23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 1995 PAZARTESİ 10 DIZIYAZI Erbakan'a göre, Gümüş Motor'un kuruluşu, Türkiye'de sanayileşme hareketinin dönüm noktasıdır Romanı yazdacak bir hamle E rbakan'ın yaşa- mında Trabzon' un çok büyük etkisi ve önemi vardir. Trabzon "da lslami bilgilerini arttıran Necmettın. vaaz ve sohbetler- den kendısi için yararlı olduğu- na inandığı her şeyi, bilgi dağar- cığına yüklemiştir. Güçlü belle- ği ile de dikkat çeken Necmet- tin, Trabzon'a kadar sarkan Gü- müşhaneli tankatçılardan edin- digi kitaplan su içer gibi ezbe- rine almıştır. Ortaokul ve liseyi lstanbul'da bitirme şansını ya- kalayan Necmettin, bu büyük kentin özellikle dinsel zengin- liklerinden olabildiğince yarar- lanmıştır. 'JulesVepne gibi bir yazaf Trabzon da Kuran kursuna da giden Erbakan, emsallerinin içindeen iyisiydi. Matematik, Fı- zik gibi derslerde rakipsiz Erba- kan, şaşırtıcı bir belleğin sahi- biydi. Hayal ve bellek gücü ne- deniyle ilkokul öğretmeni, Er- bakan'ın JulesV'ernegibi bir ya- zarolabileceğine inanırken o, ls- tanbul Teknik Üniversitesi'ne gitti. •Gümüş Motor, tanmsal sulamada kullanılan 5-15 beygir gücünde dizel motorlar ve pompalar yapmak amacıyla kurulmuştu. Erbakan, dönemin Sanayi Bakanı Sebati Ataman'la ilişkiye girip Şeker Şirketi'nin fabrika kurmak amacıyla ayırdığı 750 bin lirayı Gümüş Motor'a aktarmayı becermişti. •Erbakan anlatıyor: Gümüş Motor, Türkiye'de sanayileşme hareketinin çok mühim bir dönüm noktasıdır. O vakte kadar, hatta hükümetlerin bile yapamadığı bir motor fabrikasının kurulması hamlesini, bu hamle yapmıştır. Gümüş Motor'un kuruluşu ve inkişafı, hakikaten belki bir film halinde, bir roman halinde bürün milletimize duyurulması lazım gelen önemli bir hadisedir. Bugüne değin gazete ve der- gilerden gelen yaşamöyküsü ile ilgili sorularkarşısında Erbakan, birkaç temel tarih ve bulguyu değiştirmeden çeşitli öyküler anlatmıştır. 25 Eylül 1974'te Başbakan Yardımcılığı maka- mında Erbakan'ın bize anlattığı uzun ve aynntılı yaşamöyküsü- nün özeti de şöyleydi: "1926 yıhnda Sinop'ta doğ- dum. Rahmetiik pederim. ağır ceza reisi idL. Cörevi dolayısıyla Anadolu'nun rnuhtelif yerlerini çocukluğumuzda beraberce do- laştık. Bu mevanda, KayseıTde, Trabzon'da bulunduk. İlkokulu Trabzon''da okudum. Çocuklu- ğum KayserTde geçti. Ortaokul ve lise> i lstanbul'da, İstanbul Li- sesi'nde okudum. İstanbul Lise- si'ni birinciükte bitirdim ve Tek- nik Lniversite'nin imtihanını ve- rerek ikinci sınıfına başladım. Teknik Üniversite'yi 1948'de bi- tirdim ve Teknik İ niversile'nin Motorlar Kürsüsü'ne asistan ol- dum. Doktora tezimde gösterdi- ğim başan nedeniv le üniversite tarann- dan Almanya'ya gönderildim. Alman- ya'da Motorlar Kürsüsü'nde Prof. Smith ile beraber çalıştık. Döndükten sonra, Teknik L niveı-site'de doçent, 1965 yılında da profesör oldum. Alrnan- ya'dan döndükten sonra, Teknik Üni- versite 'deki görevimizyanında, üniver- siteden izin alarak 'Gümüş Motor Fab- nkası'nı Kurduk." Böyük sanayi hamiesi Artık, 148 kiloluk altının mayasını ve trilyonluk servetın ılk tohumlannı görebilmek için "Gümiiş Motor Dosya- sı""nın kapağını aralayabiliriz. Erba- kan'a sorduk: "Gümüş Motor ile ilgili türlü-çeşitli söylentiler sürüp girmekte. Denilir ki, çok yüksek maliyeri bulan motorian ucuza satarak kuruluşu zarara sokmuş- Demokrat İzmir gazetesinde çıkan bir öykü Imam Osman Efendi tedrisatıNecmettin Erbakan'ın yaşam öyküsüne devam ederken, bir parantez açıp 17 Ocak 1974 tarihli 'Demokrat İzmir' gazetesinde yayımlanan şu yazıya bir göz atalım: "TBMM'de ancak pariamenterlerin, özel izni olan gazetecilerin ve bir de imriyazlı konuklann girebUdikieri kulisin girişindeki koltuklarda oturuyorduk. Yanımıza, çekine eekine vaşlan şöyle 65'in üzerinde, sakallan aklaşmış, kasketleri ellerinde iki kişi geldi. Boş koltuklara 'Selamünaleyküm' deyip iliştiler. 'Hoşgeldiniz, kimin konuğusunuz' sorusuna. 'Erbakan Hoca'yı göreceğiz. Trabzon'dan geldık de'cevabını verditer. Sigaralar yakıldı ve karşılıklı birkaç laftan sonra, gözleri çakmak çakmakolanı, 'Biz. Erbakan'ı bebelığınden tanınz' dedi. Erbakan'ın biyografisi biliniyordu. ama özellikle çocukluğu hakkında aynntılı bilgi yoktu. Fazla üstelemeye gerek kalmadan anlarmaya başladı, gözleri çakmak çakmak olan Trabzonlu, 'Necmettin'in yaşı. 46-47 civannda olmalı (1974'te). Aklimda kaldığına göre bizim amca oğlu, o yıl askerde vefat etmişti. 1342 miydi. neydi? Necmettin. ele avuca sıgmaz. akıllı ve de güzel bir çocuktu. Kısa zamanda serpiidi. Okulda dersleri alüyülalâ idi. Onu. biz ve komşular, kümeslere. tavuklara ve civcivlere olan merakı ile tanır ve severdik' dedi. Gel zaman git zaman, Necmettin İstanbul'a okumava gitti. Bir yandan maarif okulunda tahsil ederken, bir yandan da hanzam beni aMatmıyorsa, Fatih'te bir camide ünlü Imam Osman Efendi'nin rahle-i tedrisinden geçti. Sizler de bilîrsüıiz herhaL sonra da mühendis mektebini bitirdi. İmam Osman'ın rahle-i tedrisinden geçip de büyük adam olmayan hemen hemen yok gibklir derler." İmam Osman Efendi'nin rahle-i tedrisinden geçerek 'büyük adam' olan Necmettin Erbakan, sivasal yaşamı boyunca dersini hiç unutmadı. sunuz." Erbakan, söze^ "Bunlar tabii hakikatle alakası olmayan şeylerdir" dı- ye başlayıp konuşmasını şöyle sürdür- dü "Gümüş Motor, Türkiye'de sanayi- leşme hareketinin çok mühim bir dö- nüm noktasıdır. 300'e yakın ortak. bir araya gelm'ıştir. Pek çoğu yüksek mü- hendis olmak üzere. Hiç kimsenin his- sesi yüzde beşten yukan olmamak üze- re. 1956 yılı gibi bir zamanda, altı mil- yon Türk Lirası bir araya getirilmistir. O vakte kadar, hatta hükümetlerin bile yapamadığı bir motor fabrikasının ku- rulması hamlesini, bu hamle yapmıştır. Gümüş Motor Fabrikası, Türkiye'de kurulduğu zaman, en büyük imalatçı makine fabrikası olarak kurulmuştur... Yüzde yüz bürün motor parçalannı Türkiye'de imal etmek üzere kurulmuş bir fabrikadır. Onun için sanayileşme tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Gümüş Motor'un kuruluşu ve inki- şafı, hakikaten belki bir film halinde, bir roman halinde bütün milletimize du- yurulması lazım gelen önemli bir hadi- sedir." Necmettin Erbakan'ın, Gümüş Mo- tor ile ilgili olarak söyledikleri içınde- ki tek gerçek, Gümüş Motor'un kuru- lusunun ve daha sonraki günlerinin ib- ret-i âlem ıçın bir film ya da kitap ha- line getirilmesi gerektıği önerisıdir. Gü- müş Motor'un kuruluşu ve sonrası üze- rine yazılacak bir romanın ya da çeki- lecek bir fılmin dört dörtlük bir 'Erba- kan belgeseli' olacağı kesındir. Biz. bu belgeselin bazı bölümlerini bilgiye su- nuyoruz. Şekep Şirketi devrede Uzennde 'IJmum Müdür' yazılı ka- pıyı tıklattıktan sonra içeri girdi. Büyük masanın arkasında kaybolmuş gibi otu- ran oval yüzlü. badem bıyıklı adam, ge- lene merakla bakıp sordu: "Buyurun efendim. Bir arzunuz mu var?" " Zayıf, uzun boylu. kır saçlı yabancı, gözlüklerini düzeltirken kesik kesik cümlelerle konuşmaya başladı: "Necmettin Bey, ben Şeker Şirke- ti'nden tanı yetkili olarak burav a gelmiş bulunuyorum. Duruma vaziyet etmek zonındayım. Devlet kıymetİerini biz, kendi usullerimize göre muhafaza ede- riz. Şeker Şirketi. artık bu şirketin his- seierinin >üzdeelliden fazlasına sahipol- duğu için böyle dav ranmak zorunda kaldık. Getirdiğim bekçileri, ikişer kişi olarak nöbetleşe vardiyaya koyacağnn." Birden odaya sessızlik. Necmettin Bey'in sol yanağına da bir v tik' çök- müştü. Şeker Şirketi temsilcisi ıse ıçin- den durum değerlendirmesi ya- pıyordu: "Karşımdaki genel müdür, ay- nı zamanda vönetim kurulu üye- si. Hisse senetlerinin yüzde eln- sinden fazlasını toplayıp idare meclisi başkanlığına Nurullah Gezein'i getirmemiz, galiba iyi oldut" Pembemsi yanaklan giderek kızaran Erbakan, masanın üze- rindekı ajandayı itina ile kapatıp gözlerini biî noktada sabitleştir- dikten sonra konuştu: "Bayun, bu sizin yaptığınu iş- gal sayılmaz mı?" Karşıdan, anındacevap geldi: "Hayır efendim. Bizim anlayt- şımız budur. Biz, kıymetlerimbri böyle koruruz." Erbakan'ın. karşısında oturan Şeker Şirketi yetkilisi hakkında hiç bilgisi yoktu. Fakat o, Erba- kan ile ilgili her şeyi, hatta bir- takım özelliklerini dahi biliyor- du. GtzM zarflapdaki bdgeter Şeker Şirketi temsilcisi, elle- riyle bir küçük çantayı sımsıkı tutuyordu. Bu küçük çantada, gerçekten çok önemli bılgiler, üzerinde 'Gizli' yazan ve içinde •Aradan yıllar geçmiş, Gümüş Motor gelişeceğine gerileyip mali açıdan batma noktasına gelmişti. Şirketin ortağı Şeker Şirketi, Erbakan'ın kaptığı parayı kurtarmak için değeri düşen hisse senetlerini toplayıp Gümüş Motor'daki ortaklık payını yüzde 51'in üzerine çıkarmak durumunda kalmıştı. bazı bılgılerin bulunduğu sarı zarflar vardı. Çantantn içindekiler bir araya getirildıginde ise ortaya şöyle bir tablo çıkıyordu: Gümüş Motor, tanmsal sula- mada kullanılan 5-15 beygir gü- cünde tek ya da çift silindirli di- zel motorlar ile akuple çalışan pompalar yapmak amacıyla ku- rulmuştu. Fabrikanın Eskişe- hir'de mi, yoksa Ankara'da mı ol- ması gerektigi konusunda. zama- nın Başbakanı Adnan Menderes ile Maliye Bakanı Hasan Poiat- kan arasında anlaşmazlık çık- mıştı. Anlaşmazlık çözümlenmiş ve 1954 yılında Gümüş Motor giri- şimindeki gelişme üzenne, pan- car tanmını desteklemek ama- cıyla bir motor ve pompa fabri- kasının yapımı için çalışmalara başlanmıştı. 1958 yılındaki de- valüasyona kadar, yatırım için gereken yeterli makine ve malze- me ithal edilmişti. Necmettin Er- bakan, Sanayi Bakanı Sebati Ataman ile ilişkiye girip Şeker Şirke- ti'nin fabrika kurmak amacıyla ayırdı- ğı 750 bın lirayı Gümüş Motor'a aktar- mayı becermişti. O andan itibaren de Şeker Şirketi'nin Gümüş Motor'la or- taklığı başlamıştı. Aradan yıllar geçmiş, Gümüş Motor gelişeceğine gerileyip mali açıdan bat- ma noktasına gelmişti. Şeker Şirketi. Erbakan'ın kaptığı parayı kurtarmak için değeri düşen hisse senetlerini top- layıp Gümüş Motor'da başlangıçtakı sekizde birlik ortakhk payını yüzde 51 'in üzerine çıkarmıştı. Bu nedenle Gümüş Motor Yönetim Kurulu'nun yapacağı ilk toplantı, bazı sürprizlere gebeydi. Yann: Erbakan 'ın durumu kurtarma çabalan POLİTİKA VE OTESÎ ÇALIŞANLARIN SORULARI SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL 8 yıldır işçi olarak çahşıyorum SORU Özel bir fabrikada çahşırken işveren işlerinin bozulduğu nu, fabrikavı kapatacağını ve bizi işten çıkarmak zorun- da kaldığını sözlü olarak, biz çalışanlara iietti. Ancak ya- zılı herhangi bir tebligatta bulunmadı. Daha sonra bizler- le teker teker alacaklanmız için pazarlık yapacagını söy- ledi. Ben, bu fabrikada 8 yıkiır işçi olarak çalışıyorum. Ay- lıklanmı/ asgari ücretten ödenmektedir. 1) İhbann sözlü vapılması yeterli midir? 2) Bu durumda 8 yıldır asgari ücretten çalışan bir işçi- nin alması gereken haklan nelerdir? Ü.K. YANIT: 1) Öncehkle, ış sözleşmesını bozan taraf, lş Yasası'nın 13. maddesi gereği olarak, bu durumu dığer tarafa bildirmek zo- rundadır. Bildırimin nasıl yapılacağı, lş Yasası'nın 7. maddesinde şöyle anlatılmaktadır: "Bildirimlerin ilgiliye yazılı olarak ve im- za karşılığında yapılması gerekir." Bildırimin yazılı yapılması kesin bir kanıttır. Bildirimlerin söz- lü yapılması durumlannda ise bunun kanıtlanması gerekir. 2) Süresi belirli olmayan sürekli iş sözleşmelerinde "Işi üç yıl- dan fazla sürmüş olan işçi için, bıldirimin diğer tarafa yapılmasın- dan başlayarak sekız hafta sonra" iş sözleşmesi son bulur. İşveren ihbar süresi içinde işçiyi çalıştırabileceği gibi, "Işçinin ihbaröne- line ait ücretıni peşin vermek suretiyle hizmet aktini feshedebilir." İşveren. ihbar süresine ilışkin ücreti peşin olarak ödemek sure- tiyle iş sözleşmesini bozarsa asgari ücretten 8 haftalık ücretınizı peşin ödemek zorundadır. Bunun yanı sıra İş Yasası'nın 14. mad- desi uyannca. "İşçinin ise başladığı tarihten itibaren hizmet akti- nin devamı süresince her geçen tam yıl için ışçıye 30 günlük ücre- tı tutannda kıdem tazmınatı ödenır. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır." Bu durumda asgari ücretten aylık alan 8 yıllık çalışması bulu- nan bir işçinin tazminat tutarlan: İhbar tazminatı: 4.173.750 TL. (Aylık asgari ücret) 30= 139.125 TL. (günlük asgari ücret) x 56 gün= 7.791.000 TL (Brüt ihbar tazmınatı). Kıdem tazminatı: 4.173.750 (Aylık asgari ücret) x 8 (yıl)= 33.390.000 TL. (Brüt kıdem tazminatı) -133.560 TL. (% 04 Dam- ga Vergisi)= 33.256.440 TL. (Net kıdem tazminatı). ÇİVRİL ASLİYE CEZA MAHKEMESt Esas No: 1993/14 Karar No: -1993/299 Vergi kaçakçılığına teşebbüs suçundan sanık Çivnl ilçe- sinin Na dirler Mahallesi'nden Süleyman ve Fatma'dan ol- ma 1932 D.lu Or han Orhan, mahke'memizin 3.12.1993 ta- rih ve 1993/14-299 esas ve karar sayılı ilamı ile 3100 sayılı yasanın mükerrer 8/1 maddesi yolla ması ile 213 sayılı Ver- gi Usul Yasası'nın 360/1 - 360/2-647 sayılı yasa nın 6'ncı maddesi gereğınce 12.015.000.- TL. ağır para cezası ile 1 ay süre ile suça konu ticaret, sanat ve meslek ıcrasından mahrumiyetine ve cezalannın teciline hükmün 28.11.1994 tanhinde kesinleşmiş oldu ğu ilan olunur. Basın: 1123 Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden almır. Tel:5540804 ^ T U R Y A P t . ^ J EMLAK BİLGİ BANKASI III (2421 24X 4V y^ - 242 4X \2 Fax (242)242 37 33 ANTALYA ANADOLU HAYAT A.ŞTİIN ACEKTELİ&MİZ KAŞESINl TAŞ1YAN 1- 43565Î, 4334M. «»''0 4356^- stn noln 8 yaprak, 2- 15^956. 157982 1 58000 Mtl nohl 20 y»prak. 3- ?9O224 590225 »n nohı 2 >aprjll. «• IOJ20I. 192202. 192211, 192238 192250 «n nolu 16 )'V rıl, 5- ITO56, 1-^374. H83-6 178382.178387 P8394. 178397 178400 sen nd» 21 yapral. *-178451 178467.178480.178487 178500 « n nolu 32 yjprak. 7- 0"4O57^)74100 um nolu 44 vapnü, 8- 0"4103 0*4150 sen nolu 48 yaprak. 9- 435604 «5621. 435623 435625 sen nolu 21 >ıpnk. 10-315555. 315557 115600 501 nohı45)^prak' I1-31S551 3156V4 315656 31565" 3IVM 115694,315696 315700 setı nohı 42 yjprak. 12-315701 315724. 315731,315739 315750 sen nolu 37 vnpral, 13-43665^ 4>66-5seıı nolu !« yjpıi, 14-«O726, 43»n 28,436729.436735 436^50 %aı nolu 19 y»prak. 15-435945 43SO50 »en ndu 6 vıpfai I6-O5S16 435822 s«n nolu kulbnumamn " yapnl. 17-540218, 540221 540225 jen nohı 6 v-apnık. 18-172841 l-2845so!iK>hı5y,'prak.!9-P77~5 l"800s«ti nolu 26 y«pnu! 20-1^051 177975 un nohı 25 yjpfll. 21-376334 376350 sen nolu 17 yaprak 22 1"6639 376650»en nolu 12 japnl, 2J-3T 'T 851 3"874 s«n nolu 24 yapnk. 24-6».«4. 661925 sen nolu 2 yapnk, 25-712535 kullarulmimu 1 yaprak 26-851124 851125 85110» s<nı nolu 3 yapnk 27-3-61'! 3"6200 sen nolu 5ffUk 1 cı]t. 2S-074I51 0^4200 >en nolu V)14 1 cılt, 29-0->44-il 0'4VW»et!nol»501lk 1 d». 30-387601 W765Osen notu 50T4 1 ci». 3I-3T'-'5I 3878O0 xnnohı 50Tlk 1 <*. ÎI-3T7801 38^850 «n nohı 501li 1 cılt 31-436001 436625 JCTI nolu 251ık 1 clll. 34-43I.-01 430725 sen nolu y U 1 alt. 35-066876 66«9O0 jen nolu 25Tık 1 cıll. 36-036O5I 03"000 sen nolu WUk 1 nlt. 37 "16301 '1 1«325 sen nolu 251lk 1 cı» PAY AKÇESİ MAKBUZLAR1 KAYBOLMUjrUR, HÜKÛMSUZDOR. ANADOLU HAYAT ANKARA ACENTESİ-445S4 ULUŞAHIN SIOOKTA ARACILIK HtZMETLERj LTD ŞT\ ANADOLU SİGOKTA'YA ATT ACHNTELIĞİM1ZE 7İMMETLI rVi rf-1 yV}. y w l . 3"0«7\ V0V6. 3709-^. 3-09^8. 3709'9 n o hı 9 adel M«« Konul Polıçeten kayboknuşlur hukurosuzdur ANADOLU SlOOSrTA ANKARA ACEHTESI-M584 ORHAN ULUŞAHIN MEHMED KEMAL Diün Tadı Var... Şair Ali Yüce, "Çağdaş Türk Dili" dergisinin son sayı- sında "Sözcük Portreleh" çiziyor. Ali Yüce, sürgit değişik ve özgün resimler çizer. Birkaçını buraya alyorum; işte "namus" olanı: Çamaşıryıkar gibi Sıcak su ve sabunla Yıkadım namus sözcüğünü Kaynattım fokur fokur Bana mısın demedi . Günlerce tokaçladım Çıkmadı kirieri Bu da sömürgeci olanın çizgileri: Bu savaş bizim değil Söyleyin gökteki eniştenize Cinsel organlannıza Komut vereceğine Iniversin gökten yere Kurtarsın sömürgeci namusumuzu Bakire Meryem 'le Gerdeğe girmeden önce * Savaşıversin bir zahmet Bu da bir cihat şiiridir İki Müslüman asker Allah Allah diyerek cephede Birbihni öldürse Hangisi şehit olur Tannm Cehennemde hangisini yakacaksın Hangisini koyacaksın cennete Senin için zor vallahı Tannm Ali Yüce felsefe dallannda da dolaşıyor, "gerçek"\ şöy- le anyordu: Eflatun'un parmağı Göğü gösteriyordu Aristo'nunkı yeri Biri havada ararken Ötekiyerde buidu gerçeği Şiirler numaralanmış olduğuna göre önü de ardı da var- dı. Her resim sıralanmış geliyordu. "Karaman'ın koyunul Sonra çıkar oyunu" deyişi ile ün- lü Karaman ilimizin Belediye Başkanı Yaşar Evcen, "Türkçe yazalım, Türkçe konuşalım" diye bir kampanya başlatıyor. Türkçenin her geçen gün yabancı sözcükler- le karmakarışık bir duruma girmesi karşısında böyle bir kampanya yerindedir. Ama neden kampanya? Acaba kampanya yerine Türkçe bir sözcük bulunamaz mıydı? Ataç olsa bulurdu. Dostum Ekmekçi de bulabilir, belki de bulmuştur. Bir imparatorluğun parçası olduğuna göre birçok kez parçalanmışızdır. Birçok işgal görmüşüzdür. Işgalden kur- tulmuşuzdur. Toprağı ışgale uğrayan ülkenin dili de sal- dınya uğrar. Dılimiz de her geçen gün yabancı dillerin sal- dırısına uğramıştır. Yeni keşifler, yeni ıcatlar oluyor, bun- lan karşılayan sözcükler de dilimize doluşuyor. En yeni- si, işte televizyonun karşılığı bulunamamıştır. Bilgisayar tuttu. Türk Dil Kurumu'nun yasal gücü yokken dili ayıklama- da, çekidüzen vermede etkinliği vardı. Bugün bu etkinlik yitmiştir. Dahası tersine işlediğı de görülüyor. Birçok ken- tımizin cadde ve sokakları, çarşı ve dükkânlan yabancı sözcüklerledoluptaşıyor. Marketler bir yabancı kavim gi- bi dört bir yanı sarmadı mı? Başkan Yaşar Evcen, Alman şairi Schilter'den bir alın- tı yaparak "Dilbirulusun aynasıdır, bu aynaya baktığımız- da kendimizin en gerçek yansımasını görürûz'öer. Her dil bağımsızlığını korumak zorundadır. Bir ulusun dili başka dillerin boyunduruğuna girerse çok şey yitirir. Tarihte yabancı dillerin baskısına Karaman uğramıştır. Onun için dilde bağımsızlıktatitizlık gösterir. Karamanoğ- lu Mehmet Bey ilk başkaldınyı göstermiştir; 13 Mayıs 1277'de şöyle seslenmiştir: "Bugünden sonra divanda, dergâhta, mecliste ve mey- danda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır." Yaşar Evcen de aldığı yasal bir kararla yabancı dilden oluşmuş dükkân adlarının kullanılmasını yasaklamıştır. Bundan böyle yabancı sözcükler yasak! Bu, hem sade dilciliktir hem Atatürkçülük!.. BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Ucu biraz eğnce, ya- tağana benzer uzun bı- çak. II Hz. Muham- med'in aile üyelerine verilen ad... Rubidyum elementinin simgesi. 3/ Bir bağlaç... III. Se- lim'in şiirlerinde kullan- dığı mahlas. 4/ Katışık- sız... Tanrı. 5/Büyük Sahra'da kumullarla ör tülü bölge... Güreşte bir oyun. 67 Yaşmak yapı mında kullanılan. tül- bent cinsinden bez... Mezopotam- ya'da kurulmuş eski krallık 7/Er- kekliğin ve dışiliğin belirlen- mesinde rol oynayan kromozom... Lityumun simgesi. 8/ Düzyazı... Çalışma, emek. 9/"— reftar olanın payine dâmen dolaşır" (Ziya Pa- şa)... Tütsü ile kurutulmuş balık ya da et. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çevgan ya da polo oyununda. atın sırtından topa vurmak için kullanılan ucu eğri sopa. 2/ Ingiltere'de çok sevilen bir bira çe- şidi... Bir kumar aracı. 3/ Tanınan, bilinen varlıklan duyu or- ganlan yoluyla ayırt edememe durumu. 4/ "Bir söz dedi canan kı keramet var içinde ' Dün geceye — bir işaret var içinde" (Nedim)... Sevgide üstün tutulan. 5/ Besleyip yağlandırmak için enenmiş horoz... Müstahkem yer. 6/ Eski dilde yol... Mik- roskop camı. II Yunan mitolojisinde savaş tannsı... Asker. 8/ Gemınin yürümesine hizmet eden direk. seren, ip. halat ve yel- ken takımı... K.ategori. 9/ Akdeniz çevresinde yetişen. yaprak- lan güzel kokulu bir bitki. GEREDE ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1994'176 Karar No: 1994/313 Davacı Ahmet Türe tarafından oğlu Alper'e velayeten davalı nü fus müdürlüğü aleyhine açılan isim tashihi davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememızin 4.8.1994 tarih ve 1994/176 esas 1994/313 ka- rar sa yılı hükmü ıle Ankara ilı, Kızılcahamam ilçesi, cilt 037/01, kütük sıra no 57. hane no 016'da nüfusa kayıtlı bulunan Ahmet ve Safinaz'dan olma 16.10.1989 doğum tarihli Alper Türe'nin ismi- nin M.K.'nin 26. maddesi gereğince Alperen olarak degiştirilme- sıne karar verildiğı, iş bu isim değişıkliğınden zarar görebilecek olanlann öğrenme tanhin den itibaren bir yıl içinde itiraz edebi- leceklen ılan olunur. Basın: 1183
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear