23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27MART1995 PAZAFtTESl 10 DUINYADA GEÇEN HAFTA Bosnalı Hırvatlar sınır dışı ediliyor STOCKHOLM GÜRHANUÇKAN Geçen hafta tsveç kamuoyuna yansıyan en önenüi koniı, hükîimetin Hırvatistan pasaportlu 5.000 Bosnalı mülteci adayının sıırr dışı edileceğini açıklamasıydı. Aynı zamanda dönen mültecilere bakacağına söz veren Hırvatistan, bu karann açıklanmasından sonra sözünü geri aldı ve yalnızca "Suplann işgal ettigi bölgelerden kaçan" Bosnalı Hınatlann bakım göreceklerini söyleyen Hırvatistan'ın Mülteciler Bakanı AdalbertRebk'in açıklaması, lsveç'te yankı yaptı. Bosnalı üç aılenin, daha önce verilen söze güvenerek sınır dışı edilmesıne karar verilmışti ve onlan, 5.000 mülteci izleyecekti. Isveç'in Göçmen Bakanı, eskı ve tanınmış sendıkacı Leif Blomberg, bu gelişmenın "hükûmetin karannı değiştirmesi için yeterii olmadığını'' söyleyince önemli ölçüde eleştirilere hedef oldu. Ülkenin"banşve uluslararası gerUhnler" konusunda en tanınmış uzmanı VVUhefan AgreU, Dagens Nyheter gazetesınde çarşamba günü yayımlanan yazısında şu görüşe yer verdi: "Isvec hükümetinin Bosnalı Hırvatlan sınır dışı etme karan, müttecink hakkı ve insancıllıkla bağdaşır olarak gösterilmek isteniyor. Ne var ki bu görüntünûn ardında, ortaya konubnayan bir biitün var. Bu biitün. mürtecilik duvannda açılan gedikleri tıkamayı, savaştan \e terörden kaçan Boşnaklann önünü kapatmayı amaçlnor." Geçen hafta Türkıye de gündemdeydı. Önce Istanbul'da yaşanan korkunç olaylar iletişim araçlannda geniş olarak yer aldı. Daha sonra Nevruz'la birlikte başlatılan Irak operasyonu gündeme getirildi. Gerek TV haberlerinde ve radyoda, gerek gazetelerde Türk ordusunun Irak sınınnı 35 bin askerle aştığı haberi yer aldı ve almakta. Örnegin yıne Dagens Nyheter gazetesinin çarşamba günü yaptığı yorumda şu görüşe yer verildi: "Türkiye, üikenin doğusundaki Kürtieıie yapoğı savaş konusunda uzun süredir eteştiriliyor. İnsan haklannın çiğnendiği olaylar gayet yeterti olarak belgelenmekte. Başbakan Çıller'in hiçbir sivilin zarar görmediği konusunda garanti vermesine karşın, Kuzey Irak'ın işgal edilmesi bu göriintüyü güzelleştirmiyor. Batı Avrupa'da son zamanlarda yaşanılan terör eylemleri ve Kürt gerillasının saldırıları, Türk devletinin karşı karşıya olduğu tehdidi gösteriyor. Ankara, operasyonlar konusunda ABD'nin sessiz destegini almış durumda. İşgal edilen bölge, uluslararası denetim altında. Bu nedenle Irak'ın ulusal sınırlarına tecavüz edilmediği ileri sürülebilir. Belki de kendini savunma gibi bir tez, başanlı olabilir. Ne var ki bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını engellemek için bu işgalin yapıldığı kuşkusuz doğru olsa da, olmasa da bir gerçek ortada: Dünya kamuoyu. anlaşmazlıklann bir yan tarafından silah zoruyla çözümlenmesini kabul etmiyor. Avrupa Birliği'ne girme eşiğinde olan bir hükümetten farklı bir tavır beklenilirdi." Türkiye üzerine yorumlar çoğaldıEDtPEMİLÖYMEN Türkiye ile Avrupa arasında gümrük birliğinin kararlaştınlması, tngiliz basınına pek az yansımıştı. Çünkü basın aynı günlerde Avrupa Birliği'ne ilişkin önemli bir soruna yanıt anyordu. AB'nin kalbi sayılan ortak para sistemindeki kriz öne çıkmıştı burada. Bu konu nasıl Türkiye'de basın ve kamuoyunun umurunda bile olmadıysa gümriik birliği konusu da tngiliz basınında dış haberler sayfalanna sıkışan geri-plan haberlerdendı. Ama geçen hafta durum değişti. Kuzey Irak harekâtı, sıcak haber niteliğiyle basında daha bir öne çıktı. Ancak Türkiye'nin durumu, basındaki yalın haberleri aşan bir biçimde, yüksek düzeyde değerlendirme yapan uzmanlarca da değerlendırildi. Sorun, Türkiye'nin Kuzey lrak'daki amacından çok, dünyanın bu yöresindeki stratejısi ve Jojistiği açısından ele ahndı. Örnegin Türkiye'de de itibar edilen haftalık ekonomi-siyaset dergisi The Economist'in hafta sonunda Türkiye'ye ilişkin yorumunda şu görüş öne çıktı: "Başta Kürt sorunu obnak üzere Türkiye'de bir reform sürecinin ilk beürtâeri görülmeye başlandı". Derginin iyimser yorumunda bu görüşe destek olarak Genelkurmay Başkanı'nın, "Ordunun Güneydoğu'dan artık çekflmesi gerektiği'' yönündeki sözleri göstenldi. Aynca hükûmetin de ana muhalefet partisinin de Kürt sorunu ve buna paralel demokratikleşme sürecinde daha kararlı adımlar atabilecekleri tahmini yapıldı. Ancak, Türkiye'yle ilgilenen sosyal bilimciler arasında, demokratikleşme ve Kürt sorununa ilişkin reform beklemeyen karamsarlar da var. Bunlar şöyle diyorlar. LONDRA "Kürtierin kendi Idmliklerini belirteme ve bunu ifade etmelerini. sistem dtşlamaktadır. Şimdiki hükûmetin aktığı karaıiar benrsizlik, panik, berrak bir lideriik yeteneğinden yoksunluğa işaret etmektedir." Sadece Kürt sorununa ilişkin değil, Türkiye'de değışim sürecinde din öğesinin ne kadar ağırhk kazanacagma ilişkin ilginç yorumlara da rastlanıyor. Örnegin şöyle diyenler var: "Devtetin uyguladığı baskrya rağmen Türk siyasi yaşamı çeşitieniyor. Ban\a ulaşan, sadece kötü haberierdir. Bu kötü haberleri eğıtimli laik kesün körûklüyor. Oysa Batı, Türkiye'deki yaşamın iç dinamiğine ilişkin aynntılarla İ101İ değiL Bu iç dinamiğin temelinde karşılıklı yardunlaşma ve sorumluluklar yatar. Mevcut ekonomik koşuüarda, karşıhklı yardunlaşma ve sorumluluk konusunu en iyi aıuayanlann sesi daha gür çıkacakür. Bu aşamada kitlelerin sesine en iyi kulak veren, onlan en iyi anlayan ise Refah Partisi'dir." Türkıye'yi incelemeye özenenler, Türkiye'de sıkça sorulan "malum" soruyu da şöyle yanıtlıyorlar: "Türk siyasi yaşammda İslamın başansL, yönetimdeki partiferin uygulamalanndan kaynaklanan hoşnutsuzluğun göstergesidir.'' Ancak sosyal bilimciler ıçınde bir uyanda bulunarak "Türkiye'de tek bir İslami hareketten söz edilemez. Çünkü İslami hareket, Türkiye'de çok yonlü ve nüansbdır" diyenler de var. Ve dinı boyuttaki değişimi yeniden yorumlamaya yönelenler de... Nitekim The Economist dergisinde Türkiye'ye ilişkin makalede Refah Partisi - gümrük birliği bağlamında ilginç bir saptamada şöyle deniliyor "Gümrük bhüğine karşı olduğunu befirten Refah Partisi, bu muhalefetini yeniden değerlendirebilir_" Ingiliz yorumculann, Refah Partisi'nin böyle bir değerlendirmeye gitme olasılığından söz etmeleri, dini kesimde sözü geçen, ağırlığı olan bazı kişilerin Türk basınında yayımlanan mülakatlanndan kaynaklanıyor olsa gerek. Özellikle Gaziosmanpaşa olaylan ardından bazı mülakatlarda, gümrük birliğinin, Refah Partisi'nin programını uygulamasına pek de firsat vermeyebileceği, çünkü partinın, uluslararası antlaşmalan aşamayacağı dile getinlmişti. Türkiye'ye ilişkin yorumlar aslında tavuk- yumurta formülü ile doğar: Türkiye'de yayımlanan her satır. söylenen her söz, Londra'da uzmanlarca dıdik dıdik edilip şifresi çözülüp yorumlanır ve sonra bize yansıtılır. Basında yeT alır. Kendimizi, Batılılann görüş ve yorumlanyla anlamaya çahşınz. Faerö adalanyla gerginlik Ktitnbo Kamboçya'dasadeceölümtarblandeğiLsümbül tarlalarıda\ar. l lkedeki göUeri boydan boya kaplayan su sümbüDeri hem besin hem de kazanç kaynağı olarak, Kamboçyahlann zor yaşamlannı _ biraz oisun kolay lasürmalanna firsat tamyor. Bahğın ya da şehriyenin yanında yenilen su 4-sw V*l/~§1 StV+t sümbüllerini toplamak için suyun içinde uzun saatier geçirmek gerekiyor. 10 yaşındaki Suy Theara 1%M>M M/%M/%M>w §> da su sümbüllerini toplamak için saatierce ıslanmayı göze alan çok sayıda Kamboçyah çocuktan biri. KOPENHAC FERRLHYILMAZ Danımarka'nın, Ingıltere ile Izlanda arasındakı Faerö takımadalanyla ilişkileri son günlerde gergın. Anlaşmazlık, Danimarka'ya bağlı özerk ülke Faerö adalanndaki yerel bir bankanın batmasından kaynaklanıyor. Faerölüler, Föroya Bankası'nın batmasından. hisse senetlennin yansından fazlasını elinde tutan Danimarkabankası, Den Danske Bank'ı sorumlu tutuyorlar ve bu konuda bağımsız bir mahkeme tarafından sorusturma açılmasını ıstiyorlar. Danimarka hükümetı ise bir uzmanlar grubunun yürüteceği soruşturmayı kabul ediyor, ancak soruşturmanın bağımsız bir mahkeme tarafından yürütülmesini reddediyor. Soruşturmanın uzmanlarca mı yoksa bağımsız bir mahkeme tarafından mı yürütüleceği konusundaki anlaşmazlık, Danimarka hükümeti ile Faerö Parlamentosu arasındaki ilişkileri aylardır gergin tutuyor. Danimarka'dakı Muhafazakâr Parti, geçen hafta içinde gerginliği gıderecek bir orta yol önerisinde bulundu. Muhafazakârlann önerisine göre, özel bir yasayla bir mahkeme gibi işleyecek, ancak başkanı hâkim olmayacak özel bir komisyon oluşturulacak ve soruşturmayı bu komisyon yürütecek. Oneriye hem Faerö adalan, hem de Danimarka hükümetı sıcak bakıyor. Faerö adalan açısından sorun, batan bankanın borçlannı, Faerö adalan halkının üzerine yıkılmasından kaynaklanjyor. Bu 45 bin nüfuslu Faerö adalan halkı için toplam 1 mityar kronluk (yaklaşık 7.5 trilyon lira) bir yük getinyor. Den Danske Bank, hükümetını, borçlann Faerö yönetimıne kalması konusunda ikna etmışti. Faerölüler şundı, Den Danske Bank'ın Danimarka hükümetını ikna ederken açık kartlarla oynamadığına ınanıyorlaT ve bu konuda bir sorusturma açılmasını istıyorlar. Ancak Den Danske Bank. soruşturmayı yürütecek uzmanlar grubuna elindekı tüm belgelen sunmak zorunda değıl. Bankanın bağımsız bir mahkemeye karşı ise böyle bir zorunlulugu var. Danımarka'nın mahkeme soruşturması açılmasına yanaşmaması. Faerö adalan halkı arasında Danimarka'ya karşı hoşnutsuzluğu arthrdı. Doğu Avrupa bebek tacirlerinin cenneti• Uluslararası yasalann boşluğundan yararlanan bazı Batılılar, Doğu Avrupah kadınlann çocuklannı yasal bir kıhf altında Batı'da pazarlamaya çahşıyorlar. Dış Habeıier Senisi - John Davies adında 38 yaşında bir tngiliz, Batı'da- ki çocuksuz ailelerin dertlerine çözüm getirmek amacıyla şeytani birproje ge- liştirdi. Çocuk tıcaretine el atmadan önce Incil satarak yaşamını sürdüren Ingiliz, uluslararası yasalann boşlu- ğundan yararlanarak Doğu Avrupah kadınlann dünyaya getirdiği çocukla- n, yasal bir kıhf altında Batı'da pazar- lamayı planlıyor. ABD'de ve diğer Baülı ülkelerde ço- cuk edınme yasalannın işleyişindekı aksakhklar, çocuksuz ailelerin çözü- mü Doğu Avrupa'da aramasına yol açı- yor. lşte. John Da\ies burada devreye girerek bebek trafığıni düzenliyor. Yıl- lardır bu işi yasadışı yollarla yürüten John Davies, son yıllarda mevcut ya- salann boşluğundan yararlanarak ço- cuklan Batı'ya rahatça sokmanın yol- Doğu Avrupa çoc Bebeklerin aettfji üketer Jkrayna Homanya Macanstan Motoo-a Ma«eoon >a Vnavutlun Bosna-Hersek Scöıstan Hıtvabstan lannı araştınyor. Davies'in şeytani planlanna göre Doğu Avrupa'da para ile kiralanan 'S^ekü anneter", Ameri- kan erkeklerinin dondurulmuş sperm- leriyle aşılanarak hamile kalacaklar. Hamileliğin ileri aylannda turist vize- si ile ABD'ye getuilen Doğu Avrupa- lı kiralık anneler, doğumu burada ger- çekleştirecekler. ABD'de doğan bebek otomatıkman Amerikan vatandaşı ola- cağından, yasalara takılmadan çocuk- suz ailelere evlathk olarak verilebile- cek. Hamile kadınlar ilk aylarda Doğu Avrupa'daki özel kamplarda bakıma alınacak. Bu plan dahilinde kamplar- da ve ABD'de doğumevlerinde görev- lendirilecek bir dizi kadın doğum uz- manı, annelerin ve bebeklerin sağlığı ile ilgilenecek. Ne yazık ki Davies'in bu planı, fı- nansman eksikliğınden hedeflenen ta- rihte uygulanamadı. Öte yandan Hır- vatistan hükümeti. bebek kaçırdıği id- diası ile Davies hakkında soruşturma açü. llke olarak kürtaja karşı olduğunu iddia eden John Davies, son dört yılı- ru Doğu Avrupa'da etnik temizlik ope- rasyonu sırasında hamile bırakılan ka- drnlan arayıp bulmakla geçirdi. Bu ka- dınlann doğurduğu çocuklan Ameri- kalı ailelere evlathk olarak veren Da- vies, gerçek annelerden, sonradan her- hangi bir hak talep etmemeleri için, pa- ra karşılığında imza aldı. Kürtaja karşı olan Davies, ABD'nin dindar ve tutucu kesiminden büyük destek görüyor. "Veldl anneiik"adı ve- nlen plan, bu kesimın parasal desteği ile gerçekleştirilecek. Amerika'dan özel kuryelerle taşmacak olan donmuş spermler, ilk önce Macaristan'ın Sge- zed kentinde bulunan bir doğum klinı- ğindeki kiralık annelere "suni ilhak" yoluyla aşılanacak. Davies Macaris- tan'dan sonra Kıbns va Rusya'da da aşılama istasyonlan açmayı planlıyor. Dünya çapında bir pazar kurmayı amaçlayan Davies, Romanya'daki yetimhanelerden de yarariamyordu. GAYRÎMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA ÎLANI ALANYA1. tCRA DAİRESÎ'NDEN DosyaNo: 1994/290 Satılmasma karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adeti, evsafı: Alanya Telatıye Ko- naklı kasabası 28.0..11. A pafta 1296 parselde kayıtlı 6110 m2 miktarlı tam hısseli yer üze- rinde tunstik tesis inşaatına başlanmış, otel inşaatı taknben 1100 m2 taban alana oturmak- tadır. Otel, bodrum giriş katı ve 5 normal kattan oluşmaktadır. tnş&at devam etmektedir. Ta- şınmazın bulunduğu yer Antatya - Mersin turistik yoluna cephelı denız manzaralı ve denız- den ber an ıstifadeye elverişlidır; yol. elektrik ve su ımkanlan mevcut olup tunstik tesisler kuşağında bulunan taşınmaz, 12.500.000.000 TL muhammen bedel üzerinden satılacaktır. Saöşşartian: 1-Satış 15.05.1995 günü saat 12.20'den 12.30'a kadar Beledıye Mezat Sa- lonu'ndâ açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmm edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile iha- le olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 25.05.1995 günü aynı yer ve saatlerde ikincı arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu mıktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttır- ma ılamnda gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektır. Şu kadar kı, arttır- ma bedelının malın tahmin edilen kıymetinın %40'mı bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka. paraya çevırme ve pay- laştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşe- cektir. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetınde pey akçesi veya bu miktar kadar mılli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para ıledir, alıcı istediğınde 20 günü geçmemek üzere mehil venlebılır Tellâliye resmı, iha- le pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Bırikmiş vergiler satış bedelinden ödenir 3- Ipotek sahıbi alacaklılarla diğer ilgilılerin (*) bu gayrimenkul üzenndekı haklannı hu- susıyle faiz ve masrafa dair olan ıddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemi- ze bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicilı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelıni yatırmamak suretiyle ıhalenin feshüıe sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklıf etrıkleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faizı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremizce tahsil olunacak, bu fark, var- sa öncelikle teminat bedehnden ahnacaknr. 5- Şartname, ilan tanhınden ıtibaren herkesın görebılmesi için dairede açık olup masrafi verildığı takdirde ısteyen alıcıya bir örneğı göndenlebilır. 6- Satışa ıştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmış sayılacakla- n, başkaca bilgi almak ısteyenlerin 1994/290 T. sayılı dosya numarasıyla müdürlügümüze başvurmalan ılan olunur 10 03.1995 (+) Ügililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 12092 tLAN T.C. HATAY1. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 1994/424 Davacı Halk Bankası, Antakya Şubesi vek. Av. Ismet Sa- hillioğlu tarafından davalılar Süleyman Karataş, Semir So- vukluk ve Nuri Sankız aleyhine açılan itirazın ıptali dava- sının yapılan duruşması sırasında verilen ara karan gere- ğınce; Antakya Çekmece Beldesi Pınarbaşı Mahallesı Züm- rüt Birahanesı yanı kat: 2'de oturan davalı Süleyman Kara- taş'ın adresine mesruhath davetıye tebliğ edilemediği, ya- pılan zabıta araştırmasında da bir sonuç elde edilemediğın- den ılanen tebligıne karar verilmış olmakla; Davalı Süleyman Karataş'a duruşmarun 26.4.1995 günü saat 09.00'da Antakya 1. Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde hazır bulunması veya kendısini bir vekille temsil ettirmesi, ıbraz etmek istediİderi delillerinı beraberinde getirmesi, gelmedigınde yargılamanın gıyabında yapılacağı ve karar venleceğı davetıye yenne kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 12249 İLAN T.C. HATAY 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1994/997 Antakya Şirince Mahallesı. cılt: 043-01, sahife: 41, kü- tük sıra no: 27'de nüfusa kayıtlı Mıdhat kızı, 1974 doğum- lu Feride Çipe tarafından davalı Hikmet oğlu, 1972 doğum- lu Murat Çipe aleyhine açılan boşanma davası dolayısı ile, Antakya AkevlerMahallesı Ayşe Fitnat Hamm Cad. 18. So- kak Çipe Apt. Kat: 2'de oturur, Hikmet oğlu 1972 dogum- lu Murat Çipe'ye dava dilekçesinin ilanen tebligıne karar venbruş olduğundan, duruşma günü olan 19.4.1995 saat 09.00'da duruşmaya gelmesi, gelmediği takdirde duruşma- nın yokluğunda devam edeceğı tebliğ yerine geçerli olmak üzere ilan olunur 27.2.1995 Basın: 12251 tLAN T.C. İSKENDERUN 2. ASLtYE HUKUK HÂKtMLtĞt'NDEN EsasNo: 1993/403 Davacılar Kemal Çın ve Rifat Cin vekıli Av. Ahmet Yasar Açıkalın tarafından davalı Hazine aleyhine açı- lan tescil davasının mahke- memızde yapılan açık du- ruşması sırasında verilen ara karan gereğınce: Hatay ili, îskenderun il- çesi, Akarca Köyü Soku mevkiınde kuzeyinde 700 no'lu parsel ile güneyı, ba- tısı ve doğusu yol ile çev- rili bulunan 2 dönüme ya- kın gaynmenkulün davacı- lar Kemal Cın ve Rifat Cin'in zilyetliğınde bulu- nan bu taşınmaz hakkında bir hak iddıa edenlenn ılan tarihinden itibaren üç ay içerisinde mahkememızin 1993/403 esas sayılı dos- yasına müracaat etmelen ilan olunur. 8.3.1995 Basın: 1262S GENC BAYANLAR MGUZCf'yl rahat f protiji kazanmanız İçin yo rarianab«ec80nfe firaat necft? 8u İMCâTBtt de AU-PAir* yap- mckt» Gelr sz« ale bulctm. Nbon kus öimemn koçrmayn. T«l:(0212)2M63 42 GAYRtMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI SAMSUN 3. İCRA DAİRESİ'NDEN DosyaNo: 1994/1592 Satılmasma karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adeti, evsafı: Samsun Mer- kez Kıhçdede Mahallesinde pafta 63/2 ada 1051, parsel 22'de kayıtlı 5. katta 1/72 arsa paylı 48 nolu mesken, 3 oda 1 mutfak, banyo, tuvaletten müteşekkıl 1 betonarme kargas bina belediyenin her türlü hizmetlerinden yararlanır. Dairenın toplam değeri 569.075.000 TLdir. Şatış şardan: 1- Satış 16.5.1995 günü saat 10.00'dan 10.10'a kadar Samsun 3. tcra Dairesı'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %75 'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 26.5.1995 günü aynı yer ve saatlerde ikincı arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü sak- lı kalmak üzere arttırma ilanmda gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edi- lecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40'ını bulma- sı ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bun- dan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla be- delle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn. tahmin edilen kıymetin %20'si nispetınde pey ak- çesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermelen lazımdır. Sa- tış peşın para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellâli- ye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan ahcıya aittir. Bırikmiş vergiler satış bede- linden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgılilerin (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklan- nı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün için- de dairemıze bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine se- bep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki fark- tan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temerrüt faizi, aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil oluna- cak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tanhinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup mas- rafi verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayda- caklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1994/1592 sayılı dosya numarasıyla müdürlü- gümüze başvurmalan ilan olunur. 16.3.1995 (+) tlgttüer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 13499
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear