25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
>4 NtSAN 1995 PA2ARTES» CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Yaşar Holding Başkanı Selçuk Yaşar, Özal'ı, Demirel'i, Çiller'i ve Cevheri'yi suçladı: Hayvancılığı öldürdüler, PKK canlandı • Hayvancvhk konusunda hükümetleri suçlayan Yaşar. "*Hayvan varhğımız son lOyıldalO milyon baş azaldı. Hem doğuda hem batıda hayvancıhğımız öldü" dedi. MERtHAK İZMtR- Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Yaşar. devletin hayvancıhğı "bilerek öldürdüğûnü'" savundu Yaşar, "•H*"vancüığın ölmesinden Turgut Özal, Sükyman DemireL, Tansu ÇiHer ve Necmettin Cevfaeri sorumludur" diye konuştu. Selçuk Yaşar, özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaşanan göçün hayvancılığı öldürdüğünü söyledı. "Buradaki harfoe trihonlar gjdiyor" diyen Yaşar, şunlan söyledi: "1987 yılında bötgede şiddedi bir kış yaşandı. Hayvancıkk işte bu yıl devlet etoyle öldürüldü. Bunun ardından. Et ve Bahk Kunımu'na 250 milyar lira ödenek >erilerek üretkikrin clindtki inekler, buzağdar toplandı. Hayvanlar kesflip kavurma yapddı. Satüamayıp memuriara taksitle verildi. Biz bu dönemde u>anlarda buiunduk. O dönemin Başbakanı Turgut Özal ve Devlet Bakanı Güneş Taner bizi dinlemedi Yaklaşmunuzı eleştirdikr. Üretkilerin elinde hayvan kalmaymca aldıklan paralarla batıya göç ettiler. Doğuda kalan ırgatlar zamanla PKKye katüdı. Bu ola>, ahtapot gibi ekonomimizi, dış poüükamıa sardı. OzaL, hayvancılığı ötdürmeseydi, Türkiye bu durumda olmazdı." Hükümetin, milletvekıllerinin ve bakanlann bu konudakı hiçbir görüşü dınlemediğini Yaşar, bu bölgelerde yaşanan ola> lann daha sonra batıya da sıçradığını savundu. Ege Bölgesi'nde ve Izmir'de çok sayıda hayvan çiftlikleri kurulduğunu belirten Yaşar, ancak teşviklerin verilmeyışi ve hükümetin izlediği yanlış politikalar sonucunda bunlann teker teker kapandığını dik getirdi. ızmir'de süt ve süt ûrünleri yapmalanna karşın Bursa ve Antalya'dan süt almak zonında kaldıklannı belirten Yaşar. "Hayvan varhğımız son 10 yılda 10 mflyon baş azaldı. Hem doğuda hem babda hayvanaüğırruz öMü. Bugün, 500 küometre mesafeden süt alıp fabrikada. işüyoruz* diye konuştu. Özal döneminde hayvancılığın tam anlamıyla yok oldugunu bildiren Yaşar, "Demirel başbakan oiunca bu konuyla Ogfli emirier vçrdL Ancak hiç kimse onu dinlemedi. OzaL, Ccvberi, Demirel ve Çflier hayvancüığuı ölmesine nedendir. Türkiye. 10 Puıar eti, sütü kaldınr. Hem çıkmalannda yarar var. Rekabet daha iyi ohır" dedi. DUNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA 'Sınırlasak mı Sınırlamasakmı?' Derken...Insanlığı yok edecek ka- dar güçlü bir "cin" Naga- saki ve Hiroşima'da şişe- den çıktı ve hızla çoğaldı. Bu "cin"'ı serbest bırakan- lar, şimdi onu geri sokma- yı planlayacaklartna, kendı yarartanna kullanmaya ça- lışıyoriar. Ancak bu cana- van elinde bulunduran ül- kelerden Fransa'da 15 yıl devlet başkanına danış- manlık yapmış olan Jack Attali'nin Birleşmiş Millet- ler Genel Sekreteri'ne ver- diği raporda "Bilim adam- /an, polıtıkacılara bu soru- nu kontrol edebilecekleri konusunda garanti verir- ken yalan söytüyortardı" (Liberation 17.4.95) dedi- ğine bakılırsa sorun ilk an- da gösterilmeye, "sağdu- yu" ve düz mantıkla savu- nulmaya çalıştlandan çok daha büyük ve belalı. Canavann kontrolü Bu canavan kontrol et- mek için yapılmış bir Nük- leer Silahlann Yayılmasını ve Çoğalmasını Önleme Anlaşması (NPT) var. 18 ni- san günü New York'ta başlayan toplantıda yeni- lenmesinin koşullan tartı- şılacak olan bu anlaşma ABD, Rusya, Çin, Ingiltere ve Fransa'ya resmen nük- leer silahlara sahip olma hakkı tanıyor. Anlaşmayı imzalayan 175 ülke ise nükleer silah yapmamayı, var olan nükleer silah yap- ma programlanna da son vermeyi kabul etmişlerdi. Nükleer silahlara sahip ol- ma tekelini yasal olarak bu beş ülkeye veren bu anlaş- mayı Hindistan, Pakistan ve Israil imzalamamışlar ve zaman içinde kendi silah- lannı gelıştirmişlerdi. Bu- gün NPT'yi yenilemek için toplanan ulkelerin karşı- sında üç seçenek var. An- laşmayı bir kerede ve sü- resiz olarak uzatmak. ikin- cisi anlaşmayı belli bir sü- re için uzatmak. Üçüncüsü anlaşmayı belli sürelerde yenilenmek üzere uzat- mak. Beş büyükler anlaş- mayı bir seferde süresiz olarak uzatmak istiyorlar. Anlaşmaya imza koyma- yan Hindistan, Pakistan ve Israil'in dışında halen nük- leer silah yapmakla uğra- şan Endonezya, Iran ve Lıbya gibi ülkeler ise bu anlaşrnanın bir kerede ve süresiz uzamasına karşı- lar. Birçok ülke ise anlaş- manın tekrar yenilenmek üzere süreli olarak uzatıl- masını istiyorlar. Bu seçe- nek nükleer silahlara sahip ülkeleri her yenileme dö- neminde verdikleri sözleri tutup tutmadıklan konu- sunda yeniden kontrol et- meye olanak veriyor. Çün- kü NPT'nin bir maddesi yayılmayı sınırlamak ise dı- ğeri de var olan sılahları zaman içinde yok etmek. Bu silahlara sahip ülkeierin bu konuda bugüne kadar pek bir şey yapmamış ol- malan, bu silahlara sahip olmayan ulkelerin bu gü- vensizliğinin ve kontrol et- mek isteğinin temelini oluştuaıyor. Bütün bu tar- tışmalann ve pazariıklann arkasında yatan bir seri gerçek var ki bunlar ister istemez insanın aklınatüm bu tartışmalann aslında kuru gürüttü, adeta dikka- ti başka yere çekmek için sahneye konmuş oyunlar olduğu şeklinde garip fikir- leri getıriyor. Zehir içinde yaşıyoruz 500 gram ptütonyum, Is- tanbul gibi bir şehri 50 se- ne oturulmaz hale getire- bilecek iken dünyada 1300 tonluk bir stok olduğu tah- min ediliyor. Ve bu stok her 4 senede bir ik'ıye katlanı- yor. Bu plütonyum stokla- nna sahip olanlar ise bunu yok etmesini ya da etkisiz hale getirmesini bilmiyor- lar. Tek bildikleri şey bun- dan bomba yapmak. Bunu uzaya atmak gibi bir fikir- den ise, bu işlem sırasında patlama riski çok yüksek olduğu için hemen vazge- çilmiş. Başımıza bela olan bu plütonyum stokuna bir de 100.000 tonluk nükleer artık stokunu ve denizlerin dibınde kontrolsüz bir şe- kilde çürümükte olan 150 nükleer denizaltı batığını ekleyelim. Sonra dünyanın çeşitli yerlerinde çevreyı zehırieyen, Rusya'da ve Bulgaristan'da ekonomik ve teknotojik ömrü bitmiş, her gün bir patlama olası- lığı ile yaşayan nükleer santrallar var. Bir nükleer santralın bir kere yapıldı- ğında, bir daha yok edil- mediği de bir başka ger- çek. Bunlar sayın devlet büyüklerinin ta eskiden be- ri unutturmayı ya da sakla- mayı istediği tatsız gerçek- lerden bazılan. Bir de yenı yeni oluşmaya başlayan bazı felaket senaryolan var. işte bir-iki başka rakam: Rusya'da nükleer enerjinin kontrolünden sorumlu Ml- RATON, 1992 yılında nük- leer maddeleri çalmak için 20 başansız ginşim, 53 kez de başanlı girişim olduğu- nu bildiriyor. O sene polis Almanya'da 153, Polon- ya'da ise 100 izinsiz nükle- er madde dolaşımı tespit ederek el koymuş. Bu el koyma olaylannın dışında polise yakalanmayanlar ise aramızda, sokaklarda, oto- büste, otel lobilerinde her geçtıkleri yerde kendilerini ve yakındaki insanları ölümcül birşekilde zehirle- yerek ellerini kollannı sal- layarak dolaşıyoriar. Rus- ya'da ekonomik koşullann bozulmasına paralel olarak bu trafik gittikçe hızlanıyor. Şu sırada dünyadaki kayıp nükleer malzemenin 2-3 tane kadar ufak, taşınabilir bomba yapmaya izin vere- cek bir boyuta ulaştığı tah- min ediliyor. Barbarlığın sınınnda... Nükleer silahlara sahip Hindistan ve Pakistan ara- sında uyuşmazlıklar gittik- çe artıyor. Rusya ve Çin, fran'a nüklere santral ve teknoloji satıyor. İsrail, Or- tadoğu banş sürecine rağ- men NPTyi imzalamamak- ta direniyor ve ABD buna göz yumuyor. Endonezya, Güneydoğu Asya'da, Çin ve Kuzey Kore'nin yanı sı- ra yeni bir nükleer güç ol- mak için çabalıyor. Fransa ve Çin nükleer silahlann test edilmesi yasağına kar- şı çıkıyor. Rusya gelmekte olan füzeleri havada yok edecek füzelere ufak nük- leer başlıklar takmaya ha- zıriandığını açıklıyor. Bu sı- rada International Herald Tribune'de bir haber başlı- ğı: "Dûnya bu dehşet veri- ciyeni lazer silahını hemen yasaklamalıdır." Tribune yazan, bu yeni silahın bir-i- ki sene içinde savaş alan- lannda kullanılmaya hazır oldugunu yazryor (12.4.95). Bir başka yerde, Ameri- ka'nın Körfez Savaşı'nda, içinde zayıflatılmış uran- yum bulunan çok zehirli ve radyoaktif silahlar kullandı- ğını ve bu silahlann savaş- tan yıllar sonra bu etkiye maruz kalanlan hâlâ öldür- meye devam ettiğini oku- yoruz (Le Monde Diploma- tigue, Nisan 1995). UNIVERSAL StGORTA 1 AKTİFUR . MJCİT M NAKİT 8ENZEBI DfGtRLER A. Maki Deâerler B Bmkabr C MK*-J( DeflMer Cuidanı 0 Mentoıl Ofleri» De$« Aat; KanjHıgı l-| II ALACAKUfl A. SWH1a!ıtar B AcsntıHet C Pım Asa«tarı K « ı l * (-) D Sedanlar ve Retjosedanttr F ^££''*Wnx *"*"'a **mOt '**' S 04er AteaUaı H l<HnnK«wnıT)ta|iltkıUaaldar 1 Ayrtin OAr tfıiı jf'flılp* |-) III. SABİT M8EHUR n DtSEH AKTİRBI A i>t.rak«r B ısoraidet Oegp Az*ş «arçıiıjı (-1 C Menkultef D GayfımenkuBet E özıl W*y« BadeHen F Ik Tesıs « Taazzıv lûdecien G Btr*Tiıç Amof1smar>lar (-1 H Aymyai Mevcudı. .'e Stokl» 1 OevMP Eden Vaiınmlar J Borçlu Geç» H«5ai«ar K Oıjef AKTIF TOPUUII NAZıM HESARAR 1, TÎKklKGEÜRllB AlKiar Prfrler Alınan KomısyORlar Ötfen«n Tazmvut& Rusuıor Hıssest Can Raıkotar Karşiı^ı UusHak Hasar Kâivhğ 1 Ayntan Tekmk Kirş Reasuro' 3 t y Can Raıtoöi lütî Rtasütot °syı Nhafek Hasaı <ar^ Peasurof Psyı II TtKHIKGtOERLER DesiTeöer Tekftık Urş Reasuny Pavı C»ı Hınkolaı Kaı^ (teasûtör Pa»ı Huafek Kasar lUnj Reasurör Pay> R*asurort«re VenKn Pnmtaf Odener KomısyMMr Ûdenetı Tajmmarar AynBn ÎEtnık «jı>»*i. Can Rtfkouı Kar^l4> Mualbk Hasa' Ur^l^ı Deprtm Hasaf lurşıtığ* 0 * ı Grtedef III TEKNIK KAR/ZARAR (l-ll) IV 6EHEL GIDERIİR 6«n« VSnedm GHertm f aız vc Komtsy^ Gıderlerı Vtrgı x D<«>r Vı*iımlû!<*)er Kamtayo Gıderler Amonfinun Gıdffien Sa&sZnrsfcn Sûrfielı AlacaMarKaraıA VaW< Alacaklar Karylı$ı KıJerr Taznnnatr Karşdığı Kamınen Kabu! EAimeyen Gx]erleT V UV.I6EL1HLB FaoGelnfci Kiı Payı SaUian Sats Karian KamDw Kirtan O^HSlÖMİBl VI DANEMKA.RI UNIVERSAL SİGORTA A.Ş. 31.12.1994 TARİHLİ BİLANÇOSU - • ' evocjsı 2t.47tjM.tgl 6î»4.«00 •4.146 653^44 103 509 891 672 6862.558 552 6907.791195 10 000 000 ' 5543585656 5,543.585 606 500.D0O.O0O 13,935.433260 8 303.682 621 48 696 7S0 8 «26 874 7B7 51BJ02 0OO 2 785»07,99Û 01.01.1994 VANGIN 50,668,573.922 27934,7'^) 279 9 728 635 7-5 1 « 7 110 30' 3J52.372.064 2,791 200.691 1061.171.363 6.956 258 207 5.971.224.591 965.033.616 1.129.427 366 «.090.692.904 2953530500 2J61.616,204 692.214,296 21024 717 405 6.052.309 307 1548,480 731 10 494104.961 8 '41 480 303 1 395 030183 957594475 17.240.000 «.sn.wi.oi. Mj99.47a.aiS 117jW1.777.55» 17.665,047,834 16S.9S6.296.20a TT,445.11*,14»,J74 F>ASIFUR IBORÇUUt A. &aorta vt Reasirans ŞrteOan Cjn Heabı B IMı RcKarar-s-Zvuolu İ5W C Raasirfrlenn Ooolan D ÛÖCT Vergı. Resım. B»n w UOv V M m . E Oiğet Bvtlar II tEKNİK KARSIUKUR A Can flızibriar Kaf^l^ı (N«t) B Mualbk Hasarbr Kan)dı> (N«| C Oeprem Hasar Kar?ı<ı4ı (NM) III SHtttST KAHŞIUKLAH A Kıdem Tazmınatı KifJıKJı fi DiOir KarşıHdar IV DİSER PASİFLER V.âZKAYNMLAR A ÖOenmç Sermaye a Nomifiaf Ser^aye b Öd«nmvn^ S«fm»ye 8 Hınunı Yeöı* Akç«* C Mıyan Vw<* Ak(K« 0 FnkaMeveOetAkteler E Yendeîı Oeğerfsme Fonu VI. D Ö N E U K M I / Z A İ M R I PASIFTOPUMI •*- NAZIM HESAPLAR 31.12 1994 DONEMI KAR/ZARAR TABLOSU NAKUYAT 23,670,689,400 13 901-92 846 3 237 808,524 2 239'73.236 1 740^21.312 13.167,500 1.727-53.812 2 325 152,133 2 242055,883 83 096,250 22^041,299 19,268.676.819 1 537 5B2.Sİ3 12 070 7:' 1525.512182 8 968 223 526 2151975 316 2 563,697 993 4047 197.051 3 47538.212 571 898,839 4,402.012,581 KAZA M MONTAJ 300,734.507,319 9 704 796.447 14£ 326 463.628 4 "43.250.113 26 07B559-35 1686 438 62' 34*93.545^27 236 079,221 35,966,572543 1277,426.117 21897 496 555 1035 626117 14.069 075.988 241800.000 56 529 064 270 1 426,428.191 32776646939 136476530 1 23,752.417,331 S1.662.890 940302.616 335-44184 2S1.5B2.71İ.5S0 8.120,307.519 24323365299 1131 713 98* •4 910.072194 955332.600 9413İS3106 •76.58130". 97840737138 42319*2968 16.499,816 961 727,181,816 55 5O3OS7.074 335 772 696 86957,057825 1693 726137 49.019J65İ81 1.554.350.013 37937692S44 121917921 17,458.203 458,654.343 19 151 788.759 1.SS4 4W.92> 36.157J97.5O7 7.502.494.741 36,«O3.9M.447 9.384^40.438 4.423,421 V7 19 &4Û 167.2 7 0 15144326 453 1 145 510 557 1,961170 446 1*38,816,391 10 000000,000 10 000 000 OOO 626 496 253 95.661.721 1.951427 964 10 701 440 754 ZİRAAT HASTM.IK 9477.543 M^58.1>5 3,906.000 21.029 776 4937 228 28 504221 27 493667 1010 564 4.800,821 3 9S7 3"Q 8135U 5,971 543 984 139 1,3O«,510 47^U,687 22.907 997 22.094 416 »13 511 11.902.418 4.952.743 1,308.510 8 055 539 1.308.510 7 044 975 1.010564 8,569.033 12,437.488 94J71.4K.450 36,130,204^0 3,369.986.838 2J.375.015.69} 8.509.626,54» 1K.9iUK.20t 77,445.116,148.874 IBiBiBiBiBMM 1 SEHatOPUM M4.t4«,7M.t16 192.930,642,542 40.736,374323 38,435 908,035 42,865196.247 25,764.964,520 17,100,211.727 67241.703.622 42,558,6(0,024 24J83.023.598 2,6M.«71,147 »1.111.523.009 ».««9.400.690 18,161 186.235 11.808,214,395 1K.077.493.4S6 25,436.236.063 59,951.038,494 103,201,460,023 62.198.647.294 40,027,550,051 »75,052.678 475.904.343 33,737.177.807 50,542.480.630 19.189.742.571 12 807 686 068 1 819 320 052 369 870992 721744 5-3 1414109 759 1.358 360958 5 488 979 393 3381136 987 1.961,170 446 103OÎ59 29' 25.614.929.371 11 871 001 671 12,131.237 542 1 351 378 86- 26' 311 297 8409,626.548 1 4 . 1 2 . 1 9 9 5 V A D E L t H -\ Z I N E B O N 0 S V Y 1, \ %97(24 04 1995 TAR1HU BİLEŞIK FMZ> (24 04.1995 TARİHU BASlT FMZ) NET GETİRİ DEMİRBAINK TA! Demırbank ponföyundekı dığer vade ve faız seçenddi Haane Bonolarıyla, şimdı, alırken de, satarken de daha çok kazanacaksımz. Demirbank'a gelin, kazanın! DEMİRBANK MetknŞab«:!212)274(>2 23 k l M M : (212)514 05 Kl Ka*k«T:(216MH53 0D KanMj-C121255 1005 Ma<ka. (212)22.=. 03 2.) Notcr: B121637 1350 lejttatanM: (21M582 1302 Mna:(XC2)4SS91 41 .*•»»: (312)440 30 10 Batkcat: (312)4190290 ltatw. (224|256 89 79 tıotr (232)488 2688 Kq«ect'. (3S21222 12 63 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK "Işleyeni Bilinen'lep "YaJanct", "sahtekâr", "ebleh", "Çankaya'nın şiş- manı", "böbrek taşı" ... ve ... "vatan haini"... Bu sözler alıntıdır. Bu ve benzeri sözcükler eski ve yeni cumhurbaşkanlanna ilişkin olarak ve onlann ya- kınlan olan politikacılar tarafından, günlerdir kamu- oyunda yankılanıyor. Ve Türkiye, Üçüncü Binyıl'a az bir süre kala, bu çok kapsamlı ve görkemli ulusal tartışmayı yaşıyor. Top- lum yıllardıryaşadığı düşünce kısırlığından kurtuluyor. Bu sözlerdeki içerik gücüne, düşünce derinliğine, biçem üstünlügüne ve anlatım ustalığına bakınız. Ne Batı'da, ne Doğu'da, ne Kuzey'de, ne de Güney'de, ne bunlann Kuzey-Batı, Güney-Doğu gibi hemangi bir bileşkesinde ve ne de evrende böyle politikacılar bulunur. Eski Yunan ya da Roma'dan bu yana tüm ahlak, felsefe, mantıkvesosyolojı yazılannın hiçbirin- de buradaki derinliği göremezsiniz. Bu nedenle olacak. yukandaki sözler, yargıya da aktanlacak, üst düzey bürokrasi tarafından da ince- lenecekmiş. Bu sürece ünıversiteler de katılmalı. O yüce ve yüksek yargı değil mi ki, "devleti yıllar- dır talan eden siyasetçileh, bunlann suç ortağı kar- deşlerini, yeğenlerini, çocuklannı, damatlannı, ge- linlehni, teyzelerini, halalannı, dünürlerini ve bunla- nn yakınlannı, yakınlannın da yakınlannı" araştırdı, buldu ve cezalandırdı. Hırsızlık yapan adı-sanı belli siyasetçilerin baskısına karşı onurlu birtutumla diren- di. Kimi politikacılar bu büyük, çok boyutlu ve toplu- ma yol gösterici sözler üzerinde araştırmalar yapmak üzere "üst düzey" bürokratlan görevlendirmişler. Ka- muoyunda, bürokratlann giderek artan bölümünün ya tembellikya da hırsızlıkyaptıklan kanısı vardı. Asıl gö- revlerini öncelikle IMF, Dünya Bankası, Uluslararası Af Örgütü, Birleşmiş Milletler'in UNESCO, UNICEF gi- bi uluslararası örgütlere bırakan ya da "yabancı özel ortaklıklara ihale eden" bürokrasi bu işi tek başına kendisi yapacakmış. Yetmez... Araştırma işine gerçek anlamda araşttr- ma yapmaktan her gün biraz daha uzaklaşan ünıver- siteler de girmeli. özellikle, "Avrupa Biriiği'ne gitme- mesi sonucunu Kuran 'da yazJİanlardan çıkaran"; kar- şı cinsten olanlann kadavrasını incelemeyi reddeden- leri doktor yapan, metalin incelenmesini Ergene- kon'dan çıkışta arayan; ya da matematik, fızik, kim- ya ve biyoloji gibi pozitif bilimteri bile utanmadan Is- lam kurallanyla açıklama zavallılığına düşenlerin ege- men olduğu sözde üniversiteler de bu konuya eğil- meli. Yukandaki sözleri söyleten iç ve dış düşmanlar saptanmalı ve bunlar için gereken yapılmalı. Araştır- malann sonuçlan kitap, kaset, CD rom olarak kamu- oyuna sunulmalı ve ülke aydınlanmalı. Kamu kay- naklannın nasıl çok etkin ve verirnli kullanıldığının ye- ni bir örneği daha sergilenmeli. Araştırma sonuçlan okullarda ders olarak okutul- malı, çocuklann ve gençlerin ufku açılmalı, toplumun gelecegi aydınlatılmalı. "Gece/er gebedir" derter. Yeni bir gece dogurmak üzere gebe kaldıktan sonra, gebe kalsalar ne olur, kal- masalar ne olur? • • • Yıllardır hırsızlann kol gezdiği bu kapkaranlıkortam- da gecen hafta bir umut ışığı yandı. TBMM Faili Meç- hul Siyasi Cinayetleri Araştınna Komisyonu'nun but- gulan yayımlandı. Önce Komisyon Başkanı Sayın Sa- dık Avundukluoğlu'nu ve çalışmaya olumlu katkısı otan tüm ılgilıleri içtenlikle kutlamak gerekir. Kanım- ca son onyıllann siyasetteki karanlık gidişini tersine çevirmeye aday, bu doğrultuda ışıktutabilecek bir ça- lışma yapılmış bulunuyor. Önce "/nsan"dan, sonra insanlıktan, özgürtükten, haktan, hukuktan yana olan tüm kişi ve kuruluşlann, daha doğrusu insanlık onuru taşıyan herkesin Komis- yon'un bulgulannın "sonuçlanna götürülmesi" için çaba göstermeleri gerekir. Bu köşede sürekli vurgulandığı gibi, bir tek faili meçhul kaldıkça toplumun uyumaması, daha dog- oısu tüm ilgilileri ve sorumlulan uyutmaması gerekir. Çünkü tek bir tane de kalsa, faili meçhul kalmışsa yaşam hakkı tanınmıyor demektir. Yaşama hakkı yok- sa, başka konulardan söz etmenin anlamı var mı? Ve çünkü geceler faili meçhulü sever, çünkü bilirsiniz, hır- sızlıklar çogunlukla gece yapılır. • • • Dün bayramlannı kutlayan çocuklanmıza daha güzel bir ülke bırakmanın yolu, TBMM'nin, Faili Meç- hul Ftaporu'nun gereklerini tam anlamıyla yapmasın- dan geçiyor. Bu görev Meclis'in, Kurtuluş Savaşı'n- dan bu yana üsttenmesi gereken en büyük toplum- sal ve tarihsel sorumluluğudur. Gelecek hafta neler olacak Borsa şirkelerinin, temel ve teknik analizleri, para, döviz ve uluslararası piyasalar Bugün, gazeteniz İktisat f /a birlikte 32 sayfa, kuşe kagıda baskıh bilgi bankası Weekly Reportu % a\may\ unutmayın!.. feekly Report Y»SeMlN V.ANIY • KOHOSA OOSYASI '— Borsa endeksi "- 2 dolara S çıkacak mı? gazetenizibayinizden istemeyi unutmayın.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear