Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 SUBAT 1995 CUMARTESİ CUMHURlYET
»»
SAYFA
KULTUR 13
August Sander'in fotoğraflan Ankara Alman Kültür Merkezi'nde sergileniyor
'20,Yüzyılııı Insanlaıi'KAYA ÖZSEZGİN
Fotografik görûntûyû,
"düz"bir kayıt olarak
yorumlamaktan yana olanlar,
ondaki içeriksel mesajı çoğu
zaman görmezlikten gelir ve
fotoğraf karesinin içine
sığdınlmaya çalışılan bu
görüntüye olağan bir çabanın
ürünü olarak bakarlar.
Görüntünün. insana ilişkin bir
malzeme üzerine kurulu
olması, fotografın tarihsel
evrimı açısından da onun
işlevini belirleyen temel öğedir
bu görüşte olanlar için: Insan,
objektifin karşısında dikilir ve
"poz" verir.
Objektifin karşısına geçmek,
poz vermenin de bir
koşuludur Fotoğraf karesine
girmek ve o görüntü içinde
kadrajlanmak, fotografı
saptanan kişinin gönüllü bir
seçimini yansıtır. Zaten
fotografın tarihi de, bu gönüllü
seçimle başlar.
Bir başka deyişle. fotoğraf
jkartonu üzerinde
isabitleştirilmış olan portre, ait
•olduğu kişinin yaşadığına
ilişkin bir belge olarak,
fotografın ilgi alanında baş
^köşeyi işgal eder. Öncülerden
Nadar'ın olduğu kadar, onu
izleyen başka fotoğraf
ustalannın da ilgısi. daha çok
bu yönde yoğunlaşmıştır.
Bilındığı gıbı.
August Sander, neredeyse
•doksan yıla yaklaşan uzun
yaşamı boyunca fotografın bu
ilksel ışlevine bağlı kaldı;
çevresindeki insanlan ya da
insan gruplannı, fotografik
gözlemlerine konu yaptı
durmaksızın.
Ankara'da, Alman Kültür
Merkezi'nde sergilenmekte
olan bu tür fotoğraf dizisi,
tümüyle gözden
geçırildiğinde. üzerimizde
ıduşan ve varlığını sürdüren
ilk izlenim. bir insanlar
galerisinde geziyor
olmamızdır.
,Çe\Temizi saran. çeşitli
meslek grupianndan ya da
Jdeğişik toplumsal
karmaniardan gelen insanlann,
Ikimi "mütecess»", kimi
dalgın. kimi avuntulu, kimi
'kendini beğenmiş, kimi ezik,
•kirfıi gururlu baktşlan altında
kendimizi göz hapsine alınmış
Igibi duyumsanz.
!Genel bir saptamayla, iki
'dünya savaşı arasımn
{toplumsal karmaşası,
ibunalımlan, geleceğe güvensiz
kuşkulan içinde savrulup
.gitmiş olan insanlan,
;objektifinin karşısına dizen
;Sander'in yaklaşımı. Susan
Sontag'ın da haklı olarak
Ibelirtmış olduğu gibi.
Sander 'in de (sağda altta) helirtigı
gibi ' Çağtn yiizü' dür bu
foıoğraflar. Çagın sorunsal
imajtnm. ınsan yüzlerinde
oluftuniugıı engebelı bırıkimlen. bu
ınsan manzuralarında ızledık^c.
umutla umutsuzluk arasında.
saptanması giıç duygu ılerifimi. bu
totograflarla itzın aramzda gıdip
gelıyor; kımı zaman bu duygu.
foloğraf karesine yapıştp kalıyor.
kimi zaman da oradan koparak
benhginıze karışn'or.
bireylerın "temsili
karakterleri
r
'üzerine
kurulmamıştır; daha çok da
fotoğraf makinesinin, insan
çehrelerini, birer "toplumsal
maske" olarak ortaya
çıkarmaya yatkın işlevi
açısından değertaşimaktadır.
Gene Sontag'ın deyimiyle
fotoğraflanan herkes, belli bir
sınıfın ya da meslegin
göstergesidir Sander'de. O. bu
fotoğraf dizisinı "20. yüzyılın
insanlarr olarak
adlandırmıştı. Bu isim bile,
August Sander'in,
kurgulanmış bir zaman dilimi
içinde, saptanmış ortamlarda
ve önceden tasarlanmış bir
"mizanseıT bağlamında
oluşturulmu^ ınsan
görünrülerine, tarihsel ve
toplumsal bir olgu gözüyle
yaklaştığını ve insan
malzemesini, tükenmeyecek
bir kaynak olarak gördüğünü
ortaya koymaktadır.
Kendisinin de çok doğru bir
saptamayla belirttiği gibi,
"Çagın yüzü"dür bu
fotoğraflar. Çağın sorunsal
imajının, insan yüzlerinde
oluşturdugu engebeli
birikimleri, Alman
fotoğrafçının görüntülediği
ınsan manzaralannda
izledikçe. umutla umutsuzluk
arasında, saptanması güç
duygu ıletişimi, bu
fotoğraflarla sizin aramzda
gidip geliyor; kimi zaman bu
duygu, fotoğraf karesine
yapışıp kalıyor, kimi zaman da
oradan koparak benliğinize
kanşıyor. Insan olgusunu,
tutku ölçüsünde bir ilgi odağı
haline getirmiş olan
geleneksel Alman romantizmi,
burada Cermen ırkına özgü bir
sınıflandırma şemasıyla
karşımıza çıkmakta, örneğin
Alman Rönesansının Kuzey
ifadeciliğini yücelten tavn,
burada da varlığını dışa
vurmaktadır.
Genellıkle. mensup olduğu
toplumsal sınıfın ekonomik ve
kültürel düzeyini saklı tutmaya
büyük özen gösteren insan
yüzleri, kimi yerde safyürek
kimi yerde içten hesaplı
göstergesel bir tavırla kendini
açığa vursa bile, aşın bir
cıddiyet, onlan birleştiren
ortak bir özellık olarak dikkat
çekebilmektedir.
Sander'in pozlandınlmış
fotoğraflannı, bu alanın
tarihsel bırikimiyle buluşturan
önemli etkenlerden biri de,
fotografı her tür üslup
spekülasyonu dışında tutmaya
büyük özen gösteren klasik
tutumdur.
Fotoğrafçıya özgü klasik
tutumu, örneğin resim
sanatındaki benzeri yorumla
aynı düzeyde düşünmemek
gerekiyor.
Resimde. çağdaşlığın
uzağında kalma tehlikesi her
zaman söz konusu olabilir.
Fotoğraf ise. temelde,
gerçekliğe bağımlı birdal
olması bakımından, nesnel
görünrünün uzağında kalamaz,
aksine o görüntüyü yüceltici
bir eğilimi, sürekli olarak
kendi içinde banndınr.
Ankara Fotoğraf Sanatçılan
Dernegi'nin işbirliği altında
düzenlenen Alman Kültür
Merkezi'ndeki August Sander
sergisi, fotografın hiçbir
zaman eskimeyecek olan bu
yönünü. olanca görkemiyle
ortaya serdiği gibi. fotoğraf
tarihinin kısa geçmişinden
ilginç bir sayfa da açmış
oluyor.
DUŞUNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Kültür Alışverişi
Kaç gundür bu konu kafamı kurcaJayıp duruyor. Geçen-
lerde Cevat Çapan'a da sordum:
"Almanya'daki Türkter Almanca yazdıklan zaman Alman
yazını çerçevesine mi giriyorlar?"
Boynunu büküp, "öyle..." dedi.
Almanya'da yaşayan bir Türksünüz, öykü, roman ya da
şiiryazıyorsunuz diyelim, Türkçeyazıp sonraAlmancaya çe-
virirseniz ya da çevirtirseniz Türk yazını oluyor; Almanca ya-
zarsanız, Alman yazını...
Pekı, çevriyi kendinız yaptığınızda, ki insan kendi yazısı-
nı çevirirken dillerin olanaklanna göre değişiklikler yapmak-
ta daha serbest davranır, o zaman ne olacak?
Hem Türkçesini, hem de Almancasmı siz yazdınız...
Bir yapıtla hem Türk, hem de Alman yazınına mı girecek-
siniz?
Ya da hangisini önce yazdığınızı mı araştıracaklar?
Sanatlan düşünelim:
Mimariık, dans, müzük, yontu, resim, fotoğraf, tiyatro, si-
nema...
Bu sanatlardan bazılanna dil girebiliyor. Şarkı sözlerinde,
tıyatroda, sinemada dıl var. ama dil mi beliriiyor o sanatla-
nn hangı ulusun sanatı olduğunu?
Şarkıda dilin belirteyiciliği en az, sinemada daha çok, ti-
yatroda en çok... Oyun yazarlığı zaten bir yazın etkinliği...
Ama yazının ıçine girdığı bu sanatlarda her şey dilde baş-
layıp bitmiyor. Bir Ingiliz filmı yalnızca Ingilizce konuşularak
çevrildığı ıçin Ingiliz filmi değil. ingilız kültürunun içinde yer
alışı beliriiyor onun Ingilızliğıni.
Picasso Ispanyol ressamı mı, Fransız ressamı mı?
Fransa'da yaşayan bir ispanyol. Resimlerini Ispanyol ya
da Fransız dilinde yapmıyor.
Nasıl karar verilecek onun hangi ulusun ressamı olduğu-
na?
Mimartık, dans, muzik, yontu, resim, fotoğraf, tiyatro, si-
nema, hepsi böyle. Bazılannda dil hiç söz konusu değıl, ba-
zılannda bir oranda etkili, ama temel belirieyici içinde yer alı-
nan kültür.
Yazına gelince her şey değışiyor mu?
Yazinda tek belirieyici dil mı?
Yazın öncelikle bir dili işleme, dille güzellikler yaratma sa-
natı olduğuna göre, boynumuzu büküp, "Öyle", demek zo-
rundayız.
Yazın dışı sanatlarda belirieyici olan kültür ne olacak? Al-
manya'da Almanca yazan bir Türk, Alman külturünün çer-
çevesınde midir?
Işin ilginç yanı Alman yazın çevreleri Almanca yazan Türk-
lerde kendilenne aykın gelen bir kültürü değeriendiriyoriar.
öylesine ki Almancanın kullanılışındaki acemilikler bile hoş-
lanna gidiyor.
Örnekse Emine Sevgi Özdamar'ın Hayat Bir Kervansa-
ray adlı romanında kültürümüzün, değil Almanlara, bugün
bize bile aykın gelen eski insanlan anlatılıyor. Almanlann
böyle bir romanı benimseyip Ingeborg Bachmann Ödülü'ne
değer görmeleri çok ilginç...
Şöyle bir düşünceye ulaştık:
Demek ki yazın, bütün sanatlann ötesinde, kültür alışve-
rişinin iki yonluluğünü gerçekleştırme yolunda...
Bu ne demek?
Yıllardır uluslar arasında bir kültür alışverişinden söz ede-
riz. Ama bu alışveriş gelişmekte olan ülkeler açısından ba-
kınca, "veriş"\ olmayan tek yönlü bir "alış" durumundadır.
Anlaşılan şimdi yazın dünyasında bir "veriş" de ortaya çık-
tı...
Juan Goytisolo'nun Hayat Bir Kervansaray ıle gerçek-
leşmekte olduğunu soylediğı şakasını daha önceki bir ya-
zımdaanmıştım:
"Fransızyazınının geleceğinin Magriblı ve Karayibliyazar-
lara, Ingiliz yazınının geleceğinin Pakistanlı ve Hintli yazar-
lara, Alman yazınının geleceğinin de Türkyazarfara bağlı ol-
duğunu" söylüyordu.
Bu yazariar o ülkelerin yazınlarına ne katkıda bulunacak-
lar?
Dili mi işleyip güzelleştirecekler?
Hayır, bu yazariar o ülkelerin kültürierine kendi ülkelerinin
kültürierini taşıyacaklar.
Taşıyoriar...
Demek ki yazın, ağıriıklı olarak bir dil ışi, ama salt bir dil
işı değıl, bütün sanatlar gibi, o da temelde bir kültür işi...
Yoksa Goytisolo böyle bir şaka yapmak gereğıni duyrnaz-
dı. Almanya'yla tek yanlı olmayan, gerçek bir kültür alışve-
rişine girdiğimiz anlaşılıyor.
293 89 78 (3HAT)
BEYOGLU ALKAZAR SINEMA MERKEZI 245 73 83
K KIESLOWSKrnın bütun buyuk festıvalleıı sılıp supuıen başvapıtı
^KIRMIZIIreneJACOB • jBan-Louıs TRir-vlTK İM AM T
BEYOGLU ATKAZAR • 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15
K. KIESLOWSKI'nm butun buyuk festıvallerı
sılıp supuren başyapıtı
UÇ RENK •
MAVI)ULIETTE BINOCHE
11.00-15.30-19.15
-J-*ÜÇ RENKr-7
IİEYAZJulıe Oe'py mfrmısz Gaıos
13.1517.30-21.45
KADIKOY AS 336 OO 5OIFA
bahar isyancıdır!
SlfîS» ORTAOYUNCULAR
ISTIKLAL CAD NO 140 TEL 25 1 18 65-66FAX 244 43 27
Ferhan Şensoy Ferhan Şensoy Ferhan Şensoy
FERHANGİ ŞEYLER ŞU GOGOL DELİSİ SEYiRCiLi SEYiR
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi
Biletlef : Gifede ve Suadjye Vakkerama da satıbnaktadır.
VAZ.
oynayanlar
Derya »LAIORt.Oldsnıir ÇÎFTÇİOĞI.U
Ulku OUKU
CUMA-CUMARTESİ 21.00
Uletter: Tttsim Vakktrama
.inısc farkctniL'di.
>i/ tiirkodcci'k ıııisiııi/ ?
JOHN TOFTURRO ROBMORROff RALPH FIENNES
Bir ROBERT REDFORD Filmi
Q U I Z S H O W "
Kadıköy BAHAMYE (414 35 05) 11.3O-14.0O-16.30-19.00-21.3O
BEYOGLU PERA (251 32 40)
•JEREMY DtONS •MERY1 STREEP «GLENN CLOSE
•WEVONARYDEK •AflfTONIO BAJVDERAS
RUHLARIN EVIYön: Bille August SONHAFTA
12.00-15.00-18.00-21 OO
Dilek TLIRKER Tivatro AYNA
MUTLU OL NAZIM
KÜÇÜK SAHNE/BEYOĞLU
OYUNLAŞTIR.\N Atcıol Bebratnoğlu
OYNAYAN Dilek Türker
Gıse TeL2Sl 85 8"/24S 2-i 90 Cıınu 20 30 Cıımartest 18 (X)
ÇAGDAŞ REPERTUVAA
T İ V A T R O S U
Harold Pinter
mı m
Yön: Kubilay Zerener
Cuma-Ctesi 18.30-Paıar 21.15
Salı 1700
Gönûl Okü-&zanf<T Özcan rıyıtnmı
Siili Ttl: 133 M 91
B i / i m T i y a t r o
Altuniude CAPITOL Tel: 391 65 38
Nefis tiyatro metnini ve
Zafer Diper'in virtüoz
oyunculuk gösterisini
kaçırmayın. / BASIN
YARGI
Cumanes' 18 30
ŞİKE
Quiz Show
Oscar MuKu yonetmen ft^oert
redtord dar. Amefikan ahlaiu ^e
^ TJrm gucü uzenne kişkrtıcı bir
 *am dçnier pıogram •yım»br'
Tçevresmcfe görşen olayiarla hayaHarı^ ,
^ değîşen üç nsanın öytajsû <
, Völaga» oıayır» dramatıze eden •
-Baştenın adanları- fAmnn yfcjız v
' yapmcs Redtan). sosyal ıçerklı A
> tanUanyabaoasıdeği
-
Ş*e »
t
skand*«nnedenbu kadar lepta
1 AınagerceMende buolay
AgûvHimizı sarsan bir sen atdatrranr;' i
-
'b.ırasryd|-ctyotMületBşrotjncle«ı1 ,
v Morow ıse "Bence ş*e t» mecaz I
Açapta a c g
^ v« burui hasariam gûsteten bir 4 >
~ önıek Watefoate. irarvconl'a ve <.
^ Ar«a h« gf> benım rwskn«ıı '
A stoıdaiann alası Bt scnraKı ' >
^nesfn kuşkuculuğunu da doğuran ılH ,
> nplumsal skandal" ttyoc Evet .
4Fotresl Gunp Ametıka nm hayalıy '
T Jke'de gefçegı Kaçırmayın>
#
EVRENSEL
KÜLTÜR MERKEZİ
18 Şubat C.tesi 14.00
SEMİNER / ATÇ
POLITIK TİYATRO
Hazırlayan : B.Ü.O
18 Şubat C.tesi 19.30
T İ Y A T R O
Istanbul Sahnesi
YAU, BIZ
NİYE KOVULDUK
Yaz.*Yon.
Uehmet ESATOĞLU
istıklal Cd. Aznavur Pasaıı 212/6
Galatasaray Tel. 243 08 06-03
I KEİ>T OVIOCULARI
I 246 35 89-247 36 34
! NEIL SIMON
KOMEDI 2 BOLUM
Çeuıren : Bılse KOLOĞLU
Yön: Yıldız KENTER
Persembe 21.00, Pazar 15.00
{PetşemtM Indirımlidir.)
MUZAFFER İZGÜ
BİR BAŞKASI
ISTANBUL BÜYUKSEHIR BELEDIYESI
ŞEHIR TIYATROLARI i1
H A R B I Y E M U H S I N E R T U G R U L S A H N E S İ (240 77 20(
ERGUN SAV ÇocukOyunu
r^prT ÎERZı
GÖLGENİN CANI
YONFTEN ENGİNGÜRMENİ YONETEN CEM DAVRAN
(15-16-17-18-19 Şubat) ' (18-19 Şubat Saat 1100)
"CANLI MAYMUN LOKANTASI" ADLI OYUNUMUZ
RAHAT5I7LJK NEDENİv
Lt GEÇIG BİR SÜRE KAlDIRILMIŞTIR
PEYNIRL1 YUMURTA
CANDOĞAN
(14 Şubat Saat. 18 00/20.30 16-17 Şubat Saat. 15.00)
KADIKÖY HALDUN TANER SAHNESİ (349 04 63)
DARIO FO
AÇIK EVLİLÎK
YONETEN MAZLUMKİPER
(l5-l6-l7-l8-l9Şubat)
Çocuk Oyuıtu
WiHAk
'ESFEARE
BİRGECEMASAU
O
V
UNLAŞTIPAN YONETEN
NEŞ'E ERÇETİN
(18-19 Şubst Saat. I ! 00)
" A S L O L A N H A Y A T T I R " ADL! 0YU-İUMUZ RAHATSIZUK
NEDENIYLE GEÇICI BİR SURE KALDIRILMIŞTIR
USKUDAR MUSAHIPZAOE CELAL SAHNESİ (333 03 97)
NikOLAY GOGOL
PALTO
YCfJETEK BAŞAR SABUNCU
(15-16-17-18-19 Şubat)
Çocuk Oyunu
FICVVAECHTER
SOYTARILAR OKULU
YGrCTEN TANER BARLAS
(18-19 Şubat Saat. 11.00)
FATİH REŞAT NURİ SAHNESİ (526 53 80)
A TURAN OFLAZOĞLU
CEM SULTÂTT
YONETEN ENGİNULUDAĞ
(15-16-17-18-19 Şubat)
Çocuk Oyunu
Ş AVŞA^EULGER
EPOSTOĞLU-MDKİLIÇ
YAVRU KİMİN
YONETEN ŞEVKETAVŞAR
(I8-I9 Subat Saat I I 00)
G A Z I O S M A N P A Ş A SAHNESİ (578 60 67)
HALDLN TANER
VIUN EN AKJLU KOUEDISI'
GOZLJERIMIKAPARIM
VAZIFEMİ YAPARIM
TELEFON ,: 212, 230 16 18
KOMEDİ 2 BOLUM
Yön: Yıldız KENTER
Müzik : Mellh KIBAR
Cuma 21.00. C.tesi 1S.0021.00 _ or u n cunteri ç,
|C.I«İ 15.00 Indinmlidir.l | IIIFTUK
•CNETEN SAVAŞDİNÇEL
(I5-I6-I7-I8-I9 Şubat)
Çocuk Oyunu
-EMOi3p 3t\Z.
v
GU\ER
BIRUKTE
OYNAYALIM
YOMETEN DENİZUYGUNER
(18-19 Şubat Saat. I I 00)
> Gunkri Çır li K. 20 30 '•' !0 10 Cum 20 10 Cı IS H. ».!• ' ı m IS 0C I I 111
•llfTU-lt. ŞEHII1 TırATÜOUUtl CIŞELHI ILE KADIKÖT HALDUN TANEIt
(MERKEZ GIŞESDnde SATILtUKTADIK
ŞEHIR TIYATROLARI
HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL SAHNESİ (240 77 20)
80. YIL KULTUR ETKINLIKLERI
TİYATRO VE KARİKATÜR
(SOYLEŞI)
KATHJ\NLAR.
OĞUZ ARAL
SEMİH BALCIOĞLU
LATİF DEMİRCİ
SAVAŞ DİNÇEL
FERRUH DOGAN
TURHAN SELÇUK
Sergı : "Tiyatro Karıkaturlerı"
20 "Şubat Pazartesı Saat I 4.Q0'de.
G i r i ş Ü c r e t s i z d i r .
21 ŞUBATTAN BAŞLAYARAK
ORHAN GÜNER
İKİNCİ NÖBETÇİNİN
SIKINTILARI
YONETEN ARİFAKKAYA
SAHNE VE GIYSI TASAKM EKİP ÇALIŞMASI
21 Şubat Saat: 18.00 • 20.30 • 23-24 Şubat Saat: IS.00
T.C. KÜLTÜR BAKANLlGl DEVLET TİYATROLARI
İSTANBUL Dl
TAKSIM SAHNESİ 293 31 08
Haftaıcı Saal: 20.00 C.tesi 15,00 ve 20 00
TURHAN SELÇUK
ABDÜLCANBAZ
Oyunlaştıran ve Yöneten : Y.Kenan IŞIK
21-22-23-24-25-28 Şubat 1-2-3-4 Mart
CARSTEN KRUGER-VOLKER LUDWIG
ISLIK SEVER MAX
(Mûzikli Çocuk Oyunu)
Yöneten: Erkan TAŞDÖĞEN
19 ve 26 Şubat Pazar
Saat : 11.00 ve 14.00
SANAT INSANLARI -III
CAN YÜCEL
27 Şubat Pazartesi Saat: 20.00
TAKSİM SAHNESİ ÜST FUAYE 293 31 08
Çarşamba ve Cuma Saat 17.30
ŞEHIR UYKUDA
Uyartayan ve Yön: Özgür ERKEKLİ
22-24 Şubat 1-3 Mart
AKM ODA TIYATROSU 251 56 00/(254)
Haftaicı Saat: 19.00 C.tesi 15.00 ve 19.00 Pazar 15 00
fiA*
GIT-GEL DOLAP
Yöneten: Metin BEYEN
21-22-23-24-25-28 Şubat 1-2-3-4-5 Mart
AKM BİRİM TİYATROSU 251 56 00/(254)
Hattaıci Saat: 19.30 C.tesi 15.00 ve 19.30
PAZAR SOHBETLERI - 3
EDEBİYAT VE AŞK
"Aşka Nasıl Bakıyorlar
Aşkı Nasıl Yazıyoriar"
19 Şubat Pazar Saat : 15.30
WOODY ALLEN
İALIŞKUR
ı Subat
Yöneten: Cüneyt I
21-22-23-24-25
BEHİÇ AK
BİNA
Yöneten: Özgür YALIM
28 Şubat 1-2-3-4 Mart
ÜLKÜ AYVAZ
TENEKE ŞÖVALYELER
(Müzikli çocuk Oyunu)
Yöneten: Orhan KURTULDU
Her Pazar Saat: 12.00
Toplu Satışlar için : 244 28 11