25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-18 MART1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Hal komisyonculan örgiitJeniyor • Ekonomi Servisi - Türkiye Meyve Sebze Komisyonculan Dernekleri tarafından ilki geçen hafta düzenlenen danışma toplantısırun ikıncisinin Samsun'da gerçekleştirilecegi belırtildi. Mayıs ayında düzenlenecek olan danışma toplantısında gümrük birliğine girme hazırlıklannın yapılması ve Avrupa halleri ile kurulacak ilişkiler tartışılacak. A>Tica, tstanbul'dadüzenlenen l'inci danışma toplantısında alınan kararlann uygulanması için gerekli çahşmalann tamamlanması sağlanacak. TOBB Bursa'da toplanıyor • ANKARA (AA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği •<TOBB) Ticaret ve Sanayi Odalan Konseyi yann Bursa'da toplanacak. Odalar -Birliği 'nden yapılan yazılı açıklamaya göre TOBB Ticaret ve Sanayi Odalan Konseyi toplantısına Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna, Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Dönen ile Maliye Bakanı Ismet Attila da katılacak. Toplantıda Odalar Birliği Başkanı Yalım Erez, son ekonomik gelişmelerle ilgili bir konuşma yapacak. Yurtdışı kredüere KDV istisnası • ANKARA (AA) - Yurtdışından sağlanan krediler ile reasürans işlemleri KDV'ye tabı olmayacak. Resmi Gazete'de yayımlanan Maliye -Bakanlığı tebliğine göre ihraç edilen malın KDV iade veya -mahsubu yapıldıktan sonra geri gelmesi halinde, geri gelen maliara ait KDV iade tutanna, ithalat istisnası kapsamında işlem yapılacak. ithalat istisnası kapsamında işlem yapılması. KDV •ödenmeden satın alınarak ıhraç edilen mallann gen gelmesi halinde, mallann alımı sırasmda satıcıya ödenmeyen tutann, ihracatçı tarafından gümrûğe ödenmesı durumunda söz konusu olacak. Petrol Oîisi'nm kârı 2.9 trilyon • ANKARA (ANKA)- Perrol Ofisi, geçen yıl net kânnı bir önceki yıla göre yüzde 149.6 arttırarak 2.9 trilyona çıkardı. Şirket, 1993 yılında l .9 trilyon kâr etmişti. Bağımsız denetimden geçmiş yılsonu bilançosuna göre brüt satış kân 6.7 trilyon olan Petrol Ofısi'nin vergi öncesi kân 5.8 trilyon olarak gerçekleşti. Vergi ve yasal yükümlülükler için 2.8 trilyon ayıran Petrol Ofısi'nın net kân ise 2 trilyon 924.6 milyar lira olarak açıklandı. İçki-sigarayı savunma zammı • ANKARA (ANKA) - Sigara ve Içkiden Savunma Sanayiı Destekleme Fonu'na yapılan kesıntinın anınlmasını ıçeren yasa tasansı TBMM"ye sunuldu. Kesintinin artmlmasıyla aradaki farkın tüketiciye "zam" olarak yansıtılacağı öne sürülüyor. Tasanyla, alkollü ıçki ve ıspirtonun satışlannda paket. şişe ve ambalaj başına kesintide esas alınan 50 lira rakamı bin lıraya. tütün mamulleri ile bira ve şaraplann satışlannda pake: ve şişe başına kesintide esas alınan 10 lira rakamı da 200 liraya çıkanlıyor. ŞİRKETLERDEN . • ROVVENTAgenel dağıtıcısı lleri Elektronik yeni bir kampanya başlattı. Eski elektronik eşyalan geri alan lleri Elektronik eski süpürgeler l milyon, eski ütü ve kiçük elektrikli aletlere ise 250 ->'m lira venyor. • AMERtKAN HASTANESt ile Emekli Sancığı arasında imzalanan anla>ma uyannca sandık emedileri artık, Amerikan HasBnesi'ne sevk belgesi olmıdan sadece sağlık karrelen ile başAurabılecekler. • BMin katkılanyla yüritülen görüntü işlem proysı ile Tanh Vakfı'nda buluıan tarihı belgelenn görintüleri alınarak bilgisayar ortanında daha iyi değtrlendirilebilecek. • IREMAMAN hamlelikten 0-8 yaş çocıklannuı tüm ihtiyaçlanna kadır her türlü ürünün bul ınduğu mağaza zincirine Anlara'dan sonra yann da Istaıbul'u ekliyor. • CERKON yeni shovroom'unu lstanbullulann hiznıetıne açtı. Çiller, anlaşmayla Türkiye'nin dönüşü olmayan bir değişim sürecine girdiğini vurguladı Gümrük birliğinden dönüş yok Ekonomi Servisi- Başbakan Tansu Çiller, gümrük birliği ile dönüşü olmayan yeni bir döne- min başladıginı söyledi. Türki- ye'nin ihtiyaç duyduğu yenileş- me ve değişim yolunda kararlı bir adım atıldığını belırten Çiller. "Bu çok önce yaptlmış bir siyasi tercihtir. Ama btıgün her zaman- kinden daha önemlidir. Çünkü özelUkle son 2-3 yıldan beri, dün- yanın kaçımlmaz olarak parsel- lendiğini ve bizim içinde kaldığı- mız coğrafyanın istikrarsızlığa mahkûm olduğunu görüyoruz" dedi. Gümrük birliği konusunda, 6 martta yapılan, Türkiye- AB Or- taklık Konseyi Toplantısı'nı de- ğerlendirmek amacıyla Iktisadi Kalkınma Vakfı tarafından dü- zenlenen toplantıda konuşan Çil- ler, "Türkiye bu istikrarsızkğın içinde mi yer alacak, yoksa bir is- tikrar bir zenginlik çatısı altında mı yer alacak? Bu tercihi halkı- mız, partiltri aşan bir şekilde or- taya koydu, buna karşı koymak zaten mümkün değüdi" dıye ko- nuştu. Çiller. "Kıbns'ı siyasi çözüme kavuşturma karartılığımız da vardır. Bunu istismar konusu yapmak yanhş" dedı. Çiller. "Gümrük birliği ilk adım veiddia ediyorum tam ü>eliğimiz uzak değikür. Yeter ki. halkuı özkmle- rine cevap vereüm. Bu kimüğin özûnde milliyetçilikyatmaktadu*. MiDiyetçüiği yükselen bir değer olarak görmek lazun" dedi. Çiller konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "1 Ocak 1996 tarihi m'banyla yeni bir dönem başlamıştır. Bun- tKV Başkanı Aloğlu, Başbakan'ın şahsmdaemeğigeçenlereplaket verdL (Foto: UĞUR GÜNYÜZ) dan kimsenin geri dönmesi pek mümkün değildir. Egemen olan halk olacaktır." Dışışleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayal- çın,Türkiye'nin. 6 martta. güm- rük birliği yoluyla AB"ye girdi- ğini vurguladığı konuşmasında. "Siyasal kaygılaria kamuoyunda yanlış izlenimler yaratmaya ne- den olabilecek iddialar afılıyor. Gümrük birliği ile Tanzimat Fer- manu Se\T karşılaştınlryor. Tür- kiye ne egemenlik haklanndan vazgeçti ne Kıbns konusunda ödün verdi"dedi. Gümrük birliğınin tamamen Ortaklık Konseyi'nde yönlendı- nleceğini kaydeden Karayalçın. -Ortakbk konseyi dışında güm- rük birliğini etkiley ecek bir karar organı yoktur. Türkiye') i ilgilen- diren kararlar bu konseyde ele alınacakür" diye konuştu. Anlaşma metninı Avrupa Par- lamentosu'na götürüp götürme- menin Türkiye'nin elınde olma- dığını belirten Karayalçın, "Yeni değer yargılanru iktisatta kabul edip, siyasi açıdan reddediyonım diyemezsiniz. Bizdemokratikleş- me ve insan haklan kavramlan- nı Avrupa sipariş etti diye günde- me getirmiyonız. Hükümet zaten demokratikleşme karanndadır" dedı. Karayalçın. demokratikleşme paketinden sonra. ıkincı önemli adımın. düşüncenin özgürleştinl- mesı olduğunu. üçüncü adımın- da Türkıye tanhinde ilk kez böl- gesel planlamaya ağırlık veren 7. beş yıllık kalkınma planı olduğu- nu dıle getırdi. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşan Neca- ti Ozfirat, gümrük bırlığı sonun- da. Türkiye'de enflasyonda 8 pu- an azalma. dış tıcarette yüzde 2 artma. can ışlemlerde 2.5 milyar dolarlık açık, ıthalatta yüzde 4 ar- tış olmasının öngörüldüğünü söyledi. Özfırat. gümrük birliği halin- de. ithalattan alınan Toplu Konut Fonu'nun kaldınlması ile kamu gelırlennın azalacağını. açıklann artacağını. bunun da enflasyon üzenndekı baskıyı arttıracağını anlattı. Ancak ucuz ithal mallann girmesıyle enflasyon üzenndekı baskının azalabileceğıni kayde- den Özfırat. şöyle konuştu: "Yabancı sermaye. teknoloji transferi yapacağı için sanayinin yapısal uyumu kolaylaşacak. Türk fîrmalan Avnıpa firmala- nyla rekabet için verinüiliklerini artbracaklar." Dışişlen Bakanlığı AB Genel ıMüdürü Büyükelçı Akuı Alptu- na da yaptığı konuşmada, müza- kereler sırasında. "Kaldıramaya- cagımız bir \ ükün artuıa girmeye- tim, ama tam üyelik yolunda da ekonomik entegrasyon için adım atabm" düşüncesıyie hareket et- tiklerinı bıldirdı. Dış Ticaret Müsteşan Nejat Eren,öncelikleciddı bir gümrük teşkilatına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, Avrupa"daki standar- dızasyon sıstemıne uyum sağla- mak amacıyla. standart kontro- lünün bir başka bağımsız kuruluş tarafından yapılmasının gerektı- ğini kaydettı. Başbakanlık Başdanışmanı ve AB Koordınatörii Ali Tigrel de, ekonomi yönetimının, süratli ve objekîif kararlar alması gerektı- ğini kaydettı. Tigrel, "Bu neden- le, gümrük birliğinde kamu işlet- meciliğine dikkat etmeliyiz. Bu kesinlikle gümrük birliğinin ba- şan şansmı arüracakür'* dedi. Iktisadi Kalkınma Vakfı Baş- kanı Sedat Aloğlu ise AB'nin Türkiye ile ılişkilenni gelıştir- mek çerçevesinde kimi beklenti- leri olduğunu kaydederek "Güm- rük birliğinin Avrupa Parlamen- tosu'ndan vize alması söz konusu- dur. AB'nin bu beklentilerini Türkiyc'den uzaklaşmak için ba- haneler değiL tam aksine Türld- ye ile yakııılaşma arzusunun gös- tergeleri olarak yorunılamak ger- çekçidir" diye konuştu. Dışişleri Bakanlığı ile diğer kuruluşlar arasındaki görüş aynlıklan giderilemiyor Gümrük birliği için yetki çekişmesi LALE SARltBR4HİMOĞLL ANKARA - Türkiye ve Avru- pa Birliği (AB) arasında gerçek- leşen gümrük birliğinin uygulan- masında gerekli olan bir koordi- nasyon teşkılatının kurulması konusunda Dışişleri Bakanlığı ile diğer kuruluşlar arasındaki görüş aynlıklan giderilemiyor. Dışişleri Bakanlığı, oluşturul- ması öngörülen bir koordinasyon teşkılatının kendi yetkisi altmda olmasını ıserken. diğer ilgili ku- ruluşlar, ıç ve dış koordinasyo- nun tek elde toplanacağı bakan- lıklar üstü bir birim oluşturma- sında ısrar ediyor. Dışişleri Bakanlığı'nın, iç ve dış koordinasyonun. başına muhtemelen Büyükelçi Cem Dunanın getirileceği bir örgüt ile sağlanmasını ve imza yetkisi- nın bakanlıkta kalmasını önerdi- ği belirtildi. Atanması durumunda, Cem Duna'nın, müsteşar yardımcısı- nın üstünde ve müsteşann altın- Cetin dönemi CHPlideriHikmetÇetin. Dışişleri Bakanlığı döneminde. başına AB Tigrel'in önerildiği AB ile işlerden sorumlu bir müsteşarlık kurulmasını öngören kararnameye, bakaniığının yetkileriyle çelişeceği endişesiyle imza atmamış. bunun üzerine de söz konusu yapılanma yaşama geçirilememişti. Başbakan Tansu Çiller, geçen yıl kendisine bağlı olarak AB ışleriyle ilgili bir üst kurul ile halen danışmanı Alı Tigrel'in başkanlığını yaptığı bir koordinasyon kurulu oluşturdu. Ancak üst kurul bugüne kadar toplanıp bir çalışma sergileyemedi. Tigrel'in başkanlığını yaptığı kurulun ise karar alma yetkisi bulunmadığı için yaptınm gücü de bulunmuyor. da bir konumda görev yapması- nın öngörüldüğü kaydedildi. Bakanlık dışındakı tüm kuru- luşlar, ekonomi bürokrasisi ve iş çevrelerinin ise AB ile ilişkı- lerde dış bağlantılı konularda imza yetkisinin yine Dışişleri Bakanlıgı'nda kalmasına itiraz etmedikleri, ancak bakanlıklar üstü ve iç koordinasyonu sağla- yacak bir müsteşarlıkta ısrarlı olduklan belirtiliyor. Ancak görüş aynlıklanna rağ- men, Dışişleri dahil tüm ilgili kuruluşlann AB ile işlerden so- rumlu bir teşkılat oluşturulma- sında görüşbirlığı içinde olduk- lan belirtiliyor. AB üyesi Ispanya, Fransa ve Yunanistan gibı ülkelerde bakan sıfatını taşıyan ve siyasiler ara- sından seçilmiş dışişleri bakanı- na bağlı olarak çalışan bir dev- let sekreteri ya da devlet bakanı bulunuyor. Türkiyede bir Avrupa işlerin- den sorumlu devlet bakaniığı- nın ise mev cut yapılanma nede- niyle kargaşa yaratacağı düşün- cesi hakim. Bir bürokrat Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, bu ko- nudaki görüşlerini şöyle dile ge- tirdi: "Bizde hiçbir de\ let bakanuıı dışişleri bakanına bağlayamaz- sın. Hır çıkar. Onun için do Tür- kiye'nin idari modeline daha y^tkın bir sistem geliştirmek la- zım." Türkiye İşçi Sendikalan Konfederasyonu Başkanlar Kurulu, Çanakkale'de toplandı Türk-Iş, iş güvencesinde ısrar ediyor GÜNEŞGÜRSON ÇAN.\KKALE - Türk-îş yakla- şık 700 bin işçiye "sıfir zam" da- yatmasını yapan hükümete karşı ış güvencesi koşulunda ısrarlı olacak. Olağanüstü hal üan edilen bölge- lerde çalışanlara her ay özel taz- minat ödenmesini, ış akdinin fes- hinde sendikacıya söz hakkı tanın- masını da ısteyecek olan Türk-Iş. keyfi ışten atmalan önleyen 158 sayılı Uluslararası Çalışma Örgü- tü (ILO) sözleşmesıni yaşama ge- çırmeye çahşacak. 1995 yıh toplu iş sözleşmeleri için kollan sıvayan Türk-lş'e bağlı sendıkalar, 6 aylık genye dönük enflasyon oranında- ki ücret zammı istemlerinin yanı sıra taşeron işçi çalıştınlmasına karşı da mücadele verecekler. Çanakkale'de toplanan Türk-tş Başkanlar Kurulu, kamu ışverenı olan hükü- metle oturacağı pazarlık masasına 6 idarı maddeyle gıdecek. Türk- tş Genel Başkanı Bayram MeraL toplantının açılışmda yaptığı konuşmada, Türk-lş'in ülke çıkarlannı daima önde tuttuğunu vurgulayarak "Türk-lş görev- lerini yerine getirecek ve daha da büyüyecek sorunlaruı üstesinden gelecek güce, bürünlü- ğe ve mücadele kararlılığına sahiptir" dedi. Gümrük birliğinin Türkıye'yı "açık pazar ve ucuztşgücüdeposunadönüştürmesi" tehlike- sıne dikkat çeken Meral. ışsizler ordusuna ye- nılerinin kaülmaması için önlemlerin alınma- sını ıstedı. Türk-Iş ,\raştırma ve Hukuk mer- kezlen'nce hazırlanarak Başkanlar Kurulu'na Çanakkale'de toplanan Türk-İş Başkanlar Kurulu, pazarlık masasına 6 maddeyle gidecek. sunulan 6 ıdan madde şöyle sıralandı: Kapsam:lşyennde halen mev cut ve ileride açılacak olan işyerlen de dahil olmak üzere çalışan ve taraf sendikaya üye olan işçilerle, bu toplu ış sözleşmesı döneminde ışe alınıp sendikaya üye olacak olan ışçilere uygulanır. Yararlanma: Bu toplu iş sözleşrnesinden yalnızca taraf sendıka üyesı işçıler yararlana- bılirler. Disiplin kurulu, fesih ve iş güvencesi: tşçi- lerin akıtlerinin feshine karar verme yetkisi di- siplin kuruluna aittir. Kurul, işverenın taahhüt edeceğı 3 kişi ile sendikarun belırleyeceği 3 kişiden oluşur. Taşeronlaşma: Işverenin işin taşeronca yap- tınlmasma olanak tanınması halinde bu şekil- de yapılacak olan işte çalıştınlan ışçilerin bu sözleşmeyle sağlanan haklanndan yararlan- masını sağlamakla asıl işveren yükümlüdür. Olağanüstü hal tazminan: Olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde çalışan işçiler veya ge- çıci görevle bu bölgelerde görev yapan işçı- lere çalıştıklan sürece belirlenecek bir miktar düzeyinde olağanüstü hal tazminatı her ay üc- retlerle birlikte ödenir. Gözaltı ve mahkûmiyet hallerinde fesih: Gözaltına alınan ya da tutuklanan işçiler, bu halı belgelemek ve işverene duyurmak sure- tıyle gözaltı ve tutukluluk süresince ücretsız izmli sayılırlar. Türk-İs'in istekleri Doğum yardımı: 400 bin lira olan doğum yardımı, 1. yıl 1 mil- yon 568 bin lira. 2. yıl ise 1. yılda gerçekleşen enflasyon oranında bir zam yapılmalıdır. Evlenme yardımı: 625 bin lira olan evlenme yardımı. 1. yıl 2 mil- yon 450 bin lira olmalıdır. 2. yıl 1. yılda gerçekleşen enflasyon ora- nında zam yapılmalıdır. Giyim yardımı: 650 bin Iira olan giyim yardımı, 1. yıl 2 milyon 548 bin lira. 2. yıl 1. yılın enflasyon oranında zam yapılmalıdır. Yemek yantamı: 1. yılda 16 bin TL/gün, 2. yılda 20 bin TL/gün olan yemek yardımı, 1. yıl 62 bin 720 TL'gün' 2. yıl ise İ. yıldaki enflasyon oranında artmlmalıdır. Sosyal yardım: 1. yıl ayda 400 bin, 2. yıl 500 bin lira olan sosyal yardımın 1. yıl 1 milyon 568 bin li- ra, 2. yılda 1. yıl gerçekleşen enf- lasyon oranında artış yapılmalıdır. Ücretlerde iyileştirme: Çıplak aylığı 18 milyon 890 bin lıranın al- tında olan işçi ücretleri. brüt 14 milyon duzeyıne çekılmelidır. Kıdem zammı: Her hızmet yıh için ayda 8 bin 500 lira olan kıdem zammı. son 2 yıldaki her hizmet yıh ıçın 33 bin 300 lira. daha ön- ceki yıllardaki her hizmet yıh için ise 24 bin 800 lira olarak uygulan- malıdır. Tekstfl ilıracatmda altematif arayışları MERtHAK İZMİR- Türk ihracatında ba- şı çeken hazır giyim ve tekstil sektörlerine alternatif aranıyor. Türkiye Ihracatcılar Meclisi (TÎM) Başkanı Okan Oğuz. Türkiye'nin bağımlı olduğupa- zann dışına çıkmasının zorunlu olduğunu belirtti. Ege İhracatçı Birliği Başkanlar Kurulu Baş- kanı Mustafa Ozman, Türki- ye'nin pazara bilinçsız bir bi- çımde girdiğini belirtti ve paza- nn zorlanması için çahşmalar yapılmasını istedı. Türk ihracatının pamuğa en- deksli hale gelmesinden en çok yakınanlar diğer sektör temsilcı- len. İhracat politıkalannm bu ıkı kalem üzerinde yoğunlaşması. diğer ıhracatçılan kaygılandın- yor. Yakınmalara göre, tekstil ve konfeksiyon ıhracatçılan için alınan kararlar ve bu iki sektör üzerinde yoğunlaşan hareketler, diğer sektörlerin gende kalma- sına yol açıvor. Türkiye ıhracatcılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz, Dış Tica- ret Müsteşarlığf nın ihracatta iki ağırlıktaki sektör dışındaki ih- racata a>Ti önem vermesi ve des- teklemesı gerektığinı savundu. Oğuz. "Pazar konusunda da Türidye'yi tek pazara bağımlı ol- maktan kurtarmak lazun. Bu ta- biki özel sektörle, bürokrasi ve si- yasi iktidann başbaşa vererek bulacağı formüOerle motive edil- meli. Biz de neden Hight-Tec yok? O>"uncak niye yok? Aklı- ma ilk gelen bu. Hong Kong'un oyuncaktan geliri, milyarlarca dolar. Herşey olabilir. Ürün ve pazar çeşitlendirmemiz lazım. Bunun için de doğru politikalar tespit edip, ihracatçı sektörleri burayayönlendirmcklazım" de- di. " Ürün pazar çeşitlendirilmesi konusunda bılimsel çalışma yaptınldığını belirten Oğuz, TİM çatısı altındakı ihracatçı birliklerine sürekli yaymladık- lan sırkülerlerle bunu yönlen- dırmeye çalıştıklannı söyledi. Oğuz, "Ama burada devletten de birşeyler beklemek lazun. Ör- neğin, Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve bu konuya gönül vermiş kişilerle bu pazar- lara çıkartma yapmak lazım. Hatırlay ın. ilk ihracat çıkarma- sı yaptığımız günleri. Şu anda bağımlı olduğumuz pazarlann dışına çıkartma yapmak duru- nıundayız. ^'a da o yöne özendi- recek sistemler genişlettiriunen'1 diye konuştu. Ege Ihracatcılar Birliği Baş- kanlar Kurulu Başkanı Mustafa Ozman, Türkiye'nin, ihracatını sabitleştirdiğini söyledi. İŞÇtNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ÇokBoyuUu İçinde yaşadığımız sıcak olaylann dünya basınında de- ğetiendirilişi dikkatinizi ve de tepkinizi çekmiş olmalı. Ge- lişmiş ülkelerin, haberalma kaynaklarının zenginliği ve uz- manlıkları tartışılamaz basınının böylesine gerçek dışı ha- ber ve yorumlara yer vermesi gerçekten anlamlı. Olanların anlatımından çok, önyargılı, olması beklenenlere olmuş gi- bi yer veriliyor. Çok acılı, kritik günler yaşıyoruz. Yine de Türkiye bir Pa- kistan değil. Toplumsal bilinç, birikim, sağduyu, 70 yıllık cumhuriyet, yaşanan devrimler, laikdüzen, insanların dav- ranışlarına yansımış. Yakını ölmüş insan, yaralı, birlik ve ba- nştan, kardeşlikten söz edebiliyor. Insanlar duygulannı, tep- kilerini bastırıp Alevi-Sünni, pratikte Alevi-polis çatışması oyununa direniyoriar. Provokatörler yakalanamasa. oyun içinde oyun oynansa bile, açıkta kalıyorlar. Her tür ayırım- cılığa dayalı parçalanma beklentileri bir kez daha amacına ulaşamıyor. Bir ileri adım daha atılıyor. Içerden dışardan, onca kışkırt- maya, saldınya, ölü ve yaralı vermelerine karşın Alevilerin, sevgi, kardeşlik, birlik ağırlıklı çıkışlan toplumdan beklenen yanıtını alıyor. Kamuoyunda Alevilere yapılan haksızlıklar de- ğerlendiriliyor. Sıvas katliamına yeterli duyarlılığın gösteril- memiş olmasının, Diyanet örgütlenmesinde Aleviler ve di- ğer farkh inançlara yer verilmemesınin, Alevilığe ılişkin yan- lış bılgilendirmeler, önyargılann ayıbı yaşanıyor. Yüzyıllann bazı önemli haksızlık ve yanlışlarının düzeltilmesi yolunda girişimler gündeme geliyor. Olayın sıcağında verilen sözle- rin, hele de sözü veren siyasetçı ise, çoğunun unutulaca- ğını bilmekle birlikte, yüzyıllann haksızlıkîarının giderilmesi yolunda dönüşü olmayan bir yola gırilmiş bulunuluyor. Di- yanet örgütlenmesınden. ders kitaplanna kadar değişim, Türkiye'nin gündemine girmiş bulunuyor. Alevilerin kışkırtılması, beklenen sonucu vermeyince, sı- ra Sünnilere geliyor. Cuma namazı ile bağlantılı saldın, kış- kırtmalann ıhbarlan yağıyor. Bu kez Sünni yurttaşlanmıza yö- nelik sağduyu çağrılan peş peşe geliyor. Cuma namazı sa- atlerinde, yürekler ağızda, olaysız atlatıldıktan sonra rahat nefes alınıyor. Şöyle biraz nefeslenmiş, olaylar üzerinde düşündüğü- müzde, yaşananlar kadan ile bile ne kadar ağır yaralar aldı- ğımızı hemen görebiliyoruz. Bu yılın şimdiden dopdolu di- ye övündüğümüz turizm rezervasyonlarında çok büyük ip- taller olduğu söyleniyor. Türkiye için bir kez daha, "Her an sıcakçatışmalara, bölünmelere gebe, olaylı, riskli ülke" ima- jı işlenmiş bulunuyor. Sadece tunzme değil, ekonomideki beklentilere de çok olumsuz etkileri olacağı tartışmasız. Ge- teceğe yönelik pek çok ekonomik, siyasi karar üzerine, olum- suz, ipotek konulmuş bulunuyor. Içerde kangren olmuş ücret artışlan ve sendikal haklar sa- vaşımı için miting programlamış olan kamu sendıkaları, pro- vokasyona araç olmamak üzere, miting kararlannı iptal et- tiler. Oysa hükümetin DYP kanadı, yüz kez söz verilmiş, çok sınırlı sendikal haklar yasa tasansında bile bir kez daha ça- mura yatmış bulunuyor. Meclis komisyonlarındakı taslak metinler yine ucubeye dönüşmüş, bekletiliyor. Sınıfsal ve toplumsal bir yapıya oturmamış, inanca dayalı hortlatılan çağdışı bir ayınmcılık, üzerinde oynanan provokatif oyunlar, şimdiden memurun ücret ve sendıka hakkı savaşımına önemli bir sekte oluşturuyor. Yüreğimizi ağzımıza getiren, bize yaşamsal kaygı ile her şeyi unutturan son acı olaylar olmasc.>dı, işçilerin gündem- deki bazı önemli sorunlan üzerinde biraz daha duyarlı ola- bilirdik. Tekstil, HAVAŞ ışçilerinin grevleri, sorunlan böylesi- ne unutmuş olmazdı. Hükümetin sıfır zam kararı karşısında Türk-lş'in Başkanlar Kurulu'nun toplantısı önem kazanır, sendikacılann ne yapacaklan ilgı ile izlenirdi. Demek ki işçi- nın her tür yaşamsal 6orunu, provokatif, çıkmaz bir çatış- maya yönelik oyunla gündem dışında kalıyor. İşçi haklan sa- vunuculan, sendikalann, işçi sınıfı birlik ve dayanışmasına verdikleri ilkesel önem, her tür ayınmctlığa karşı olmazorun- luluğunun anlamı ortaya çıkıyor. Sıcak çatışmanın paniği, olabıleceklerin korkusunda, hü- kümetin nasıl oluşacağı ile bile ilgılenemez olduk. Yeni hü- kümetin biraz daha ilkeli oluşmasma yönelik olabilecek ka- muoyu baskısı ortadan kalktı. Elimizi yakan fıyat artışlannı, enflasyonu, ekonomideki bozuk gidişi, yoksullaşmayı bir süre için algılamaz konuma geldik. Oysafazla mesai yapan provokatörlenn ülkemizde uygun koşullar ve ortam bulmalannın en temel nedeni, yıllardır ara- lıksız yaşanan hızlı yoksullaşma, bireysel ve toplumsal uğ- ranılan kimlik kaybı değil mi? Enflasyon iki-üç sıfırlı yazılıyor ve ekonomisi batıyorolmasaydı, Tito'nun Yugoslavyası'nda oynanan oyunlar tutar, bugün yaşanan ınsanlıkdışı tablolar, kısır bölünme, savaşlar yaşanır mıydı? Dönüyor dolaşıyor, yumurta-tavuk ikilemine takılıyoruz. Yumurta tavuktan, tavuk yumurtadan çıkıyor. Biri bozuk olunca, diğeri de bozuk, biri sağlam olduğunda diğeri de sağlam çıkıyor. Iş, bir diğerini oîuştururken, sağlam çıktşı sağlayacak koşullan yaratmada. Türkiye çok olumsuz, bedeli ağır, acılı günler yaşadı. Top- lumsal birikimi, sağduyusu ile daha kötüye gkjîş önlendi. Olumsuz koşullar ortada durdukça, yeni oyunlar, yeni teh- ditlere hedef olmaya aday. Aynı zamanda daha az riskli, da- ha insanca bir düzen ve yaşam için, ulusal ittifaklar, çok güç- lü bir toplumsal istem, karartılık, sorunlar içinden, en çözüm- süz gibi görünen noktalarda, fışkınyor. Bu da insanı bütün bu oîumsuzluklar içinde umutlandırryor. Dokıuııa tezgâhları hiırdalık oldu TAŞKIN ÖZLER UŞAK - Ekonomik çıkmaz içındeki pamuklu dokuma es- nafı, işi bırakma noktasına gel- di. Lşak'ta 16 bin dokuma tez- gâhının yansının kınlarak atıl- dığı bildirilirken. işyerlerinin yüzde 60'ının kapanması sonu- cunda 3 bin kişinin işsız kala- cağı vurgulanıyor. İthal ham bezin yanı sıra ka- çak girdilerin de dokumacı es- nafını yok olma noktasına ge- tirdiğıni belirten Uşak Pamuk- lu Dokumacılar Esnaf Odası ve Esnaf Birlikleri Başkanı Sadet- tin Oztürk, 5 Nisan Kararlan sonrasında dokumacılann bü- yük bölümünün işyerlerini ka- patmak zorunda kaldıklannı söyledi. Yaptıklan uyanlara hükümetin de sessiz kaldığını bildiren Öztürk. şu bilgileri verdi: "Böyle giderse mevcut işyer- lerinin yüzde 60'lık bölümü ka- panacak. Bu da üç bin kişilik iş- siz demektir. Bu durumun ne- deni kaçak ve ithal ham bezdir. Maalesef yetkililer, bakaniar bi- le bu duruma seyirci kalmakta- dırlar. Malını istediği gibi sata- may an esnaf, koy duğumuz var- diyalı çalışma sistemini de boz- du. Dokuma sektöründeki kö- tü gidişin durdurulması ithal ham beze son vermekle müm- kündür." DOĞRU ÖLÇÜ, DOĞRU FİYAT, DOĞRU HİZMET arkadaş halıcılık ve Tel: (0212) 260 62 19 - 227 40 09 Fax: (0212) 261 32 78
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear