Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
t 23 OCAK1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bmlyapablr
• Kültür Servisi - Antik AŞ
tarafından düzenlenen
müzayedede 17. yüzyıl
sonuna ait bır adet tombak
şerbetlik 6 milyar liraya alıcı
buldu. 2 milyar liradan
satışa sunulan şerbetliği,
müzayedeye telefonla
katılan ve adı açıklanmayan
bir kişi satın aldı. Aynı kişi,
Süleyman Seyyit imzalı bir
natûrmortada 1.5 milyar lira
verdi. Hoca Ali Rıza'nın 1.5
milyar lira açılış fıyatı olan
bir yağlıboya peyzajı da 2
milyar 600 milyon liraya
satıldı. Üzennde Hicri 1196
tarihi bulunan tombak ibrik
ise iş adamı Ali Balkaner
tarafından 3.5 milyar liraya
satın alındi.
ABD'li yarbaydan
uımıt kesildi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bolu Kartalkaya
Kayak Merkezi'nde 15 ocak
pazar günü kaybolan
JUSSMAT görevlisi ABD'li
Pilot Yarbay Michael Roland
Couülard ve oğlunu arama
çaltşmalanndan hiçbir sonuç
ahnamaması üzerine,
yaşamlanndan umut
kesildiği bildirildi.
Kartalkaya'daki arama ekibi
komutanı Albay Ed
Fitzgerald ile Bolu
Komando Tugay Komutam
Tuğgeneral Yavuz Ertürk'ün
dün yaptığı görüşmede,
arama çalışmalanna katılan
600 kjşılik Türk
komandolannın üslerine geri
dönmeleri karan alınırken,
ABD'li ekiplerin sayısı da
15'edüşürüldü
Denizeuçan
otomobiMe 5 kişi
boğuMu
• tstanbul Haber Servisi -
Kanlicatia. yoldaki
:
•"! "n<?-
buztarmiahedeniyledetriü' "
uçan otomobildeİcı beş kişi
boğuldu. Çubuklu
Sahılyolu'nda Turgut
Tomrukçu (55)
yönetimindeki 34 FUD 22
plakah otomobil, gece saat
01.00 sıralannda
Kanlica'dan Beykoz yönüne
gıderken yoldaki buzlanma
nedeniyle virajda kayarak
denize uçtu. Tomrukçu ve
otomobılde bululan dört
arkadaşı otomobilden
çıkamayarak sulara
gömüldü.
Tomrukçu ile Ömer Faruk
Uzun (48), Mustafa Demirci
(46), Hasan Menteşoğlu
(64). Mehmet Behzat
Karaaslan'ın (48) cesetleri
bulundu.
Boyner, Kürt
sorımunu görüştü
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet)- YDH lideri
Cem Boyner, Diyarbakır
gezisinin ikinci gününde
demokratik kitle örgütleriyle
bir araya gelerek Kürt sorunu
ve bölgenin sorunlanyla ilgili
görüşmeler yaptı. Boyner,
daha önce Diyarbakır'a neden
gelmedikleri konusuna
değinerek, "Hareketten baskı
vardı. Insanlan zordurumda
bırakmamak içın buraya
gelmedik" dedi. Boyner ve
beraberindekiler dün sabah
10.00'da Güneydoğu
Gazeteciler Cemiyeti'nde
demokratik kitle örgütlerinin
temsilcileriyle görüşerek Kürt
sorunu, bölgenin konumu ve
sıkıntılar konusunda bilgi
aldı.
ANAP'ta Yılmaz'a
bombardıman
• ANKARA (ANKA)-ANAP
Merkez Yürütme Kurulu
(MKYK)26Ocak'ta
yapılacak toplantıda, ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın son dönemde DYP
ile koalisyona yeşil ışık yakan
tutumunu eleştirmesi
bekleniyor. ANAP genel
merkezi ve grup yönetiminde
destek bulmayan hükümet
ortaklığı konusunun
gündemde tutulmasının
partinın muhalefet
politıkasını gölgelediğini
savunan bazı MKYK üyeleri,
bu görüşlerinı 26 ocak
toplantısına getirmeyi
planlıyor.
Toplantıda aynca, partinin
muhalefet çizgisini
değiştirmesi ve daha etkin bir
politika izlemesi, Yılmaz'ın
meydanlarda hükümetı halka
şikayet etmesi gibi taleplerin
gündeme gelmesı bekleniyor.
Soysal'dan sonra Karayalçm da adaylığmı açıkladı, Baykal beklemede
Solda 3'lü yanşa doğruBaykal bekltyor: Karayalçın, adaylığmı ilan etti. Uzlaşma Soysal, PM seçimi İSteğİnden vazgeçti: Soysal, delegelere
arayışı sürerken adaylığmı açıklamayı doğru bulmayan yeni bir mektup yazarak kendini anlatacak. Soysal, 28
Baykal, Karayalçın'ın adayhğıyla ilgili olarak, "Benim ocakta PM seçimi yapılması konusundaki ısranndan
öyle bir ilanırn yok. Çalışmalanmızın sonucunu vazgeçti. Soysal, seçilmesi durumunda olağanüstü
bekliyorum" dedi. kurultayı toplayarak PM'yi yenilemeyi hedefliyor.
TÜREY KÖSE
ANKARA- SHP-CHP bütün-
leşme kurultayı öncesinde geriye
sayım başlarken. 3 adaylı yanş
kulislerde ortamı gerginleştirdi.
SHP Genel Başkanı Murat Ka-
rayalçın, Diyarbakır'da adaylığı-
nı açıklarken. uzlaşma arayışla-
nnın sürdüğü bır aşamada aday-
lığını açıklamayı doğru bulma-
dığını belirten CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal bu konuda,
" Benim öyle bir ilanım yok. Ça-
uşmalann noktalanmasını bekli-
yonım" dedi.
Mümtaz Soysal ise 28 ocakta
parti meclisi (PM) seçimi de ya-
pılması konusundaki ısranndan
vazgeçerken, seçilmesi duru-
munda, olağanüstü kurultayı top-
layarak PM'yi yenilemeyi hedef-
lediği bildirildi. 3. adayı belirle-
yen komite üyelerinden eski Sa-
nayi Bakanı Tahir Köse. Soy-
sal'ın ilk turda seçileceğini söy-
Jedi. SHP'deki sol muhalefet
'temsilcileri, Soysal'ın Kürt soru-
nuna bakışından rahatsızlık duy-
duklannı vurgulayarak adaylığı-
na 'gecicf bir süre için 'kerhen'
destek verebileceklerini söyledi-
ler.
28 ocak kurultayı yaklaşırken.
kulislerdeyoğunlaştı. Yanşaka-
tılması beklenen 3 aday ise çalış-
malannı yoğun bir şekilde sürdürüyor.
SHP lideri Murat Karayalçın, önceki gün
Diyarbakir'da adaylığmı açıklarken,
"Türkiye, AB'ye girme amacındadır. Hiç
kimse bu birliğin dışında kalmayt, Sad-
damcı politikalan hatırlatan öneriler ge-
tirmesin. Türkiye'de Kürt sorunu da var-
dır, Güneydoğu sorunu da \ardir" sözle-
riyle adını anmadan Mümtaz Soysal'a
yüklendi.
CHP lideri Deniz Baykal ise henüz
adaylığmı ılan etmedi. Baykal, dünCum-
huriyet'ın Karayalçın'ın adaylığıyla ilgi-
li sorulannı yanıtlarken, "Benim öyle bir
ilanım yok. Çahşmalar sürüyor. Çalışma-
lar noktalandıktan sonra karanmızı söv-
NOTLAR
Bu kargaşadan doğru çıkmaz...
YILMAZGÜMÜŞBAŞ
ANKARA - Türk solunun ve genelde
Türkiye'nin yakın gelecekteki kaderini
belirteyecek kadar önemli görülen SHP-
CHP ortak kurultayına bir haftalık zaman
kalmasına karşm, kargaşa giderek
büyüyor. Külahlannı önlerine koyup uzun
uzun döşünmesi gereken insanlar.
hırslanna birazcık gem vurma gereğini
duymadan hem kendilerini, hem Türk
solunu. hem Türkiye'yi dolu dizgın bir
yerlere götürüyorlar. Bu kargaşa içinde
doğrulann bulunamayacağını bile bile ve
bûyük bir sorumsuzlukla ülkenin
gelecegiyle oynuyorlar..
Kendi örgütünden. parti tabanından ve
hatta bugün beraber çahştığı kadrosundan
bile "ÇekHmelisin'' işareti alan SHP'nin
Genel Başkanı, Başbakan Yardımcıst ve
Dışişleri Bakanı Murat karayalçın,
birleşik partinin genel başkanhgına gelse
ne olur? Hiçbir şey.. Merhum tnönü'nün
deyimiylc, "Bugüne kadar yapbklarmı
japar". Çünkü, yanlışlannı kabul etmiyor
ve bir özeleştiri yapma gereğini bile
duymuyor. Ne tutarlı ve güvcn veren bir
kadro kaygısı var. ne umut veren bir
program, ne ycni bir strateji arayışı..
Bugün başında bulunduğu CHP'nin
liderliğine seçilirken pek yakında ve
"Gümbür gflmbiir iktidara yürüyeceğinr
savlayan Deniz Baykaj'ın, partisini
nereden nereye getirdiği biliniyor. 70
yıllık bir mirasın başına oturduğu halde
aradan geçen süreyi, bu mirası yiyerek ve
sadece konuşarak tüketti.
Ama, bilinen hırsıyla hâlâ "Ben de
vanm" dıyebiliyor. Oysa Karayalçın'a
olduğu gıbi Baykal'a da örgütü "Arük
çekfl" mesajlan veriyor. Bu partinin
güvenilir ıki elemanı Kasım Parlar ve
Hasan Fehmi Giineş'in Anadolu'da
yaptıkJan nabız yoklamalanndan
çıkardıklan sonucu görmezlikten geliyor.
Ama biliyoruz ki hem Parlar hem de
Güneş bu yoklamalardan çıkan olumsuz
durumu Baykal'a bir lisant münasiple
ilettiler. Neymış, "Tarlada izi vannış".
Öyleyse "Harmanda sözü" de
olmalıymış. CHP'nin bulunduğu nokta
Baykal'ın ayak ıziyse, yine merhum
lnönü'nün deyimiyle, buna sadece
"Hadi carum sen de
M
denilir.
28 ocağa bir hafta kaia genel başkanlığa
aday ofacaklar arasında adı geçen Prof
Mümtaz Soysal ve SHP tçefMilletvekili
Aydın Giiven Gürkan"ın ne yapacaklan
ya da yapmayacaklan henüz açıklığa
kavuşmadı. Her ikisi de aday olup
olmayacaklannı kesin olarak
açıklamadılar. Gelişmeler, çok yönlü ve
çok bilinmeyenli olarak sürüyor. Ama
gidişi yakından izleyen ve SHP-CHP
bütünleşmesinin başanya ulaşmasını
gönülden isteyenlerin Sayın Soysal ve
Gürkan'a bir önerileri var:
" Bu iş 28 ocakta bitmeyecek. Birteşme
kurultay ından olumlu bir karar
çıksa bile. bütünkşme kolay
olmayacak ve çok Hgiııç gelişmeler
yaşanacak. Yeni kurultaylann topianması
gerekiyor. Bugünkü kargaşanın içinde
olmaktan kaçının ve kendinizi yeni
oluşumlara hazıriayın. Politikada strateji,
taktik ve doğru zamanlama çok önemlidir.
Bırakın 28 ocakta ve ertesi gün
Karayalçın ve Baykal ne istiyortarsa onu
yapsınhar. Almacak sonuç geçici olacak ve
pek çok şeyin başiangıcını
oluşturacaknr."
leriz" dedi. Baykal, kurultay yanşının üç
adaylı olup olmayacağına ilişkın sorula-
ra da, "Daha belli olmaz. Tek ada>la git-
mek zorunluluk değiL, ama daha kesinleş-
miş bir tablo >ok. Çok ince rezervler var.
Birçok şey değişebilir" yanıtını verdi.
Soysal, resmen aday
Eskı Dışişleri Bakanı Mümtaz Soy-
sal'ın adavlıkta ısrarlı olması üzerine, Içel
Milletvckıli Aydın Giiven Gürkan,'göre-
vi' üçüncü aday belirleme komitesine ia-
de etti. Gürkan, bugün birbasın toplantı-
sı düzenleyerek *iade' gerekçelerini açık-
layacak. Soysal, dün aday olduğunu söy-
lerken, bunu açıklamak için ayn bir ba-
sın toplantısı yapmaya gerek duymadı.
Soysal. daha önce gazetelere ilan vere-
rek delegelerin imzasına açtığı metinde,
28 ocakta PM seçiminin yapılmasını ge-
rekli gördüğünü bildirmişti. Bütünleşme
protokolünde PM seçiminin öngörülme-
mesi ve 28 ocak kurultayının hukuksal
geçerliliği olmaması nedeniyle PM seçi-
minin yapılamayacağına dikkat çekilir-
ken, kulislerde "Karajalçın ile Ba> kal an-
laştı, PM seçimi yaptırnıa> acaklar. bö> le-
ce Soysal çekilmek zonında kalatak" ha-
berleri yaygınlaştı.
Soysal. bu haberlerin yaygmlaşması
üzerine "28 ocakta bir yol bulunamama-
sı durumunda, hemen ardından da
PM'ninyenilenebileceği'' noktasına geldi.
Soysal'ın. seçilmesi durumunda, genel
başkan olarak yetkisini kullanıp, en kısa
sürede olağanüstü kurultayı toplayacağı
ve PM'yi yenileyeceği belirtiliyor.
3. aday belirleme komitesinde yer alan-
lardan eski Sanayi Bakanı Tahir Köse.
Soysal ın ilk turda bine yakın delegenin
oyunu alarak seçileceğini söylerken. par-
tideki sol muhalefetin temsilcileri Soy-
sal'ın aday gösterilmesinden tedirgin ol-
duklanm söylediler. Komite üyelerinden
Kenan Coşar, 3. aday belırlenmesi tartış-
malanyla ilgili olarak, ikili görüşmeler-
de çelişki aşıldıysa, komite için de ciddı
bir sorun olmadığına dikkat çekti.
îş dünyasmın önemli isimleri demokrasi dışında çözüm aranamayacağı görüşünde uzlaşıyor
darbeye ortak cephe
İSTANBUL (AA) -İş dünya-
sı, son günlerdeki darbe-muhtı-
ra söylentılerine karşı net tav nnı
'demokrasi'' yönünde orta>a
koydu.
İş dünyasmın önde gelen isim-
leri, demokrasi dışında çözümler
aramanın geçerli bir yöntem ol-
madığını söylediler.
Koc Holding Yönetım Kurulu
Başkanı Rahmi Koç, "DarbevdL
muhtıravdı o devirler geride kal-
dı" diye başladığı konuşmasın-
da, günümüzde demokratik sıs-
tem dışında çözüm aramanın \e
düşünmenin geçerli bır yöntem
olmadığını söyledi. Koç şöyle
konuştu:
"Bİz, kendimtzi Batı dünyası-
na entegre olmuş kabul ediyoruz.
Baü dünyasında böyle bir şey
yoktur. Demokrasinin kesilmesi
yoktur. Demokrasiyi,sancısını çe-
ke çeke ögreneceğiz. Yapay gün-
demler oİuşturularak bize vakit
kaybettiriliyor, bu bize pahalıya
mâl oluyor.
tstediğimiz süratte hareket
edemiyonız. Fakat, başka bir se-
çenek de vok. O bakundan da bu
laflar gelecektir, gidecektir. Bizde
askerne hâlâenurganize ku\\et-
tir. Ama çözümün, sadece de-
RAHMI KOÇ - Demokrasiyi,
sancısını çekeçeke öğreneceğiz.
Yapay gündemler oİuşturula-
rak bize vakit kaybcttiriliyor. bu
bize pahalıya mal oluyor.
mokratik sistem içinde, demok-
ratik politikalar içinde olması la-
zım."
Ekmeğe yağ sürmek
Sabancı Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanı Sakıp Sabancı ise
söz konusu tartışmalan 'lüzunv
suz laflar' diye niteleyerek. bun-
lann gündeme gelmesine üzül-
düğünü kaydetti. Sabancı şöyle
dedi:
SAKIPSABANCI- Demokra-
sinin içinde gidiyoruz. Gitmeli-
>iz. En i\i yönetimin demokra-
si olduğunu hepimiz yüregimi-
ze sindirmişiz. Dikkatli olahm.
~ Demokrasinin içinde gidiyo-
ruz. Gitmeliyiz. En iy i y önerimin
demokrasi olduğunu hepimiz yü-
reğimize sindirmişiz. Daha dik-
katli olahm. Lüzumsuz sözleri şi-
şirmeyelim. Medya da bunu ne-
gatife doğru yönlendirmesin."
İktısadi Kalkmma Vakfı (İKV)
Yönetim Kurulu Başkanı Sedat
Aloğlu da, bu tür tartışmalann
kesinlikle Türkiye'nin günde-
minde olmaması gerektığini vur-
FEYYAZ BERKER - Darbe
konusunda söylenenlerin, mak-
sadını aşan ifadeler olduğuna
inaruyorum. Çünkü bir paria-
menter böyle düşünmez.
gulayarak, bunun, parlamento-
nun ve toplumun öteki sosyal ke-
sımlennin görevlerini iyi yapa-
madıklannın ikran olduğunu id-
dia etti.
Yabancı Sermaye Koordınas-
yon Derneği (YASED) Yönetim
Kurulu Başkanı Yavuz Canevi
de, iş dünyasmın bu tür tartışma-
lara, hiçbir zaman ne taraf olaca-
ğını ne de tas\ip edeceeini söy-
ledi.
Tekfen Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanı Feyyaz Berker ise
işadamlannın demokratik çö-
zümlerden yana olduklannı be-
lirterek sorunlann parlamentoda
çözülecegine inandıklannı kay-
detti.
'Darbe artık aşümalı'
1
Berker. "Darbe konusunda
söylenenlerin, maksadını aşan
ifadeler olduğuna inanıyorum.
Çünkü bir parlamenterin böyle
bir şeyi düşünmesi mümkün de-
ğil" şeklınde konuştu.
lstanbul Sana>i Odası (İSO)
Yönetim Kurulu Başkanı Hüsa-
mettin Ka>i de, "Türkiye, geç-
mişte yaşadığı tecrübeleıie bu-
gün, hem idari hem ekonomik
yönden meselelerini demokrasi-
nin kendi kurallan içinde çözme-
ye mecbur. Türkiye artık bu ko-
nuyu aşmahdır" dedi.
Alarko Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanı İshak Alaton ise
açıklamasında. bu tür söylenti-
leri ciddiye almadıklannı kayde-
derek, "Önemli bulmuyoruz. Bu
iddialar yersizdir. Bugün böyle
bir ortam olmadığı gibi, böyle bir
olay da hiçbir derdimize çare ol-
mayacakor" diye konuştu.
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Ses Verin...
Yurdumuzun hemen hemen her köşesinde platformlar
var...
Birkaç ay öncesine dek 100-200 kişilik olan topluluklar,
giderek 3-5 bin kişiye ulaşıyor. Sendikacılar, demokratik
kitle örgütlerinin temsilcileri, öğrenciler, öğretmenler, işçi-
ler, memurlar, ev kadınları, esnaf ve üretici temsilcileri bu
platformlarda görev yapıyor.
Izmir'deki grup "Türkiye nereye gidiyor" sorusuna ya-
nıt ararken bir önemli noktanın da altını çiziyor.
Şöyle:
"Demokrasiadına, demokrasi düşmanlannın tümgerek-
sinimlehne yanıt verecek yasal ve idari düzenlemeler yo-
ğun olarak gerçekleştırilmiştir. En ufak demokratik örgüt-
lenmeler bile yoğun baskılara uğratılırken, cumhuriyet
düşmanlannın örgütlenmelerine sınırsız özgürlükler geti-
rilmiştir..."
Şeriatçı ve ırkçı örgütlenmenin giderek ivme kazandığı
günümüz Türkiyesi'nde suskun ve yılgın yığınlarda bir de-
vinim söz konusu. Ama bu topluluklar seslerini duyuramı-
yor, televizyonlara çıkanlmıyor...
Bu topluluklar onun için de bize soruyor.
"Ne yapmalıyız?.."
Verdiğimiz yanıt şu oluyor.
"Cumhuriyet gazetesi çevresinde kenetlenin, Cumhu-
riyet'in daha geniş kitlelere ulaşması için Türkiye'nin ne-
resinde olursanız olun katkıda bulunun..."
Izmir'de hazırianan ve 'sosyaldemokrabtıareketin' kad-
rosunu oluşturmaya çalışan topluluğun, başta Murat Ka-
rayalçın, Deniz Baykal, Aydın Güven Gürkan, Mümtaz
Soysal olmak üzere 'birleşik sol' hareket içinde yer alan
kişilere, gazetecilere, yazarlara, sanatçılara gönderdiği ra-
por, gerçekten Türkiye fotoğrafını yansıtıyor...
• • •
Bugün şeriatçılann karşısında hiçbir güç yok. Gazetele-
riyle, televizyon ve radyolanyla kitle iletişim araçlarını ele
geçiren şeriatçılar, dönek sosyalistlerle, Neoosmanlıcılar-
la, Kürtçülerle -Kürtlerle değil- işbirliği içindedirler.
Işte rapordan bir bölüm:
"Şeriatçılar, karşılannda hiçbir güç olmadan, devletin
bütün örgütlerinde; orduda, poliste, adliyede, Milli Eği-
tim 'de vb, kısaca toplumun her kesiminde (camilerde,
mahallelerde, okullarda, fabrikalarda, üniversitelerde) bi-
re bir ilışkilerle örgütlenmekte, yüksek bir enerji ve moral-
le kitle çalışmalan yapmaktadırlar. Bunlar, toplumsal mu-
halefetin önderliğini yakalamışlar, karşılarında alternatif
bir örgütlenme olmadığı için de önlenemez gibi görünen
bır yükselişe geçmişlerdir. Emekçi kitleler içın sorunlann
bu denli çok olduğu, hemen hemen tüm demokratik ör-
gütlehn baskı altında tutulduğu ve cumhuriyetçi kuşakla-
nn yoğun bir örgütsüzlük içinde olduğu ülkemizde, bu
koşullarda bir değişme olmazsa yukanda belirlenen tem-
po içinde çalışan şeriatçılann iktidar olmalan kaçınılmaz
bir sonuç olacaktır..."
Çevrenize şöyle bir bakın, raporda sözü edilen fotoğra-
fı göreceksiniz...
Askeri liselerde, polis koleji ve akademilerinde şeriatçı
örgütlenmede adı geçen kişinin, bugün Tansu Çiller'in eli-
ni sıkıp sıkmadığı, şairlerden Nâzım Hikmet'ı mi yoksa At-
tilâ llhan'ı mı sevdıği, neden yakasız gömlek giymediği tar-
tışılıyor; tüm bunlar 'güleryüzlü şeriatçı' kimliğiyle demok-
rasi adına okuyucuya yutturuluyor...
• • •
SHP-CHP birleşmesi ya da yenileşmesi, yılgın ve umut-^
suz kesimleri ayağa kaldırabilir. Bu hareketi SHP ve CHP,
salt kendi kadrolarıyla değil kendi dışındaki milyonlarca
yurtsever, aydın ve demokratla dalgalandırabilir.
Ne yapacağını bilmeyen emekçi kitle, bir ışık aramıyor
mu?
Geniş halk kitlelerinin örgütsüzlüğü, şeriatçı ve ırkçı güç-
leri yükseltmiştir. Atatürk ve ilkelerine gizli, açık saldırılar
yoğunlaşmıştır. Dinsel ve ırksal gericilik, Güneydoğu'da
'sol hareketi' baltalamış, devletin uyguladığı yanlış politi-
kalar, sosyal demokratlara fatura edilmiştir.
Artık uyanmanın ve silkinmenin zamanıdır...
Bırakın kısır çekişmeleri, koltuk kavgalarını, geleceğe
dönük hesaplan...
Şeriatçılığa ve ırkçılığa karşı sivil toplum örgütlerinin ses-
lerine kulak verin.
Bırakın kavgayı, dövüşü, birbirinizi acımasızca suçla-
mayı; delege bezirgânlanyla sosyal demokrat politika yap-
mayı...
Şu sözleri hiç, ama hiç unutmayın:
"Ya örgütleneceksiniz ya da yok olacaksınız..."
• • •
Izmirli aydınlar "Türkiye nereye gidiyor" sorusuna yanıt
ararken güzel sanşın Başbakan Tansu Hanım'ın eşı Ozer
Uçuran Çiller, Izmir'de Fethullah Hoca'yı ziyaret etmtş.
Fethullah Efendi, Özer Bey'le politika konuşmuş. Kadın
eli sıkmayan Fethullah, bakın özer Bey için ne diyormuş:
"Özer Bey'in eşine başkalannın yanında 'Tansu' diye
seslenmesı tuhafıma gitti..."
Nuriye Akman'ın haberine göre işin içinde milletvekili
transferi varmış...
Vallahi Fethullah'ın başına taş yağacak...
Hani Fethullah politikayla ilgilenmiyordu?
Eskiden 'Rus Çan' olduğunu iddia eden Özer Bey'in
Fethullah'la bu 'yakın ilişkisi'ni biz pek çözemedik. Durun
bakalım. Sabah gazetesinden Nuriye Akman'ın kadın ol-
duğu için elini sıkmayan Fethullah'ın daha ne gibi özellik-
leri var, yakında öğreneceğiz.
Rize Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Güven, yasalann bürokratlann yargılanmalannı engellediğini ileri sürdü:
Yasalar değişirse, bizde de 40 tane Di Pietro çıkarANKARA (ANKA) - ttalya'daki temiz el-
ler operasyonunun miman ünlü savcı Di Piet-
ro'nun lstanbul ziyaretiyle yeniden ortaya atı-
lan 'Türkiye'de neden böyle savcdar çıkmıyor'
sorusu isyan ettirdi. Rize Cumhuriyet Başsav-
cisı Mustafa Güven, adli poiisin kurulmadan,
banka genel müdürleri, KİT yönetıcılen ve
milletvekıllerinin yargılanmalannı zorlaştıran
yasa maddeleri değıştirilmeden, yolsuzluklar-
lamücadele edilemeyeceğını belirterek, "Bun-
lan değiştirsinler, bizde de 40 tane Di Pietro çı-
kar'* dedi.
Türkiye'deki başsavcılann da kelle koltukta
görev yaptıklannı, ancak yetkilerinin olmadı-
ğına dikkat çeken başsavcı. "Benim odacun
kadar teminaüm yok. Hakkımdaki atama işle-
mi hakkında dava açma hakkun yok. Hangi
güvenceyle, neyi, nasıl çözeceğim'' dedi. Gü-
ven, sorunlann çözülmesinde odak noktası ola-
rak gördüğü adli polis teşkilatı kurulmasmı
milletvekillerinin, emniyetçilerin ve idarecile-
rin istemediğini öne sürdü. Emniyetın. yaka-
ladıklan kişileri deşifre ermekle suç işlediğini
kaydeden başsavcı, "Mevcut durumda ısrar
edilmesi halinde, öriimcek sinekleri yakalar,
eşek anları deler geçer"dedı
Şeriatçı çıkışlanyla tanınan Rize'nin RP'lı
belediye başkanı hakkında çok sayıda dava
açan ve halen birçok soruşturmayı yürüten Ri-
ze Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Güven, Di
Pietro'nun lstanbul ziyaretiyle gündeme ge-
len tartışmayla ilgili olarak ANKA'nın sorula-
nnı > anıtladı. Güven, "İstanbul'da İtalyan sa\ -
cı Di Pietro'ya gösterüen ilgiy i, kendisine pla-
ket verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz'* so-
rusunu yanıtlarken şunlan söyledi:
**Bize niye vermezler. Şu bilinsin, Türkiye'de
50 yıldır adli zabıta kurulması tartışıhr. Bunu
engelleyen de en çok tartışanlardır. Millervekil-
leri, yani bizde olmaz. Neden, deniz bitti çün-
kü. Politikacının vatandaşa vereceği hiçbir şey
kalmadı. Şimdi tek tutunduklan daL karakol-
lar. Karakola telefon edip 'Aman. bu kişi neza-
rette kalmasın' diyorlar. Vatandaşla tek iletişim
kurduklan konu bu kaldı.
Artık milletvekilleri iş sahiplerine kredi falan
da alamıyorlar. Zaten alııiarsa onlar kendileri
alıyorlar. İşin gerçeğini görelim. Adli zabıta ku-
rulmadan bizim tahkikatunızı engelleyen ka-
nunlar ortadan kalkmadan, iyi şeyier yapıla-
maz, nedir bunlar:
Memurin Muhakematı Kanunu'dur. Ban-
kalar Kanunu'dur. Bakın bankalann genel mü-
dürleri hakkında biz soruşturma yapamıyo-
ruz. Bakanlann olur vermesi lazım.
Emlakbank niye masada değil?
Bakın, mafyanın kanştiğı Emlak Bankası
dav'ası neden dapdaracık bir cerçeve içine sıkı-
şıp kaldı. Gidemedüer. Adamlar birtakım şey-
İer söy lüy orlar. Emlak Bankası'nın 10yıllık bü-
tün tahkikatlannı almaları lazımdı. Masay a ya-
brmalan lazımdı. KİT'lcıie ilgili kanun. Genel
müdürleri hakkında tahkikat yapamazsmız.
Milletvekili hakkında tahkikat yapamazsı-
nız. Ben, sa\cıy ını. hâkimim. ama Danıştay 'a gi-
demem. Bir haksız tayinûnizolduğu zaman da-
\a açmaya hakkımız yok.
Benim buradaki odacım kadar teminatım
yok. Bunlann artık bilinmesi lazım. Emniyet,
bize güya bağlı. Bütün iş, otururlar, asayiş top-
lantısmda \aliydi, alay komutanı, emniyet mü-
dürii: 'Efendim, bir adam öldürüldü, sanığını
bulup adliyeye teslim ettik.' Nasıl buldunuz,
nasıl teslim ettiniz? Ben çoğu kez sinirleniyo-
rum. Böyle tahkikat olmaz diye. Adamlar be-
nim kontrolümde değil ki
Hangi işi yetiştireceğiz?
Ben. bira/ konunun üzerine gitsem, bin de-
reden su getiriyoriar. Bütün işi ben yapayun de-
sem, kadrom sınırlı. Ben hangisini yetiştirece-
ğim. 4 savcım var, 4 bin evraka bakıy orum. Ben
iyi durumday ını. Bir de tek başına üç bin evra-
ka bakan arkadaşlar \ar. Yılda 200 çalışma gü-
nü var. Çarp, böC topla; adamın saniyesi kal-
mıyor. Biz hangi hakkı koruyacağız, gerçekle-
ri görelim.
Basından ricamız, önceh'kle temel konulan
gündeme getirmeniz. Bu işi en çok engelleyen-
ler de en çok konuşanlardır. Millervekilleridir.
Siy asilerdir. Bir de emniyetçi ve idarecilerdir.
Adli polisi kurdurmazlar."
Rize Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Gü-
\en"ın diğer sorulara yanıtlan da şöyle:
- Neden, inisiyatif alanlan daralacağuıdan
mu adli kolluğa karşı çıkıyorlar?
- Ben, üç kuruş para için, sağa-sola yalvar-
mayacağım o zaman. Ben. bir de kuvvet ola-
cağım. Adamlar bağımMZ bir kuvvet ortaya
çıksın istemiyorlar. Bu olmadığı müddetçe de
ancak öriimcek. sinekleri yakalar, eşek ansı
deler geçer.
-Türkiye'de başsavcılar ttalya'dakine benzer
soruşturmalar yapmaya kalkışsalar, muhteme-
len zarar mı görüıier?
- Tabii, tabii, bunlar hiç bilinmiyor. Gerçek-
ler bilinmiyor. Eğer. Türkiye'de dediğim şey-
ler aşılmış olsa, 40 tane Di Pietro çıkar. Ben
çok kelle koltukta iş yapan arkadaş bıliyorum.
Olüm tehlikesiyle yaşıyorlar. Hiç ağzımızı
açıp, bir şey demiyoruz.
O tehlikeyi ben de yaşadım. Arkamdan kur-
şunlandım. Ölüm listelerine girdim. Bilmem
ne oldu. Açıp bir laf etmedik. Bakın beyanat
\ermeye şeyimiz yok bizim.
Biz beyanat vermezken, emniyet herkesi de-
şifre ediyor. Bu suçtur. Bakın lstanbul Emni-
yeti, Ankara Emniyeti. başkalan, bu adamın
suçu belli değil. Daha tutuklanmamışbile. 'Ya-
kaladık, bulduk, buyrun' diyorlar.
Adam serbest bırakıldığı zaman, kaybettiği
onurunu kim iade edecek. Yazılanna, bilgile-
rine güvendiğim yazarlara bunları anlattığım-
da hayret ediyorlar.
Yargı konusunda konusan tek kişi tstanbul
Baro Başkanı. O da meseleye avukat açısından
bakıyor.
Ama ben bir kıçıkınk konuşma yapsam. her
zaman örnek veririm. Almanya'da Maliye Ba-
kanı, Bonn Başsavcısı dedi ki, 'Maliye Baka-
nı hakkında deliller etde ettim, istifa etmesini
bekliyorum
1
. Üç gün sonra istifa etti adam. Bu-
nu Ankara Başsavcısı yapsın bakalım soluğu
nerede alır. Bunu bırakın benim beyanat hak-
kım yok. gazeteciler geliyor. 'İsminıi kullan-
mayuı' diyorum onlara.
Plaket hak eden savcı yok mu?»
Hâkim-savcı sayısının azlığı, tekniğin adli-
yeye girmemesi. Bilgisayara daha yeni başlı-
yoruz. Laboratuvarlar dağınık. Benim tek ad-
li takibim var. mesela Seyfi Bey'in hazırladığı
tasanlardan bir tek adli kolluk imzalanmadı.
Bekletildi. Bu. engelleniyor.
- Emniyet Müdürii Sayın Menzir de savcı Di
Pierro'ya plaket verdi, benzer plaketi hak eden
Türk savcılan yok mudur, böyle bir yorum ya-
pabilir miyiz?
Araştınrlarsa çok savcı bulurlar. Çok çok
savcı bulurlar. ama onlann elindeki imkânlar
bizde olmak kaydiyla.
- Di Pietro'yn övenler acaba. Türldye'deki
sa\ cılann, milletvekili, bakan. genel müdürler-
le büyük işadamlannı sorguya çekmelerine tep-
kisiz kalabilirler mi? Bir süre önce Ankara'da-
ki kuyumcu operasyonuna tepki olarak
kepenkler indirilmişti?
- Adli zabıta kurulursa, biz de o engelleri
geçeriz. Onu bir engel olarak görmüyorum.