25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 1995 PAZAR FAZAK KUrNLJGL AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Ruşen Keleş, İstanbul'un çelişkiler yumağı olduğunu söylüyor HABİTAT Türkiye için büyükfirsat tS LJJylLJo Birleşmiş Milletler'in Insan Yerleşimleri Konferansı ya da HABİTAT ifzirvesi 3-14 haziran günleri arasında Istanbul'da yapılacak. Bu zirve için îstanbul'a çeşitli ülkelerden 20-25 bin kişi gelmesi bekleniyor. Yine bu nedenle okullar Istanbul'da erkenden tatil ediliyor. İlki 1976"da Kanada'nın Vancouver kentinde düzenlenen HABÎTAT \r e bağlı toplantılannda ilk kez hükümet dışı kuruluşlar ya da sivil toplum örgütlerine ağırlık verilecek. Ancak bu arada dikkat edilmesi gereken bir nokta bu sivil toplum örgütü temsilcilerinin söz haklannın sınırlandınlacağı olasılığı. Bu arada konferans için HABİTAT Danışma Kurulu'nun hazırladığı raporda yer alan çizelge ve verilerin 1988, 1990 gibi eski yıllara ait olması eleştiriliyor. Raporda garip bir Türkçe, bol bol da yabancı sözcük yer almasının ne anlama geldiği sorgulanıyor. Bu hafta konumuz insan yerleşimleri olduğu için bu konunun uzmanı olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Ruşen Keleş'le konuştuk. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU PAZAR KONUĞU Sizce, tstanbutve Türkiye'nin yaşadt- ğı kent.se/ sorunlar HABİTAT 1/'nin fstan- bul'da vapılması karannda etkili olmuş mu- dur? KELEŞ - Sanmıyorum. Bir büyük kent olarak uluslararası bir toplantıyaev sahipliği yapacak ni- teliklere sahip mi değil mi? Bu dikkate alınarak ve belki bu ve buna benzer toplantılann dünya- nın başka ülkelerinde datia önce yapıldıklan yer- ler dikkate alınarak. bir coğrafi denge sağlamak amacıyla Istanbul seçilmiş olabilir. mmı^m 1992 'de Rio de Janeiro 'da düzenlenen Çevre Zirvesi 'nde HABİTA TII 'nin toplanma- sı du konuşulmuştu. O zaman Başbakan olan Süleyman Demirel de bu zirveye katılmıştı. Acaba Demirel 'e, HABİTA TII İstanbul 'da top- lansın, diye telkinde bulunulmuş olabilir mi? KELEŞ -Mümkündür. Çünkü İstanbul birçok Batılı ınsan için çok çekici bir yerdir. Gerçı Is- tanbul. sadece Batılılardan oluşan bir toplantıda tercih edilmedi. Ama İstanbul unçekiciliğı.gelmişgeçmışbir- çok uygarlıklarabeşiklikermiş bir yer olarak boy- le bir toplantının yeri olarak seçilmiş olabilir. di- ye düşünüyorum. Buray ı görmek isteyenler çoktur. Bu tür toplan- tılar da sadece bılımsel özellikleriyle değıl, top- lanacakları kentın çekiciliğiyle özdeşleşiyor. an- lam kazanıyor. Bu nedenle de tercih edilmiş ola- bilir ^ • • ^ " Bu konferansın adı HABİTAT ya da insan yerleşimleri. Sizce İstanbul 'da insan yer- leşimleri diizgün mü? KELEŞ-Ben toplantının başından beri altı çı- zılen özelliklerinden binsi olarak Türkiye'nin ta- nıtılması, İstanbul'un tanıtılması savının ışlenme- sini çok anlamlı bulmadığımı belırtmek istiyo- rum. İstanbul bu açıdan bir çelişkiler yumağı halin- dedır. Türkiye"nin tanıtılması için bir firsat eli- mize geçmiştir. 20-25 bın kişinin bu vesiley le İs- tanbul'a gelmesinı ben çok önemli buluyorum. Ancak. tanıtma derken acaba neyin tanıtılma- sı bizim için önem taşıyacak? Bu konularda bel- li bir bilgi birikimine sahip olmamız mı vurgula- nacak? Belli kadrolan son 30-35 yıl ıçınde yetış- tırrnış olmamız mı vurgulanacak? Ya da bu kişi- lere İstanbul'u gezdırerek Sultanbeyli'de, Ümra- niye'de olup bitenlen mi anlatacağız? İstanbul. bugün çağdaş bir kentin zorunlu ış- le\ lerini yerine getirmekte güçlük çeken, büyük tıkanıklıklarla karşı karşıya bulunan birülkedir. Demın sorduğunuz soruya yanıt venrken be- lırtmeye çalıştığım gibi birçok ınsan. Istanbul'a tarihin ne bıraktığını merak ederek buraya gelı- yor. Istanbul'un tarihten devraldığı kalıtı gözlem konusu yapmanın özlemi içtndedırler. Fakat fstanbul'a tanhten çok az şey kalmış ol- duğunu görüp düş kınklığına uğramalanndan ben kaygi duymaktayım. ^•••i" O zaman sizce htanbul ve Türkiye 'de yönetici kesimler neden İstanbul'u bu 20-25 bin yabancıya göstermekte bu kadar teşne dav- ranıyorlar? KELEŞ-20-25 bin kişiye ev sahipliği edecek bir toplantının Türkiye'de vapılması önemli bir olaydır. Biliyorsunuz. birkaç yıl önce de olimpi- yatların İstanbul'da yapılması için çaba harcan- dı. Hangi bağlam içinde duyulacağı bir yana. İs- tanbul'un adının duyulması önemlidir. diye dü- şünüyorum. Sanıyorum, yöneticilerde bu nokta- dan yola çıkmışlardır. Ama bir toplantıyı başanyla yürütmek. ona ev sahipliği yapmak son derece önemli birola>. îs- tanbulgibıbiryerdeyaklaşık 30 bin kişiyi 11 gün süreyle konuk etmek sorumluluk ısteven bir iş. Ben. cesaretlerinden dolay ı yöneticıieri kutlamak istiyorum. Hem yerel. hem de merkezı yöneticileri bu ne- denle kutlamak istiyorum. • ^ M H H Mevcut olanaklarla sizce başanlı bir organizasyon ve ağırlama yapılabilir mi? KELEŞ - Bunu çok güç göriiyorum. Başbakan- lık bu organizasyon sorumluluğunu ve görevinı Toplu Konut İdaresı Başkanlığfna vermiştir. Bu kuruluş hem örgütlenme çalışmalannı yüriitmek- tedir, hem de akademik sorumiuluğu üzenne al- mıştır. tkinci kısım birincisinden daha kolaydır. Birin- cisıni bir merkezi yönetim kuruluşu tek başına gerçekleştırecek durumda değildir. Bu nedenle hem yerel yönetimierle, hem bakanhklarla. hem sivil toplum örgütlenyle. akla gelebilecek pek çok kuruluşla işbirliği sürdürmeye çalışıyor. ^ M Birleşmiş Milletler, ilk kez HABİTAT ve bağlı toplantılannda hükümet dışı kuruluş- lara ağırlık veriyor. Sizce bunun önemi kentleş- me açısından ne olabilir? KELEŞ- Birleşmiş Milletler'in çalışmalannı yakından ızlemiş olanlar çok iyi bilırler ki bütün uluslararası toplantılarda NGO (Non Govern- mental Organization)gayri resmi kuruluşlar ora- da temsil edilırler. Bu. yeni bir şey değildir. Dolayısıyla bu gele- neğe baglı kalınarak, Istanbul'da yapılacak HA- BİTAT II toplantısında da siv il toplum örgütleri- nin temsil edilmelennin önemle izlendiğini gö- rüyorum. Hazırlık toplantılanna katılanlann listesi göz- den geçınldiğı zaman rakamlar dikkati çekiyor. Ama sayılann bir yerde fazla anlam taşımadığı- nı da belırtmek isterim. Benee nitelik daha önem- lidir. Bununla da kastettiğım şu: Örneğin. Rotary gibi çevre konulannda zaman zaman başanlı çalışmalar yapan bir dernek var. Değerini hiçbir zaman küçümsemek ıstemiyo- rum. Kadınlar üzerine yazılmış yapıtları tanıtan, ya da bunlarla ilgili bir dernek gıbı kurııluşlann sıvıl toplum örgütlerinin yanmdayeralmalarının yanı sıra orada derııek statüsünde olan Birleşmiş Milletler Türk Derneği'nin listede göriilmemesi çok yadırgatıcıdır Türk Belediyecılik Derneği'nın bu listeye alın- masını biz çok sonra önerdik. Yani demek istiyo- rum ki bu sivil toplum örgütlerinin sayılannın 120-140"ı bulmalanndan çok. bu sı\ il toplum ör- gütlerinin hangileri olduğunun belırlenmesi önemlidir. İkincı bir nokta da şu: Son zamanlarda dikkatimizı çeken. konferan- sın İstanbul'da örgütlenmeMne ilışkin yakınma- lar var. Sivil toplum örgütlennden raporlar isten- miş. ama bu raporlarda dile getirilen görüşler Ulusal Rapor'a ya hiç yansımamıştır. ya da yan- sıması gerektiği kadar yansımıyor. Bu kendi fikrim, gözlemim değil, Istanbul'da 25 kasımda sivil toplum örgütlerinin benim yö- netmemi istediklerı toplantıda bütün bu görüşler Bu arada raporun en büyük eksıküği. bence. ül- ke yerleşme sıstemimize ılişkin değerlendirme- len ıçermemesidir. Bununla şunu kastediyorum: Türkiye uzun zamandan ben göç hareketine maruz bir iilkedir. Köylerden kentlere göç hare- ketlerinın hangı boyutlara \ardığını çok iyi bili- yorsunuz. Buna doğudan batıya göç eklenmiştir. Türkiye"de isteğe bağlı göç olduğu gibi zorunlu göç olayı da yaşanmaktadır. Türkiye'de çok önemli boyutlarda bölgelerara- sı dengesızlikler vardır. BirGüneydoğu sorunu- muz vardır. Bu konulann >er almadığı bir HA- BİTAT raporunu ben doğrusu düşünemıyorum. Bırleşmış Milletler: banş, eşıtlık. adalet gibi yüce değerlere daşanan. başından beri bunlan bütün dünyada vaşama geçirmeye çaba harcayan bir örgüttür. Bö>le bir örgürün İstanbul'da dü- zenlemiş olduğu HABİTAT II gibi bir toplantıda de alınacak ulusal raporda insan yerleşimlerimı- zı çok yakından ilgılendiren eşıtlik. banş, adalet. özgürlük gibi ilkelere tümü\le ters uvgulamala- rın yer almaması çok vadırgatıcıdır. Raporda kentli haklanndan söz edılmemekte- dır. Ayrıca. ba^ka çahşmaların konusu edildıği gerekçesiyle çevre konuları yer almamıştır. Do- ğal afetler konusu yer almamıştır. Bunlar bizım çok yakından ılgılenmemiz gereken konulardır. Benim bildiğim seçılmış olan 26 önceliklı ko- nu vardır. Bana öyle geliyor ki bu önceliklı ko- nulann seçilmesinde bırölçüde keyfilik ve yan- lılık rol oynamıştır Bu arada Hak-iş Sendikası'nm. kentleşme uz- manı Turgut Canse\er'e hazırlatmış olduğu ra- porda iözunüettığım bunoktalaryeralıyor. Ulu- sal rapor. bana öyle gelıyor ki bütüncüllukten yoksundur. Konular parça parça ele alınmıştır. Mantıksal ve siyasal bağlan pek de kurulmus de- âıldir. Özüyle ilsıli dıkkatimi çeken noktalar btın- far. PPOf. RUŞEN KELEŞ 1V32. Tmbzon dogıımlu. Ankaru Lnhersitc.sı Si- yasııl Bilgiler ve Hııkıık faküheleıuıt hıtirdı. 1971 ilen bıı ı tıııa Sıyasal Bılgiler Fakultesi. OD- Tİ"tlc. Tiirknc Orlculoğu Amınc ldoıvti Enstitü- sü'ndeyert'l ıfinetimler, kenlsel sivn\et. kent/ef- nıe. konut ve çevrepolitikalan dcrsleri vcriyoı; Si- vasal Bilgiler Fakiiltcsi 'mle de bu konularla ilgı- HAna Biîım Dah ııın başkam Şehırcılik Hureket- leri, Şehircıliğin Kıırûmsal Temelleri. Kenthılim İlkeleri. Kentbilim Terimleri Sözlüğü. Keni ve Si- yasal Şıddeı. 100 Soıtıda ŞehiHeşnıe Konut ve Gecekondu ve daha birçok kıiabın va:an. Peki biçimiyle ilgili ne düşünüyorsu- nuz KELEŞ - HABİTAT llye katılan bütün ülke- ler bu toplantıya ulusal raporlannı sunacaklar. Bız, Türkıye olarak hem ev sahıbiy iz. hem de bir akademik rapor sunuyoruz. Olması gereken şey. Türkiye raponı adını taşıyan bir yazanagın dılı- nin Türkçe olnusıdır. Bunda nedenını anlamak- taguçlükçektığimdıl yanlışlan veifadelerlekar-. şılaştım. Size bir örnek \ermek ıstiyorunı. Raporda. "Yurttaş baglıhğı" diye bir dey im geçiyor. Ne anlama geldiğinı anlayamadığım için araştırdım. Bir de baktım kı bunun İngilızce karşılığı "civic engagement" mış. Yanı resnıı kuruluş- lar ve devletın vanı sıra halkın da birtakım vü- Hangi noktalar Llusal Rapor'ayan- sıtılmadı? KELEŞ- Orneğın bırisi. Türkkent adında Tür- kiye'dekı kent kooperatiflerıni bünyesinde topla- yan birmerkez birliği var. Onlardıyorlar kı: "Bu llusal Rapor'da koopcratifçilikten. güven duvulmavan bir hareket olarak söz «lilivor. Bugö- riiş aslında Toplu Konut İdaresi'nin kendine öz- gü görüşüdür. "Toplu Konut İdaresi bu konuda tarafhr. Do- layısıy İa konut kooperatifçiliği gibi Türkiye'de in- sanların bannma ihtiyacını karşılama bakımın- dan çok önemli bir yer tutmakta olan. son on beş y ılda da çok başanlı sonuçlar vermiş olan bir ha- - reketin bu şekilde ikinci plana itilmesini doğru bulmuyonK" demektedirler. ^ • • • ^ Peki, kooperatifçilik neden ikinci pla- na itilmiş sizce? KELEŞ-Türkkent'le Toplu Konut Idaresi ara- sında kaynaklarm tahsisı bakımından görüş ayn- lığı vardır. Sanıyorum. buradan ileri geliyor. Sizce bu tür kücük. kısır çekişmeler yerine, böyle bir uluslararası konferansa sunu- lacak raporda gerekli bilgilerin yer almasına özen göstermeye çaba harcamak daha doğru ol- maz mıydı? KELEŞ-Toparlayıcı. toplayıcı olmak için ya- rarlı olurdu diye düşünüyorum. Çünkü bir ulusal rapor hazırlanıyor. Burada dengeli olarak bütun görüşlerin, kendı kışısel değerlendirmelerımizi bir yana bırakarak yazılması daha doğru olurdu Bu ulusal rapor, HABİTAT II konfe- ransında Türkiye'nin kentleşme deneyinti ve politikalarını tartışmaya acacak. Sizce bugüne dek izlenen politikaların sorgulanmasını yete- rince içermekte midir? KELEŞ-O konuda ben şunu söyleyebilirim: Bu ulusal rapor taslağı Kasım 1995 tarihini taşı- yor Bu. özüyle ilgili birtakım değerlendırmeler yapmayı gerekli kılar. Çok gec ofmakla bırlikte bu rapor benim de elıme geçmiştir. Bunda şunu görüyoruz: Burada belli birdün- ya görüşünden yola çıkılıyor Küreselleşme ola- yından. Türkıye'nin bunun dışında kalmaması gereğınden yoîa çıkılıyor. Ekonomide liberalleş,- me bir veri olarak alınıyor. Türkiye'nin bir Lçün- cü Dünya ülkesı olduğu adeta unutuluyor. Türkiye. her ne kadar siyasal anlaşmalar uya- rınca bütünleşmış. y a da bütiinleşmeye çalışiyor- muş gibi görünse de toplumsal ve ck'onomik ya- pımızın henüz bir Üçüncii Dünya ülkesının top- lumsal ve ekonomik yapısı olduğu gerçeği bana öyle geliyor ki bıraz gözden uzak tutulmuş. Böy- le oluncada bizolaylara. kentleşmeyle. konutla. çevreyle ilgili politıkalara Batılı gözİüğüylebak- mak gibi birdurunıla karşı karşıya kalıyoruz Ulusal rarx>rda daha çok başardıklarımıza yer verılmiştır. Dıkkatimi çeken nokta budur Böyle bir raporun nesnel olabilmesi. başardıklarımızla biriikte başaramadıklanrnızın da aynı oranda yer almasıylasağlanabilirdi. İstanbul'agelecekolan bu 20-25 bin kişi başarılanmızı gösteren raporu okuyacak. ama İstanbul'u biraz dolaşmak fırsa- tını bulurlarsa raporda yazılanlann büyük ölçü- de gerçeği yansitmadığı sonucuna varacaklardır. Bunu hıç de doğru bulmadığımı söyleyebili- rım. künıluluklen üstlenm<-;.ıni anlatmak için kullanı- lan bir deyim. Buna benzer çok şey var. Her say- fada birkaç kez t *regülasyon~ sözcüğü geçiyor. Fransızca bilenler bunu anlar. ama bızim bu ra- poru Türkçe yazmak zorunda olduğumıızu sanı- yorum. Sonuç olarak, Türk Dil Kurumu'nun. ya da gü- venılebilecek Türk Dil Derneği'nın, Türkçe dilbilgısine güven duyulan bir makamın deneti- minden geçmeden bu uluslararası toplantıya ra- porun Türkçesinin sunulmamasını öneriyorum. Ayrıca, rapordakı bazı çizelgelerve veriler çok eskidir. ••^^••i Bunlar hangi çizelgeler ve veriler? KELEŞ - Örneğin. toplu taşımda koltuk sayı- sı 1988 rakamlandır. Atık su ve atık su rakamla- rıyla ilgili verilerin tarihi 1991'dır. Çevre kirlen- mesiyle ilgili rakamlar da eskıdır. 1996'da yapı- lacak bir toplantıya bu rakamlar sunulacaktır. Bunlann yenılenmesı ve rapora eklenmesi uy- gun olur, diye düşünüyorum. ladı? Ulusal raporu kim.ya da kimlerhazır- KELEŞ - Ulusal ropar, rakamlan da sağlayan bir hazırlık komisyonu tarafından hazırlandı. den- dı. Ama Toplu Konut İdaresı'nın oluşturduğu bir Danışma Kurulu'nun yürütücülüğünde hazırlan- mış olduğu izlenimini verdi bana. Danışma Kurulu. çeşitli resmı kuruluşlar. sivil toplum örgütlerinin. akademik kuruluş temsılcı- lennin verdiklen raporları almış. toplamış. onla- ra dayanarak da ulusal raporu kaleme almıştır. Yöntem, sanıyorum budur. Ulusal raporu hazırlayan danışma ku- rulıınun üyeleri kimler? KELEŞ - Burada çok değerli arkadaşlanmız. bilim adamlanmız var. Danışma Kurulu'nda Yıl- dız Üniversitesf nden Doç.îhsan Bilgin, Toplu Konut İdaresi Danışmanı Necat Erdel,TÜBA şe- ref üyesi Prof.MübeccelKıra>, İJÜ Mimarlık Fa- kültesi öğretim üyesi Prof. ŞuleÖzüekren, Danış- ma Kurulu Başkanı Prof İlhan Tekeli. ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nden Prof. AliTürelbulunu- yor " • • « Birleşmiş Milletler ilk kez HABİTAT ve bağlı toplantılannda hükümet dışı kuruluş- lar ve sivil toplum örgütlerine ağırlık veriyor. Bunun önemi sizce kentleşme açısından nedir? KELEŞ-HABİTATII toplantısında birçok fo- rum yapılacak Bunlann bir kısmı parlamenter- ler. bir kısmı yerel yönetımlenn temsilcilen, ba- zıları akademısyenler, özel sektör temsilcilen. sendikacılar arasında geçecek. Bız sivil toplum örgütü terimini, kapsayıcı, genış kapsamı olan bir kavramolarak kullanıyoruz. Bunun ıçinemes- lek kuruluşlarını, kooperatiflen. sendıkalan vs. koyuyoruz. HABİTAT II çalışmalan arasında dikkatimi çeken şey bunların bölünmüş olduğudur. Sivil toplum örgütlerinı daranlamda almışlar. Sadece dernekleri kapsayacak şekilde yapmışlar. Ama bunlann hepsı de kentleşmeyle, yerleşme sorun- lanmızla çok yakından ilgili çalışmalar yapıyor- lar. Dolayısıyla bunlann değerlendirmeleri veöne- rilerinı almanın böyle bırtoplantı için son dere- ce önemli olduğunu sanıyorum. Toplu Konut İda- resi. raporun başında da belirttıği gıbı katılımcı bir yöntemle bu ulusal raporun hazırlanmasına özen göstermış ve bunu dav et edilmiş bulunan si- vil toplum kurulu^larının sayısıyla açıklamaya çalışmış. Bu. tabii kı saygı duyulması gereken bir dav- ranıştır. Demokratıkleşme için çabalar harcayan Türkiye'de olabildiğı ölçüde geniş halk kesimle- rını, çıkarlan. ıneslek kuruluşlannı temsil eden gnjplann bu sürece katılmasında büyük yarar ol- duğunu sanıyorum. Fakat yalnız sayılar yeterlı değildir. Nitelığe bakmak. hangı derneğın çağırılmasının onemlı, ya da lıangisının çağınlmasının daha az önemli olduğunu iyi tartmak gerekir Bundan daha da önemli olan. rapora bu göriiş- lerin ne ölçüde yansıdığıdır Üçüncü v e en önem- lisi de siv ıl toplum örgütlennin HABİTAT II top- lantılan sırasında konuşma özaürlüklerinin sınır- landınlmışolupolmayacagı sorunudur Bu konu- da bazı duraksamalar var. Bir kere bu toplantının Istanbul'da yapılmasına başlangıçta bazı uJusla- rarası siv il toplum örgütlen temsılcılerı itiraz et- mışlerdır. Bunlar, Türkiye'de insan hakları ihlallen ve zorunlu göç olaylannı öne sürerek konferansın Türkiye"den. ya da İstanbul'dan başka bir yerde yapılmasını ıstemışlerdı. Diplomatik temaslar ve tartışmalarsonucunda. geçen nısan ayında Istan- bul'da vapılması karar altına alındı. Bu da cıddi olarak sevındirici bir durumdur. Fakat toplantıya katılacak olanlann, sivil top- lum örgütü temsilcilerinin orada söz haklannın sınırlandınlması söz konusudur. Bence bunu an- lamak mümkün değildir. Bir taraftan dünyayla bütünleşmek, açılmak, küreselleşmek ıstiyorsunuz. lıberal ekonomi po- litikalannın benımsendiğini dünyaya duyurarak bununla öğünmeye çaba harcıyorsunuz. Obür yandan da bunun doğal bir sonucu olması gere- ken söz ve ıfade özgürlüğünü kısıtlayıcı bir tavır alıyorsunuz. Türkiye'nin tanıtılmasına yaray acağını umdu- ğumuz bir toplantıya bu şekıîde gıdilmesının. ta- nıtım bakımından yararlı değil. zararlı olacağmı düşünüyorum. Hangi noktalarda AÖ; hakları sınır- landırılmak isteniyor? KELEŞ-Onubilmiyorum. Konulannagörebir aynm yapılmış olduğunu da sanmıyorum. Ama Türkiye'nin duyarlı olduğu. ıç ve dış polıtikası bakımından bildiğıniz konular vardır? Bu konu- lara girilmesi pek arzu edilmiyor. Bunu çağdaş ve demokratik bir ülkenin özgür- lüklere göstermiş olduğu duyarlılıkla bağdaştır- mak mümkün değildir. diye düşünüyorum. Biraz önce Türkiye'nin HABİTATII konferansına götüreceği önceliklerden söz et- tik. Bu öncelikler içinde Türkiye 'nin götürme- sigereken önceliklerinin pek de bulıınmadığı- nı gördük, Türkiye 'nin HABİTAT'a götürme- si gereken esas öncelikler neler? KELEŞ-Bu 26 önceliğınöncelikli konular ol- madıklannı belırtmedim ve belirtmek ıstemıyo- ruın. Çünkü bunlar çok önemli konulardır. Benim belirtmek istediğim şey, Türkiye'nin yerle>me yapısına ılişkin nüfusdağılışına, ıktisadi faaliyet- İenn dağılışına. bölgelerarası dengesizlıklenn gi- derilmesi gereğıne ve bunun y öntemlerine ılişkin birtakım konulann yer almamış olmasıdır. Yoksa. ulusal rapor ıçındeki bu 26 konu olduk- ça önemlidir ve gerçekten öncelik taşıyan konu- lardır. Ülke ve yerleşme sistemının ıç ve dış iliş- ki kurma kapasitesınin arttınlması. huzurlu. te- rör ıçermeyen, ıstikrarlı bir kent yaşamı sağlan- ması. mekânsal eşitlığın yenıden yorumlanması ve karar kriterlerinden bınsı halıne getirilmesi. aktörlenn yapabılir kılınması.. Bu aktörler söz- cüğü raporda başından sonuna kadar yer alıyor. Ne demekse . Bilgisizliğimi bağışlayın, ama Türk- çede bir sorumiuluğu yerine getiren, ya da bir eylemi yapan kişiye, aktör, denildiğini ilk kez duyuyorunu Siz duymuş muydıınuz? KELEŞ - Dememek gerekir tabiı Bu ikinci planda gelen, ama raporun önemli bir eksikliği- dir. Eğer bu tür kehmelerin Türkçe karşılıklan varsa onlan neden kullanmayalım. Bu raporda "spontan". "regülasm n", "aktör" gibi sözcükler yer alıyor. Ama ben bunlan kullanmak zorunda olduğumuzu sanmıyorum. Yanı halkımızın dil duygusuna saygılı olmak zorunda olduğumuzu sanıyorum. Kaldı kı dilde yabancı sözcük. yenılik, eskılik sorununun öte- sinde raporda yapısal bozukluklar vardır Bu ne- denle di) uzmanlanndan oluşan bir kurul tarafın- dan gözden geçirilmeden uluslararası toplantıya sunulmaması önerisinde bulunuyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear