23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 MAYIS 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Alışyeriş için TSE önerleri • ADANA(AA)- Tüketicilerden her gün çok sayıda şikâyet alan TSE uzmanlan bu başvurulardan yola çıkarak "önerilerpaketi" hazırladı. TSE uzmanlan önerilerini şöyle sıralıyorlar: Bir malı aatın alırken sabırsızlık göstermeyin. Ürünü araştınn, daha önce satın alanlann bilgisine başvurun. Pazarlık yaparken acele etmeyin. Ucuz olduğu için kalitesiz mala rağbet etmeyin. Aynı kalitedeki mamullerin farklı fıyatlan olduğunu unutmaym. LuftJıansa-SAS • KOPENHAG(AA)- Alman Lufthansa Havayollan ile tskandinav havayolu SAS, uçuş ve bakım hizmetlerini birleştirme karan aldılar. tki havayolu şirketinin ortaklık oluşturmayacağı, bağımsız iki şirket olarak faaliyetlerine devam edeceği belirtildi. Lufthansa tarafından yapılan açıklamada işbirliğinin gelecek yılın ocağından itibaren yürürlüğegireceği bildirildi. fş ortaklığının oluşması için Avrupa Komisyonu tarafından onaylanması bekleniyor. ŞtRKETLERDEN • SHF.IL değişık performanslı motorlara yönelik 3 yeni motor yağını piyasaya çıkartıyor. Heli.\Ultra, HelixPlus've Helix Standard isimli motor yağlannın motorlann ömrünü uzatacağı vurgulanıyor. • FULDA yeni radial binek lastiğı Genç Panter Force'u Türk piyasasına tanıttı. • YKM'nin Anneler Günii nedeniyle her yıl 100 kişiye Kıbns tatili uygulaması 20. yılına eirdi. • BERK ÇORÂP mağazalar zincirine Ankara Tunalı Hilmi, tstanbul Galleria, Istanbul Piramit'i ekledi. • AUDİ AG, bu yılki Ortadoğu Distribütörleri Toplantısı'nı Istanbul Çırağan Otel'de 15- 19 mayısta gerçekleştirecek. • ŞARK HAYAT, doğrudan pazarlama ağını genişletecek. Bu karann uzantısı olarak Avrupa yakası doğrudan pazarlama ofisini Gayrettepe'de açrı. • KÖRFEZBA1VK, yönetim kadrosunu Audi ve Volksvvagen otomobilleriyle ödüllendirdi. • ANADOLU HAYAT, Yaşar Holding üstdüzey yöneticilerini sağlık sigortası kapsamına aldı. • MOTOROLA, Topkapı Sarayı'na 10. Ayasofya Müzesi'ne ise 5 telsiz ve 30 yangın söndürme cihazı hediye etti. • SEKA'nın 20 trilyon öngörülen yıllık cirosunun yansına mart sonu itibanyla 10.7 trilyonla ulasıldı • DEMİR HAYAT Sigorta, 3 Mayıs 1995'ten itibaren sigorta şirketleri arasında yerini aldı. Şirketin ödenmiş sermayesi ise200milyarTL. • TCNİ TURAN Bezir Yağ Sanayii. boya üretimine de başlayarak yeni ürûnlerini piyasaya verdi. • LUFTHANSA ile en fazla uçan 10 yolcu. Telsim ICart'lı mobil telefon kazandılar. • CANON, Bubble Jet Printer cihazının stoklan tûkenince yeni makine Brogramını öne aldı. lPOLYLEN,geneIkurul toplantısinda seımayesini 400 milyara yükseltti. I SAAB Ankara bayii Çankaya'da hizmete girdi. • LOGO YAZDLIM, kullanıcıya verdiği telefon desteğini 15 bin sorunun standart cevabını içeren bir veri tabanıyla genişletti. • TEMSA-MITSUBİSHİ yetkili satıcılar toplantısını Antalya Dedeman Otel'de Brçeİdeştirdi. UMVERSAL HAYAT Sigorta, dolara endeksli Şok Sağlık Sigortası hizmetini başlattı. • IBM, 1995 yıhnın ilk çeyreğinde 1.289 milyon ABD Dolan kar etti. • MİCROSOFTyeni işletim sistemi Windows 95'i tanıttı. • BA\ INDIR Sigorta ilkbahar buluşması Kuşadası KuşturTatil Köyü'ndeyapıldı. • FİNANSBANK'ın 1995 ilk. üç ayhk kân 1.072 trilyon TL olarak gerçekleştı. Dış Ticaret Müsteşan Nejat Eren, gümrük birliği ile ilgili olarak hassas sektörleri uyardı: Karagün sermayesi bulımdıırun ESRA YENER ANKARA - Dış Ticaret Müsteşan Nejat Eren. Avru- pa Birliği ile 1995 yılında gümrük birliğine gidilebil- mesi için Ortaklık Konseyi kararları çerçevesinde veri- len vaatlerin gerçekleştiril- mesinin şart olduğunu vur- guladı. Kamuoyunda güm- rük birliği için oluşan olum- lu desteğin sürdürülmesi ge- rektiğini belirten Eren. "Yel- kendeki rfizgâr kaybolma- mah" dedi. Gümrük birliği cerçeve- sinde özel sektörün rekabet edebilmesi için finansman sağlanması gerektiğini vur- gulayan Eren, "Hassas sek- törlerin korunması için ka- ragün sermayesi bulundu- rulması gerekiyor'" dedi. Eren, gümrük birliği ve dış ticaret konulannda yap- tığı değerlendirmede, özel- likle. hükümetin çıkarması gereken yasal düzenlemeler üzerinde durdu. Avrupa Par- lamentosu'nun ekim ayında yapacağı toplantıya değin Türkiye'nin tamamlaması gereken birçok düzenleme olduğunu anımsatan Eren. "Düzenlemelerin tümü ta- mamlanmanuş olsa bile adım atdmış. sonuca yakla- şılmış olunmalı. Ortakbk Konseyi karan çerçevesinde- ki mevzuat ve yasalar Mec- lis'e gitmiş olmalı" dedi. Eren. toplu konut fonunun indirilmesi. gümrük vergile- rindeki oranların düşürül- mesi gibi. mevzuat değişik- liğiyle sağlanacak düzenle- melere başlandığını da vur- gularken, asıl sorunun yasa değişiklikleri olduğuna dik- kat çekti. Gümrük birliğiyle birlikte özel sektörü rekabet konu- sunda zor günler beklediği- ni kaydeden Eren. üretimde kalite ve standardizasyonun sağlanmasının şart olduğu- nu vurguladı. Eren, "Özel- likle çevreye uyumlu mal üretilmesi gerekiyor. Artık yalnız fiyat avantajıyla reka- bet edilmesi şansı olmaya- cak" uyansında bulundu. Sektörlerin rekabet ede- bilmesi için finansman sağ- lanması gerektiğini de belir- ten Eren, şu görüşleri dile getirdi: "Sektörlerin burada at- ması gereken adımlar var. Rekabete karşı kendilerini korumak için ne yapmalan gerektiğini. enflas>ona karşı ne yapmalan gerektiğini bil- meliler. Aynca, sektörlerin rekabet şansı için finasman yaratılması gerekiyor. Has- sas sektöıier için bir kar a gün sermayesi aynlmalı. Bu ya dış krediden ya da toplu- İuktan sağlanacak 2-3 milvar dolarhk nıali yardımdan sağ- lanabilir. Özellikle bu finas- manın bulunnıası gerekiyor.'" Türkiye'ye kabarık liste ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türkıye. Avrupa Birliği ile gümrük birliğine uyum kapsamında 1995 yılı içinde dış ticaret. gümrük. rekabet hukuku başta olmak üzere pek çok alanda birçok düzenleme yapma vaadinde bulundu. Başbakan Tansu Çiller yayımladığı genel- geyle gümrük birliğine iliş- kin düzenlemeler konusun- da yapılacak çalışmalarda malzeme alımı ve eğitime yönelik harcamalan tasarruf genelgesi dışında bıraktı. Avrupa Birliği ile gümrük birliğine geçiş sürecinde ya- pılması gereken düzenleme- ler başlıklanna göre şöyle: • Gümrük vergisi indi- rimteri. • Gümrük tarifesıne uyum • Toplu Konut Fonu'nun kaklınlması. • Madencilik fonunun ve ıthalattan alınan diğer fonla- nn kaldırılması. • Tarımsal ürünlerin iş- lenmesinden elde edilen bazı madenlerin ticaretine ilişkin AB mevzuatına yaklaşılma- sına olanak verecek düzenle- meler. • Ticaret politikası araç- lanna uyum. • AB gümrük mevzuatı- na uyum. AB gümrük kodu- nu esas alan yeni bir Güm- rük Yasası'nın yürürlüğe konulması. • Fıkrı \e sınaı mülkiyet hakları konusunda güncel uluslararası düzenlemelere katılım ve iç yasal düzenle- melerin tamamlanması. • Rekabet politikasına uyum. • Tarını politikasına uyum. • Akaryakıt Fiyat İstik- rar Fonu'nun gözden geçiril- mesi. gelir kaybını giderici olanaklann araştınlması. • Sanayi ürünlerındeki mıktr.r kısıtlamalarının kal- dırılması. • İhracatta uygulanan kesintilerin kaldırılması. • Ticaret politikası araç- lanna uvum. Gümrük birliğinden sonra Avrupa'yı giydirme iddiasındaki sektörün ihracat hedefı 7.5 milyar dolar Tekstîlci ve koııfeksiyoncu hırsh MERİH AK İZMİR- Türkiye. güm- rük birliğine hazırlanırken tekstilci ve konfeksiyoncu- lar geleceğe umutla bakı- yor. "Avrupa'yı biz giydire- ceğiz" diyen tekstilci ve konfeksiyoncular, hazırlık- lannı tamamladıklarını söy- lüyorlar. Ege Giyim Sanayi- cileri Derneği Yönetim Ku- rulu Başkanı Remzi Peköz, Türkiye'nin en yüksek fi- yatla. en kaliteli malı satma özelliğine sahip olduğunu belirtti ve "En büyükeksik- liğimiz, kendi modamızı ve koleksiyonumuzu yaparna- mak'*dedi. Türkiye'nin gümrük bir- liğinde en güçlü olacağı sektör hiç kuşkusuz tekstil ve konfeksiyon. Ülkeye en çok döviz girdisi sağlayan sektörlerin başında gelen tekstil ve konfeksiyon. 1994 yılında yaşanan ekonomik krize karşın 6.5 milyar do- larlık ihracat gerçekleştirdi. • 1994yılındaki ekonomik krize karşın 6.5 milyar dolarhk ihracat gerçekleştiren sektörlerde şimdi tüm gözler gümrük birliğine çevrildi. 1995 yılı için 7.5 milyar dolarhk ihracat hedefleyen iki sektör için gümrük birliği ve GATT'la getirilen kotalann liberalizasyonu dış pazarlarda büyük potansiyel yaratıyor. Sektörde şimdi tüm gözler gümrük birliğine çevrildi. 1995 yılı için 7.5 milyar do- larlık ihracat hedefi sektörü hareketlendirirken GATT'la getirilen kotalann liberalizasyonu ve şu anki miktarkısıtlamalannın kal- dırılmasınınbellibirpotan- siyelin uluslararası pazarla- Türkiye'ye en çok döviz girdisi sağlayan sektör gümrük biriiğinde de iddialı. ra yönelinmesini sağlayaca- ğı bildiriliyor. Sektör, gümrük birliği ve ardından da gerçekleşebile- cek Avrupa Birliği sayesin- de yeni pazarlann ve potan- siyellerin de oluşmasını umuyor. Sektör ihracatçılan. mev- zuat ve teşviklerin bir an ön- ce AB ile uyumlu biçime getirilmesini. altyapı çalış- malannın sonuçlandınlma- sını. teşvik sisteminin AB'de olduğu gibi oluştu- rulmasını. Ar-Ge faaliyetle- rinin desteklenmesini, çev- re koruması gibi alanlarda çalışmaların yoğunlaştınl- masını ve sanayicileri ya- kından ilgilendiren sınai mülkiyet haklanna dair dü- zenlemelerin yapılmasını istiyorlar. Sektör ıhracatçılarının istediği.bir diğer düzenlerfıe de teşvikler konusu. 1994'teki ekonomik krizin ardından sektörde toparlan- ma yaşandığı. tam bu aşa- mada teşviklerin kaldırıl- masının yanlış olduğu. ihra- catçılar tarafından dile geti- riliyor. Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Remzi Pe- köz, gümrük birliği çerçe- vesinde, kotalarla **zapte- dilme" engeiinden kurtu- lunmasıyla Avrupada Tür- kiye'nin önüne kimsenin geçemeyeceğıni söyledi. "Gümrük biıiiğinin ardın- dan Avrupa'yı biz giydire- eeğiz* 1 dıyen Peköz. "En bü- yük noksanlığımı/. kcndi koleksiyon ve kendi moda- mızı yapamamamız. O ko- nuda öncü firmalar var. Türkiye'de bu değişim baş- ladı. Biz bunun hızlanması- nı istiyoruz. Bu amaçla bir vakıf kurduk. Kendi firma- lanmızda da bu konuda ça- lışıyoruz. İnsan nitcliğindc deçok şanslıy ız. Iddia ediyo- rum. Avrupa'ya gümrük biıiiğinin ardından cn fazla parayla, en çok malı satan biz olacağız" diye konuşnı. Japonlar otomobil gümrük tarifelerini yükselten ABD'yi misillemeyle tehdit etti Japonya, ABD'y^ meydan okuduW\SHINGTON7TOKYO(A\)- Japonya. ABD ile giderek gergın- leşen otomotiv anlaşmazlığı dola- yısıyla bu ülkeye. arasında ticari yaptınmlar da dahıl olmak üzere. misilleme tehdidinde bulundu. Japon otomobil üretıcileri de ABDgazetelerine. *^icariyaptırıro- lann bir sonuç vermeyeceği" yol un- daılanlarverdiler. Japon firmalan- nın. ABD hükümetinin isteklerine boyun eğmeyeceği belirtilen ilan- da, bağımsız şirketlerin kabadayı- lık yöntemlenyle karşılaşmaması gerektiği kaydedildi. Japon otomo- tiv ürünleri için gümrük tarifeleri- nin yükseltilmesinden Amerikan tüketicisınin zarar göreceği ve fi- yatlann artacağı ifade edilen ilan- da. ABD'de ıstıhdam kaybına yol açılacağı da öne sürüldü. Japon üre- tıci firmalan. ABD'nin Japon oto- mobillerine kısıtlama getirmesin- den sadece üç büyük Amerikan o- to üreticisi şirketin (Ford, Chrysler. General Motors) yararlanacağını da kaydettiler. japonya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığf ndan bir yetkili deReuter Ajansı'nayaptığı açıkla- mada. "ABD'nin listesine karşı tep- kimiz, Dünya Ticaret Örgürü'ne şi- kâyette bulunmakla sınırlı kalnıa- yacakbr. Şu an, ne y apabUeceğimiz üzerindeçalıştyonız" dedi. Yetkili. Japonya'nın. WT0 ku- rallannı ihlal etnîeyen, ancak yete- rince güçlü adımlar üzerinde çalış- Avrupa Birliğinden Amerikaya uyarı BRLKSEL (A.A) - Av rupa Bir- liği (AB). Japonya'ya karşı tek ta- raflı bir kararla cezalandıncı tan- feler uygulama karan konusunda ABD'vi uyardı. AB Ticaret Tem- silcisi Leon Brittan.. AB'nin tek taraflı çözümleri desteklemediği- ni belirterek ABD'nin ticaret an- laşmazlıklarında çokuluslu çö- zümlere ağırlık vermesi gerektiği- ni söyledi. Bnttan. "AB,çokulus- lu rejime bağtı kalınmasının ga- ranti altına alınması konusunda son derece hassas. Böylece bizim çıkaıiarımız da ters yönde etkilen- mez" dedi. tığını belirterek, "ABD'nin yaptı- nm olduğunu fark edeceği, güçlü kararlan belirlemeye çalışıyoruz" diye konuştu. Kanada'da sürdürülen görüşme- lerden bir sonuç alınamamasının ardından. ABD'nin. Japonya'nın otomotiv ürünlerine karşı gümrük tarifelerini yükseltmesi bekleniyor. ABD'nin, özellikle Lexus gibi lüks Japon otomobillerı için güm- rük duvarlarını yükselterek bu ürünleri piyasadaki rekabet şansın- dan yoksun bırakıp Amerikan paza- nndan dışlayacağı ıfade edıliyor. Japonya. her yıl ABD'ye2Ö0bin kadar lüks otomobil ıhraç ediyor. Japonya. Amerikan otomobil pıya- sasının yüzde 25'ıne sahıp iken Amerikan oto üretıcilerınin Japon pazanndaki payı yüzde 2"ye bile u- laşmıyor. ABD'nın otomotı\ sektö- ründe Japonya ile ticaret açığı 37 milyar dolar. ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher, Japonya ile olan tica- ri anlaşmazlıkların. Kanada'da ya- pılacak G-7 zırvesınde çözümlene- bileceğini ümit ettıklenni söyledi. Christopher. "Kabul edilmez olan bu ticaret açığında otomobil ve oto- mobil parçalannın pay ının son de- rece büyük olması nedeniyle ABD'nin bu kararları almasının doğal olduğu görüşündeyim" dedi. Konuk Yazar Gümrük birliğinin dinamik sonuçlan/1 Doç. Dr. ERİNÇ VTİLDAN Türkiye. geçen mart ayında Avrupa Birli- ği (AB) ile imzaladığı 'gümrük birliği' anlaş- ması uyannca birlik üyesi ülkelerden yaptı- ğı ithalatta vergi ve fonlan kaldırarak ulusal ekonomisini Avrupa pazarlan ile rekabete açmaya hazırlanmaktadır. Konu üzerinde ka- muoyunda ve basında bugüne değin sürdü- rülen tartışmalar. gümrük birliğinin getirece- ği olası gelişmeleri -bir iki istisna dışında- ge- nelde siyasi beklentileraçısından irdelemek- te, konunun iktisadi boyutlannı ise soyut ön- görü tahminleri ile açıklamakla yetinmekte- dir. Avrupa birliği ile ilişkilerimizin önemli bir aşamasını oluşturan bu adımın, ulusal ekonomimize getireceği gerek kısa, gerekse uzun dönemli somut iktisadi etkilerin neler olabileceği kanımca yeterince araştınlmış de- ğildir. Gümrük birliği ve buradan hareketle AB ile tam üyelik koşullannın Türk ekonomisi üzerindeki etkilerinin neler olabileceği; sek- törel kaynaklann ve uzun dönemde yatırım- lann nasıl dağılacağı; ücret-kârpaylaşımına dayalı bölüşüm ilişkilennin nasıl gelişeceği gibi daha teknik konular iktisat yazınımızda bir bütünlük içinde ele alınmamakta. dağınık parçalar halinde birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmektedir. Türk-AB ilişkilerinde siyasi-sosyal etken- lerin belirleyici birer öğe olduğunu yadsıma- makla beraber, Türkiye'nin dinamıİc gelişme hedefleri ve stratejik kaynak kullanımı tercih- leri açısından AB ile olan iktisadi ilişkileri- mizin formel birboyutta incelenmesinin son derece önem kazandığını düşünüyorum. Bu yazıda söz konusu iktisadi ilişkilerin. böyle- si bir bütünlük içinde formel analizine ola- nak tanıyan birçahşmanın sonuçlannı özet- lemeye çalışacağız. Bu amaçla kullanılan ku- ramsal çerçeve, Türk Harb-lş Sendikası ta- rafından geçtiğimiz yaz aylarında başlatılan Uretimde toplam etkinlik kazancı (% Değişim olarak) 20 15 10 . AB ile entegrasyon sonucunda ; -10 t'! Türkiye Ekonomisi İçin Bir Makro-Ekono- mik Genel Denge Modeli çalışmasına dayan- maktadır. AB ile gümrük birliğinin ve giderek olası tam entegrasyonun Türk ekonomisinde en önemli etkisinin. sanayideki yerleşik piyasa davranışlan ve üretim fiyatîama biçimleri üzerinde olacağı beklenmektedir. Büyüyen pazar ve artan rekabet, Türk sanayiinde gü- dük, verimsiz işletmelerin tasfiyesine yol açacak ve fiyat farklılaştırmasına dayalı aşı- n kâr marjlannı eritecektir. Formel kuramsal çerçevenin en önemli özelliği, gerek Türk sanayiinde gerekse Av- rupa'daki eksik re- kabet koşullannda faaliyet gösteren te- kelci yapılan ya- kından ele alması- dır. Tarife dışı ko- rumacı ticaret poli- tikalanna veya öl- çek ekonomilerine dayalı tekelci fiyat- îama biçimleri ge- rek Türk ekonomi- si içinde (Boratav, !991;Kaytaz,Altın ve Güneş. 1993; Şahinkaya. 1993). gerekse Avrupa ül- kelerinde (Merce- nier, 1995) yakın- dan incelenmiştir. Ancak iktisat yazınımız- da AB ile ilişkilerimizi ele alan bağımsız ça- lışmalar ve kamuoyunda yürütülen tartışma- lar, konuyu, taraf olan ülkelerde soyut bir ser- best rekabetçi pazar anlayışı içinde incele- mekte; tekelci fiyatlamanın var olduğu du- rumlardaki etkinlik kayıplannı gözardı et- mektedir. Kanımca Türk ekonomisinin dış dünya ile olan ilişkilerinin aynntıh bir çözümlemesini yapabilmenin en önemli koşulu. gerek Avru- pa, gerekse Türk sanayiindeki fiyatîama bi- çimlerinin ve piyasa yapılannın gerçekçi ana- lizinden geçmektedir. Burada önemle ele alınması gereklı ikinci husus, ekonominin kısa ve uzun dönemde geçireceği yapılanmanın ayn ayn inceleme- si konusudur. Ulusal sanayiin kısa dönemde uğrayacağı 'şokian' nasıl karşılayacağı; bun- lann uzun dönemdeki etkilerinin neler ola- cağı: kısa dönemdeki refah ve etkinlik kayıp- lannın uzun dönemde bertaraf edilıp edile- meyeceği yazınımızda henüz yeterince tartı- şılmamış olan konular arasındadır. Türkı- ye'nin AB'yegirişi genelde sadece bir gümrük vergisr mu- afiyeti olarak ele alınmakta ve yal- nızca kısa dönem statik etkinlik mu- hasebesi açısından incelenmektedir. Oysa ekonominin uzun dönemli yapı- lanması. kanımca. kısa dönemdeki sta- tik etkinlik analizi- nin sonuçlanndan daha fazla önem ta- şımaktadır. iktisat kuramın- da 'durağan hal" analizi diye bilinen bu uygulama, bıldiğimız kadanyla Türk iktisat yazınında henüz izlen- memiş olan bir metodolojik yaklaşımı içer- mektedir. Bu metot sayesinde. bir yandan ekonomik yapının zaman ıçindeki değişimi sergilenmekte. bir yandan da uzun dönem kararlılık dengeleri incelenebilmektedir. Bu noktada. kuramsal düzeyde yürütülen bir iktisadi model çalışmasının kullanım amacı üzerine bir not düşmenin yararlı ola- cağı düşüncesindeyim. Bihmsel bir sosyal bilimler modelinden 'gerçek' yaşamı 'bire bir'tasvir etmesinin beklenemeyeceğı açık- tır. Zira özü itibanyla bir modelleme çalışma- sı. gerçek yaşamın en önemli öğelerinin öne çıkartılarak tahlil edilmesini. geri kalan de- ğişkenlerin de ikincil planda (dışsal) tutulma- sını gerekli kılar. Biz de konumuz dışında kalan diğer sosyal değişkenleri kapsam dışı bırakıyoruz. Çalışmamızın ilk aşamasında Türk ve Av- rupa ürün piyasalannda fiyat farklılaştırma- sına dayalı tekelci işletmelerin faaliyet gös- terdiği bir konumda olduğumuzu öngörmek- teyiz. Böyle bir yapı altında gümrük birliği sürecini tanımlayabilmek için ilk elde. ku- ramsal modelimizi bir 'iktisadi laboratuvar' gibi kullanarak. Türk ithalat rejıminde uygu- lanan tarife ve benzeri vergileri sıfırlamakta- yız. Bu adımın ithalat girdi ve nihai ürün fi- yatlannda göreli bir ucuzlamaya yol açacağı açıktır. Gümrük koruma oranlannın kaldınlma- sıyla. kısa dönemde (ortalama 5 yıl). toplam sanayi kesimi ele alındığında ekonominin net bir etkinlik kaybına uğraması beklenmekte- dir. Bu kayip. fiyatlann gerilemesine paralel olarak şirketlerin kârlılıklannda yaşadıklan sıkışmanın doğal bir sonucudur. Burada bah- settiğimiz toplam etkinlik kaybı. sektörler bazında çeşitlilik göstermekte. bazı sektörle- rin kazançlı duruma geçtıği görülmektedir. Örneğin geleneksel ihracatçı sektörler olan tekstil. hafif makine sanayii -ve daha az oran- da da olsa- gıda sanay ii genişlemekte ve iş gü- cünü diğer kesimlerden transfer etmektedir. Taşıt ve kimya sektörlerinde ise büyük boy ut- lu daralmalar söz konusudur. Bu arada mo- del sonuçlanndan ortalama kâr oranının da. ücretlere göre daha hızla düşmesinin beklen- diğıni gözlemek mümkündür. Ancak fıyatlar genel düzeyinin düşüyor olması. ücretlilerin gelirlerinde reel bir artışı olası kılmaktadır. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kurban Aranıyor Istanbui, Ankara, izmir'de Kurban Bayrar"i'nın ilk günü, kurbanlık hayvan kalmadığı haberini duyunca kulaklarıma inanamadım. "Kurban fiyatları bu kadar pahalılaşmışken bu yıl çok az insan kurban kesebi- lir" diye düşünürken kurban keseceklerin ortalıkta kalması gerçekten şaşırtıcı. İlk aklıma gelen, "nasılsa bu fiyatlarla satılamaz" kaygısı ile üretici ve aracıların kentlere çok az sayı- da kurbanlık hayvan getirmiş olmalarıydı. Ancak ar- kadan gelen bilgiler tam tersini, bu yıl rekor düzey- de kurban kesildiğinin işaretlerini veriyordu. Deseni- ze haram kazanç arttıkça kurban keserek aklanma- ya çalışanların sayısı da artıyordu. Dahası kimi uz- manlar fiyatların çekiciliği karşısında, üreticınin elin- deki damızlık hayvanlarını satmaya kalkışması tehli- kesinden söz ediyorlardı. Uzun tatille birlikte tatil yörelerinin beklenenin çok üzerinde bir turist akınına uğraması. alışverişte bir patlama; derken fiyatlar el yakar, 10 mılyondan kapı açılırken beklenenin üstünde bir kurban kesimi ne- yin nesi? Biz ekonomisi krizde olan. halk kitlelerinin durma- dan, akıl almaz boyutlarda yoksullaştığı bir ülkede yaşamıyor muyuz? Kimi ekonomistler ranttan, kayıt dışı ekonomiden beklenenin üstünde, kolay kaza- nan bir kitle olduğunu, onların davranış biçiminia kitlelere de yansıdığını, bunun da tüketimi buyük öf- çüde kamçıladığını söyleyebilirler. Kurban olayını böylece geçıştırip unutup gidebile- cek bir noktada olduğumuzu hıç sanmıyorum. in- sanların yollara düşüp kurban aramaları olayına bi- raz daha yakından bakmakta çok geç bile kaldığı- mızı, kimi uzmanların ^damızlık hayvanların satılma- sı tehlikesinden söz etmelenni" kulak arkasına at- makla çok büyük bir yanlış yaptığımızı düşünüyo- rum. Zaman zaman kimi uzmanlar, Güneydoğu soru- nunun gözardı edilen en önemli boyutlarından biri- nin hayvancılığımıza olumsuz etkisi olduğunu söyle- meye çalıştılar. Bir yandan da yurtdışına sık sık ve çok hesapsız yapılan canlı hayvan satışının sakın- calarını dile getırdiler. Durmadan da besıcilığın öl- mesı ve meralann yok olması. var olanlannın kulla- nılamaması ile gelen büyük tehlikeye işaret etmeye çalıştılar. Evet. bir türlü algılamıyor, anlamak istemiyoruz. Ancak Türkiye, hayvancılığı katledılen bir ülke konu- munda. Et fiyatları yıllardır akıl almaz olçülerde pa- halılaşıyor, et tüketimi yıne akıl almaz olçülerde aza- lıyor, bir yandan da hayvan varlığımız akıl almaz bir hızla tükenıyor. Çok değil. 15 yıl kadar önce, Türkiye'de beslen- me sorunu. tanm ve hayvan varlığımıza. üretimine dönük bir araştırma. yazı dizısı hazırlamıştım. "Bitki- si, insanı, Hayvanı Aç Türkiye" başlığı altında tanm ve hayvancılığımızı bekleyen tehlikelere, halkımızın sağlıkh beslenememesi sorunlarına dıkkat çekmeye çalışmıştım. O tarihlerde sayısal olarak hayvan varlı- ğında dünyada ikinci sırada idik. Ancak büyük hay- van varlığımıza karşın, havyanlarımızın yeterlı ve ka- liteli beslenememesi sonucu et ve süt üretiminde dünyada en geri ülkeler arasında yer alıyorduk. Yem fıyatlarının yükselışi karşısında besıcilığımiz ölmek üzereydi ve bu olumsuz gelışmeler hayvan varlığı- mızı tehdit ediyordu. Halkımız kuru ekmeğe doyuyordu belki, ancak beslenme tablosu çok olumsuzdu. Istanbul'un. An- kara'nın gecekondu bölgelerınde yeterince et, süt alamıyan, beslenemeyen çocuklanmızın boy, kafa- tası ve zekâ gelişmelerinin dünya ortalamalarının çok altında kaldığını. zengin semtlerdeki çocuklarin' gelişmesinin ise New-York, Boston çocuklan ile ay- nı düzeyde olduğunu ünıversitelerimizde yapılan bi- limsel araştırmalar ortaya koyuyordu. 1970'li yıllardan bu yana Türkiye'de çok büyuk -değişimler yaşandı. Gelir dağılımı bozukluğu, yok- sullaşma akıl almaz boyutlarda. bir 1980'lefcle. son- ra Özal iktidarlarında ve en son geçen yılkı knzle katlanmış olarak karşımıza çıktı. Hiç değilse doğal meralarla güvencemiz olan Güneydoğu'da da PKK terörü, askerı operasyonlarla bağlantılı olarak mera- lann kullanılamaması, köy boşalmaları. hızla hayvan varlığının erimesıni getirdi. Düşünün ki hayvan varlığında dünyanın ikinci ül- kesi konumunda iken dünyada et ve süt tüketimın- de çok genlerde bir yerde, çocuklanmızın sağlıklı gelişmesini sağlayamaz bir noktadaydık. Et fiyatları akıl almaz biçimde pahalılaşır, halk aynı hızla yok- sullaşmaya devam eder ve et-süt tüketimi hızla dü- şerken şimdi acaba nerelerdeyız? 12 Eylül, yükselen değerler, YOK sayesinde artık üniversitelerimizde böyle insana dönük. sosyal içe- riklı araştırmalar yapılmaz oldu. Ben yeni verilerin. araştırmalann olduğunu bılmıyorum. Varsa çok da- ha çarpıcı, acıklı tabloların çıkmış olması gerekir. Üstüne üstlük. gelecek için durumu düzeltmek bun- dan sonra kolay olacağa benzemiyor. Çünkü bu arada hayvan varlığımızda da uzmanların söyledik- leri gibi damazhklann kesımine kadar uzanan, çok büyük bir eksilme var. Devlet, insanımız, buyükleri bırakınız, çocuklarin beslenmesi, gelışmesi için yaşamsal olan bu tehli- keyi görüp hemen çok ciddi önlemler alsa da asgari normal koşullara ulaşmamız yıllar alır. Şimdi siz. ke- secek kurban bulmak için İstanbul'da. Ankara'da, İzmir'de insanların sokağa dökülmelerine ne bakı- yorsunuz? Yoksulun gördüğü, göreceği et, payına düşmüşse bu kesilen kurbanlardan olacak. Sonra da utanmadan et yemeden, süt ıçmeden büyüyen çocuklardan sağlıklı gelişme. zekâ. başarı bekliyoruz. TİSK BAŞK.4M REFİK BAYDl R; Gümrük birliği ertelenmezİSTA.NBUL (ANKA)- Türki- ye lşveren Sendı- kaları Konfede- rasyonu (TİSK) Başkanı Refik Baydur, insan haklan ve de- mokratikleşmede iyileşınesağlana- mamasına rağ- men Türkivenin Bavdur umutlu. gümrük birliğine gireceğinı söyledi. Baydur. gümrük bir- liğinin sağlıklı gerçekleşme- si için ekonominin bir an ön- ce ayağa kaldınlmasının şart olduğunu bıldırdı. Baydur. Türkiye'nin güm- rük birliğine geçışınin Avru- pa Parlamentosu'nda onay- lanacağını söyledi. Baydur. demokratıkleşme ve ın;>an haklannda ıstenen iyıleşme- lerin yapılmadığını. ancak bunların engel olmayacağını anlattı. Avrupa'nın türk pa- zarına ve mallarına ihtıvacı bulunduğunu ifa- de eden Baydur. "Benim ölçüleri- me göre gümrük birliği /amanında tahakkuk eder, çünkü Avrupa'nın dahİ7İmnnlaraih- tiyacımız olduğu kadar bizeihtiyacı var. Endişe etmi- yorum" dedi. Baydur. gümrük birliği öncesınde bir an önce çıka- rılması gereken kanunlar bu- lunduğunu belirterek TB- MM'yi çalışmamakla eleş- tırdı. Baydur. partilerın ko- nuy u bir nııllı mesele lıalin- dc görerck harckct ctmclerı gerektiğini \urguiayarak "Bir maddeyisekizay tarh- şan Meclis'len kanunlar zur çıkar. Gümrük hirliği önce- sinde partiler birlikte hare- kct etmeli ve gerekli kanun- lar bir an önce çıkartıimah- dfr" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear