23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 TEMMUZ1994 CARSAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Türk-tş'e bağb 33 sendikanm genel baskanı ve şube yöneticileri Ue memursendikalannın yöneticüerinin birükte gerçekleştirdikkri yürüyüş sırasmda, çok sayıda polis görev aJdı. (Fotoğraf: FARUK TIN AZAY) Türk-Iş-Çülergörüşmesisoııuçsıız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çüler, işçı ve memur sendıkalannın ılk kez bırhkte gerçekleştırdıklen Başbakanük yürüyüşü sonucunda ışçılere, enflasyon farkı yenne "ikrami- ye alacakJanndan vazgeçme" veya "KjTTeri ya da arsalannı verme" önensınde bulundu 20 temmuz- da ışyerlennde bır günlük "işbırakma" karan alan Türk-tş, hükümete henüz yanıt vermedı "Sokağa çıkma", "iş bırakma" ve "işe gitnieyip, evde otur- ma" seçeneklennı değerlendıren Türk-Iş'in, hükü- mümete 20 temmuzda, bır günlük ış bırakma kara- nnı bugün iletmesı bekleruyor. Başbakanbk Konutu'nda dün Türk-tş Başkan- lar Kurulu'nu kabul eden Çıller'ın sendıkacılara "Enflasyon farkıru verirsek 3 ayda aldığunız yo)u, 1 ayda yitiririz. Devlet. üstümüze çöker. Çıkar, sizi 60 milyona şika\et ederim" dedığı öğrenildı Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, hükümetın kendıle- nne "ikramiye alacaklan yerine, enflasyon farkını ödetne" önensınde bulunduğunu belirterek, bu önennın "kapsam dışı" olduğunu söyledi. Meral, 20 temmuzda ışyerlennde bır günlük iş bırakma eylemi yapılması karan alındığını belirterek, "Adambaşı 6-7 milyon lira ikramiye alacağı var. 20'sinde btrnu verecekler" dedı. Türk-fş'e bağlı teşkılatlar ıle memur sendıkalan- nın yönetıcilen, Başbakanhk'a yaptıklan yüriiyüş- te Devlet Bakanı Necmetin CevherTnın kendılennı karşılaması üzenne dağıldılar. Türk-tş yöneticılen- nın Başbakan yenne, devlet bakanı ıle görüşmesı üzerine baa teşkilat başkanlan, görüşmeyı protes- to ederek Türk-Iş'e döndü. Yenıden değerlendırme yapmak üzere toplanan Türk-İş Başkanlar Kuru- lu, saat 16.00'da Başbakanlık Konutu'na gıtme karan aldı. I saat 45 dakıka süren görüşmeden olumlu bır sonuç çıkmadığı belirtıldı Meral, ko- nuttan aynhrken basına yaptığı açıklamada. de- mokratıkleşme paketi kapsamındakı ısteklennı hükümete ılettıklennı belirterek "Diğer snasi par- fiier de var. Önümüzdeki siyaset dönetninde bu pa- ketin hayata geçeceğini taahhüt ettiler" dedi. Meral. kamu ışçılenne enflas>on farkı venlmemesının söz konusu olmddığını vurgulayarak "Başbakan >e ba- kanlar toplusözleşmelere imza attılar, tahakkuk konusımda zaten sıkuıtı yok. Hükümet, Kulfetı bel- lı kademelerde ödeyebılır mıyiz?' teklifini yapö. Başkanlar kurulunda değerkndireceğiz. L muyorum önümüzdeki günlerde raharJatıcı boyutlara gidilebi- lir" dedı Meral, hukumetın, ılk olarak yuzde 35 oranında enflasyon farkı ödemeyi, gen kalan kısım ıçın de Türk-lş"ten vade ıstedığini belirterek "Yüz- de 35 oranındaki önerilerini bugün tahakkuk ettirip enflasyon oranında getireceği kiilfeti belli bir zaman içinde ödeme önerisi yaptüar" dedı. Meral. görüş- meden ümıtsız olmadığını ıfade ederek "Üîke bi- zim. sorunlar bizim, sorunlan karşılıklı olarak çöze- ceğiz" dı>e konuştu. Baa teşkilat başkanlan Çıller'e eylem karan- nı bıldırmek üzere gıdılmesi gerekırken ücret pa- zarlığı yapılmasına tepki gösterdi. t . ! tı •• :•• ! !>(•• > FIRSATI KAÇIRMADINIZ. Ek Taşıt Alım Vergisi'nin geçici bir süre için %l2 f den %6'ya indirilmesi sonucu elde ettiğiniz avantaja ilave olarak; TOFAŞ, TEMMUZ YERINE HAZİRAN FİYATLARINI UYGULUYOR. ÜSTELİK TAŞIT ALIM VERGİNİZİN DE TAMAMINI TOFAŞ ÖDÜYOR. 22 Temmuz'a kadar... Acele edin! Tofaş bayi veya yetkili satıcınıza gelin, otomobilinizi seçin. Modeline göre, Tofaş otomobillerinde 31 milyon-101 milyon liralık tasarruf sağlayın. Dilerseniz eski otomobilinizi yepyeni bir Tofaş veya Fiat ile değiştirin. Tofaş bayi ve yetkili satıcılan bu kampanya süresince Cumartesi ve Pazar günleri de açıktır. EN İYİ HİZMETİ DAİMA TOFAŞ VERİR. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Yalan mı Sayın Bakan? Saym Kültür Bakanı'ndan, ikinci kez "hakaret" dolu bir mektup aldım. Yine de bana iki günde bir söven ve böylece belki aldığı aylığı hakettiğini düşünen ünlü "baş- danışman"\n\n düzeyine inmediği ıçin memnunum. Mektup çok uzun. Ama hiç değilse önemli bölümlerini aktarmak ve ya- nıtlamak zorunluğu var. • • • 1) Sayın Bakan şöyle diyor: Mehmet Attan ve buna bağlı olarak kargaların bile güleceği 'Atatürkçülük düşmanlığı' gibi safsatalann dı- şında, Kültür Bakanlığı olarak gerçekleştirdiğimız etkin- liklere yönelik tek bir ciddı eleştiri bile yok. Zaten Kültür Bakanlığı'nda 'başdanışman' gibi bir unvan da yok." Bakan'ın sözünü ettiği kişi, gazetedeki köşesinde her Allah'ıngünü,Atatörfc'ünbirditaatörveKemalizmin"m/- litarist" bir ideoloji olduğunu savunuyor. Atatürk'ün kur- duğu cumhuriyet yıkılmadan "demo/rras/"nin kuru- lamayacağını söylüyor. Ders verdiği okulda öğrencilerine, "Atatürk'ün bil- mem hangi paşayı yollayıp Kurtleri kestirdiğini" anlatı- yor. Ve Sevgili Uğur Mumcu ile çıktığı TV ekranına koca- man harflerle "KultürBakanlığı Başdanışmanı"yazd\n- yor. Bakan o kişiyi toplantılarda sağ yanına oturtuyor. Yurtdışına bakanlığını temsilen yolluyor. Değerli müste- şarı Prof. Emre Kongar'dan esirgediğı saygıyı ona gös- teriyor... Bakan'ın benim yönettiğim biraçıkoturuma "kendiye- rine"yolladığı bır başka "ço^ya/f/n"danışmanı ıse Ata- türk'ü "faşizmin etkisi altında kalmakla" suçluyor. (Utanmasa "faşist" diyecek!) Bakan'ın kabul etmediği Atatürkçü Düşünce Derneği heyetinı -onun adına- kabul eden yakın danışmanı, rah- metli Süreyya ŞehHoğlu'nun sözünü ellerini havaya kaldırarak kesıyor: "Bırakın artık Ataturk'u'.. Bittio!.." Bunlar yalan mı Sayın Bakan? Anayasa Mahkemesı Başkanı Sayın Yekta Güngör özden'den Atatürkçü Düşünce Derneği'nın Başkanı Prof. özer Ozankaya'ya, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof Türkan Saylan'a ve daha birçok kültür vesanatadamınakadar. Sizı "Ataturkdüşmanı" kadrolaşmanızdan dolayı uyaran çok sayıda mektup al- dıâınız yalan mı? Içlerinde "devletsanatçısı"sarunasahıp olanlarında bulunduğu çok sayıda kişt, acaba nıçın bana telefon açıp "Yazdıklarınıza yurekten katılıyoruz!" demek gereğini duyuyor? Orgutün tepkisinden korktuğunuz ıçin SHP Kurultayı'- ndan iki gün önce gazetelere ünlu "başdanışman "ınızın istıfa ettiği haberlerını yolladığınız yalan mı? Kurultay "atlatılmca"da ıstıfayı kabul etmeyıp "zat-ımuhterem"- in görevinı sürdürdüğünüz yalan mı? • • • 2) Sayın Bakan şöyle diyor: "Cüneyt Göfcçer'/n heykelinin yapılmasını, bir kültür adamı (!) olarak takdir etmenizı elbette beklemiyorum. Ama ailevı yakınlık gibi gerekçeler one surerek olaya farklı bir anlam kazandırma ımaiarınızı, gerçek duzeyi- nızi ortaya koyan göstergeler olarak değerlendiriyo- rum... Aynı düzeyde yanıt vermek hiç zor değil. Örneğin, Belçika 'da okuyan kızınızın AA muhabir kadrosuna na- sıl atandığını, maaş aldığı süre içinde kaç tane haber geçtiğinı size sorabilirim... Yazılarınızda bir sanat ada- mını muhbir olarak tanımlamanız, sizı aynı bıçimde it- ham edenlerin savlarını güçlendirmekten ote bir anlam taşımıyor..." Mektubun kızımla ilgtli bölümünü özellikle aktardım... Kızımın kısa süren AA muhabirliği görevinde "en çok" haber geçenler arasında bulunduğunu biliyorum; ama Sayın Bakan'a yönelik suçlamalarla ilişkisini kurmakta doğrusu acizim. SHP'nin "iki numara"sı acaba beni halen bakan ya da AA Genel Müdürü falan mı sanıyor? Bakanlığın açtığı sınavlarda, yurtdışı gezilerde, gö- revlendirmelerde yakınlarını kollamak için kullanılan yetkiler ile bu konunun bağlantısını kurabilmek için aca- ba "suçluluğun telaşı" içinde sağlıklı düşünme yetene- ğini kaybetmek mi gerekiyor 7 Ben onun çevresındeki "Ataturk ve cumhuriyet duş- manlığı"n\ sergiledikçe, Sayın Bakan'ın çevresi de beni "mu/7b/r"likle suçluyor. Ama benim bir yazımda sözünü ettiğim olay çok açık. Sanatçı genel müdürün altında ısminin bulunduğu bir yazı ile askerı yonetime ıhbar edilen sanatçı ve çalışan- lar arasında, şımdi sizin yakın bazı çalışma arkadaşları- nızın bile bulunduğu yalan mı Sayın Bakan? O kızdığınız yazıların birçok sanat kurumunda duvar- lara asıldığı yalan mı Sayın Bakan? • • • 3) Sayın Bakan şöyle diyor: "Hoşunuza gitmeyen kitaplan, çağdışı dünya görüşle- nni savunanlarla aynı çızgiye duşmek pahasına SEKA '- ya göndermek de Ataturkçulüğunuzun ve demokratlığın bir parçası mıydı?" Ben -bakanlığım döneminde- daha önce yayımlanmış üç kitabı sadece satıştan çektim ve bunun nedenlerini de yerı geldikçe açıkladım. Kitaplardan ikisi, harf devriminden laikliğe kadar, Ata- türk'ün yaptığı hemen her önemli atılımı kıyasıya eleşti- riyordu. Uçüncüsü de bir komşu ülkeye (Sovyetler Birli- ği) hakaretler yağdırıyordu. Söz konusu üç kitap da elbette ki demokratik bir ülke- de yayımlanabilirdi. Ama bu devlet eliyle yapılmamalıy- dı'. (Tıpkı Bakan'ın "has" danışmanları marifetiyle ha- len yürütülmekte olan Ataturk ve cumhuriyet düşmanlığı gibi!..) Yanlış yaptığım şeyi rahatlıkla kabul ederim. örnekle- ri de vardır.. Ama bu konuda yaptığımın doğru olduğu- na bugün de inanıyorum! • • • 4) Sayın Bakan'ın mektubu uzun, soğukkanlılığını yitir- mesi nedeniyle düştüğü çelişkiler de çok. örneğin mektubun biryerinde benim kendisini "başa- /•///"bulduğumubelırttiğimbıryazımadeğiniyor... Başka bir yerinde de, beni "önyargılı" olmakla suçluyor!.. Önyargılı kişi doğru yapılanı över mi? Ama bir insan düşünün ki bir yandan en tanınmış Ata- turk ve cumhuriyet düşmanlarından bir köşe yazarını "başdanışman" yapıyor... öte yandan, Cumhuriyet'in simgesi İlhan Selçuk'un heykelini dikiyor.. Ve de bızzat seçtiği gazetecileri devlet kesesinden dış gezilere götürüyor.. Oportünizm mi? Şark kurnazlığı mı? Herkesi aptal yerine koymak mı? Yoksa çoksesliliğin ya da numaracı cumhuriyetçiliğin gereği mi? Ne dersiniz Sayın Bakan!.. Deniz PEKDEMIR Martin^NECK evlendiler. Ankara 12.7.1994
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear