Catalog

21 ARALIK 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOM Başvurunun tatile rastlaması, hak sahiplerini bir yıllık primle bir aylık maaş arasında tercihe zorluyor SSK'den yeni emekliye '96 çelmesi I . İC ffitmrcrmtrff 30-31 Aralık 1995 Tatil olduğu için özel sektör çahşanlannın emeklilik başvurulan kabul edilmiyor. •mmtmctrrm 13-14 ocak 1996 Tatil oldugu için kamu çalışanlannın emeklilik başvurulan kabul edilmiyor. rtmrtrrrtmrrr Tatilden önce Başvuru yapılırsa 1995 primleri maaşa yansımıyor mttrmmrrm Tatilden sonra Başvuruyu yapan emekli ocak maaşını alamıyor AHMET Ç E Ü K SSK.'den emekli olacak işçıye yılbaşı dar- besi. I995 yılının 30 \e 31 aralık tanhleri- nin \e yeni yılın 13-14 ocak tarihlerinin ta- til gününe rastlaması kamuda ve özel sek- törde emekülık başvurusu yapacak çalışan- lan ikilemde bıraktı. Başvurulann 29 aralık- ta yapılması halinde 1995 primlen tnaaijina yansımayacak olan SSK'li. 2 ocakta yapa- cağı başvuruda ise ocak maaşını alamaya- cak. Yayımladığı genelgcyle emeklilik ba:>- vurulannın ocakta yapılmasını isteyen SSK. bu sayede ocak maaşlannı ödemekten kur- tulacak. Uzmanlar SSK'njn genelgeyledü- zeltılebıleceğınibelirtırlerken, SSKyetkıli- leri böyle bir durum için yasal düzenleme gerektığine dikkat çekiyorlar. Türkiye'de emeklilik baş\ urulannda ge- nellıkleözel sektörde 30ya da 31 aralık. ka- muda ıse 13-14 ocak tarihleri tercıh ediliyor. Buyıl ise söz konusutarihlertatile rastladı- ğı için emeklilik başvurusu yapılamıyor. Başvurulann özel sektörde 29 aralıkta y a da 2 ocakta. kamuda ıse 12 oeakta ya da 15 ocakta yapılması gerekiyor. Ancak 29 aralıkta yapılan başvurularda • Emekli olacaklann kayba uğramamalan için SSK'nin, tatil gününe rastlayan 30-31 aralıkta özel sektör için. 13-14 ocakta kamu çahşanlan için tatil yapmaması ya da tatilden sonra yapılan başvuruyu zamanında yapılmış gibi göstermesi gerekiyor. 1995 yılında 360 prim gün sayısım doldu- rulamayacağı için gösterge katsayılan hesa- bı 1994 yılından geriye dönük olarak 5 yıl- lık ortalama üzennden yapılacak. 1995 yılı pirim tavanlan yüksek olduğu için de emek- lı olacak kişinin emeklilik göfftergesi düşü- yor. Tatilden sonra 2 ocakta yapılacak başvu- rularda \asa. "Emeklilik maaşı, emeklilik başvurusunu takip eden ay başından iti- baren bağlanır" şeklınde olduğu için bu kez de emekli olacak kışı ocak maaşını ala- mıyor. Hiçbirözel sektörçalışanının 29ara- lıkta \e hiçbır kamu çalışanının da 13 ara- lıkta emeklilik baş\urusu yapmayı göze al- mayacağını belirten uzmanlar. '"1995 prim- leri diğer yıllara göre daha yüksek oldıı- ğundan herkes 1995'in katsayılarına ek- lenmesini ister. Dola\ısı\la müraacatlar zorunlu olarak 2 ocakta \apılacak. anıa bu kez de ocak maaşları \erilme>ecek. SSK'nin amacı da zaten bu. Yani ocak a\ ı maaşlannı vermemek" dıye konuşuyorlar. Uzmanlar. kurumun ısterse. "Özel sek- tör çahşanlan tarafından \apılan başvu- rular31 aralıktan, kamu için de 12 ocak- ta 14ocaktan itibaren «eçerli olur" \ada "SSK tatil günlerinde de çalışacaktır" şeklinde yayınlayabıleceğı genelgeyle so- runu çözeceğini belirtiyorlar. SSK'nin daha önceden hiçbır tatilidikka- te almadığını belirten SSK Tahsis Daire Başkanı Celal Tozan. "Çünkü yasa izin \ermiyor"dedi- SSK'detümdüzenlemele- nn yönetim kurulu tarafından gerçekleştiril- diğıni de belirten Tozan. "Ama bu konu ya- sal birdeğişiklikgenektiriyor. Yine de bir takım çalışmalar yapıyoruz" dedi. Tozan ocak maaşları konusunda ıse. "Ocakta değil de şubat başında emekli olsunlarböylece ocak maaşlannı işyerle- rinden alabilirler" şeklınde konuştu. IŞÇMN EVRENINDEN ŞÜKRAJN SONER Böyle Yol Gösterme Olur mu? Seçıme gün kala hâlâ kararsız ya da kararını de- ğiştirebılecek çok fazla seçmenin olduğu bir seçim- de, sıvil toplum örgütlerinin, çeşitli kesimlerin tem- sılcilerınin ne diyecekleri, yönlendirmeleri daha bir önem, anlam kazanıyor. Gelin görün ki bu kafa karmaşasında, yol göster- me konumundakı kışi ve kurumların kafaları galiba tek tek seçmendeh de daha kanşık. Seçimlere iliş- kin söz söylemeyi gelenek edinmiş kurumlardan bi- le garip sesler, kararlar çıkıyor. Işçı sınıfmın çıkarları açısından her seçimde söy- leyecek sözü olmuş, gerekçeleri ile hangi partinin desteklenmesi gerektığine ilişkin kararlar vermiş DİSK, bu seçımlerde adaylara bakılıp işçiye en ya- kın partilerın desteklenmesini önermekle yetindi. Seçime üç gün kala ancak toplanan ve bir şey söylememiş olma konumundan sıyrılmak üzere bir şeyler söyleyen Türk-iş Başkanlar Kurulu'nun yol göstericiliği daha da komik. Kararsız bir Türk-iş üye- si, Türk-lş Başkanlar Kurulu kararına bakıp da bir karar vermeye kalkışırsa kafası daha da karışacak. MArkasıSayfairda Yılbaşı ve seçim ertesi zam beklentisi de durgunluğu gideremedi Tüketici 'harcamaya' korkuyor • Seçim ertesi yeni yılda kurulacak yeni hükümetle birlikte. başta zamlar ve devalüasyon olmak üzere sert ekonomik tedbirlerin gündeme geleceğini hesaplayan sabit ve dargelirliler, alışverişlerini ancak deterjan ve bakliyat gibi "stoklanabilir ürünlerle" smırh tutuyorlar. CANAM SOYSAL ~ Bir yandan yaklaşan yılbaşı bir yandan da pazar günü yapı- lacak seçimlere rağmen piyasa- larda ciddi bir durgunluk yaşa- nıyor. Özellıkle düşük \e orta gelirli kesimlenn alım gücünde yaşanan düşiişle birlikte. bir za- manlar hem seçimler hem de yılbaşı öncesi büyük oranlara varanaiışverışyogunluğuda or- tadan kalktı. Piyasa çevreleri. daha önceki yıllarda seçimden sonra oluşacak zamlan gözönü- ne alan tüketicilerın yoğun bir alım ıçine gırdiklerıne dikkat çekerken. bu alımların özellikle orta vadede tüketılen temizlik maddeleri ve kuru bakliyat ürünlen gibi "stoklanabilir ürünler" üzerinde yoğunlaştı- ğını hatırlattılar. Yılbaşı öncesi özellıkle son i- ki hafta öncesınde de geleneksel bir alışveriş \oğunluğunun ya- Sabit gelirlilerin alım gücündeki diişüş, alış\eriş yoğunluğunu ortadan kaldırdı. şandıgını hatırlatan piyasa çev- releri. sabit \ e dargeliriilerin sa- tın alım gücündeki düşüşün ya- nı sıra gelecek yıla yönelik olumsuz beklentiler \e yatınm araçlarına yönelik spekülasyon- ların da tüİcetimdeki daralmada rol oynadığını vurguladılar. Kuru bakliyat ürünlerinden bazılarına son üç hafta içinde yüzde 20-30 arasında zam gel- diğinı hatırlatan İTO Meclıs üyesı Mehmet Reis, alım sa- tımlann genellikle günlük ıhtı- yaçlarj dayandığını ıfade etti. Reıs. nihai tüketıcınin ise yük- sek fi\ atlardan dolay ı gen adım attıgını belırttı. Istanbul Meyve ve Sebze Ko- misyonlan Derneği Genel Sek- reteri Sedat Toktürlc, özellikle turfanda sebzelerde flyatların yüksek oranlarda seyrettıgıne dikkat çekerek. halkın sebze \e meyve yerine seçim sonrası ya- pılacak zamlan göz önüne ala- rak orta vadede tüketeceği ürün- leri alıma yöneldigini ifade ettı. Toktürk. sözlenni şöyle sürdür- dü:"Artık tüketici kabuk de- ğiştirdi. Yatandaşın sebze ve me>\e yerine. diğer tüketim maddclerineyönelmesini doğ- ru karşılıyorum. Turfanda sebzelerde fivatların yüksek olmasına rağmen yine de bel- li bir oranda talep var." Beltaş Yönetim Kurulu Üye- si Faruk Baltacı ıse bu göriişe katılmadığını belırterek. meyve ve sebzede yaşanan durgunlu- ğun kendı pıyasalan için de ge- çerlı olduğunu kaydetti. Vataıı- daşın anık toplu alış\eriş yapa- madığını ifade eden Baltacı. hal- kın alım gücünün düşmesi nede- niyle eskiden yılbaşından 2-3 hafta önce yoğunlaşan alışve- rişin artık son 2-3 giine sıkiştı- ğını sözlerineekledi. UKİ yetkililerı de konfeksi- yon piyasasında aynı durgunlu- ğun görüldüğünü belırterek "Vatandaş. önce giyim. sonra gıda harcamalarım kesiyor" şeklinde konuştular. Bu arada konfeksıyon piyasasındaki kam- panyalann bile taleplerde büyük artışlara yol açmadıgı kay- dedilivor. 'Koç. Fiat'a sattı' iddiası Toıaş panığı LEVENTGENCELLİ BL'RSA - Koç Holdıng'ın. Tofaş'taki his- selennı Fıat Grubu'na satacağı iddiası. Bur- sa'da Tofaş'a malzeme iireten yüzlerce yan sanayı ışletme>inde büyük panık yarattı. Otomoti\ sektöründeki son gelişmenin Koç Holdingın önceki akşam yapılan üst düzey toplantısında ele alındığı \e GB'den çok faz- la etkilenmek istemeyen Koç Grubu'nun. To- faş'taki hisselenni eiden çıkarmayı yüksek ^esle söyledıği ıddia edıldi Tofaş'taki hisse- lerin NÜzde 6-7"ye çekileceği öne sürüldü. Koç Grubu yalanladı Koç Holdıng ıddialan yalanladı. Otomotn Grubu Başkanı Temel Atay. Koç Holding hısselerinın Fıat'a devnnın söz konusu olma- dığını söyledi. Atay. "Koç hisselerinin Fi- at'a devri iddiaları asılsızdır. Ne böyle bir hisse satışı > apılmıştır ne de satış konusun- da herhangi bir görüşme \ardır" dedı. TÜCİAD'ın 96 öngörüleri Dolar 91 bin lira, enflasyon yüzde 81 Ekonomi Servisi - Türkiye Genç Işadam- lan Derneği (TÜGİAD). "1996 Yılı Beklcn- tileri ve Bu Beklentiler Doğrultusunda Öneriler" raporunu yayımladı. TÜGİAD üyeleri. 1996 yılında enflasyonu ortalama yüzde 81.4 olarak tahmin ediyorlar. Ortalama büyiime oranını yüzde 4.1 öngö- ren işadamlannın. 1996 faiz oranı (I yıl \a- deli tasarruf me\duatı) beklentileri ortalama yüzde 87.9 düzeyinde. 1996 ortalama ihraca- tını 24.6 milyar dolar. ithalatı ise 32.3 milyar dolar olarak tahmin eden üyelerin. döviz ku- ru tahmınleri ise dolar için ortalama 91 bin 309 lira. mark için ortalama 62 bin 716 lira. ONUK YAZAR/Dr.LĞUR SELÇUK AKALEN «• Türkiye'de seçim ekonomisi uygulaması var mı? Seçim döneminden önceki, sonraki ve seçim yılındaki seçilen ekonomik değişkenlerde meydana gelen yüzde değişimler 1954 seçim' Recl harcanabılır getır Oolaşımdakı para Oevlet harcaması Tuketıcı fıyatlan endeksı (1968=100' ışsdık oranı (%) 1973 seçmi Reel harcanabılır ge'T Dolaşımdak-' para Deviet harcaması Tuketcı f ıyatlar endeksn1968=10C) 1953 12.12 21.73 7.47 •3.77 •S.53 1972 6.20 22.13 -1.00 13.88 Işsıziık oranı |%) j '720 1954 -2.02 14.42 2.18 •9.48 1M 1973 3.09 3İ27 23.47 •15.15 •833 1955 6.15 24.97 29.78 12.20 7.29 1974 8.22 27.59 26.45 18.63 9.54 ^SST seçıTi Reel harcanabılır getır ! Doıaşımdakı para Deviet harcaması Tjketıcı fryatlan endeksı (1968=1001 Işsızlik aran (%) 1977seçımı Reel harcanabılir gelır Doıaşırrdakj para Devlet harcaması T^Ketıcı fıyatlan endeksı T 968=100) Işselık oranı ı%) 1956 2.66 27^2 1.74 9.93 7.77 1976 8.71 27.59 30.84 16.39 11.05 1957 1958 8.35 28.08 30.95 11^8 8J4 1977 3.05 38.56 53.44 27 M 1086 5.97 &06 17.38 15J0 8.66 1978 1.86 37.43 43.09 47.21 11.83 '961 seçımı Reel harcanatxlır gehr Dolaşımdakı para Devlet harcaması Tüketici fıyatlan endeksı (1968=100) Işsızlk oran (%) 1983 seçımı Reel harcanabılır geltr Dolaşımdakı para Devlet harcaması Tuketıcı fıyatlar endeksı (1968=100) Işsıziık pfan. (%; 1960 3.01 6.40 14.34 •5.20 •9J6 1982 7&S 37.99 11.22 21.91 11.70 1961 2.43 8.31 56J6 M0.U 1983 3.83 47.91 57.98 31.39 12.10 1962 6.80 9.37 -16.37 138 10.73 1984 7.70 19.00 58.50 48.40 11.80 1965 seçımı Reel harcanabılır gelır Dolaşımdakı para Devlet harcaması Tuketıcı fiyatlan endeksn1968=1C0) 1964 3.94 16.99 19.27 1.23 Işsıziık oranı (%) '6 Sa 1965 1.14 15.18 7J7 •5J33 •S23 1966 12.04 20.65 17.79 5.63 7 22 1987 seçımı Reel harcanabılır gelır Dolaşımdakı para Devlet harcaması Tuketıcı fıyatlan endeksı (1968=100) Işsehk oranı f%) 1986 7.25 56.63 53.08 •34.62 •10.50 1987 7.43 1988 5.14 64.95 i 33.44 65.41 •38J5 •950 58.83 73.70 8.30 1 V~7 V ö s 1969 seçımı Reel harcanabılır oelır Dolaşımdakı para Devlet harcaması Tuketıcı fıyatlan endeksı '•968= 1 00) 1968 5.98 13.71 10J0 3.73 - - - - - - 5-1 1969 4.65 16.71 17.20 7.78 1970 2.71 18.44 26.85 8.13 5 3^ 6 59 1991 seçırru Reel harcanabılır gelır Dolaşımdakı para Devlet harcaması Tuketıcı fıyatlan endeksı(1968=100ı Işsıziık cranı{%ı 1990 10.49 59.68 82.91 60.30 7.40 1991 -3.90 50.49 63.75 65.95 8.30 1992 3.29 60.64 40.24 71.70 7.80 i ! K alecki (1) ve Akerman'ın (2) politik iş çevrimleri konusun- dakı makaîelerinden sonra, ko- nuya olan ilgi 1970'lerden son- ra tekrar canlanmıştır. 1970'lerden son- ra konuya yeniden gösterilmeye başla- nılan bu ilginin iktisat literatüründe Phil- lips Eğrisi Formülasyonu olarak da bi- linen ve işsizlikle enflasyon arasındaki değiş tokuşu (trade-off) toplumun önü- ne iki tarafı da keskin bir bıçak olarak ?sunan analız yardımıyla dünya krizinin [temel nedenlerinı saptırarak krize kılıf ya kia mazeret bulmak amacıyla yapılan girişimler olarak degerlendiriyorum. , Phillips Analizi, 1970'lerden sonra ko- fiuya ilişkin literatürün büyük birçoğun- •luğuna hâkim gorünmekte ve aslında seçim ekonomisinı incelemelerıne rağ- |men bilerek ya da bilmeyerek Kalecki ve ^Akerman'ın kullandığı çerçevede eie ialınıyormuşçasınasunulmaktadır. f Politik iş çevrimleri, sınıf analizıni ge- rektiren bir konu iken. 1970'lerden son- raki literatürde bu özelliğe rastlayamaz- :sınız. O zaman seçim ekonomisi (se- çim çevrimleri) neyı ele alır? Bu konu 'hükümetlerin seçim öncesinde popüla- ritelerini sürdürmek ve yeniden seçil- melerini sağlamak üzere aldıkları eko- nomik karar ve uygulamaların ekonomi- deyarattığı konjonktürel etkileri inceler. Ve bu tür bir analizın gerekli ön koşulu ise ülkede demokrasinin olmasıdır(3). •Dolayısıyla Türkiye için böylesi bir ana- liz yapılacaksa yaşanan uç darbe nede- niyle daha başlangıçta analiz çöker. An- cak bu sınırlamaya rağmen konuya iliş- kin analiz sürdürülecektır. Ekonomik göstergelerin seçim dö- nemlerinde gösterdikleri çevrimsel ri- timlere seçim çevrimı adı verilmektedir. Bu ekonomik göstergeler, bu dönemler- de neden çevrimsel ritim gösterirler? Bu da az önce belirttiğim gibi hükümet- lerin yeniden seçilme arzularından kay- naklanmaktadır. Konuya ilişkin dört te- mel yaklaşım vardır. Bunları kısaca özetlemeye çalışacağım. Transfer ödemeleri, devlet harcama- ları, vergi indirimleri gibi ekonomik de- ğişkenler seçim çevrimlerinin ortaya çıkmasına neden olur. Birinci olarak özetleyebileceğimiz bu yaklaşım, litera- türde 'Nordhausyen Yaklaşım' olarak bilinir(4). Ikincisi 'Makroekonomik Politikaya Partizan Yaklaşım' olarak bilinir. Hi- bbs'e (5) ait bu yaklaşıma göre, mak- roekonomik politikalar, sağ ve sol par- tilerin işbaşında olmalarına göre degi- şir. Sol partiler işsizliği, sağ partiler ıse enflasyonu azaltacak makroekonomik politikaların peşinde koşarlar. Hibbs'in yaklaşımının, rasyonel bek- lentiler açısından uygun olmadığını ile- ri süren Aleshina ve Sachs'a(6) ait 'Rasyonel Partizan Teori' adını ver- dikleri üçüncü yaklaşımın da Hibbs'in yaklaşımından pek farkı yoktur. Bu yak- laşımda da sol ve sağ partiler tıpkı Hi- bbs'in belirttiği makroekonomik hedef- lere ulaşmayı arzularlar. İki yaklaşımın ayrıldıkları nokta, çıktı ve işsizlikteki farklılığın gıdişatı konusundadır. Yani Hi- bbs'in yaklaşımda çıktı ve işsizlik ara- sındaki farklılık. iktidarda bulunan fark- lı hükümetlerin iktidarları boyunca var- lığını sürdürmesine ve hatta arttırması- na rağmen Aleshina'ya(7) göre çıktı ve işsizlik arasındaki farklılık geçıcı olup yeni hükümet işbaşına geldiğinde orta- ya çıkar. Konuya ilişkin son yaklaşım ise Cu- kierman ve Meltzer (8), Rogoff (9) ve Rogoff ve Sibert"e(10) ait 'Rasyonel Politik İş Çevrimleri' yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın teması ideolojık olmayan politıkacılar ve rasyonel seçmenlerdir. Seçmenler geçmişi unutmuş olsalar bi- le naif değillerdir. Seçim ekonomisi uygulamasının test edilmesi Bu tür bir uygulamanın varlığının olup olmadığını test etmeden önce bazı nok- talann açıklığa kavuşturulması gerekir. Birincisi, başta da belırtildiği gibi ana- lızin gerekli koşulu demokratik toplum yapısıdır. Ikincisi, seçim tarihlerinin esnekliğinin seçim çevrimlerinin ortaya çıkmasında hesaba katılmasıdır. Yani. seçimler be- lirlenen aralıklar içinde yapılmıyorsa, çevrimin oluşması daha olasıdır (11). Ancak seçim tarihleri ister esnek olsun. isterse esnek olmasın. hükümetler ye- niden seçilmeyi ya da oy kayıplarını en aza indirmek ıstiyorlarsa ekonomik bu olguyla yine karşılaşacaklardır (12). Üçüncüsü. seçim tarihinin esnekliği ve popülarite endeksı arasında sıkı bir ilişki vardır. O zaman çevrimden kurtul- manın yollarını arayalım. İki seçim tari- hi arasını uzatmak çözüm getirebilecek yollardan biri olabilir. Bundan başka. uzun dönemde Phillips Analizi çerçeve- sinde seçim öncesi ve sonrasında yan etkilerin oluşacağı belirtilmektedir(13). Reel ekonomık değışkenlerin pohtıkacı- larca kullanılmasının anayasaca ya da diğer kurallarla engellenmesi bir başka çözüm olarak ıfade edilir(14). Ancak böyle bir ortam, reel değişkenlerin ma- nipüle edilmesinin bürokratlara devri. ekonominin ve dolayısıyla devletin yö- netiminin ekonomi üzerinde oldukça ayrıcalıklı bir sınıfın yaratılması anlamı- na gelmez mi? Dolayısıyla böylesi bir oluşum demokrasiyle uyuşmaz. Son nokta ıse politikacıların daha ön- ce de belirttiğimiz gibi popülaritelerinı sürdürmek ıstemeleridir. Seçim ekonomisınin Türkiye'de uy- gulanıp uygulanmadığını test etmek üzere 1950-1992 tarihleri seçilmiş- tir(15). Analizimizde reel harcanabilir gelir, enflasyon ve işsizlik oranı, para arzı (M1) ve devlet harcamalan literatür- de genel kabul gören ekonomik göster- geler olarak benimsendiğinden seçil- miştir. Seçim yıllannda reel harcanabilir ge- lir, istihdam oranı, para arzı ve devlet harcamalarında artış ve enflasyon ora- nında azalmanın olması beklenir. Konuyu araştırmak için iki tür hesap- lama bulunulmuştur(16). Bunlardan bı- rincisı, seçim döneminden önceki ve sonraki ve seçim yılındaki seçilen eko- nomik değişkenlerde meydana gelen yüzde değişmelerden oluşmaktadır. Bu hesaplamada, seçim ekonomisi- nin sadece 1954, 1961,1965,1977 ve 1987 seçimlerinde uygulandığı görül- mektedir. O Marmara Unıversitesı İktisat Bölümu SÜRECEK Biz çağdaş Türkiye'yi özlüyoruz. Laik ve demokratik bir cumhuriyeti yaşatmayı hedefliyoruz. Ümmet değil, ulus olmayı; kul değil özgür yurttaş olmayı seçiyoruz. .- İnsan haklan, hukukun üstünlüğü, sivil toplum ilkelerini özümsedik. Eşitlikçi, dürüst ve erdemli bir yönetim istiyoruz. Biz, işte bu yüzden, Atatürk'ün partisini destekliyoruz. Haydi! Çıkaralım altı oklu bayraklarımızı! Asalım pencerelere, balkonlara, tıpkı Cumhuriyet Bayramı gibi... Yurdumuzu, insanımızı seviyoruz; CHP'ye inanıyoruz. YÜREĞİMİZ CHP'DE, OYLARIMIZ CHP'YE... ANKARA BAROSU AVUKATLARI Kemal ACAR, Kemal AKAR, Hasan AKBAY, Burhan AKBA5Ç Bülent AKÇAMTEPE, Hanife AKDENİZ, Yasar AKDENİZ, Mehmet AKDENtZ, Sevgi AKGÜNAY, Ibrahim AKIN, Abbas AKINY1LMAZ, Kemal AKKURT, Dogan AKKURT, Müslüm AKKUŞ, Sema AKSOY, Tuncay ALEMDAROCLU, l$ıl ALGÜL, Hüseyin ALIC1, Nail AUÇLI, Hakah ALİEFENDİOĞLU, Necmi ALP, H. Avni ALTAY, Şekure ALTUNAY, Safiye ANDAÇ, Necati ARAS, Oktay ARIHAN, Arife ASLAN, Celal ASLAN, Hasan ASUN, Sedat ASLANDAŞ, Türkay ASMA, Yaşar ASUTAY, H. Hakan ASUTAY, Nazım ATA, Akın ATAKSOY, Süleyman ATEŞ, Rıdvan ATMACA, Ö. Lütfü AVŞAR, Zafer AY, Saadet AYAN, Ömer AYCAN, Fikret AYDIN, Hasan AYDIN, Tülay AYDOĞAR, Kenan BABAYİGİT, Dofan BALKANLI, Koray BARKAL, Akın BATMAZ, Hamit BAYKARA, Mahmut BAYRAM, M. Avhan BEHRAM, Kemalî BEYAZİT, Baki BEYDAĞ, Onsal BİLDtRGEN, Ziihal BİLDİRGEN, Ali t. BİLSEL, Sait BİNGÖL, Raif BİNGÖL, İbrahim BİRCAN, Aytekin BtSKİN, Emel BOYACIOĞLU, Vahap BOZKURT, AbduDah BÜKÜLMEZ, Oguz BÜYÜKTANIR, Tahir BÖYÜKTANIR, Necla COŞAR, Fevzi COŞKUN, Fatma COŞKUN, Özgür COŞKUN, Canan COŞKUN, Hulusi COŞKUN, Zeki ÇAKAR, Tezcan ÇAK1R, Fatma ÇAKIR, Raif ÇAKIR, Hüseyin ÇAKMAK, Fulya ÇAUK, G. Cudi ÇAUŞKAN, Yaşar ÇATAK, Adalet ÇEBİ, Hasan ÇETİN, Hasan ÇETİN, Celal ÇETtNEL, Fevziye ÇETtNEL, ismail ÇEVİK, Arman ÇEVİK, Güven ÇINAR, Sanem ÇIPA, H. İbrahim ÇİÇEK, Cevdet ÇİFTÇt, Ömer ÇİFTÇİ, Çetin D, ÇtMEN, H. Rıza ÇİMEN, Özcan ÇİNE, M. Ali ÇOBANER, Nükhet ÇOKER, Mehmet DADAK, Canan DAĞ1STAN, Çağan DAYANIR, Munise DAYI, Ömer DEDEOĞLU, İbrahim DEMİROĞLU, Turgut DEMİRSAN, Hüseyin DEVECİ, Umur DİCLEÜ, İsmail DİKER, Onal DİNÇ, Zübeyde DOĞAN, M. Mirza DOĞAN, Azize DOĞANGÜN, Emrah DÖRTERLER, Celalettin DUMLUPINAR, Erol DURUKAN, Hasan DÜLGEROĞLU, Tuna P. EĞRİLMEZ, M. Kemal EĞRİLMEZ, Atüla ELMAS, Rüstem EMİNOĞLU, Selahattin EMRE, Ali ERÇOBAN, M. Kemal ERDEMLİ, Sadık ERDOĞAN, Ayse N. ERDOĞAN, Zeki ERDOĞAN, Mühsin EREN, A. Yavuz ERGİN, Zeynel ERKAN, Serdar ERMAN, Ayşe ERNAR, Günnur Altıok EROL, Ayhan EROL, Şerif FELEKOĞLU, Z. Avni FERAH, Ekrem FEROĞLU, Ender GİRAY, Levent GÖK, Maviye GÖKÇE, Metin GÖKSOY, Recai GÖRGÜLÜ, Beyhan GÖRSON, Ahmet GÜL, Saniye GÜL, Faal GÜLEKEN, Taner GÜNER, Mehmet GUNER, S. Erdal GÜNGÖR, Üstün GÜNSAN, Sermin GÜRBÜZ, Aydın GÜREL, Sabite GÜRMAN, İlhami GÜVEN, Kemal HAKİMOĞLU, Mustafa HALIC1, Melek HARMAN, Asım HIŞIL, Ahmet HÜROĞLU, Mahir Can 1UCAK, Suna İLERİ, A. Emre İLERİ, Ş. Şahap İNCE, Ayten İZMtRLİ, Hüseyin KADEROĞLU, Selma KAHRAMAN, Sami KAHRAMAN, Sema KALDAR, Atila KARADUMAN, Avni KARTAL, Ahmet KAVAK, Ayşe B. KAY, M. Tanju KAYA, Ali KAYA, Sema KENDİRCİ, Sevil KENGERÜ, Hasan KEPENEK, Füsun KETENCİOĞLU, Nuri KIUÇ, H. Nesrin K1LIÇAY, Sevgi K1UÇKAPLAN, Nebile KISA, Sezai KİPER, Yüdız KÖKER. Gokalp KÖKSAL, Füsun KÖKYAZICI, Ömer KULAKSIZ, Adnan KURTULUŞ, Osman KÜÇÜKEKŞİ, Osman MARANGOZOĞLU, Nazmi MAVİOĞLU, Murat MECİT, Şahin MENGÜ, Erdal MERDOL, Figen D. MERİÇ, Zafer MERZİFONLUOGLU, İsmail METİN, Olcay MİS, Ceren MOLLA, Ceyhan MUMCU, Şule MuTLU (GÖKÇE), Ali NASAP, Hakkı Suha OKAY, Celal OLCAYTO, Sevda ORAN, A. Galip ORHUN, Haluk ÖMERBAŞ, Selçuk ÖMERBAŞ, Bedirhan ÖZALP, Meral ÖZALP, Feyzan ÖZATAY, Nuran ÖZCAN, A. Rıza ÖZDİL, Şenol ÖZEL, Şevki ÖZGÖNÜL, Ülkü ÖZKAN, Rızvan ÖZKAN, Özdemir ÖZOK, Mümin ÖZTÜRK, Kadir ÖZTÜRK, Orhan ÖZTÜRK, M. Ali PAÇACI, Yıldınm PEKKAN, Sait PEKTEKİN, Ayrnır PİŞKİN, Nurgül REŞİTOĞLU, Ferruh SALİH, Faruk SAR1ASLAN, Osman SARIOĞLU, Ethem SARITAŞ, Nuyan SAV, Kudret SAVAŞ, Tayyar SELÇUK, Yusuf SELVİ, Füsun SİMİ, Behiç SONBAY, Hüseyin SORGUCU, Murat ŞAHISTAN, Zümran ŞAHISTAN, Alkan ŞAHİN, Sabahattin ŞAHİN, Serhad ŞAHİN, Adil ŞAHİN, Nejat ŞAHİNÖNEN, Arda ŞAYLAN, Ayşe ŞEKER, Ali ŞENCAN, Talay ŞENOL, Yalçın ŞENTÜRK, Aydın ŞİMŞEK, Fatnıa ŞÜKÜROCLU, Bülent TACERİ, UmurTAMUR, Hakkı TANER. Ali TANIR, Mucip TANRIKULU, Mehtap F. TARAKÇI, Salih TAŞTAN, Hasan TECİM, Memduh TEKELİOĞLU, Zeynep TEKİN, Zeynep TELVİN, Fevzi TEMEL, Mehmet TOKER, Egemen TOMAK, Julide TOPÇUOĞLU, Mahir TURGLT, Cevdet TÜMER, Gül TÜRKKENT, Sibel TÜRKMEN, Ayşe TÜRKMEN, Gönül TÜTÜNCÜ, Muharrem UĞURLU, Selcık ULUSOY, Hülya UYGUR, Tanju UYGUR, AbduUah ÜNAL, Nurhan ÜNAL, Abdurrahman VURAL, Şerif VUR.M, Mehmet H. YAKUPOGLU, Erkan YALÇINKAYA, Adil YAUN, Reşat YAUN, Çünen YARDIM, Hürriyet YARDIM, Metin YAYCIOĞLU, Hülya YAZAR, Reyhan N. YAZICI, Bahri YILDIRIM, Nejdet YILDİRIMOĞLU, Hasan Y1LDIZ, Ekrem YILD1Z, Metin Y1LD1ZHAN, Fevzi Y1LMAZ, Tülay YILMAZ, Şenoi Y1LMAZ, Nevzat YILMAZ, Okan Y1LMAZYURT, Berat YÜCEL. A. Yaşar YÜCEL, Erkan YUCEL, Fatma C. YÜKSEL, Serhad ZENGİNPEDÜK