23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 NİSAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Operasyon 29PKK'li terörist öldürüldü Haber Merkezi - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kuzey Irak'ta gerçekleştirdıği Çelik Harekâtı sırasında önceki gün 11 askeri pusu kurarak şehit eden 18 kişilik teTörist grubun tamamı başlatılan operasyonda öldürüldü. Yurtıçinde sürdürülen operasyonlarda ise 11 teröristin öldüriildüğü belirtildi. Başbakan Vekili Hikmet Çetin, Kuzey Irak'ta şehit edılen askerler içın Genelkurmay Başkanı Orgeneral tsmail Hakkı Karaday ı ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Bayar'a birer taziye mesajı gönderdı. Çelik Harekâtı'yla ilgili bilgi vermek üzere Tahran'a giden Dışişleri Bakanlığı Afrika ve Ortadoğu Genel Müdürii Büyükelçi Gün Gûr, Iran'ın harekâtı anlayışla karşıladığım. ancak kısa zamanda sonuçlanmasını arzu ettiğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı Basın Bilgi Merkezi'nden yapılan açıklamada. 15 nisan günü Çelik Harekâtı sırasında operasyon alanı içinde bır grup terönstle sağlanan temas sonrasında meydana gelen çatışmada 1 astsubay, 10 erbaş ve 1 erin şehit olduğu belirtilerek şöyle denildı: "Bölgedeki birlikler tarafindan La beliıienen ve takip altına alınan grup, 15 nisanı 16 nisana bağlayan gece kuşahlmış ve grubun tamamını oluşturan 18 terörist, silahlan ile birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir. Harekâtuı başlangıcından bu yana ete gecirilen terörist sayısı 464'ü ölü, 12'si sag olmak üzere toplam 476'dır." Mılli Güvenlik Kurulu'nda (MGK), Kuzey Irak'tan mayıs ayının ortasında çekilmenin planlandığı öğrenildi. MGK'nin gecen cuma gecesi yapılan olağanüstü toplantısında, harekâtın planlandığı şekilde devam ettiği, hedeflenen temizliğin mayıs ayı ortalannda tamamlanabıleceği görüşü hâkim oldu. Başbakan Tansu ÇiUer'in ABD'deki görüşmeleri sırasında da bu doğrultuda açıklama yapması konusunda görüş birliğine vanldı. Toplantıda aynca, Batı'ya Kuzey Irak'tan kesin çekilme karannın yanı sıra gerekirse yeniden girilebileceğinin de duyurulması kararlaştınldı. Arap Birligi Genel Sekreteri Ismet Abdülmecid, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki operasyonuna son vermesi yönündeki isteğinı tekrarladı. Reuter Ajansı'nın haberine göre, Türkiye'nin Kahire Büyüİcelçisi Metin Mekik, Abdülmecid'in, Dışişleri Bakanı Erdal tnönü'ye iletilmek üzere kendisine bir mektup verdiğını açıkladı. Abdülmecid, mektubunda, Türkiye'den Kuzey Irak'taki operasyona son vererek birliklerini çekmesini istedi. Arap Birligi, daha önce de, Türkiye'nin sınırötesi operasyonunu eleştirmişti. Cezaevinde işkenceyi protesto Istanbul Haber Servisi - Yozgat Cezaevi'nde 20 gündür açlık grevinde bulunan siyasi tutuklulann yakınlan, dün gazetemiz önünde bir basın açıklaması yaparak cezaevi yönetimi ve hükümet yetkililerini protesto ettiler. Bu arada gözaltında kayıplann ortaya çıkanlması için CHP Istanbul tl Merkezi ve ilçe örgütleri ile cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerinde de 13. günegirildi. DevTİmci Tutsak Aileleri Komitelen (DETAK) adına yapılan basın aç-.klamasında, tutuklulann, Yozgat Cczaev i yönetiminin tuıtuklu ve hükümlülere yaptığı işkence ve hak gaspını protesto etmek için açlık grevine başladıklan bdirtildi. Araştırma Komisyonu üyesi CHP'li Atilla Hun'un Bosna'ya yardım raporu: Bosna paraları Mercümek'te• Hun, komisyonun Almanya ve Bosna-Hersek incelemelerinin ardından hazırladığı raporda, Almanya"daki IHH tarafindan toplanan paralardan 180 milyar liranın Süleyman Mercümek'in Türkiye'deki hesabına aktanldığını, ancak paranm akıbetinin bilinmediğini belirtti. • Raporda, yardım paralannın doğrudan RP tarafindan toplanmadığı, ancak RP'li veya parti sempatizanı kişilerce kampanyalann düzenlendiği vurgulandı. Hun, Bosna-Hersek'e yardım konusuna 'Islamın ideolojik olarak iktidara gelme mücadelesi' çerçevesinde bakılması gerektiğini ifade etti. DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - TBMM Malvarlıklannı Araştırma Komisyonu üyesi CHP Kars Milletvekili Atilla Hun, Almanya ve Bos- na-Hersek'teki incelemelerin ardından ha- zırladığı raporda, Bosnalılara yardım için toplanan paralardan yaklaşık 180 milyar li- ralık (5.9 milyon mark) bölümün RP'nin "gizli kasası"olarak adlandınlan Süleyman Mercümek'in Türkiye'deki hesaplanna ak- tanldığını belirtti. Hun, Almanya'da açılan yardım kampanyalannda toplanan bu para- lann daha sonra nereye transfer edildiğinin bilinmediğini kaydetti. Atilla Hun'un, CHP Genel Başkanı Hik- met Çeön'e sunmak üzere hazırladığı ra- porda, 1993 yılında Freiburg'da kurulan Uluslararası lnsani Yardım Teşkilatı'nın (I- HH), Bosna-Hersek için yürütülen yardım kampanyasında en önemli örgüt olduğu vurgulandı. Rapora göre, bu örgütün, Wols- bank Freiburg Şubesi 'ndeki hesabına Ame- rikan Eupress Bank aracılığıyla Faisal Fi- nans Istanbul Şubesi'nden 1 milyon 462 bin 845 mark, AGMT'den 62 bin 38 mark ve kişilerden gelen paralarla birlikte toplam 1 milyon 527 bin 833 mark para aktarıldı. Aynı örgütün Yapı Kredi Bankası Dussel- dorf Şubesi'ndeki hesabına ise Faisal Fi- nans Istanbul Şubesi'nden 224 bin 662 mark, tslam Birligi Teşkilatı'ndan 100 bin mark, bir şahıstan 400 mark olmak üzere toplam 235 bin 62 mark gönderildi. IHH'nin banka hesaplannda toplanan pa- ralann büyük bölümü, Almanya'ya çok miktarda para gönderen Konya Selçuk- lu'daki yardım komitesinin talimatı ile Sü- leyman Mercümek'in Yapı Kredi Bankası Dusseldorf Şubesi'ndeki hesabına aktanl- dı. Süleyman Mercümek'in Dusseldorf Şu- besi'ndeki hesabı ise hem IHH'nin hem de diğer kişi ve örgütlenn para aktardığı bir ha- vuza dönüştü. Bu hesapta, 19 Şubat 1993 Kul. her yıl tekrarlanan olayı gundeme getirdi Darçın'a özel hac kontenjanı Meclis'te Beşir Darçm. ANKARA (ANKA) - CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul, ortaklan arasında RP'ye yakınlığıyla bılinen Beşir Darçın'ın bulunduğu Van Der Zee Şirketi'ne Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye tanınan hac kontenjanı dışında özel kontenjan tanmdığı iddialannı soru önergesiyle TBMM gündemine getirirken, Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, ellerinde buna ilişkin belge bulunmadığını ancak önlem aldıklannı açıkladı. Necmettin Cevheri, Suudi Arabistan'ın bu yıl Türkiye'ye 60 bin kişilik hacı kontenjanı tanıdığını belirterek bunun 21 '•ııninın Diyanet Işleri Başkanlığı'nın denetim ve gözetimi altında 56 seyahat acentası tarafindan kullanıldığı bilgisini verdi, "Ülkemize tanınan hac kontenjanı dışında herhangi bir siyasi parti dernek veya seyahat acentesine aynca bir kontenjan tanındığına dair elimizdc bir beige mevcut değüdir" diyen Cevheri, buna karşın hac kontenjanı sayısı olan 60 bin adet "Hac kimlik karö" düzenlediğini, kartı olmayanlara çıkış izni vermeyeceklerini belirtti. Cevheri, Wan Der Zee Şirketi'ne 1991 yılında 244, 1992 yılında 1.629 ve 1993 yılında 69 kişilik kontenjan verildiğini ifade ederken, "SÖz konusu acentenin 1993 yüı hac mevsiminde Diyanet İşletleri Başkanuğı ile imzaladığı sözleşme şarHanna aykın olarak yurtdışından çeşitli ülkelerden vize almak suretiyle 6-10 bin civannda vatandaşımızı resmi organizasyon dışında hacca götürdüğü Suudi Arabistan'daki denetimler sırasında tespit edilmiştir'' dedı. Ce\ hen bu nedenle şirkete 1994 yılı için organizasyon düzenlememe cezası verildiğini vurguladı. Cevheri, bu yıl da herhangi bir kuruluşun özel olarak hac kontenjanı almak için Sudi Arabistan'a başvurusunun olup olmadığı konusunda ellerinde bilgi ve belge bulunmadığını söyledi. ve 24 Haziran 1993 tanhlen arasında yak- laşık 5.9 milyon marklık hareket oldu. Bu paranm tümü, Süleyman Mercümek'in Ya- pı Kredi Bankasf nın Istanbul'dakı hesabı- na aktanldı. Alman makamlan, bu para tra- fiği ile "kara para aklama" suçu oluştuğu gerekçesiyle ilgilenerek. soruşturmalar aç- tı. RP, doğrudan girmedi Raporda, Bosna-Hersek paralannın doğ- rudan RP tarafindan toplanmadığı, ancak yardım alanlann büyük bölmünün RP'li ya da RP sempatizanı olduğu belirtildi. Ra- porda. "Yapılan araştırmalardan elde edi- len ilk sonuçlar, sonınun düğümünün Tür- kiye'de çözükceğini göstermektedir" dendi. Raporda, Süleyman Mercümek'in Istan- bul'daki şahsi hesabına transfer edilen pa- ralann nereye gittiği. bu paralardan RP'ye göndenlip göndenlmediğinin saptanması- nın, sorunun temelini ve düğüm noktasını oluşturduğu vurgulandı. CHP'lı Hun, raporunda, dünyadaki ide- olojik ve siyasi gelişmelere de değinerek, yeni dünya düzeni kapsamında komüniz- min çökmesı, Batı değerlerinin erozyona uğraması, globalleşme ile ulus devletlerde ortaya çıkan zaaflarabağlı olarak, siyasi ts- lamdaki yükselmeye dikkat çekti. Hun, Balkan, eski Yugoslavya, Bosna- Hersek sorunlanna da bu çerçevede bak- mak gerektiğini kaydederken, bölgede sa- vaş sonunda bır iktıdar mücadelesi doğaca- ğını ifade etti. Hun."Büyük bir olasıhklabu mücadetedemokratik, laik ve Avrupa ile iliş- kileri güçlendirmek isteyen anla>işla siyasi lslam anlay tşı arasında olacaknr" dedi. Hun, Bosna-Hersek'e yardım gönderen kuruluşlann da bu kapsamda Islamın ikti- dara gelmesi için bir strateji izlediklerini ve geleceğe yatınm yaptıklannı düşünme- nin doğal olduğunu kaydetti. Atilla Hun, "Siyasi açıdan toplanan paralann Bosna- Hersek'e ulaşıp ulaşmadıklan kadar, bu yardunlann hangi amaçlan hedeflediği de son derece önemlidir" görüşünü dile getir- di. Meclis komisyonuna bilgiambargosu Ankara DGM'den sonra, Özel Kuvvetler Komutanlığı da TBMM Komisyonu'na yardım etmedi TÜREY KÖSE ANKARA-TBMM Faili Meçhul Sıyasal Cinayetleri Araştırma Komisyonu'na çahşmalan sırasında Adalet, ıçişleri ve Dışişleri bakanlıklannın yeterince yardımcı olmadıklan; Milli Savunma Bakanlığı'nın (MSB) "Gizü bir kuruluş değil. Talep halinde komisyona brifing verilebüir" yazısına karşın, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın da yardım istemine olumsuz yanıt verdiği belirtildi. Komisyon çahşmalan sırasında sık sık "devlet sım ve ticari sır" engeline çarpıldığına dikkat çekılerek, "Devlet sımna ait kesin sınırlar bulunmamasına karşın. bu konuyu Meclis araştırmasının kapsamı dışında bırakmak, özellikle siyasal araştırmanın etkinliginin önemli öİçüde yıtinhnesi sonucunu doğuracakür" denildi. TBMM Faili Meçhul Siyasal Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun taslak raporunda, çalışmalar sırasında karşılaşılan güçtükler dile getırildi. Devlet sırlanna ait kesin sınırlar bulunmamasına karşın, bu konuyu Meclis araştırması etkinlığı dışında tutmanın sakmcalanna değinilerek bu konuda şu değerlendirmeleryapıldı: "Hükümetin faalivetlerine ilişkin bir konuda Meclis araştırması istendiğinde hükümet, bu konunun araştınlmasını arzulamıyorsa sır olduğunu ileri sürebilecek, böylece araştırma yolunu kapatabilecekfir. Partamenter sistemde, hükümetin, yasama organı karşısında sorumlu olması ve yasama organının birtakım denetim araçlanna sahip bulunması geretdrken, kaypak bir kavram olan devlet sırn. araştırma kapsamınm dışında bırakılmakta ve paıiamento denetiminin işlemesi durdurulmuş ounaktadır. Başkanlık hükümeti sistemindc bile. yasama organı devlet sım savılabilecek konulan araştırabilirken, bu kuralın pariamenter sistem ile bağdaşabilmesi söz konusu olamaz. Ticari sır kavTamı da üpkı devlet sırn gibi, bclirgin değüdir." Taslak raporda, Adalet ve tçişleri bakanlıklannın yanı sıra "Türk dış politikasının belirienmesinde görevli ve yetkili Dışişleri Bakanlığı'nda da talep edilen konu ile ilgili bilgi bulunnıadığının bildirilmesinin üzüntü ve dikkat çekici" olduğu belirtildi. Milli Savunma Bakanlığı tarafindan gönderilen yazılarda Özel Kuvvetler Komutanlığı ile ilgili olarak şu bilgilerin verildiği aktanldı: "Özel Kuvvetler Komutanlığı. 1324 saydı Genelkurmay Başkanı'nın Görev ve Vetkilerine Dair Kanunun 1. maddesi u\annca Genelkurmay Başkanlığı'nın emriyte kurulmuş, Genelkurmay Başkanlığı'nın kadro ve kuruluşuna dahiL > üksek kabiliyetli personeMen oluşan, Türk Silahlı Kuvvetieri'nin diğer unsurlan gibi. Türkiye Cumhuriyeti ülkesini savunmakla görevi ve yükümlü bir unsurdur. Özel Kuvveüer Komutanlığı'nın kuruluş, görev, yetki ve sonımluluklar açısuıdan Silahlı Kuvveüer'in diğer unsurianndan hiçbir farkı yoktur. Bu komutanlık da görevlerinj başta 211 sayıh Türk Silahlı Kuvvetleri Iç Hizmet Kanunu ve \skeri Ceza Kanunu olmak üzere, diğer ilgüi mevzuata uygun olarak yürütmektedir. Özel Kuvvetler Komutanlığı. gizli bir kuruluş olmayıp kanundışı ey lem ve işlerle de herhangi bir ilgisi mevcut değikiir. Nitekim zaman zaman basın mensuplanna birimin kuruluşu ve faaliyetleri hakkında bügi verflmiş, sorulan cevaplandınlmışür. Talep halinde araştırma komisyonu üyelerine de brifing verilmesi ve sorulannın cevaplandınlması mümkündür." Ancak komisyonun 17.9.1993 ve 26.7.1993 tarihh yazılan ile Milli Savunma Bakanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığf ndan yetkili kişilerin komisyona gelerek bilgi vermeleri istenmesine karşın. her iki yazıya da olumlu bir yanıt alınamadığı biîdirildi. C.Osman Pasa Bakan Hacaloğlu'na protesto Haber Merkezi - Insan haklarından sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu. Gaziosman- paşa ve Ümraniye olay- larında polisin yanlış davrandığını söyledi. Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi'ni dün ziyaret eden Hacaloğlu'nu, olaylar sırasında yakın- lan ölenler protesto etti- ler. Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, dün eşi Mut- sel Hacaloğlu ve CHP ts- tanbul Milletvekili Meh- met Sevigen ile Gazios- manpaşa'ya gitti. CHP Gaziosmanpaşa Ilçe Merkezi'ni ziyaret eden Hacaloğlu, Gaziosman- paşa ve Ümraniye olay- larında polisin yanlış davrandığını söyledi. Hacaloğlu. olaylar sıra- sında zarar gören vatan- daşların ihtiyaçlarının karşılanması için hükü- met olarak gerekli çahş- malan yürüttüklerini de belirtti. Hacaloğlu, daha sonra Gazi Mahallesi'ndekı Hacı Bektaşi Kültürünü Tamtma Derneği'ne git- ti. Dernekte toplanan va- tandaşlara hitaben bir konuşma yapan Haca- loğlu, Türkiye'de iç ban- şın sağlanması gerektiği- ni belirterek şunları söyledi: "Laik, demok- ratik cumhuriyetimizin, banşı sağlamadan gelişti- rilebilmesi mümkün de- ğil. Onun için Gazi Ma- hallesi olay lannı demok- rasinin çok ciddi bir ayı- bı olarak tespit etmek is- tiyorum" Mustafa Selçuk'un avukatı soruşturmanın Nuh Mete Yüksel'den alınmasını istedi DGM savcısına4 taraf suçlaması • Ankara'daki son operasyonda öldürülen Mustafa Selçuk'un avukatı, operasyonun DGM'nin görev alanına girmediğini belirterek soruşturmasının Nuh Mete Yüksel'den alınması için Adalet Bakanlığf na başvurdu. tstanbul Haber Servisi - Anka- ra'da 12 nisanda gerçekleştirilen operasyonda öldürülenlerden Mus- tafa Selçuk'un avukatı Zeynep Fı- rat, operasyonla ilgili soruşturma- nın yetkisiz savcı tarafindan yürü- tüldüğünü öne sürerek Adalet Ba- kanlığı'na başvurdu. Operasyonla ilgili sonışturmayı, yetkisiz olması- na karşın DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in yürüttüğüne dikkat çeken avukat Fırat, bu uygulamanın 'ka- nuni hâkim ilkesi'nin ihlal edilmesı olacağına dikkat çekerek dosyanın yerel savcılığa verilmesini istedi. Ankara Terörle Mücadele Şube- si görevlilerince 12 nisan tarihinde Batıkent'te gerçekleştirilen ve ikisi kadın 3 kişinin öldüriildüğü olay. Insan Hakianndan Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu'nun da aralannda bulunduğu geniş bir ke- sim tarafindan 'yargısız infaz' diye nitelenmişti. 60 kurşun \Brası Çok kısa süren operasyonda öl- dürülenlerin herbirinin vücudunda 60'tan fazla kurşun bulunmasının, 'yargısız infazuı' göstergesi olduğu savunulurken Algan Hacaloğlu, ha- zırlayacağı raporla konuyu Bakan- lar Kurulu'nda gündeme getireceği- ni belirtmişti. Hacaloğlu, aynca Içişleri Bakanı Nahit Menteşe'ye "Sağ yakalana- mazlar mıydı?" sorusunu yönelt- miş ve bakanlar arasında gerginliğe yol açmıştı. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Şenal Sa- ruhan da operasyonun 'yargısız in- SeÇl o p r ğ a Verildl Ankara'da güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği ve kamuoyunca 'yargı- sız infaz' olarak değerlendirilen operasyonda öldürülen Mustafa Selçuk'un cenazesi önceki gece İstaıibul'a geririldi. Şişli Camii morguna kaldırılan cenazey i almay a gelen Selçuk'un yakınlan güvenlik güçlerini suç- ladılar. 34 yaşındaki, Mustafa Selçuk'un annesi Hacer Selçuk, oğhınun cenazesini görünce fenauk geçirdi Selçuk dün öğle namazınm ardından kılınan cenaze namazmdan sonra Alibeyköy Mezarhğı'nda toprağa verildi. (Fotoğraf: KEREM 1LGAZ) faz' olduğunu vurgulayarak suç du- yurusunda bulunmuştu. Üç kişinin öldüriildüğü operas- yona Ankara DGM savcılanndan Nuh Mete Yüksel el koymuş ve so- ruşturmayabaşlamıştı. Soruşturma- nın Yüksel tarafindan yürütülmesi üzerine operasyonda yaşammı yiti- renlerden Mustafa Selçuk'un avu- katı Zeynep Fırat, Adalet Bakanlı- ğı'na başvurdu. Fırat, başvuru di- lekçesinde DGM'nin görev alanı- nın 2845 sayıh yasayla belirlendiği- ni, buna göre Nuh Mete Yüksel'in olayla ilgili soruşturmayı yürütme- mesi gerektiğini belirtti. Yüksel'in yetkisinı aştığını dile getiren avu- kat Fırat, Yüksel'in daha önce yü- rüttüğü operasyon soruşturmalanna da değinerek "Nuh Mete Yüksel'in soruşturduğu daha önceki katliam- lann hiçbirivle ilgili olarak dava açıl- mamış, pek çoğunda da sanık polis- ler aklanmaya çahşümıştu". Bu ne- denle kendisine güvenmemekteyiz. İşkencede katledilen Bırtan Altun- baş'ın otopsi rutanağını dahi ailesi- ne vermeyen, avukatlann başvuru- sunu da reddeden YükseL Ankara Küçükesat ve Maltepe'deki benzer operasyonlarda öldürülenlerin ce- nazelerini de ailelerine vermemiştir. Bu Idşilere ilişkin otopsi tutanakla- ruu bize vermeyen Nuh Mete Yük- sel'in yanlı davfanacağı inancı için- deyiz" dedi. Nuh Mete Yüksel'in anayasa, ka- nunlar ve uluslararası sözleşme hü- kümleri uyannca bu soruştunnanın dışında tutulması isteminde bulu- nan Fırat. dilekçesinde konunun Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nın görev alanına girdiğini vur- gulayarak dosyanın bu makama gönderilmesi gerektiğini belirtti. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gürkan'a Destek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Gü- ven Gürkan'ın şu sözlerine kulak verin: "Başbakan, bakanlan sekreteri gibi kullanmak istiyor..." . , Bu bir iddia değil, gerçek... Biz bu sözleri, hem DYP'lilerden hem de SHP'li- lerden duymuştuk daha önce... Dün Interstar'da "Kırmızı Koltuk"\a konuştu Ay- dın Güven Gürkan. Çalışma Bakanı, iş güvenliğin- den prim ödenmesine dek pek çok sorunu anlattı. Basın mesleğinde çalışanların sendikal örgütlen- mesine, iş güvencesine değindi. Gürkan, şöyle dedi: "Ben tarafım. Çünkü emekçilehn çıkarlanndan yanayım..." Acaba emekçiler, Aydın Güven Gürkan'ın ne de- mek istedığini anladılar mı? Istanbul, Ankara, Izmir ve Adana'nın varoşlannda yaşayan işçi kardeşteri- miz, Çalışma Bakanı'na destek vermek için yollara döküldüler mi? Basın emekçileri kendi çıkariannı sahiplenmek için harekete geçtiter mi? Sanırız hiçbirisi olmadı... Bizim 'anlı şanlı medyamız', Başbakan Tansu ÇiUer'in iki dudağından çıkacak şözlere bakıyordu. Devlet bankalannın reklamlan, Özer Uçuran Çil- ler'ın 'medyayla uziaşma' aracı olarak kullanılıyor- du. Türk Hava Yolları'nın 'reklamlan' yine aynı amaçla gazetelere dağıtıljyordu. Tansu Hanım, Turgut Özal'ın yolundaydı... Aydın Güven Gürkan'ın tanısı doğruydu. Ne diyordu Çalışma Bakanı: "Başbakan, bakanlan sekreteri gibi kullanmak istiyor..." Demek ki Gürkan, kendisini sekreter gibi kullan- mak isteyen Çiller'e rest çekmişti. Bundan sonra da kendisini sekreter gibi kullanmak isterse aynı tavn koyacaktı. • • • Başta Türk-lş, DİSK, Hak-lş olmak üzere tüm sendikalar, demokratik kitle örgütleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven Gürkan'ın yanında yer almalıdır. İşçi ve işveren primlerinin toplandığı fonları Gürkan'ın deyişiyle ağızlanndaki salyaları akıtarak 'ham' yapan oburları kamuoyuna sergilemelidir. Ya basın emekçileri ne yapmalıdır? Onlar da sendikal örgütlenme için harekete geç- melidir... Ama yapamayacaklardır. Patronlar onlann sendi- kal örgütlenmelerine izin vermeyecektir. Sendikal örgütlenme salt toplu pazarlık yapıp maaşlarını arttırmak değildir. Sendikal örgütlenme demokrasinin temel taşlanndan birisidir. Bakıyoruz medyamızın 'çok bilmişleri' Havaş grevinin, özelleştirmenin tekerine çomak soktuğu- nu yazıyorlar. Hava-lş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin'e ateş püskürüyorlar. Diyorlar ki: "Havaş'ta sendika var, ama Havaş'ın müşterileri- ni kapan Çelebi şirketinde sendika yok, sıkıysa orada örgütlen..." ,,_ . ^ ^ Birileri çıkıp o yazara şöyle demeli: ' ' ""', \ "Sıkıysa sen kendi çalıştığın gazetede sendikal örgütlenmeye öncülük yap..." Aynı kişiler şimdi de Aydın Güven Gürkan'a bu- laşıyor... Diyorlar ki: "Türkiye, emeklilik yaşı konusunda IMF'ye söz verdi. Bunu yapmak zorunda. Eğer yapmazsak kredi alamayız. Gürkan, popülist bir tavırla, halkın duygulannı okşayarak bir yere varamaz..." Evet bunları bir meslektaşımız yazıyor... Nedense bir basın emekçisi olduğunu unutup ülkenin bağımsızlığını savunacağı yerde birtakım çevrelere çanak tutuyor... Bu mudur çağ atlamak', söyler misiniz? ••• llhan Selçuk'un Cumhuriyet'teki 'Pencere' kö- şesinde (15 Nisan 1995) her emekçinin, aydının, bilim adamının, sanatçının ve ülkesini seven her in- sanın kesip saklaması gereken (ben öyle yaptım) 'lyimseriik' başlıklı yazısının birinci bölümünü ya- yımlamak istiyorum: "Sabahın köründe kapı çaldı. Bakkalın çırağı ga- zeteleh getirmiş. Gazete tomarını çocuğun elin- den aldım. Bir şey daha uzattı. Sordum: - Bu ne?.. - Deterjan!.. - Hanım mı istedi?.. - Hayırt.. HayAllah!.. Unutmuşum, bakkalın çırağı her sabah gazete- lerle birlikte bir şeyler getiriyor; deterjan, sabun, pirinç, fasulye, oyuncak, fıncan, bardak, mercimek ve başka şeyler... Kimi gazete, bu yolda satışını yükseltiyor, sonra da böbüheniyor: - En çok satan gazeteyiz!.. - Bizden büyüğü yok!.. - En iyisi biziz!.. Satışını artıran gazete, bir yandan kimi holdingin stoklannı eritirken öte yandan koalisyon hükümeti- nin Çiller kanadıyla, al gülüm ver gülüm, iş çeviri- yor... Doğrusu Cumhuriyet, bu yolda yaya kaldt. Ga- zetemizin yöneticilerine öneriyorum; biz de tekel- lerden, holdinglerden, şirketlerden biriyle anlaşa- lım; deterjan mı veririz, makama mı, kitap mı, an- siklopedi mi, oyuncak mı, bisiklet mi, yatak çarşafı mı, yastık kılıfı mı, ne bileyim, bir şeyler yapalım, satışımızı artıralım..." Insan emeğini sömürenler, olmadık zamanlarda 2-3 bin basın emekçisini kapı önüne bırakanlar, Mete Akyol'u görkemli binalarınm önündeki kapı- dan "Işine son verildi" diye geri çevirenler mi bu ülkede demokrasiyi, insan haklarını, sendikal ör- gütlenmeyi savunacaklar? Bırakın bu numaraları artık... Aydın Güven Gürkan 'sendikanız olmasa' bile sizler için yasal düzenlemeler getirecek, ayaklar al- tına alınan onurunuzu koruyup kollayacak... Konuşmayın, yazmayın artık; utanmıyorsanız susmayı öğrenin... CALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT) ZUHTU MÜRİDOĞLU D c s e n 12 Nisan - 12 Mayıs HGaleri Lebriz l.vumiiJ Uıkh.n-.ı \pi Nıı ih 1)2 Nwnusı IH 2III2:K>-2İİ '^I T Nuri İyem AFA Kitabevi GALERİSİ BekarSok 17 Taksım Istanbul Tel 249 22 18
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear