23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12ŞUBAT1995PAZAR SAYFA 13 KİM KİME DUM DÜMA BEHIÇ AK Tet 0.212.512 05 05 Fab: 0.212.513 90 91 Bekâret kontnolü şakasının ciddiveti elefonun öteki ucundaki Mil- li Eğitim Bakanlığı Müsteşa- rı Bener Cordan, ortaöğre- tim disiplin yönetmeliğinde, öğrencilerin bekâret kontrolüne gönderilmesine ilişkin bir hüküm olma- dığını söylerken, Vaziyet'e ulaşan bir habere göre Istanbul Inciıii'deki Ahmet Hamdi Tampınar Ortaokulu'nda 15 kız öğrenci bekâret kontrolüne sevk edil- mek istenmişti. Veliler okula gelerek çocuklannı almış, bahçede toplanan kalabalığı polis dağıtmıştı. 9 Şubat Perşembe sabahı gelişen olaylardan müsteşar Cordan. Vaziyet aracılığıyla haberdar oluyor ve "Böyle bir şeyden korkuyorduk, demek en so- nunda oldu" diyordu. Cordan, iki saat kadar sonra tekrar telefonla arayıp, "Soruşturduk, böyle bir olay yokmuş. Okul müdürii 'Gaze- teciler geldi, ben de şaşırdım' diyor" bilgisini veriyordu. 'Vıcıkvıcıklık' abah yazan Hasan Ce- mal'in, Milliyet'te "Çiller eşarbı" ile fotoğraflarının ya- yımlanmasıyla medya dün- yasında patlak veren olayın yankıları içten içe sürüyor. Milliyet'e yakın kaynaklar, evindeki davette fotoğraf makinesindeki filmle- rin çalmmastndan Milliyet'in Genel Ya- yın Yönetmeni Ufuk Güldemir'i so- rumlu tutan Hürriyet yazan Gülçin Tel- ci'nin.osıraAlmanya'dabulunanHür- riyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğ- rul Özkök'letelefon görüşmesi yaptı- ğını belirterek şöyle dediler. "Ertuğrul, Gülçin'e 'önce ihtarname çek, sonra mahkemeye ver' demiş. Ertuğrul, etli- ye-sütlüye karışmayan biridir. Dikkat ederseniz o sırada Milliyet'in ve Hürri- yet'in sahibi Aydın Doğan da Alman- ya'daydı. Ertuğrul'un Gülçin'e önerisi, Aydın Doğan'ın talimatı olabilir." Olayın Medya Plaza kulislerinden adliye koridorlanna taşınıp taşınmaya- cağı merak konusu olurken, "eşarp da- vası"na ilişkin ilk ve tek tepki yine Mil- liyet'ten geldi. Eski genel yayın yönet- menlerinden Umur Talu, "Dipsiz Ku- yu" köşesinde dün "Dostluklann vıcık vıcıklığı" başlıklı yazısı ile ad vermeden olaya değindi: "Başka birileri, bir 'dost meclisi'nde- ki bir sahnenin 'dostluğa ihanet belge- si'ne dönüşmesine öfkelenebilmekte ama, o sahnenin hangi vıcıklık üstün- de 'dostluk sanılageldiği'ni pek düşün- memektedir." Olayın peşine düşen muhabir arka- daşlar da, gazeteye döndüklerinde, "Okul müdürü. böyle bir olay olmadı- ğını söylüyor, kimseyi bulamadık" di- yordu. Oysa, ortada bir olay vardı. Sabah saatlerinde okulda, birgrup kız öğren- cinin bekâret kontrolüne gönderilece- ği yolunda söylenti çıkmıştı. Söylenti- nin kaynağına ilişkin kesin bir bilgi yok- tu. Okul yöneticileri doğrudan bir açık- lama yapmamıştı. Yoksa, bir grup er- kek öğrencinin şakası mıydı bu söylen- ti? Ama ortada bir gerçek vardı: Kız öğrenciler büyük bir telaş içinde evle- rine telefon ederek velilerini okula ça- ğırmış ve oku! bahçesi kısa sürede ana-baba gününe dönmüştü. Polis ge- lip, velileri bahçeden çıkamnış, kalaba- lığı dağıtmıştı. Ne ki veliler de okul yö- netiminden bir bilgi edinememiş ve ço- cuklannı alıp evlerine dönmüştü... Söylentilerin kaynağı belki şakaydı ama olay ciddiydi. Ciddi ve tehlikeli... Çocuklannı alıp giden veliler sessiz- liğe bürünmüştü. Sessizliğin nedeni duydukları tedir- ginlikti. Seslerini yükseltmeleri duru- munda bugün olmazsa yann, başlan- na kötü bir şey gelmesinden korkuyor- lardı. Korkunun nedeni ise çok daha va- himdi. Insanlar, ülkeyi yönetenlere gü- ven duymuyordu. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, be- kâret kontrolünün söz konusu olmadı- ğını açıklamış olsa da, insanlar verilen sözlere artık inanmıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşan Cor- dan, nereden kaynaklandığı belli olma- yan Incirli'deki bekâret kontrolü söy- lentisinin ardından, "Türkiye'de büyük bir oyun oynanıyor" diyordu. Evet, Türkiye'de Türkiye üzerine bü- yük bir oyun oynanıyordu... Hikmet Çetin ısrar ederse bakan kalabilirim. Murat Karayalçın 5İNİ Kırşehirüler Temere rakip oluyor Mert Ali Başarır'dan SÖZDEYİŞLER Hapishaneler suçlular lokalidir, üye olan çıkamaz. ırşehir'de üç yıldır yayımlanan Çaödaş Kırşehir'in Yazı Tşleri Müdürü Mehmet Atılgan. gazetenin eski sayılarından bir kaçını göndermiş... Mektubunda da "Gazetemizin 'mega-flaş' bölümünde, Kırşehir'deki olağandışı olay ve davranışlan kısaca konu alıyoruz. Bu olaylar tamamen gerçektir ve olay kahramanlan bizde mevcuttur" demiş. "Bunları biliyor musunuz?" başlığı altında neler olup bittiğini izleyelim: Maliye'ye borcu olan bir hemşerimizin, borç çekini posta ile göndermek isterken yanlışlıkla babasına göndermek için hazııiadığı yeni yıl kartını Maliye'ye, çeki de babasına gönderdiğini. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde, bir ilkokul öğrencisinin öğretmenine götürmek için babasından çiçek istediğini, babasının da büyük bir ayaklı çelenk yaptırarak, kendi ismini yazdınp getirdiğini. Bir hemşerimizin sızlayan dişine, hava almasın diye alçı doldurduğunu. Uludağ'a gıden basın mensubu bir arkadaşımızın, oradaki yoğun kardan etkitenerek, Kırşehir'deki yakınlanna telefon edip odun-kömür alınmasını tembih ettiğini. Bir hemşerimize banka tarafından 'sayın mudimiz' diye başlayan bayram kartı gönderildiğini, 'mudi'nin anlamını tanıdıklanna soran hemşerimizin kendisine, sakayla 'küfür anlamına gelir' denmesi üzerine bankaya gidip kavga çıkardığını. Günleri karıştıran bir muhasebeci hemşerimizin, pazar günü erkenden işyerine gidip, saat 9'da elemanlannın evlerine telefon edip, neden geç kaldıklarını sorduğunu. Bir hemşerimizin oy kullandıktan sonra eline sürülen çıkmaz boyayı, kâğıda parmak basmak için sürüldüğünü sanıp, 'biraz daha sürün' dediğini. Arabasıyla bir köpeğe çarpan hemşerimizin, olay yerinde toplananlara suçlunun köpek * olduğunu anlatmaya çalıştığını. Yaşlı bir hemşerimizin röntgen cektirmeyi bir tedavi sanıp, her 10-15 günde bir romatizma ağnlan çoğaldıkça röntgen çektirdiğini. Bir bayan hemşerimizin kocasmın pazardan alıp getirdiği karnabahan, çiçek sanıp vazoya koyduğunu. Bir imam hemşerimizin emekli olduktan sonra neden camiye gitmediğini soranlara, 'emekli olan memuriar daireye gidiyoriar mı ki ben gideyim' dediğini. Savunnıa sanayiinde lokomotifözel sektör mü olacak? S avunma Sanayii Müsteşarlı- ğı'ndan (SSM)gelen, Müste- şar Yardımcısı Veysel Yayan imzah açıklamayı olabildiğin- ce aynen yayımlamaya devam ediyo- ruz... Bugünkü konu, "SSM'nin el at- tığı projeler"den ifadesini kullanmamı- za karşın, uygulamada SSM'nin doğ- rudan ilgisi olmayan Çankan'daki uçaksavaryatınmı... llgileri olmayan bir yatınm için kısaca "Bizimle ilgili değil- dir" demek varken bu denli ilgi göste- rip özel sektörü ön plana çıkartarak, kamu sektörünü eleştirmeleri açısın- dan ilginç: "Çankın 'da uçaksavar topu üretmek amacıyla kurulan MKEK/ÇANSAŞ fab- rikasına ait proje, tamamiyle SSM'nin bilgisi dışında ve hatta SSM'nin kuru- luşu öncesinde geliştirilmiş ve uygula- maya aktanlmıştır. Diğertaraftan, yazınızda belirttiğiniz Sismografi en Fakültesi eski dekanla- nndan Prof.Dr.Metin Ba- ra, Istanbul'daki deprem üzerine Kandilli Rasatha- nesl'nin telefonlannın kilitlenmesi nedeniyfe kısa sürede bilgi alama- yan Istanbul Valiliği'nin yanlış adre- se başvurduğunu söyledi. Prof.Bara. Valiliğin bundan böyle Dtyanet Işleri Başkanlığı ile temas etmesi gerektiğini savundu: 'Geçen yıl üniversitelerin tstanbul, Ankara ve hrmir'deki astronomi bö- lümterine tek kuruş yatınm yapıimaz- ken Diyanet, htlali gözlemek için 20 bin dolara teleskop aldı. Maddi so- runlan olmayan Diyanet, astronomi- nm yant sıra sismografi ile de ilgite- niyor oiabiiir. Bu bakımdan bundan sonraki depremlerde rasathane ile değil Diyanet'ie görüşülmesinde ya- rar var." hususlar, önemli eksikliklerine rağmen, projenin yatınm büyüklükleri ile ilgili ge- nel bir değeriendirme yapmaya imkân verebilecek mahiyettedir. Burada esas olan, tüm eksikik ve yanlışlıklanna rağ- men, yazınızda, kamu kesimi tarafın- dan yapılan bir yatınmın her aşamada karşılaştığı problemlerin çarpıcı birşe- kilde gündeme getirilmiş olmasıdır. Gerçekten de MKEK/ÇANSAŞ'da yatınm kararı verilirken başlangıçta dikkate alınan ihtiyaç rakamları, uygu- lamada ve uygulama sonrasında önemli ölçüde değişikliğe uğramış ve böylelikle MKEK/ÇANSAŞ tesisleri yüzde 70'ler civarında atıl kapasite ile çahşan bir yapıya bürünmüştür. Bu noktada MKEK/ÇANSAŞ'ın ya- tınmlanndan veya yatırımlannın plan- lanmasından müsteşarlığımızın hiçbir sorumluluğa sahıp olmadığının belirtil- mesinde de fayda mülahaza edilmek- tedir. Ancak buna rağmen, yapılmış bir ya- tınmdan mümkün olan azami ölçüde yararianılması yaklaşımı çerçevesinde, projelerimizin yürütülmesi esnasında bu fabrikanın imkân ve kapasitesi dik- kate alınmış ve zırhlı muharebe aracı projesi çerçevesinde 25 mm topların MKEK/ÇANSAŞ'da üretilmesi sağla- narak fabrikanın tam kapasite olmasa dahi hayatiyetini sürdürmesi temin edilmiştir. Diğer taraftan, tarafınıza iletilen ra- pora dayanarak köşenizde yer verdi- ğiniz MKEK/CANSAŞ örneği, ROKET- SAN'ın neden özel sektör firmaiarı ağırlıklı olarak kurulduğu hususunun da başlıbaşına çok açık bir gerçeğini ifade etmektedir. MKEK, 1950'lerden bu yana Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin silah, araç ve gereç ihtiyacı için faaliyet gösteren güzide bir kuruluşumuzdur. Bu kuruluşumuzda çahşan perso- nel, piyasa şartlannda üretim yapabil- menin gayreti içindedir. Ancak, kuru- mun statüsünden kaynaklanan ve di- ğer bütün kamu kuruluşlan için oldu- ğu gibi MKEK için de geçerii olan üc- ret yapısı, nitelikli personel istihdamı, işçi sayısını ihtiyaca göre düzenleme, çabuk karar alabilme ve fınansman gi- bi konularda karşılaşılan problemler, MKEK'nin aynı sahada faaliyet göste- ren firmalarla rekabet şansını önemli ölçüde azaltan bir mahiyet taşımakta- dır." Burada bir nokta koyalım. SSM ku- sura bakmasın ama MKEK'yi bu den- li küçümsemek yanlış... O MKEK ki Kıbns Barış Harekâtı ile ABD ambar- gosu geldiği zaman Türk Silahlı Kuv- vetleri'nin gereksinimi olan bazı silah- lan yoktan var eden bir kurumdur. Ye- ter ki dışarıdan birileri burunlannı sok- masın... Gelelim uçaksavar yatınmına. isviç- re'nin Oerlikon finnası lisansı ile 35 mm'lik çift namlulu uçaksavar topu üretmek için ilk anlaşma 16 Ekim 1972 tarihinde Zürih'te imzalanmıştır. Söz- leşmeye, Türkiye adına Milli Savunma Bakanlığı Müsteşan Orgeneral Eşref Akıncı imza atmıştır... Oeriikon firma- sının sahibi Dr.Dietrich Bührle Oerli- kon'un Türkiye temsilcisi de Mehmet Arsay'dır... Sonra ne olduysa 35 mm'den vaz- geçilmiş ve 20 mm' lik uçaksavar topu- na dönülmüştür. 20 mm'lik top, kısa menzilli pervaneli uçaklara karşı etkili- dir ve fakat kısa menzilli pervaneli sa- vaş uçakları havacıhk müzelerine kal- dınlmıştır! O yıllarda iki tezgâhlı bir atölyesi bu- lunan Mehmet Arsay, daha sonra Ar- say Holding'in sahibi olmuştur. Türk işadamı, Davos'ta dönemin başbaka- nı Turgut Özal'ın Dr.Bührie ile yaptığı görüşmede, Isviçre firmasının temsil- cisi olarak hazır bulunmuştur. Özetle uçaksavar rezaletinin sorum- lusu MKEK değil, MKEK'nin işine bur- nunu sokanlardır! T.C.UNYE SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLAN DosyaNo: 1994/416 Davacı Recai Dinçer vekili Av. S. Doğan öcal tarafından da\ah Kamil ve Meliha aleyhlerine açılmış olan ortaklığın gidcrilmesi davasının mahkememızde yapılan açık duruşmalan sırasında verilen ara karan gereğince; Bütün aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen davalılar Onye'nin Saraçlı mahallesınden Şe\'ki kızı Meliha ile Şevki oğlu Kamil'in adlanna ilanen tebligat yapılmasınakarar veıilmiş, karar gereğince yukanda isimlen yazılı bulunan davalılar Kamil ve Meliha'nın duruşma günü olan 8.3.1995 günü saat 9'da Ünye Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekılle temsil ettirmeleri. aksi takdirde yargılamanın yapılarak yokluklannda karar venleceği hususu ilan olunur. 13.12.1994 Basm: 6202 ÇİZGİLİK KÂMİL MASAHAU HARBİ SEMtHPOROY * * * * * * * * ET VE MLLIK âAâJk BULUT BEBEKVLIMF Ç/FTÇ/ TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAS 12 Şubat CENAP ŞAHABFTrfN 1334'TE BU6ÜN, ÜULÜ OZAN CEMAP ŞAHA8£TT'H, S£VİH KAU4- MASNDAN 64 YAÇIMDA ÖLDÜ. 6ENÇLİ&4klOE BİR SÜR6 HE- KfMÜk YAPM1Ş OLAN CBNAP ŞAHASETriH, SU ARADA SER.VET-İ FÜNUN O€KGtSIHP£ ÇAUŞUAYA KOYULMUŞnJ. KrSfi ZAMANOA, TEVPİK PİKKET HE HALİTZJyA İL6 S£K l&T-İ FÜNUhl £C£SıyAT/'MN ÜÇ T&USİLOSİHDEH B//Sİ SAYILM/pl. OEH&İNİN KAPANA4ASIYIA EPEBtYATÖĞ- RETMEMÜ6/ME BAÇLAMIÇ, Bü ARfiOA AÜ KEMAL'iAJ PEYAIU-/ SA8AH 6AZETE£lHC>e ÇAUÇtolÇrt. KUVAYI MİLÜ- YE'YeKAHŞt ZDI/re -miCINAU CeNAPŞAHABEITİN, SONRA UAmSlMl AMAYtP ONlAgl OBSTEKLEMİÇn. OKJUN ÖNEMİ,v ÜLJCBUİ2PE SEMBOÜZM AKlMlNlhl ÖNCÛLEHİNOeN OL- UASIUOA SÖSTERiL£BİLİR."SANATSANAriÇiNPilZ. n ÖZD£YİpU£ UY6UN, YAPMA VG SİÇİMCl BİS ŞİİR ' OiAAI OZM, AfZU2 2İ lANMIŞn OGRENCILERE»• Tümû yabancı öğretmenlerle, 16 kişilik sınıflarda >- Okulda lngilizcesi zayıf olanlara sınıf geçmeye yönelik >• Okulda lngilizcesi iyi olanlara ileri düzey >• Isteyenlere taşıma servisi >• Okul süresince hafta sonu, Haziran, Temmuz'da yoğun hafta içi 100 saatlik ÖZEL PROGRAM >• English Fast 13 resmi okulda öğretmen göndererek eğitim veriyor. DEVRE 11 ŞUBAT ENGLİSH FASTLONDRA ANKARA KADIKOY İ7 (O716) Î4- MECİDİYEKÖY BAKIRKÖY .15 (O21 2) 266 PENDIK 27 28 (O2 1 6) JVO 44 • (O216) 39O 45 I SAMSUN İCRA TETKÜC MERCÜ HÂKİMLİĞt'NDEN Davacı Es Fınansal Kiralama AŞ vekili Av. Neşe Deniz tarafından davalılar M. Hasan Çebi vekili Av. Cemil Deveci ve Su-Ma PlastikTic. Ltd. Şü. arasında sürmekte olan ıstıhkak davasında; Davacı Es Finansal Kiralama AŞ tarafından davalılar aleyhıne ıs- tıhkak davası açılmış olup davalı Su-Ma Plasrık'e yapılan tebligat bila ikmal iade edildifinden ve davalı Su-Ma Plastik Tic. Ltd. Şti'ye ilanen tebligat vapılmasına karar verildiğınden davalı Su-Ma Plastik Tic. Ltd. Ştı'nin duruşma günü olan 28.03.1995 günü saat 09.00'da duruşmada bizzat kendisinin gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, da- va dilekçesı ve davetiye yerine kaim olmak üzere tebliğ o Basın: 6040 KOCAELİ1. ASLİYE HUKUKMAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1994/697 Davacı Zafer Yıldızlı tarafından. 19.10.1994tarihlidavadilekçesiyle. Kocaeli Ticarel Sicilı memurluğunda 6948/13339 sicil numarası ile faaliyet gösteren. Izmit-Demiryolucaddesino: 12411 adresindeki Bode- ta Boya Dekorasyon inşaat ve Taahhüt Limıted Şirketi"nın iflasıı talep edilmiştir. I.I.K.nun 166'2 maddesı gereğince ve ytne I.I.K. 158.nci maddesine göre dtger alacaklılann ıflası gerektiren bir hali bulunmadığını ıddia yönündcn. ılandan ıtıbaren 15 gün içinde müdahale talebinde bulunmaları ılan olunur. Basın: 6259 tLAN T.C. DEVELİKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1994 5 Davacı Abdullah Ağca tarafindan davalılar Hazine ve Beledıye Başkanlığı aleyhine açılan tescil davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince; Dosyamız dahili davalısı Muris oğlu tbrahim eşi tkbal Ağca'ya (Develioğlu) murisi lbrahim'in malvarlığında mülkıyet ya da in- tifa hakkını seçmesi konusunda 15.03.1995 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunmasına. duruşmaya gelmedıği takdirde mirasta mülkiyet hakkını seçmiş sayılacağı hususu ila- nen tebliğ olunur. Basın: 6027 BEYŞEHİR ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞt'NDEN DosyaNo: 1994 132 Davacı Meryem Tekinkaş tarafından davalı Huğlu kasabasından D- ede Tekinkaş aleyhıne mahkememıze açılan boşanma dav asmın yapılan duruşmasında \erilen ara karan gereğince: Tüm aramalara rağmen bulunamayan da\alı Dcdc Tekinkaş'ın mahkemcmızceduruşmanın bırakıldığı 08.03.1995 günü saat 12.00"de hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsiI ettirmesi. aksi takdirde duruşmaya gelmedigi veya kendisini bir \ekille temsil ettirmediği takdirde yokîuğunda yapılacak işlemlere ıtirazedemeyeceğı tebligat y- erine kaim olmak üzerc ilanen teblıg olunur. 25.01.1995 Basın 5710
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear