Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16 KASIM 1995 PERŞEMBE
HABERLER
ABD'den PKK'ye
kınama
• \\ASHLNGTON(AA)-
"lnsan Haklan Gözlem -
Helsinki" kuruluşu, PKK'yı
şiddetle kınadığını
bildirerek sivillere yönelik
terör eylemlerine derhal son
verilmesini istedi. ABD'deki
en büyük insan haklan
kuruluşu olan 'İnsan
Haklan Gözlem-
Helsinki'nin Yürütme
Kurulu Başkanı Holly
Cartner. PKK lideri
Abdullah Öcalan'a yolladığı
mektupta "Bızim tek
kaygımız. insan haklannın
korunmasıdır" görüşünü
dile getirdi. Cenevre
Sözleşmesi'ne uyacağını ve
sivillere karşı kesinlikle
saldinlarda bulunmadığını
söyleyen Öcalan'ın köylere
saldırdığını. sivilleri
katlettiğıni vurgulayan.
Cartner, mektubunu. "Bu
saldınlannıza derhal son
vermelisıniz" diyerek
tamamladı.
Meclis'e
satış mağazası
• AıNKARA (ANKA) -
TBMM Vakfı. bu yılın
ortalannda TBMM'ye
devredılen Sümer Holding'e
ait Hereke Haiı Fabrikası ile
Yıldız Çinı ve Porselen
Sanayii'nin ürünlerinin
satışı için Meclis'te satış
magazası açacak. TBMM
Halkla tlişkiler binası B
blok alt zemin katta
yapılması öngörülen satış
magazası için binanın
projesinin sahibi olan
Behruz Çinici"nin görüşü ve
onayı alıııdı.
Edibali'den
Yılmaz'a çagrı
• ANKARA(A.NKA)-
Millet Partisi Genel Başkanı
Aykut Edibalı. ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'a
demokratik sag bır ittifak
önerisinde bulundu. Edibali,
Yılmaz'ı TBMM'deki
makam odasında ziyaret
etti. Görüşme öncesi bir
açıklama yapılmazken
Edibali. görüşmeden sonra
yaptığı açıklamada, "'Sayın
Vılmaz'a bır demokratik
platformun oluşturulması,
geçerliliği uzun sürecek
demokratik bir sağ ittifak
oluşturulması önerisinde
bulundum" dedi.
Eşcinsel
tartışması
• ANKARA (AA) - Türk
Parlamenterler Birliği Genel
Başkan Yardımcısı Zeki
Çehker. TBMM Genel
Kurulu'nda yaşanan
"eşcinsel tartışması"nın
üzüntü ve kaygı verici
olduğunu belirterek.
""Meclis'in itibannı
gölgeleyecek boy utlara
varan. onur kırıcı. küçük
düşürücü söz düellosu,
taraflara hiçbir şey
kazandırmaz" dedi.
Düşünce
ozgunlugu
• ANKARA (ANKA) -
Demokratik Cumhuriyet
Programı, yeni siyasal
strateji tartışmalan
kapsamında. 25 kasımda
İstanbuVda "düşünce
özgürlüğü ve laiklik"
konulu bır tartışma
düzenleyecek. Demokratik
Cumhuriyet Programı
(DCP) Yürütme Kurulu
tarafından çağnsı yapılan
düşünce özgürlüğü \ e
laiklik konulu tartışmaya
DCP adına Doç. Dr. Aydın
Uğur katılacak.
Almanya'da
açık lise'
• .\NKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Milli Eğitim
Bakanı Turhan Tayan. çeşitli
nedenlerle öğrenimini
tamamlayamayan yurttaşlar
ıçin 1992-1993 öğretim
yılında açılan Açıkögretim
Lisesi'nin Almanya'da da
kurulduğunu açıkladı.
Tayan. Almanya'nın Köln
şehrinde Açıkögretim Lisesi
irtibat bürosunun
kurulduğunu. isteyenlerin 9
aralık gününe kadar kayıt
yaptırabileceklerini söyledi.
Veda töreni
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi üyesi Yılmaz
Aliefendioğlu, dün emekli
oldu. Aliefendioğlu için
Yüksek Mahkeme'de bugün
veda töreni düzenlenecek.
Aliefendioğlu'nun yerine 8.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal
tarafından mahkemeye
atanan eski Başbakan
Yıldınm Akbulut'un eşi
Semiha Akbulut. 'en
kıdemlı yedek üye' sıfatıyla
iptal davalannda oy
kullanacak.
Güvenlik gerekçesiyle Trabzon'a alınan Gazi Mahallesi olaylan davası başladı
Polisler yargılaııaıııa<lı• Gazi olaylan
sırasında vatandaşlann
ölümüne neden
olduklan iddiasıyla 20
polis hakkında açılan
davanın ilk
duruşmasında
mahkeme, sanıklann
memur olmalan
nedeniyle dosyanın
'yargılamanın
gerekliliği* karan için
Istanbul 11 Idare
Kurulu'na
gönderilmesine karar
verdi.
AHMET ŞEFtK
TRABZON (Cumhuriyet)
- 12-13 Mart 1995 tarihle-
rinde Gazi Mahallesi'nde
meydana gelen ve çok sayı-
da vatandaşın ölümüne ve
yaralanmasınayol açan olay-
ların ardından güvenlik kuv-
vetleri hakkında açılan da-
vanın ilk duruşmasında mah-
keme, sanıklann memur ol-
ması nedeniyle dosyanın Is-
tanbul ll Idare Kurulu'na gön-
derilmesine karar verdi. Mah-
kemenin "Lüzum-u muha-
keme (yargılamanın gerekli-
liği)*" karan için dosyayı tl
ldare Kurulu'na gönderme
karan, öldürülenlerin yakın-
lannın ve müşteki avukatla-
nnın tepkisini çekerken. Çağ-
daş Hukukçular Derne-
Gazi olaylannda yakmlannı yitirenler duruşmada hazır bulundu. Davaya 32 avukat katıldı. (Fotoğraf: A A)
ği'nden yapılan açıklamada
karar "adaletin geciktirilme-
si" olarak nitelendirildi.
Istanbul Eyüp Cumhuri-
yet Başsavcılığı'nca biri em-
niyet amiri ve biri de komi-
ser olmak üzere toplam 20
polis hakkında olaylarda ya-
şamını yitircn 21 kişiden 7si-
nin ölümünden sorumlu oi-
dukları gerekçesiyle da\a
açılmıştı. Güvenlik gerekçe-
siyle Trabzon'a nakledilen
davanın dün yapılan ilk du-
ruşması nedeniyle Trab-
zon'da geniş güvenlik önlem-
len alındı. Yaklaşık 500 po-
lis duruşma nedeniyle gü-
venlik önlemi alırken çok sa-
yıda jandarma da muhtemel
bir olaya karşı hazır bekleti1-
di.
Duruşmayı izlemek için
iki otobüsle Trabzon'a ge-
len ölenlerin yakınlan, Em-
niyet Müdürlüğü'nün hemen
yanındaki adliyeye ellerinde
yakınlannın fotoğraflan ve
çeşitli pankartlar olduğu hal-
de kısa bir yürüyüş yaptılar.
Duruşmaya müştekiler adına
Ankara. Istanbul. Trabzon
ve Bursa barolanna kayıtlı
32 avukat katılırken yargıla-
nan bir emniyet amiri. birko-
miser ve 18 polis memuru
duruşmaya gelmediler.
Cumhuriyet Savcısı Gök-
han Bilgin'in okuduğu iddi-
anamede. sanık polis memur-
lannın görev leri sırasında ön-
leyici zabıta görevı yaptıkla-
n, burada silah kullanma so-
nucu ölümlere ve yaralan-
malara neden olduklan, 2559
sayılı Polis Vazife ve Selahi-
yetleri Kanunu'nun 9. mad-
desınin(a) bendine göre ~ön-
levici, caydıncı, düzenleyici
ve konıyucu kolluk hizmet-
lerine dair görevlerin ifası sı-
rasında silah kullanan polis-
Yeni Demokrasi Hareketi lideri, ANAP'la ittifak koşulunu açıkladı
Boyner, BBP'siz ittifak istiyor
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) - Yeni
Demokrasi Ha-
reketi (YDH)
Genel Başkanı
Cem Boyner.
demokratik güç
birlığı için
ANAP'la işbir-
lifii yapabileceklerinı belirterek ''An-
cak," Büyük Biıiik Partisinin (BBP)
ANAP'la seçim ittifakı yapması duru-
munda. ANAP ve V DH arasındaki it-
tifak olasılığı güçleşir" dedi.
Boyner, dün partisinin genel mer-
kezınde yaptığı basın toplantısında,
ANAP ve YDH arasındaki ittifak ola-
sılığını karara bağlamak üzere topla-
nacaklannı bıldirdi. ANAP'la şimdi-
ye kadar herhangi bir görüşmeleri ol-
madığını söyleyen Boyner. GYK'nin
alacağı karar doğrultusunda ittifak
yapabileceklerinı belırtti. Boyner.
YDH'nın tek başına seçime gıtme ka-
ran almasından bu yana bırçok şeyin
değıştığmi kaydederek "Çüter'in MHP
ve devîet güçleriyle >aptıği işbirliği-
nin,Türkiye'yi kutuplara kilitleyece-
ği inancındavız" dıye konuştu.
Henüz hiçbir partiyle milletvekili
sayısı ve ittifak konularında görüş-
medıklerinı yıneleyen Boyner. ılkele-
rine uygun bir partiyle ittifak yapacak-
lannı vurguladı. Boyner. Çiller'in se-
çim ittifaklan yoluyla iktidannı per-
çinleştirmek istediğıni söyleyerek dev -
let ve polis güçleriyle yaptıgı ittifa-
kın ülkeye kan getıreceğinı öne sür-
dü.
Boyner. "ANAP ve BBP arasında
kurulacak ittifak kesinleşirse YDH-
ANAP ittifakı tehlikeye girer" dedi.
Türkiye'deçokciddi tehdıtlerinoluş-
ması durumunda ise ANAP-BBP ve
YDH ittıfakına. teknık bır işbirlıği
olarak bakabıleceklenni söyledi.
DSP ve ANAP arasında kurulacak
seçım ıttıfakını destekleyeceğinı \ ur-
gulayan Boyner. •"Böylebirittnakger-
çekleşirse merkez sağ ve solda önem-
li bir istikrar adresi yaratılacakhr"
dedi.
Boyner. DSP ve ANAP arasında
kurulacak ittifakın. demokratik yol-
ların açılması bakımından da önem-
li bir anahtarolacağinı belirterek Tûr-
kıye'deki aşın sağa olan yığılmaya
dikkat çektı. Boyner. Çiller'in hem
RP'nın ülkeye getireceğı karanlığa
karşı halkı uyardığını hem de RP'yle
ittifak yaptığını söyledi. RP ve
DYP'nın dev let güçleriyle yaptığı it-
tifakın tehlıkelerıne işaret eden Boy-
ner. ANAP ve DSP arasında kurula-
cak ittifakın, bu güçlere karşı önem-
lı bır fren olacağını bildirdi. Kapa-
nan DEP'meskı milletvekili SırnSa-
kık. YDH'nin HADEP'le aynı taba-
na seslendiâinı söy lerken Boyner.
-Herhangi bir partiyle tabanımız a>-
nı olsavdı. biz burada olmazdık. H \-
DEP'le işbiriiği yapmayı düşünmü-
yoruz. HADEP'in YDHUe benzer bir
tarafi yoktur" görü^lerine yer verdi.
İttifak yetkisi Boyner'de
YDH Genel Yönetım Kurulu
(GYK). ittifak konusundaCem Boy-
ner'e tam yetki venlmesım kararlaş-
tırdı. \DH Basın Sözcüsü NeclaZa-
rakol. Genel Başkan Boyner başkan-
lığmdakı toplantı sonrası yaptığı açık-
lamada. YDH'nın ıttıfaklara açık ola-
bileceği kararı alındığını belirterek
karar almak \ e görüşmelen sürdürmek
üzere Genel Başkan Boyner'e tam
yetki verıldığim açıkladı.
Oral Çalışlar ile Feridun Yazar'ın durumları karara kaldı
Yargıtay'dan îsmailBeşikçi'nin cezasına onay
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terörle
Mücadele Yasası'nda (TMY) yapılan son
değişıklikten önce Yargıtay'a gelen temyiz
istemlerine ilişkin duruşmalara. Yargıtay 9.
Ceza Dairesi'nde dün devam edildi. Ceza
dairesi. sosyolog-yazar İsmail Beşikçi'ye 15
kitabından dolayı verilen toplam 10 yıl 4
aylık ağır hapis ve 416 milyon 660 bin lira
ağır para cezasına ilişkin karannı açıkladı.
Daire Başkanı Demirel Tavil. önce karann
onay landığını belirttikten sonra TMY'deki
son değişikliği anımsayınca, duruşmayı
izleyenleri salon dışına çtkardı.
Daha sonra karan açıklayan Tavil,
Beşikçi'nin cezalannın TMY'deki
değişıklikten önce, 26 eylülde onaylandığını
bildirerek "Herhalde siz de şaşırdınız. Ama
biz. karan daha önce vermiştik. Yeni duruma
göre mahkeme karar verecektir" dedi.
Beşikçi'nin durumu. Ankara DGM'de
yeniden incelenecek. Gazetemiz yazan Oral
Çauşlar'ın. gazetemizde yayımlanan
söyleşilerinı içeren "Öealan ve Burkay"la
Kürt Sonınu" adlı kitabından dolayı
başlatılan yargılamaya. Yargıtay 9. Ceza
Dairesi"nde dün devam edildi. Duruşmada
hazır bulunan Calışlar'ın avukatı Fikret İlkiz.
mahkemenın esasa ilişkin karannda. kitabın
bütününü dikkate almadığını savundu.
Kitapta yer alan yazılann röportaj olarak
günlük bir gazetede yay ımlandığını ve basın
savcıhğının bunlarla ilgili suç unsuru
bulunmadığı için dava açmadığını anımsatan
tlkiz. "Yapılan. röportajdır. Davanın esastan
bozulmasını istivonız. BUinmeyenler
öğrenilsin diye vapıimışnr" dedi.
Ceza Dairesi. Caltşlar'la ilgili karannı 22
kasım tarihinde açıklayacak.
Calışlar'ın temyiz istemli dilekçesinde ise
îstanbul 1 No'lu DGM'nin verdiği
mahkûmiyet karan eleştirildi. Avııkatı İlkiz
tarafından hazırlanan dilekçede. yerel
mahkemenin karara esas aldığı alıntılann.
PKK lideri Öcalan'm ve Kemal Burkay'ın
sözlerinden oluştuğu belirtildi. "Cezanın
kişiselliği" ilkesine dikkat çekilen dilekçede,
Çalışlar'ın. söyleşı yaptığı kişilerin sözleri
yüzünden mahkûm edildiği kaydedildi.
Dilekçede. TM\ "de yapılan son değişiklıkten
sonra. mahkûmiyet karannın hükümsüz
kaldığı savlandı.
Yazar'ınki de karara kaldı
Kapatılan HEP'in eskı genel başkanı Feridun
Yazar ile partinin o dönemdekı yöneticileri
Kemal Okutan ve Harun Çakmak hakkında
partinin kongresi ve bir toplantıda y aptıklan
kotjuşmalar nedeniyle verilen mahkûmiyet
kararlanna ilişkin temyiz duruşması da
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde dün görüşüldü.
Duruşmaya sanıklardan Feridun Yazar ile
avukatları Şenal Sanıhan ile Oya Pekgöz
katıldı. Savunmasında. HEP'in 1992 yılında
yapılan 2. Olağan Kongresi'nde genel başkan
sıfatıyla konuştuğunu anımsatan Yazar, bu
konuşmasında ülkenin bölünmesine
. yönelik bir söz sarf etmediğini belirtti.
Saruhan ve Pekgöz davalann "düşmesi veya
beraaf karan verilmesi gerektiğini
savundular. Avukatlar. 17 aydır tutuklu olan
Kemal Okutan'ın tahliyesini
de istediler.
ler hakkında cezai sorumlu-
lugun tertibi bakımından
'Memurin Muhakematı Ka-
nunu' hakkındakiyasaya gö-
re işlem yapıldığı" belirtildi.
Bu nedenlerle açılan dava-
nın açılmamış sayılacağı. bu-
nun için CMUK'nin 2534
maddesi gereğince davanın
durdurularak dosyanın Ş-ar-
gdamamn gerekliliği' karan
için suçun ışlendıği yervali-
lığı olan Istanbul Valilıği'ne
gönderilmesi talep edildiği-
nin istendiği iddianamenin
okunmasından sonra Mah-
keme Başkanı Hüseyin İma-
moğlu. ile söz isteyen müş-
teki avukatlan arasında söz
verilmemesi nedeniyle tar-
tışma yaşandı.
Sa\ unma sının
Daha sonra açıklanan mah-
keme kararında sanıklann
polis memuru olduğu ve ida-
ri olarak önleyici zabıta gö-
revı yaptıkları sırada silah
kullandıklarının kabul edil-
mesi gerektiğı belinilerek sa-
nık polıslerin bu görev sıra-
sında sav unma smınnı aşa-
rak "adam fildürmek". •*mü-
dafaa ve zaruret smınnı aşa-
rak faili belli olmayacak şe-
kilde adam oldürmeye. ya-
ralamaya neden olduklan1
*
kaydedildi. Savcılık iddiana-
mesiy le aynı gerekçelere da-
yanan kararla dosyanın "yar-
gılamanuı gerekliliği ~ karan
için Istanbul ll tdare Kuru-
lu'na gönderilmesine karar
verildi.
Karardan sonra ölenlerin
yakınları ve müşteki avukat-
İan buna tepki gösterdıler.
Salondakı güriiltü nedeniyle
mahkeme başkanı salonu bo-
şalttınrkenÇağdaş Hukukçu-
lar Derneği üyeleri, Gazi-
Omraniye Hukuk Komisyo-
nu ve müşteki vekilleri adı-
na yapılan açıklamada. mah-
keme heyetinın müştekilere
ve vekıllerine hiçbir şey sor-
madan savcının durdurma ta-
lebini işleme soktuğunu, müş-
tekilerinin itirazlannın tuta-
naklara geçmesıne ilişkin ta-
lebine de "Dava açılnıadıgı
için tutanaklara da geçmeye-
cektir" biçıminde engel ol-
duğunu söylediler.
Açıklamada daha sonra şu
görüşlere yer verildi:
"Oysa iddianame ile dava
açılır. Lsteiik mahkemeceten-
sip tutanağı düzenlenip, müş-
tekilere ve vekillerine duruş-
maya davet kâğıdı gönderil-
nıiş olduğundan davanın açü-
dığı ihtilafsızdır. Bu durum-
da sayın mahkemenin müş-
teki vekillerinin taleplerini
tutanağa geçirip bir karar
vermesi gerekirdi. Mahkeme
başkanımn görev i duruşma
salonunda oianları tutanağa
geçirnıeklir. Bu y apılnıadığı-
na göre mahkemenin ruru-
mu usul ve yasaya ay kındır.
Diğer yandan memurla-
nn 'Adam öldürme suçundan
yargılanmaları halinde Me-
murin Muhakematı Kanunu
uygulanmaz.' Şimdiye kadar
olan uygulama da bövledir.
Bu kararla birlikte polis-
lerin vargılandıgı bu dava-
da yargılanmanın daha
uzun süre başlanmamasına
neden olmuştur. Adaletin
gerçekleşmesi bilinçli ola-
rak geciktirilmektedir.**
Duruşma salonundan çı-
kan ve y aklaşık y anm saat ad-
liye koridorlannda bekleyen
müştekiler ve av ukatlar. ad-
liye önünde basın mensupla-
rına açıklamalarda bulun-
dular. Müştekiler daha son-
ra güvenlik kuvvetlerinin
gözetiminde Trabzon dan ay-
nldılar.
NOTLAR OR.-\L ÇALIŞLAR
C
em Boyner'ın
ANAP'la seçim it-
tifakına yönelmesi
basında yoğun tar-
tışmalara ve eleşti-
rilere neden oluyor. Dün bir gün-
lük gazete. Boyner'in bu yöneli-
minın öfkeye neden olduğu man-
şehni atmıştı. YDH'nin. eski Tür-
keşçi ülkücülerin partisi BBP ile
ittifak eden ANAP'a yanaşması,
anlaşılan bazı çevreleri kızdır-
mıştı.
Boyner-ANAP ittıfakına kızan
çevrelerin başında DYP'lilerge-
liyor. Çünkü bu ittifak özellikle
Güneydoğu'da korucuların ve
özel tim görevlilennin oylannı
çantada keklik gören DYP-MHP
ittifakının önünü kesebılir. Çükr
taraftarlan bu nedenle Boyner'e
kızıyorlar.
Boyner'e, bugüne kadar ken-
disine destek veren demokratik
çevrelerde kızıyorlar. Mesut Yıl-
maz gıbi tutucu bir muhalefet lı-
deriyle Boyner'in aynı safta yer
almasını anlayamadıklannı söy-
Iüyorlar.
Bu çevreler. Kürt sorununun
çözümünde şahinlerle birlik olan,
Terörle Mücadele Yasası deği-
şikliğine karşı çıkan Mesut Yıl-
Cem Boyner ve Yeni Demokrasi
maz'la Boyner'in kol kola gir-
meye kalkniasının kabul edilemez
bir hata olduğunu belirtiyorlar.
Cem Boyner'in kim ve ne ol-
duğu tartışması onun siyaset sah-
nesine adım atmaya karar verdi-
ği andan bu yana gündeme geli-
yor. Herkes kendisine göre bir
yorum yapıyor.
Kimilerine göre; Altınyıldız'ın
ve Beymen'in patronu. zengin-
ler kulubünün seçkin üyesı bu
genç polirikacı. ne dediğini bil-
meyen bir şaşkın.
Kimilerine göre: demokrasi.
Kürt sorunu konusunda söyledi-
ği sözler bir aldatmacadan ibaret.
Bir işadamının Türkiye'de de-
mokrasiyi savunması ancak bir
ikiyüzlülük olabilir. Boyner'in
özellikle Kürt sorununa ilişkin
savunduğu radikal düşünceler,
bazı tutucu ve devletçi çevrele-
rin yoğun tepkilerine neden olu-
yor.
tyi yetişmiş bir burjuva çocu-
ğunun genç yaşta, kendisini sı-
kıntılara sokacak bir işe girişme-
si, Türkiye gibi yoğun bir iç ça-
tışmanın yaşandığı bir ülkede ba-
nşçı çıkışlar yapması. soru işa-
retlerine neden oluyor.
Kimdir Cem Boyner? Türkiye
açısından radikal sayılacak çı-
kışlann arkasında ne gibi etken-
lerbulunuyor?
Cem Boyner'in savunduğu fi-
kirler bir işadamına yakışıyor
mu? Önce bunu tartışmak gere-
kir. NediyorCem Boyner: Clke-
mizin yasal çerçe\esi Batı stan-
dartlanna uymalıdır. Kürt soru-
nu bir asayiş sorunu olarak gö-
rülmemeli, bir demokrasi soru-
nu olarak görülmelidır. Devlet
küçültülmeli. sivil örgütlenme
ön plana çıkmalıdır.
Başlangıçta tam böyle söylü-
yordu. ancak taşraya örgütlenme
amacıyla gırtığı sırada karşılaş-
tığı şoven tepkiler onun bazı miİ-
liyetçi geri adımlaratmasını be-
raberinde getirdi. Mesut Yılmaz
v e Ecevit'le ittifak araması da ay-
nı geri adımın bir ürünü kabul edi-
lebilir.
Peki Cem Boyner bütün bu dü-
şünceleri neden savunuyor? Sol-
cu olduğu için mı. yoksa sınıfı-
na ihanet ettiği için mi? Boy-
ner'in çevresindeki bazı eski sol-
cular böyle bu tür yorumlardan
hoşlanıyorlar.
Cem Boyner'in sınıfına ihanet
ettiği falan yok. O hâlâ Altınyıl-
dız'ın ve Beymen'in patronu.
Davranışlan ve kendine güvenlı
çıkışları da sınıf alışkanlıklann-
dan ileri gelıyor. O. büyük bur-
juvazinin en iri kesimlerinm eği-
limini dile getiriyor. Tıpkı Batı-
lı sınıf kardeşleri gibi. liberal bir
sistemi ve liberal birsömürüdü-
zeninı savunuyor.
Özelleştırmeyi savunması ve iş-
çilerin ücret taleplerine soğuk
bakması da aynı sınıf tutumunun
bir parçası.
Zaten Boyner. Kürt sorununa
ve özelleştirmeye ilişkin düşün-
celeriyle yalnız değil. Bütün ıri-
kıyım ışadamlan ve onlann ör-
gütleri de benzer şeyleri söylü-
yor. Çünkü onlann sınıfsal ihti-
yaçlan, Kürt sorununun bir an
önce çözüme ulaşmasını gerek-
tiriyor.
Ama Türk büyük burjuvazisi.
henüz oturmuş ve tam anlamıy-
la kimlik kazanabilmiş değil.
Çünkü Türkiye. hızlı değişen ve
hareket halinde olan birtoplum-
sal yapıya sahip. Bugüne kadar-
ki büyük burjuva partilerinin po-
litıkalanna, bu oturmamışlığın
sonucu olarak Şark kurnazlığı ve
tüccar kaypaklığı yön verdi. Boy-
ner ve YDH onlardan birkaç adım
ilende.
.Ancak hâlâ bu toprağın ürünü
ve bu kavpak zeminde politika ya-
pıyor. Düne kadar en ters düştü-
ğü politikacılarla aynı safa ginne-
si ve bu safa girerken kendi tu-
tumuna. "Ben DYT-MHP ittifa-
kına karşı demokrasi cephesi ya-
ratmakistiyorum" demesi de ti-
pik bir Türk politikacısı dav ranı-
şı. Çiller'den daha milhyetçi ve
daha devletçi partilerle nasıl bir
demokrasi cephesi kuracaksa...
Boyner. burjuvazi içinde yeni
v e modern bir eğilimi temsil edi-
yor ve bu eğilım gıderek güç ka-
zanıyor. Ancak bu modernleş-
me. Türkiye standartlanna para-
lel bir gelişme gösteriyor.
Özellikle gündelik politik kay-
gılar, kişilen kendi düşüncelerı-
ni törpülemeye ve giderek kim-
lik değiştirmeye zorluyor. Boy-
ner de bu gelişmeden nasibini
alıvor.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Elek Uzerinde Çırpınan
İnsanlar
Bir toplumsal sistem düşünün, öyle ki ülke bü-
yüklüğünde kocaman bir eleğe benzesin. Bütün in-
sanlar tıkış tıkış bu elegin uzerinde bulunsun. Eleğin
delikleri, bir insanın aşağıya düşmesi için yeterli iri-
likte. Böyle bır ortamda insanlar ne yapar? Doğal ve
biraz da içgüdüsel bir davranışta bulunur; aşağı
düşmemeye, bunun için de durmadan yukarıya zıp-
lamaya çalışır.
Ancak sistem birilerinin mutlaka elekten aşağı
düşmesini zorunlu kılmaktadır (sistem dışı kalmak).
Ne kadar çırpınırsanız çırpının, sizden daha iyi çırpı-
nan, daha çok yukarıya sıçrayan, daha iyi bir ko-
numda-zamanda bulunan, daha elit, daha kurnaz,
olanakları daha iyi kullanan ve değerlendiren, daha
şanslı diğerlerine kıyasla aşağıda kalmaya mah-
kûmsunuz. Elek delıği sizi her an hüüüp diye aşağı
yutabılir.
Kesm olan şu: Eleğin uzerinde bulunanlann belli
bir oranı, sözgelimi yüzde 25'i, aşağı düşüyor...
Çünkü sistem, bu yüzde 25'in aşağı düşmesini ön-
görüyor!...
• • •
Birkaç kez ziyaret ettığim Amerika Birleşik Devlet-
leri'nde bu gözlemi ve benzetmeyi ilk yaptığımda
ıçimi karamsarlık basmıştı. ABD toplumunu ve sis-
teminı iyi tanıyan, orada yaşamış dostlar bu gözlemi
doğruluyortar. Aydın bır Amerikalı bilim adamı, ken-
disiyle yaptığımız sohbette hatta daha ileri gitti ve
bugün toplumu büyük bir işsizlik kâbusunun sardı-
ğını belirtti. Örneğin 45-50 yaşında işinden olan bir
kimsenın, örneğin bir bılim adamının, yeni bir iş bul-
masının neredeyse imkânsız olduğunu belirtti. O
yaşlardaki insanları saran "elekten aşağı düşme"
korkusunu düşünün!
Aynı korkuyu, Şıkago'da yaşayan Türkiyeli bir
akademisyen de dile getirdi. Diyelim yıllık geliri 45
bın dolar. Yann işini kaybettiğinde, bu ücretle bir iş
bulma şansı imkânsız gibi. iş bulsa bile kazancını
yarı yarıya kaybetmeyi göze almak zorunda.
Bir düştünüz mü, kayıpsınız.
En tepelerde dolaşırken, toplumun en alt tabaka-
larının yaşam koşullarına paraşütlü veya paraşütsüz
inmenız işten bile değil.
O zaman, örneğin sağlık sorununuz varsa, yok-
sullann gittiği en kötü hastane kapılarında sürüne-
ceksiniz. Fitness salonları üyelikleriniz, kredi kartı
harcamalannız vs hızla sona erecek. Evinizi ve sem-
tinızi, çevrenızi. dostlannızı kötüleriyle değiştirecek-
siniz...
Düşüşün sonu yok... Nasıl ve nereye kadar düş-
tüğünüze bağlı.
• • •
Tamamen bireye ve bireysel rekabete dayanan
ABD toplumsal/ ekonomik sisteminin gereğidir bu.
Elekten aşağı düşme tehlikesi ve korkusu, sürekli
aşağıda bulunan yüzde 25lik kesimin varlığı.. bütün
bunlar rekabetin itici gücünü oluşturuyor. Durma-
dan kaynayan bır kazan olarak düşünebilirsiniz bü-
tün toplumu.
Bill Gates, Mıcrosoftun ünlü patronu, nasıl sıfır-
dan mılyarder olunduğunun örneği olarak gösterilir.
Biz gibi geri kalmış toplumun okumuşu da, Bill Ga-
tes'e taparız. Tabii, bu tapınma, Amerikalılardan
alınma bir ömek. Çünkü onlar da taparlar.
Ancak 250 milyon içinde kaç tane Bill Gates var?
Milyonlarca başaramamış Bill Gates'lerin varlığını
kimse düşünmek istemez. Onları bilmez. Çünkü on-'
lar konuşulmazlar.
• • •
Amerikan sistemi ekonomik duruma göre, ülke
çapında durmadan sallanıp duran o büyük eleğin
deiiklerinı genişletır veya daraltır. Refahın yükseldiği
durumlarda, aşağıya düşenlerin sayısında azalma,
yeniden eleğin üzerine çıkmayı başarabilenlerin sa-
yısında da artma olur. Durumun kötüleştiği koşullar-
da da sistem tam tersi işlemeye devam eder.
Bu konu sürecek...
Servet Komisyonu
Müftüler'e, belgeleri
yok etme suçlaması
DLIRDANE KOCAOGLU
.\NK\R\ - Başbakan Tan-
su Çillerın "şaibeli" olduğu
savlanan serveti. TBMM Lı-
derler ve Yakınlannın Mal-
varlıklannı Araşnmia Komıs-
yonu'nda da skandala neden
oldu. Komisyonun öncekı
aünkü toplantısında TBVIM
îçtüzügü'nün 2"!. maddesın-
deki "Komisyon gündemine
hâkimdir" ilkesine aykın da\ -
ranan Komisyon Başkanı Ha-
luk Müftüler'ın daha önce
kabul edılen bazı önergeleri
de hıç yürürlüğe koymadığı.
komısyonun bilgısine başvur-
duğu kurumlara gereklı baş-
vurulan yapmadığı ortaya çık-
tı. Komisyon raporu belgeler
ve yapılan görüşmelerle ilgi-
li kasetlerin de kaybolduğu
bildırildi. Komisyon üyeleri.
DYP'li Başkan Müftülerın
rapor. belge ve kasetleri ka-
çırarak evine götürdüğünü
ileri sürdüler.
ANAP lideri Mesut \ ıl-
maz. Başbakan Tansu Çil-
ler'in özellikle yurtdışındaki
mallan ile ilgili olarak "ka-
ra para akladığı" endışesin-
de olduklannı söyledi.
Komisyon Başkanı Haluk
Müftüler'in. Başbakan Çil-
ler" ın annesınden verasetten
kaldığını sav ladıgı mılyarlar-
ca lıra değerındeki dolar.
mark. altın ve Türk Lırası ile
ilgili veraset ılamı ve v eraset
ıntikal \ ergısınin araştınlma-
sını kabul etmeyerek toplan-
tıy ı terk etmesı üzerine. çalış-
malar, Başkanvekili Atilla
Hun başkanlığında sürdürül-
dü. Hun. TBMM Başkanlı-
ğı'na başvurarak bu hafta so-
nu sona erecek olan komisyo-
nun çalışma süresinin 3 ay
daha uzatılması talebinde bu-
lundu.
Atilla Hun da konuya iliş-
kin olarak Cumhurivet'e yap-
tığı açıklamada. normal ola-
rak komisyonun perşembe
günlerı toplanması gerektı-
ğıne dikkat çekerek bugün
saat 13.30'da toplantı yerin-
de hazır bulunacaklannı söy-
ledi. Hun. şunlan söyledi:
"Komisyon Başkanı. daha
önceki toplantılarda kabul et-
tiğimiz bazı önergeteri hiç \ ü-
niriüğe koymamış. Baa ku-
rumlara sorular vöneltiyor,
bilgi istiyor ve ihbarda bulu-
nuyorduk. Ancak. Başkan bu
önergelerle ilgili hiçbir işlem
yapmamış. Antaha'daki Ay-
taş adlı turizm şirketinde Baş-
bakan Çiller'in eşi Özer Çil-
ler'in yasaya karşı yapoğı hi-
leli işler tespit etrik. Bu konu-
nun Turizm Bakanlığı ve Ma-
liye Bakanlığı'na hildirilme-
sini kabul ettik. Ama, Komis-
yon Başkanı. önergelerimizle
ilgil işlem yapmamış. Tansu
Hanım'ın para transferlerini
nasıl gerçekleştirdiğinin Ha-
zine ve Merkez Bankası'na
sonılmasını kararlaştırmış-
ök. Komisvon Başkanı,bu so-
rulan da Hazine ve Merkez
Bankası'nailetmemiş. Bu bir
skandal, başkan. komisyonun
çahşmalannı sabote etmiş,gö-
rev ini suiistimal etmiş."
Komisyon toplantılannda"
karara bağlanan konulan ya-,
şama geçirmeyen Başkan Ha-'
luk Müftüler'in rapor, belge «
ve kasetleri evinegötürdüğü
ileri sürüldü. Komisyonun
ANAP'lı üyesi YusufNamoğ-
lu. dün komisyona giderek
bazı belgelerin fotokopisini
çektirmek istediğinı. ancak .
belgeler. rapor ve kasetlerin
yerinde olmadığını gördüğü-
nü bildirdi. Namoğlu, Baş-
kan Müftüler'in belge ve ka-
setleri komisyon üyelerinden
kaçırdığını savunarak "Baş-
kanın amacı, komisyonun ça-
hşma süresinin dolmasını bek-
ledikten sonra doğrudan ra-
poru TBMM Başkanlığı'na
vermek. bu arada bizim bazı
belgeleri ortaya çıkarmamızı
önlemektir. Bu bir skandaldır.
Hesabım vermek zorunda-
lar" dıye konuştu.