22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı; Orhan Erinç0 Genel Yavırı Koordinatöru Hikmet Çetinlvava • Yazıişleri Müdürleri. ıbrabim Vıldız (Sorumlu). Dinç Tavanç # Haber Merkezı Müdürii Hakan Kara # Görsel Yönetmen- Fikret Eser Dış Haberler Ergun Baleı • Ekonomı Biilent k'ızanlık # Kültür: Handan Senköken • Spor Abdülkadir \ ücelman 9 MakalelerSamiKaraören # Duzeltme Abdullah Vazıcı • Bılgi-Belee Edibe Buğra # Fotoğraf: Erdoğân Köseoğlu VavmKunıIu Oriıan Erinç. Oktat Kurrböke. HfkmefÇetinka>a. Şukran Soner, Ergun Bakt, DinçTajanç. ibrahim \ıldu. Orhan Bursalı. Mustafa Balba>. Hakan Kara. Ankara Temsıkrısı Mustafo Baiba> • Haber Müdürü Doğan Akın Ataturk. BuJvan No: 125. KavA. Bakanlıkiar- Ankara Tel 4195020 (7 ha!). Falcs 4İ95027 • Izmır Temylcısı S«r<Ur Kızık, H Zı>a Bh İ352 S. 2 3 Tel. 4411220.Faks 44!9H7#AdaraTerm/kısı.Çetin Viğenogta. inomıCU I19S No 1 Katl Te!: 3522550. Faks' 3522570 Müessese Mudüru trol£rkut0 Koordınatör Ahmıt Karutsan • Muhasebe Bülcnl V. erKT • IJjre Hûse>üıGörer#fjIetme Önder Çelik • Bılgı-I»lem >a« Insl • MED\ \C:0Yoneutr kurulu Bajkanı-Oencf Mudur Gülbin Erduratı # Koordınaıor Reh» l^ıtmaıı • Genel Vlııdur Varduncm Mine Akdağ Y'oneıını Başkanj Mudur ALmen 4 uvt.' Bora c ıd îv 4i 343-4 isi PK :46 lsıant>uJ Te) (0212) 5UO5O5.20 hai> Fafo. (0212)51385 95 13EKİM1995 Imsak-J.-fl Güneş: 6.06 Öğle: 11.58 fkindi; 15.02 Akşaml735 Yatsı: 18.54 51407 53-5)395 80-513X4 ftü-61 Kadîr Savun toprağa verildi • İstanbııl Haber Servisi - Geçırdıği rahatsıziık sonucu onceki gün ölen sınema sanatçısı Kadır Sa\un. dün Teşvıkıye Camıi'nde öğleyın kılınan cenaze namazından sonra Fenköy VJezarlığı'nda toprağa \enldı. Cenaze to'renine. Kültür Bakanı Köksal Toptan. Kadır Savun'un eşı Nermın Sa\un ve kızı Iraz Savun ile bırlıkte aralarında Türkan Şorav, Tank Akan. Edız Hun. Hulva Koçyığıt, Pehhan Savaş. Kernal Suna). Nur Süer. Öztiırk Sercngil. Jzzet Günay. İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebav. Nun Sesıgüzel, Adnan Şenses. Osman Seden. Hayatı Hamzaoğlu. Turgut Ozatay. Orçun Sonat. Haluk Kurdoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda sınema ve sahne sanatçısı katıldı (FotoörafKAAN S4ĞANAK)" Abdijpekçiödülü • Haber Merkezi - Abdi İpekçı Dostluk ve Banş Odıilu'nun Atınadaki törenı bugün yapılıvor 16 vıl önce bır suikastta vaşamını vıtıren Milliyet Gazetcsı Genel Yayın Yoııetmenı ve Başyazan Abdı İpekçı'nın anısına, Yunanıstan'dakı gınşımcılerle bırlıkte Mıllıvefın gerçekleştirdiği ödül, 2 ) ılda bır venliyor Ödul torenı dönüşümlü olarak 4 v ılda bir Atina'da yapılıvor. Türkiye'de ve Yunanıstan'daödül kazananların Atına ödülleri bugün vapılacak törenle sahıplenne venlecek. Dinan'a eğitim desteği • VNK.AR.A (Cumhuriyet Bürosu)-Mıflı Eğitim Bakanlığı. Dınar'da yaşanan deprem felaketi nedenıyle eğıtırnlerinı sürdüremeven ve ailelerinı kaybeden öğrencilere. parasız vatılı okuma ve nakil kolaylığı tanındı. Mıllı Eğitim Bakanı Ttırhan Tavan. öğrencılerın. veli ve vakınlannın sözJu bildirim/eri üzenne dığer okullara kayıtlannın vapılacağını »öyiedi İGDAŞ'tan ıfoğalgaz açıklaması • İstanbui Haber Senisi - İGDAŞ. 15 Agustos 1995 tarihinden sonra abone olanlara. kapısında doealgaz kurusu buiunan ve venı yatınm programında olan aboneler hariç. 1996 Mİı baharaviannda doğalgaz venleceğıni : açıkladı. Karann. Istanbul'a ayrılan gazın abone talebine yeterli olmavabıleceği kavgısıyla. bir "onlem" olarak almdığı belirtıldi. Tüpkiye'nin yarısı sigara içiyor • A.\K.\R.4 (Cumhuriyet Biirosu)-Sigarayla Sav;v>anlar Vakfı Başkanı Lbeyd Korbev. Türkıve'de artan «ıgara tüketımine dıkkat çekerek "Türkıyecie adeta ınsanlar sigara içme>e teşvîk edilıyor 10 büyük reklam ajansı medvayı vönlendırerek sigarayı sanatla özdeşle>tiren bır anlayışı egemenle$tirıyor" dedi. Korbe>', dünyada ortalama 2 dolar olan sigara fivatlannın Türkiye'de45 cent olduğunu kaydederek •Turki)e'de nüfusunvüzde 48.5"i sigara ıçıyor. Sıgaraya başlama ) r aşı 13 olup sigara îçmenin malivetı 2 5 milyar dolar" iedi Birçok psikoterapist, kendi yöntemini en iyisi olarak benimsiyor Terapide yöntem Imtısıııası •Bir kısım terapi uzmanı, hastasının sorununu çözmede geçmişini, aiiesini ve ilk çocukluğunu çok önemli bulurken. diğerleri sadece yaşanan anki sorunla ilgileniyor. Kimi. hastasının uzanmasını talep ederken kimi son derece rahatsız bir kolrukta oturulmasından yana oluyor. başanlı sonuçlar sağladığı ortaya konuyor. Uzmanla- nn bırleştikleri konu ise bu basanda etken olan unsu- run, terapinin vöntemi ol- madığı. Uzmanlar. bürün terapist- lenn başansının. hastayı ra- hatsız eden düşüncelerle be- raber jaşamaya alıştırarak iyileşme umudunun hâlâ var olduğuna ınandırmak oldu- ğunda yartığını belirtıyorlar. Bu durumda da başandaki oran. yöntemie ilışkilı ol- muyor Terapıstlerinekolve vöntemlerini tekrar gözden geçırmelen bu amaca hız- met ederek. başan grafiğı- ni yükseltecek. ÇeviriServisi-Bırkonu- da uzmanlaşmış insanlann, uzmanlık dallarının temel teoriierinın doğruluğunu tar- tışmayabaşladıkJanbirnok- tada. insanlığayararlıolma- lan düsünüîebilir mi? Elbet- te hayır. Ancak psıkotera- pıstler. artık bu tartışmalan başJatmış durumdalar. Aslında ekollerin yeniden gözden geçırilmesi haline gelen bu tartışmalarda, tera- pı yöntemleri de tekrar ele alınıyor. Farklı yöntemlerleçalışı- lan seansîarsırasında. birkı- sım terapi uzmanı. hastası- nın sorununu çözmede geç- mışını. aiiesini veılkçocuk- luğunu çok önemli bulur- ken. dığerlen sadece yaşanan anla ve gündeme gelen so- runla ilgileniyor. Kimi. has- tasının uzanmasını talep ederken kimi de son derece rahatsız bir kolrukta oturul- masından yana oluyor. Yapılan araştırmalar so- nunda kullanılan farklı te- rapi yöntemlerinın çoğunun 'En iyi >Öntem benimkT Birçok terapıstle japılan görüşmelersonucunda. hep- sinin kendi vöntemlerini en iyi yöntem olarak benimse- dikleri ve diğer yöntemler için yanlış, etkısız hatta za- rarlı nıtelemelerinı getırdık- leri gözlemleniyor. Oysa y ı- ne araştırmalar sonucunda ortaya çıkıyor ki ınsanlığın hep varolmuş ve herzaman varoiacak sorunlannı gıder- mede farkl) yöntemlerya da değışik koltuklar çok fazla rol ojnarnıyor Bem Ünıversitesipsikolo- ji uzmanlanndan Prof. KJa- usGraue. terapılerden alman sonuçlan, yaptığı araştırma- larsonucunda 'yetersiz'ola- rak niteleyerek bu konuda açık bır tartışma başlattı. Yaptığı vüzü askın ıncele- mede. ferapilersırasmda ne- ler yapıldığını tek tek ele alan Gravve, psıkolog çev re- len sarsan ıddialarda bulun- du. YüksekliK korkusunu tedavi Örneğın yıllaryılı zararlı olarak veyapılmaması gere- kenler arasında gösterilen yöntemlenn de hastalan ıv i- İeştırmede başarılı olduğu buaraştırmalarsırasında or- taya çıktı Yükseklık korku- suolan ınsanlann. tedav ı sü- rerken yükseklere çıkarılıp korkularının üzerine gidil- mesi gibi Freud'la bile çakı- şan yöntemler. bu araşfırma sırasında adeta aklandı Dört temel prensip Gravve. terapide her yön- temde başan getıren 4 temel prensibı. bu uzun araştırma- İarı sırasında tespitettı. Bunlardan ılki, hastanın zaaflannın defil, güçlerinin ortaya konması ve probJe- mın. bu güçlü açılarla bağ- lantı kurularak gidenlmeye çalışılması. Zaaflan gıder- mekten çok daha koîay olan bu yöntem aynı zamanda ya- şamda da uygulanabiliyor. ferapist, hastanın yakınla- nndan ve aılesinden bu ko- nuda yardım isteyebiliyor. Tedav inın bu yöntemie uy- gulanması bir anlamda za- man da kazandırıyor, çün- kü hasta geçmışıyle, diişün- celeriy le ve zaaflanyla sava- şırken kaybedeceği zamanı, yaşarken ve ileriye dönük eylemlerde kazanmış olu- yor. Gravve'in ikinci ilkesi. zor- luklan yaşarken hastanın o zorluklara ait rahatsız edici duygulan da >aşaması gere- ğı... Hasta, kendini rahatsız eden duyguyu bastırmaya çalıştığı zaman, yaşad)|ı ve aştığı zoriugun farkına var- mıyor ve ıkınci zorlukta ay- nı sıkıntıyı tekrar duyuyor. Korkunun ve he>ecanın er- telenmesi, bu du>gulann sü- rekli hale gelerek kronikleş- mesini sağlıyor. Üçüncü prensip. rahatsız- lıklan. aktıf yardımlan oğ- renerekhafifletmeyolu Ör- neğin uykusuzluk sorunun- da, temel öğelerortadan kal- dınldıktan sonra, hastanın beynini anndırmasını, kas- lannı gevşetmesıni ve so- lukîannı hâkimiveti aJtına alabilmeyi öğrenmesi. 'Neden'ilkesi Sonuncıısu ise 'neden' il- kesı. Her hasta.-özelhklede psıkolojık rahatsızlığı olan hastalar- bunun nedenini cid- di bir şekilde ögrenmek is- tiyor. Neden-sonuç ilişkisi- ne inanan hasta, nedenleri- ni bilmediği hastalığından da kolay kolav kurtulamı- yor. Doktorun nedenlen an- latamayacağı durumlarda bı- le herkes tarafından kabul edilebilir. bilınen basit gerek- çeleri öne sürmesinm iyileş- me oranlarını yükselttiği, araştırmalardan çıkan bir başka ilgınç >onuç. Bu çalışmalarla karma bir sistem oluşturan Gravve, an- latılan 4 temel ilkenın kul- lanıldığı terapi seanslannda yöntem ve sekiller ne olur- sa olsun başarı grafiğinin yıikseleceğine inanıvor. 118 adacıktan oluşan kentte 416 köprü, 120 kanal var Başka yüzyılda yaşayan kent: Venedik •Bu kentte hiçbir şey eskimemiş, her şey zamanın dışında gibi. Venedik'in simgesi haline gelmiş o güzelim masklardan birini takıp simsiyah bir elbiseyle San Marco Meydan/'nda bir hayalet gibi dolaşıp o güzelim cafelerden birinde oturmayı hayal ediyoruz. SERPİL GÜNDÜZ FLORANSAA ENEDİK- Floransa.' (talyanca deyişle Firenzc.Kent: görke- minı Leonardoda Vüiei, Vficbelangefc).Dan- te, MachiaveMi Galilei ve Medici aılesin- den alıyor. Floransa"yagirmek üzere Roma'danoto- büse bindiğımizde şoförLı^gi. bildıği Türk- çeyle selamlıyor herkesı: •'Selam bebek.'" Tura katılan erkekler bu ışe bozuluyor. On- lardan da "Selam .vakışıklı.'" demesini öğ- reniyor Luigi Roma'dan Floransa'ya ulaşmak için 230 km. yolumuz olduğunu öğreniyoruz Flo- ransa. TV'de 'Şahin Tepesı" adiı dizıden herkesın asina olduğu Toscana bölgesinde Apenin Daglan'nı seyrederek üzüm bağla- nnın bulunduğu yerleşim bölgelerinden geçmek oldukça hoş. Yeri gelmişken söy- lemeden geçmeyelim. Yörenin en ünlü şa- rabı Chianri. Buralara kadargehp de Chı- anti içmeden gitmek olmaz. Oyle yapıvo- ruzzaten. Michelangelo Meydanı Ilk uğrak yerimız Michelangelo Meyda- nı Arno Irmağt'nın ikiye ayırdığı kenti. burada tepedenseyrediyoruz. 10 I.yüzyıl- da kurulmuş kent. 14-16. yüzyılda ticaret. malıye, bılim ve sanat alanında çağının en ileri merkezi olmuş. Kent. geçmiştekı parlak döneminden hıç- bır şey kaybetmemis. Tepeden Signoria IVlejdâıu'na ıniyoruz. Floransa sıyasal ta- rihinin birçok önemli olayına sahne olmuş meydanda. aslı Floransa Âkademisi "ne kal- dınlan Michelangelo'nun Davut heykelı- nin kopyası karşılıyor bizi. Hemen yan ta- rafında ise 13-18. yüzyıla aıt dünvanın en değerlı resim koleksıyonlannın yer aldığı UfRziGaJerisi'negırmek için kuyrukta tam iki saatimiz geçiyor. Oradan da ver elıni Ghiberti'nm Cennet Kapılan, MediciSara- yı ve Floransa KatedralL Katıldığımız rurda herkes bu tarihi eser- lerle ilgileniyor sanılmasın. Heryeni ken- te vardığımızda birgrup öncelikle alışve- riş merkezlerini öğreniyor. Sonra çıl yav- rusu gibi dağılıp yeni bavullarla otele dö- nüyorlar. Grubun tek eğlencesi Versace, Armani, Kenzo,Zegna ve Fendı'den aldıklannı bir- birlerine göstermek. Versace'den 30 mil- yon verip siyah bir ceket alan hanım. giy- sisini birkaç kezyagiyecekyagiymeyecek. Venedik'teki San AJarco Meydanı, Napolyon'a göre "Dünvanın en gü/el vaJonu". Venedik'te sokaklar sudan ibare» olduğu için «aksl otobüs gibi çaiışan su fasıtlan var. Türklerdeki bu Versace tutkusunu da anla- mak mümkün değıl. Şemsiyeler Versace'den alınıyor. Blujean'ler Versace'den. çoraplar Versaceüen. Benetton ise bu kadar üniü markalann yanında neredeyse her sokakta şubesi buiunan kendi halınde mağazalar zincıri. Versace; Kenzo veZegnagibı Istanbul'da da mutlaka bir şubesını açmalı ki hanımlar ta Italya'lara kadaryorulmasınlar. Giyinmek için ünlü markalan arayan hanımlar ise ol- dukça kilolu. Versace"ye harcadıklan kadar. kilo vermek için para harcamalan gerektı- ğinı düşünmemek elde değil Floransa"dan sonrakı durağımız Venedik. Otobüsün mola vermek için durduğu Au- togri/rierde "alışveriş krizT tüm hızıyla sürüyor. Versaceli hantmlar raflarda ne ka- dar çikolata, bısküvi, sakız ve şekergörür- lerse herçeşıdinden alıyorlar. Sanki Türki- ye kıtlık bolgesı ve bunlann hiçbiri yokmuş gibi.Venedık'te dünyanın en önemli mey- danı San Marco'ya vardığımızda ise ha- nımlann ılk sorusu ",AJışveriş merkezleri nerede" oluyor Seyahat şırketlen alışveriş- ler için özel turlardüzenlemelı bence. Hiçbirşey eskimemiş gibi Venedik'te sanki bir başka yüzyılda ya- şıyoruz Bukenrte hiçbir şey eskimemiş. her şey zamanın dışında gibi. Venedik'in sim- gesi haline gelmiş o güzelim maskiardan bı- rini takıp simsiyah bır elbiseyle San Mar- co Meydanı'nda bir hayalet gibi dolaşıp o güzelim cafelerden bınnde oturup kulağı- mıza gelen müzikle zamanın dışına çıkma- yı hayal ediyoruz. Sonra da yorgunluktan canımız çıkınca- ya kadar Venedik'i yasamaya çıkıyoruz. Barbariardan kaçan Avrupalılar. 1500yıl ön- ce kurmuşlarbu kenti. San Marco Meyda- nı'nda yüz bın kazığın üzerine kurulmuş ün- lü saat kulesindekt çanlann sesinı du> mak için bekliyoruz. Sapolyon San Marco Mey- danı için "Dümanın en güzel salonu" de- miş. Siyah renkü gondollar 118 adacığın birbiriyle bırleşmesinden oluşmuş kentte. sokaklar sudan ibaret oldu- ğu için taksi. otobüs gibi çaiışan su taşıtla- n var. Kimilerinin ise özel tekneleri. Bizi gez- diren "yakışıkJr gondolcumuz, kentte 416 köprü. 120 kanal olduğunu anlatıyor. Gon- dollann siyah renkli olmasının nedeni ise birzamanlar vebadan ölen insanlan taşıdık- lan için mafem rengine boyanmalan. Ken- tin en büyük kanalı, Grand Kanal. Kıyısın- da saray ve kiliseleryeralıyor. 400"e yakın köprünün en ünlüsü ise Dükfer Sarayı ile Venedik Hapishanesi'ni bağlayan Pontedei Sospiri. Yani "Iç Çekiş Kt^rüsü". Bir za- manlar ıdam mahkûmİan ölüme giderken bu köprüden geçirilir, onlarda son kez Ve- nedik'e bakar ve iç çekerlermiş. Venedik "e yaz sezonunda gelen rurist sa- yısının. Türkıye'ye I yılda gelen turistsa- yısmın 3 katı olduğunu öğreniyoruz. Mü- zelerdeki kuyruk. burada da bizi şaşırrmı- yor. Venedik *ten, iki gün sonra biz de 'iç çe- kerek* aynlırken gecenin bir vakti San Mar- co Meydanı'nda sesinın son perdesiyle na- ra atan sarhoşun Türk olduğunu fark edin- ce utanıyoruz. Çünkü o. yanına yaklaştığı Japon turist grubuna "Siz benim dilimden nasıi oisa an- lamı\BrsuniK?" diyerek ağıza alınmayacak küfurlersavuruyor. el-kol ışaretlen yapıyor- du. Küfreden adam. Japonların arasında Türkçe bilenler olabileceğini akJına bile getirmıyordu. ÇYD'li Nur Sağfamer 'En iyi yatmn eğitime yapılanıdır' • Çağdaş Yaşamı DestekJeme Derneğı ile TRT işbirliğiyie başlatılan Doğu ve Güneydoğu'daki köy ilkokullanna yönelık kitap. kırtasıye ve giyecek yardım kampanyasında, yüzlerce kohlil yardıma rağmen özellıkle öğretmenlerden gelen yardım taleplerinin. ancak küçük bir kısmı karşıJanabildi. MİVASEİLKNUR O böigede doğmuş. büyü- müştü. Şımdi varlıklı biriy- di. Ancak aradan geçen on- larca y ıldan sonra bile koşul- larm değışmedığını gtdıp gönnüştü. YüzJerce köy oku- !u kapalı. açık olanlarda da çağdışı koşullarda eğitim ve- nlıyordu. .NurSagbmer. baş- kanı olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği"nın Ba- kırköy Subesı adına Doğu ve Güneydoğu 'daki açık olan okullann da kapanmaması ve çağdaş bir eğitim yapıla- bılmesı için arkadaşlanyla bırlıkte kıtap ve kırtasıye yardımı başlattı. Mıllı Eğı- tım Bakanlı- ğı'nın olurunu alarak başlattık- ları kampanya- ya "Bizbizeye- terfe'admı ver- dıler. Doğu ve Güneydoğu Bolgesı "ndekı köy ilköğretım okullarına mıl- li eğitim mü- dürlüklerı ara- cılığıyla>azılar göndenlıp ihtı- yaçlan soruldu Köy öğretmen- len. hemen kağıda kaleme sanlıpokulun veöğrenciie- rin ahvalıni yazdılar. Gelen mektuplardan öğretmenle- rin "Ne olur sesimize kulak verin"reryatlan _v ükselı>or- du. Ancak gelen vüzlerce kolı yardım. bu feryatlann hepsine vetişemedı. Yanı "Biz bizejetemedik". O ne- denle kampanya. 15 ektm akşamına kadar uzattıldi Ge- lecekte '•birlik beraberiik çağnlan vapmak zorunda kalabiieceğimiz" bu çocuk- lar, kendılerıne şımdı el uza- tılmasını beklıyor GAP'la bu bölgelerın çağ atladıgı. barajlarda sörf ya- pıidığı haberfennın manşet- İere çıkmasına bakmayın siz. Köy okullannda öğretmen- ler. öğrencılerine, "diinja yTivarlakör* 1 sözünü kanıt- layamamanın aczını yasıyor- larhâlâ Okullarda küreyok. atias yok. bayrak yok, cetvel yok. perge! yok . Öğrenci- de kalem vok. defter yok... ! 1 yaşına gelmiş. ilkokul- dan mezun olacak öğrencı- nın bır tek hıkâve kıtabı ol- Nur SağJamer mamış. Çareyı bu kampj vavı başlatan Çağdaş Ya^ mı Destekleme Derneği y netıcılerine yazmakta bL muş. CYDD Bakırköy Şu! Başkanı Nur Sağlamer. öı retmenlerin mektuplannı v; nındagezdınyor "Bizimb ze>crmemi/laam. En f>i w nnm eğifime vapıJmış yatı nmdır. GAP. eğititnle des teklenmeden ne işe yaraı ki?..*'dıvor Sağlamer, def- ter. kalem. sılgı. kitapgibi zo- runlu eğitim araçları dışın- da hikâye kıtabı. atlas, ansik- lopedi. küre. önlük. yaka ve givecek yardımına ıhtivaç duyulduğunu sövlüyor. Aı- lelerle bırlıkte çocuklardan da yardım bek- lenıyor. Erzu- rum'dan yazan bır öğretmen. ~NeoJursesime kulak verin~dı- ye başladığı mektubuna şöy- iedevam edıvor' "Bir kız öğren- cim vardLSÎiper bıröğrenci. An- cak ailesinin yoksul olması nedenivk'hirüsr okula va/dıra- madılar. Kendi oianaklanmla kavıt vaptır- dım. Hem sevınçiî hem üz- günüm." Maraş'ın bır köyünden ya- zan Ramazan öğretmen ise köy halkının ahvalıni ve ne koşullarda eğitim verdiğını şöyleanlatmış: "Derskitap- larını devlet karsılanıakfa. Öğrencilerimin özellikle Va\- nak kitaplara \egi\ siv eihti- yacı \at Eger vardımİanıuz çocuklanmıza ulaşırsabeUvi de >aşamlannda ilk kez in- sanca vaşamanın tadına va- racaklar." Bir diğer öğretmen. öğ- rencılerın ihtıyaçîannın gi- derilmesinde aılelerının ye- tersiz kaldığını. bunlann gi- derilmesı için öğrencı aile- lerıni zorladığında çocukla- nnı okula göndermediklen- nı. bu durumda da eğitim programının aksadığmı be- İırtıvor. Bunlaryüzlercemek- tuptan sadece üç tanesi. Yar- dım edecekler: Istanbul'da 2725082-5436709, Anka- ra'da 425 74 33. Izmir'de de 484 31 30 numaralı telefon- larla bağlantı kurabilirler. Vakkorama Ak'm güzelleri İstanbui Haber Senisi- 13. yılında Vakkorama. Akmerkez'de yeni bir şube açtı. "\akkorama Ak" adını taşıyan yeni alışvenş merkezinde. en son çıkan CD ve kasetler, yerli-vabancı dergı ve kitaplar. tiyatro ve konser biletleri. dekorasyon ürünleri ile yiyecek ve içecekler bulunuyor. Akmerkez \'akkorama yetkilileri. açılış nedeniyle lOgünlüğünegetirilen simuîatörle değışik ve heyecanlı dakikalar yaşanabileceğını de belirttiler. Vakkorama mağaza zincirinin sahibi Cem Hakko, açılışta yeni şubede çaiışan satış temsılcileriyle elele kameralara poz verdi. (AYKUT KÜÇÜKKAYA) Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi Başhekimi Arif Verimli: 6 G^ençleriıı yüzde 1 'i eroinmanİstanbui Haber Servisi - Bakırköy Belediye- sı tarafından düzenlenen u L'>-uşturucu>'eGenç- lik" panelinde, liseli gençler ve ailelerı. uyuştu- rucu konusunda uyanldı. Panele konuşmacı ola- rak katılan Bakırköy Belediye Başkanı AJi Talip Özdemir, ujuşturucu kulianan gençlere yardım etmek ıstediklerını ve bundan sonra daha somut şeyleryapacakiannı söyledi Bakırköy Belediyesi, dün Yunus Emre Kültür Merkezi 'nde "livuşturucu veGençlik'konulu bir pane) düzenledi. Çeşıtlı lıselerden ögrencilerin. eğiticilerin veailelerınkatıldığıpanelde. uzman- lar. uyuşturucu hakkında bilgı/er verdiler. Pane- le konuşmacı olarak katılan Bakırköy Ruh ve Si- nir Hastalıkları Hastane.si Başhekimi Arif Verim- li. madde bağımlılığının 1950'lerde kimya sana- yiınin gelişmesinden sonra bu derece yaygınlaş- tığını söyledi. Bu maddelerin doğal ve sentetik olmak üzere iki çeşıt olduğunu belırten Verimli, şöyledevam etti: "UyTişturucukulianan kisLza- manla dozu arfırır ve sonunda uyuşturucudan etkiiennıez. Bu nıaddov i buimak için aiiesini, na- musunu feda edecek halegelir." Türkiye'nın diğer ülkelerden daha iyi durum- da olduğunu da vurguiayan Verimli, İstanbul'da 2 bin 850 (ise öğrencisi arasında yapılan biraraş- tırmanın sonucunu da şöyle sıraladı: **16 ile 18 vaş arasında >apılan araştırmav a gö- re gençlerin \üzde 1 'i eroin. >uzde 6'sı amaç dışı ilaç ve esrar, yüzde 51 'i alkol kulianıyor ve bu ai- kol ktıllananlardan yüzde 9O'ı zararlannı bile bi- le kullanryor." Panele katılan fakat kimlifini gizleyen 'Ke- mal'fakma isimli bir madde bağımlısı da bağım- lılığın ilk aşamasımn merak. zevk ve özentı ol- duğunu belirrti Bu türmaddeleri ortaokuîda kul- lanmaya başladığını söyleyen Kemal, şöyle de- vam etti "Başlangıç çok önemli. Bir biraj la başlanıyor; rakı,esrar.eroinledevamedhorBu bagırıılılıkzen- gin fakir, okumuş okumamış dinlemijor. Ben, hapse girdim çıktım; üç kere hastaneye »artım kurtulamadım. Devam edersem öloceğimi de b\- liyonım." Uyuşturucunun tanıtıldığı bir filmın degöste- rildiği panele. eskı Milli Eğitim Bakanı AvniAk- yol. İstanbui Narkotık Sube Nfüdürü fsnıail Ça- İışkan ve sanatçı İskendtr Doğan da katıldı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear