25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 ARALIK 1995 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 I PENCERE I Baştarafı 2. Sayfada teslim olan sol. ne soldur. ne ulusaldır. ne evrenseldir; 21 'inci yüzyılın eşiğınde aklını efendılere teslim etmiş kö- ledır. 24 Aralık'tan sonra yeni bır döneme gırılecek; merkez sag, bu kez de siyasal iktidara el koymaya hazırianıyor. Sol, sağa yine koltuk değneğı mi olacak?.. Turkıye'yi de- mokrasıden yoksun bırakan ve ekonomide çöküntüye uğratanlar. sağ iktidariardır. Ancak bütünleşmiş, guçlen- miş ve ideolojisınde saydamlaşmış bir solla, demokratik siyasal iktıdarın kurulabiiecegı ortaya çıktı. Ülkemızde sağın tafihi. kafa karmaşasına uğramış sol kadrolar ve örgüt kargaşasına duşmuş kıtlelerdir. • Avrupa'da sol. birbirini izleyen seçimlerle yükseliyor, Rusya'da sandıktan eski komünistler çıktı, 'yükselen de- ğerler'tn çöküş süreci yaşanıyor. Sol, yarınki iktidara bugünden hazırianmalı: 24 Aralık seçimleri, sonuçları ne olursa olsun. bu yolda ancak bır duraktır. Bu aşamada Mumtaz Soysal'ın kitapları. sol dü- şünce dünyasında pusulasını yitirmeyen bir kaptanın. solcu okuriarım düşünmeye çağıran davet mektupları de- ğerinı taşıyor. POLtTİKA GÜNLÜĞÜ • Baştarafı 5. Sayfada atılan hiçbır bayanın ayrıcahk istemeye hakkı yoktur. Çil- ler, malvarlığma Ilışkın durumu, vergı konusundakı konu- ' mu, politikadakt tutarsız davranışlarıyla eleştiri yağmuru altındakaldı..." Doğan. son yılların en başanlı 'araştırmacı gazetecılik' örnegini sunuyor... 'Uçuran Holding'. nelerin nasıl 'uçurvlduğunun' bir bel- - geseli nitelığinde.. Mutlaka okuyun... • • • Tansu Hanım 'yıldız falı'na göre iktidara koşuyor.. Ya 'Necmettin Hoca' ne yapıyor? Prof. Dr. Burhan Şenatalar'ın 'adıl ekonomik düzen safsatası' hakkında yazdıklanna göz atmadan önce RP'nin 'Adil Düzen' adlı kitapçığından bir bölüm aktaralım: "...Adıl düzende.. asıl mesele ışsiz bır insan bulmaktır. Çünkü 'adil düzende ışsız kimse kalmayacaktır. 'Adil dü- zen'e geçıltrgeçilmez bugün kahvehanelerde boş oturan işsizler bır anda yüksek ücret alabilme ımkânına ve po- tansıyehne kavuşacaklardır. Onlar iş arayacaklanna, mü- teşebbisler kredialabılmek ıçin gelip onlan arayacaktır...'' Prof. Dr. Şenatalar'ın Hoca'ya yanıtı iseşu: "Bu hayal âleminde, ucretlerin bu kadar yükseldiğini gören birçok patron da ışyerinı satıp ışçi olmak için can atacak olmah... Türkçede güzel bir söz vardır 'Ya dayak yememiş ya da sayı saymasını bilmiyor' derler. Bu kitabı yazan ve basanlar da ya ekonomiden hıç anlamıyortarya da milleti enayi sanryorlar. Belki de ikisi bırden, yani hem ekonomiden hiç anlamıyorlar hem de milleti enayi sanı- yorlar..." Refah Partisi 'dinı sıyasete araç' olarak kullanıyor. is- tanbul Ünıversıtesı Rektöru Prof. Dr. Bülent Berkarda. 'Necmettın Hoca 'ya hak ettiği yanıtı şöyle veriyor: "Dıni polıtıkaya alet eden bu kışı, şeriatçılığın sımgesi haline getinlmiş bulunan kız öğrenci başörtüleri konusu- nu istismar ederek rektörlerin seçimden sonra başörtülû kızlara selam duracağını tekrahamaktadır. Başörtülû kız- lann üniversıtelere sokulmadığını söyleyen bu kişı"ya!Sn . soylemektedir. Rektörler, seçimden önce kimsenin karşısında selam durmadılar. seçimden sonra da durmayacaklardır. Allah, Türk milletını dın bezırgânlannın şemnden korusun." 'Yıldız falı' Çiller'in şansını arttınyor. Bizim merak ettigırnız ise şu: Şu dönek sosyahstler düne dek şeriatçılarla kol kola ge- ziyorlardı. şimdı neden "RPgelirse şeriatgelir" korkusu- nu yayıp, Tansu Hanım'a sahip çıkıyorlar?" G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarufı 1. Suyfuda sorsun bakalım, buradaters dönmenin anlamı nedir? Çiller'in Amerika'da dağıttığı sadaka- lar işe yaramış. Kendısine geçmış ol- sun diyoruz. Bakalım seçmen, Çiller'e sandığı na- sıl gıydirecek... Çiller'i "dozunda" bırakıp konumuza dönelim... Deneyimler gösteriyor kı seçım ön- cesi puan toplayan partılerin sandıkta nal toplaması uzak olasılık değil. O ne- denle seçim sonuçlarına ilişkın öngöru- lerde bulunmak güç. Seçıme katılan partıler. bir yanıyla. "barajı aşma olasılığı olanlar ve olma- yanlar" dıye ıkiye ayrılıyor. Barajın üze- rinde kalacak partiler olarak ANAP. RP, DSP DYP ve CHP gösterilirken, MHP ve HADEP ıçin "Acaba?" deniyor. İP, YDH. YDP. YP ve MP için ise barajı geç- mekten öte. varlığını kanıtlayacak bir sonuç önemli. MHP ve HADEP'in diğer partilerden farklı bir durumu var. PKK terörü MHP'nin güçlenmesını beraberinde getirmiştı. Şehitlerın cena- ze törenleri yer yer MHP gösterisıne dö- nüşmüştü. MHP yönetimlerı bunu bi- linçli olarak yapmışlar. bu durum da as- kere giden gençleri etkılemiştı. "Asker uğurlama şenlikierinde" üç hilalin de dalgalandırıldığını görmüştük. Bu durum Kürt yurttaşları da kendi aralarında kenetlenmeye itti. HEP. DEP MHP Eken, HADEP Biçer. ve bugün HADEP'in büyük kentlerde taban bulmasında pek çok etken var. Bunlardan biri de MHP terörü. Güneydoğu'da özel tım için eleman alınacağı günierde, adaylarda aranan niteliklerden biri şuydu: - Türk olmak. Salt bu özelliğıni ön plana çıkararak özel time katılan bir kışinin tabancası- nın kabzasına üç hilali işlemesi de tabii ki yadırgatıcı olmaz. MHP'nin temel seçim sloganlarından biri şu: "Türkiye'yi böldürtmeyeceğiz." Bu sorun büyürse MHP de büyüye- cek. Bir dığer slogan da şu: "Ya sev, ya terk et..." Bu sloganın, "Ya benim olursun, ya kara toprağın" mantığından ne farkı var? Sevgiyj kim ölçecek? Devlet çarkının kılıt organları, terörün panzehirı olarak önce "Islam kardeşlı- ğını" gördüler. Baktılar kı bu. daha de- rın bir "bolücüluğu" beraberinde geti- rıyor. Sonra MHP denendı. Koalisyon dö- nemınde DYP'nın kanatlan altında ko- runup kollanan bu parti. kendısine olan güvenin getirdığı külhanbeylikletek ba- şına seçımlere katılma kararı aldı. HADEP ise çileli bir süreçten sonra seçımlere katılma hakkjnı elde etti. Her türlü baskıya, sindırmeye karşın partiyi bu noktaya getirmek önemli bir başarı. HADEP'İ bu başanya götüren temel güç, Kürt mılliyetçilığıdir. HADEP'e oy vereceğini söyleyen aydınlar bu partiye güç katmıyor. Bu partınin kendi özün- den gelen gücünü taçlandırıyor. Bazı sosyalistlerin de desteğini alan HADEP'in propaganda sürecınde böy- lesine yoğun ılgı göreceğini partı yöne- ticilerı de beklemıyordu. Ben HADEP tıpı bir örgütlenmeyi onaylamıyorum. Ancak bu gücün par- lamentonun dışında değil. içinde olma- sı gerektığını düşünüyorum. HADEP'le ortaklığa karşı çıkan Sa- dun Aren'le konuştum, "Evet birleş- meye karşıyım ama, oyumu HADEP'e vereceğim. O gücün Meclıs 'te olması daha yararlıdır" dedi. Meksika Örneği... HADEP yönetıcıleri. Kürt mılliyetçiliği üzerinde örgütlenmediklerini, tüm Tür- kıye'nin partisi olduklarmı sık sık yineli- yorlar. Ancak şu da gerçektır ki bir par- tı, kamuoyunda nasıl algılamyorsa "o"dur. Parti yöneticilerı ıstedikleri ka- dar tersini kanıtlamaya çalışsınlar; as- lolan, toplumdaki yansımalandır. HADEP, kendısini Kürt sorununun çö- zümüneadamış bir parti. Cumhuriyet'te beş gündür, "Güneydoğu-Sorunlar- Çözümler" dizısi devam ediyor. Partıle- rin, kitle örgütlerinın değerlendırmeleri yayımlandı. Ordunun düşüncelerini de yayımlayacağız. Her değerlendirmenin kendi içinde bir tutartılığı. önemı var. Dizide dikkati çeken önemli bir konu ise "toprak reformu". Herkes, "yatınm" dıyor. "sosyal prog- ram'' diyor. "siyası çözüm" diyor; ama, kararlı bir biçimde "toprak reformu" di- yemiyor. Bunu HADEP de dıyemez. Çünkü toprak sahipleri. bu partiye güç verenler arasında da etkin. Güneydoğu'da yaşayan yurttaşların yüzde 50'den fazlasının hiç toprağı yok. Yüzde 20'sı, ancak hayatta kalmasını sağlayacak toprağa sahıp. Topraklann yüzde 8O'ı, nüfusun yuzde 5'ıne ait. 1930'lardan beri ara ara gündeme ge- len toprak reformunu hiçbır parti sonuç- landırmayı başaramadı. Geçen temmuz ayında Meksika'da. orada tanıştığım bir arkadaşla sohbet ediyoruz. Söz, yüzyılın başındaki Mek- sika Devrimı'negeldı. "Meksika, bugün- kü istikrarını o günierde yapılan toprak reformuna borçlu" dedi. Sordum: - Tüm ülkede bunu başarabildiniz mi? "Hayır... Ulkenın Güneydoğu bölge- sınde başanlamadı..." - Türkiye'de Meksika kaynaklı haber- ler genellikle. "Zapata'nın torunları ayaklandı. Köylülerbaşkaldırdı"başlık- lı oluyor. Bu kanşıklıklar ulkenın hangi bölgesinde daha yoğun? "Güneydoğu'da..." Meksika örneğini şu nedenle verdim: Sorun biraz da evrensel. Feodal kahn- tılar, benzer koşullarda benzer sonuçlar doğuruyor... OLAYLARIN ÂRDEVDAKİ GERÇEK • Başturafı 1. Sayfada yor. Bu doğrudur. Ancak bu durum beraberinde ikinci bır soruyu getiriyor: - Kaynaklan genışlet- mek için ne yapıldı? Çiller'in bu soruya yanıt vermesi güç. Bütçe kay- naklarının başında "vergı" geliyor. Ülkemizin vergi politikasını şöyle özetleye- bilıriz: - Verenden daha çokal- mak. Vermeyeni affetmek. Kabank bir borç listesıy- le karşı karşıya kaiacak yeni hükümetin, "enkaz devraldık" demecine ha- zırlıklıyız. Ancak, ikinci tümce de ne yapmayı planladığını açıklamak ol- malıdır. Savaş dönemlerı dahil. bize. cumhurıyetta- rihınin en yüksek enflas- yonunu tattıran Çiller hü- kümetinın ekonomi karne- sıne baktığımızda ikı yeni- liğin altına ımza koyduğu- nu görüyoruz: - Katnlyonlu rakamlarla tanışmak. - En yüksek banknotta milyona ulaşmak... İ Rusya'da Duma'da milletvekilliği Kıbrıs'a İŞÇİNİN EVRENİNDEN • Baştarafı I. Sayfada Zvuganov RKP ıçındekı çe^ıt- li siyasal gruplan bırleştiren bır lı- der olarak tanınıvor. Hem RKP içinde hem de öıekı komünifit ör- gütlerdekı sertlık. "intikam*' \e "rövanş" polıtıkası yanlılanna karşı çıkıvor. Z> uganov. kend/sı\- leılgılı olarak "sos>aldemokrat" saptaması şapılmasından hoşlan- mıyor. (Avrupalı ^osyal demok- ratik anla> ışın Rusya'va u>ma\a- cağını. örneğin. salt sosyal de- mokratyaklaşımlarlaKuzev Kaf- kasya"da çözüm aramanın. bölge- de bej yeni sa\aş daha çtkmasına yol açabilecegini sövlüyor.) Sağa kayarak liberal yöntemierden ya- rarlanmaya başlavan \e ad değış- tıren A\rupalı eski komünistlere göre. daha solda görünüyor. Ekonomide "şok tedavi"yı eleştıren Zyuganov. uygulanan lı- beralles,tirme ve özelleştirme po- litıkalarına karşı çıkıyor. Sosyal önemli reformlan savunan komü- nist lider. ekonomıde hem d c le- tin agırlıöını hem de çe^ıtlı mül- kı\et tiplerinı sa\unu>or. dağıkııı taluııiııi MOSKOVA (AA)- Seçım sonrası milletvekili dağılım tah- mınlerinegöre Komünist Partisi. Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'da 450 sandalyenın en xz üçte bırine sahıp ola- cak. Parti lıstelerınden seçilecek 225 mıllet\ekılınin dağılımı konusunda Se\odnıyagazeteMndedün vayımlunan tahmin ıle Merkez Seçım Komısyonu'nun. 225 seçım çe\resınden bırer kışı olmak üzere. partı listelerı dı^ından seçılen mılletsekille- rınin ke>inleşen 215'inın dağılımı konuMinda \aptığı son açık- laına birleştirıldığınde. ortava şö>le bır tablo çıkıyor: Komünist Partisi: Toplam 151 ıle bırincı 98 53 Evimız Rus\a(Çernomırdın): Toplanı 54 ıle ikinci 44 10 YABLAKO"|Ya\hnskıı: Toplaın 4Q ıle üçündj 35 14 LDPR (Jınno\skı). Toplanı 49 ıle iiçüııcü 4S I Yukarıdaki tabloda bınncı >ütıın. partı liiteMnden >eçılecek toplam 225 mıllenekılmın gazetenin tahminıne göre dagılı- mını: ikinci sütun ise partı lıstesı dı^ından seçılecek 225 mil- letvekılınden 215'ımn kesınle^ıuı* dağılımını gösten\or. Par- ti lıstelerinde barajı a>ama\an. ancak partı listelerı dışından mıllet\ekillı|;ı alan partılerin şu andakı en az kesın sandaiye sayıları şöyle: Kö\lü Partisi (20). Rusvanın Seçimi (10), Ni- kolay Rıjkov grubu (7). Rus Toplulukları Kongresi (5). Ivan Rıbkin Bloku(3). İlerı Rus\a (3). Rus>a Kadınîan (3). SSCB Için Komünistler (2). A\rıca II partı bırer mıllet\ekilı, 73 de bağımsız. Partilenn yukarıdaki sıralama tahmıninin degışmesi. parti listesı dışında henüzkesınleşnıemı^ 10millet\ekilinin nasıl da- Sılacıöınn baC'lı I Baştarafı I. Sayfada Kıbrıs sorununun çö- ziinıii konusunda ise Klerides. daha fazla özerklik veren gevşek bir federasyonu destekledı- ğini söyledi. Glafkos Klerides. an- cak gevşek federas>o- nun. konfederasyona dö- nüşecek gevşeklikte ol- maması gerektiğini sa- vundu. Bu arada ABD Dışiş- leri Bakan Yardımcisi Richard Holbrooke'un önümüzdeki ocak ayı ba- şında Kıbrıs'a gelecegi doğrulandı. ABD kaynakları. Dayton Anlaşması'nın miman olan Holbro- oke'un ilkbaharda göre- \inden aynlacağını. bu nedenle Kıbns sorununu çözmek için bütiin gay- retiyle uğrasacağinı be- !irti\orlar. I Başturafı 9. Sayfada Işçi sınıfı ideolojisi ve çıkarları ile çeliş- meyen bir partiye oy kullanma şansı da- ha bır azalacak Türk-lş Başkanlar Kuru- lu kararının sendikal bakışı gösterecek bır çızgisi bile yok. Ben izleyemedim, izleyen arkadaşların yargısına dayanarak söylu- yorum; sol adına televizyona çıkıp tartı- şan arkadaşlarımız. işleri büsbutun ka- rıştırmışlar. Doğrusu sol adına yapılan çağnlar, gazete ilanlannın tümü birden ele alındığında da aynı kafa karmaşasına ula- şılıyor Sol soylemden yola çıkılarak bir- birinden çok farklı sonuç noktalarına va- nlıyor. 12 Eylül sürecinde ınsan hakları, de- mokrasi, sıvil toplum çızgisinde buluş- mak çok kolaydı. Eski TlP'in bütünieştı- rıci sürecinde, CHP'nin sosyal demokrat ilkelerde umut olduğu dönemlerde, işçı- lere o seçimlere yonelik "Oylannız TlP'e ya da CHP'ye" demek de DİSK için hem haklılık hem de kazanım oluyordu. Türk- Iş'in demokrasi ılkelerı çerçevesındeki re- ferandum. seçim kampanyaları, hem oy- ları yönlendıriyor hem de örgüte puan topluyordıı Şımdı kitleleri kucaklayan, umut veren siyasal partı yok. Tepkı almayı göze ala- rak doğru bir şeylerı söylemeyi seçecek, kitleler üzerinde ağırlığı olan bır sendika- cılık hareketi de yok. Birçoğu parlamen- terliği düşlemış, yer kapamamanın ofke- sinde, değerlerini, inançlannı çoktan yitir- miş sendıkacılarımızın yol gostericıliğın- den zaten kimsenin bir şey bekledigi de yoktu. Belki toplumda hâlâ saygınlıgı olan kı- mi aydınların. sivil orgütlenmelenn çağrı- ları daha bır anlam taşıyabilirdı. Ortak de- gerler ve ılkelerle oyların yonlendırılmesi. gerçekten yol gosterıcilık yapılabılseydı O da olmayınca çoğunluk oiumsuzlukla- n, nelere karşı olunması ve dıkkat edilme- sı gerektiğini vurgulamakla yetindi. Ya da aynı ilkeler adına, çok farklı adresler ve- rildi. Ancak şeriata. ırkçılığa, mılitanzme. an- tidemokratik eğilımlere daha çok kucak açmış bır parlamentonun oluşması tehli- kesinde ve buna karşı durulması gere- ğinde ittifak edıldı. Sonuç o ki Cumhuri- yet okurlarının cephesi belli, ama oyları galiba her seçimden daha fazla dağılmış olacak. • * -* • —•' - - * - — - . . ı.'-ib :* ui.ait.Ji ı^ı. . ... i.'.,' . • . ı ^ F . H - . I . . f - , . . . . . . . . . . . , . . . » Merhum Turgut Özal'ın, ölümünden 8 scrat önce ünlu bir *gaxeteciye Mesut Yılmaz'dan dert yanarak yaptığı bazı açıklamalar: Kendi liderinin gözüyle Mesut Yılmaz - "İktidara gelecek olsa, ülkeyi 6 ay içinde batınr." - "Onda liderlik vasfı yoktur." - "Ne muhalefette, ne de iktidarda başanlı olabilir." - "Mesut, davranışlarıyla beni herzaman kahretti." - "Mesut beni hep arkadan vurdu. Mesut bir Brütüs'tür." - "Ölürsem, bunda Mesut'un payı büyüktür." • "Mesut, zoru görünce kaçar. Zor günlerin adamı değildir. Örnek mi, işte: Ermeni meselesi gündemdeyken, Dışişleri Bakanlığı görevinden istifa edip resmen kagtı," - "Çok ağır bir toplusözleşme yapıp, enflasyonu artırma pahasına çok yüksek ücretlerde anlaştı. Bunu seçim kozu olarak kullanacaktı ama ekonomik dengeler altüst oldu. Durumu düzeltemeyince, erken seçime gidip iktidardan kaçtı." Bu konuşmaya tanık olan kişiler hayattadır. Bu alıntılar yorumsuz olarak yayınlamyor. Karar sizindir. DYP Haydi Türkiyem lleri!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear