23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURJYET 13 TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Laik devletkavramı Bu anlamda laık devlet, dın devletının karşıtıdır. Dın devletı, dınsel davranış kurallannı (normlannı) kendı hukuk dü2enının ıçenğı durumuna getıren devlettır. Prof. Dr. NE VZAT TOROSLU I Laisizmin değişik anlamları: "Laisiznı" uzun bır tanhı olan ve çok genış, karmaşık, hatta bazen bırbın>le çehşen felsefi, polıtık-ıdeolojık ve hukuksal anlayışlar butununu ıfade et- meye >arayan bır tenmdır Bu neden- le, once mumkun olduğu olçude tered- dutlen ve yanlış anlamalan gıdermek ıçın bu tenmın değışık anlamlannı be- lırtmekte > arar v ardır "Laisizm" tenmı, bırbınnden çok farklı olan ıkı ayn gerçekle, yanı fel- sefi-kulturel ve sıyasal-kurumsal alan- larla ılgıb olarak kullanılmaktadır Bu alanlardan bın _\a da oburuyle ılgılı olarak kullanılmasına gore, soz konu- su tenm bırbınnden farklı, hatta ba- zen bırbınne karşı olan ıkı anlam kazanmaktadır Laısızm, felsefi-kulturel alanda ya ıdeolojık bır anlama sahıp olabılır, ya- ru mınımum ortak paydası ılahı (tann- sal) olarak açıklanan bır gerçeğın var- lığıru reddeden değışık tıpte(Yaradan- cılık, kendılığınden var olmacıhk >a da materyalıst) bır rdsyonalızmden ıbaret bulunan "laik ideoloji'\ı ıfade edebılır >a da yontemsel (metodolo- jık) bır anlama sahıp olabılır. yanı ger- çeğın ozgurce tartışılarak araştınlma- sından ıbaret olan "laik yöntemi = roetodu" ıfade edebılır Gunumuzde laısızm tenmı daha çok, ıdeolojık anlamında kullanılmak- ta, buna karşılık >ontemsel anlamını ıfade etmek ıçın başka tenmler (orne- ğın 'metodolojik kritisiznT) kullanıl- maktadır Laısızm, polıtık-kurumsal alanda mılıtan ya da uzlaşmacı bır anlama sa- hıp olabılır Bınncı halde laısızm, dev- letın, dını tamamen bıreylen ılgılendı- ren bır olgu olarak nazara alması. laık ıdeolojıyı resmen benımsemesı ve dı- nın toplum yaşamı uzenndekı tum etkılennı bertaraf etmesı ve dınsel ılke- len ve kurumlan tanımaması anlamı- na gebr Bu tur pobtık laısızmın en yumuşak şeklıne ornek olarak bazı yonlenıle 19 yuzyılın lıberal devletlen ve geçen yuzyıbn sonlannda ve bu yuzyıbn başlanndakı Fransız devletı. daha aşın şekbne ornek olarak da ça- ğımızın Naa devleü ıle komunıst dev- letlen gostenlebıbr Laısızmın ıkjncı şekbnde, yanı uz- laşmacı laısızmde ıse devlet dınden annmıştır ve bu nedenle belb bır dıne ozgu etık-dmı normlan hukuksal yap- tınm altma almayı reddeder, ancak dınsel kurumlann varlığını ve dınsel ıl- kelenn sıyasal topluluğun yaşamı yo- nunden taşıdığı onemı kabul eder Bu ıkıncı tıp laısızme ornek olarak çağı- mıan demokratık devletlen. ozelhkle Amenka Bırleşık Devletlen gostenle- bıbr Batı dıllennde, ıkıncı anlamda laı- sızmı, yanj uzlaşmaa laısızmı ıfade etmek ıçın daha çok "laiklik" flaisite. laicita), "laik" (laıque, laıco), "laik dolet" (L'Etat laıque. Stato Laıco) gı- bı devımler kullanılmaktadır 2- Laik devletin anlamı: Laıkbk, mo- dern devleün temel öğelennden bın- dır Devlet uç şekılde, >anı bır ıktıdar. bır kurum (hukuksal yapılar butunu) ve belırlı değerlere sahıp bır topluluk olarak ortaya çıkar Devletin laıkbğını yıne devletin bu uç gorunumune gore değerlendırmek uygun olacaktır Iktıdar olarak devletin laıkbğı. sıya- sal hedeflenru bebrlemede ve bunlann takıbınde devlet otontesının dınsel otonte karşısında tam bağımsızbğını ıfade eder Bu anlamda laık devlet. dınsel ıküdann devletin uzenndekı açık egemenlığını, yanı teokrasılerde olduğu gıbı ıdeolojık olarak meşru ka- bul edılen ve açıkça gerçekleştınlen egemenlığını olduğu kadar. ustu kapa- b egemenbğını, yanı ıdeolojık alanda reddedılmış olmasına karşın uygula- mada maskelenmış bır şekılde gerçek- leştınlen egemenbğıru de reddeder Laıkbğın bu yonunun tanhsel belır- tılennı, ortaçağda ımparator (daha çok Fransız kralbğı) ıle papabk arasın- dakı ıdeolojık ve sıyasal çatışmalarda bulmak mumkundur Ancak bunun tam olarak gerçekleşmesı 17 ve 18 yuzyıbn mutlakıyetçı monarşılen ıle mumkun olabılmıştır Bu donemde sı- yasal ıktıdardan bağımsız bır dınsel ıktıdar bertaraf edılmış ve sıyasal ıktı- dar, dınsel ıktıdan kendı bunyesıne almıştır Ancak 17 ve 18 yuzyıbn mut- lakiyetçi devletı tam anlamıyla dınsel bır yapıyı muhafaza edıyordu ve bu nedenle laıkbğın ıkıncı gorunumunu, yaru devlet kurumuna ıbşkın yonünu gerçekleşürmemıştı Devletin kurum olarak laıkbğı, onun her turlu dınden annmışlığını ıfade eder Bu nedenle devlet. sadece dınsel ınançlan ne olursa olsun butun vatandaşlara eşıt muamele etmekle kalmaz, aynca belb bır dırun ya da bel- b dınlenn etık-dınsel emırlennı hu- kuksal yaptınm altma almayı da red- deder ve kendı kanunlanna tamamen ınsansal ya da etık-rasyonel bır ıçenk, yanı belırlı bır tanhsel donemde1 1 or- tak bıbncın benımsedığı doğal adalet ılkelennden kaynaklanan bır ıçenk kazandınr Ancak ortak bıbncın bu ıl- kelen ortaya koymasmda dının etkısı olabılır Bu anlamda laık devlet. dın devletı- nın karşıtıdır Dın devletı, dınsel dav- ranış kurallanru (normlannı) kendı hukuk duzenının ıçenğı durumuna ge- tıren devlettır Devleün hukuksal yapısının laıkleş- mesının belırtılen kısmen mutlakıyetçı devletlerde ve gıderek daha artan bır şekılde once hoşgorunun, sonra dın ozgürluğunun ve vatandaşlann dınsel mançlanndan bağımsız olarak kanun onunde eşıtlığının kabulu ıle ortaya kondu Ancak bu anlamdakı laıkleş- me. tam olarak 19 yuzyılda burjuvazı- nın onderbğınde lıberal devlet tarafın- dan gerçekleştınldı Devletin değerlere sahıp top'uluk olarak laıkbğı, onun dunyasal olması- nı ıfade eder Bu ıtıbarla devlet, dınsel ya da doğa ustu değerlenn değıl, dun- yasal ya da doğal değerlenn taşıyıcısı, koruyucusu ve yayıcısıdır Bır başka deyışle devlet, kurtuluşun değıl, kultu- run taşıyıcısıdır Bu anlamda laık dev- let kutsal devletin karşıtıdır Kultur taşıyıcısı olarak laık devlet, dınsel, dıne karşı ya da dınle ılgılenme- yen belırlı bır kultur ıdeolojısı ıle bağlı olmayıp, her turlu kulturun yaratıl- masını, konınmasını ve yayılmasını teşvık eder Kultur taşıyıcısı olarak la- ık devlet, çeşıtlı kulturel akımlar ya da çeşıtlı dınsel ınançlar uzennde değer yargısında bulunmaktan kaçınır, zıra bu konuda kendısını yetkısız kabul eder Bır başka deyışle bu anlamda la- ık devlet, gerek değışık kulturler, gerek değışık dınler karşısında tamamen ne- gatıf bır yargıya sahıptır, yanı uygar bır toplumun var oluş olanağını belır- leyen temel değerlen reddeden dınsel ınançlann taşı> ıcısı ya da bu tur kultu- rel akımlann teşvıkçısı olmayı redde- der Şu halde bu anlamıyla laık devlet. dınden esınlenen kulturu tamamen bertaraf ederek, sadece laık kulturun teşvıkçısı olan devlet değıldır Bu uçüncu anlamıyla laık devlet, ılk genış uygulamasını, polısbk yapmak- tan başka, kulturle uğraşmayı da go- rev saydığı oranda 19 yuzyıl lıberal devletınde bulmuştur Bu tur laıkbk sadece vatandaşlann guvenlığını. du- zenını ve ozgurluklennı korumayı de- ğıl, aynı zamanda onlann ekonomık ve kulturel nıtebktekı dun>asal gerek- sınımlennın olumlu yonde tatmın edıl- mesını de gorev sayan çağımız dev letı- nın (hukuk devletının. sosyal devletin) ozellığıdır 3- Devletin laikliğinin üç >önü arasın- daki ilişkiler: Laıklığın bu iıçlu aynmı. onun tanhsel gcbşımını daha ıyı bır şe- kılde gorebılmek ve ıçenğını daha ıyı bır şekılde analız edebılmek ıçın yapıl- mıştır Ancak bebrtmek gerekır kı bunlar bırbınnden ayn ve bağımsız uç gerçek değıl, sadece tek ve karmaşık bır gerçeğın ıncelenmesınde başvuru- lan uç ayn goruş açısıdır Nıtekım ıktı- dann laıkbğı ıle yapmın laıkbğı karşı- bklı olarak sıkı bır ılışkı ıçındedırler Zıra devlet yapısının laıkbğı, devlet ık- tıdannın bağımsızlığını kurumsal ola- rak genışletmeye ve garantı altına almaya hızmet eder Devlet ıktıdanrun bağımsızlığı da uygar toplumun dın- selleştınlmesını onleyerek devlet yapı- smın laıkbğını sıyasal olarak guçlen- dırmeye ve savunmaya hızmet eder Kurum olarak devletin laıklığı ıle kultur taşıyıcısı olarak devletin laıkbğı arasındakı ılışkıler daha sıkıdır Zıra bır kez hukuksal yapılar daıma genış anlamda kulturel bır ıçenğe sahıptır, ote yandan devlet kulturel ışlevını hu- kuksal kurumlar aracıbğıyla yenne getınr Demokratık rejımlerde ıktıdar ola- rak devletin laıkbğı ıle sıyasal topluluk olarak devletin laıklığı arasında da çok sıkı bağlar vardır Zıra devlet ıktı- dan, sıyasal toplulukla aynı esasa, yanı secrnen kıtlesıne davanır ve sıya- sal ıküdann gerçek anlamda bağım- sızlığı her şevden once vatandaşın sı- yasal alanda ozerk (otonom) davrana- bılmesıne bağbdır Vatandaşın boyle bır ozerkbğı kazanabılmesı, kullana- bılmesı ve kendısını meşru şekılde de olsa dın adına konuşan kışılerden kay- naklanan dırektıflenn şartlandırması- na terketmemesı ıçın, onun dın ıle kultur arasındakı a>nmın, kulturun dınden bağımsız olduğunun ve devle- tin dınsel değıl kulturel ışlevı bulundu- ğunun bılıncıne varmış clması gerekır ARADABIR ÜMRANSÖLEZTAN 2. Çocuk Mahkemesi Yargıcı Yaz Kursları Isvıçre de geçen yıl, hayran olduğum bır eğıtım olayı- nı, yurdumuz ıçın ornek olması ve uygulanması dıleğıyle yazmak gereğını duydum Okullar 3 temmuzda tatıle gırıyor Bız de kızımın butun yazı boşuna geçırmemesını amaçlayarak Fnbourg Tu- rızm Burosu na başvuruyoruz Oradan sağladığımız Çocuklar Içın Kurslar Rehberı nebakıyoruz Olağanustu varsıllıkta bır program çokluğu ıle karşılaşıyoruz Altı hafta suren bu etkmlıkler tam 262 tane Ikı haftalık kurs 25 frank Altı hafta ıçın 75 frank bızım paramızla bugun (13 Temmuz 1993 ıçın) 525 000- TL'ye fılan gelıyor 5 temmuzdan 14 ağustosa kadar suruyor 26ağustostabı- tış partısı yapılıyor Okullar da zaten 30 ağustosta tekrar açılıyor 25 fran- kın karşılığında sıze verılıp de boynunuza astığınız pa- saportunuzla 15 gun hem ıstedığınız etkınlıklere katıla- bılıyorsunuz, hem de kent havuzuna parasız gırebılıyor- sunuz Beledıye otobuslerı de parasız Pazar gunlerı dışında 25-30 etkınlık var, seçtığınız etkınlıklere katılabıl- menız ıçın bellı sayılardakı kontenjanların dışında kal- mamak ıçın onceden telefon edıp adınızı vermenız gerekıyor Etkınlıklerden bazıları şunlar Gazetecılık, peynırcılık, atçılık, yogo, kopek bakımı, yedı sebzelı kuskus yapımı, beyzbol eskrım, orogamı okçuluk, arkeolojı.fotoğrafçı- lık, modern dans ragby, gıtar Kızılderılıler gecesı, uçurtma yapımı karamela yapımı, ev dondurması, or- manda yon bulma, hamburger yapımı, bısıklet, bısıklet onarımı mask yapımı resım lokomotıf surucusuyle bır gezıntı madalyon yapımı postacıyla bır gun vb gıbı Fnbourg Turızm Burosu nca sunulan bır hızmet, baş- langıçta şımdı Gotteron Hokey Kulubu'nun Başkanı olan Hubert Andriaz'ın butunuyle amatorce gırışımıyle başlayarak bugunku bıçımını ve varsıllığını kazanmış Passeopott de Vacances bır dernek Çocuklar ıse tum bunlardan yukarıda belırttığım kadar bır parayla yararlanmakta Sanatçı ya da kışıler, aıleler yaz tatılı boyunca en fazla beş altı gunlerını bu ışe ayırı- yorlar Buduzenlemenınkaynağmdayurduna, ulusuna, aıleye yararlı olma ılkesı yatmakta ve çocukların başı- boş bır tatıl geçırmesı onlenıyor Katılan herkes, bır şeyler yapmanın sevıncını yaşa- makta Sonuçta, kızım, butun yaz boyunca katıldığı ormanda yon bulma, karamela, uçurtma, mask, madalyon yapımı gıbı becerılerını Turkıye'de bırılerıne oğretebıleceğı bır ortam hazırlamam ıçın benı zorluyor Benı aşan boyle bır duzenlemeyı bır kurulu- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ şun, bır gazetenın ustlene- ^ • • ^ ^ ^ » • " • ^ ^ ™ bıleceğını ve bunu anlat- makta ısrarcı olacağıma soz verıyorum Bu sozumu, bu kursların ozellığını yaz- makla yerıne getırdım Gırı- şımcıler gerçekleştırsın Bır Turk gecesını de an- latmadan geçemeyeceğım Zurıh ve çevresınde çalı- şanlarımızın duzenledığı Turk gecesındeyız Gıysıle- rın seçımı, renklerın bera- berlığı, gençlerın, altın boyun zıncırlerı, bıleklıklerı, hepsı ama hepsı aynı Da- ha sonra bır gun goruşece- ğım Fnbourg Unıversıtesı'- nden bır profesor, bıraz utangaç, Avrupalının bız Turklerı hep çalışanlardan tanıdığını soyleyecektı Bu goruntunun Anadolu nun herhangı bır kentınde ılçe- sınde yapılagelmekte olan duğunlerden hıç ayrımı yok Anlı şanlı soylevler ıçınde ellerınde bayrağımız, folk- lor takımı sahneye çıkıyor Boğazımızda duğum gozu- muzde yaş alkış tutuyoruz Aman Tanrım bız Turkler yurdunu, ulusunu ne kadar çokseven kışılerız1 Bir bilimişçisininyanıtarayan soıtüan T Turkıye ımgesını salt yozlaşmış, fanatık bır îslam dünyasına dönüşturmemek ıçın Turkıye'ye ılışkın aydınlatıcı çalışmalara yer venlmelı Prof. Dr. NORBERT MECKLENBURG Almancadan çeviren: SAKİNEERUZ mış bır bıhm ışçısı de unıversıtede ortaoğ- renımını Koln ya da Hamburg'da tamam- lamış genç bır meslektaşına rastla>ıvenyor tlk anda "\ aşamının buyuk bir bolumunu Almanya'da geçıren bu kuşak, bunun bedeli- ni her iki ulkenin dilı ve kulturu arasında sı- kışıp kalmakla odemıyor mu acaba?" soru- su dılının ucuna gelen konuk, daha sonra bunun yenne daha venmlı sonuçlara gotu- rebılecek şu soruyu sormayı yeğlıyor "Bu kuşağa özgü yetilerin günışığına çıkarılması için neler yapdabilirr Alman ve Turklenn arasındakı ışbırlığı- nı engelleyen etkenlenn başında bırbırlen hakkında oluşturduklan kalıplaşrruş ımge- ler \e onyargılar gelıyor Turkıye'ye 'ucuz bir tatil yapılabilecek'', Işçilerin geldiği', 1ş- kencenin hüküm sürdügü'. 'bize tumuyle yabancı olan' bır ulke gozuy le bakıldığı su- rece, Turkıye'yı kendı gerçeğıyle kavramak olanaksız Turkıye, geçırdığı sarsıntılı donemlere karşın Yakındoğu'nun obur ulkelenyle karşılaştınldığında. Cumhuriyet'in kunıcu- su Atatürk'un açtığı çağdaşlaşma ve de- urkıye'de bır yıl konuk profe- sor olarak çalıştıktan sonra, Ren Irmağı'na donduğumde, bır suru soruyu da berabe- nmde getırdığımı aynmsa- dım Baa sorular ıse bavulu- ma koyduğum gunku gıbı gen geldı berum- le, çunkü ev sahıplenm benı bambaşka sorularla ağırladı Konuk bulunduğum yıl gehşen olaylar zıncın ıse dayanılması en guç sorulan ortaya attı Mölln'den Solın- gen'e ulaşan cınayet dalgası Almanya ım- gesırun. Sıvas olaylan ıse Turkıye ımgesı- nın ansızın bulanmasına neden oldu önumuzdekı yıllarda Turkıye nereye, Al- manya nereye doğru \ol alacak, her ıkı ulkenin arasındakı ılışkı nasıl gelışecektı'' Geçen yıl bır yazın (edebıyat) bılımcısı ve eleştırmenı olarak İstanbul'a ayak bastı- ğımda, amaam her ıkı ulkenin kulturun- den yola çıkarak 'kültürterarası Uetişiın'e katkıda bulunmaktı Turkıye'de halen on beş unıversıtede 'Alman Dili ve Yazını' oğ- retımı venlmekte Bu sayı önumuzdekı yıl- larda daha da artacak Turkıye'nın en eskı ve tarunmış uruversıtelennden Istanbul ç ş bın de bendım Hıtlervo- bul Ünıversıtesı'nde ders vermeye başla- mıştı Bu kuşak Turkıye'de çağdaş bır yuksekoğretırrun kurulmasına onculuk et- mıştı Savaştan sonra İstanbul'a ayak ba- san ıkına kuşak Alman profesorlennın amacı ıse burada kırlı geçmışlennden ann- maktı "Tıirk ev sahipleri nasıl olmuştu da, her iki kuşağı aynı güleryüzlülukle ağırlaya- bilmişlerdi?" Boyle bır soruyu uçuncu ku- eımıştır ÖU ruz Örneğın dunyada meslektaşlannı kat kat gende bırakan karikatüristler bu ulke- den çıkıyor. yıne repertuvan Ionesco'dan Brecht ve Havel'e değın ulaşan tanınmış tı- yatro oyuncusu Genco Erkal'ı Pans ve Avıgnon tıyatrolan ızle>ıcısı de alkışlıyor Turk kulturunu devıngen kılan oğeler- den bın de kuşkusuz Turkıye'nın Batı'dakı da bu konularla savunmasız karşı karşıya kaldı Bo>lece İslam terorunun radıkal sol hareketı katlayarak geçtığmı ızlemekle kal- mayıp medyada Turk hukumet ve ordu- sunun PKK. dışında kendı halkından olan Kurtlerle de mucadele ettığı ızlenımını uyandıran savaşın sureklı artan vahşetıru gordu Olaylar karşısında şaşkınlığa duşen konuk. kendısıne şu soruyu soruvor "Tür- kiye'de demokratikleşme süreci yadsınamaz bir gerçek. Pekiyi, buna rağmen nasıl oluyor da azalması gereken işkence, cinavet ve kay- bolma olaylan tersine artıyor?" Turkıve ve Almanya gerçeklennden yola çıkarak kendıme yonelttığım sorulardan bın de şoyle "Bir yazın bılimcisı \e eleştir- meni olarak ben, acaba bu iki ulke arasında- ki kültürierarası iletişımı sağlamak ıçin ne yapabılinm, bu konuy a benim acizane kat- kım ne olabilir?" Ancak gınşımım surecın- de, Turkıye'nın Avrupa'dan daha fazla kopmasının onune geçmeye çalışmam ve Almanya'nın da kendını beğenmışlığıne odun vermem gerektığının de bılıncınde- >ım Bu nedenle, Turkı>e ımgesını salt yoz- laşmış. fanatık bır İslam dünyasına donuş- turmemek ıçın Turkıye'ye ılışkın aydınlatı- cı çalışmalara yer venlmelı Turk yazarla- nndan Aziz Nesin, radıkal Islamcılara karşı kendı vaşamını ortaya koyarak bır mucadeleye gırmıştır Sıvas olaylanndan sonra tum Turkıye've dalga. dalga yayılan ve İstanbul'da benim de katıldığım protes- to ve dayanışma eylemlen gerçekten de ı bu yonuyle de tanıtılmasının ortaya koyuyor Demokrası. sosyal eşıtlık ve ınsan hakla- nna ılışkın mucadeleler kulturel gınşımler- le de venlebılır Acaba (Alman) polıtıkacı veaydınlanmızgununbınnde bunun bılın- cıne vararak, bugun etkısı altında oldukla- n, postmodern eğüimlerinin göstergesi olan, o sozde hoşgorulennden. her şe>ın geçerlı olabıleceğı gorece yaklaşımlanndan kurtu- labılecekler mı9 'Tam Anlamıvla Avnı- pa'l ûlığını gösterebılır mıydım acaba0 Bugun unıversıtelenn Almanca bolum- lennde okuyan oğrencılenn buyuk bır kıs- mını Almanya'dan donen aılelenn çocuk- lan oluşturuyor Mezun olan oğrencıler- den kımılen de oğretım gorevlısı olarak Almanca bolumlenne ahnıyor Bu nedenle Ren Irmağı'ndan kalkıp Boğazıçı'ne gel- ^ ^ e ^ arSrtnn,^ yen sıyasal bunabmlar sonucunda kulturel yaşam demokratıkleşme surecıyle kaynaş- rnışür Yıne de tum bu gelışmeler, Tur- kıye'ye ozgu karanbk noktalann meyda ve baa kulturel etkmlıkler aracıhğıyla gozardı edılmesını hakb çıkarmaz İşte Boğaziçi'- nde yaşadığı bır yıl ıçınde yabancı konuk Asya'nın sınırındaki Avrupa kentinde, Av- rupa kulturunıın değerlerine >e ıdeallerine bir Orta y a da Batı Avrupalıdan çok daha bağlı hissediyor" dıye yazıyor Bu da du- şundurucu değıl mı9 Bu yaa Kdsım 1993 tc Neucr Mcrkur da vavımlanmış- ür (*) Europa beım VVort genommı.n 11S Portraıtpho lographıen Ingnd\on Krusc Munchon 1992 Kültür • Sanat 293 89 78 (3 hat) BEYOGLÜ EÜRIMAGES SINEMASI Eurrmages r- i<^ı r k: la > a SINEMA YAZARLARININ SEÇTIKLERİ 2 Bugun GerminalYon CLAUDEBERRI (Tel 251 32 40) 12 00 15 00 18 00 21 00 FERA SİNEMASI (251 32 40) I BULUNMAZ TIYATRO İ S T A N B U L Yon H. Hilmi Bulunmaz ÇAĞDAŞ KARAGÖZ Oyn Gursel Akyel Akın Guneş Mele Ozdemır Cuma20 00 TEPENINKRAU Yön S eve^ Sode oe gf* Oyuncular -s=e B'acltord J^ oe~ < abte 1200 U 15 16 £ 164321 3^ T»l: 513 71 31 -522S5İ5- 2S1 «0S0SM14İ4 ALKAZAR'IN SEÇTIKLERİ Tel: 245 73 83-245 75 38 YıJın en ıyı film 13 Tem Çars 14 Tem Perş lıstelerıne gıren en seckjn eserlen Alkazar gosterdı Alkazar TATLI EMMA SEVGILI BOBE Istvan Szabo 1200 '4 15 1630 1845 21 00 AUtazar Avrupa Eurimages KAFKA Sıeven Soderberg 12 15 14 30 16 45 19 00 21 5 Alkazar CHAPLIN Rıchard Attenborough 12 00 15 00 1 Q T ?1 30 Alkazar Avrupa Eurimages ELVEDA CARIYEM Chen Kaıge 1200 15 15 1800 21 4a % TETÎKÇİ S cak yaz gunle' ne b raz 1a eke' b 'az revecan ka*n-ak =teyen)er Tet kçı y mutiaka go'"ie ı e' "et kç yotj^n temposj nefes kesen sahne e ° uz^" «ursd' ozlem r cektgrrz tam sr am , a sj'u*lev c b r' r /onetmerl § <• Lu s L sa^aptj f [ii3>-Daşrc le T Tr Berenge'^ B yZrrepay a o "etkç vte"3 ama orman ar r n leh kedolu derırUerne gırecek amansız bır taK öm peş nden su jk »neceks n z T e« Şan= n z i d u § u n j d JŞJ" Jf" va " s "•' ,3 n d j v f" n z t Kültür Sanat ılanlarınız ıçın 293 89 78 (3 hat) 1988 den berı boyle bır protest muzık dınlemedınız' ekrem ataer MARE NOSTRÜM (Bızım "Denız") Madımak'ta Yanan Benim I k Canım •Vmıh ı Donc Dont. ı • sırdumm Agıt •Mı\ıs Avlınn tıuluJur • Btnım k.ıbrj]] In 1 ' ınJır • Vıl Kölum 't mılı •Uım Bre •sn ıs Llknr I M nı i il n i • k >! ı» MAJOR PLAK (O 212) 527 61 28 PENCERE Yüzde 99'u Mûslûman Muz Cumhuriyeti mi?.. 14 Temmuz 1994 ılerde Turkıye tarıhını yazacaklar ıçın bır donum noktasını vır 9u 'aya c a l < Ana muhalefft partısı A^p Başbakan Çiller ın mal- varhğıyla ılgılı bır araştırm^ onergesı verdı Meclıs Baş- kanı Clndoruk bu nedenle parlamentoyu 14 temmuzda toplantıyaçağırdı Araştırma onergesı 14 temmuzda ya kabul edılecek Ya da reddedılecek önerge kabul edılırse, ukenın sıyasal yaşamında '14 temmuz' bır donum noktas1 olacak Reddedılırse9 14 temmuz, Turkıye'nın sıyasal yaşamında yıne bır donum noktasını vurgulay*c a k .r e t ' ^ ^ d e 'kabul'ösn de onemlı sonuçlar yarataC3 ^ Medya -tum çılgınlığına, dengesızlığıne ve uçukluğu- na karşın- toplumun bugun ulaştığı noktadakı tukenmış- lığın gostergelerını sergılıyor Ulkede sıyaset tıkandı Ekonomı çoktu Lıderleryıprandı Parçalanma surecıne gırıld' Şerıatyukselıyor Sağdakı ve soldakı sıyasal partıler ağırlıklarını yıtırdı- ler, polıtıka anlamsızlaştı, Islamcılar ınançları somuru- yor, guven bunalımı yapışkan bır sıs gıbı toplumu sarı- yor Bır temız soluk almak ıçm bekleyenlerın gozlerı 14 temmuzda Buyuk Mıllet Meclısı'ne çevrılecek Temız toplum çığırtkanlığınm ortalığı sardığı bır za- manda, Buyuk Mıllet Meclısı Başbakan Çıller'ın ustune duşen 'şaıbe nın kaldırılması yolunda gereklı duyarlılığı gosterıp karar alabılecek mi9 Meclıs gorevını yapabılırse Bır kuçuk ruzgâr esecek Bır yaprak kımıldayacak Bır umut ışığı parlayacak Ya tersı olursa' Araştırma onergesı reddedılırse9 Sonuç ne olacak' O zaman Turkıye, uzennde kaydığı eğık duzeyde su- ruklenmeye devam edecek, temız toplum farfarasının sahtecılığı bıraz daha sırıtacak, MHP, DYP ve otekı sağ partıler kesımınden yukselen mıllıyetçılık nutuklarının yalanı dolanı bır kez daha vurgulanacak SHP nın sol kesımde soyleyecek sozu kalmayacak, laık kesımın şe- rıatçılar karşısındakı savunma guçlerı bıraz daha kırıla- cak, bugun geçerlı sayılan çokmuş modelın çurumuşlu- ğu kanıtlanacak Turkıye nın bır muz cumhurıyetı kadar aşağılandığı- nıngostergelerı, ret oylarınınçoğunluğuyla kabul edı- lecek • Sol paramparça Ha var ha yok Sağ bolunmuş. Kırlenmış Gerılıyor 12 Eylul'den bu yana gıydırılen delı gomleğının ıçınde toplum çırpınıyor Model çokmuş "Yuzde 99'u Musluman olan' bır muz cumhurıyetı de- ğılsek Başbakanımızın çocuklarına guvence olsun dıye ABD'ye yaptığı kuşkulu yatırımların hesabını Buyuk MıJ- let Meclısı'nde sorabılecek kadar onurumuz kaldığını kanıtlayabılırız ÇAĞDAŞAVUKATLAR GRUBUNA ÇAĞRI Sayın Meslektaşlar, Bılındığı uzere. İstanbul Barosu'nun Genel Kurulu, ekım ayında toplanacaktır İçınde > aşadığırruz çok yonlü sorunlar. grubumuzu. her zamankınden daha duyarlı olmaya zorlamaktadır Bu bağlamda, Çağdaş Avukatlar Grubu'nun genel kurul surecıne bır bütünlük ıçınde ağırhğıru koymasını sağlayabılmek, sorunlanmızı tartışabılmek, grubumuzun başlatacağı çahşmalar konusunda goruş alışvenşınde bulunmak üzere 13 Temmuz 1994 Çarşamba gunu saat 17 30'da, İstıklal Caddesı-Galatasaray adresındekı Karaca Tıyatrosu'nda bır toplantı yapılacaktır Çağdaş duşunceden yana olan tum meslektaşlanmızın bu toplantıya en yuksek duzeyde katılacaklanna ınaruyoruz Meslektaşlanmıza duyurulur Av. GÜLÇİN ÇAYLIGİL, Av. HASAN BASRIAKGİRA Y, Av. ALİŞAN SERTFT Bağımsızlık v e demokrası mucadelesının yığıt onden TEOMANAğabeyimizi kaybetmenın uzuntusuıçensındeyız Aılesıne, yakınlanna ve dostlanmıza başsağlığı dılıyoruz TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Merkez ve Ankara Şube Başkanları Bağımsızlık ve demokrası mucadelesının vıât onden 1973-1980 yıllannınTMMOB Başkanı TEOMAN ÖZTÜRK'Ü yıtırdık Yaşamını ınsan haklannı savunmaya, eşıt ve özgur bır toplum yaratma>a adamış olan arkâdaşımızın kavgasını surdurrne>e kararlıyız Tum muhendıs, mımartoplumunun, halkımızın, aılesının ve dostlannın başı sağolsun TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI Evlendik, mutlu>aız SİBEL DALGIÇ - ALBURAKÜÇER 12 Temmuz 1994 Kalender İ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear