığını bilıyordum. Nerede bir şehit cenazesi varsa MHP buna sahip çıkıyor, hem terör estiriyor hem de halkın duygulannı tahrik ederek pro- pagandasını yapıyor. "Neden izin vehyorsunuz" diye sordum. Öyle ya, Cumhuriyet Halk Partisi bu devleti kuran parti. "Ne- den parti flamasını açarak öne siz geçmiyorsunuz?" Bu çocuklar CHP'nin kurduğu devletin bütünlüğünü sağîamak için savaşmıyorlar mı? Herkesten önce bu şehitlere (ve elbette savaşmakta olanlara), CHP'nin sahip çıkması gerekmez mi? Sohbete katılan arkadaşlardan biri, "Doğulu in- sanlanmızı kırmaktan çekıniyoruz Hocam " dedi. Ne- den kınlsınlar? Onlarda katılmalı bu törenlere. Bu sa- vaş 'doğulu ile batılının' ya da 'Kürt kökenli olanla olmayanın' savaşı değil ki. Bu savaş, memleketimi- zi parçalamak isteyenlerle memleket bütünlüğüne sahip çıkmak isteyenlerin savaşı... Meselenin eko- nomik ve toplumsal boyutu ayrı bir şey. Rütbesi ne olursa olsun, savaşan asker düşünmez bunu. Zaten hiç kimse, onun fikrini de sormaz. Ne hakla sahip çıkıyor MHP, bu şehitlere? Hiçbir hakkı yok, ama asıl sahip çıkması gerekenlergeri du- runca, meydan bunlara kalıyor. Bu toplum, askere gönderdiği çocuklannı yüzyıl- dır davul-zurna ile uğurlar. Bır tür bayram havasında gönderilir gençler askere. Bu törenler, insanlarımızın 'ülkeye sahip çıkma' duygulannın somut ve anlamlı göstergeleridir. Ama 'boyalı' basınımızın koşe baş- lannı tutan kimi 'aklı evveller', öylesine bir ordu ve askeriik düşmanlığı yaymaya başladılar ki bu tören- ler, MHP'ye kaldı. Gençleri askere gönderme tören- leri de MHP'nin gövde gösterilerine dönüştü. Biryan- dan bayraklar, biryandan (uygunsuz el işaretine çok benzeyen) bozkurt işaretleri... Birkaç yıl önce bu törenleri konu alan, "En büyük asker, bizim asker..." başlıklı bir yazı yazmıştım. Bir yandan kıyamet kadar övgü aldım, ama kimileri de neredeyse 'savaş tahrikçiliği' ile suçlayacaklardı. Da- ğa çıkan gence övgü düzmek 'demokratlık', askere giden gence övgü yazmak 'demokrasi düşmanlığı'... Tannm ne günlere kaldık? Daha sonra da "Bu MHP nedengüçleniyor?" diye merak eden 'köşeerbabı'nı görünce; gülelim mi ağlayalım mı karar veremiyorum. Türkiye'de sosyal demokrat hareket, 'yurtseverti- ği'riı dile getirme konusunda garip, inanılmaz bir çe- kingenlik ve mahcubiyet içinde. Ve bu nedenle yurt- severlik, faşistlere kalıyor. Bu devleti kuran partinin, devleti savunma ve yüceltme konusunda bir şeyler yapması gerekmez mi? Devletimizin kuruluş felsefesi, en haksız biçimiyle mahkûm ediliyor. CHP'den çıt çıkmıyor. Hatta kimi CHP ileri gelenleri, bu haksız ithamlan paylaşır ha- valarda. Gönlünde liderlik umutlan yeşerten kimile- ri, CHP'de Cem Boyner'in söylemi içinde. Zaten Cem Boyner'in kadrolannın bir bölümü, bir süre ön- cesine kadar CHP içindeydiler ve bugün liberalizm olarak savunduklannı, o gün sosyal demokrasi ola- rak savunuyorlardı... Devletimizin güçlü o\masını istemek, neredeyse suç oldu. Geçenlerde bir panelde bunu dile getirin- ce, bir dinleyicim "Hocam, şoven havantn etkisine mi kapıldınız" diye sordu. Ne şovenizmi? Eğer dev- leti savunmayı, faşistlerin tekeline bırakırsanız bu tür düşünceler şovenizm gibi görünür. Sosyalizm, zayrf devleti mi öngörür?.. CHP, tarihsel sorumluluğunun bilincine varmalı ve görevini anımsamalıdır. Demokrat olmak; ne yurt- sever olmaya engeldir ne de devleti savunmaya... 4 Belediye başkanı yasalara ııymuyor' İstanbul Haber Senisi - Gebze Belediyesi 'nin Re- fah Partiii Belediye Başka- nı Ahmet PembegüJlü tara- fından geçen yıl işten çıka- nlan 80 kamu çalışanı. Sa- karya Idare Mahkeme- si'nin lehlerine verdiğı ka- rara, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı ile Ko- caeli Valilıgi'nin ise mah- keme kararının uygulan- ması doğrultusundaki yazı- lanna rağmen görevlenne iade edilmiyor. Gebze Belediyesi'nden 740 işçi ile birlikte 9 Hazi- ran 1994'te işten çıkanlan 80 aday memur, Sakarya tdare Nİahkemesi'ne açtığı davayı kazandı. Idare Mah- kemesi 1995'inikincıayın- da Gebze Belediyesi'nin a- day memurlannın görev yerlerine iade edilmesine karar verdi. Karara uyma- yan RP'li Belediye Başka- nı Pembegüllü, gerekçe olarak da "Kararın bölge idare mahkemesinde tem- yiz edilmesi ve İçişleri Ba- kanlığı'ndan da yeni kadro istenmesini" gösterdı. İçişleri Bakanlığı ise 5 hazıranda Kocaeli Valili- gi 'ne gönderdiği yazıda "Vasama ve yürütme or- ganlan ile idare mahkeme kararianna u>7nak zorun- dadır. Bu organlar ve idare mahkeme kararlannı hiç bir suretle değiştireınez ve bunlann yerine getirilmesi- nigeciktiremez" diyen ana- yasanın 138. maddesine dikkat çekerek memurlann eski görevlenne başlatıl- masını istedi. Kocaeli Vali- liği de Gebze Belediye Başkanlığı'ndan. sınavlan iptal edilerek işten çıkan- lan aday memurlardan bo- şalan kadrolara, 'naklen atama yapılmış personeün eski kurumlanna iade edil- mesi' ve 'henüzgöreve baş- latılmayan aday memurla- nn derhal görevierine baş- laülması" gerektiğini bil- dirdı. Başkan Pembegüllü, mahkeme tarafindan 2.5 ay sonra 7 memuru göreve başlattı, ancak 73 kışınin kadrolannı ise iade etmedi. Memurlar. İçişleri Bakanlı- ğı'nın ve valilığın"İdare mahkemesinin kamnnı derhal uygulayuT uyanla- nna kulak asmayan başka- nı protesto için belediye bi- nası önünde eylem başlattı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear