23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 NtSAN 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜN _TİLMLERİ TELEVIZYON 17 Seni Seviyorum 08.00 Kanal D Duygusal © Oz'a Dönüş 09.05 Kanal 6 Macera © Ateş Çemberi 10.00 Kanal D Macera © Olüm AOah'ın Emri 10.15 TGRT Duygusal Ölümcül bir hastahğa yakalanmış birisi, maneviyatına dayalı bir te- daviyle iyileşir. Yücel Uçanoğlu'nun yönetmenlığini yaptığı film- de Salih Kırmızı ve Ebru Kutsal başlıca rolleri paylaşıyor. Sevmek ve Ölmek Zamanı 10.30 Show TV Dram /^>> Bir komploya kurban gidip, işlemediği bir suçtan hapse gıren bir vS' gencin, öç almaöyküsü. Halit Refiğ'in yönetmenliğinde Türkan Ş o ray ve Murat Soydan başlıca rolleri paylaşıyor (1971). Zirve 11.00/03.15 Kanal 6 Dram fi?\ Spor yaşamı, geçirdiği sakathk sonucu sönen bir basketbolcu, eski * ö ' kulüp başkanının şımank kızına âşık olur. Samim Utku'nun yönet- menliğinde Faruk Peker ve Selen Büke başlıca rollerde. Muhabbet Kuşu 11.05 GAP TV Melodram Aynı kadını seven biri fakir diğeri zengin iki adamın öykûsü. Os- man Nuri Ergün'ün yönetmenliğini üstlendiği filmde Sadri Alışık ve Sevda Ferdağ başlıca rolleri paylaşıyor. Santa Fe Davası 11.30 HBB Dram ©(Santa Fe Trail)- Michael Curtiz'in yönetmenliğindeki film HBB'nin demirbaşlanndan. 1940 yapımında Errol Flynn, Olivia de Havilland, Raymond Massey başlıca rolleri paylaşıyor. Tamam mı Devam ını? 11.30 Kanal D Duygusal /^S Sevmediği bir adamla evlendirilen zengin bir genç kızın öykûsü. v S ' Sırrı Gültekin'in yönetmenliğini yaptığı filmin başlıca rollerini Fü- sun Önal, Orçun Sonat ve Oktar Durukan paylaşıyor (1975). Bir Getine Üç Damat 12.00 Show TV Güldürü ©(Tom, Dikki and Harry)- Genç bir kız, hepsini de aynı oranda sev- diği üç damat adayı arasında seçim yapmak zorunda kalır. G. Ka- nin'in yönetmenliğinde Ginger Rogers ve George Murphy başrollerde. Karsız Bir Vılbaşı 12.10 Interstar Dram (A Christmas W ithout Snow)- Kocasından boşanan bir kasaba öğ- retmeni, büyük kentte yaşama savaşı verir. John Korty'nin yönet- menliğinde Michael Learned. John Houseman başrollerde. Kader Bize Düşman mı? 12.10 TRT INT Dram /^\ Birailenm iki erkekçocuğu ağa ıle çatışmayagirer. Ümit Efekan'ın y£J yönetmenliğini üstlendiği filmin başlıca rollerini T. Çetin ile Ayte- kin Akkaya paylaşıyor. Ah Bu Cençlik 13.50 Interstar Duygusal /Z?\ Zengin bir işadamının kumarbaz oğlu ile yolda tanıştığı bir genç kı- KEJ zın aşk öyküleri. Orhan Elmas'ın yönetmenliğinde Gülşen Bubikoğ- lu ve Mesut Engin başlıca rollerde (1974). Ağlama " 14.00 Kanal D Melodram Severek ev lenen bir çiftten ses sanatçısı olan adama gazino sahibi bir kadın göz diker ve mutluluklannı bozmaya çalışır. Ümit Besen filmin başrolünü Songül Beyçe ile paylaşıyor. Makber 14.30 Show TV Melodram Birbirlerine bir türlü kavuşamayan zengin bir kız ile fakır bir gen- cin aşk öykûsü. Yücel Uçanoğlu'nun yönetmenliğinde Burhan Ça- çan ile Pembe Mutlu başlıca rolleri paylaşıyor (1981). Her Zanıan Kalbimdesin 14.40 atv Melodram Fakir bir genci seven genç kız, çalıştığı fabrikanın sahibi ile evlen- meye hazirlanmaktadır. Cevat Okçugil'in yönetmenliğinde Tuğrul Meteer. Arzu Aytun ve Neslıhan Baran başlıca rollerde. 14.50-01.501 Kanal 61 Muhteşem... Aynntı yanda Ödül Peşinde 15.30/01.00 TGRT VVestern /fN (Take A Hard Ride)- Dürüst bir kovboy, neşeli bir kumarbaz ve vzv dilsiz bir Kızılderili, Meksikalılann parasıyla maceralı bir yolculu- ğa çıkar. Yön: Eric Bercorici. Jim Brown, Lee Van Cleef var (1975). Vürgun 17.10 atv Duygusal /J7\ Bir hırsız, soygun amacıyla girdiği evin kızına âşık olunca, ışler ka- v^Vnşır. Zeki Ökten'ın yönetmenliğinde Cüneyt Arkın, Gönül Yazar, Turgut Özatay, Hulusi Kentmen başlıca rollerde. Yalan 17.20 Kanal D Dram ®Yoksul bir delikanlı ile zengin bir kız çocuğunuh aşklan daha okul sıralannda başlar. tbrahim Tatlıses'in hem yönetmenliğini hem de başrolünü üstlendiği filmde Perihan Savaş ve Parla Şenol da var (1982). Gecem Gündüzüm 18.15 Show TV Melodram Bir tatil kasabasında şarkı söyleyen genç bir kadınla ona âşık olan zengin bir ailenin oğlunun ilginç öykûsü. Yücel Uçanoğlu'nun yö- netmenliğinde Serpil Çakmaklı ve Yalçın Dümer başlıca rollerde (1994). Sevimli Hayalet 20.00 Kanal D Fantastik (Charlie's Ghost)- Babası ile müze gezerken bir hayaletle tanışan çocuğun yaşamı ve çevresiyle ilışkileri değişir. Anthony Edwards'ın yönetmenliğinde Cheech Martin ve Lında Fiorentino başrollerde. Arkadaş Bulan Hazine... 20.40 Kanal 6 Güldürü ©(W'ho Finds a Friend Finds a Treasure)- Bir defıne peşine düşen adam, para çaldığı için mafyadan kaçarken bir tekneye sığınır. Yön: Sergio Corbucci. Terence Hill ve Bud Spencer başrollerde. BaK'ye Giden Yol 21.05 HBB Macera (Road to Bali)- Aralanna kayıp bir hazine arayan kızı alan ıkı adam uzun bir yolculuğa çıkar. Hal Walker'ın yönetmenliğinde Bob Ho- pe, Dorothy Lamour ve Bing Crosby başrollerde (1952). Cyborg Cop 2 21.50 İnterstar Bilimkurgu /TTs (Cyborg Cop 2)- Yeni jenerasyon cyborglann yarattığı dehşet üze- v£/ rine bir 'bilimkurgusal macera'. Sam Firstenberg'in yönetmenliğin- de David Bradley,'Morgan Hunter başlıca rollerde. BıçakSırtı 22.30 Kanal 6 Macera (C\ (The Criminal Mind)- Biri bölge savcısı diğeri yeraltı dünyası ile- ^<zJrigeleni iki kardeşin, aynı kentte yaşamaya çalışmalannm öykûsü. Joseph Vittorie'nin yönetmenliğinde Ben Cross, Frank Rossi var (1993). Sevgiü 23.00 Show TV Erotik ©(L'Amant)- Margueritte Duras'dan uyarlanan film 16 yaşında genç kızın ilk cinsel deneyimlerini anlatıyor. Jean Jacques Annaud'nun filmi Oscar'a aday gösterilmişti. Jane March, Tony Leung var (1992). 23.501 TRT 21 Telefon Çalryor Aynntı yanda Dehşet Tohumu 00.10 Kanal 6 Bilimkurgu /f>ı (Inseminoid Horror Planet)- L'zak bir gezegenin kaybolmuş uy- vS' garlığını ortaya çıkarmak için yola çıkan bir uzay gemisinde olan- lar. Yön: Norman J. Warren. Robin Clarke, Jennifer Ashley var. KratiyetDüğünü 00.15 HBB Müzikal (The Royal)- Amerikalı dansçılardan oluşan bir grup, Kraliçe Eli- zabeth'in düğünü sırasında gösteri yapmak üzere Londra'ya gider. Stanley Donnen'ın yönetmenliğinde Fred Astaire ve Jane Powell var. Kötü Kan 00.20 Kanal D Korku (Bad Blood)- Genç bir çıft, bir gezi sırasında öğrendikleri bazı ger- çeklerle kâbus gibi bir döneme girer. Chuck Vincent'in yönetmen- liğinde Linda Blair, Ruth Raymond ve Gregory Patrick başrolde. Ölüm Ovunu 00.50 Interstar Macera /77\ (Laser Mission)- Dünyanın en pahalı mücevhen ile lazer üzerine v3/ çalışan ünlü bir bilimadamı aynı anda kaçınlır. Beau Davis'in yö- netmenliğinde Brandon Lee. Ernest Borgnine ve Debi Monahan var. Ölüm Taciıieri 03.00 TRT 1 Macera © Izleyin O Yerli Orta Halli Yabancı Değmez TRT2 23.5o\ Minelli, zarif ve üstün sinema dilini filmde ortaya koyuyor Aşkın gülünç müzikali • •) Telefon Çalıyor Bells are Ringing Yönetmen: V incente Minelli / Senaryo: Betty Cumden, Adolph Green > Görüntü: Milton Krashner / Müzik: Jule Styne / Oyuncular: Judy Holliday, Dean Martin, Fred Clark, Eddie Foy Jr, Jean Stapleton, Ruth Storey, Frank Gorshin 1960 ABD yapımı (MGM). 126 dakika TV Servisi- Amerikan sinemasının büyük ustalanndan Vincent Minelli, ci- nemascope bir müzikalle küçük ekran- da. Minelli, sinemada Eisenstein ile bir- likte rengi en iyi kullanan yönetmenler- den biriydi. Milton Krashner'ın görün- tülediği film, yalnız bu açıdan bile izlen- meye değer. Bir telefon şirketinin bayan memurla- nndan biri, değişik bir sorunla karşılaşır. Aboneler arasında yer alan bir yazar, al- kole kapılmış, hayata küsmüştür. Kadın, adama yardım etmeye karar verir. Betty Cumden ve Adolph Green'in, 1956'da Broadway'de sahnelenmiş oyunlanndan uyarladıklan film, tam an- lamıyla bir müzikal olmaktan çok, eğlen- celi bir aşk güldürüsü. Minelli, akıcı, za- rif ve üstün sinema dilini burada da kul- lanrnakta. Üstat, eşı Judy Garland'ın (1922- 1969) oynadığı "St. Louis'de Buluşa- hm"dan (1944) "Paris'te Bir Ameri- kalı"ya (An American in Paris, 1951) kadar birçok müzikal klasiği ortaya koy- muşsa da, başka türlerde de çok önemli yapıtlar vermişti. "Kötü ve Güzel" (1952) ve "Yaşama Tutkusu" (1954), sinemaseverlenn çok iyi bildiği bu yapıt- lardan sadece ikisi. MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ONGOREN Ne Şakası? Rengi en iyi kullanan yünetmenlerden biri gösterilen Minelli'nin filmi sadece bu amaçla da izlenilebilccek bir yapım. Dean Martin ve Judy Holliday başrolde. Kanal D 22.40\ 'Laf Lafı Açıyor' Sabancı espri yarışında TV Ser>isi- Cem Özer'in sun- duğu 'talk - show' programının bu haftaki konuklan işadamı Sakıp Sabancı, ses sanatçısı Muazzez Ersoy ve kanunuyla Halil Kara- duman. İlk konuk Muazzez Ersoy, Cem Özer'e nasıl assolist olduğu- nu ve bu ismi nasıl aldığını anlata- cak. Programın ikinci konuğu Sa- kıp Sabancı da doğum gününü "Laf Lafı Açıyor"da kutlayacak. Özer. Sabancfya üzerinde "Pas- taSA, tyiki Doğdun Sakıp Saban- cı" yazan bir pasta hediye edecek. Ünlü işadamı da yaptığı espirilerle Cem Özer'den aşağı kalmayacak. Bunun yanı sıra Muazzez Ersoy. Sadri Alışık için şarkı söyleyecek. Sanatçıya kanunuyla Halil Karad- umafı eşlik edecek. Özer, Sabancı'ya 'PastaSA'yı doğum günü hcdiyesi olarak verijor. EKRANSEPETÎ Kanal 6 14.50/01.50 w w Unlü matadorun 4 miras' trajedisi Muhteşem Matador The Magnifıcent Matador / Yönetmen: Budd Boetticher / Senaryo: Charles Lang <' Görüntü:Lucien Ballard • Müzik: Raoul Kraushaar / Oyuncular: Anthony Quinn, Mauren O'Hara, Manuel Rojas /1955 ABD yapımı, 94 dakika. TV Servisi - Andre Bazin'e (1919-1958) göre si- nema tarihinin en başanlı bazı vvesternlerinın yaratı- cısı olan Budd Boetticher, asıl tutkusu boğa güreşi- ni konu edindiği birçalışmasıyla, yeniden sinemase- verlerin karşısında: "Muhteşem Matador". Tanınmış bir matador, bir yandan kendini geliştir- meye devam ederken, bir yandan da, yerini doldura- cak birinin arayışı içindedir. Oğlunun bu ışe uygun olduğunu dûşünür. Anlamsız 'cesaret' zorlamasıyla, bir trajediyi hazırladığınm farkında degildir... Boetticher, Hollyvvood'a bir filmde boğa güreşi da- nışmanlığı yaparak girmişti... Gençliğinde boğa gü- reşi ile ilgilenmiş ve Carlos Arruzza gibi ünlü ma- tadorlarla yakın arkadaşlıklar kurmuştu. 195 l'de çek- tiği "The Bullfighter and the Lady" 'boğa güreşi filmleri'nın hemen anımsanan klasikleri arasında yer alır. Ancak yönetmen bu tür yapıtlanyla değil de, 1950'lerde, Randolph Scott'un başrolünü oynadığı vvesternlerle ünlenmişti. Boetticher, çoğu bir haftada çekilen bu 'c sınıf ucuz westernlerden, kendi şirke- tini kuracak kadar para kazanmıştı.. Önce seyredin, sonra tartışalım... CAN DÜNDAR 15 şubat tarihinde yayımladığımız "Kızıl Tepeli Kalpak" adlı belge- selimiz hakkında yayınından 1.5 ay sonra gazetenizin televizyon sayfala- nnda peşpeşe yorumlar çıkmaya baş- lamasına, ekip olarak doğrusu hem sevindik hem şaşırdık. Sevindik. çünkü yakın tarihimizin pek bilinme- yen bu konusunun bu vesileyle tar- tışmaya açılmasının sağlıklı birgeliş- me olacağını düşünüyorduk. Şaşır- dık, çünkü belgesel üzerine yorum yapanlar -belki de aradan 1.5 ay gi- bi bir süre geçtiğinden- ya belgesel- de ne dendiğini unutmuş. ya da sey- retmemış gibi yorum yapıyorlardı. Saym Aydın Gündüz, bizim bel- geselde "Atatürk Sovyetler'den yardım alabilmek için bu partiyi kurdu" yorumu yaptığımızı söylü- yor. Hayır. Belgeselde söylediğimiz aynen şudur: "Mustafa Kemal, bir komünist parti kurup yayılan Bol- şevizm hareketinin dizginlerini bizzat ele almak istivordu.'* Şimdi de Mustafa kemaFın konu- ya ilişkin "yorumu"nu verelım: "... birtakım insanlar kendili- ğinden komüni/m' örgütü kurma hevesine düştüler. (...) Buna karşı en etkin çare olarak (...) Anka- ra'da Komünist Partisi adında bir parti kurulmuştur." Bir sonraki mektubun sahibi Sa- yın Seyfettin Turhan, "Bir Ata- türk TKP'siolmadığını'' söylüyor. Ancak ben açıkçası Mustafa Ke- mal'in sözleriyle Seyfettin Turhan'ın sözlerini yan yana koyduğumda, -ku- sura bakmasınlar ama- Mustafa Ke- mal'e inanmayı daha "gerçekçi"bu- luyorum. Sayın Turhan, bizi okuma- dan belgesel yapmakla suçlarken, Mustafa Kemal'in "Moskova Bü- yükelçisi Ali Fuat Paşa'ya yazdığı 16.9.1920 tarihli mektubu"örnek veriyor. Haddim olmayarak düzelte- yim ki, mektup yazıldığında Ali Fu- at Paşa henüz Moskova Büyükelçisi değil, Batı Cephesi Kumandanı idi ve Mustafa Kemal'den "Sevgili Yoldaş" başlıklı mektuplar alıyor- du. Sayın Turhan, belgeselimizi izle- miş olsa partinin kuruluşunu anlatır- ken ağırlıkla bu mektuplara yer ver- diğimizi görecekti. Kaldı ki, partiyi Mustafa Kemarinemriyle bizzat ku- ranlar, Yunus Nadi'ler, Kılıç Ali'ler, Tevfik RüştüMer. Hakkı Behiç'ler, hatıralannda konuyu bü- tün açtklığıyla ortaya koymuşken, daha neyi tartışıyoruz, anlamış deği- lim. Bütün bir ekip, bir yıl boyunca yazılı bütün kaynaklan ve özellikle de Meclis tutanaklannı taradıktan, konunun uzmanı tarihçilere danıştık- tan ve yararlandığımız kaynaklan belgeselin sonunda belirttikten son- ra "Önce kitap okuyun" öğüdünü hiç hak etmediğimize inanıyorum. Tek ricam var: Önce seyredin.. sonra tartışalım... (*) Can Dündar. Golgedehler'programı- m yayına hazırlıyor ve sunuvor. Dizi; Hollanda, Almanya ve Belçika'da da büyük ilgi gördü 'Kurtuluş 9 , 35 bin kaset sattı DÜZETME : TGRT kanalımn dün ve önceki gün yayımlanan yayın akışla- nnda birkanşıklık olmuş ve önümüzdeki haftanm akışlan yeralmıştır. Düzel- tır, özür dileriz. Rutkay Aziz, 'Kurtuluş' dizisinde Atatürk'ü canlandırmıştı. ANK.4RA (A.\) - TRT'nin bugü- ne kadar gerçekleştirdiği en büyük prodüksiyon olarak bilinen "Kurtu- luş" dizisinın kasetlennin satış ra- kamı 35 bine ulaştı. TRT'nin elinde, sadece 5 bin kaset kaldı. TRT Hası- lat Dairesi Başkanı Orhan Harbi- yeli, yaptığı açıklamada, belgesel ni- teliğinde olan "Kurtuluş" dızisinin halkın bılgilenmesı amacı güdülerek hazırlandığını belırterek, "Büyük emeklerle hazırladığımız Kurtuluş dizisi çekilirken \e video kasetleri satışa sunulurken, kâr elde etmeyi düşünmedik. Çünkü bu, dizinin çekim anlavışıyla bağdaşmazdı" diye konuştu. Harbiyeli, dizinin kasetlerinin Tür- kiye'de ve Avrupa'da, özellikle Türklerin yoğun olduğu Almanya, Belçika ve Hollanda'da büyük ilgi gördüğünü kaydederek, "Kasetle- rin dağıtımını yurtdışında ve yur- tiçinde Ziraat Bankası yaptı. 3 ka- setten oluşan belgesel dizi 40 bin adet basıldı, 35 bini satıldı. Şu an- da elimizde S bin adet kaldı. Dizi- nin telif hakkını bir gazete satın al- mak istedi, ama vermedik" dedi. Kasetleri sadece Amerika'da pa- zarlamadıklanna da dikkat çeken Harbiyeli. şöyle konuştu: "Ameri- ka'da sistemin farklı olmasından dolayı, bu ülkeye kaset hazırlama- dık. O sisteme göre hazırlamak maliyetli olacaktı; ne yazık ki ora- da da korsan bir fırma, yasadışı olarak diziyi basıp satıyor." Ekrandan "gizli kamera şakaları"run kurbanları gelip geçiyor. Bunların sayıları bir hayli yüksek. Ye- tişkinler, yaşlılar, yoksullar, çocuklar... Hepsi, özel televizyonlardaki "gizlikamera şaka- lan"n\n kurbanı... Kimi TV açıklamalarına bakarsa- nız, çekimden sonra bu "kurbanlar"\n ızinleri alını- yor ve yayın bu izinden sonra gerçekleştiriliyor. Ama insan bir kez "kurban" olmaya görsün. Her- halde çoğu kez böyle bir yayın izni alınmamıştır di- ye düşünüyorsunuz. Çünkü "kameraşakası"diye yapılan uygulama insanı küçük düşürüyor, fena halde alaya alıyor ve aşağılıyor. Hiç kimse böyle bir şeye izin vermez diyorsunuz. Oysa TV çevrelerin- den, "izin alındı" diye dayatıyorlar. Acaba insan- larımızın kimileri salt televizyonda görünmek uğ- runa mı yayın izni veriyorlar? Bu gibi durumlarda "gizli kamera şakalan"nda- ki "kurbanlar" yayın izni vermiş olsalar bile onlan yine de "korumak" gerekmez mi? Elbette "en baş- ta, kendi kendilerinikonısunlar" diyebilirsiniz. Ama "gizli kamera şakaları"n\ düzenleyen TV yönetim- lerinin, "kurbanlar"üan önce, insanlarla aşağılayı- cı biçimde dalga geçen uygulamaları bir yana bı- rakmaları gerekmektedir. Ust Kurul'un uyarısıfilan olmadan... Kendi çağdaş yayıncılık ilkelerini oluş- turarak... Vazgeçilmesi gereken bir başka uygulama da "kopyacılık"t\r. Bu türdeki "kamera şakalan"r\\n çoğu yabancı ülkelerdeki, özellikle de Amerika Bir- leşik Devletleri'ndeki TV izlencelerinden kopya edi- liyor. Gerek TRT ve gerek özel televizyonlanmızdaki iz- lencelerin çoğu "kopyacılık" yoluyla üretilmekte- dir. Herhalde "gizli kamera şakaları" diğer yayın türlerine kıyasla en çok kopya edilen uygulamala- rın başında gelir. Eskiden "kopyacılık" oralara gi- den kişilerin gözlemlerine dayanırdı. "Video ka- sef'lerin çıkmasından sonra TV yayınlanmızdaki kopyacılık çok daha arttı. Artık ABD'ye gitmeye gerek kalmadı. Getirt ABD'deki TV izlencelerinin kasetlerini ve burada onlan neredeyse kare kare kopya et gitsin. Hani, kopyacılığın da akıllıcası vardır. Kopya et- tiğini buradaki koşullara uyarlamak, yontmak, biç- mek ve budamak olanaklıdır. Ya da özgün uygu- lamadan esinlenip yeni bir örnek yaratılabilir. Ha- yır, öyle yapılmıyor. Doğrudan doğruya kopya en kolay yol oluyor. Kımi zaman ekranlanmızda kar- şılaştığınız "kamera şakalan"na bakıp, özgün bir "kamera şakası"ndan alınıp alınmadığını bilmeme- nize karşın "herhalde bu şaka bir yeherden kop- ya" diye düşünmeden yapamıyorsunuz. Karşınız- daki uygulama o denlı "yabancı", o denli "kendi dünyamızdan uzak" bir havaya sahip ki... TRT bu işi geçmişte adamakıllı yüzüne gözüne bulaştırdığı için şimdi "kamera şakalan"na yer ver- miyor gibi... Özel televizyonlar ise her konuda baş- vurdukları uygulamaya "kamera şakaları"nda da hiçbir kuralı, düşünceyi, ilkeyi gözetmeden başvur- mayı çekincesizce ve vahşice sürdürüyorlar. Onların bu uygulamasında öyle bir hava var ki, sanki yayın olanaklarını ve kameraları ellerinde tu- tan birtakım sorunlu insanlar, karşılaştıkları kendi dertlerinin öcünü, birtakım suçsuz insanları aşağı- layarak, onlan küçük düşürerek ve hatta ezerek al- maya çalışıyoriar. Yanıt olarak da, "Canım, amacımız izleyicileri eğ- lendirmekten başka birşey degildir" deniyor. Evet, TV yayıncılığının bir görevi de televızyonlarının başındakileri eğlendirmektir. Ama insan onurunu yaralamadan, insanı küçük düşürmeden, onu aşağılamadan... Bir de, kimi izlencelerin başlıca amacı salt "eğlendirmek" olabilir. Ama bu gibi iz- lencelerde bile eğlendirmek adına herhangi bir ko- nunun eğitsel yanını sokak köpeklerinin önüne atarcasına davranmaktan kaçınmak gerekir. Galiba bunu kimilerine anlatmak günümüzde hiç de kolay değil. Hatta belki de olanaksız... "Okura daha ucuz kitap" yaklaşımıyla telif üc- reti almayan ve medyayı anlatan bir yazarın kitabı; Ümit Otan, "Babıtelli", Izmir Kitaplığı, Izmir, 1995. TKT 2 2O.3o\ 'Stüdyo İstanbul' Sevinç Tevs anısına özelbîr program TV Servisi- Canlı olarak ekrana gelen "Stüdyo İstan- bul" programında bu hafta, caz sanatçısı Sevinç Tevs'i tanıtan bir belgesel var. 1976 yılında yaşamını yiti- ren ve 'cazın anası' olarak hatırlanan Tevs'ın başanlı bir caz yorumcusu olmasma rağmen bugüne kadar ne bir plağı ne de birkaseti yayım- lanmış. Ankara Devlet Konservatuvan mezu- nu olan Tevs, kardeşi Sevim Tevs'le birlikte Ankara Radyosu'nda caz müziği progTamlanna katıldı. Daha sonra Ingiltere'ye giden sanatçı BBC'de çalıştı. New York Festiva- li'ne katılarak, Arif Mardin'in "For You" adlı bestesini seslen- dirdi ve birincilik ödülünü aldı. Tevs, aynca çeşitli ülkelerde kon- serler verdi. Yunanistan'da yapılan Apollonia Müzik Festıvali'nde de finale kaldı. Belgeselde sanatçının kızı Şehra- zat, çalışma arkadaşlan Selmi An- dak ve Selçuk Sun ile yapılan gö- rüşmelere yer veriliyor. Aynca ölümünden kısa bir süre önce, ekim 1975'te katıldığı son te- levizyon programından görüntüler- le şarkılan da olacak. Programda ay- nca ünlü bas sanatçısı Aladar Pege ile Filiz Ali'nin söyleşisi ve Pege'nin bu hafta İstanbul'da verdiği konserin görüntüleri de yayımlanacak. "Stüdyo İstanbul" canlı yayın konuğu ıse Bo- ğaziçi Ünıversıtesi öğretim görevlisi Can Koz- lu. Güneş Buharalı'nın hazırladığı programı Mustafa Gerçeker sunuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear