Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
'28 MAYIS 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Meclis'te basma
*ansür geliyor
- • ANKARA (ANKA)-
Meclıs'te basına sansür
geliyor. Içtüzükte yapılan
değişiklikle gazetecilerin
kulıs, grup salonlan ve
komisyonlara girmesi
yasaklanıyor. TBMM
Anayasa K.omisyonu,
Medis Içtüzüğü
çalışmalannı tamamladı.
tKomisyon, çarşamba günü
>yeniden toplanarak
• yüriitmeyle ilgılı hükümleri
,düzenleyerek içtüzük
değişikliği önerisini Genel
Kurul'a sevk edecek.
Anayasa Komisyonu
'Sözcüsü DYP'lı Coşkun
Kırca toplantıdan sonra
açıklama yaparken
gazetecilere, "Sizın ışinize
gelmeyen bir hüküm var.
Ozür dıleyerek
söyleyeyim" diyerek
-fcasmın kulislere, grup ve
-komısyon salonlanna
.girişinin yasaklandığını
bildirdı.
Duran'dan uyarı
-M Istanbul Haber Servisi- -
-CHP Avcılar llçe Başkanı
Orhan Duran, Afvon
-Bağımsız Milletvekili
jGaffar Yakın tarafından
.yerilen "Cuma namazı
.tatiline'' ilişkın yasa
.Jasanstnı "şenat devletı
kurmak isteyenlerin" yeni
..birgırişimi olarak
değerlendırdi. tlk bakışta
önemsız gibi görünen bu
"ginşımlenn gittikçe
arttığına dıkkat çeken
-Duran, Necmettın Erbakan,
-Tansu Çiller ve Mesut
-,Yılmaz'ı şenat
-pzlemcilerinin değırmenıne
,rsu taşımakla suçladı.
Ataturkçü Düşünce Derneğı
Genei Başkanı Suphi
^ Gürsoytrak da konuyla ilgılı
'olarak "Bu yasa teklıflen,
toplumumuzu Ortaçağ
"karanliğina döndürmek
ısteyenlenn gınşımlendir"
dedi.
Lojman davası
M ANKARA (Cumhuriyet
' Bürosu)- TBMM Başkan
Vekili Kamer Genç'in
' tanıdığı sürenın dolmasına
rağmen Ankara Büyükşehir
flelediye Başkanı Melih
Gökçek, OR-AN'daki
.anilletvekili iojmanını
boşahmadı. RP Grup
Başkanvekılı Oguzhan
Asıltürk 'PKK'yedestek
jyerenler lojmandan
çıkmadan Gökçek' in de
^çıkmayacagını" söyledı.
^Genç, bir süre önce Ankara
Büyükşehir Beledıye
Başkanı Melih Gökçek'in
milletvekili İojmanını
boşaltması için 2 günlük
süre tanıdığını, bu süre
dolduğunda Gökçek
lojmandan çıkmamış olursa
^kendisinı polis zoruyla
jjjıkartacağını açıklamıştı.
TMMOB
hüküfneti uyardı
M ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye
•Mühendis ve Mimar
Odalan Bırliğı (TMMOB),
yazılı bir açıklama yaparak
hükümeti uyardı
'Açıklamada. Türkiye'yi
'yönetenlere seslenılerek,
"Üretıci güçler olarak
'uyanyoruz. Üreten,
demokratik, insan hak ve
özgüıiükJerine saygılı bir
• toplum ve devlet istiyoruz.
Geç de olsa davranınız.
. Ülkemizi uluslararası
-sıkıntıdan. halkımızı da
utançtan kurtannız"
denıldi.
• İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Burhan
Özfatura, sarılan Hazine
arazilerinin "kara para
aklama" aracı olabiieceği
uyansında bulundu.
• KÇSKK dönem sözcüsü
Yıldınm Kaya, "Türkiye'de
herkes, kamu çalışanlan
sendıkalannın varlığını
kabul etmiştir" dedi.
• Tuzla Selah
Tersanesi'nde Pak
Grubu'na ait 11 bin 300
dw tonluk "Suat Ulusoy"
adlı kunı yük gemisi
denize indirildi.
B Saint Josephlıler Derneği
üyeleri, harflerde "şapka"
denilen uzatma ve inceltme
işaretinın kullanılması ıçm
. ımza kampanyası başlattılar.
• The Marmara tstanbul,
§. yaşını önccki akşam
düzenlediği geleneksel
barbekü partisiyle
kutladı.
• Atılım gazetesının 33
sayısı, "Barikattan
barikata" ve "Barikatta
buluşma" başlığını taşıyan
yazılar nedenıyle toplatıldı.
• YDH lideri Cem
Boyner, Adapazan'nda
yaptıgı konuşmada,
-Türkiye'de adalet
'Sİsteminin işlemediğini
'«avunarak "Türkiye'de
"adalet kıskanç eşlere ve
tnafvaya mı kâldı" dedi.
Hizbullah'ın 26 sanıklı Mardin grubu ile ilgili iddianame tamamlandı
Hedef Mami Kiirl devleti• Hizbullah örgütü Mardin
grubu ile ilgili olarak hazırlanan
iddianamede 11 idam cezası
istendi. iddianamede. sanıklann
tslami esaslara dayalı bağımsız
bir Kürt devleti kurmayı
tasarladıklan ileri sürüldü.
ERGÜN AKSOY
ANKARA- Diyarbakır Devlet Güvenlik
Mahkemesı (DGM) BaşsavcılığVnca ya-
sadışı şeriatçı örgüt Hizbullah'ın Mardin
grubu ile ilgılı hazırladığı iddianame ta-
mamlandı. 26 sanıklı davada, Mardin ve
Nusaybın bölgelerinde toplam 56 kışınin
öldürülmesı eylemine katıldıklan savlanan
11 tetikçı hakkında "idam cezası" istendi.
İddianamede. sanıklann lslami esaslara da-
yalı bağımsız bir Kürt devleti kurmayı ta-
sarladıkJan. örgütün ılk olarak 1980'li yıl-
larda Istanbul'da eylemlere başladığı belir-
ti lerek. "Oğrenci evierini hiicreev lerine dö-
nüşrürmüşler"" dendı.
Diyarbakır DGM Başsavcılığı'nca ha-
zırlanan 61 sayfalık iddianamede, Türki-
ye "de Hizbullah örgütünün ortaya çıkışının
1983-1984 yıllanna rastladığı bıldinldi. İd-
dianamede, Hizbullah'ın bu yıllarda Istan-
bul'da eylemlere başladığı belirrilerek.su
bulgularayervenldı: "Örgüt,bu yıllarda Is-
tanbul'da gasp,soygun ve 19 kadar faili meç-
hul cinayet işlemiştir. Yapılan soruşturma-
da, Hizbullah örgütünün 'askeri', 'ıstıhba-
56 cinayet aydınlatıldı
ANKARA (Cumhamet Bürosu) -
Hizbullah örgütünce son ıkı yıl ıçinde
Mardin ve Nusaybin'de öldûrülen ve
yaralanan bazı kişilerin adlan şöyle:
Abduraman Söğüt (1.18.1992), Oklav
Türkmen(2.2 1992). TekinAlan (21.6
1992). Bedirhan Günes (25.7.1992),
Eyyüp Aktaş 'm öldürülmesı. Abdülaziz
Toprak. Abdülhamit Acun, Şükrü
Bozdemir ve Soni İnan'ın yaralanması
(29.2.1992), Mehmet Kızüçuıar (4.8.1992),
Hüseyin Akcaca (6.8.1992), Ömer ve
Abduilah Kardeş (19 8.19921. Süleyman
Güfcr (27.8.1992). Zeynettin Dag
(16.10.1992), MetinTuran (15.10.1992).
Hasan Çetin (23.10.1992). AbdulUh
Uğurhı (5.8.1992), iMehmet Emin Deniz
(5.1.1993). C*bl üçar \e Süievman Gök
(13.1.1993), Beşir Deniz <4.2 j 993). AB
Doğan (17.2.1993). Derbest Bekler
(4.3.1993), Şevket Astao (14.4.1993).
Abdürahim Sert (13.6.1993). AdU Başkan
(9.7.1993), Yustıf Dündar, Hasan Yağız ve
Hasan Dündar (13 1 0.1993). Mehmet
Yıkünm (26.10.1993). Şemsettüı Oral
(16.1.1994).
ri', 'içtımaı" ve 'tebliğ" olmak üzere 4 alt'
gruba avnldığı saptanmıştır. 1984-1991 yıl-
lan arasında. örgüt veniden >apılanma>a
başlamıştır. Örgijtlenmesüıi geneide Doğu
ve Güneydoğu'va kaydırmışttr. Örgütlen-
Hasan Gûmüş (26.2.1994), Mehmet Salih
Asten (20.4.1994). Sevilav Se\ithanoğlu
(2.5.1994); AM Özdemir'in öfdurülmesi,
Abduilah Özdemir v e Esman Özdemir' in
yaralanması(21.6.1994), Muzaffer
Yıkünm (29.6.1994), Sabri Arar
(30.6.1994), Mecit Kaya ve Hasan
Kaya (1.7.1994), tbrahim Çetin( 1.7.1994),
Celal Bulut(27.7.l994), Musa Kaya
(6.7.] 994). Celal Kart (24.8.1994), Sadık
Yıldınm (26.8.1994), Behzat
veAbdülkadir Deniz'ın öldurülmesi.
Zekiye Yıldırun'ın yaralanması
(1.11.1994). Hüseyin Özdemir,
Ibrahim Siren'm öldurülmesi. Mehmet
Bulunun yaralanması (1.5.1994).
Abdurahman Sert (13 6.1994),
Abdiih ahap KüçükasUn (11.6.1994).
Goran Demir( 17.8.1994). RMhan
Ağırnıan (3.2.1992), Sinan Vümaz
(14.22.1992), LokmanGündüz
(30.12.1992), Cemal Aktaş {14.1.1994).
Haffl Özmen (30.7.1993). Mehmet SeHm
Şahin (2.8.1993). Abduilah Durmuş
(3.8.1993). AhmetElinç(13 8.1993) ve
Hahme Erkar'ın öldurülmesi (3.3.1992).
meierini taban genişletme,yeni kaolım sağ-
lama, sempatizan çevTesi oluşturma, pro-
paganda, mali ka\nak yaratma ve lojistik
destek bulma şekİinde vapryorlar. Güçsüz
oldugu yerierde, çalışmalannı 'tebliğ' ve
'davetçılık 'şeklinde yiirütüyorlar.11
Hizbullah'ın Doğu ve Güneydogu'da ls-
lami esaslara dayalı bağımsız bir Kürt de\ -
leti kurmavı tasarladığına dikkat çekilen
iddianamede. şu görüşTere yer \erildi:
"Orgüte kazandıklan kişilere, ilk aşama-
da Kuran'ı okutuvorlar. İslami konularda
bügilendirhoriar. Bu aşamada, ilgi durum-
larına. devamlanna ve da\a\a sahip çıkma
şekillerine göre öğrenciler arasmda bir tas-
nif ve sıralama \apılı\or. İkinci aşamada,
eğitimi görecek olan şahıslar tespit edilir.
Bir isim listesi hazırlanarak, cami sorumlu-
suna iletilir. Cami sorumlusu da bu kişilere
ait soruşturmayı yapnıak üzere cemivet. ce-
maat ve istihbarat birimlerine olayı aktanr.
Bu soruşturma sırasında ada> lann toplum
içindc yerleri. öğrerim durunılan. diğer le-
gal veya illegal örgütlerle ilişkileri olup olma-
dığı araştnhr. Ailesi ile ilgüi birimler topla-
nır. Bundan sonra adav lığı kabul edilenlere
tebtiğ ve davette bulunulur. Ada> lığı kabul
edilenler. örgüt üyeleriyle irtibatlandınlır.
İkinci aşama eğitim ise, cami. mescit veva ör-
güt tarafından hücre evi olarak kullanılan
öğrenci evlerinde verilir."
İddianamede, son ıkı >ıl ıçinde Mardin
bölgesınde 56 öldürme eylemine kanştık-
lan öne süriilen sanıklardan Kaan Aktaş,
Mehmet Salih Aslan. Şevhmıu Lğur, Ad-
nan Aktaş, Abdurahmaıi Orhan, Mehmet
Kardi Can, Sacit Özbej, Havrettin Demir,
Abdürahim Haşimi Güneş, Mehmet Zeki
Ergüıve Aziz Keskin hakkında TCY'nın
125. maddesı uyannca idam. dığer 15 sanık
hakkında da 5 ile 15 yıl arasında değişen
hapis cezalannın venlmesi istendi
Karar Danıştay'ın
Bedava su
valilikten
döndü
EVtN GÖKTAŞ
ANKARA - Ankara Bü-
yükşehir Beledıye Meclı-
sı'nın. Kuran kursları, ög-
rencı yurtlan ile Halk Ek-
mek AŞ'ye bedava su ve do-
ğalgaz venlmesinı öngören
karan Ankara Valisı Erdo-
ğan Şahinoğlu tarafından
onaylanmadı.
Valı Şahinoğlu. projeyı
yasalara uygun bulmayarak
bazı değışiklıkler yapılma-
sını önerdı. Ancak, beledıye
meclısi, karannda dırenın-
ce, anlaşmazlığın lçışlen
Bakanlığı'nca gıdenlmesı
istendi Içışlen Bakanlığı ıse
konuyu Danıştay'a havale
ettı. Bakanlık, projenın ya-
sal olup olmadığının saptan-
ması ıçın Danıştay'ın görü-
şünün alınmasına karar ver-
di. Ankara Büyükşehir Be-
ledıyesı'nm. su ücretı konu-
sunda da öğrenci yurtlan
arasında ayrım yaptığı bıl-
dınldı. Kredı ve Yurtlar Ku-
rumu Geıjel Müdürü Asun
Enhoş. Ankara'da kendılen-
ne bağlı 21 öğrenci yurdu
bulunduğunu. bu yurtlar.
daha öncelen aylık 3-4 mıl-
yar su parası öderken son
gelen aylık faturanın toplam
17 mılyar lrrayı bulduğunu
belırtti.
ÇtZMEDEN YUKARI / MUSA KART
Menteşe'ye partizanhk suçlaması
• Içişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin, yolsuzluk
yaptığı gerekçesiyle görevinden alınan ve ağır
cezada yargılaması süren Amasya'nın Göynücek
ilçesi Bağımsız Belediye Başkanı Mustafa
Kılıç'ı yeniden göreve başlatması, DYP'liler
tarafından eleştirildi.
dı. Kılıç, aralannda beledıye
meclisi karan olmadan te-
mizlik vergisı toplamak, ya-
salara aykın çanak anten sıs-
temi kurmak, herhangi bir
işte çalışmayan yakınlanna
ödemede bulunmak ve Baş-
bakanlık tasarruf genelgesı-
ne aykın davranmanın da
KEMALYT'RTERİ
ANKARA - Yolsuzluk
yaptığı gerekçesiyle kendi
isteği üzerine görevinden
alınan ve yargılanması ağır
cezada süren Amasya'nın
Göynücek ılçesı Belediye
Başkanı Mustafa Kılıç'ı gö-
revine iade eden Içişleri
Bakam Nahit Menteşe, bu
tutumuyla partisinden de
tepkı topladı. Göynücek
DYP ilçe yönetimı eski
üyesi ve belediye başkan
adayı Mustafa Genç, Men-
teşe'nin, Kılıç'ı DYP'ye
geçtıği ıçın görevine ıade
ettiğinı ileri sürerek "Men-
teşe, bizim şikâyetimiz üze-
rine, mülkive müfettişleri-
nin raponı sonucu Kıuç'ı
görevden aldı. Şimdi göre-
vineiade etti. Menteşe, par-
tizanhgi, yasalardan üstün
tutuyor'" dedi
Edinilen bılgıye göre
Göynücek Belediyesi Ba-
ğımsız Belediye Başkanı
Kılıç, 24 aralık yerel se-
çimlerinın ardındân göreve
başlamasından kısa bir sü-
re sonra bazı kuşkulu iş-
lemlere ımza atmaya baş-
Iadı. Kılıç'ın bu uygulama-
lanndan rahatsız olan 7 be-
ledıye meclisi üyesı, Içişle-
ri Bakanlığı "na dilekçe ya-
zarak şikâyette bulundu.
Şikâyet üzenne Kılıç'ı gö-
revden alan lçışlen Baka-
nı Menteşe, Mülkıye Mü-
fertişı Mehmet Dönmez'i
yolsuzluk savlannı araştır-
mak üzere görevlendirdi.
Dönmez'ın, biraylık çalış-
masınm ardındân hazırla-
nan rapor üzerine, Amasya
ll ldare Kurulu, Kılıç'm
yargılanmasına karar ver-
bulunduğu 16 ayn suç ıddı-
asıyla AğırCeza Mahkeme-
si'nde yargılanmaya başla-
dı. Savlara göre Kılıç, bu
arada DYP Amasya ll Baş-
kanı Emin Çıtak ile görüşe-
rek partılenne geçmek ıste-
dığiniiletti Kıhç'ınbugin-
şıminden rahatsız olan
DYP'lı beledıve meclisi
uyelen.28Aralîk 1994tari-
hınde lçışlen Bakanı Mente-
şe'ye bir dilekçe yazıp Kı-
lıç'ın partıye alınmamasını
ısteyerek volsuziukla suçla-
nan Kılıç'ın partıye zarar
verdığıni dile getırdiler.
Eskı Göynücek DYP llçe
Yönetimı üyesı ve belediye
başkan adayı Mustafa Genç.
bu ginşımlenn surdüğü bir
dönemde. Menteşe'nın ken-
dısinı arayarak Ankara'va
çağırdığını söyledı. Menteşe
ıleyaptıklan görüşmede be-
lediye meclisi üyesı Ali Öz-
demir ve Sefa Çoban'ın da
bulunduğunu anlatan Genç,
"Menteşe bana, "Gıt ll Baş-
kanı Çıtak ile anlaş. Partinin
yetkılı organlanyla da ko-
nuş Kılıç görevine ıade edı-
lecek' dedi. Ben de kendisi-
ne Kıhç'ın volsuzluk vapnğı
için v argılandıgını anfatarak
ülkede kanunlann mı yoksa
partinin kurallannın mı ge-
çerli olduğunu sordum" de-
di Genç. bu görüşmede
Menteşe'nin kendısıne
"Ben il başkanının sozüne
itibar ederim" dedığını akta-
rarak görüşmeye katılan Öz-
demir ve Çoban'ın şahıtlık
etmeye hazır olduğunu söy -
ledı.
Genç, Kıhç'ın, DYP'ye
geçtiği için yeniden görevi-
ne ıade edıldığını savunur-
ken Menteşe'yi partızanlık
yapmakla suçladı.
Ecevit.
DYP'deki
kavga iç
hesaplaşma
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DSPGenel Başka-
nı Bülent Ecevit, Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel.
TBMM Başkanı Hüsamet-
tin Cindoruk ve Başbakan
Tansu Çiller arasındakı kav-
ganın yetkı çelişkısınden de-
ğıl. DV'P'dekı ıç hesaplaş-
madan kaynaklandığını söy-
ledı. Ecevit, 1982 Anayasa-
sı'nın Cumhurbaşkanı'na
aşın yetkıler \erdığını. an-
cak cumhurbaşkanlan Ke-
nan EvTieıı. Turgut Özal ve
simdiye kadar da Süleyman
Demirel'ın bu yetkılen kul-
lanmadığını savundu.
Anayasa tartaşmalan
Ecevit, parti genel merke-
zınde düzenlediği basın top-
Iantısında. TBMM Anayasa
Komısyonu'nda kabul edı-
len değişiklık önensı ile ıl-
gıli düşüncelennı açıkladı.
Komısyondan geçen önen-
nın sınırlı da olsa. olumlu bir
başlangıç. ileri bir adım ol-
duğunu belirten DSP lideri,
buna karşılık, değişiklık
önensınin sakıncalı bazı
yanlan bulunduğunu kay-
dettı \e önenyı Genel Ku-
rul'da değıştırmeye çalışa-
caklannı, ancak engelleme-
yeceklennı bıldırdi.
Yükseköğretim öğTencı-
lennin sıyasal partilere üye-
lığını önleyen anayasa hük-
münün değıştınlmesının
olumlu olduğunu belirten
Ecevit. "Ancak komisyon-
dan geçen metinde yükse-
köğretim öğTencilennın si-
yası partilere üye olabılme-
lerine ilişkın esaslar ve sınır-
lamalar kanunla düzenlenır"
denilerek, gençlerin parti
üveliklcrinin sınırlanması
hükmü getirildiğini"' söyle-
dı. Butursınırlamalannhıç-
bir demokratik ülkede bu-
lunmadığını belirten Ece\ it.
gençlere partilere üye olma
konusunda yetışkınlerle eşit
haklar tanınması gerektiği-
ni savundu.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Yüreğinde Bir Hançer...
Fotoğrafı masanın üzerine bırakıp çekıp gitti...
Yapayalnız kalmıştı.
Dışarıda bir mayıs güneşi. yüreğinin derinliklerıne
yemyeşıl gelıp oturdu. Düşleri bir bahar sabahında o
alacakaranhkları yansıttı hiç farkına varmadan...
O denız gözlü kızı düşündü. Kentin ıstasyona ya-
kın okulunun penceresınden baktığı saatleri. Kız on-
beşındeydı ve çok mutluydu. Erkek yırmisınde, kımi
sevdalardan kopup yağmurlu bir günde onu bulmuş-
tu...
Adı Ayşe miydı Sevtap mıydı yoksa Nurcan mıy-
dı?
Açık denızlerden bıkıp usanmış bir koya demır at-
mış yelkenli gibi seyretmişti kızı. Ilk buluşması pas-
tanede olmuştu. O güz gecesini, taşra kentinin soluk
ışıklarını, umutla hüznün belirmeyen bir zamanında
coşku ırmağını yakalamıştı...
Yağmurlu bir ögle vaktını düşündü birdenbire...
Kentin yasemın ve tarçın kokan sokaklannı anımsa-
di-..
Önce uzun bir soluk alıp konuştu:
"Senın gözlenn haberlıdir olup bitenlerden, za-
mansız sevışmelere yakalanmadan..."
işte o kadın hiç ağlamadı bugüne değin; çocuksu
yüreğı ıse hiç değışmedı. Duygusallıgı hiç ama hiç ek-
silmedı.
Oysa çocuklar ağlayarak buyürdü...
Serın bir akşamüstunde uzun uzun öpüştüğünde,
Selımıye'nın o yalnızlığına demir parmaklar kurulan
kelepçe tuzağında. kendı öykusünu ördü tel tel...
Ahmet'ı, Hasan'ı ve Murat'ı alaca bir şafağın de-
nnlıklenne uzanan penceresinden selamladı:
"Merhaba ozgürlük!.."
Sonra masanın üzenndeki fotoğrafı eline aldı. Uzun
uzun baktı. Gözbebekleri büyumüştü.
Bırden çocukluğunu anımsadı. Bir Anadolu kasa-
basının ılk tren saatlerinı beklemeye koyuldu.
Kayıplar listesınde kendını bulmaya çalıştı...
• • •
Sınırsız sevişmelerden yorgun muydu yoksa bir
karnaval akşamının soluk nefesinı mı duyuyordu?..
Selimiye'nın mazgallarında yakaladığı bir bacağı
kınk martı artık yürüyordu.
Hıçbır şey düşünmemeye kararlıydı eski zaman
masallarından...
Fotoğrafa bir kez daha baktı.
Bir şaırın dızelennde gördü askerleri...
Uç askerdıler beyaza kesmışti yüzleri...
Mevsımsiz göç etmışti leylekler...
Belkı anımsatmakta yarar vardı. O yaz Fethiye'de
uzun yıllar sonra karşılaştıklarında bir süre hiç konuş-
mamışlardı.
Ikıncı kadehten sonra sormuştu Bülent:
"Ahmet nasıl, boynundaki kurşunu çıkardı mı dok-
forRasim?.."
Şeref, gözlerini dikmişti yüzüne. Bir bıldırcın sürü-
su ınıyordu çam ağaçlannın uzerınden. Denız gide-
rek çoğalan dalgalan beyaz köpüklere dönuştüru-
yordu.
Şeref yanıt verdi Bülent'e:
"Ahmet geçen kış Kars'ta vuruldu faşistlerce..."
Yüreğıne bir hançer saplanır gibi oldu...
Konuşmadı. Sadece soluksuz durdu...
•••
Fotoğrafı masanın üzerine bırakıp çekip gitmişti...
Artık yapayalnızdı. Onun için uzun bıryürüyüş baş-
lıyordu. Eski albümü kanştırmanın zamanı geldığtni
düşündü.
Birkaç yıl önceki bir Nevv Orleans gecesini anım-
sadı bırden...
işte o gece Mississippi yanm bir ay gibi uzanmıştı
kentin üzerine.
Uzun boylu ve oldukça sarfıoş bir zenci boydan bo-
ya yere devnlırken iki sevgilı çığlık atıyordu.
Bourbon Caddesı'nden ınsan fışkınyor gibiydi. In-
sanlar çılgmca sokaklarda dans ediyordu. iki ayağı
kesık zencı trompetçı kadın ve üç çocuğu nefıs bir
konser vermişti St. Peter Caddesi'nin hemen girişin-
de...
Orada tanıdığı yaşlı zanci Rose ne diyordu:
"Beyazlar bızım zengin olmamızı istemezler. San-
ki biz zencıler parayı yasadışı yollardan kazanınz. O
yuzden ışlerimızdenetlenir, telefonlanmızdinlenir..."
Zaman ne çabuk geçıyordu...
Hepsı fotoğraf karelerinde saklı kalmıştı. Her sev-
da. yüreğinde ölümsüzlüğü de beraberinde getırmış-
tı. Yağmurlu bir akşam, onun düşlerine ağlama za-
manını yüklemişti.
Ellennı duvara dayadı ve uzun uzun dışanyı göz-
ledı.
Yıllar onceye bir kez daha gitti; Fethiye akşamlannı,
Nevv Orleans'ta zenci cazcılan, sokak çocuklarını
düşündü.
Hani yine yıllar önce İzmir Karşıyaka'da Çamlık
Sokak'ta oturduğu bir apartmanın üçüncü katında s-
abaha dek süren tartışma vardı ya 'devrim' üzerine
genç subaylarla işte onu anımsadı.
Ilk yargısız ınfazı, Karataş'ta yaşadı. Kozyatağı'nda
yıllar önce bir yargısız ınfaz haberiyle irkildi.
Batman'da patlayan bomba, sekiz canı götürmüş-
tü; o kadının. yıllar önce çekılmış fotoğrafı masanın
üzenne bırakıp çekip gittiği saatlerde.
Sustu, hiç konuşmadı. Birara uzun uzun öksürdü.
Fotoğrafa bir kez daha baktı...
Bir kız çocuğu ona gülümsüyordu...
Suç ben-de
e-ver gi-bi-yim,
el be-nim ol -^Ta
ra-hat e-de-^1m.